15 yıldır kanıyor ama gören yok

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan Elzem
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Elzem

Öğrenci
Katılım
4 Temmuz 2008
Mesajlar
83
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Başbağlar kaçıncı sınıf!

Sivas Madımak Oteli’nin içindekilerle yakılması sonucu ölenler için her yıl büyük törenler düzenleniyor ve katliam lanetleniyor. Aynı hafta içinde Erzincan’ın Başbağlar köyünde yapılan katliam ise adeta unutturulmaya çalışılıyor. Failleri de hâlâ meçhul...
Bugün Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 5 Temmuz 1993 tarihinde 33 kişinin katledildiği olayın 15’inci yıldönümü. Bu katliamdan 3 gün önce Sivas Madımak otelindeki katliamı Türkiye’nin gündemine taşıyanlar, Başbağlar katliamına karşı adeta kör ve sağır. Başbağlar katliamından sağ kurtulanlar ve ölenlerin yakınları, “Biz bu ülkenin eşit insanları değil miyiz? Madımak’takiler birinci sınıf da biz ikinci üçüncü sınıf vatandaş mıyız?” diye soruyor.
Başbağlar Köyü Derneği Başkanı Mehmet Aydın, hâlâ içlerinin yandığını belirterek “Bunu yapanların bir an önce yakalanarak cezalandırılmasını istiyoruz. O katliamda şehid olanların evlatları büyüdü, askerlik çağına geldi. Gerekirse onlar da canlarını verir” dedi. Aydın, Sivas vahşetini gören medyanın Başbağlar’ı görmediğine, duymadığına dikkat çekerek “Bu zulüm bize reva görüldü. Ve görmezden gelinerek acılarımızı arttırıyorlar” şeklinde konuştu.
Haber Merkezi
Erzincan'ın Kemaliye İlçesi'ne bağlı Başbağlar Köyü'nde 5 Temmuz 1993 tarihinde çoğu yaşlı ve kadın 33 kişinin vahşice şehid edildiği katliam aradan geçen 15 yıla rağmen ilk günkü acıları hâlâ yüreklerde hissettiriyor. Başbağlar Köyü Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği Başkanı Mehmet Aydın, hâlâ içlerinin yandığını vurgulayarak, “Biz bunu yapanların bir an önce yakalanarak cezalandırılmasını ve acımızın hafifletilmesini istiyoruz. Bu vahşeti asla unutmayacağız, unutturmayacağız. O katliamda şehid olanların evlatları büyüdüler askerlik çağına geldiler. Gerekirse onlar da canlarını verirler” şeklinde konuştu.
Medyanın kendilerine yer vermemesinden de şikâyetçi olan Aydın, “Sivas’taki katliamı en ince ayrıntısına kadar vermeye çalışan medya bize uygulanan vahşeti görmezden geliyor. Oysa biz hiçbir politik çıkarı olmayan, sade vatandaştık. Bu zulüm bize reva görüldü. Ve görmezden gelerek bu acılarımızı artırıyorlar” ifadelerini kullandı.
Sivas vahşetini gören medya Başbağlar’ı görmüyor, duymuyor
Sivas'ta 2 Temmuz 1993 yılında Madımak Oteli'nde 37 kişinin yakılmasının intikamını almak için yapıldığı öne sürülen kıyım ile Madımak olayının birbiriyle bağlantılı olduğu iddiaları gündeme gelmişti. Ancak aradan geçen senelere rağmen her iki katliamın aydınlatılması noktasında herhangi bir sonuca ulaşılamadı. Öte yandan Sivas'ta ve Başbağlar'da yaşanan olaylarla ilgili Türkiye ve yurtdışında birçok dernek ve kuruluş, anma törenleri düzenleniyor. İstanbul, Sivas ve Erzincan başta olmak üzere birçok ilde feryatlar yükseliyor. Ancak Sivas’taki vahşeti gören medya, Başbağlar’da yaşanan katliamı yıllardır görmezden gelmeye devam ediyor.
33 şehid, 30 dul, 70 yetim ve yok edilen bir köy
Akşam namazı saatinde köye gelen teröristler ilk olarak camide bulunan 22 kişiyi dışarı çıkardı. Daha sonra bütün köylüleri tek tek evlerinden çıkaran caniler, evinden çıkmak istemeyen Nurettin Aydın'ı vurup evini ateşe verdiler. Şakir Aydınlı, Süleyman Orhan, Nazife Baltacı ve 14 yaşındaki oğlu İbrahim Baltacı’yı da kurşunlayarak katleden katiller, evleriyle birlikte ateşe verdiler. Kadın ve çocukları Övce Deresi'ne götürerek kadınların ziynet eşyalarını yağmalayan alçaklar, cami, cami lojmanı, köy odası, okul ve lojmanı, evler ve arabaları da ateşe verdi. Sivas olaylarının hesabını soracaklarını belirttikleri söylenen teröristler, verilen komut üzerine köylüleri yaylım ateşine tuttu.
Burada 27 köylüyü katleden vahşi barbarlar, arkalarında 33 ölü, 30 dul kadın, 70 yetim ve enkaz halinde bir köy bırakarak gecenin karanlığında ortadan kayboldu. Kaçan militanlardan bir tanesi bile yakalanıp adalet huzuruna getirilemedi.


http://www.milligazete.com.tr/index.php?action=show&type=news&id=75336
 

Berkin Bozdoğan

Profesör
Katılım
18 Mayıs 2005
Mesajlar
4,926
Reaksiyon puanı
39
Puanları
0
Merhaba,

Her katliam katliamdır. Gündeme getirmezseniz gelmez. HSBC'deki bombalı saldırılardaki can pazarını da unutmayalım o zaman. İkisini de kana susamış caniler yapmış durumda. Benim katliamım senin katliamından daha katliamdı gibi bir görüş söz konusu olamaz.

Milli Gazete ve takipçilerinin Madımak'ı ikinci dereceden önemli görmesi olağan; açık açık diyemiyorlar ama lafı oraya getiriyorlar. "Şehit" yerine "şehid" yazan zaten kendisini belli ediyor. Küçük bir ayrıntı; ama turnusol kağıdı gibi.

Malum, "Madımak'ta yakılan "az imanlılar" kadar değerimiz yok mu?", demeye getiriyorlar her defasında. Ama şimdi ben bunu böyle açık açık yazsam, beni recmedersiniz. O sebeple "az imanlı" yazıp geçtim. Oradaki terim çok farklı. Bilen bilir.

Çok samimiyetsizsiniz.
 
Üst