Cilalı Taş Devri Bir Aldatmcadır

Gfbercan

Asistan
Katılım
19 Mart 2009
Mesajlar
183
Reaksiyon puanı
3
Puanları
18
CİLALI TAŞ DEVRİ BİR ALDATMACADIR

Eski medeniyetlerden günümüze kalan kalıntılarda taş işlemeciliği dikkat çekmektedir. Taşa bu derece detaylı ve düzgün şekil verilebilmesi için, çoğunlukla güçlü çelik aletler kullanılması gerekir. Taşı taşla yontarak, taşı taşa sürterek ince desenlerin ve şekillendirmenin yapılması mümkün değildir. Granit gibi sağlam taşların bu derece düzgün kesilmesi, üzerlerine desenler işlenmesi bunu yapabilecek teknik alt yapıyı gerektirir.


Pek çok taş kalıntıdaki parlama da, keskin ve düzgün kesimden kaynaklanmaktadır. Evrimci bilim adamlarının bu parlaklığı cila olarak nitelendirmeleri, bu dönemi de "cilalı taş devri" olarak kabul etmeleri bilim dışı bir yorumdur. Cilanın binlerce yıl boyunca muhafaza edilmesi mümkün değildir. Söz konusu taşlar iddia edildiği gibi cilalandığı için değil, düzgün kesildikleri için parlamaktadırlar. Bu, taşın kendi yapısından kaynaklanan bir parlamadır.


tasbilezik.jpg

Üstteki resimlerde görülen bileziklerden soldaki mermerden, sağdaki de bazalttan yapılmıştır. MÖ 8500-9000 yıllarına aitlerdir. Evrimciler bu dönemde, sadece taştan yapılmış aletlerin kullanıldığını iddia ederler. Bazalt ve mermer çok sert taşlardır. Bu taşların böylesine düzgün yuvarlak halkalar haline getirilmesi için, çelikten yapılmış keski ve işçilik malzemeleri kullanılmalıdır. Bileziklerin çelik aletler kullanılmadan kesilip şekillendirilmiş olması mümkün değildir. Bir kişiye bir parça taş verip, elindeki taşla, bazalt kitlesini, resimdeki gibi bir bilezik haline getirmesini istesek, bunda başarılı olabilir mi? Elbette taşı taşa sürterek,taşa taşla vurarak bileziği meydana getiremeyecektir. Ayrıca bu bulgular, o dönemde burada yaşayan insanların estetik anlayışa ve sanat zevkine sahip olan, kültürleri gelişmiş bireyler olduğunu göstermektedir.
obsidyen.jpg

Üstteki resimde elle yapılmış obsidyenler, kemik aletler, kancalar ve taştan yapılmış çeşitli malzemeler görülmektedir.

Kemiğe taşla vurarak böyle düzgün şekillerin elde edilemeyeceği açıktır. Kaba taş darbeleri, kemiği sürekli dağıtıp parçalayacak, istenildiği gibi şekillendirilmesini engelleyecektir. Aynı şekilde granit ve bazalt gibi en sert taşlardan yapılan bu malzemelerin de, taş darbeleriyle bu derece düzgün kesilmesinin, sivriltilip şekillendirilmesinin mümkün olmadığı açıktır. Bu taşlar, meyve keser gibi düzgün kesilmiştir.

Taşların parlaklığı da evrimcilerin iddia ettiği gibi cilalanmış olmalarından değil, kesimden kaynaklanmaktadır. Bu eşyaları yapan insanlar, ellerindeki malzemeyi diledikleri gibi şekillendirebilecekleri demir veya çelikten yapılmış teknik cihazlara sahip olmalıdır. Sert taş parçaları ancak çelikle bu derece düzgün kesilebilir.

TAŞ TAŞLA YONTULMAZ

Evrimci tarih anlayışına göre insanlık tarihi, insanın sözde evrimine paralel olarak çeşitli dönemlere ayrılarak incelenir. Pek çoğunuzun okul yıllarında ya da çeşitli gazete ve televizyon haberlerinde duymaya alışık olduğu taş devri, yontma taş devri, cilalı taş devri, bronz çağı, demir çağı gibi hayali kavramlar söz konusu evrimci kronolojinin önemli parçalarıdır. Çoğu insan bu hayali tabloyu hiç düşünmeden kabul eder ve insanlığın bir zamanlar sadece kaba taş aletler kullanılan, medeniyet ve teknolojinin bilinmediği bir dönem yaşadığını sanır.

Oysa arkeolojik bulgular ve bilimsel veriler incelendiğinde ortaya çok daha farklı bir tablo çıkar. Geçmişten günümüze kalan izler, insanların, tarihin her döneminde kültürleriyle ve sosyal yaşamlarıyla medeni bir hayat sürdüklerini göstermektedir. Arkeolojik kazılarda bulunan aletler, dikiş iğneleri, flüt kalıntıları, süs eşyaları, dekorasyon malzemeleri, geçmiş insanların kültürel olarak gelişmiş bir yaşam sürdüklerinin göstergelerindendir.

Bundan yüz binlerce yıl önce de tıpkı günümüzdeki gibi, insanlar evlerinde yaşıyor, tarımla uğraşıyor, alışverişlerini yapıyor, tekstil ürünleri meydana getiriyor, yemeklerini yiyor, akraba ziyaretlerine gidiyor, müzikle ilgileniyor, resim yapıyor, hastalıkları tedavi ediyor, ibadetlerini yerine getiriyor kısaca normal günlük hayatlarını yaşıyorlardı. Allah'ın gönderdiği peygamberlere uyan insanlar Bir olan Allah'a iman ediyor, bazıları ise sapkınça putlara tapıyordu. Peygamberlere uyan müminler Allah'ın emrettiği ahlakı yaşarken, birtakım insanlar da batıl uygulamalarda bulunuyor, sapkın ayinler gerçekleştiriyorlardı. Günümüzde olduğu gibi tarihin her döneminde de, hem Allah'ın varlığına iman eden insanlar vardı, hem de putperest ve müşrik insanlar.

Elbette tarih boyunca bir yanda medeni bir yaşam süren insanlar varken bir yanda da daha basit ve ilkel koşullarda yaşayan toplumlar var olmuştur. Ancak bu, insanlık tarihinin sözde evrimine delil teşkil edecek bir durum değildir. Zira günümüzde de dünyanın bir köşesinde uzaya araç gönderilirken, bir diğer köşesinde insanlar henüz elektriğin varlığını dahi bilmemektedir. Ama bu durum ne uzay aracını yapanların zihinsel ve fiziksel olarak daha gelişmiş -sözde evrim sürecinde ilerlemiş-, ne de diğerlerinin daha geri -sözde hala maymun-insanlara daha yakın- olduklarını göstermez. Bunlar sadece kültür ve medeniyet farklılığının göstergeleridir, kültürel bir evrim yaşandığının değil.





Harun Yahya - CİLALI TAŞ DEVRİ BİR ALDATMACADIR - Download Page
 

beyazad

Profesör
Katılım
6 Temmuz 2008
Mesajlar
1,115
Reaksiyon puanı
22
Puanları
0
Bir tarihçi olarak çok doğru buluyorum anlatılanı
 

BaRY

Profesör
Katılım
27 Aralık 2007
Mesajlar
1,635
Reaksiyon puanı
12
Puanları
218
Harun yahya başlı başına bir aldatmacadır, adnan oktardır doğrusu.
 

kaberdey

Profesör
Katılım
22 Aralık 2008
Mesajlar
4,262
Reaksiyon puanı
87
Puanları
0
çok mantıklı çıkarımlar yapılmış
ben de matematikçi olarak mantık çerçevesinden yorum yapiim
 

PlainLogic

Profesör
Katılım
15 Ocak 2009
Mesajlar
2,029
Reaksiyon puanı
12
Puanları
218
MÖ 8500 - 9000 yıllarında bu şekilde bilezikler olduğunu burda ilk defa okudum. Carbon 14 metodu ile öğrenilmiş olmalı. Eğer gerçekten MÖ 8500 - 9000 yılları arasına aitse bilezikler, üstte yazanlar doğru olmalı.
 

braveheart.fb

Profesör
Katılım
21 Mart 2009
Mesajlar
1,985
Reaksiyon puanı
92
Puanları
228
Okullarda hep okuturlardı. gerçektende hiç düşünmemiştim böyle bişinin doğru olamayacağını? ezbere dayalı eğitimin Numunelerinden biriyim sanırım:D sorgulama,tartışma,alternatif üretme.
 

airy

Öğrenci
Katılım
25 Mart 2009
Mesajlar
55
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
gelişmiş ülkeler darwin'i tartışmıyorlar, yaşamın izlerini okyanusun dibindeki kapalı ekosistemlere dek araştırıyorlar. yaşamın yeryüzündeki gelişimini takip edebilecek düzeyde bilgi birikimi sağlıyorlar ve bunu daha da ilerlemek için kullanıyorlar.

peki bizde ne oluyor? ne idüğü belirsiz adamların fikir üretme organlarından (bkz: dübür) çıkan bilimsel geçerliliği sorgulanabilir (sorgulanabilir çok hafif oldu) fikirleri gerçekmiş gibi savunan birilerinin borozanları eşliğinde, bilimsel gelişmeye kafa tutuluyor.

bu kafayla, herkes gider, dünya da size kalır arkadaşlar. devam....

not: nasreddin hoca'dan başka hoca tanımam, tanıyanı hiç tanımam.
 

yusufsan21

Dekan
Katılım
27 Eylül 2008
Mesajlar
6,978
Reaksiyon puanı
35
Puanları
228
Sudu apt-get install airy :) Yorumundan bir şey anlamadım. Ama nasreddin HOca'ya güldüm :D
 

beyazad

Profesör
Katılım
6 Temmuz 2008
Mesajlar
1,115
Reaksiyon puanı
22
Puanları
0
Neden bu kadar acımasızca eleştiriliyor ki. Eleştiren arkadaşlar ne biliyorlar bakalım onu ortaya bi koysunlar. İsme takılıp doğru söze de yalan diyenler hatta hala bu kafayla gidersek diyen arkadaşlar başlı başına cahillik yapıyorlar. Söylenen sadece şu. Eline taş verilen hiç birşey bilmeyen bir insan sadece taşı taşa vurarak bu kadar pürüzssüz eser ortaya çıkaramaz. (İsterseniz bu günkü bilginizle deneyin) Bu da bize insanoğlunun evrim sürecinin yanlış olduğunu kanıtlar. Çünki her toplum kendine göre yüksek bir kültür birikimine sahiptir diyor ki ben de katılıyorum. Kanıt olarak da şunu öne sürüyorum. Eski Mısırlılar bundan 8000 yıl önce hala nasıl yapıldığını tartıştığımız piramitleri nasıl yaptı. ŞLimdi biz daha modern olduğumuza göre daha mı zekiyiz? Yoksa onlar bizden daha mı zekiydi? Lütfen cevap verin?
 

zooz

Öğrenci
Katılım
30 Nisan 2009
Mesajlar
2
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Ama atladığımız bir nokta var bence , madem bu taşları şekilendirecek çelik aletlere sahipler neden kendilerine taş aletler yapıyorlar ?Bu teknolojiye sahiplerse metal eşyalar yapmaları gerekmezmiydi.....
 

Elbruz46

Rektör
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,938
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
293
Ama atladığımız bir nokta var bence , madem bu taşları şekilendirecek çelik aletlere sahipler neden kendilerine taş aletler yapıyorlar ?Bu teknolojiye sahiplerse metal eşyalar yapmaları gerekmezmiydi.....

o da estetik...
bu gün neden taş takılar yapıyorlar?
bu gün neden ahşap kullanıyorlar?

Metalin kullanılmadığını nasıl iddia edebiliorsun?
taş yer altında çürümez...
ancak metal oksitlenerek toprağa karışır... o dönemdem bir çeliğin metalin kalması neredeyse imkansızken bir taşın kalması çok kolay...
yani o dönemin çelikleri demirleri çoktan oksitlenip toprağa karıştı ot oldu yeşerdi inek yedi b.. oldu... :mrgreen:

Harun Yahya ya gelince... adnan oktarı sevmem...
ideolojisi bana ters...
ancak adam yayınlar yapıyor araştırmalar yapıyor... yaptıkları işlere syagı duyarım bir emek var sonuçta...
Ve yine sorarım bazı arkadaşlar sonunda Harun Yahya yazana kadar yazılanlar size mantıklı geldi mi gelmedi mi?:ph34r:
 

airy

Öğrenci
Katılım
25 Mart 2009
Mesajlar
55
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Ama atladığımız bir nokta var bence , madem bu taşları şekilendirecek çelik aletlere sahipler neden kendilerine taş aletler yapıyorlar ?Bu teknolojiye sahiplerse metal eşyalar yapmaları gerekmezmiydi.....

:icon_:

otantik olsun diye olabilir mi acaba
 

4ReacTiv

Doçent
Katılım
4 Ekim 2008
Mesajlar
600
Reaksiyon puanı
5
Puanları
18
Mantıklı

Belkide eski insanlar aynı bizim gibi bir teknoloji ve imkanlara sahipti.Ama bu gün bizim dinazorları yok etti dediğimiz büyük doğa olayı gibi bir olay insanları yok etti ve Dünya yı sıfırladı.Taşların yok olma olasılığı düşük olduğu içinde biz bu gün bulabildik.

Bir sürü senaryo yazılabilir bu konuda ama hangisi doğru bilinmez.

----------------------
''Bilim her zaman doğruyu söylemez'' bunun gibi bir laf demişti bir bilim adamı.Haklıdırda her sene kıyamet kopuyor bilim adamlarına göre.Bilim çoğunlukla siyasetle iç içe ne yazık ki :(
 

airy

Öğrenci
Katılım
25 Mart 2009
Mesajlar
55
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
''Bilim her zaman doğruyu söylemez'' bunun gibi bir laf demişti bir bilim adamı.Haklıdırda her sene kıyamet kopuyor bilim adamlarına göre.Bilim çoğunlukla siyasetle iç içe ne yazık ki :(

sana katılmıyorum. tarih, din ve devletin toplumlar üzerinde egemenlik kurmak adına işbirliği yaptığı pek çok örneği aktarırken, bilinçli/bilinçsiz bu tür işbirliğine gitmiş olan bütün bilim insanları, daha sonra yaptıklarından pişman olmuştur. örnek mi? bakınız alfred nobel.

edit:
''Bilim her zaman doğruyu söylemez'' kesinlikle! bilim, sistematik şekilde doğru bilgiye ulaşma çabasıdır.
 

eddiebg

Asistan
Katılım
17 Mart 2008
Mesajlar
345
Reaksiyon puanı
4
Puanları
0
kaynağa bakmamla konuya cevap yazım çıkmam bir olacak :D
 

BaRY

Profesör
Katılım
27 Aralık 2007
Mesajlar
1,635
Reaksiyon puanı
12
Puanları
218
Mantıklı

Belkide eski insanlar aynı bizim gibi bir teknoloji ve imkanlara sahipti.Ama bu gün bizim dinazorları yok etti dediğimiz büyük doğa olayı gibi bir olay insanları yok etti ve Dünya yı sıfırladı.Taşların yok olma olasılığı düşük olduğu içinde biz bu gün bulabildik.

Bir sürü senaryo yazılabilir bu konuda ama hangisi doğru bilinmez.

----------------------
''Bilim her zaman doğruyu söylemez'' bunun gibi bir laf demişti bir bilim adamı.Haklıdırda her sene kıyamet kopuyor bilim adamlarına göre.Bilim çoğunlukla siyasetle iç içe ne yazık ki :(
Sen galaktik insan kuramına yakın görünüyorsun, ama o da mümkün bilemeyiz.
 

tugbagaleri

Profesör
Katılım
13 Mayıs 2006
Mesajlar
2,224
Reaksiyon puanı
47
Puanları
228
Cilalı taş devri manavgat kayalıkları yıl:m.ö

-Abi bu taşları yontuyoz ama bu metal daha yararlıdır belki
-Sus be sus demir ne işe yarar bak hemen bükülüyor
-Ama abi yıllarca sonra gençler bizle makara yapmazmı demir vardıda niya daş larla uğraşıyorsunuz diye
-Leyn konuşma len bak hala cilalamıs daşları işine bak terbiyesiz daha mamut avına çıkacaz bak güneş kararmak (saat kaç anlamına geliyor)yazıklar olsun sana daha magranın tozunu alacam
-Tamam abi
 

asder55

Asistan
Katılım
21 Şubat 2009
Mesajlar
192
Reaksiyon puanı
2
Puanları
18
İlginç bir bilgi 15 milyon yıllık demir balta bir kömür madeninde bulundu tabi o zaman o kömürler ağaçtı.Darwinistler açıklama getiremiyor çünkü o zaman maymun bile değildik:D
 

beyazad

Profesör
Katılım
6 Temmuz 2008
Mesajlar
1,115
Reaksiyon puanı
22
Puanları
0
İlginç bir bilgi 15 milyon yıllık demir balta bir kömür madeninde bulundu tabi o zaman o kömürler ağaçtı.Darwinistler açıklama getiremiyor çünkü o zaman maymun bile değildik:D

puhaha, budur:icon_:
 

airy

Öğrenci
Katılım
25 Mart 2009
Mesajlar
55
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
İlginç bir bilgi 15 milyon yıllık demir balta bir kömür madeninde bulundu tabi o zaman o kömürler ağaçtı.Darwinistler açıklama getiremiyor çünkü o zaman maymun bile değildik:D

kaynak? yoksa bu da mı aynı kaynaktan gelmekte?
 

respector

Asistan
Katılım
15 Mart 2009
Mesajlar
475
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
İlginç bir bilgi 15 milyon yıllık demir balta bir kömür madeninde bulundu tabi o zaman o kömürler ağaçtı.Darwinistler açıklama getiremiyor çünkü o zaman maymun bile değildik:D

İddianın kaynağı nedir? ispatlanmış birşey midir?
 

respector

Asistan
Katılım
15 Mart 2009
Mesajlar
475
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Kanıt olarak da şunu öne sürüyorum. Eski Mısırlılar bundan 8000 yıl önce hala nasıl yapıldığını tartıştığımız piramitleri nasıl yaptı. ŞLimdi biz daha modern olduğumuza göre daha mı zekiyiz? Yoksa onlar bizden daha mı zekiydi? Lütfen cevap verin?

Bilmemek değil öğrenmemek ayıp: Piramitler Nasıl Yapıldı?

Piramit ezoterizmi, Dışarıda basılan fal ve büyü dergilerinden başka bir yerde kabul görmeyen, Uzaylı fenomeni ile ilişkilendirilmeye çalışılan bir yalan dolan alemidir. Bilimsel açıdan "piramitlerin sırrı" diye bir durum söz konusu değildir.
 

tuvana

Doçent
Katılım
14 Şubat 2009
Mesajlar
816
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Bilmemek değil öğrenmemek ayıp: Piramitler Nasıl Yapıldı?

Piramit ezoterizmi, Dışarıda basılan fal ve büyü dergilerinden başka bir yerde kabul görmeyen, Uzaylı fenomeni ile ilişkilendirilmeye çalışılan bir yalan dolan alemidir. Bilimsel açıdan "piramitlerin sırrı" diye bir durum söz konusu değildir.
mesele piramitlerin nasıl yapıldığı değil yapılışındaki zekadır matematiksel olarak çok güzel dizayn edilmiş bir yapıttır piramitlerin genel özelliklerini lütfen araştırınız verdiğiniz linkin piramitlerin yapılışı ile ilgili yürütülen bir fikir'i anlatıyor bence.
 

muratflash

Rektör
Katılım
9 Kasım 2008
Mesajlar
13,803
Reaksiyon puanı
511
Puanları
3,293
Arkadaşlar insanoğlu ilk yaratıldığından itibaren yani Hazreti Adem aleyhisselamdan bu yana insanlık hep MEDENİ idi... İlkellik diye bişey yoktur..İnsanoğlu hiç bi zaman ilkel olmadı. Çünkü ilk insan olan HZ Adem aleyhisselam dünyaya cennetten indirildi vede hz. Adem aleyhisselam cennette herşeyi gördü ve biliyordu...Bilmedikleride sonradan dünyaya indiğinde melekler vasıtasıyla Allahü teala öğretti.. Yani İLKELLİK diye bişey olamaz... Bizlere okullarda öğretilen işte bilmem ne çağı yok efendimm bilmem ne devri hepsi palavra
 

airy

Öğrenci
Katılım
25 Mart 2009
Mesajlar
55
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Arkadaşlar insanoğlu ilk yaratıldığından itibaren yani Hazreti Adem aleyhisselamdan bu yana insanlık hep MEDENİ idi... İlkellik diye bişey yoktur..İnsanoğlu hiç bi zaman ilkel olmadı. Çünkü ilk insan olan HZ Adem aleyhisselam dünyaya cennetten indirildi vede hz. Adem aleyhisselam cennette herşeyi gördü ve biliyordu...Bilmedikleride sonradan dünyaya indiğinde melekler vasıtasıyla Allahü teala öğretti.. Yani İLKELLİK diye bişey olamaz... Bizlere okullarda öğretilen işte bilmem ne çağı yok efendimm bilmem ne devri hepsi palavra

yani her gün geriye mi gitti insanoğlu? 100 yıl önce daha mı bir medeni idik?

bu 15 bilmem kaç yıllık balta da cenneten mi gelme? :D
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Selamlar.

Harun yahya başlı başına bir aldatmacadır, adnan oktardır doğrusu.

Bary ve birlikte bir kaç arkadaş sadece tek cümlelik yorumla işi geçiştirmişler. Ben her zaman fikrin cisimden daha önemli olduğu kanaatindeyim. Bir şeyleri üretebilmek için o şeyi önce düşünmen gerekir.

Şimdi bu arkadaşlar, söylenen fikre itiraz edemediklerinden, direkt yazara takılıp "aldatmaca" demişler. Yazarın kendisini beğenmeyebilirsiniz-ki ben de beğenmiyorum. Ancak sırf adamı beğenmiyorsunuz diye "bu adam ne söylerse yalandır" zihniyetiyle hiç de bilimsel görünmüyorsunuz buradan. Şimdi Harun Yahça çıkıp "Türkiye'nin başkenti Ankara'dır" dese yalan olduğunu, kaynağın sahtekar olduğunu filan mı söyleyeceksiniz?

Biz müslümanlar Zümer suresinin 18nci ayetine inanırız diğer ayetler gibi. Der ki: "Müjdele o kullarımı ki sözü dinlerler de en güzeline uyarlar". Yine bizim peygamberimiz "ilim Çinde'de olsa gidin alın" der. Yani müslüman olmasına veya çok süper insanlar olmasına gerek yok onları dinlememiz için. Bizim için doğru doğrudur, hangi ağızdan çıktığının önemi yoktur.

Aynı şekilde geçenlerde gen haritası çalışmalarına katılan bilimadamlarından biri "ben tanrıyı buldum" dediği için hemen sözüm ona bilimdünyasından aforoz edildi. Hatta forumda bazı ateistler bu adam hakkında "o zibidi bilimden anlamaz" bile dediler. Halbuki daha bir kaç yıl önce "bin yılın buluşu" diyerek şimdiye kadar yapılmış en büyük bilimsel keşiflerden olduğunu kendileri söylüyorlardı!

Sonuç olarak bilimi kendi tekelinde zanneden bazı şahıslar, bilimi sadece "tanrı yok" diyebilmek için kullanıyorlar. Bu da matematik bilimcisinin sırf elementlerin matematiksel açıklaması yapılamaz diye örneğin kalsiyumu reddetmesine benziyor. Şöyle düşünebiliyor musunuz: "Kalsiyumun matematiksel ifadesi var mıdır? Hayır, demek ki kalsiyum diye bir şey yok".. Böyle bir matematik bilimcisine güleriz değil mi? Peki o zaman sadece maddeyi inceleyen bilime niye gülmüyoruz? Zira şöyle diyorlar: "Tanrının maddesel açıklaması var mı? Hayır, demek ki tanrı diye bir şey yok". Ne kadar ahmakça. :)

İşte bunun gibi, fikri çürütemeyenler, direkt yazara çalışıyorlar. Konuya gelelim, gerçekten bu şekilde mermer ve bazalttan pürüzsüz bilezikler yapmanın taşı taşa vurarak mümkün olduğunu düşünüyor musunuz? Eğer mümkünse, bunun için daha sert ve daha düzgün kesilmiş taşlarla ancak mümkün olabilir. Bu durumda da o taşları üretmek için yine başka bir tekniğin kullanıldığını gösterir.

Cilalı taş vb şeylerin tümü sırf kendince "bak işte tanrı yok" diyebilmek için uydurulmuş şeyler. Özünde bu nesnelerin çoğu gerçek. Yani bu taş baltalar vb hepsi gerçek ve kullanılmış şeyler. Ama bunlar insanların o dönemde maymuna benzediklerini nasıl gösterebilir? Kısacası kendine bilimci diyen bazı şahıslar iki tane taş balta bulup, bu baltadan yola çıkarak kocaman bir uydurma senaryo yazırlar insanlık tarihiyle ilgili. Atıyorum adam bir tane yontulmuş taş buluyor, sonra hemen çıkıp açıklama yapıyor, "insanlar şu mağarada yaşıyordu, hayvanı böyle avlıyorlardı, eti şöyle yiyorlardı, kıyafetleri böyleydi, şöye tanrılara inanıyorlardı, böyle kurban törenleri vardı".. Maşallah, bazısı taştan ekmeğini çıkartır ya, bunlar taştan ekmek değil tanrı bile çıkarıyorlar. :)

Kısacası söyleyebileceğiniz bir şey yok konuyla ilgili, yazarın şahsi hayatına dalıyorsunuz. Biz evrimden bahsederken, Darwin şöyle adi bir adamdı, böyle içkiciydi, şöyle pis kötü huyları vardı" vb diyor muyuz? Siz diyorsunuz, bir de bilim tarafı siz oluyorsunuz. Hangisi daha bilimsel bir tavır?

İnsanlar bir çok şeyi zamanla öğrendiler, demiri işlemek vb gibi. Ancak bu durum insanların o dönemde veya daha önce maymuna benzediğini göstermiyor. Nitekim öyle olsaydı bile, yine de kendiliğinden var olduğunu ıspatlamış olamazlar. En nihayetinde tek hücreye, oradan suya oradan "bigbang"e gidecekler ve yine yaratıcı fikriyle başbaşa kalacaklar. O yüzden sırf tanrı yok diyebilmek için böyle senaryolara girmenin ve bilim adına uydurmanın bir anlamı yok. Bazı müritler nasıl şeyhlerini uçuyorsa, bir çok kişiler de bilimi amaç dışı kullanıp bilimcilerin hiç bilinmeyen şeyleri kendi kafalarından uydurmalarına "bilimsel gerçek" gözüyle bakıyorlar. Evrim gibi.. (Aksi ıspatlanmayan herşey doğrudur tavrı hiç bir şekilde bilimsel bir tavır değildir. Zira onlar kendileri "yokluğun ıspatı olmaz" diyorlar. O zaman olmayan bir şeyin de ıspatı olmaz. Varlığını ıspatlayın, ondan sonra kabul edin. Çünkü bu maddesel bir şeydir; varsa var deyin, "aksi ıspatlanmamış demek ki doğru" diyerek işin içinden çıkamazsınız, zira o zaman da yaratıcıya inananlar size "aksi ıspatlanmamış demek ki yaratıcı var" derler, kendi kazdığınız kuyuya düşer apışır kalırsınız..)
 

tugbagaleri

Profesör
Katılım
13 Mayıs 2006
Mesajlar
2,224
Reaksiyon puanı
47
Puanları
228
Konu yine evrimciler= ateist yaradılışcılar=İnaçlı klasiğine dönüyor Evrim teorisinin her iki inançtanda savunucuları vardır ki darwinin kendiside inançlıydı Allahın varlığı ve yokluğu tartışmak isterseniz bu konuyu evrimciler =ateist yaradılışlar= inançlı çarpıtmasına çevirmeden kullanmanız daha yerinde olacaktır...
 

ledzeppelinfan

Profesör
Katılım
16 Haziran 2008
Mesajlar
1,110
Reaksiyon puanı
0
Puanları
216
yahu foruma çook uzun zamandır yazmıyorum.yazılanlatı takip ediyorum sadece ama artık yuh dedirtcek noktaya geldiniz.

aldatmacaymış

mısır piramitleride göz yanılması ozaman.öyle yapılar yok aslında.çünkü piramitlerin diziliş şekiller, yapılış aşamaları bugün bile imkansız sayılır.çok kısa sürede imkansız şeyler yapmışlardır.yada eski mayalar.astronomide hala bugün bile açıklanamayan bilgelere sahiplerdi.

evrimcilere bir yerde katılıyorum.evrim vardır fakat bu tersten işlemektedir.maymundan insana değil insandan maymuna gidiyoruz.ozaman ki insanlar bugünkülerden çok çok zekilerdir.

birde haruna harun gibi bir cevap yazayım;

senin bu yazdıklarına göre peygamberlerde aldatmacadır.Hz. Muhammed olsun Hz. İsa olsun bir çok mucizeleri vardır ve bugün bunlar yapılamamaktadır.Hadi bunada aldatmaca de.Tamam onlar peygamber.Allah ın yardımı var. E o adamlara da Allah yardım etmiştir belki?Kafayı çalıştır biraz.İmkansız diye birşey yoktur.daha verilebilecek çook örnek var.ama şu piramitleri biraz düşünün.bilginiz yoksa araştırın.ne kadar zamanda kaç tonluk taşlardan kaç tane kullanılmış.Keops piramidinin özellikleri vs.
 

utku-k

Doçent
Katılım
12 Ağustos 2007
Mesajlar
973
Reaksiyon puanı
13
Puanları
0
gelişmiş ülkeler darwin'i tartışmıyorlar, yaşamın izlerini okyanusun dibindeki kapalı ekosistemlere dek araştırıyorlar. yaşamın yeryüzündeki gelişimini takip edebilecek düzeyde bilgi birikimi sağlıyorlar ve bunu daha da ilerlemek için kullanıyorlar.

peki bizde ne oluyor? ne idüğü belirsiz adamların fikir üretme organlarından (bkz: dübür) çıkan bilimsel geçerliliği sorgulanabilir (sorgulanabilir çok hafif oldu) fikirleri gerçekmiş gibi savunan birilerinin borozanları eşliğinde, bilimsel gelişmeye kafa tutuluyor.

bu kafayla, herkes gider, dünya da size kalır arkadaşlar. devam....

not: nasreddin hoca'dan başka hoca tanımam, tanıyanı hiç tanımam.

bravo.
 
Üst