Güneş batıdan doğarsa.!!

XabraL

Asistan
Katılım
28 Eylül 2008
Mesajlar
473
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Güneşin batıdan doğması felaketleri doğuracağından, hemen akabinde (en geç 40 yıl) kıyamet kopacaktır. Hadislerde böyle yazar.
Fakat dünya o halde iken müslümanlar var olacakmı onu bilemiyorum. Diyelim ki ben o zamana yetiştim, o vakit camiden hiç çıkmam şahsen.
zaten Allahu teala müslümanları kıyamet gününe bırakmayacağını bildirmiştir. Doğu tarafından gelecek olan bir rüzgar dalgası müslümanların ruhlarını aynı anda alacak..
 

utku-k

Doçent
Katılım
12 Ağustos 2007
Mesajlar
973
Reaksiyon puanı
13
Puanları
0
Rüzgarın ne şiddette ve soğuklukta estiğine bakmadan, balkonda artist gibi kıpırdamadan durup derin düşüncelere dalardım. :)
 

Hammers

Doçent
Katılım
13 Haziran 2009
Mesajlar
629
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Güneşin batından doğmasını batı ülkelerinin müslümanlaşması olarak yorumlayanlar da var. Kıyamet kopmadan önce bir kere daha İslamiyet hüküm sürecek dünyada. Sonra tek inanan kalmayacağı zaman kıyamet kopacak bildiğimiz gibi.

Soruna gelince eğer öyle olsa odama güneş gelmezdi uzun bi süre uyurdum herhalde. :P :D
 

muratteas

Dekan
Katılım
11 Şubat 2009
Mesajlar
9,574
Reaksiyon puanı
96
Puanları
228
Güneşin batından doğmasını batı ülkelerinin müslümanlaşması olarak yorumlayanlar da var. Kıyamet kopmadan önce bir kere daha İslamiyet hüküm sürecek dünyada. Sonra tek inanan kalmayacağı zaman kıyamet kopacak bildiğimiz gibi.

Soruna gelince eğer öyle olsa odama güneş gelmezdi uzun bi süre uyurdum herhalde. :P :D
Müslim’deki Hadîs-i Şerîfte, şu on alâmetin çıkacağı bildirilmiştir:

1- Mehdî gelecek:
Babası Abdullah, annesi Âmine’dir.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
(Mehdî’nin başı hizâsında bir bulut olacak, buluttan bir melek, “Bu Mehdî’dir, sözünü dinleyin” diyecektir.) [Ebû Nuaym]
(Ehl-i beytimden bir zât yeryüzüne hâkim olmadıkça kıyâmet kopmaz. Onun alnı açıktır, kemer burunludur. Yeryüzü zulümle dolu iken, o, dünyayı adâletle doldurur. İdâresi yedi yıl sürer.) [Müslim]

2- Deccâl gelecek:
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Deccâl çıkar, tanrı olduğunu söyler. Onun tanrı olduğuna inananın îmânı gider.) [İ.E.Şeybe]

3- Hz. Îsâ gökten inecek:
Kur’ân-ı kerîmde buyuruluyor ki:
(Allahın Resûlü Meryem oğlu Îsâ’yı öldürdük dedikleri için Yahûdîleri la’netledik. Onlar Îsâ’yı öldürmediler, asmadılar da. Öldürülen, kendilerine Îsâ gibi gösterildi.) [Nisâ 157]
Hz.Îsâ göğe kaldırılmıştır. (Nisâ 158)
(Elbette o [Hz.Îsâ’nın Kıyâmete yakın gökten inmesi], Kıyâmetin yaklaştığını gösteren bilgidir. Sakın bunda şüphe etmeyiniz!) [Zuhruf 61, Beydâvî]
Hadîs-i şerîflerde de buyuruldu ki:
(Meryem’in oğlu İsa, âdil bir hakem olarak iner, haçı parçalar, domuzu öldürür [yasaklar], kin, nefret ve haset ortadan kalkar.) [Müslim]
(İsâ aleyhisselâm, inince, her yerde sükûn, emniyet meydana gelir. Öyle ki aslanla deve, kurtla kuzu serbestçe dolaşır, çocuklar yılanlarla oynar.) [Ebû Dâvüd]

4- Dâbbet-ül-arz çıkacak:
Bu husûsta birçok Hadîs-i Şerîf vardır. Bir tanesinin meâli şöyle:
(Dâbbe-tül arz, Mûsâ’nın âsâsı ile mü’mine dokunur, alnına “Cennetlik” yazılır, yüzü nurlanır. Kâfire, Süleyman’ın mührü ile vurur, “Cehennemlik” yazılır, yüzü simsiyah olur.) [Tirmizî, Ferâid]
Bu hayvandan Kur’ân-ı kerîmde de bahsedilmektedir. (Neml 82)

5- Ye’cûc ve Me’cûc çıkacak:
Kur’ân-ı kerîmde buyuruluyor ki:
(Ye’cûc ve Me’cûc, set yıkılıp her tepeden akın ederler.) [Enbiyâ 96]
Hadîs-i şerîfte buyuruluyor ki:
(Ye’cûc ve Me’cûc, Kıyâmetin ilk alâmetlerindendir.) [İbni Cerîr]

6- Duman çıkacak:
Kur’ân-ı kerîmde buyuruluyor ki:
(Gökten bir duman çıkacağı günü gözetle!) [Duhân 10]
Hadîs-i şerîfte de buyuruldu ki:
(Duhânın [dumanın] te’siri mü’mine nezle gibi gelir, kâfire ise çok şiddetlidir.) [Ebû Dâvüd]

7- Güneş batıdan doğacak:
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Güneş batıdan doğmadıkça Kıyâmet kopmaz. O zaman herkes îmân ederse de fayda vermez.) [Buhârî, Müslim]

8- Ateş çıkacaktır.
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Hicâz’dan çıkan ateş, Basra’daki develerin boyunlarını aydınlatır.) [Müslim]

9- Doğu, Batı ve Arabistan’da ay tutulacak ve yer batması olacaktır. (B.Ârifîn)

10- Kâ’be yıkılacaktır.
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Habeşli biri Kâ’be’yi tahrip edecektir. Onu şu anda siyah elleri ile Kâ’be’nin taşlarını bir bir söker hâlde görüyorum.) [Buhârî, Müslim]

(Eşrâtu's-Saa), âhir zamanda (zamanın sonları) ortaya çıkarak Kıyâmet'in yaklaştığını, kopmak üzere olduğunu gösteren belirtiler. Bu belirtiler genellikle Küçük Alametler (Alâmât-ı Suğra) ve Büyük Alametler (Alâmât-ı Kübrâ) olmak üzere iki bölüm halinde incelenir.
Kur'an, Kıyâmet'in zamanını Allah'tan başka kimsenin bilemeyeceğini belirtir (el-A'raf, 7/187; Lokmun 31/34; el-Ahzab, 33/63). Buna karşılık yaklaştığını (el-Zümer, 54/1), yakın olduğunu (en-Nahl, 16/77), ansızın geleceğini (el-A'raf, 7/187) bildirir. Kıyâmet alametlerinin belirdiğini (Muhammed, 47/18) ifade etmekle birlikte bunlar hakkında bilgi vermez. Ancak, "Saat yaklaştı, ay yarıldı yarılacak" (el-Kamer, 54/1) âyetinin ikinci bölümünün "ay yarılacak" biçimde anlaşılması durumunda, bu olay Kur'an'da anılan tek Kıyâmet alameti olma özelliği kazanır.
Hadis külliyâtları ise Kıyâmet'ten önce ortaya çıkacak alametlerden söz eden çok sayıda hadis ihtiva eder. İslâm bilginleri hadislerde dile getirilen alametleri nitelikleri açısından değerlendirerek bunları Küçük Alametler (Alâmât-ı Suğrâ) ve Büyük Alametler (Alâmât-ı Kübrâ) olmak üzere iki başlık altında toplamışlardır. Âhir zaman olarak tanımlanan Kıyâmet öncesi donemde dini duygu, düşünce ve davranışların zayıflaması, dini kurallara gereken önemin verilmemesi, ibadetlerin terkedilmesi, ahlaksızlığın çoğalması biçiminde kendini gösteren Küçük Alametler'in başlıcaları şu şekilde sıralanabilir:
a) İnsanların bina yapmakta birbiriyle yarışmaları (Buhârî, Fiten, 25; bk. Tecrid-i Sarih Terc; 1/58).
b) İnsanların ölümü temenni etmeleri (Buharî, Fifen, 25; Müslim, Fiten, 53-54)
c) Câriyenin efendisini doğurması (Müslim, İmân, 1).
d) Hicaz'da bir ateşin çıkarak Busra'da (Şam yakınlarında bir yer) develerin ayaklarını aydınlatması (Buhârî, Fiten, 24; Müslim, Fiten, 42).
e) Fırat nehrinin sularının çekilerek, nehir yatağından altın çıkması (Müslim, Filen, 29-31).
f) İkisi de hak iddiasında bulunan iki büyük İslâm ordusunun birbiriyle savaşması (Buhârı, Fiten, 25; Müslim, Fiten, 17).
g) İslâmî ilimlerin ortadan kalkması, cehaletin artması (Buhârî, Fiten, 4).
h) Depremlerin çoğalması (Buhârî, Fiten, 25).
ı) Zamanın yaklaşması, gece ile gündüzün eşit olması (Buhârî, Fiten, 25).
i) Cinâyetlerin çoğalması, fitnelerin zuhur etmesi (Buhârî, Fiten, 4; Müslim, Fiten, 18).
j) Yahudilerle Müslümanların savaşmaları, Müslümanların Yahudileri öldürmesi (Tecrid-i Sarih Tercümesi, VIII, 341; Müslim, Fiten, 79-82).
k) Zinanın açıkça işlenmesi, içki tüketiminin artması, kadınların çoğalıp erkeklerin azalması (el-Ali en-Nâsif Tac, 5/335).
l) Kahtân'dan bir kişinin çıkarak, insanları asâsı ile sevketmesi Buhârî, Fiten, 23).


:)
 

warhead

Doçent
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
613
Reaksiyon puanı
9
Puanları
18
Xabral dedi ki:
Doğu tarafından gelecek olan bir rüzgar dalgası müslümanların ruhlarını aynı anda alacak..

muratteas dedi ki:
Mehdi(Hz.İsa) yeryüzüne inerek İslamiyeti yayacak sonra Deccali öldürecek...

Ve warhead olaya müdahil oldu :4:
21 Aralık 2012 , Maya Uzun Sayımı , Büyük alemetler , Nibiru - 12.Gezegen vs.vs. Arkadaşlar bu tür konularda 4 yıldır araştırma yapıyorum.Öncelikle bu konuda tartışılan olayın fiziksel mümkünlüğünden bahsedeyim.Dünya tarihinden yakın zamanda yapılan birçok araştırma (NASA özellikle) dünyanın manyetik kutuplarının çok kez yer değiştirdiğini doğruladı.bir kaç sayfa önce okudum arkadaş olayı anlatmış onada selamlar burdan.manyetik kutup değişim - PolarShift- ne demek?evet hiç kafa karıştırmayalım direk olarak güneşin batıdan doğması demek şu andaki duruma göre !
ve bu olay güneş patlamalarıyla direk alakalıdır.aklınıza gelecek en güzel örnek "Knowing - Kehanet " filminden nicolas cage'in bilgisayarında gösterdiği örnektir.bu olay dünyanın manyetik kutuplarını değiştirir tabi filmde dünyayı kavuruyordu o ayrı bişey.Bu konuda araştırmalarımın birçok zaman dayandığı temel nokta Sümerler oluyordu.Bu arada Sümerler konusunda okuyacağınız güzel kitaplardan birçoğunu Muazzez İlmiye Çığ yazmıştır göz atabilirsiniz.diğer bir kaynak -kaynak demekde istemiyorum aslında ama anlamanız açısından - Zekeria Sitchin adlı yahudi yazar , Sumerolog'tur.Bu konuda onunda 6 serilik ve 3 de ekleme kitabı var onlarıda netten bakın.Şimdi bunlarla ne alaksı var diyip duracaksınız eminim.şöyle durum ;
Bilinen tüm dinlerde birçok kaynak sümerlere dayanır.Sümerleri anlatacak değilim burda lakin kuranda,incilde,tevratta,eski ahit , yeni ahit ,kitabı mukaddes vs.aklınıza gelecek minimum kaynakta birçok tarihsel olayın onların ortaya çıkışından önce (büyük tufan - nuh tufanı) onların ataları tarafından yapıldığı iddaa edilir.O günkü teknoloji insanlığın şu anda ulaştığı teknolojiden çok daha ilerideydi ki ben inanıyorum kesinlikle buna.neyse benim diyeceğim bu konulara fazla girmeyin ! ben gibi çıkamazsanız :tongue: işin içinden ama merakınız varsa vaktinizi ayırın.dinlerin kitaplarını okuyun kitabı mukaddes olsun eski ahit , kuran okuyun ama anlayacak şekilde ! birçok kitap araştırın bulun okuyun ve aklınızı sınırlamayın en uzak ihtimalleri bile düşün ki çok büyük bir hayalgücünüz olması lazım.yukarda alıntı yaptığım şeylere birer kısa cevapda vereyim ve bitireyim artık.

ilk alıntıya biraz bakarsanız "doğudan","rüzgar dalgası" ve "aynı anda" birazda bilim-kurgu filmleri izlemişsiniz bunun aslında nükleer bir patlama olduğuna varırsınız.ben böyle düşünüyorum.o zamanki hadisi yorumlayanlar nükleer bombaların yada ne bileyim en azından bir uçağı bile tarif edemezler.biz bugunkü bilgimizle bunları kolaylık anlıyoruz.

ikinci alıntı ise baya tefarruatlu onuda bir ara yazarım yoruldum artık.tabi daha önce yahudiler 3.mescidi tamamlamış olmalılar.kudusü başkent yaptılar ve birkaç yıl içinde mescidi yapımına başlayabilirler.2012 de gerçekten bişeyler olacak ben inanıyorum buna.ama öyle abartılı bir şekilde değil.sorularınız olursa böyle saçma sapan konularda yardımcı olurum :thumbup1:
 

drsakal

Profesör
Katılım
10 Aralık 2009
Mesajlar
1,602
Reaksiyon puanı
23
Puanları
218
a) İnsanların bina yapmakta birbiriyle yarışmaları (Buhârî, Fiten, 25; bk. Tecrid-i Sarih Terc; 1/58).

Geçen ay berberde Dubaideki binanın açılışı yapılırken konu kıyametten açılmıştı. Güneşin batıdan doğma meselesinde ben 3 gün önce olacak dedim, berber 120 yıl dedi. Konu öylece kapanmıştı. Bunları yazınca aklıma geldi.
Bu süre hakkında bir bilgi var mı?
 

muratteas

Dekan
Katılım
11 Şubat 2009
Mesajlar
9,574
Reaksiyon puanı
96
Puanları
228
Ve warhead olaya müdahil oldu :4:
21 Aralık 2012 , Maya Uzun Sayımı , Büyük alemetler , Nibiru - 12.Gezegen vs.vs. Arkadaşlar bu tür konularda 4 yıldır araştırma yapıyorum.Öncelikle bu konuda tartışılan olayın fiziksel mümkünlüğünden bahsedeyim.Dünya tarihinden yakın zamanda yapılan birçok araştırma (NASA özellikle) dünyanın manyetik kutuplarının çok kez yer değiştirdiğini doğruladı.bir kaç sayfa önce okudum arkadaş olayı anlatmış onada selamlar burdan.manyetik kutup değişim - PolarShift- ne demek?evet hiç kafa karıştırmayalım direk olarak güneşin batıdan doğması demek şu andaki duruma göre !
ve bu olay güneş patlamalarıyla direk alakalıdır.aklınıza gelecek en güzel örnek "Knowing - Kehanet " filminden nicolas cage'in bilgisayarında gösterdiği örnektir.bu olay dünyanın manyetik kutuplarını değiştirir tabi filmde dünyayı kavuruyordu o ayrı bişey.Bu konuda araştırmalarımın birçok zaman dayandığı temel nokta Sümerler oluyordu.Bu arada Sümerler konusunda okuyacağınız güzel kitaplardan birçoğunu Muazzez İlmiye Çığ yazmıştır göz atabilirsiniz.diğer bir kaynak -kaynak demekde istemiyorum aslında ama anlamanız açısından - Zekeria Sitchin adlı yahudi yazar , Sumerolog'tur.Bu konuda onunda 6 serilik ve 3 de ekleme kitabı var onlarıda netten bakın.Şimdi bunlarla ne alaksı var diyip duracaksınız eminim.şöyle durum ;
Bilinen tüm dinlerde birçok kaynak sümerlere dayanır.Sümerleri anlatacak değilim burda lakin kuranda,incilde,tevratta,eski ahit , yeni ahit ,kitabı mukaddes vs.aklınıza gelecek minimum kaynakta birçok tarihsel olayın onların ortaya çıkışından önce (büyük tufan - nuh tufanı) onların ataları tarafından yapıldığı iddaa edilir.O günkü teknoloji insanlığın şu anda ulaştığı teknolojiden çok daha ilerideydi ki ben inanıyorum kesinlikle buna.neyse benim diyeceğim bu konulara fazla girmeyin ! ben gibi çıkamazsanız :tongue: işin içinden ama merakınız varsa vaktinizi ayırın.dinlerin kitaplarını okuyun kitabı mukaddes olsun eski ahit , kuran okuyun ama anlayacak şekilde ! birçok kitap araştırın bulun okuyun ve aklınızı sınırlamayın en uzak ihtimalleri bile düşün ki çok büyük bir hayalgücünüz olması lazım.yukarda alıntı yaptığım şeylere birer kısa cevapda vereyim ve bitireyim artık.

ilk alıntıya biraz bakarsanız "doğudan","rüzgar dalgası" ve "aynı anda" birazda bilim-kurgu filmleri izlemişsiniz bunun aslında nükleer bir patlama olduğuna varırsınız.ben böyle düşünüyorum.o zamanki hadisi yorumlayanlar nükleer bombaların yada ne bileyim en azından bir uçağı bile tarif edemezler.biz bugunkü bilgimizle bunları kolaylık anlıyoruz.

ikinci alıntı ise baya tefarruatlu onuda bir ara yazarım yoruldum artık.tabi daha önce yahudiler 3.mescidi tamamlamış olmalılar.kudusü başkent yaptılar ve birkaç yıl içinde mescidi yapımına başlayabilirler.2012 de gerçekten bişeyler olacak ben inanıyorum buna.ama öyle abartılı bir şekilde değil.sorularınız olursa böyle saçma sapan konularda yardımcı olurum :thumbup1:
senin için 12.12.2012'de kıyametin bağlarını koparırız :D
 

ahky

Profesör
Katılım
16 Kasım 2007
Mesajlar
4,548
Reaksiyon puanı
65
Puanları
228
Bunun olması için Dünyanın tersine dönmesi lazım yani ters istikamette dönmesi lazım.
 

warhead

Doçent
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
613
Reaksiyon puanı
9
Puanları
18
21 aralık 2012 cuma gunudur ve derlerki kıyamet cuma gunu ikindi ila aksam ezanı arasında kopar.:sleep:
 

muratflash

Müdavim
Müdavim
Katılım
9 Kasım 2008
Mesajlar
13,803
Reaksiyon puanı
510
Puanları
3,293
Güneşin batıdan doğması için dünyanın güneşin yörüngesinde bir anlığına durup ters yönde hareket etmesi lazım.

Dünya durursa ne olur, biliyor musunuz? :rolleyes:

Ayrıca yukarıda biri "İslamiyet sadece akıl, mantık dini değildir." gibi bir şey demiş. O arkadaşa da buradan selamlarımı gönderiyorum.

Hayır kesinlikle yanlış düşünüyorsun... İslamiyet akıl mantık dini tabikide değildir... Eğer islamiyet akıl dini olmuş olsa Dünya da ortalama 7 milyar insan olduğunu varsayarsak tam 7 milyar tane din çıkar ortaya... O zamanda ölçü diye bişey kalmaz... İslamiyet akıl dini değil NAKİL dinidir yani ne nasıl bildirilmişse odur...İnsan aklıyla ancak bi yere kadar gidebilir sonra tıkanır kalır o yüzdende Allahü Teala Peygamberleri göndermiştir... Akılla herşey izah edilemez... Akılla izah etmeye kalkanlar Peygamber efendimizin mirac hadisesinede olmaz dediler çıktılar... Demekki herşey akılla izah edilemez... Çünkü aklın üstünde şeyler vardır... Cenneti cehennemi akılla izah edemezsin mesela...
Güneş doğudan doğuyor denince inanıyorsun... Çünkü gözünle görüyorsun peki güneş batıdan doğacak dendiğinde neden inanmıyorsun???... Güneşte Dünyada Allahü Teala nın emrinde yani biz kimizkiii...​
 

emrykn

Asistan
Katılım
1 Temmuz 2008
Mesajlar
415
Reaksiyon puanı
4
Puanları
18
Bir şey yapmazdım. Bugunleri görmekte bize kısmetmiş derim, önceden yaptığım iyi ve kötü olayları düşünürdüm ve sonun başlangıcını beklerdim. Elimden geldiği kadar da iyilik yapmaya çalışırdım. Kuran-ı Kerim'de de yazdığı gibi " Her Canlı Bir Gün Ölümü Tadıcaktır ve O Gün(Kıyamet) Geldiğinde Yeniden Diriltilicektir." bu yüzden hergün tevbe etmeliyiz.
 

Neotiger

Profesör
Katılım
6 Kasım 2008
Mesajlar
2,711
Reaksiyon puanı
41
Puanları
218
yanlış biliyorsun islamın tek kaynağı Kur an Kerim değildir buna dinde edille-i şer iyye denir yani islamın kaynakları dörttür Kur an ,Sünnet ,İcma, Kıyası Fukaha dır bunlara görede güneşin batıdan doğması kıyametin büyük alametlerindendir,benim mantığıma uymuyor sözü geçerli değildir İslam ayet hadis dinidir sırf akıl mantık dini değildir.AYET:Haşır suresi 7O Peygamber size neyi getirdiyse alın neden yasakladıysa ondan kaçın)- başka bir ayet :O Peygamber kendi kafasından bir şey söylemez O ne söylüyorsa Biz söyletiyoruz,başka bir ayet eygambere itaat eden muhakkak bize etmiştir. bu deliller yeterli olur zannedersem.bide dünyanın durması lazım dünyayı sular basar insanlar ölür dağlar yıkılır felan onlarda olacak ama daha sonra seni yoktan yaratan için herşey kolay.

İyi Hoş Güzel Demişsinde hadis zaten aklıl ve mantıktır..insanlar hadislerin aksini idda ediyorsa zaten, o sırf akıl mantık işi olmaz...onlar yanlış iş yaparlar fakat doğru şey yaptıklarını sanarlar.. bu cümlen yanlış..okuyunca yanlış anlaşılıyor..doğru şeylerden bahsetmişsende.
 

byuCk

Doçent
Katılım
10 Eylül 2007
Mesajlar
960
Reaksiyon puanı
1
Puanları
18
Hayır kesinlikle yanlış düşünüyorsun... İslamiyet akıl mantık dini tabikide değildir... Eğer islamiyet akıl dini olmuş olsa Dünya da ortalama 7 milyar insan olduğunu varsayarsak tam 7 milyar tane din çıkar ortaya... O zamanda ölçü diye bişey kalmaz... İslamiyet akıl dini değil NAKİL dinidir yani ne nasıl bildirilmişse odur...İnsan aklıyla ancak bi yere kadar gidebilir sonra tıkanır kalır o yüzdende Allahü Teala Peygamberleri göndermiştir... Akılla herşey izah edilemez... Akılla izah etmeye kalkanlar Peygamber efendimizin mirac hadisesinede olmaz dediler çıktılar... Demekki herşey akılla izah edilemez... Çünkü aklın üstünde şeyler vardır... Cenneti cehennemi akılla izah edemezsin mesela...
Güneş doğudan doğuyor denince inanıyorsun... Çünkü gözünle görüyorsun peki güneş batıdan doğacak dendiğinde neden inanmıyorsun???... Güneşte Dünyada Allahü Teala nın emrinde yani biz kimizkiii...​

Selamlar üzerine olsun... :closedeyes:
 

XabraL

Asistan
Katılım
28 Eylül 2008
Mesajlar
473
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Yahudilerin elinde olan hollywood sinema sektörü kaba etinden ve işkembesinden saçmalıklar uyduruyor, zaten %80i aptal olan amerikalılar da şüpheye düşüyor, neden? çünkü inançsız ve bilinçsiz.
Uydurmalarının nedeni imperialist düzene hizmet.

Kehanetlere gelince.

Hadis-i şerifte : "Kim bir falcının veya kahin'in gelecekten haber vermesine inanırsa, Allahın Muhammed Mustafa'ya indirdiği Kur'anı inkar etmiştir" manasında lafızlar vardır.
(Falcının, büyücünün söylediklerine inanan, Kur'an-ı kerime inanmamış olur.) [Taberani]

(Fal baktıran, falcıya inanmasa bile, kırk gün namazı kabul olmaz.) [Müslim]
(Fal bakmak, yazı ve çizgi ile gelecekten haber vermek, puta tapmak gibidir.) [Ebu Davud]
 

HRNKC

Profesör
Katılım
1 Ağustos 2008
Mesajlar
4,159
Reaksiyon puanı
20
Puanları
218
güneş batıdan doğsa büyük ihtimalle farketmem öylece ölüp giderik

:laugh: Sûr ' a üflenirse farkına varırsın... Gerçi bildiğim kadarıyla imanı olanlar Sûr'un da sesini duymayacakmış...
 

Sword.q

Profesör
Katılım
17 Nisan 2008
Mesajlar
2,245
Reaksiyon puanı
25
Puanları
218
Hayır kesinlikle yanlış düşünüyorsun... İslamiyet akıl mantık dini tabikide değildir... Eğer islamiyet akıl dini olmuş olsa Dünya da ortalama 7 milyar insan olduğunu varsayarsak tam 7 milyar tane din çıkar ortaya... O zamanda ölçü diye bişey kalmaz... İslamiyet akıl dini değil NAKİL dinidir yani ne nasıl bildirilmişse odur...İnsan aklıyla ancak bi yere kadar gidebilir sonra tıkanır kalır o yüzdende Allahü Teala Peygamberleri göndermiştir... Akılla herşey izah edilemez... Akılla izah etmeye kalkanlar Peygamber efendimizin mirac hadisesinede olmaz dediler çıktılar... Demekki herşey akılla izah edilemez... Çünkü aklın üstünde şeyler vardır... Cenneti cehennemi akılla izah edemezsin mesela...
Güneş doğudan doğuyor denince inanıyorsun... Çünkü gözünle görüyorsun peki güneş batıdan doğacak dendiğinde neden inanmıyorsun???... Güneşte Dünyada Allahü Teala nın emrinde yani biz kimizkiii...​


söylediklerinin hepsine katılıyorum ama akılla herşey izah edilemez demişsin. burada doğru, ama sebebi aklımızın yetmezliği değil Allah tarafından sınırlandırılmış olmasıdır. bilindiği üzere insan beyninin sadece cok düşük bir kısmını kullana biliyor. aslında hepsi aktif ama bilinç altı darafından irademiz dışında çalışıyor. işte hesap günü bu sınırlar kaldırılacak.

diğer bir arkadaşta teknolojik olarak bizden üstün demişlerdi. kesinlikle doğrudur. su anda hatırlayamıyorum ama biryerde okumuştum kazılardan birinde saf demirden yapılma bir çekiç bulunduğundan bahsedilmişti ve bilim adamları bırkın bugünkü teknolojiyi öyle saf bir demir elde edebilmek için çok ama çok gelişmemiz gerektiğini söylemişti.

şu 2012 olayı ilgili çok araştırma yaptım. mayalar karanlıktan çıkış olarak nitelendiriyorlar bu günü. şu an şafaktan önceki son derin karanlıktayız maya inancına göre. ve bu karanlıktan çıkışı değişim olarak nitelendiriyorlar. kıyamet olarak değil. ve bence dünya temizlenecek bu tarihte sıfırdan başlayıp son 100 yıl yaşanacak. tabi bu sadece tahmin haşa Allah'tan başka kimse gaybı bilemez. hem insanın ölümü kendi kıyametidir. gerçek kıyamet gelsede gelmesede öldükmü kopar kıyametimiz. Allah imanlı ölmeyi nasip etsin yoksa halimiz duman 50 60 sene yaşam neysede ebedi cehennem bizleri bekler. Allah sonumuzu hayretsin diyorum sdn forumundaki herkes ve tüm insanlık için. .........
 

Neanderthal

Profesör
Katılım
17 Ocak 2009
Mesajlar
2,733
Reaksiyon puanı
18
Puanları
218
Kıyametin yaklaştığının bir göstergesidir.Ve edilen dualar kılınan namazlar hiçbirşey fayda etmiyor.
 

titanyum

Profesör
Katılım
17 Nisan 2006
Mesajlar
3,795
Reaksiyon puanı
7
Puanları
218
ammmmaaaaaannnnn sıkmıştı zaten biraz değişiklik olmuş derdim :D
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Müdavim
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,901
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
islam akıl dini değildir diyen arkadaşlara; öyleyse sanırım allah kendi dinini kendi tanımıyor. çünkü ayetlerde sürekli buyurduklarına buyurun beraber bakalım:

- hala akletmez misiniz, kasas suresi 60. ayet
- akıllanmayacak mısınız, akletmeyecek misiniz, saffat suresi 138. ayet
- düşünesiniz diye ayetlerimizi açıkladık, hadid suresi 17. ayet
- işte allah size düşünesiniz diye ayetleri böyle açıklıyor, bakara suresi 219. ayet

allahın kuranda en çok emrettiği şey "akıl etmek" ve "düşünmek" iken, islam akıl dini değildir demek, sanırım bizi gözümüz kapalı kendilerine inanalım diye kandırmaya çalışan bir nevi imparatorluk düşüne kapılan ve benzerlerinin işi olsa gerektir.

fiziksel olarak imkansız diyen arkadaşlara gelince; fiziği yaratan, elbette onun kurallarını da kendi koyar. dünyayı yaratana dünyanın kuralını öğretmeye çalışmak gerçekten biraz tuhaf değil mi? :) atomları tasarlayan, sonra dünyayı güneşin etrafında döndüren ve bunları bizlere zamanla öğreten, sadece dilemekle evrenleri yaratan, bir defalığına kendi yaratmış olduğu dünyanın yönünü mü değiştiremeyecek. yahut da biz kimden öğrendiğimiz bilgiyle kime kafa tutuyoruz?
 

Jordan

Asistan
Katılım
20 Nisan 2008
Mesajlar
363
Reaksiyon puanı
3
Puanları
0
ya bende şey diye biliyorum şu ana kadar hep alimler doğudan çıktı.batıdan alimler yani nasıl desem alim derken heralde ALLAH DOSTLARINDAN bahsediliyodu tam olarak bilmiyorum da yani bu batıdan dogma gorunen anlamında degilde baska anlamda da olabilir.


olayı fazla kurcalamadan birde böyle mantıklı yollarla düşünüp yorumlasınız herkes sakin kalır kanımca :)
 

tarumoloji

Profesör
Katılım
12 Mayıs 2009
Mesajlar
1,255
Reaksiyon puanı
44
Puanları
228
Bu doğudan doğma durumu öyle bir gecede olmayacak; Dünya' nın manyedik alanında bir değişme olacak Dünya çekirdeği batıdan doğuya doğru değil tam tersine doğudan batıya doğru dönme eğilimine girecek; bu durumda Güneş batıdan doğacak. insan oğlu bunu an ve an bilecek ve gözlemleyecek fakat elinden hiç bir şey gelmeyecek.
 

El Padrino

Müdavim
Müdavim
Katılım
15 Şubat 2007
Mesajlar
6,044
Reaksiyon puanı
70
Puanları
228
Ben bütün konuyu eksiksiz okudum arkadaşlar.Aralarda ince detaylar yakaladım ve bazı arkadaşlarında yakaladıgı detaylar dikkatimi çekti.şimdide okuduklarıma dayanarak genel bi toparlama yapmak istedim.

Kabe yıkılıcak diye bir hadis okudum.Siyah ellerden bahsetmiş.Bu siyah eller acaba bir siyah ırka mensup bir insan mıdır yoksa kötülükle dolu biri oldugu için mi elleri siyah olarak tabir edilmiştir?

Güneş batıdan doğarken kumaşçı malını satamadan, deveyi sağıp sütünü içemeden, yemek yerken lokmayı ağzına atamadan, hayvanları sulayamadan olacak denmiş.Şimdi burda çok ince bir zaman bilgisi var.Develer genelde günün hangi saati sağınır veya hayvanlar ne zaman sulanır, kumaşçıların müşterileri ne zaman bol olur ve yemek yerken acaba sabah, öğle, akşam yemeğimi? Bu zamanları biraz inceledikten sonra kesin olmasa dahi bi zaman kavramı bulunabilir...

Kıyamet güneş batıdan doğduğu an mı ? yoksa güneşin batıdan doğduktan sonraki durumu takip eden felaketler zincirleri sebebiyle mi kopucak?

Müslümanlar kıyameti göremeyecek denmiş.O zaman kıyamet sırasında Hz.İsa'nın safhında inananlar ve inanmayanlar arasındaki savaşta bütün müslümanlar ölecek mi? O zaman yapılan savaşın ne anlamı kalıyor?

Doğuda esen bir rüzgar dalgası bütün müslümanların ruhunu aynı anda alacak denmiş.Bu rüzgar bir kimyasal savaş sonucu müslümanların yenilgiye düşeceği anlamına gelmektedir?

Kıyamet kopmadan evvel Dünya'ya bir kez daha İslamiyet hakim olacak denmiş.Şu an itibariyle Dünya'ya İslamiyetin hakim olması imkansız gibi görünsede en azından bunun gerçekleşmesi için yüzyıllar gerekmektedir.Bir kaç kuşak değişmelidir.

Yecüc mecücün surları yıkıp bir tepeden aşağa iniceğinden bahsedilmiş.Önümüzdeki yüzyılın süper gücü olarak Çin gösterilmektedir ve malum Dünya'nın en kalabalık ülkesidir.Sadece insan olarak bile yürüyüp geçseler 1,5 milyar insan heryeri dümdüz ederler.Tabi hepsinin hayatı Amerika'nın atacağı bir nükleer bombayla son bulur.Burdada Yecüc Mecüc'ün Amerika ve Çin olduğuna dair varsayımlar vardır.
 

Champion78

Müdavim
Müdavim
Katılım
29 Eylül 2006
Mesajlar
1,716
Reaksiyon puanı
43
Puanları
228
güneşin batıdan doğması için, dünyanın illa ki durup geriye doğru dönmesini gerektirmiyor. örneğin büyük bir göktaşının çarpıp kuzey-güney kutuplarının yer değiştirmesi sonucu güneş batıdan doğabilir.

diğer açıdan bakıldığında elbette burda da bir mecazi anlatım olabilir.

sorunun cevabına gelince de, ilk olarak şunu söyleyeyim, kıyamet kopacağı esnada dünya üzerinde hiçbir müslüman kalmamış olacaktır (umarım ki o günü görmeyiz ve çok önceden göçüp gitmiş oluruz). olur da batıdan doğduğunu görürsek, önce kelime-i şehadet getirip imanımızı tazelememiz gerekir diye düşünüyorum :)
 

XabraL

Asistan
Katılım
28 Eylül 2008
Mesajlar
473
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
"İslamiyet Akıl ve Mantığa Uygundur Diyorlar. Halbuki İslamiyet Nasslara Dayanmaktadır ve Dolayısıyla Teslimiyet Gerekmektedir" Sözü Nasıl Anlaşılmalıdır?

Fethullah Gülen 11.07.2007
Evet, öyledir. İslâmiyet hem akıl ve mantığa uygundur hem de teslimiyeti gerektirir.

Zira akıl ve mantıkla teslimiyet birbirine zıt mânâya gelen kelimeler değildir. Bir şey hem mantıklı olur hem de teslimiyeti gerektirir. Yani hiç kimse teslimiyet gerektiren bir husus karşısında, "Öyleyse bu mantıkî değildir." gibi bir hüküm veremez ve mantık böyle bir hükmü kabul etmez. Şimdi de bu meseleyi yine akıl ve mantık çerçevesinde izaha çalışalım.


İslâmiyet evvelâ, inanılması gerekli olan hususları, kâinatı okuyan kitabıyla ele alıp aklî ve mantıkî olarak bizlere izah etmiştir. Cenâb-ı Hakk'ın ulûhiyet ve rubûbiyeti bu şekilde ispat edildikten sonra, telâzum ifade eder mahiyette peygamberlik ele alınmış ve bunun zarureti üzerinde gayet muknî delillerle durulmuştur. "Böyle bir ulûhiyete, dellâllık yapacak peygamberler lâzımdır." hükmünü netice veren bütün bu deliller gayet aklî ve mantıkî delillerdir.

Öldükten sonra insanlar tekrar dirilip ebedî bir hayata mazhar olmalılar ki, onlara verilen ebed hissi abes olmasın. Cenâb-ı Hak abesten münezzeh olduğuna göre insanlara böyle ebedî bir hayat bahşedecektir. Hem varlığı ilk defa kim yarattı ise, bu ikinci yaratılışı da yine O yapacaktır.[1]

Kur'ân kelâmullahtır. Bütün cin ve insanlar toplansa onun tek bir âyetine dahi nazîre getiremezler.[2]

Madem o, Allah'ın (celle celâluhu) kelâmıdır, öyleyse Tevrat, İncil, Zebur ve diğer O'nun tasdikinden geçen bütün suhuflar da aslî hüviyetleriyle Allah'ın (celle celâluhu) kelâmıdırlar...
Teker teker her birini mevzu ile alâkalı yerlerde arîz ve amîk anlattığımız bu meseleleri burada tafsil edecek değiliz. Sadece bir fikir vermek için temas etmiş oldum. Şimdi, inanılması gereken akideye ait bütün meseleleri böyle aklî ve mantıkî delillerle ispat ettikten sonra, iş bir yere varır ki, insan orada deliller ayağıyla yürüyemez. Vicdanında duyduğu, gönlünde hissettiği hakikate ait mânâlar o denli kuvvetlidir ki, deliller orada çok sönük kalır. Bu bir seviye meselesidir ve gayet normaldir. Şu kadar var ki İmam Rabbânî gibi büyük zatlar "seyr minallah" tamamlandıktan sonra yine insanın delillere ihtiyaç duyacağını ifade etmişlerdir ki, bu o seviyede miracını tamamlayan insanlara mahsus bir keyfiyettir ve çoğumuz itibarıyla bizimle alâkası yoktur.


Cenâb-ı Hakk'ın her işi ve icraatı akla ve mantığa müstenittir. Nasıl olmasın ki, O, Alîm ve Hakîm'dir.. abes iş yapmaz.[3]

Nitekim biz, fiziğin, kimyanın, astronomi ve astrofiziğin kanunlarıyla bir kısım sabit prensiplere ulaşıyor ve görüyoruz ki, şu icraat karşısında en mahir insanların yaptıkları dahi çok sönük kalmaktadır. Öyleyse Allah'ın (celle celâluhu) her işte bir hikmeti vardır. Bu hikmet ise aklî ve mantıkîdir; tamamen o çizgide cereyan eder.


İşte tekvînî âyetleri böylece âfâkî ve enfüsî delillerle bir araya getirmemiz bizi azamet ve kibriyasına uygun bir inançla Cenâb-ı Hakk'a inanmaya zorluyor. Bu iman da bizi O'na teslim olmaya sevk ediyor. İşin başında akıl, mantık sonunda da böyle bir teslimiyet söz konusudur. Mademki O'na teslim olduk ve oluyoruz, o zaman O'nun dediklerini yapmamız gerekiyor. Tabiî burada da karşımıza ibadete müteallik meseleler çıkıyor: Namaz, oruç, zekât ve hac gibi ubûdiyetle ilgili bütün hususlar...


Bunların yerine getirilmesi bir bakıma teslimiyettir. Fakat bunlar arasında da yine akıl ve mantık ayağıyla yürümemiz, hikmet açısından bunları bir değerlendirmeye tâbi tutmamız da her zaman mümkündür.
Beş vakit namazın bu vakitlerde farz olup başka vakitlere kaydırılmamasının elbette birçok hikmeti vardır. Namaz hareketlerinin bu şekilde ayarlanmış olması hiç şüphesiz gelişigüzel değildir. Abdestte yıkadığımız uzuvların yıkanma emri elbette bir faydaya müstenittir. Cemaatle namaz kılmanın cemiyet hayatını tesiste de büyük rolü vardır. Zekâtın farziyeti fakir-zengin arasındaki dengeyi muhafaza açısından nice faydaları omuzlamıştır. Orucun insan sağlığına getirdiği faydalar sayılamayacak kadar çoktur. Aslında, İslâm'ın bütün emir ve yasaklarının baş döndürücü mucizeliği hikmet, akıl ve mantık zaviyesinden tetkik edilip incelenirse, bu inceleme bizi yine aynı noktaya getirir ki, o da teslimiyettir.
Bir misal olsun diye haccı ele alalım. Biz baştan haccın farziyetini kabul etmişiz, diyelim. Çünkü Cenâb-ı Hak "Ve lillâhi ale'n-nâsi hıccu'l-beyti..."[4] demekte ve kadın-erkek her gücü yeten Müslüman'a haccı farz kılmaktadır. Böyle bir bakış, işe teslimiyetten başlamadır.

Biz teslimiyet adına buna "Lebbeyk!" diyor ve hacca koşuyoruz. Daha sonra da haccın âlem-i İslâm çapında bize vaad ettiklerini incelemeye koyuluyoruz. Bu, her seviyede insanın katıldığı İslâm âlemi çapında bir kongredir.
Ve Müslümanların yekvücut hâline gelebilmelerine en kısa ve en garantili bir zemin durumundadır. Bir de içtimaî adalet cephesinden meseleye bakacak olursak zengin-fakir, âlim-avam herkesin aynı şart ve seviyede sadece kulluk yapma düşüncesiyle burada bir araya gelişleri, İslâm'ın nasıl âlemşümul bir din olduğu mevzuunda yakînimizi kuvvetlendirecek ve itminanımıza esas olacaktır.
İster başlangıcı akıl ve mantık ayağıyla yürüme şeklinde eda edip, neticede teslimiyet noktasında karar kılmış olalım, isterse başta teslimiyetle yola çıkıp akıl ve mantığı birer vasıta olarak kullanalım sonra da yine aynı noktaya gelmiş olalım, bunlar neticeye tesir eden faktörler değildir.
Binaenaleyh, İslâm bir yönüyle aklî ve mantıkîdir. Bir yönüyle de esası teslimiyettir.

Yerinde aklîlik ve mantıkîlikten başlar teslimiyete ulaşır; yerinde teslimiyetten hareketle aklîliğe ve mantıkîliğe gider ve onlar da onu yine teslimiyete götürür. Zaten şu kâinatı bir kitap şeklinde karşımıza koyan Allah'ın (celle celâluhu) nizam ve sistemi de başka türlü olamaz...
Âfâkî ve enfüsî delil: İç ve dış âleme ait deliller.
Âlemşümul: Evrensel.
Arîz ve amîk: Enine boyuna, etraflıca, genişliğine, derinliğine.
İtminan: Tam tamına emin olma, tatmin olma.
Muknî: İkna edici, doyurucu.
Telâzum: Birbirini gerektirme.
Tekvînî âyetler: Yaratılış delilleri, kâinat kitabının âyetleri.
Yakîn: Kuvvetli, tam iman, kesin bilgi.
[1] Haşir ve kıyamet için bkz.: Rûm sûresi, 30/50; Yâsîn sûresi, 36/78-79; Hac sûresi, 22/1-2; Nisâ sûresi, 4/87; İnfitâr sû*resi, 82/13-14; Zilzâl sûresi, 99/1-8; Kâria sûresi, 101/1-11; Nahl sûresi, 16/77.
[2] Kur'ân'ın benzerinin getirilemeyeceğini beyan eden tahaddi (meydan okuma) âyetleri ile ilgili bkz.: Bakara sûresi, 2/23-24; Mü'minûn sûresi, 10/38; Hûd sûresi 11/13-14; İsrâ sûresi, 17/88; Tûr sûresi, 52/33-34.
[3] Cenâb- Hakk'ın Azîz ve Hakîm olduğuna dair bkz.: Bakara sûresi, 2/32; Nisâ sûresi, 4/26; En'âm sûresi, 6/73, 83; Yusuf sûresi, 12/100; İnsan sûresi, 76/30.
[4] Âl-i İmrân sûresi, 3/97.

----------------------------------------------------------
 

LWMP

Doçent
Katılım
20 Mayıs 2009
Mesajlar
930
Reaksiyon puanı
3
Puanları
0
ole bırsey olursa bence kuzey yarım kure erımeye baslar boylece dunya bırcok yerı sular altında kalır batı kısımları buz tutar dunyada yasam olmaz ınsanlarda olur
 

XabraL

Asistan
Katılım
28 Eylül 2008
Mesajlar
473
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Hülasa-i beyan

Bu ifadelerin doğru anlamı şudur:

İslam akla ve mantığa kapasiteleri ölçüsünde yer ve değer vermiştir, aklı, dini anlamanın bir aracı kılmıştır. Ancak hiç bir şey gücü üzerinde yük taşıyamaz. Aklın da üstesinden gelemeyeceği ve anlayamayacağı konular ve şairin ifadesiyle: "Bu terazi bu kadar sikleti çekmez" denebilecek şeyler vardır. Dinin temel prensipleri aklın anlayacağı alan değildir. Bununla beraber İslamın her hükmü makuldür. Onlar hiç olmasalardı akıl onları bulup yerli yerine koyamazdı ama olduktan sonra orada bulunmalarının makul ve anlamlı olduğunu kavrayabilir. Bu bir.

İkinci olarak, İslamın bir, aklın kapasitesini aşan temel esasları, bir de akla bırakılan bir yorum alanı vardır. Bu temel esaslar, iman esasları ve ibadetlerdir. Bunları, işaret ettiğimiz gibi, akıl bulup öyle yapamaz ve buralarda mantık yürütülmez. Akıl bunların ne kendilerini, ne de aksini ispat edebilir. Bunlar aklın ötesi (irrasyonel) ve imanın alanıdırlar. Bunları ancak Allah ve bir elçisi vasıtasıyla bildirir. İnananlar inanırlar inanmayanlar da inanmazlar. Dolayısıyla iman ve ibadet konularında benim mantığım bunu almıyor, ya da bu benim mantığıma çok uygun geliyor demenin fazla bir anlamı olmaz.

idrak-i meali bu küçük akla gerekmez
zira akıl terazisi bu kadar sıkleti çekmez

Ziya paşa

---------- saat 23:52 eklendi ---------- önceki mesaj saat 23:50 eklenmişti ----------

ole bırsey olursa bence kuzey yarım kure erımeye baslar boylece dunya bırcok yerı sular altında kalır batı kısımları buz tutar dunyada yasam olmaz ınsanlarda olur

Doğru... akıl ve mantığa dayanacak olursak dünyada bir damla bile su kalmaması gerekirdi. :thumbup1:
 
Üst