Erdoğan: ''Akrabaları parti yönetimine koymayın, aşiretleşmeyelim.''

Bu konuyu okuyanlar

Szayel

Müdavim
Katılım
14 Ağustos 2019
Mesajlar
2,018
Reaksiyon puanı
1,147
Puanları
113
Fetonun hakimlerinin devlete girmesine kim izin verdi sizin destedikleriniz değil mi?
Ekli dosyayı görüntüle 120068
Şimdi aynı hatayı tarikatlar için yapıyorlar ilerde bir şey olursa kandırıldık diye ağlamayın yine.
al işte öteki ezberci de yetişti. aslında çok yetişen olur diyordum ama oranını da %50 vermiştim. ozcicek hocam kadar dersine çalışmış olan muhalefet forumda yok :) geneli copy paste.

ismindeki gibi toz ol git burdan. hangi içerikte ak partiliyim dedim ? kaç defa arkadaş kadar gıcık olduğumu belirttim. okuman yazman da yok, bu tartışmanın seviyesini düşürüyorsun.

-------------------------------------------------------------------------------

özcicek,
her insanın, partinin, oluşumun hataları vardır. 12 adaların kağıt üzerinde kaybı gibi aynı.
bu adam zaten bu oluşumlarla başa gelmiş en başında. lakin görünce olayı kesmiş sakalı fakat kurtulamamış sakal sürekli çıkıyor kökü hala içimizde. sümüklü zat diye tabir ettiğin dedeyi sözlü savunsa ne savunmasa ne ? neyse konu dağılmadan. sağ görüşlü partiyi, sağ görüşlü parti ve cemaatler zaten yıllardır destekler. chp'nin destekçisi ise sendikalardır. yeni destekçisi ise hdp.

ben ne fetöden ne sendikalardan nede hdpden bu devlete yarar beklemiyorum açıkçası. milli bir parti olsa kesinlikle kazanır lakin öyle bir partide yok...
 
Son düzenleme:

ozciceky

Müdavim
Katılım
20 Haziran 2020
Mesajlar
3,161
Reaksiyon puanı
2,743
Puanları
113
Yaş
51
al işte öteki ezberci de yetişti. aslında çok yetişen olur diyordum ama oranını da %50 vermiştim. ozcicek hocam kadar dersine çalışmış olan muhalefet forumda yok :) geneli copy paste.

ismindeki gibi toz ol git burdan. hangi içerikte ak partiliyim dedim ? kaç defa arkadaş kadar gıcık olduğumu belirttim. okuman yazman da yok, bu tartışmanın seviyesini düşürüyorsun.

-------------------------------------------------------------------------------

özcicek,
her insanın, partinin, oluşumun hataları vardır. 12 adaların kağıt üzerinde kaybı gibi aynı.
bu adam zaten bu oluşumlarla başa gelmiş en başında. lakin görünce olayı kesmiş sakalı fakat kurtulamamış sakal sürekli çıkıyor kökü hala içimizde. sümüklü zat diye tabir ettiğin dedeyi sözlü savunsa ne savunmasa ne ? neyse konu dağılmadan. sağ görüşlü partiyi, sağ görüşlü parti ve cemaatler zaten yıllardır destekler. chp'nin destekçisi ise sendikalardır. yeni destekçisi ise hdp.

ben ne fetöden ne sendikalardan nede hdpden bu devlete yarar beklemiyorum açıkçası. milli bir parti olsa kesinlikle kazanır lakin öyle bir partide yok...

Sizi hatalı çıkartmayayım ben de bir copy/paste yapayım. Çünkü 12 adaların kağıt üzerinde kaybı şeklinde yorum yapmışsın. Sizin niyetiniz o olmasa bile belki de, Lozan anlaşmasına atıfta bulunuyorsunuz. Ve bu atıf 1923 yılında imzalanan Lozan anlaşması fikrini doğuruyor pek çok insanda. o sebeple;
BİLMEDEN, öğrenmeden, tek satır okumadan ve meselelerin aslına vâkıf olmadan kahvehane muhabbeti misâli kulaktan kulağa nakledilenlere dayanarak fikir yürütüp yorum yapmak ve ahkâm kesmek aslında kolay ve kâr getirici bir iştir. Millet zaten yazılı bilgiye değil kulaktan dolma ifadelere önem verdiği ve dedikoduyu da ciddî mâlûmat zannettiği için böyle palavraları ortaya atanlar bir kesimin gözünde “üstad” ve “âlim” oluverirler!

Ne güzel değil mi? Okuyup araştırmak için mübarek mâbâdınızı kımıldatma zahmetine bile katlanmadan oturduğunuz yerden uydurup duracaksınız, belge-melge hakgetirecek, hiçbir zaman mevcut olmamış hâdiseleri gerçekmiş gibi ortaya atacak, yalanlarınızı şişirip şişirip tekrarlayacak ve neticede “büyük üstad” olacaksınız! Türkiye’de bu şekilde yalanlara ve utanmazca palavralara sermaye edilen konuların başında bugün 94. yıldönümünü idrak ettiğimiz Lozan Anlaşması gelir.

BİR ÇATLAĞIN HEZEYANLARI...

Daha önce de yazmıştım, şimdi tekrar edeyim: Bir kesimin yerden yere vurduğu Lozan, Türk Tarihi’nin en şerefli anlaşmalarındandır! Senelerce süren savaşlardan bitkin ve yorgun ama zaferle çıkabilmiş bir devlet, yani Türkiye, anlaşma masasında o şartlarda alabileceği herşeyi almıştır ve Musul, Batı Trakya yahut 12 Ada gibi yerleri de elde etmek maksadıyla askerî harekâta girişmeye ise artık tâkati yoktur.

Lozan’ı yerden yere vuranların senelerden buyana sakız gibi çiğnedikleri iddialarının kaynağı, anlaşmayı Türkiye adına imzalayan üç delegeden biri olan ama sonradan deliren ve “Hayatım ve Hâtırâtım” adını verdiği akla-hayâle gelmeyen yalanlarla dolu tuğla kadar bir kitap yazan Dr. Rıza Nur’un hezeyanlarıdır. Hadiseleri belgelerle mukayese işinde henüz emekleme çağında bile olmadığımız için, arşivlerimizde her türlü kaynağın mevcut bulunmasına rağmen bu çatlak doktorun iddialarına şimdiye kadar ilmî bir cevap verilemedi. Üstelik, Lozan’ın bütün zabıtları defalarca yayınlanmış olduğu halde, inkılâp tarihçiliğinde “Atatürk’ün mavi gözlerinin verdiği ilham” çizgisini bir türlü aşamayan ulemâ da bu konuda çalışmaya tenezzül buyurmadı!

İLK LOZAN’I İŞİTTİNİZ Mİ?

Lozan bahsinde ortaya atılan ve milletin kafasını karıştıran yalanlar o kadar çoktur ki, bunlara tek tek tek cevap vermek için cildler dolusu kitap yazmak gerekir... Meselâ, 12 Adalar bahsi...

12 Adayı “Lozan’da verdiğimiz” söylenir. Doğrudur, Lozan’da verdik ama 24 Temmuz 1923’teki Lozan Anlaşması ile değil, İtalya ile 1912’de imzalamak zorunda kaldığımız “ilk” Lozan Anlaşması ile... Lozan’ın sahil semti Ouchy’de, 15 Ekim 1912’de imzaladığımız bu metin tarihlerimizde “Uşi Anlaşması” diye geçer ise de resmî adı “Lozan Anlaşması”dır, hattâ 1930’lu senelere kadar “Birinci Lozan” denmiştir. Üstelik bu ilk “Lozan”ın aslı, Osmanlı Arşivleri’nin “Muahedeler” tasnifindeki 418 ve 419 numaralı dosyalarda muhafaza edilmektedir ama kimse gidip bakmaz ve esip gürlemeye meraklı nefret tarihçilerimiz de bir değil, iki Lozan Anlaşması olduğundan bîhaber kaldıkları için uydurur da uydururlar!

Burada üzerinde üç adet imza ile yine üç adet balmumu mührün bulunduğu bir sayfa görüyorsunuz... İlk defa yayınlanan bu belge, Türkiye’nin en önemli vâroluş evrakı olan ve bugün 94. yıldönümünü idrak ettiğimiz Lozan Anlaşması’nda Türk delegelerin, İsmet Paşa’nın, Dr. Rıza Nur’un ve Hasan Bey’in, yani Hasan Saka’nın imzalarının bulunduğu sayfadır...

ozan Anlaşması’nın orijinalinde Türk delegelerin imzalarının bulunduğu sayfa.

Lozan’ın 143. maddesine göre anlaşmanın Fransızca olan aslı Paris’te, Fransız Dışişleri Bakanlığı Arşivi’nde muhafaza edilmektedir ve metnin tamamının görüntüleri Türkiye’ye ilk defa imzalanmasından 90 küsur sene sonra, tıpkıbasımının yayınlanması maksadıyla İş Bankası Kültür Yayınları tarafından getirtilmiştir.

Lozan’a hakaretten vazgeçin beyler; ayıptır ve günahtır! O günlerin şartlarında bu kadar sene yürürlükte kalabilmiş güçlü bir anlaşma yapabilmiş olanların hayırla yâdedilmeleri gerekir!

-----------------------------------------------

Burada bir nokta koyalım. tabii bu 12 ada meselesinin bir de 2. Dünya Savaşı sonrasındaki Paris konferansında ele alınan bir yönü vardır. O da başka bir konudur.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Ek olarak CHP'nin yeni destekçisi HDPdir demişsiniz. Neticede İstanbul ve Güneydoğuda kürtlerin desteğini alınca Kürt vatandaşlarımız oluyor ama bu destek AKP'den başka bir yere kayarsa HDP desteği oluyor. Komik gerçekten de.
 

Ben Kenobi

Müdavim
Katılım
6 Kasım 2011
Mesajlar
7,336
Reaksiyon puanı
3,155
Puanları
113
20 yıl böyle yapıldı, alışıldı.
Sadece parti değil, devlet kurumlarına işe girmede hak edenlerin hakkı yendi, işsiz bırakıldı, aç bırakıldı, hak etmeyen şımarıklar büyük rütbelere getirildi, kurumları ve devleti kendi şahsi çıkarları için zarar ettirerek geriye götürdü.
Şimdi de istirham ediyorum rica ediyorum artık yapmayın demek fayda eder mi ?
Bu neredeyse bir Meksika uyuşturucu karteline panpa bence artık uyuşturucu satma demek ile eşdeğer.
 

ozciceky

Müdavim
Katılım
20 Haziran 2020
Mesajlar
3,161
Reaksiyon puanı
2,743
Puanları
113
Yaş
51

Hükümet, 2004'te MGK'nın Fethullah Gülen cemaatine yönelik aldığı aldı tavsiye kararının "yok hükmünde sayılıp dosyasına kaldırıldığını" açıkladı. Taraf Gazetesi ise bu kararın dönemin Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in imzası ile uygulandığını ileri sürdü. SABAH'ın sorularını yanıtlayan Dinçer, "Taraf Gazetesi'nin bugün bize yaptığı 28 Şubat'tamerkez medyanın bize yaptıklarına benzer bir yöntem. Darbe hazırlıklarını göğüslemek için yaptıklarımızı şimdi bize karşı suçlama malzemelerine dönüştürmelerini ahlaki bulmuyorum" dedi. Dinçer, iddialara şu yanıtı verdi:​

 

OzkanK.

Müdavim
Katılım
3 Eylül 2019
Mesajlar
10,692
Reaksiyon puanı
13,060
Puanları
113

Hükümet, 2004'te MGK'nın Fethullah Gülen cemaatine yönelik aldığı aldı tavsiye kararının "yok hükmünde sayılıp dosyasına kaldırıldığını" açıkladı. Taraf Gazetesi ise bu kararın dönemin Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in imzası ile uygulandığını ileri sürdü. SABAH'ın sorularını yanıtlayan Dinçer, "Taraf Gazetesi'nin bugün bize yaptığı 28 Şubat'tamerkez medyanın bize yaptıklarına benzer bir yöntem. Darbe hazırlıklarını göğüslemek için yaptıklarımızı şimdi bize karşı suçlama malzemelerine dönüştürmelerini ahlaki bulmuyorum" dedi. Dinçer, iddialara şu yanıtı verdi:​


Dünden beridir Konuya dahil olmayayım diyorum ama çok alakasız şeyler yazıyorsunuz :( Sadece körlemesine muhalif gazete ve yayınları takip ediyorsunuz gibi bir algı oluştu bende.

2004 Yılında MGK tavsiye karar vermişş hee ? Ne olmalıydı sizce ? Şunu inatla anlamıyorsunuz bir insan bir suç işlemeden onu bir şeyle suçlayamazsınız. O zamana kadar Namaz kılan herkes vatan haini gerici ülkeyi yıkacak gözü ile bakıldığı için İktidarın o tavsiyeyi dinlememesi gayette normal. Sonuçta o sıralar herkes AKP'ye sallıyor ve ondan sonra kapatılma davaları flan açıyorlar AKP'ye ve o sıralar yanında duran o cemaat dediğin grup...
Şunu hep gözden kaçırıyorsunuz eğer yaşınız gerçekten 25-30 üstü ise o günleri tarihi akışına göre değerlendirmelisiniz. Bugüne bakarak 2004 yılını yorumluyorsunuz ve yanlış yapıyorsunuz.

Atıyorum Şimdi piyasada tanınan bilinen Cübbeli Ahmet Hoca'ya sen Vatan haini şerefsiz gerici ülkeyi bölecek flan diyebilirmisin ? Bunları deme gerekçen ney Namaz kılıyor. Adamı TV programlarına çıkarıyorlar foto çekiyorlar söylemlerini paylaşıyor vb. Ama atıyorum 5 yıl sonra belki adamın kirli bir yüzü çıkacak kadın satıyor genç kızlara tecavüz ediyor ve ülkeyi bölmek istediği anlaşılak ? Bilemeyiz ki. ASIL MESELE GERÇEK YÜZÜNÜ GÖRDÜKTEN SONRA TAVIR ALABİLMEKTE... Ülkemizde gerçek yüzünü gördükten sonra kanallarına çıkanlar bankalarına para yatırılması için çağrıda bulunanları önlerinde eylemler yapanlar unutmadı bu ülke... Zaten unutsaydı o süreçte AKILLI BİR MUHALEFETİN İKTİDAR OLMASI GEREKİRDİ. 1 Puan oy bile arttıramadı :(

Daha Önce yazdığın DAVA KONULARINA gelirsek. Göz ucu ile bakıyorum davlaarın ortan yönü hepsi Teror ve Vatana ihanet ile ilgili bunlar neden hep CHP'den çıkıyor veya CHP'ye yakın insanlar diye sorgulamıyorsun Hakim aynı diyorsun konuyu sulandıyon. 14. Ağır Ceza hakimi adam. Türkiye'de kaçta Ağırceza var zaten 4-5 dava ona geldiyse burada vatandaş olarak bize ne. ( Hadi diyelim ki Hükümet bilerek isteyerek o adama getiriyorlar davaları. Bana hangi dava kararı YANLIŞ AÇIKLARMISIN ? Hangisine verilen ceza yanlış ? Bazısı az bile ceza olarak.
Her zaman ki gibi buna cevap vermeyip demogoji yapacan gibime geliyor...
 

ozciceky

Müdavim
Katılım
20 Haziran 2020
Mesajlar
3,161
Reaksiyon puanı
2,743
Puanları
113
Yaş
51
Taraflığın bir diğer tarafı da bu, dedenin dediği doğru. Sıkışında bozuk plak gibi aynı şeyler;
Laiklik elden gidiyeah,
FÖTÖ'yü siz soktunuz,
Davullarla zurnalarla pkk'yı siz içeri aldınız.

Ordu'nun vaktiyle tüm bakanlıklar gibi(AVUKAT,SAVCI,HAKİM DAHİL) sözünden çıkmayacağı kişi vardır oda CB. Bu devletin cumhurbaşkanının sözünü dinliyor diye hakime çamur atarken, fetönün hakimlerine, insan öldüren askerine de sesiniz çıksaydı keşke.

Adalet sistemine er kişi çocukluktan sokulmalı ve milli duygular ile adalet ile büyütülerek bu işler öğretilmeli. Parti tutturulmamalı, kusursuza yakın komando profili neyse o şekilde objektik avukat,savcı,hakim,gazeteci büyütülmeli. Aksi halde taraf olan hakim veya ne naneyse oda sen gibi kendi tarafını tutacak.

Devleti tutan yok anasını satayım...
Devleti her Türkiye Cumhuriyeti bağlı vatandaş tutar. Ancak sanırım hükümet ile devlet arasındaki farkı bildiğinizi umuyorum.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Dünden beridir Konuya dahil olmayayım diyorum ama çok alakasız şeyler yazıyorsunuz :( Sadece körlemesine muhalif gazete ve yayınları takip ediyorsunuz gibi bir algı oluştu bende.
Keşke konuya dahil olmasaydınız. Çünkü aşağıya doğru yazdıklarınızı okudukça tüylerim diken diken oluyor.
2004 Yılında MGK tavsiye karar vermişş hee ? Ne olmalıydı sizce ? Şunu inatla anlamıyorsunuz bir insan bir suç işlemeden onu bir şeyle suçlayamazsınız. O zamana kadar Namaz kılan herkes vatan haini gerici ülkeyi yıkacak gözü ile bakıldığı için İktidarın o tavsiyeyi dinlememesi gayette normal. Sonuçta o sıralar herkes AKP'ye sallıyor ve ondan sonra kapatılma davaları flan açıyorlar AKP'ye ve o sıralar yanında duran o cemaat dediğin grup...
Hükümetin Devletin bu konu ile ilgili makamlarının uyarısını dinlememesinin ne kadar normal olduğunu 15 Temmuz'daki darbe girişimde çok net dördük. Namaz kılan herkes vatan hain, gerici ülkeyi yıkacak gözüyle bakılmıyordu. Sadece tarikatlerin devlete sızma girişimleri olduğu için devlet bu girişimlere karşı önlem almaya çalışıyordu. Bundan doğal daha ne olabilir. 2002 öncesinde de memkleket binlerce camiden ezan okunuyordu, namaz kılınıyordu.
Şunu hep gözden kaçırıyorsunuz eğer yaşınız gerçekten 25-30 üstü ise o günleri tarihi akışına göre değerlendirmelisiniz. Bugüne bakarak 2004 yılını yorumluyorsunuz ve yanlış yapıyorsunuz.
Yaşım 48 yani 72 doğumluyum. Özal'dan beri olan tüm siyasi olayları da çok net hatırlıyorum ve takip ediyorum. Neticede bugüne bakarak 2004ü yorumlamıyorum. 2004'e bakarak bugün olanları yorumluyorum. Kİ 2004 yılında da yani ben 32 yaşında iyi kötü hayata dair bir görüşü olan bir insan olarak o gün yapılması gerekenin sümüklü amca fetullah ve tüm tarikatlarin irticai faaliyetlerinin takip edilmesi ve sonlandırılması gerektiğini düşünüyordum. Ama o gün de bunları söylediğimizde bir kesim sağolsun bizleri dinsizlikle suçluyordu. Sanki din onların tekelindeymiş gibi.
Atıyorum Şimdi piyasada tanınan bilinen Cübbeli Ahmet Hoca'ya sen Vatan haini şerefsiz gerici ülkeyi bölecek flan diyebilirmisin ? Bunları deme gerekçen ney Namaz kılıyor. Adamı TV programlarına çıkarıyorlar foto çekiyorlar söylemlerini paylaşıyor vb. Ama atıyorum 5 yıl sonra belki adamın kirli bir yüzü çıkacak kadın satıyor genç kızlara tecavüz ediyor ve ülkeyi bölmek istediği anlaşılak ? Bilemeyiz ki. ASIL MESELE GERÇEK YÜZÜNÜ GÖRDÜKTEN SONRA TAVIR ALABİLMEKTE... Ülkemizde gerçek yüzünü gördükten sonra kanallarına çıkanlar bankalarına para yatırılması için çağrıda bulunanları önlerinde eylemler yapanlar unutmadı bu ülke... Zaten unutsaydı o süreçte AKILLI BİR MUHALEFETİN İKTİDAR OLMASI GEREKİRDİ. 1 Puan oy bile arttıramadı :(
Devletin görevi, istihbaratın görevi bunları bilmek. Cemaat olarak dinini yaşayan kimseye ne benim ne de devletin diyecek birşeyi olamaz. Ama İsmailağa cemaati de tüm cemaatler gibi yakından takip edilmesi gereken bir oluşumdur.

Daha Önce yazdığın DAVA KONULARINA gelirsek. Göz ucu ile bakıyorum davlaarın ortan yönü hepsi Teror ve Vatana ihanet ile ilgili bunlar neden hep CHP'den çıkıyor veya CHP'ye yakın insanlar diye sorgulamıyorsun Hakim aynı diyorsun konuyu sulandıyon. 14. Ağır Ceza hakimi adam. Türkiye'de kaçta Ağırceza var zaten 4-5 dava ona geldiyse burada vatandaş olarak bize ne. ( Hadi diyelim ki Hükümet bilerek isteyerek o adama getiriyorlar davaları. Bana hangi dava kararı YANLIŞ AÇIKLARMISIN ? Hangisine verilen ceza yanlış ? Bazısı az bile ceza olarak.
Şunu anlamıyorsunuz. Bir hakimin bütün bu davarlarda hakim olması hayatın olağan akışına aykırıdır. Aynen de Cüney Çakır'ın ya da başka herhangi bir hakemi oynanan tüm GS-FB maçlarına verseler ülkede kıyamet kopar. Ancak çok ciddi davalarda nedense bu ülke sadece BİR adet EVET BİR adet hakime kalmış ve o hakimi de oradan buraya koşturmuşlar. Bunun normal olduğunuz söyleyecekseniz bu durumda demagojinin alasını siz yapıyorsunuz demektedir.


Her zaman ki gibi buna cevap vermeyip demogoji yapacan gibime geliyor...
Asla demagoji yapmam. Doğru bildiğim ne ise onu söylerim. Çünkü politikacı değilim, parti üyesi değilim. Memleketi seven ve memleketin haline üzülen bir vatandaşım.
 
Son düzenleme:

OzkanK.

Müdavim
Katılım
3 Eylül 2019
Mesajlar
10,692
Reaksiyon puanı
13,060
Puanları
113
Ancak çok ciddi davalar

Bu davalardan hangisi çok ciddiymiş ? Bana göre hepsi boş beleş vatana millete gram faydası olmayan davalar.
Birisi devlet sırlarını ifşa etmiş diğeri yaymış biri Cumhurbaşkanına hakaret etmiş küfür etmiş. Demirtaş milleti sokağa dökmüş onlarca insanın ölümüne neden olmuş devlete hakaret etmiş terör propagandası yapmış. Diğeri DHKP-C'den ölüm orucuna girmiş ölmüş flan. hangisinin ne faydası var bize ? Tek ortak yanları muhalefete yakın kişiler olması...


Enis Berberoğlu kararını bir hakim verdi.
Sözcü kararını gene aynı hakim verdi.
Kaftancıoğlu kararını gene ayni hakim verdi.
Demirtaş kararını aynı hakim verdi.
Sırrı Süreyya kararını aynı hakim verdi.
Kozağaçlı kararını aynı hakim verdi.
Can Dündar Kararını aynı hakim verdi
 

ozciceky

Müdavim
Katılım
20 Haziran 2020
Mesajlar
3,161
Reaksiyon puanı
2,743
Puanları
113
Yaş
51
Bu davalardan hangisi çok ciddiymiş ? Bana göre hepsi boş beleş vatana millete gram faydası olmayan davalar.
Birisi devlet sırlarını ifşa etmiş diğeri yaymış biri Cumhurbaşkanına hakaret etmiş küfür etmiş. Demirtaş milleti sokağa dökmüş onlarca insanın ölümüne neden olmuş devlete hakaret etmiş terör propagandası yapmış. Diğeri DHKP-C'den ölüm orucuna girmiş ölmüş flan. hangisinin ne faydası var bize ? Tek ortak yanları muhalefete yakın kişiler olması...


Enis Berberoğlu kararını bir hakim verdi.
Sözcü kararını gene aynı hakim verdi.
Kaftancıoğlu kararını gene ayni hakim verdi.
Demirtaş kararını aynı hakim verdi.
Sırrı Süreyya kararını aynı hakim verdi.
Kozağaçlı kararını aynı hakim verdi.
Can Dündar Kararını aynı hakim verdi
Ozkan Kardeşim, yanılıyorsam kusuruma bakma. Ama senin şu yukarıda yazdıklarından henüz 15 ila 25 yaş arası bir yerde olduğunu tahmin ediyorum en fazla. Yanılıyorsam lütfen kusura bakma. Çünkü yazdıkların kendi içinde çelişiyor. Hepsi boş beleş vatana millete faydası olmayan davalar diyorsun. Ama öteki tarafta birisi devlet sırlarını ifşa etmiş diyorsun. Devlet sıralarını ifşa ettiği iddia edilen bir dava önemlidir.

Ben çok ciddi davalar dedim sen davaları ciddi görmeyebilirsin, o ayrı bir konu.
Ama kişilerin adil yargılanması gerekir. Adil yargılanma hakkı her bireyin sahip olması gereken bir haktır. Size bütün bir ucu devleti daha doğrusu hükümeti ilgilendiren davalarda aynı hakimin karar merci olması garip gelmiyorsa Hükümetin size söylediklerine inanmakla yetinebilirsiniz.

İyi uykular dilerim size.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Bu davalardan hangisi çok ciddiymiş ? Bana göre hepsi boş beleş vatana millete gram faydası olmayan davalar.
Birisi devlet sırlarını ifşa etmiş diğeri yaymış biri Cumhurbaşkanına hakaret etmiş küfür etmiş. Demirtaş milleti sokağa dökmüş onlarca insanın ölümüne neden olmuş devlete hakaret etmiş terör propagandası yapmış. Diğeri DHKP-C'den ölüm orucuna girmiş ölmüş flan. hangisinin ne faydası var bize ? Tek ortak yanları muhalefete yakın kişiler olması...


Enis Berberoğlu kararını bir hakim verdi.
Sözcü kararını gene aynı hakim verdi.
Kaftancıoğlu kararını gene ayni hakim verdi.
Demirtaş kararını aynı hakim verdi.
Sırrı Süreyya kararını aynı hakim verdi.
Kozağaçlı kararını aynı hakim verdi.
Can Dündar Kararını aynı hakim verdi

Muhalefete yakın kişiler demişsin. Can Dündar, Enis Berberoğlu ve Kaftancıoğlu. İkisici CHP üyesi. Can Dündar da CHP üyesi midir bilemem ama Bu kişiler direkt muhalif. Ama Devlete muhalif değil AKP'ye muhalif. Ve AKP'ye muhalif olmak AKP'yi desteklemek gibi bir haktır.

Ek olarak ben AKP'ye muhalif bir kişi olarak herhangi bir AKP'linin ya da AKP'lilerin yargılandığı bir ortamda bu kişilere de aynen yukarıda yapıldığı gibi haksızlık yapılsa bunu da yüksek sesle dile getiririm. Önemli olan ülkede Hukukun Üstünlüğünü egemen kılmak. Gerisi boş benim için.
 
Son düzenleme:

OzkanK.

Müdavim
Katılım
3 Eylül 2019
Mesajlar
10,692
Reaksiyon puanı
13,060
Puanları
113
Önemli olan ülkede Hukukun Üstünlüğünü egemen kılmak. Gerisi boş benim için.

Muhalefetin olayı tamamen bu zaten HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ yoksa ne işi olur Terör örgütü üyeleri ile DHKP-C ile veya PKK ile Devletin gizli belgelerini İfşa eden insanlar ile yada... Öyle isimlere partide görev vermek veya destek çıkmaz hayatta olmaz her zaman karşısındadır Muhalefet. Adını bile anmaz. Oy için onlara mavi boncuk hele hayatta dağıtmaz.

Bir tanesi çıkıpta şu verilen ceza haksız şu ceza uygunsuz demez. ( Zaten diyemez yasal olduğunu onlarda biliyor. ) Zaten yasal olarak cezalara itiraz makamları mevkileri var.
Nerden işi sulandırırızda milletin aklını bulandırırız kafasındalar sadece. Çıkıp şu suçu CHP'li vekil işlememiştir deseler ya veya İl başkanımız Cumhurbaşkanına küfür etmemiştir eşine hakaret etmemiştir Selahattin Demirtaş terör propagandası yapmamıştır deseler ya ama yok Hakim şöyle Saray yönetimi böyle ülkede adalet yok hukuk öldü de geç...
 

Szayel

Müdavim
Katılım
14 Ağustos 2019
Mesajlar
2,018
Reaksiyon puanı
1,147
Puanları
113
Lozan’a hakaretten vazgeçin beyler; ayıptır ve günahtır! O günlerin şartlarında bu kadar sene yürürlükte kalabilmiş güçlü bir anlaşma yapabilmiş olanların hayırla yâdedilmeleri gerekir!

-----------------------------------------------

Ek olarak CHP'nin yeni destekçisi HDPdir demişsiniz. Neticede İstanbul ve Güneydoğuda kürtlerin desteğini alınca Kürt vatandaşlarımız oluyor ama bu destek AKP'den başka bir yere kayarsa HDP desteği oluyor. Komik gerçekten de.
1 - P )
Yorumumu getirmeden önce açıp 1 saat boyunca sol taraflı birinin kaleme aldığı makaleyi okuyarak bir şeyler yapmaya çalıştım. Ama konu Lozan'a suç atmak değildi. Veya rahmetli İnönü üstünden Atatürk'e yüklenmekde değildi. Hatta Atatürk'ün bu konuda daha başarılı bir tutum sergileyeceğini düşünüyorum. Konu dağılıyor; Başarısızlık her dönem olağan birşey. Bir orduyu başarılı kılan başındaki komutan. Bir yerde kazanıyorsun bir yerde kaybediyor.

Ama yine şekilde a da olduğu gibi 48 yılın size kazandırdığı şeylerden biri de kelimelerin gücünü iyi kullanıyor olmanız. Ben size;
"her insanın, partinin, oluşumun hataları vardır. 12 adaların kağıt üzerinde kaybı gibi aynı." demişim siz beni direkt olarak lozana hakaret eden hatta inönü üstünden Atatürk'e yüklenenlerden gibi göstermişsiniz. Çok güzel manipüle ediyorsunuz içeriklerinizi, kurgulardan ötekine atlayışınız tereyağından kıl çeker gibi. Neden mi ? İkinci paragrafa geçiyorum

2 - P ) Ben size AKP'lilerin normal haricinin HDP'li olduğunu kesinlikle söylemedim. Yukarıdaki postları okuduğunuzda gayette görebilirsiniz. Siz tertemiz yine taraflılığınızla, kelimelerin gücünü kullanarak kartları tekrar dağıtıyorsunuz. Ben dedim ki binlerce kürt var ak partide, milliyetçi hareket partisinde, ve diğerlerinde bir hdp'deki kürtler mi ezilen / ezildiği söylenen kürtleri savunuyor ? Ellerinde silahlı bir örgütü iyi gösteriyor, kaçırdıkları insanları kurtararak kahraman gibi davranıyor, bebek katilleri kendi küçük ama yüreği büyük erenin şehit edicileri genel olarak bu kitle tertemiz chp ile birlikte hareket ediyor.

Yahu hocam; ister x milletin ajanı ol, ister politikacı, ister siyasetçi ister şair.
Kurulduğu zaman ile şuanki chp'nin vizyonuna,misyonuna kol kola girdikleri birlikte hareket ettikleri gruplara bakınca ne düşünüyorsunuz ? Buna gerçekten razı gelebiliyor musunuz ?
 

ozciceky

Müdavim
Katılım
20 Haziran 2020
Mesajlar
3,161
Reaksiyon puanı
2,743
Puanları
113
Yaş
51
Muhalefetin olayı tamamen bu zaten HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ yoksa ne işi olur Terör örgütü üyeleri ile DHKP-C ile veya PKK ile Devletin gizli belgelerini İfşa eden insanlar ile yada... Öyle isimlere partide görev vermek veya destek çıkmaz hayatta olmaz her zaman karşısındadır Muhalefet. Adını bile anmaz. Oy için onlara mavi boncuk hele hayatta dağıtmaz.

Bir tanesi çıkıpta şu verilen ceza haksız şu ceza uygunsuz demez. ( Zaten diyemez yasal olduğunu onlarda biliyor. ) Zaten yasal olarak cezalara itiraz makamları mevkileri var.
Nerden işi sulandırırızda milletin aklını bulandırırız kafasındalar sadece. Çıkıp şu suçu CHP'li vekil işlememiştir deseler ya veya İl başkanımız Cumhurbaşkanına küfür etmemiştir eşine hakaret etmemiştir Selahattin Demirtaş terör propagandası yapmamıştır deseler ya ama yok Hakim şöyle Saray yönetimi böyle ülkede adalet yok hukuk öldü de geç...
Sizin o küçümsediğiniz HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ ve ADİL YARGILANMA ilkesi adaletin temel taşlarıdır. Sizin anlamak istemediğiniz şey şu: Benim açımdan kişinin kim olduğunun veya suçunun ne olduğunun bir önemi yok. Benim açımdan adalet sisteminin doğru işleyip işlemediği önemli.
Çünkü adalet sistemi Ahmet Mehmet Nilüfer için doğru işlemiyorsa aman bana ne. Bana dokunmayan yılan bir yaşasın diyemeyiz Vatandaş olarak. Dememeliyiz. Bunun ucu bugün sevmediğimiz kişilere dokunuyorsa AMAN NE İYİ OLUYOR demememiz gerekir.
Ama size ne kadar bunu anlatmaya çalışsam da deveye hendek atlatmanın daha kolay olduğunu görüyorum.

Bir büyüğünüz olarak dahi manasındaki de/da eklerini bitişik yazdığını gördüm. Bunlara da dikkat lütfen.

Size bu konuda yazdığım son mesajdır. İyi geceler dilerim
Mesaj otomatik birleştirildi:

1 - P )
Yorumumu getirmeden önce açıp 1 saat boyunca sol taraflı birinin kaleme aldığı makaleyi okuyarak bir şeyler yapmaya çalıştım. Ama konu Lozan'a suç atmak değildi. Veya rahmetli İnönü üstünden Atatürk'e yüklenmekde değildi. Hatta Atatürk'ün bu konuda daha başarılı bir tutum sergileyeceğini düşünüyorum. Konu dağılıyor; Başarısızlık her dönem olağan birşey. Bir orduyu başarılı kılan başındaki komutan. Bir yerde kazanıyorsun bir yerde kaybediyor.

Ama yine şekilde a da olduğu gibi 48 yılın size kazandırdığı şeylerden biri de kelimelerin gücünü iyi kullanıyor olmanız. Ben size;
"her insanın, partinin, oluşumun hataları vardır. 12 adaların kağıt üzerinde kaybı gibi aynı." demişim siz beni direkt olarak lozana hakaret eden hatta inönü üstünden Atatürk'e yüklenenlerden gibi göstermişsiniz. Çok güzel manipüle ediyorsunuz içeriklerinizi, kurgulardan ötekine atlayışınız tereyağından kıl çeker gibi. Neden mi ? İkinci paragrafa geçiyorum

2 - P ) Ben size AKP'lilerin normal haricinin HDP'li olduğunu kesinlikle söylemedim. Yukarıdaki postları okuduğunuzda gayette görebilirsiniz. Siz tertemiz yine taraflılığınızla, kelimelerin gücünü kullanarak kartları tekrar dağıtıyorsunuz. Ben dedim ki binlerce kürt var ak partide, milliyetçi hareket partisinde, ve diğerlerinde bir hdp'deki kürtler mi ezilen / ezildiği söylenen kürtleri savunuyor ? Ellerinde silahlı bir örgütü iyi gösteriyor, kaçırdıkları insanları kurtararak kahraman gibi davranıyor, bebek katilleri kendi küçük ama yüreği büyük erenin şehit edicileri genel olarak bu kitle tertemiz chp ile birlikte hareket ediyor.

Yahu hocam; ister x milletin ajanı ol, ister politikacı, ister siyasetçi ister şair.
Kurulduğu zaman ile şuanki chp'nin vizyonuna,misyonuna kol kola girdikleri birlikte hareket ettikleri gruplara bakınca ne düşünüyorsunuz ? Buna gerçekten razı gelebiliyor musunuz ?

Sizi Lozan'a hakaret etmekle itham etmedim. Sadece bu şekilde düşünenler olduğu için bu linki atmıştım. Neyse konular çığırından çıktı. Belki karşılıklı konuşulsa derdimizi karşılıklı olarak anlatmak daha kolay olur. Ama yazarak da bir noktaya kadar oluyor.

Erdoğan'ın yönetime eş dost akraba koymayın konusunda Lozan'a kadar uzadık hep beraber.

Herkes bir şekilde kendi meramını anlattı. Benim sizden, sizin benden alacağınız olabilir veya olmayabilir. Ama daha fazla aynı nokta etrafında dönmeyi anlamsız görüyor ve size iyi akşamlar diliyorum.
 

OzkanK.

Müdavim
Katılım
3 Eylül 2019
Mesajlar
10,692
Reaksiyon puanı
13,060
Puanları
113
Ama size ne kadar bunu anlatmaya çalışsam da deveye hendek atlatmanın daha kolay olduğunu görüyorum.
Deveye hendek atlatmaya uğraşmaktansa devlete HENDEK KAZANLARI kendine dert ediyorsun...

Bunun ucu bugün sevmediğimiz kişilere dokunuyorsa AMAN NE İYİ OLUYOR demememiz gerekir.

Neden Aman ne iyi oluyor demeyim ? kendime dert mi edineyim yukarıda ki davaları ? Can Dündar Almaya'ya kaçtı diye karalar bağlayım Selahattin Demirtaş özgür kalsın diye açlık grevine başlayım oldu olacak ?

Bunu dememem için bu kişiler suçsuz ve almaları gereken ceza bu değil demen ve kanıtlaman gerekir...
 

ozciceky

Müdavim
Katılım
20 Haziran 2020
Mesajlar
3,161
Reaksiyon puanı
2,743
Puanları
113
Yaş
51
Deveye hendek atlatmaya uğraşmaktansa devlete HENDEK KAZANLARI kendine dert ediyorsun...



Neden Aman ne iyi oluyor demeyim ? kendime dert mi edineyim yukarıda ki davaları ? Can Dündar Almaya'ya kaçtı diye karalar bağlayım Selahattin Demirtaş özgür kalsın diye açlık grevine başlayım oldu olacak ?

Bunu dememem için bu kişiler suçsuz ve almaları gereken ceza bu değil demen ve kanıtlaman gerekir...
Çünkü sevgili kardeşim adalet mülkün temelidir de ondan. Ya da Hz Ali'nin dediği gibi devletin dini adalettir de ondan.
Bugün Adalet sistemindeki yanlışa karşı durmaz isen günü gelir o adalet sistemi seni de bulur.
 

OzkanK.

Müdavim
Katılım
3 Eylül 2019
Mesajlar
10,692
Reaksiyon puanı
13,060
Puanları
113
Bugün Adalet sistemindeki yanlışa karşı durmaz isen günü gelir o adalet sistemi seni de bulur.

Vatana ihanet ediyorsam bulsun zaten... Veya Ülkemi satıyorsam ülkemin zararına çalışıyorsam bulsun yargılasın cezamı kessin zaten.

Bu üstte saydığın davaları başka ülkelerde olsa asıyorlar. Vatana ihanet gizli belgeleri ifşa veya Terör örgütü üyeliği ne demek ? Şaka sanıyorsunuz siz galiba.

( Teroristin insan hakkı olması konusu bile tartışmalı benim gözümde. )
 

ozciceky

Müdavim
Katılım
20 Haziran 2020
Mesajlar
3,161
Reaksiyon puanı
2,743
Puanları
113
Yaş
51
Vatana ihanet ediyorsam bulsun zaten... Veya Ülkemi satıyorsam ülkemin zararına çalışıyorsam bulsun yargılasın cezamı kessin zaten.

Bu üstte saydığın davaları başka ülkelerde olsa asıyorlar. Vatana ihanet gizli belgeleri ifşa veya Terör örgütü üyeliği ne demek ? Şaka sanıyorsunuz siz galiba.

( Teroristin insan hakkı olması konusu bile tartışmalı benim gözümde. )
Vatana ihanet ile ilgili karar veren bugünkü adalet sistemi olduğu için Vatana ihanet var mıdır yok mudur bilemezsiniz. Siz müneccim iseniz bilebilirsiniz. O ayrı

Örneğin rahmetli Adnan Menderes'i de adalet sistemi yargıladı ve idam etti. Ne oldu da Meclis daha sonra Adnan Menderes'in itibarını iade etti ?
Demek ki her yargı kararı ya da adil olmayan yargı kararları da olabiliyormuş değil mi ? Bugün de aynı sıkıntı adalet sistemimizde geçerlidir.
 

OzkanK.

Müdavim
Katılım
3 Eylül 2019
Mesajlar
10,692
Reaksiyon puanı
13,060
Puanları
113
Vatana ihanet ile ilgili karar veren bugünkü adalet sistemi olduğu için Vatana ihanet var mıdır yok mudur bilemezsiniz. Siz müneccim iseniz bilebilirsiniz. O ayrı

Örneğin rahmetli Adnan Menderes'i de adalet sistemi yargıladı ve idam etti. Ne oldu da Meclis daha sonra Adnan Menderes'in itibarını iade etti ?
Demek ki her yargı kararı ya da adil olmayan yargı kararları da olabiliyormuş değil mi ? Bugün de aynı sıkıntı adalet sistemimizde geçerlidir.

Daha ilk mesajımda demiştim demagoji yapacan diye. Konuyu çarpıtacan diye. Aynen onların yaptığı suç değil. Bu ülkede terörü desteklememek SUÇ...

Vatanını seviyorsan Ermeni Soykırımı var diyeceksin. PKK terör örgütü değil diyeceksin. DHKP-C militanı olacan. MİT belgelerini bilgilerini sızdıracan Cumhurbaşkkanına ve eşine hakaret edecen sövecen senden iyisi olmayacaz hatta En vatansever sen olursun bunları yapıpca AYNEN AYNEN...
 

ozciceky

Müdavim
Katılım
20 Haziran 2020
Mesajlar
3,161
Reaksiyon puanı
2,743
Puanları
113
Yaş
51
Daha ilk mesajımda demiştim demagoji yapacan diye. Konuyu çarpıtacan diye. Aynen onların yaptığı suç değil. Bu ülkede terörü desteklememek SUÇ...

Vatanını seviyorsan Ermeni Soykırımı var diyeceksin. PKK terör örgütü değil diyeceksin. DHKP-C militanı olacan. MİT belgelerini bilgilerini sızdıracan Cumhurbaşkkanına ve eşine hakaret edecen sövecen senden iyisi olmayacaz hatta En vatansever sen olursun bunları yapıpca AYNEN AYNEN...
Demagojinin alasını sen yapıyorsun. Çünkü 40 keredir sana aynı şeyi yazıyorum ama ya anlamıyorsun ya da anlamak istemiyorsun.
Konuştuğumuz olayın içeriğinde kimin vatan haini olup olmadığı beni ilgilendirmiyor.
Ben her vatandaşın adil yargılanmasını savunuyorum.
Adil yargılanma olduğunda kimsenin yargı kararına da sesi çıkamaz.
Vatanını seviyorsan adil olacaksın. Sorgulayacaksın. Sana hükümetin veya muhalefetin dayattığı her şeyi koşulsuz doğru kabul etmeyeceksin.

Anlamadığınız ya da anlamak istemediğiniz için konuşma ile daha fazla zaman kaybına gerek yok. Bu konuda size yazacağım başka bir konu kalmadı.
Başka konu başlıklarında görüşmek üzere.
İyi akşamlar.
 

OzkanK.

Müdavim
Katılım
3 Eylül 2019
Mesajlar
10,692
Reaksiyon puanı
13,060
Puanları
113
Demagojinin alasını sen yapıyorsun. Çünkü 40 keredir sana aynı şeyi yazıyorum ama ya anlamıyorsun ya da anlamak istemiyorsun.
Konuştuğumuz olayın içeriğinde kimin vatan haini olup olmadığı beni ilgilendirmiyor.
Ben her vatandaşın adil yargılanmasını savunuyorum.
Adil yargılanma olduğunda kimsenin yargı kararına da sesi çıkamaz.
Vatanını seviyorsan adil olacaksın. Sorgulayacaksın. Sana hükümetin veya muhalefetin dayattığı her şeyi koşulsuz doğru kabul etmeyeceksin.

Anlamadığınız ya da anlamak istemediğiniz için konuşma ile daha fazla zaman kaybına gerek yok. Bu konuda size yazacağım başka bir konu kalmadı.
Başka konu başlıklarında görüşmek üzere.
İyi akşamlar.

Bu ülkede TERORİSTTİN BEN ADİL YARGILANDIM diyeceğini sanmaya ve beklemeye devam et sen ne diyem. Kendin kafanda tartıp adil mi değil mi anlaman lazım.

Üstte saydığın davaların hiçbirinde adamlar ben yargılandığım suçu yapmadım demiyor ki zaten. Birisi evet MİT belgelerini ben verdim diyor. Diğeri zaten yurtdışına kaçtığı için suçu otomatikman üstleniyor ayrıca ben yayınladım diyede söylüyor. İl başkanının attığı tweetler halen duruyor ve mahkemedede evet ben attım dedi red etmedi. Selahattim Demirtaş'a gelirsek HDP'nin Parti lideri kendisi ve kongre sonrası halkı sokağa biz çağırdık diyor zaten red etmiyor. Ayrıca kamera kayıtları var Apo'nun heykelini dikecez biz Fırat'ın doğusuna geçecez sizde mal mal bakacaksınız vb.
Sonra DHKP-C suçu ile tutuklu olan ölüm orucunda öldü. ( Masum olsa ölümü seçmezdi diye düşünüyorum tutuklanalı daha 1 yıl bile olmamış iken. )

Bana kendi kafanda tartıp bak delil bu belge şu bu adam suçsuz ama hakim taraflı yargıladı yanlış ceza vermiş diyebiliyormusun ?

Tabii ki diyemiyorsun ama İnsan hakkı Özgürlük Barış Hak Hukuk Adalet Eşitlik bir sürü laf kalabalığı ve Türkiyede Adil yargılanma yok de geç... En temiz muhalefet.
 

|Ⓢєччαh|

Müdavim
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,323
Puanları
113
mesela ekonomi bakanı damat...
Amerikan halkının tarihi boyunca en sevdiği başkan J. F. Kenedy idi Dilaracım. Bilir misin o da kendi kardeşini adalet bakanı yapmıştı. Tıpkı burada olduğu gibi orada da dedikodular ayyuka çıkınca Kenedy şu açıklamayı yaptı:"Ey Amerikan halkı, 'Koca Amerika'da başka adam bulamadın mı da kendi kardeşini bakan yaptın?' haklısınız, lakin beni de bir dinleyin. Biz çocukken annem sabahın çok erken saatlerinde gazeteleri alır, çok önemli makaleleri okur, sonra kahvaltıyı hazırlayıp bizi kaldırırdı... Ve bize mutlak surette her sabah kahvaltıdan önce o makaleleri okuyup özetlememiz, anlatmamız vazifesini verirdi. Biz onları mecburen okur ve annemize okumamızı istediği makalelerin özünü, özetini, ana fikrini tane tane anlatırdık. Eğer bunu yapmaz ya da eksik, baştan savma yaparsak bizi o gün aç bırakır ve asla gözümüzün yaşına bakmazdı. Okula aç susuz gönderir, canımıza okurdu. Ben ve kardeşim işte böyle bir ananın çocuklarıyız. Eğer bu eğitimle büğüyen başka bir kardeşim de olsaydı onu da bakan yapardım" demişti.

Amerikan halkı ve basın bir daha bu mevzuyu hiç konuşmadılar.
Tayyip bey'in damadına gelince Türkiye tarihinin belki de en başarılı maliye bakanlarından biri oldu o çocuk. Reis onu para kazandırmak, iş güç sahibi etmek için bakan yapmadı, ona güvendiği ve en iyi yapacağına inandığı için oraya getirdi. Dikkat edersen iki kızını da sahasında Türkiye'nin en başarılı iki genciyle evlendirdi. Her ikisi de Amerika'nın en prestijli üniversitelerinde eğitim gördüler. Ayrıca Kenedy'yi örnek gösterirken onun da bir gazetede uzun yıllar başmakale yazan, onlarca kitap yazmış hatırı sayılır aydın ve entelektüel bir babanın evladı olduğunu belirtmek istedim.

Bor madenleri konusunda inanılmaz çalışmalar yaptı, yetmedi Türkiye'nin ilk milli petrol arama gemisi kazandırarak bu gün büyük umutlarla beklediğimiz ve müjdeleriyle sermest olduğumuz doğalgaz bulunmasını sağlayan kişidir. Milli bir enerji politikası oluşturarak birçok sahada çok büyük kazanımlar elde etmemize önayak oldu.

Şimdi Tayyip beyin yerinde siz olsanız böylesine yetişmiş, genç dinamik ve Türkiye sevdasıyla büyüyüp yoğrulmuş bir genci damat diye görev vermek istemez misiniz?

90'lı yılların sonunda 22 banka batırarak Türkiye bütçesine denk büyük bir servetin batmasına vesile olan ve bu yoksul ülkeyi IMF'nin kucağına atarak oyuncak eden ithal bakanları düşününce eminim elinizi vicdanınıza koyup öyle düşüneceksinizdir.
***
Bir de şu linkten bakarsan öyle dağdan inmiş bir çoban olmadığını, bu ülkede bu görevi en ziyade hakkıyla ihraz edebilecek bir ehliyete sahip olduğunu göreceksin ablacım. :)

 
Son düzenleyen moderatör:
Katılım
20 Temmuz 2017
Mesajlar
6,866
Reaksiyon puanı
5,172
Puanları
113
Amerikan halkının tarihi boyunca en sevdiği başkan J. F. Kenedy idi Dilaracım. Bilir misin o da kendi kardeşini adalet bakanı yapmıştı. Tıpkı burada olduğu gibi orada da dedikodular ayyuka çıkınca Kenedy şu açıklamayı yaptı:"Ey Amerikan halkı, 'Koca Amerika'da başka adam bulamadın mı da kendi kardeşini bakan yaptın?' haklısınız, lakin beni de bir dinleyin. Biz çocukken annem sabahın çok erken saatlerinde gazeteleri alır, çok önemli makaleleri okur, sonra kahvaltıyı hazırlayıp bizi kaldırırdı... Ve bize mutlak surette her sabah kahvaltıdan önce o makaleleri okuyup özetlememiz, anlatmamız vazifesini verirdi. Biz onları mecburen okur ve annemize okumamızı istediği makalelerin özünü, özetini, ana fikrini tane tane anlatırdık. Eğer bunu yapmaz ya da eksik, baştan savma yaparsak bizi o gün aç bırakır ve asla gözümüzün yaşına bakmazdı. Okula aç susuz gönderir, canımıza okurdu. Ben ve kardeşim işte böyle bir ananın çocuklarıyız. Eğer bu eğitimle büğüyen başka bir kardeşim de olsaydı onu da bakan yapardım" demişti.

Amerikan halkı ve basın bir daha bu mevzuyu hiç konuşmadılar.
Tayyip bey'in damadına gelince Türkiye tarihinin belki de en başarılı maliye bakanlarından biri oldu o çocuk. Reis onu para kazandırmak, iş güç sahibi etmek için bakan yapmadı, ona güvendiği ve en iyi yapacağına inandığı için oraya getirdi. Dikkat edersen iki kızını da sahasında Türkiye'nin en başarılı iki genciyle evlendirdi. Her ikisi de Amerika'nın en prestijli üniversitelerinde eğitim gördüler. Ayrıca Kenedy'yi örnek gösterirken onun da bir gazetede uzun yıllar başmakale yazan, onlarca kitap yazmış hatırı sayılır aydın ve entelektüel bir babanın evladı olduğunu belirtmek istedim.

Bor madenleri konusunda inanılmaz çalışmalar yaptı, yetmedi Türkiye'nin ilk milli petrol arama gemisi kazandırarak bu gün büyük umutlarla beklediğimiz ve müjdeleriyle sermest olduğumuz doğalgaz bulunmasını sağlayan kişidir. Milli bir enerji politikası oluşturarak birçok sahada çok büyük kazanımlar elde etmemize önayak oldu.

Şimdi Tayyip beyin yerinde siz olsanız böylesine yetişmiş, genç dinamik ve Türkiye sevdasıyla büyüyüp yoğrulmuş bir genci damat diye görev vermek istemez misiniz?

90'lı yılların sonunda 22 banka batırarak Türkiye bütçesine denk büyük bir servetin batmasına vesile olan ve bu yoksul ülkeyi IMF'nin kucağına atarak oyuncak eden ithal bakanları düşününce eminim elinizi vicdanınıza koyup öyle düşüneceksinizdir.
***
Bir de şu linkten bakarsan öyle dağdan inmiş bir çoban olmadığını, bu ülkede bu görevi en ziyade hakkıyla ihraz edebilecek bir ehliyete sahip olduğunu göreceksin ablacım. :)

Bu yüzden enerji ve tabii kaynaklar bakanı olarak kalmalıydı.
 

ozciceky

Müdavim
Katılım
20 Haziran 2020
Mesajlar
3,161
Reaksiyon puanı
2,743
Puanları
113
Yaş
51
Amerikan halkının tarihi boyunca en sevdiği başkan J. F. Kenedy idi Dilaracım. Bilir misin o da kendi kardeşini adalet bakanı yapmıştı. Tıpkı burada olduğu gibi orada da dedikodular ayyuka çıkınca Kenedy şu açıklamayı yaptı:"Ey Amerikan halkı, 'Koca Amerika'da başka adam bulamadın mı da kendi kardeşini bakan yaptın?' haklısınız, lakin beni de bir dinleyin. Biz çocukken annem sabahın çok erken saatlerinde gazeteleri alır, çok önemli makaleleri okur, sonra kahvaltıyı hazırlayıp bizi kaldırırdı... Ve bize mutlak surette her sabah kahvaltıdan önce o makaleleri okuyup özetlememiz, anlatmamız vazifesini verirdi. Biz onları mecburen okur ve annemize okumamızı istediği makalelerin özünü, özetini, ana fikrini tane tane anlatırdık. Eğer bunu yapmaz ya da eksik, baştan savma yaparsak bizi o gün aç bırakır ve asla gözümüzün yaşına bakmazdı. Okula aç susuz gönderir, canımıza okurdu. Ben ve kardeşim işte böyle bir ananın çocuklarıyız. Eğer bu eğitimle büğüyen başka bir kardeşim de olsaydı onu da bakan yapardım" demişti.
Gördüğünüz gibi ister Amerika'da olsun isterse Muz Cumhuriyeti olmayan herhangi bir ülkede böyle bir seçim sorgulanır. Kennedy özelinde böyle bir açıklama yapılmışsa da bu seçimi ben doğru bulmuyorum. O günkü şartlarında 200 küsür milyon olan bir ülkede kendi kardeşinde başka muhakkak ki bakanlık yapacak birisini O da bulabilirdi. Yani Kennedy'nin böyle bir seçim yapmış olması Bakan Berat'ı haklı çıkartmaz. Çok güveniyorsa ailesinden herhangi bir bireye danışman olarak çalıştırabilirdi. Benim kanaatim.
Amerikan halkı ve basın bir daha bu mevzuyu hiç konuşmadılar.
Tayyip bey'in damadına gelince Türkiye tarihinin belki de en başarılı maliye bakanlarından biri oldu o çocuk. Reis onu para kazandırmak, iş güç sahibi etmek için bakan yapmadı, ona güvendiği ve en iyi yapacağına inandığı için oraya getirdi. Dikkat edersen iki kızını da sahasında Türkiye'nin en başarılı iki genciyle evlendirdi. Her ikisi de Amerika'nın en prestijli üniversitelerinde eğitim gördüler. Ayrıca Kenedy'yi örnek gösterirken onun da bir gazetede uzun yıllar başmakale yazan, onlarca kitap yazmış hatırı sayılır aydın ve entelektüel bir babanın evladı olduğunu belirtmek istedim.
Berat Bey'in en başarılı Maliye Bakanı oldu söylemi ise tamamen komik. Enerji Bakanlığının daha başarılı olduğu muhakkak ama Maliye Bakanlığında tamamen sınıfta kalmıştır. Ben dolara hiç bakmıyorum dolar beni ilgilendirmiyor cümlesi başlı başına bir hüsran. Eğer bu ülkenin 100 milyarlarca dolar borcu varsa, eğer bu ülkede enerji dahil pek çok şey ithalata bağımlı ise bal gibi de dolara bakacaksın. Dolar yükselince zaten iyi rekabetçi kur istiyoruz demek de felaketin bir başka şekilde itirafı. Rekabetçi kur çok iyi ise daha da rekabetçi olarak. 1 usd 8 Lira değilde 16 Lira olsun o zaman. İhracatımızı yüzde 100 arttıralım. Ama o işler öyle yürümüyor. Önemli olan mal satmak değil. Önemli olan kurda TL nin yüzde 25 daha değer kaybedip bunun ihracatımıza marjinal faydası olacak şekilde ihracatı yüzde 5 arttırmak değil. Önemli olan katma değer yaratabilmek. Sattığın tekstili örneğin LaCoste gibi üretip satabilmek. Markalaşmak. Dönüşümü yaratabilmek.
Bor madenleri konusunda inanılmaz çalışmalar yaptı, yetmedi Türkiye'nin ilk milli petrol arama gemisi kazandırarak bu gün büyük umutlarla beklediğimiz ve müjdeleriyle sermest olduğumuz doğalgaz bulunmasını sağlayan kişidir. Milli bir enerji politikası oluşturarak birçok sahada çok büyük kazanımlar elde etmemize önayak oldu.

Şimdi Tayyip beyin yerinde siz olsanız böylesine yetişmiş, genç dinamik ve Türkiye sevdasıyla büyüyüp yoğrulmuş bir genci damat diye görev vermek istemez misiniz?
Danışman olarak istediğini alabilir. Ama bakan olarak görmek istemem.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Bu ülkede TERORİSTTİN BEN ADİL YARGILANDIM diyeceğini sanmaya ve beklemeye devam et sen ne diyem. Kendin kafanda tartıp adil mi değil mi anlaman lazım.

Üstte saydığın davaların hiçbirinde adamlar ben yargılandığım suçu yapmadım demiyor ki zaten. Birisi evet MİT belgelerini ben verdim diyor. Diğeri zaten yurtdışına kaçtığı için suçu otomatikman üstleniyor ayrıca ben yayınladım diyede söylüyor. İl başkanının attığı tweetler halen duruyor ve mahkemedede evet ben attım dedi red etmedi. Selahattim Demirtaş'a gelirsek HDP'nin Parti lideri kendisi ve kongre sonrası halkı sokağa biz çağırdık diyor zaten red etmiyor. Ayrıca kamera kayıtları var Apo'nun heykelini dikecez biz Fırat'ın doğusuna geçecez sizde mal mal bakacaksınız vb.
Sonra DHKP-C suçu ile tutuklu olan ölüm orucunda öldü. ( Masum olsa ölümü seçmezdi diye düşünüyorum tutuklanalı daha 1 yıl bile olmamış iken. )

Bana kendi kafanda tartıp bak delil bu belge şu bu adam suçsuz ama hakim taraflı yargıladı yanlış ceza vermiş diyebiliyormusun ?

Tabii ki diyemiyorsun ama İnsan hakkı Özgürlük Barış Hak Hukuk Adalet Eşitlik bir sürü laf kalabalığı ve Türkiyede Adil yargılanma yok de geç... En temiz muhalefet.
Yaşın kaç ? 15 ?
 

Dilara Kaya

Müdavim
Katılım
12 Mart 2020
Mesajlar
2,920
Reaksiyon puanı
3,756
Puanları
113
Yaş
24
Amerikan halkının tarihi boyunca en sevdiği başkan J. F. Kenedy idi Dilaracım. Bilir misin o da kendi kardeşini adalet bakanı yapmıştı. Tıpkı burada olduğu gibi orada da dedikodular ayyuka çıkınca Kenedy şu açıklamayı yaptı:"Ey Amerikan halkı, 'Koca Amerika'da başka adam bulamadın mı da kendi kardeşini bakan yaptın?' haklısınız, lakin beni de bir dinleyin. Biz çocukken annem sabahın çok erken saatlerinde gazeteleri alır, çok önemli makaleleri okur, sonra kahvaltıyı hazırlayıp bizi kaldırırdı... Ve bize mutlak surette her sabah kahvaltıdan önce o makaleleri okuyup özetlememiz, anlatmamız vazifesini verirdi. Biz onları mecburen okur ve annemize okumamızı istediği makalelerin özünü, özetini, ana fikrini tane tane anlatırdık. Eğer bunu yapmaz ya da eksik, baştan savma yaparsak bizi o gün aç bırakır ve asla gözümüzün yaşına bakmazdı. Okula aç susuz gönderir, canımıza okurdu. Ben ve kardeşim işte böyle bir ananın çocuklarıyız. Eğer bu eğitimle büğüyen başka bir kardeşim de olsaydı onu da bakan yapardım" demişti.

Amerikan halkı ve basın bir daha bu mevzuyu hiç konuşmadılar.
Tayyip bey'in damadına gelince Türkiye tarihinin belki de en başarılı maliye bakanlarından biri oldu o çocuk. Reis onu para kazandırmak, iş güç sahibi etmek için bakan yapmadı, ona güvendiği ve en iyi yapacağına inandığı için oraya getirdi. Dikkat edersen iki kızını da sahasında Türkiye'nin en başarılı iki genciyle evlendirdi. Her ikisi de Amerika'nın en prestijli üniversitelerinde eğitim gördüler. Ayrıca Kenedy'yi örnek gösterirken onun da bir gazetede uzun yıllar başmakale yazan, onlarca kitap yazmış hatırı sayılır aydın ve entelektüel bir babanın evladı olduğunu belirtmek istedim.

Bor madenleri konusunda inanılmaz çalışmalar yaptı, yetmedi Türkiye'nin ilk milli petrol arama gemisi kazandırarak bu gün büyük umutlarla beklediğimiz ve müjdeleriyle sermest olduğumuz doğalgaz bulunmasını sağlayan kişidir. Milli bir enerji politikası oluşturarak birçok sahada çok büyük kazanımlar elde etmemize önayak oldu.

Şimdi Tayyip beyin yerinde siz olsanız böylesine yetişmiş, genç dinamik ve Türkiye sevdasıyla büyüyüp yoğrulmuş bir genci damat diye görev vermek istemez misiniz?

90'lı yılların sonunda 22 banka batırarak Türkiye bütçesine denk büyük bir servetin batmasına vesile olan ve bu yoksul ülkeyi IMF'nin kucağına atarak oyuncak eden ithal bakanları düşününce eminim elinizi vicdanınıza koyup öyle düşüneceksinizdir.
***
Bir de şu linkten bakarsan öyle dağdan inmiş bir çoban olmadığını, bu ülkede bu görevi en ziyade hakkıyla ihraz edebilecek bir ehliyete sahip olduğunu göreceksin ablacım. :)

çok romantiksin seyyah amca
 

Szayel

Müdavim
Katılım
14 Ağustos 2019
Mesajlar
2,018
Reaksiyon puanı
1,147
Puanları
113
ozcicek hocam tamamen varsayımsal konuştuğunu düşünüyorum şahsen.

Hangimiz ekonomi için arka planda yapılan çalışmaları görüyor ? Aramızda siyasi kimse yok.
Dışarıdan baktığında tek görebileceğin doları artmaması için tuttuğu, faizleri bir kısım düşürdüğü, vs vs. Geri kalan elinde bir kanıt var mı ? Yoksa söylediğin herşey farazi.

Kendi adıma sanayide büyük destekler çıkardığını görüyorum ve biliyorum. Covid kapsamında evde çalışma diyerek binlerce çalışanın maaşını yüklendi. İşten çıkarma engellendi, kendi isteğin olmadığı sürece. Şu dönemde bile çatır çatır tübitak, kosgeb destekleri veriliyor ve kabul de görüyor çoğu projeye göre. Gelirim yetersiz diyorsun zınk aylık 1000tl bağış yapıyorlar. Kısaca sanayiciyi ayakta tutuyorlar. Bende tanıdık referansına, akraba lobiciliğine karşıyım ama halen daha fetönün fink attığı dönemde gidipte muhalif bir partiden mi birini seçip bakan yapacaktı ? Tabii ki kendine güvendiği, ehli birine verecekti.

TV'de kendini düzgün betimleyememiş olabilir ama o genç yaşında içinden geçtiğimiz sıkıntılı süreçte milyonların önüne çıkıyor. Şahsen babacanda olsaydı şu dönemde ekonomi çokta farklı olmazdı.

Ha siz bir Fatih, bir Kemal bekliyorsanız ne yazık ki bunlar asırda bir gelir.

Bu arada 48 yıllık bir özçiçek olarak ne işle meşgulsünüz ?
 

ozciceky

Müdavim
Katılım
20 Haziran 2020
Mesajlar
3,161
Reaksiyon puanı
2,743
Puanları
113
Yaş
51
Ha siz bir Fatih, bir Kemal bekliyorsanız ne yazık ki bunlar asırda bir gelir.

Bu arada 48 yıllık bir özçiçek olarak ne işle meşgulsünüz ?

Dediğim gibi konuda herkes meramını anlattı. Bundan sonrası geyik muhabbetine göneceği için bu konuyu kendi açımdan kapattım.
Ne işle meşgul olduğumu sormuşsunuz. 25 Senedir aralıksız Banka Hazinelerinde çalışıyorum.
Yani finansal piyasalar. Döviz, eurobond, opsiyon, swap, dibs etc
 
Üst