Darwin Teorisi Çözüldü !

Helitron

Asistan
Katılım
3 Kasım 2006
Mesajlar
128
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
bak böyle dersen koz vermiş oluruz. adamlar 400-500 sene demiyor ki 10000-100000 sene diyor.. bizim cevabımız şu olmalı neden insan ile maymun arası birşey yok . onlar da ne diyolar biliyor musun ? bu avstralya yerlileri aborjinleri öyle görüyolar yani evrimini tamamlamamış..

al işte evrimi bilmeden konuşan bir arkadaş daha, insan maymun arası birşey olamaz çünkü insan maymundan oluşmamıştır...
teoriyi git oku gel öyle tartışalım, kulaktan dolma bilgilerle gelirseniz orta yol bulup tartışamayız, ben elmayı tartışıyorum sen bana üzümü anlatıyorsun...
 

nsgnc

Profesör
Katılım
6 Nisan 2008
Mesajlar
1,572
Reaksiyon puanı
10
Puanları
218
arkadaşım daha önce de yazdım birçok kez, evrime inanmak diye bir olay yok, çünkü evrim teorisi adında da yazdığı gibi sadece bir teori, haliyle bir inanç sistemi değil zaten...
sen neye istersen ona inan ben ne evrime inanıyorum ne de başka bir şeye, ben evrim teorisini savunuyorum, arada fark var...

"hiç değilse bizim bi tanrımız var bizi biryere bağlıyabilir ama agnostik olmanın verebileceği pek bişey yoktur" bu yazdığın pek yabancı gelmedi, akşam inanan başka bir arkadaş da benzer bir şey yazdı, anlaşılan sen de garanticisin! ne şekilde inandığın beni ilgilendirmez gerçi de burda kendin söylüyorsun, allah varsa kazanırım yoksa da bir kaybım olmaz diye...
Garantici olmak diye birşey yok aslında. Kalben inanmıyorsan garantiye almak için ibadet vs. yapıyorsan sadece spor yapmış olursun. Hiçbir değeri olmaz.
 

Helitron

Asistan
Katılım
3 Kasım 2006
Mesajlar
128
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Helitron,
Sana evrim konusu dışında bir şey sormak istiyorum. Madde nasıl yoktan var olmuştur? Kendi kendine nasıl var olabilir?

maddenin nasıl var olduğunu ben sana nasıl açıklayayım, kimse bilmiyor, bilim şu an için bunu yanıtlayacak kadar gelişmiş değil, ama bu demek değildir ki hiçbir zaman yanıtlayamayacak...
yine bir örnek vereyim: dünyanın yuvarlak olduğunu eski çağlarda birine anlatsan kimse bunu algılayamazdı, ama gelişen bilim sayesinde bugun adımız gibi biliyoruzki dünya yuvarlaktır...
 

Helitron

Asistan
Katılım
3 Kasım 2006
Mesajlar
128
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Selamlar.Şu 3 makale sanırım aydınlatıcı olacaktır.http://www.dosya.tc/Evrim.pdf.html

Gerçekten çok aydınlatıcı bir makale.

Hele son cümlesi olayı zaten bitirmiş: "Gerçeğe ulaşmak için önce bilimselliğin tuzaklarından mutlaka kurtulmalıyız." yani bilimi terkedin diyor bi anlamda...

Bilimi terk edersek ne olur? Kısaca bilimde ileri giden ülkelerin kölesi oluruz, teknolojiyi satın almak zorunda kalırız, aynı günümüzde olduğu gibi...Aramızdaki fark olmuş uçurum, bari uçurumun boyutunu küçültelim...

Adamlar Mars a insan gönderecek duruma geldiler, biz hala kendi uydumuzu dünya yörüngesine gönderemiyoruz, bizden az gelişmiş dediğimiz İran bile kendi uydusunu gönderdi. Biz hala aramızda tartışıp duralım...
 

nsgnc

Profesör
Katılım
6 Nisan 2008
Mesajlar
1,572
Reaksiyon puanı
10
Puanları
218
maddenin nasıl var olduğunu ben sana nasıl açıklayayım, kimse bilmiyor, bilim şu an için bunu yanıtlayacak kadar gelişmiş değil, ama bu demek değildir ki hiçbir zaman yanıtlayamayacak...
yine bir örnek vereyim: dünyanın yuvarlak olduğunu eski çağlarda birine anlatsan kimse bunu algılayamazdı, ama gelişen bilim sayesinde bugun adımız gibi biliyoruzki dünya yuvarlaktır...


Maddenin nasıl var olduğunu bilmiyoruz. Şu anda maddeyi Allah'ın yarattığından başka bir açıklama var mı? Tabi bunu bilimle ispatlayamayız. Kurandaki mucizeleri görmezden gelmemek lazım. Sen zaten araştırmışsındır yeterince

Bilim ileride açıklayabilir diyorsun. Fakat alim yada cahil herkes ortada bir eser varsa bunun kendi kendine var olmayacağını bilir. İşte bu noktadan yola çıkarak Allah'ın var olduğuna ulaşıyorum ben. Zaten Allah'ın varlığı bilim ile ispatlansa herkes iman eder. Hiç kimse Allah'ın varlığını inkar etmezdi.

Maddenin yada yaşamın tesadüf ederi oluştuğuna inanmak bana göre mümkün değil. Canlıların mükemmel olmadığını söyleyebilirsin. (Allah canlıları ölümsüz olarak yaratmak isteseydi kusursuz yaratırdı.) Şu haldeki mükemmel olmadıkları hallerinin bile tesadüflere bağlı olarak ortaya çıktığını düşünmek çok mantıksız geliyor bana. "Hep isabet edene hiç tesadüf denir mi?" demişler.


Nadia Camukova şu an 30 yaşında. 25 yaşında iken dünyanın en genç profesörü olmuş. 3 yıl önce yapılan Picasso testinde 360 üzerinden 357, Einstein standartları ölçümünde ise 200 üzerinden 199,37 puan alarak dünyanın en zeki insanı unvanını almış. Camukova, Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, Rusça, Arapça ve Farsça olmak üzere 7 yabancı dil biliyor. Bugüne kadar 3 bin civarında kitap okuyan Camukova, "Her gün bir kitap okumaya çalışıyorum. Karl Marks'ın Das Kapital'ini 4 yaşında okudum. Kur'ân'ı da aynı yaşta okuyup ezberledim. Okuduğum bir kitabı ikinci kez okumam ama zevk alarak tekrar tekrar okuduğum tek kitap Kur'ân'dır. Her 20 günde bir okurum." diyor. 'Dindar mısınız?' sorusuna, 'İnanacak kadar zekiyim.' diye cevap veren Camukova, "Yaratılışa inanıyorum. İnanmıyorum diyen insanlar kısa vadeli inançlarla yaşarlar aslında." diye konuşuyor.
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=484241

Bunu bilim adamları ateist oluyor diyenler için ekledim.
 

tuvana

Doçent
Katılım
14 Şubat 2009
Mesajlar
816
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Kuran-ı kerim bir bilim kitabı değildir sadece yol göstericidir bilim ilim ile olur bizim dinimizin emirlerindendir ilim çinde dahi olsa gidin alın onu buyurmuştur efendimiz (s.a.v) bilimin dini yoktur buna bir açıklık getirelim o zaman bir hristiyan bir musevini ilmini bir müslüman bir putbedestin ilmini kullanmasın o zaman ne olur bilim gelişmez yalın kalır bilim evrensel bir olgudur herkeze aittir bu konu bence tartışılmaz.
 

nsgnc

Profesör
Katılım
6 Nisan 2008
Mesajlar
1,572
Reaksiyon puanı
10
Puanları
218
Gerçekten çok aydınlatıcı bir makale.

Hele son cümlesi olayı zaten bitirmiş: "Gerçeğe ulaşmak için önce bilimselliğin tuzaklarından mutlaka kurtulmalıyız." yani bilimi terkedin diyor bi anlamda...

Bilimi terk edin anlamını çıkarmazsan, "bilimselliğin tuzaklarından" kısmını tekrar gözden geçirirsen daha iyi olur.
 

cazim

Öğrenci
Katılım
3 Haziran 2008
Mesajlar
33
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Gerçekten çok aydınlatıcı bir makale.

Hele son cümlesi olayı zaten bitirmiş: "Gerçeğe ulaşmak için önce bilimselliğin tuzaklarından mutlaka kurtulmalıyız." yani bilimi terkedin diyor bi anlamda...

Bilimi terk edersek ne olur? Kısaca bilimde ileri giden ülkelerin kölesi oluruz, teknolojiyi satın almak zorunda kalırız, aynı günümüzde olduğu gibi...Aramızdaki fark olmuş uçurum, bari uçurumun boyutunu küçültelim...

Adamlar Mars a insan gönderecek duruma geldiler, biz hala kendi uydumuzu dünya yörüngesine gönderemiyoruz, bizden az gelişmiş dediğimiz İran bile kendi uydusunu gönderdi. Biz hala aramızda tartışıp duralım...

Ancak bu kadar tersden anlaşılabilir.Bilimin tuzakları vardır her zamanda olacaktır.İlmi olanlar gayet farkındadır.İslam herzaman İlmi teşvik etmiştir.Benim inancıma göre yaşamı Allah (c.c) başlatmıştır.İstediğiniz kadar bilimsel zırvalarla doldurmaya çalışın içeriği.Hiç birşey yoktan var olmaz.Ortama göre canlılarda gelişim ve değişim olmuştur , hemen herkesde bunu kabul eder.Bu ilk yaradılışın kendiliğinden oluştuğu anlamına gelmez.Varlığıda sadece dünyaya indirgeyemezsiniz.İnsan hafsalasının alamayacağı büyüklükte bir evren var karşımızda.Size tavsiye yatağınıza uzanınca iç sesinizi dinleyin.Ya biz haklıysak.....
 

Cem

Profesör
Katılım
23 Ağustos 2006
Mesajlar
1,028
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
maddenin nasıl var olduğunu ben sana nasıl açıklayayım, kimse bilmiyor
ya helitron sahalarımızda görmek istemediğimiz hareketler bunlar.
evrim yalanına kendini inandırmış olanların bile kabul ettiği bir start noktası var.
yani big bang'i kim tetikledi sorusunun cevabını 'bir güç' diye veriyor zavallılar.
Kardeşim biz sizin güç dediğinize 'ALLAH' diyoruz.
Bu da kanınıza dokunduğu için gıklayamıyorsunuz.
bilim dünyasının içindeki insan. hangi bilim dünyasındasın? mars bilim dünyası mı?
git derdini tübitaka anlat sen anca rahatlarsın sana söyliim
(geçici bir rahatlama, ertesi gün baş ağrısıyla uyanırsın ama olsun, müstehak)
 

nsgnc

Profesör
Katılım
6 Nisan 2008
Mesajlar
1,572
Reaksiyon puanı
10
Puanları
218
İlginç bir nokta şöyle:

Öncelikle bugün evrimciler bile, aralarında hiçbir evrimsel ilişki kuramadıkları farklı canlı gruplarında beş parmaklılık özelliği olduğunu kabul etmektedir. Örneğin evrimci biyolog M. Coates, 1991 ve 96 yıllarında yayınladığı iki ayrı bilimsel makaleyle, beş parmaklılık (pentadactyl) olgusunun, birbirinden bağımsız olarak iki ayrı kez ortaya çıktığını belirtmektedir. Coates'e göre, beş parmaklı yapı, hem anthracosaurlarda hem de amfibiyenlerde birbirinden bağımsız olarak ortaya çıkmıştır.247 Bu bulgu, beş parmalılık olgusunun "ortak ata" varsayımına delil oluşturamayacağının bir göstergesidir.
Evrimci tezi bu konuda zora sokan bir diğer nokta da, söz konusu canlıların hem ön hem de arka ayaklarının beşer parmaklı olmasıdır. Oysa evrimci literatürde ön ve arka ayakların tek bir "ortak ayak"tan geldikleri öne sürülmemektedir ve ayrı ayrı geliştikleri varsayılmaktadır. Dolayısıyla ön ve arka ayakların yapısının da, farklı rastlantısal mutasyonlar sonucu, farklı olması beklenmelidir. Michael Denton bu konudan şöyle söz eder:
Gördüğümüz gibi tüm karada yaşayan omurgalıların ön ayakları aynı pentadactyl (beş parmaklı) dizayna sahiptir ve bu da evrimci biyologlar tarafından, bu canlıların ortak bir atasal kaynaktan geldikleri şeklinde yorumlanmaktadır. Ancak arka ayaklarda da yine aynı pentadactyl tasarım vardır ve gerek kemik yapıları gerekse embriyolojik gelişimleri yönünden ön ayaklara çok benzerler. Ancak hiçbir evrimci, arka ayakların ön ayaklardan geldiğini ya da arka ve ön ayakların ortak bir kaynaktan evrimleştiğini savunmamaktadır... Aslında, biyolojik bilgi arttıkça, canlılardaki benzerlikleri ortak atadan geldikleri varsayımı ile açıklamak daha zayıf hale gelmektedir... Evrim adına öne sürülen diğer pek çok "dolaylı delil" gibi, homolojiden gelen deliller de ikna edici değildir, çünkü çok fazla anormallikle, çok sayıda karşı-örnekle ve kabul edilmiş (evrimsel) tablo içine sığdırılamayan pek çok olguyla karşılaşılmaktadır.248

http://www.darwinizminsonu.com/homoloji_yanilgisi_03.html
 

neydiyaaunuttum

Doçent
Katılım
27 Ekim 2008
Mesajlar
615
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
maddenin nasıl var olduğunu ben sana nasıl açıklayayım, kimse bilmiyor, bilim şu an için bunu yanıtlayacak kadar gelişmiş değil, ama bu demek değildir ki hiçbir zaman yanıtlayamayacak...
yine bir örnek vereyim: dünyanın yuvarlak olduğunu eski çağlarda birine anlatsan kimse bunu algılayamazdı, ama gelişen bilim sayesinde bugun adımız gibi biliyoruzki dünya yuvarlaktır...

bu zaten kuranda belirtiliyodu 1400 yıl önce :)

evrenin genişlemesi:
Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz, (onu) genişleticiyiz. (Zariyat Suresi, 47)
Yörüngeler


İŞTE BU, SİZİN RABBİNİZ ALLAH'TIR; HERŞEYİN YARATICISIDIR; O'NDAN BAŞKA İLAH YOKTUR. ÖYLEYSE NASIL OLUR DA ÇEVRİLİYORSUNUZ?
(MÜMİN SURESİ, 62)

Pek çoğunuz Dünyamızın ve diğer gezegenlerin bir yörüngesi olduğunu biliyor olabilirsiniz. Aslında sadece Güneş Sistemimizdekilerin değil, evrendeki bütün gök cisimlerinin bir yörüngesi vardır. Yani hepsi kendileri için belirlenmiş olan bir yol üzerinde dolaşırlar. Bilim adamları bu bilimsel gerçeği yakın bir dönemde keşfetmişlerdir. Ancak günümüzden 1400 yıl öncesi gibi, gök cisimlerinin yörüngelerinden haberdar olunmadığı bir dönemde, Kuran'da Allah bu gerçeği bir mucize olarak şöyle bildirmiştir:

Geceyi, gündüzü, Güneş'i ve Ay'ı yaratan O'dur; her biri bir yörüngede yüzüp gidiyor. (Enbiya Suresi, 33)
Dünya'nın yuvarlak oluşu

Kuran'ın gönderildiği dönemdeki gök bilim anlayışına göre, Dünya'nın tıpkı bir tepsi gibi düz olduğu düşünülüyordu. Dikkat ederseniz, bugün herkesin bildiği bu gerçek bile o zaman bilinmiyordu. Ama Kuran'da kullanılan kelimelerden Dünya'nın yuvarlak olduğu açık şekilde anlaşılıyordu. Bu bilginin bize haber verildiği ayet şöyledir:

Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp-örtüyor... (Zümer Suresi, 5)

Bu ayetin Türkçesinde "sarıp-örtme" diye tercüme edilen kelimenin Arapçadaki tam anlamı, "bir şeyi yuvarlak bir şeyin üstüne sarmak"tır. Demek ki, gece ve gündüzün üzerine sarıldığı Dünya yuvarlaktır. Oysa biraz önce de söylediğimiz gibi, Kuran'ın indirildiği dönemde Araplar Dünya'nın düz olduğunu zannediyorlardı. Kuran'da ise Dünya'nın yuvarlak olduğuna işaret edilmişti. Çünkü Allah herşeyin en doğrusunu insanlara öğretendir. Allah'ın kitabı Kuran'da o devirde bildirilen bu gerçek yüzyıllar sonra bilim adamları tarafından keşfedildi ve Dünya'nın yuvarlak olduğu anlaşıldı.

Kuran, Allah'ın sözü olduğu için bilimsel tarifler yapılırken olabilecek en doğru kelimeler kullanılmıştır. Herhangi bir insanın bunları bilip kullanması mümkün değildir. Ama Allah herşeyi bildiği için gerçekleri istediği herhangi bir dönemdeki insanlara bildirebilir.


Darwin, 1859 yılında, bundan tam 150 yıl önce Türlerin Kökeni isimli kitabında şunları söylemişti:

Eğer gerçekten türler öbür türlerden yavaş gelişmelerle türemişse, neden sayısız ara geçiş formuna rastlamıyoruz?

Neden bütün doğa bir karmaşa halinde değil de, tam olarak tanımlanmış ve yerli yerinde?

Sayısız ara geçiş formu olmalı, fakat niçin yeryüzünün sayılamayacak kadar çok katmanında gömülü olarak bulamıyoruz...

Niçin her jeolojik yapı ve her tabaka böyle bağlantılarla dolu değil?

Jeoloji iyi derecelendirilmiş bir süreç ortaya çıkarmamaktadır ve belki de bu benim teorime karşı ileri sürülecek en büyük itiraz olacaktır. (Charles Darwin, The Origin of Species, s. 172, 280)

Şu anda, Darwin'in 150 yıl önce söylediği sözler gerçek oldu!

Şu anda, Darwin'in 19. yüzyılda söylediği gibi, gerçekten de ara fosil diye bir şey olmadığı ortaya çıktı.

Yeryüzünün sayılamayacak kadar çok katmanında 100 milyondan fazla fosil bulundu. Fakat bunların tek bir tanesi bile ara fosil değildi.
Bulunan 100 milyon fosil, tam da Darwin'in öngördüğü gibi doğanın bir karmaşa içinde olmadığını, tam, mükemmel, kusursuz ve tüm parçaları yerli yerinde olan canlılardan oluştuğunu ortaya çıkardı.

Darwin'in söylediği gibi, hiçbir jeolojik yapıda ve hiçbir tabakada canlıların birbirine sözde bağlantısını gösteren hiçbir ara canlı fosili olmadığı görüldü.

Bütün bunların üstüne, yeni bilimler hücrenin, kromozomların, proteinlerin olağanüstü komplekslikte olduğunu gösterdi.

DNA'nın içinde bir milyon ansiklopedi sayfasını dolduracak miktarda bilgi olduğu ve böyle muhteşem bir yapının tesadüfen meydana gelmesinin imkansız olduğu keşfedildi.

Her şeyin en temel yapıtaşı olan atomların kusursuz bir düzene ve muhteşem bir kompleksliğe sahip olduğu anlaşıldı.

Ve yeryüzündeki bu muhteşem düzen, eşsiz, kusursuz sanat, yine tam olarak Darwin'in söylediği gibi teorisine karşı öne sürülecek en önemli itiraz olarak ortaya çıktı.

Günümüzde yaşayan Darwinistler de bu vasiyetin doğruluğunu teyid ettiler:

Niles Eldredge (Harvard Üniversitesi'nde Paleontolog)
Gerçekten de, çeşitli ve iyi saklanmış fosillerin ani oluşumu, olağanüstü bir entelektüel meydan okuma teşkil etmektedir.1

Derek W. Ager (Ünlü İngiliz Paleontolog):
Sorunumuz şudur: Fosil kayıtlarını detaylı olarak incelediğimizde, türler ya da sınıflar seviyesinde olsun, sürekli olarak aynı gerçekle karşılarız; kademeli evrimle gelişen değil, aniden yeryüzünde oluşan gruplar görürüz.2

Mark Czarnecki (Evrimci Paleontolog):
Teoriyi (evrimi) ispatlamanın önündeki büyük bir engel, her zaman için fosil kayıtları olmuştur... Bu kayıtlar hiçbir zaman için Darwin'in varsaydığı ara formların izlerini ortaya koymamıştır. Türler aniden oluşurlar ve yine aniden yok olurlar. Ve bu beklenmedik durum, türlerin Allah tarafından yaratıldığını savunan yaratılışçı argümana destek sağlamıştır.3

Carlton E. Brett:
Yeryüzünde hayat zaman içinde, yavaş yavaş ve kademe kademe mi gelişti? Fosil kayıtlarının bu soruya cevabı; "Hayır"dır.4

Dr. Colin Patterson (Paleontolog):
Herhangi bir türün başka hangi tür canlıdan geldiğini gösteren bir fosil fotoğrafı göstermemi istemişsiniz - böyle bir fosil kaydı mevcut değil.5

David B. Kitts (Oklahoma Üniversitesi, Bilim Tarihi Profesörü):
Evrim, türler arası geçiş formalarını gerektirir, ama paleontoloji bunu evrimcilere sunamadı.6

Mark Ridley (Zoolog, Oxford Üniversitesi):
Gerçek bir evrimci hiçbir zaman, yaratılışa karşı evrim teorisine dayanak olarak fosil kayıtlarını kullanmamaktadır.7

Steven M. Stanley:
Bilinen fosil kayıtları, evrimin büyük bir morfolojik ara geçişi başaran tek bir örneğini dahi belgeleyemedi. Bundan dolayı fosil kayıtları kademeli evrimin geçerli olabileceğine dair hiçbir kanıt öne süremez.8

Hoimar Von Ditfurth :
Geri dönüp baktığımızda, neredeyse ıstırapla aranan o geçiş biçimlerini bir türlü bulamamış olmamıza şaşırmamamız gerektiğini anlıyoruz. Çünkü büyük olasılıkla böyle bir ara aşama hiç var olmadı.9

George Gaylord Simpson:
Evrim tarihinin büyük bölümünü temsil eden ara-geçiş formları nerededir? Henüz hiçbir yerde bulunamadılar.10

Tom Kemp (Oxford Üniversitesi):
Bir nesilden diğerine türlerin birbirine geçişinin mümkün olduğunu gösterecek tek bir kayıt örneği yoktur.11

Dr. Colin Patterson:
Gould ve Amerikan Müzesi uzmanları ara fosillerin bulunmadığını söylerken bir çelişki sergilememektedirler. Tek bir ara fosil bile yoktur.12

İşte bu sebeplerle Darwin'i tebrik ediyoruz!
(bu arada 0 ile bir arasındaki rasyonel sayıların sonzsuzluğunu ilk okulda bile söylüyolar sen hala ordamı kaldın)
sana daha nekadar kanıt sunmalı bilmioyrum sıkışınca sataşıyosun
 

Helitron

Asistan
Katılım
3 Kasım 2006
Mesajlar
128
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
ya helitron sahalarımızda görmek istemediğimiz hareketler bunlar.
evrim yalanına kendini inandırmış olanların bile kabul ettiği bir start noktası var.
yani big bang'i kim tetikledi sorusunun cevabını 'bir güç' diye veriyor zavallılar.
Kardeşim biz sizin güç dediğinize 'ALLAH' diyoruz.
Bu da kanınıza dokunduğu için gıklayamıyorsunuz.
bilim dünyasının içindeki insan. hangi bilim dünyasındasın? mars bilim dünyası mı?
git derdini tübitaka anlat sen anca rahatlarsın sana söyliim
(geçici bir rahatlama, ertesi gün baş ağrısıyla uyanırsın ama olsun, müstehak)

kardeşim aramızdaki fark bu ya, sen kolaya kaçıp her şeyi sorgulamadan kabulleniyorsun, nasılsa her şeyi allah yaratmıştır deyip çıkıyorsun işin içinden...
ben sorguluyorum, hayatımın sonuna kadar da sorgulayacağım, belki sonunda bi b.k çıkmayacak ama sorgulayacağım...
bilim dünyası derken genetik mühendisiyim kardeşim daha ne olsun?
(bilim adamı olabilirsin ama adam olamamışsın sözünü yazmaya zahmet etmeyin)
derdimi tübitaka anlatamam çünkü son zamanlarda görüyoruz ki tübitak da senin gibi düşünen adamların elinde...
misal
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=925485
 

neydiyaaunuttum

Doçent
Katılım
27 Ekim 2008
Mesajlar
615
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
kardeşim aramızdaki fark bu ya, sen kolaya kaçıp her şeyi sorgulamadan kabulleniyorsun, nasılsa her şeyi allah yaratmıştır deyip çıkıyorsun işin içinden...
ben sorguluyorum, hayatımın sonuna kadar da sorgulayacağım, belki sonunda bi b.k çıkmayacak ama sorgulayacağım...
bilim dünyası derken genetik mühendisiyim kardeşim daha ne olsun?
(bilim adamı olabilirsin ama adam olamamışsın sözünü yazmaya zahmet etmeyin)
derdimi tübitaka anlatamam çünkü son zamanlarda görüyoruz ki tübitak da senin gibi düşünen adamların elinde...
misal
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=925485
senin kolaya kaçmak dediğine biz inaç diyoruz sonsuz olana tam teslimiyet diyoruz sorgusuz sualsiz onun varlığına birliğine inanıyoruz
senin yaptığına ise inaçsızlığına şık bi klıf bulmak deniyo (ki bence berbat bidurum senin içinde bulunduğun bu durum )
diğilki tübitak başını hangi taşa vurursan vur kendini hangi dağa taşa atarsan at hangi canlıya sorarsan sor sana onu anlatıcak emin ol kör gözlerin ve büzülmüş beynin nekadar anlamamakta dirensede bigün alıcak dilerimki o gün çok geç olmasın senin için ayrıca o bahsettiğin zahmete giricem benim için bizevk genetik mühendisi olmuşun ama adam olmamışın:D
hoş sizin gibiler herseye bi klıf bulduğuuna göre çıkıp ben genetikcyim diyip aşşalık duygularınızı bu şekildede tatmin edebilirsiniz
 

Frespo

Doçent
Katılım
19 Eylül 2008
Mesajlar
722
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
arkadaşım daha önce de yazdım birçok kez, evrime inanmak diye bir olay yok, çünkü evrim teorisi adında da yazdığı gibi sadece bir teori, haliyle bir inanç sistemi değil zaten...
sen neye istersen ona inan ben ne evrime inanıyorum ne de başka bir şeye, ben evrim teorisini savunuyorum, arada fark var...

"hiç değilse bizim bi tanrımız var bizi biryere bağlıyabilir ama agnostik olmanın verebileceği pek bişey yoktur" bu yazdığın pek yabancı gelmedi, akşam inanan başka bir arkadaş "ben olmayayım" da benzer bir şey yazdı, anlaşılan sen de garanticisin! ne şekilde inandığın beni ilgilendirmez gerçi de burda kendin söylüyorsun, allah varsa kazanırım yoksa da bir kaybım olmaz diye...

Bak öncelikle söylemeliyim ben eğitimimi herşeyiyle evrimi baz alarak aldım. evrimde o kadar çok açık var ki bunları kapamak için evrime inanmak gerekiyor sırf desteklemek değil, hiç değilse biz Allaha inanıyoruz ama bizim bir dayanağımız var Kurandır oysaki sizin dayanağınız tamamen yalanlanmış fosillerdir,, kimi zaman balık çıkartırsınız kimi zaman kafatası..

al işte evrimi bilmeden konuşan bir arkadaş daha, insan maymun arası birşey olamaz ((böyle birşeyi bende demedim zaten sadece size göre evrimi tamamlamadıklarını söyledim)) çünkü insan maymundan oluşmamıştır...
teoriyi git oku gel öyle tartışalım, kulaktan dolma bilgilerle gelirseniz orta yol bulup tartışamayız, ben elmayı tartışıyorum sen bana üzümü anlatıyorsun...

hiç konu farklılığı yok kardeşim kulaktan dolma bilgimde yok bağrından koptum geldim diyom yok sen diyon ki bilgisizsin, bişey bilmiyon oku az sonra gel ..!

yani big bang'i kim tetikledi sorusunun cevabını 'bir güç' diye veriyor zavallılar.
Kardeşim biz sizin güç dediğinize 'ALLAH' diyoruz.
Bu da kanınıza dokunduğu için gıklayamıyorsunuz.
O kadar süperdir ki bu laf insanı ermiş yapar lamarkına saygısızlık olcaksa bilmem orasını

kardeşim aramızdaki fark bu ya, sen kolaya kaçıp her şeyi sorgulamadan kabulleniyorsun, nasılsa her şeyi allah yaratmıştır deyip çıkıyorsun işin içinden...
ben sorguluyorum, hayatımın sonuna kadar da sorgulayacağım, belki sonunda bi b.k çıkmayacak ama sorgulayacağım...

bak bazılarımız sorgulamıyor buna katılıyorum ama yok sen seçmişindir evrimini ,kendine göre de doğruların vardır yemin ederim saygı duyarım. ama biz bu kadar yazı yazıp uğraşırken; sen dogma olarak `Allahı kabul ediyosun` dersen de sana kafa atarım.
 

Cem

Profesör
Katılım
23 Ağustos 2006
Mesajlar
1,028
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
ben sorguluyorum, hayatımın sonuna kadar da sorgulayacağım, belki sonunda bi b.k çıkmayacak ama sorgulayacağım...
bi b.k çıkmasını bekliyorsan çıkandan hayır gelmez genetik bilim adamı arkadaşım.
sorgulama yöntemlerinde bilimsel bakış adı altında at gözlüğü takmaya devam edersen 'genetik mühendisliği'nden öteye gidemezsin.
takıntılı bir yaklaşım bu.
neden biliyor musun?
sizden başkalarının sorgulamadığını zannediyorsunuz?

tübitak örneğini bilerek verdim. ne oldu yani bilim adına ne kazandınız bu misalle?
nasıl olurda genetik mühendisi olup bu muhteşem mühendisi göremezsin?

bu kadar mı kör olur gözler? ama olur olmaz mı? ferasetten uzak bakışla bu iş buraya kadar maalesef.

şunu belirtmek isterim, burada okuyacağın veya alacağın veya vereceğin hişçbir cevap ne seni dindar eder, ne beni dinden eder, burada karşılıklı yazılanlar fayda verseydi foruma gelip ateist propagandası yapan aklı geriler imana gelirlerdi.

yani demek istiyorum ki,
böyle aramana gerek yok, git sorgulama yöntemini değiştir,
bi b.k çıkmasını değil kendin için hayırlı olanı ara.
ama inan bana senin emin olmadığın nihai adres hakkında yanılmış olmayı istemezsin. ve inan bende yanılmış olmanı istemem. ben yanılmadığıma hayatımı basarım.
 

neydiyaaunuttum

Doçent
Katılım
27 Ekim 2008
Mesajlar
615
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
nasıl olurda genetik mühendisi olup bu muhteşem mühendisi göremezsin? bu kadar mı kör olur gözler? ama olur olmaz mı? ferasetten uzak bakışla bu iş buraya kadar maalesef.

.
bu gibi insanlar kendilerini ilah yerine koyuyolar allahın verdiği ilimle yüce allahın bu muhteşem eserini çözmeye çalıyolar bunu farkında bile değilller onu verdiği akılla bunları yapabiliyosunuz evrim bunuda açıklasın bi zahmet
biz yice allahın kelamı olan kurana tabi onun yolladığı iki cihan serveri muhammed s.a.v efendimize tabiyiz evrimciler ise bikaç fosile
kim daha ilerici kim daha gerici belli oluyo
kendileri bile biçok sorunu cevabını veremiyolar ama halaa yok ööyle değil böyle diyolar aslında bu islamyeti yozlaştırmaya yöenelik bi iddadan başka bişy değildir evrim teorisi adı üstünde sadece bi teori hemde ortaya atan tarafından yalanlanmış biçok şaibe süphe yalan ve bilinmezlik içiren teori
ki o fosiller nasıl oldu nasıl olduda günümüze kadar gelebildi madem insan maymundn geldiyse neden hala insanlar maymunları evcilleştirmeye çalışıyo neden maymun insana değğlide insan maymuna hükmediyo bukadarmı insanlığınız düşük seviyelrdeki kendinizi maymunla eşdeğer tutyosunuz hatta atamız diyosunuz hersey bigbang ile başlayan teadüfler zinciri ise bigbang hangi tesaddüfün sonucu oldu bunuda açıklıcakmı evrim
nasıl oluyoda herseyin tesadüf dendiği bu evren karma karışık değilde mülyonlarca yıldır bi düzen bi ahenk içinde devam ediyo
bırakın bu hurafeleri
 

ds mosx

Profesör
Katılım
24 Ocak 2009
Mesajlar
1,491
Reaksiyon puanı
14
Puanları
218
Gerçekten çok aydınlatıcı bir makale.

Hele son cümlesi olayı zaten bitirmiş: "Gerçeğe ulaşmak için önce bilimselliğin tuzaklarından mutlaka kurtulmalıyız." yani bilimi terkedin diyor bi anlamda...

Bilimi terk edersek ne olur? Kısaca bilimde ileri giden ülkelerin kölesi oluruz, teknolojiyi satın almak zorunda kalırız, aynı günümüzde olduğu gibi...Aramızdaki fark olmuş uçurum, bari uçurumun boyutunu küçültelim...

Adamlar Mars a insan gönderecek duruma geldiler, biz hala kendi uydumuzu dünya yörüngesine gönderemiyoruz, bizden az gelişmiş dediğimiz İran bile kendi uydusunu gönderdi. Biz hala aramızda tartışıp duralım...
yaa işte boyle yaklaşımşar yüzünden ileriye gidemedik .bir yazının anlamını bile çıkaramayacak kadar basit kişiler genetik muhendisi olduktan sonra biz daha çok dünyada gezeriz
 

Helitron

Asistan
Katılım
3 Kasım 2006
Mesajlar
128
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Burdaki yorumlarıma da son veriyorum...

Her şeyi dine saldırı olarak algılıyorsunuz?
Ben sizlere kaç defa yazdım sizin dininizle ilgili bir problemim yok diye.

Dini temel göstererek hiçbir soruya cevap bulamazsınız! Evrenin sonsuzluğunu nasılsa sonsuzdur diyerek kenara atıp bırakamayız, bakalım sonsuz mu diye araştırıp bulan insanlar olmalı... Her şeyi bu böyledir diye kestirip atamayız...

Şunu unutmayın ki ben de sizler gibi müslüman doğdum büyüdüm, hiçkimse bana neden müslümanlık gibi bir dinden ayrıldığımı sormadı? Hep saldırı hep saldırı...Bunu kendi içinizde tartışın belki cevabını bulabilirsiniz...
Benim genetik mühendisi veya başka bişey olmamın inancımla hiçbir alakası yok, çünkü bölümü okumadan önce de bir inancım yoktu zaten...

Hadi size iyi eğlenceler...
 

neydiyaaunuttum

Doçent
Katılım
27 Ekim 2008
Mesajlar
615
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Burdaki yorumlarıma da son veriyorum...

Her şeyi dine saldırı olarak algılıyorsunuz?
Ben sizlere kaç defa yazdım sizin dininizle ilgili bir problemim yok diye.

Dini temel göstererek hiçbir soruya cevap bulamazsınız! Evrenin sonsuzluğunu nasılsa sonsuzdur diyerek kenara atıp bırakamayız, bakalım sonsuz mu diye araştırıp bulan insanlar olmalı... Her şeyi bu böyledir diye kestirip atamayız...

Şunu unutmayın ki ben de sizler gibi müslüman doğdum büyüdüm, hiçkimse bana neden müslümanlık gibi bir dinden ayrıldığımı sormadı? Hep saldırı hep saldırı...Bunu kendi içinizde tartışın belki cevabını bulabilirsiniz...
Benim genetik mühendisi veya başka bişey olmamın inancımla hiçbir alakası yok, çünkü bölümü okumadan önce de bir inancım yoktu zaten...

Hadi size iyi eğlenceler...
sende evrimi ve bilimi gösterek her soruya cevap bulamazsın onlarında cevapyamadığı şeyler var bunu unutma
neden eleştirilmek zoruna gitti anlamadım
sen zaten inaçsızmışın kestirip atan yok sen söylediğinin aksin şeyler yazmışın
kestirip atan yok zaten bunlar kuranı kerimde vardı diyoruz ama sen yüzyıllık kitabı kenara bırakıp evrimden bahsediyosun,sen istiyosunki ben söylim ama imse benim zoruma gidicek bişy söylemesin kusura bakma mevzu bukadar ince bi mevzu iken kiimseden bunu bekleyemezsin
inaçsız bencil bomnboş arayış içinde bi insansın sen bikerede kuranı kerimi islamiyeti öne yargılarını bikenara bırakarak incele oku öğren bakalım ne düşünceksin ondan sonra gel bidaha konuşalım
bi problemin yok müslümanlıkla diyosun ama elinden geldiğince islamı çürütmeye çalışıyosun bilimi kullanarak bu nasıl iş
zaten sizin gibi misyonerlerin yaptığı şeyde bu biz müslümalığı seviyoruz problemmiz yok bakın biz ne iyiyiz ilericiyiz falan fıstık diyip nekadarını kendi inaçsızlığınıza ortak ederseniz okadar mutlu oluyosunuz karanlığınıza başkalarınıda ekleyip yanlızlıktan kurtulmayı hedefliyosunuz ne komik dimi
hadi sanada iyi eglenceeler
 

Cem

Profesör
Katılım
23 Ağustos 2006
Mesajlar
1,028
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Burdaki yorumlarıma da son veriyorum...
müslüman doğdum büyüdüm,
bölümü okumadan önce de bir inancım yoktu zaten...
kendi içinizde tartışın,Hadi size iyi eğlenceler...

zan ediyorsunki eğleniyoruz, üzülüyoruz. en azından ben samimi olarak eğlenmiyorum. bu bir eğlence değil helitron arkadaşım. hani derler ya,
hayat-memat meselesi diye, bu ondan daha ağırdır, sonsuzdur,
sonsuz nedir bilir misin? sonsuza dek yaşayan bir tek canlı görmediğin halde bilirsin, düşünürsün, sembolünü kullanırsın? peki tek bir sonsuza dair bana somut bir şey göster desem?
sonsuzluğa programlı bir bedende son olduğunu düşündürecek ne gördün bu hayatta?
Üzülüyorum... eğlenmiyorum Helitron.
 

mesut777

Asistan
Katılım
23 Aralık 2007
Mesajlar
113
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
Neden herşeyi dine bağlamak zorundasınız anlamyorum.Adı üstünde bilim.Her şeyin sebebini araştırmasak öğrenmesek halimiz ne olur.Doğru veya yanlış darwinin fikirleri.Yanlışsa zaten bilimsel açıklamalarla ispatlanır ha aynı şey doğru ise de olabilir.Kuran'da farklı yazıyor diye araştırmayalımmı öğrenmeyelim mi?Bir zamanlar günah diye resim yapmayı bile yasakladılar böyle mi olalım ?
 

Cem

Profesör
Katılım
23 Ağustos 2006
Mesajlar
1,028
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Neden herşeyi dine bağlamak zorundasınız anlamyorum.Adı üstünde bilim.Her şeyin sebebini araştırmasak öğrenmesek halimiz ne olur.Doğru veya yanlış darwinin fikirleri.Yanlışsa zaten bilimsel açıklamalarla ispatlanır ha aynı şey doğru ise de olabilir.Kuran'da farklı yazıyor diye araştırmayalımmı öğrenmeyelim mi?Bir zamanlar günah diye resim yapmayı bile yasakladılar böyle mi olalım ?

Araştırmayalım mı diyoruz???
'ilim Çin'de bile olsa gidiniz, alınız' diye buyuran bir Peygamberin (A.S.) ümmetinden birisi 'araştırmayalım günah' yaklaşımını hakaret sayar.

Bu söz motorlu taşıtların, uçakların olmadığı bir dönemde dünyanın öbür ucunda bile olsa ilim/bilim neredeyse öğrenin, bu yolda tehlikeleri bile göze alın, ama gidin ilmi alın derken nasıl 'araştırmamak'?.
Bazılarının yanlışını İslam'a yamamakta fırsatları olanca gücünüzle kolluyorsunuz.

Darwin teorisi araştırılsın, ki araştırılıyor da (hani engellemiş değiliz) ama körü körüne bunu bir inanç sistemi haline getirmeye çalışmayın.
Bilgiyi Kur'an ışığı altında aramak insanı çok daha kolay bir yolla çözüme ulaştırır.

Bilim dinimizde vardır. Ama dinimiz bilim değildir.
Bilim insanı bilgilendirir ama insanın manevi boşluğunu doldurmaz.
Din temeldir, bilim bu temel üzerine kurulu katlardan birisidir.

bir daha İslam'a sakın ama sakın bilime karşısınız diye saldırma, rica ediyorum.
 

Cem

Profesör
Katılım
23 Ağustos 2006
Mesajlar
1,028
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Nemrud Dağı’nın tepesindeki heykelleri hepimiz biliyoruz. Bu heykellerin kökeninin “tasarım” olduğunu, yani bilinçli bir varlık tarafından yapıldıklarını ise hepimiz kabul ederiz. Heykellerin yapımı sırasında orada olmadığımız, nasıl ortaya çıktıklarını gözlemlemediğimiz halde varırız bu sonuca. Bizi “tasarım”a ikna eden ise, doğal süreçlerin (sözgelimi rüzgar, yağmur, yerçekimi veya güneş ışınlarının) heykel üretemeyeceklerini bilmemizdir. Ve dikkat edilirse bu “tasarım tespiti” için herhangi bir “inanç” gerekmemekte, sadece verilerden çıkarım yapmak yetmektedir.

Peki ama heykeller için geçerli olan “tasarım” açıklaması canlılar için de geçerli midir?

Charles Darwin’e dek biyologların ezici çoğunluğu bu soruya “evet” cevabını veriyordu. Darwin ise, yeryüzündeki canlılığı üreten, doğal (dolayısıyla kör ve amaçsız) bir mekanizma keşfettiğini ileri sürdü: Doğal seleksiyon. 1940′larda buna bir de rastlantısal mutasyonlar eklendi.


Ancak Darwinizm’in formüle edilmesinden bu yana çok zaman geçti. Modern bilim, canlılığın detaylarının, Darwin ve takipçilerinin tahmin ettiğinden çok daha kompleks bir organizasyona sahip olduğunu ve çok yüksek düzeyde “bilgi” içerdiğini ortaya koydu. Acaba Darwinizm’in kör, rastlantısal mekanizmaları, bu kompleks organizasyon ve bilginin kökenini açıklamak için yeterli miydi?

İşte, bugün ABD’de Darwinizm hakkında süregiden bilimsel tartışmanın özünü bu soru oluşturuyor. 90′lı yıllarda geliştirilen ve halen yüzlerce bilim adamı tarafından desteklenen Akıllı Tasarım (Intelligent Design) teorisi, soruya “hayır” cevabını veriyor ve canlılığın kökeninde bir “aklın” rol oynadığını savunuyor. Akıllı Tasarım teorisi “evrim” kavramıyla da çelişmiyor; sadece evrimin kör mekanizmalarla işlediğini savunan Darwinizm’le çatışıyor.
 

ds mosx

Profesör
Katılım
24 Ocak 2009
Mesajlar
1,491
Reaksiyon puanı
14
Puanları
218
Neden herşeyi dine bağlamak zorundasınız anlamyorum.Adı üstünde bilim.Her şeyin sebebini araştırmasak öğrenmesek halimiz ne olur.Doğru veya yanlış darwinin fikirleri.Yanlışsa zaten bilimsel açıklamalarla ispatlanır ha aynı şey doğru ise de olabilir.Kuran'da farklı yazıyor diye araştırmayalımmı öğrenmeyelim mi?Bir zamanlar günah diye resim yapmayı bile yasakladılar böyle mi olalım ?
burda kimse herşeyi butunuyle dine baglayarak çözelim demiyorki arkadaşım anlamak istediginiz gibi anlamaya calışmayın diger arkadaşımın yorumlarıda hep oyle :icon_-1:
 

coreeye

Öğrenci
Katılım
31 Ağustos 2008
Mesajlar
24
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
gidip evrim hakkında kitap okuyun araştırın darwin'in doğal seçilim tezi doğru mu değil mi
darwin'in dayanağı doğal seleksiyondur bu buna da yok diyorsanız körsünüz boşuna tartışıyorsunuz sayfalarca yazık size haa
 

karcx

Profesör
Katılım
26 Şubat 2009
Mesajlar
2,391
Reaksiyon puanı
39
Puanları
0
Forumu ataistler kirletmeye başlamış.........
Kardeşim gidin başka kapıya.........
Sizin başka işiniz yok mu?
 

konsolos

Asistan
Katılım
7 Ocak 2009
Mesajlar
378
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
darwinciler kendilerini çok gibi göstermek için durmadan yeni üyelikler alıyor galiba.
 

Cem

Profesör
Katılım
23 Ağustos 2006
Mesajlar
1,028
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
gidip evrim hakkında kitap okuyun araştırın darwin'in doğal seçilim tezi doğru mu değil mi
darwin'in dayanağı doğal seleksiyondur bu buna da yok diyorsanız körsünüz boşuna tartışıyorsunuz sayfalarca yazık size haa

çekirdeğin gözü!
köpek kafalı kuşu avatar edinen aklınla çoktan kör olmuşsun,
biz görüyoruz yavrukuş,
sen gözlerini aç, biraz Let the sunshine

bakınız ne demişiz, sen ne demişsin

"Nemrud Dağı’nın tepesindeki heykelleri hepimiz biliyoruz. Bu heykellerin kökeninin “tasarım” olduğunu, yani bilinçli bir varlık tarafından yapıldıklarını ise hepimiz kabul ederiz. Heykellerin yapımı sırasında orada olmadığımız, nasıl ortaya çıktıklarını gözlemlemediğimiz halde varırız bu sonuca. Bizi “tasarım”a ikna eden ise, doğal süreçlerin (sözgelimi rüzgar, yağmur, yerçekimi veya güneş ışınlarının) heykel üretemeyeceklerini bilmemizdir. Ve dikkat edilirse bu “tasarım tespiti” için herhangi bir “inanç” gerekmemekte, sadece verilerden çıkarım yapmak yetmektedir.
Peki ama heykeller için geçerli olan “tasarım” açıklaması canlılar için de geçerli midir?

Charles Darwin’e dek biyologların ezici çoğunluğu bu soruya “evet” cevabını veriyordu. Darwin ise, yeryüzündeki canlılığı üreten, doğal (dolayısıyla kör ve amaçsız) bir mekanizma keşfettiğini ileri sürdü: Doğal seleksiyon. 1940′larda buna bir de rastlantısal mutasyonlar eklendi.

Ancak Darwinizm’in formüle edilmesinden bu yana çok zaman geçti. Modern bilim, canlılığın detaylarının, Darwin ve takipçilerinin tahmin ettiğinden çok daha kompleks bir organizasyona sahip olduğunu ve çok yüksek düzeyde “bilgi” içerdiğini ortaya koydu. Acaba Darwinizm’in kör, rastlantısal mekanizmaları, bu kompleks organizasyon ve bilginin kökenini açıklamak için yeterli miydi?

İşte, bugün ABD’de Darwinizm hakkında süregiden bilimsel tartışmanın özünü bu soru oluşturuyor. 90′lı yıllarda geliştirilen ve halen yüzlerce bilim adamı tarafından desteklenen Akıllı Tasarım (Intelligent Design) teorisi, soruya “hayır” cevabını veriyor ve canlılığın kökeninde bir “aklın” rol oynadığını savunuyor. Akıllı Tasarım teorisi “evrim” kavramıyla da çelişmiyor; sadece evrimin kör mekanizmalarla işlediğini savunan Darwinizm’le çatışıyor.
"

hani illa çıkış arıyorsan yardımcı olsun sana.
 
Üst