- Katılım
- 1 Kasım 2008
- Mesajlar
- 47,206
- Reaksiyon puanı
- 630
- Puanları
- 7,293
Karda buzda bisiklet sürmek gibisi yok..

çöktü bir saat boyuYine ne naptı?![]()
çöktü bir saat boyukızla önemli bir mesele konuşuyorduk
yoksa umurumda olmazdı o kadar
![]()
gece 00:00 ile 01 küsür saate kadar kapalıydı. O saatlerde uyuyorsundur belki :yes:Kötü olmuş bende bir sorun yoktu
gece 00:00 ile 01 küsür saate kadar kapalıydı. O saatlerde uyuyorsundur belki :yes:
Hangimiz bir kuytu köşe başında
Bir vefasız için yol gözlemedik![]()
![]()
Doğru yolu buldun mu![]()
Neydi bunun adı 5. Yol mu 5. Boyutmu
5. boyut, az önce izliyordum hatta![]()
Henüz değil salih abiDoğru yolu buldun mu![]()
Başlaması güç, anlatması daha güç.. Ülkemin anadolu insanının İstanbula göç sebebini anlayabiliyorum az çok ama inatla cehaleti seçmesini anlayamıyorum. Kendini biraz geliştirmeye çalışmaz mı insan ?
Devlet hastanesine gitme gibi bir hata yaptım, insan gördüklerine şaşırıyor aklı almıyor. Yıl 2013, Sözde Avrupa başkenti İstanbul..
Doktorundan tut hastane çalışanına, hastasından tut yönlendirme tabelalarına kadar her şey yanlış her şey fiyasko..
Doktorun uzman mıdır, asistan mıdır vasfını göstermeyen bir sistemden zor bela günler sonrasına randevu aldım çıktım yola gün geldiğinde. Hastane bahçesine tabelalarda gideceğimiz polikliniğin binasını gösteren panolar yerleştirilmiş. Yazan bloğa gidip randevunuz için geldiğinizi belirtiyorsunuz danışma sizi yer değişti diyip farklı bir bloğa yönlendiriyor. Hadi neyse diyip yönlendirildiğim bloğa gidiyorum oradaki danışman tekrar aynı ifadeyle farklı bir binaya yönlendiriyor. Ve en nihayetinde gidiyorsunuz belirtilen yere. Kafadan yarım saatiniz yanlış yönlendirmeler yüzünden heba olmuş oluyor.
8:30 randevusu için gittiğiniz hastanede 9:30 a kadar doktor beyin teşrif etmelerini bekliyorsunuz. Güya televizyon reklamlarında hasta doktoru değil doktor hastası bekleyecek deniyordu hatırladınız değil mi ? Poliklinik danışmanına doktorun nerede olduğunu sorup, geciktiğini söylediğinizde ' bizim doktorlarımız böyledir 9 da başlar mesaileri' cevabını alıyorsunuz hatta. Hanfendi 8:30 randevusu alındıysa 8:30 da burada olacak doktor, erken gelmesini istemiyoruz zamanında gelmesini istiyoruz diyorsunuz. O sürenin hastaların erken gelmesi için verildiğini belirtiyor, iyi de arkadaş randevu alırken zaten 15 dakika erken gelip işlemlerimizi yapmamız gerektiğini belirten uyarılar var randevu alırken dediğinizde yalanı ortaya çıktığı için bir anlık bile utanç yaşamıyor. E zaten hanım kızım saat 9:30, dediğiniz saatide geçmiş...
Beklerken bir yandan birbirini hiç tanımayan 7-8 bayanın 40 senelik dostmuş gibi muhabbet edebilişine tanıklık ediyorum, hastane teyzeleri oluyor bu ekip. Genelde hobileri günlerinin 4/1 ini hastanede geçirmek oluyor. Hastalık hastası kitle anlayacağınız. Hastane lobilerinde gözüne kestirdikleri muhabbete dahil edebilecekleri herkese sorular yöneltip ardından kendilerinin en feci hastalıklarla nasıl boğuştuklarını anlatırlar ihtişamlı bir şekilde.
Doktor bey geliyor o da ne ? Günün ilk randevusunu almanıza rağmen sıra işlemi hastaneye gelip işlem açtırma sırasına göre ilerliyor. Ne demek bu ? diye soruyorsanız, 8:30 da randevu aldınız geldiniz saat 8 de açtırdınız kaydınızı lakin saat 16:00 randevusu alan biri sizden erken gelip kayıt açıp sizin önünüze geçebiliyor. Böyle bir saçmalık işte. Hadi neyse diyip sıranızın gelmesini bekliyorsunuz.
O da ne ? Yandaki doktorun odasına aynı anda giren 4 hasta. Oysa sıra numarasına göre işlem yapılması gerekiyor ama bu yaşlı amca ve teyzelerimizin için bir önemi yok o numaraların nasıl olsa herkes onları beklemek zorunda. Ve bu inat neticesinde gelinen nokta orada.
Arkadaş suç doktorda mı, poliklinik danışmanında mı, hastada mı ? Sen sıra numarası gelmemiş birini nasıl muayene edebilirsin orada ?
Artık öyle şeyler görüyorsunuz ki, hastalığınızı unutup bu manyak mekandan çıkmaya odaklıyorsunuz kendinizi sadece. Kapıda ben bir şey sorup çıkacam diyen onlarca kişiden kurtulup zor bela doktorun yanına giriyorsunuz. Karşınızda anlattığınız şey hakkında hiçbir fikri olmayan uzman doktorlarla karşılaşıyorsunuz. Derdinizi anlatma uğraşı içindeyken o da ne tak odaya dışarıdan bir hasta gelip sorular yöneltiyor, doktor o kadar alışmış ki bu duruma hiç yadırgamıyor bile. Amcacım dışarıda bekle sıran gelince geçersin buraya diyorsun aldığınız cevap ben burada beklerim siz halledin işinizi dışarıda çok sıra var. Şimdi böyle insanlara saygı göstermek ne kadar mantıklı ? Zorla çıkartıyorsunuz dışarı, sonra kalp mi kırdım acaba diye üzülen siz oluyorsunuz.
İşin acı tarafı hiç kimse düzeni sağlamaya çalışmıyor bu ortamda. Doktor bile ses etmiyor hiçbir duruma. Tek amaç mesai saatini bitirip oradan kaçıp gitmek olmuş.
Yahu televizyonlara çıkan bir doktordan bahsediyorum burada ve içeride aynı anda 2 farklı hastayı muayene ettiğine şahit oldum benden önce, akıl mantık alır mı hiç böyle bir şeyi ?
Anlayacağınız bu cehalet yüzünden çoğu şeyden soğuyabiliyor insan, sokağa çıkmaktan bile. Çünkü cahil insan kokuyor, fırsatçı insan kokuyor sokaklar. Bu insanoğlu hep mi böyle pisti, yoksa zamanla mı oldu böyle ? Her ülkede böyle mi bu insanlar ? Yıllarca üniversite okuyup doktor olup hatta emek verip uzman doktor olmuş şahısların bile bu cehaletin bir parçası olması daha da düşündürüyor insanı..
Disiplin yok disiplin; hastaneleri özelleştirsinler o doktor 8:00 da gelmesi gerekirken 8:01 de gelsin hemen atılır çok rahat millet ama tabi bunu söylemesi kolay ama yapması zor ben küçük bir şehirde yaşamama rağmen bu dediklerinize katılıyorum
![]()
Bekle beni AC4, ben geliyorum![]()
[video=youtube;VNqvxUCsylw]http://www.youtube.com/watch?v=VNqvxUCsylw[/video]