KamtariR
Müdavim
- Katılım
- 2 Nisan 2019
- Mesajlar
- 2,506
- Reaksiyon puanı
- 2,697
- Puanları
- 113
Selamlar arkadaşlar. Bugün size uzun zamandır dikkatimi çeken bir konuyu aktarmak istiyorum.
Bir ürün alınırken, farklı kriterlerine bakılarak karar verilebilir: Marka, kalite, fonksiyonellik vs...
Benim bir arkadaşımın babası, LTB markasının jean pantolonlarının üreticilerinden birisiydi. Biliyorsunuz çok pahalıdır pantolonları. Arkadaşın babası ile konuşma tanışma fırsatım olmuştu, dediğini aynen aktarıyorum: "Toplum olarak marka değerine gereğinden fazla önem veriyoruz. Ben aynı kumaş aynı işçilikle LTB'ye de pantolon üretiyorum, piyasada 250 TL'ye satılıyor, kapış kapış satılıyor. Ama aynı pantolonu mahmutpaşa esnafı için de üretiyorum, aynı kumaş aynı işçilik, üzerinde LTB değil de başka bir marka yazıyor, fakat burun kırıyor insanlar, almak istemiyor, fiyatı 100 TL. Sırf g.t cebinde LTB yazsın diye fazladan 150 TL para veriyorlar, para kolay kazanılmıyor ama bu kadar kolay harcanabiliyor."
Amca çok doğru söylüyor, kalite aynı, fonksiyonları aynı ama sırf marka logosu için fazla ödüyoruz.
Farklı bir örnek, mesela elektronik ürün alırken (bu forumda da bu insanlardan çok var) bazı arkadaşların pahalı=kaliteli gibi bir algıları var.
Apple bir ürün yapıyor, ürünü 5bin TL fiyatla satışa çıkarıyor, xiaomi aynı kalitede ürünü yapıyor 3bin TL fiyat çekiyor. Gelen yorumlar "apple çakması, kopyalamışlar vs.." şeklinde. Daha ne istiyorsunuz arkadaş, adam size aynı ürünü neredeyse yarı fiyatına sunuyor, öpüp baş üstüne koymanız lazım. Ama yok, illa pahalısını seviyoruz biz. (argeye destek zırvalarına girmeyin hiç, çin markalarının arge yatırımı daha yüksek.)
Bizim burada iki kebapçı var. Bir tanesi restoran orta kalite lüks diyebileceğimiz bir yer, diğeri salaş bir yer, tabureye oturup yiyorsun.
Restoranda 50 TL vermeden kalkamazsın, karnın da bir tık doyar, yediğin lezzetli mi? Eh işte... üzerine yarım kilo eritilmiş tereyağı dökeceksin soslarla karıştır ancak lezzet alıyor.
Salaş olan 30 TL, ama dibine kadar doyuyorsun, kebabı da efsane. Sadece mezeleri bile adam doyurur o cinsten. Ama insanlar restorana gidiyor (işini iyi yapan restoranları tenzih ediyorum), bu salaş yere burun kıvırıyor.
Diyeceğim o ki, marka elbette değerli olabilir, fakat o kadar da değil. Ürün alırken, marka değeri, kalite ve fonksiyonellik gibi özellikleri dengeleyerek karar vermek lazım (paranız çoksa orası başka).
Bir ürün alınırken, farklı kriterlerine bakılarak karar verilebilir: Marka, kalite, fonksiyonellik vs...
Benim bir arkadaşımın babası, LTB markasının jean pantolonlarının üreticilerinden birisiydi. Biliyorsunuz çok pahalıdır pantolonları. Arkadaşın babası ile konuşma tanışma fırsatım olmuştu, dediğini aynen aktarıyorum: "Toplum olarak marka değerine gereğinden fazla önem veriyoruz. Ben aynı kumaş aynı işçilikle LTB'ye de pantolon üretiyorum, piyasada 250 TL'ye satılıyor, kapış kapış satılıyor. Ama aynı pantolonu mahmutpaşa esnafı için de üretiyorum, aynı kumaş aynı işçilik, üzerinde LTB değil de başka bir marka yazıyor, fakat burun kırıyor insanlar, almak istemiyor, fiyatı 100 TL. Sırf g.t cebinde LTB yazsın diye fazladan 150 TL para veriyorlar, para kolay kazanılmıyor ama bu kadar kolay harcanabiliyor."
Amca çok doğru söylüyor, kalite aynı, fonksiyonları aynı ama sırf marka logosu için fazla ödüyoruz.
Farklı bir örnek, mesela elektronik ürün alırken (bu forumda da bu insanlardan çok var) bazı arkadaşların pahalı=kaliteli gibi bir algıları var.
Apple bir ürün yapıyor, ürünü 5bin TL fiyatla satışa çıkarıyor, xiaomi aynı kalitede ürünü yapıyor 3bin TL fiyat çekiyor. Gelen yorumlar "apple çakması, kopyalamışlar vs.." şeklinde. Daha ne istiyorsunuz arkadaş, adam size aynı ürünü neredeyse yarı fiyatına sunuyor, öpüp baş üstüne koymanız lazım. Ama yok, illa pahalısını seviyoruz biz. (argeye destek zırvalarına girmeyin hiç, çin markalarının arge yatırımı daha yüksek.)
Bizim burada iki kebapçı var. Bir tanesi restoran orta kalite lüks diyebileceğimiz bir yer, diğeri salaş bir yer, tabureye oturup yiyorsun.
Restoranda 50 TL vermeden kalkamazsın, karnın da bir tık doyar, yediğin lezzetli mi? Eh işte... üzerine yarım kilo eritilmiş tereyağı dökeceksin soslarla karıştır ancak lezzet alıyor.
Salaş olan 30 TL, ama dibine kadar doyuyorsun, kebabı da efsane. Sadece mezeleri bile adam doyurur o cinsten. Ama insanlar restorana gidiyor (işini iyi yapan restoranları tenzih ediyorum), bu salaş yere burun kıvırıyor.
Diyeceğim o ki, marka elbette değerli olabilir, fakat o kadar da değil. Ürün alırken, marka değeri, kalite ve fonksiyonellik gibi özellikleri dengeleyerek karar vermek lazım (paranız çoksa orası başka).