1 Türk=10 Alman!

*SiRiNe*

Dekan
Katılım
22 Kasım 2007
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
RÜYA sandım bir an... Sayıyorum, sayıyorum. 11 çıkıyor... Evet ‘11 Alman’ bizim kornerimizde kendi 18’inin içinde... Öyle korkutmuşuz ki, ayakları titriyordu. Sanki onların değil de bizim 3 Dünya, 3 Avrupa şampiyonluğumuz var!

Aman Allahım, bu ne güzel bir duygudur?

Aslında haklılardı geriye çekilmekte. Çünkü coşmuş bir çağlayan gibiydik. Saldırıyor, uçarak rakip kaleye gidiyor, golü arıyorduk. Top bizdeyken heyecan yaratıyorduk. Almanlar’dayken müthiş bir pres.. Döndürmüyorduk. Top ayaklarına dolaşıyordu...!


***


BU coşkunun önüne önce direk set olmaya çalıştı. Ya da Almanlar’ın ‘balı’ o andan belliydi sanki... Yine de, Uğur Boral’ın attığı golle açıldı heyecan fırtınası.. Sonra pis bir kontra golü yedik Schweinsteiger’den. Kötü olan Portekiz’e attıkları golün kopyasını ağlaramızda görmekti. Lanet hastalık nüksetti!

Sabri’nin boşalttığı sağımızdan vurdular bizi... O bacalamadan sonra verdiğimiz 1 pozisyon daha var... Hepsi o kadar! Hem de karakter değiştiren, 2 yıldır hücum oynayan Almanya’ya karşı.. İkinci yarının uzun bölümünde de elimizdeydi ipler...


***


MUHTEŞEM gidiyordu işler.. Finalin ucu gözükmüştü... Ancak önce yan top arızamız, Mehmet Topal’ın Klose’nin altında ezilişi, soğuyan Rüştü’nün hatalı çıkışı... Sahi bu nasıl iştir? Sevgili Rüştü, bu kaçıncı yanlış çıkıştır? 37 yaşında hâlâ mı?

Canın sağolsun... Ve pes etmedik... Semih’in iğne deliğinden geçirdiği top ‘yine geri dönüyoruz’ duygu seline kaptırdı bizi. Umutlandık. Fakat kahrolası son dakika golü geldi aniden.. Colin yerdeyken attılar. Yakışırdı Almanlar’a, sahanın en ezileni Lahm’a... Ne diyelim! Kaderde son dakika golü yemek de varmış.. Hırvatlar’ı ağlatırken, ağlamak da!

Kaçan gollerimizi belki kimse hatırlamayacak. Ancak Türkiye’nin oynadığı futbolu kimse hafızalardan silemeyecek... Mesela... İki golümüzdeki iki bacak arasını. Uğur’un golünde Lehmann’ın ayakta duramayışını. 2. golden önce Sabri’nin attığı beşiği...

Kimse söküp atamayacak... Türkler’in ‘en iyi savunma hücumdur’ taktiğini... 3 maçtaki harika geri dönüşünü... Almanlar’ın 100 yıl boyunca böyle zülum görmediğini... ‘Panzer’in sahici ‘tırsak’lığını...


***


EURO 2008... Bizim için bitti. Daha ötesi olabilirdi. Olmadı! Bunun suçlusu bu takım değil. Fatih Terim de! Belki Rosetti’ler, Busacca’lar... Her golümüzde suratını asan Platini’ler.. Ne bileyim, belki de Busacca’yı Basel’e gönderen Blatter. Ancak bu teoriler sakinleştirmeyecek bizi! Elendik gerçeği değişmeyecek ki! 25 Mayıs 2008 gerçeği kesin olarak şu:

“Yetenekli bir Türk, 10 Alman’a bedeldir.”

Duruşuyla, koşusuyla, mücadelesiyle, hırsıyla, oynama aşkıyla, tutkusuyla. 90 dakikanın anafikri bu... Zaten onlar da sıraya geçip bizi alkışlamadı mı?


***


TÜRKİYE’Yİ yeniden Dünya futboluna hatırlatan Terim’e, Terim’in askerlerine, Scot Piri’ye, emeği geçen herkese teşekkürü bir borç biliyoruz... Daha önemlisi tüm dünya saygı duyuyor. Biz de...!

Hatalarımız yok mu? Var.. Keşke o son iki golü pisi pisine yemeseydik! Hamit egoist, Sabri çılgın, Rüştü ‘korkuluk’ olmasaydı. Ama hepsi teferruat...

Asıl olan şudur; 2008’e Türk devrimi imzasını atmıştır. Türkiye, ‘gönüllerin şampiyonu’ olmuştur.

Futbol tanrıları mı? Artık bize bir final borçlu...

Hakan YAŞAR
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Kendimizi övmek için başkalarına çamur atmayı ne kadar bu kadar seviyoruz?
 
Üst