Türkiye Tekrar Dünya Gündeminde

  • Konuyu başlatan shiftdelete.net
  • Başlangıç tarihi

Bu konuyu okuyanlar

Nemre

Profesör
Katılım
26 Nisan 2011
Mesajlar
2,581
Reaksiyon puanı
29
Puanları
38
Dünyanın işi gücü yoktu da Bizim derdimize mi düştüler.
 

furkangunes04

Doçent
Katılım
25 Ağustos 2008
Mesajlar
724
Reaksiyon puanı
3
Puanları
18
Yaş
32
Afrika'da çocuklar açlıktan ölüyor kimsenin umrunda değil, Türkiye'de twitter ve youtube kapatılınca tüm dünya bir anda bu konu üzerinde yoğunlaşıyor, herkes bu konuyu konuşmaya başlıyor.

Twitter ve Youtube gerekenleri yapmadıkça asla açılmasınlar. İnternetin resmen tekeli olmuşlar.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Dünyanın işi gücü yoktu da Bizim derdimize mi düştüler.

Ee naparsın, işimiz gücümüz yokken Mısır'ın, Suriye'nin, Irak'ın derdine düşmüşüz; onlar da sağolsunlar dertlerimizi paylaşıyor işte.

İşin kötüsü, bazen hak sonuçlara batıl emeller yüzünden ulaşılamıyor.
 

shadow2

Profesör
Katılım
23 Eylül 2009
Mesajlar
1,132
Reaksiyon puanı
23
Puanları
38
Ee naparsın, işimiz gücümüz yokken Mısır'ın, Suriye'nin, Irak'ın derdine düşmüşüz; onlar da sağolsunlar dertlerimizi paylaşıyor işte.

İşin kötüsü, bazen hak sonuçlara batıl emeller yüzünden ulaşılamıyor.

Müslüman müslüman kardeşidir. Onların sıkıntısı bizimde sıkıntımızdır. Keşke Mekkeden göç eden sahabilere kucak açan Medineller gibi kucak açacak bilince sahip olsaydı insanlarımız.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Müslüman müslüman kardeşidir. Onların sıkıntısı bizimde sıkıntımızdır. Keşke Mekkeden göç eden sahabilere kucak açan Medineller gibi kucak açacak bilince sahip olsaydı insanlarımız.

Son gördüğümde "Suriye ile savaş halinde" idik. Hatta sahabe kabrini talan edenlere özgürlük savaşçısı diyoruz. Keşke dediğin bilince sahip olsaydı insanlarımız gerçekten. Böylece müslüman müslümana düşmez; hatta haddini aşarak İsrail'in hedefindeki diğer müslüman ülkelere de sıra gelecek diye bileylenmezdi.

Örnek verelim eğer daha net olacaksa; İsrail "müslüman" ülkelerden hangisiyle geçinemiyor?

Suriye, Lübnan, İran.

Türkiye hangi müslüman ülkelerle geçinemiyor?

Suriye, Lübnan, İran.

Daha fazla açıklamaya ihtiyaç yok.
 

vaio

Asistan
Katılım
8 Ekim 2009
Mesajlar
388
Reaksiyon puanı
2
Puanları
18
Ee naparsın, işimiz gücümüz yokken Mısır'ın, Suriye'nin, Irak'ın derdine düşmüşüz; onlar da sağolsunlar dertlerimizi paylaşıyor işte.

İşin kötüsü, bazen hak sonuçlara batıl emeller yüzünden ulaşılamıyor.

"İşimiz gücümüz yokken" mi?

Bu tabiriniz bile olaylara ve Türkiye'nin tarihi kimliğine ne kadar uzak olduğunuzu gösteriyor, en azından fikriyat olarak. Sizin gibi düşünen gençleri görünce inanın üzülüyorum.

Mısır'dan Bosna'ya, Gazze'den Kırım'a, Fas'tan Malezya'ya, taa Afrika'dan Asya'ya sırtımızda ağır bir yük var. Orada yaşayan her bir insanın, her bir müslümanın, her bir yetimin, açın, dulun, kimsesizin sorumluluğu var üzerimizde. Hepsinin gözü kulağı Türkiye'de. Hepsinin duası, sevdası, ahı Türkiye'de.

Devlet-i Âli Osman'ın bakiyesiyiz biz. O insanlarla nasıl olur da işimiz gücümüz olmaz. O insanları nasıl olur da bir kalemde sileriz. Böyle bir şeyi akıl kabul etmez, mantık kabul etmez. Onları sustursanız bile vicdan kabul etmez, feryat figan eder. Lütfen biraz insaf.


- - - Mesaj Güncellendi - - -

Son gördüğümde "Suriye ile savaş halinde" idik. Hatta sahabe kabrini talan edenlere özgürlük savaşçısı diyoruz. Keşke dediğin bilince sahip olsaydı insanlarımız gerçekten. Böylece müslüman müslümana düşmez; hatta haddini aşarak İsrail'in hedefindeki diğer müslüman ülkelere de sıra gelecek diye bileylenmezdi.

Örnek verelim eğer daha net olacaksa; İsrail "müslüman" ülkelerden hangisiyle geçinemiyor?

Suriye, Lübnan, İran.

Türkiye hangi müslüman ülkelerle geçinemiyor?

Suriye, Lübnan, İran.

Daha fazla açıklamaya ihtiyaç yok.

Sahabe kabrini talan edenler kimmiş, hangi taraftanmış ve de onlara kim özgürlük savaşçısı tabirini kullanmış, açıklayın lütfen. Açıklayın da bilelim.

Müslümanın müslümana düşmesini hiçbirimiz istemez. Müminler elbette kardeştirler. Lakin şu an ki yaşanan olayları da sizin nazarızla, yüzelsel bakış açısı ile bakarak yorumlamak doğru olmaz. Suriye'yle olan meselenin bildiğiniz kısmı bilmediğiniz kısmı yanında devede kulak kalır. Devletler arası meselelerin iç dinamikleri çok çeşitli ve de hassastır. Sadece medyadan edinilen bilgilerle konu hakkında hüküm çıkarmak son derece yanlıştır.
 

shadow2

Profesör
Katılım
23 Eylül 2009
Mesajlar
1,132
Reaksiyon puanı
23
Puanları
38
Son gördüğümde "Suriye ile savaş halinde" idik. Hatta sahabe kabrini talan edenlere özgürlük savaşçısı diyoruz. Keşke dediğin bilince sahip olsaydı insanlarımız gerçekten. Böylece müslüman müslümana düşmez; hatta haddini aşarak İsrail'in hedefindeki diğer müslüman ülkelere de sıra gelecek diye bileylenmezdi.

Örnek verelim eğer daha net olacaksa; İsrail "müslüman" ülkelerden hangisiyle geçinemiyor?

Suriye, Lübnan, İran.

Türkiye hangi müslüman ülkelerle geçinemiyor?

Suriye, Lübnan, İran.

Daha fazla açıklamaya ihtiyaç yok.

Müslümanlar arasındaki kavgalar,savaşlar her daim bizim bir parçası olduğumuz meselelerdir. Bize ne bizi ingilendirmez diyemeyiz. Kusura bakmayın ama Burada olan olayları twit ve facebook'a avrupanın karışması ile bağdaştırmanız çok garip
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
[MENTION=81299]vaio[/MENTION], mesajımda tariz ve kinaye var. Bu çerçevede tekrar okumanızı rica edebilir miyim?
 

seyhmus21

Profesör
Katılım
19 Mart 2013
Mesajlar
1,962
Reaksiyon puanı
255
Puanları
83
Twitter youtube yıllar boyu kapalı kalsa nolcak.Ülkenin cumhurbaşkanı bakanları yasakları delerek giriyorlar bu ülkede yasak her zaman daha caziptir.Twitter ve youtube şimdi acayip kara geçti.
 

watchers

Doçent
Katılım
4 Mayıs 2008
Mesajlar
806
Reaksiyon puanı
9
Puanları
18
Ee naparsın, işimiz gücümüz yokken Mısır'ın, Suriye'nin, Irak'ın derdine düşmüşüz; onlar da sağolsunlar dertlerimizi paylaşıyor işte.

İşin kötüsü, bazen hak sonuçlara batıl emeller yüzünden ulaşılamıyor.

yok ya sen gerçekten normal bir insan değilsin arkadaş hükümete çakmak için her olayda saçma sapan bağlantılar kuruyorsun kendince birde shiftdelete sana onursal üyelik vermiş o daha komik bir olay kaldı ki shiftdelete son zamanlarda o kadar çok taraf olmaya başladı ki asıl işi teknoloji olan bir sitenin forumları siyasetten geçilmez oldu siyasi her konudada trap denen şahıs başrollerde onursal üyeymiş :D
 
S

SDN Okuru

SDN Okuru
Tüh bu yüzden Dünya gündemine girdik diye sokakta başım eğik dolaşacağım.
 

Ali TEMEL

Profesör
Katılım
17 Kasım 2006
Mesajlar
4,654
Reaksiyon puanı
92
Puanları
48
Müslüman birinin farklı ırktaki müslüman kardeşilerine elini uzatmamasi, zulümle karşı karşıya kaldıklarını gördüğü halde olaylara bu denli rahat bir şekilde yaklaşması ne kadar üzücü. Ülkemizde o kadar aç varken başka ülkenin derdine mi kaldık diyenlerin insanliktan yoksun olduğu apaçık görülüyor. O yardim bekleyen ülkelere el uzatmak belki de Ülkemizin sadakasi oluyor diyeceğim ama gülenler olabiir.

Türkiye islam dünyasının koruyuculugunu üstlenmiş durumda. Tek güvenebildikleri ülke Türkiye. Neden yerel seçimlerde RTE'nin partisini destekliyor Müslüman ülkeleri? O kadar zulümlere karşı Türkiye (RTE) kadar sesi çıkan ülke oldu mu? Üstüne ustelik bizim halkımızda sırf RTE"yi sevmedikleri için her konuda yaptığı yenilikleri sevmedikleri gibi Müslümanlara destek olması konusunda da bazı elit kesim insanların zorlarina gidiyor. Merak etmeyin, Ülkemizde sürekli açlıktan ölen insan olsaydı mecliste Kılıçdaroğlu herkesin gözüne her çıktığında sokardi...
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Sahabe kabrini talan edenler kimmiş, hangi taraftanmış ve de onlara kim özgürlük savaşçısı tabirini kullanmış, açıklayın lütfen. Açıklayın da bilelim.

Müslümanın müslümana düşmesini hiçbirimiz istemez. Müminler elbette kardeştirler. Lakin şu an ki yaşanan olayları da sizin nazarızla, yüzelsel bakış açısı ile bakarak yorumlamak doğru olmaz. Suriye'yle olan meselenin bildiğiniz kısmı bilmediğiniz kısmı yanında devede kulak kalır. Devletler arası meselelerin iç dinamikleri çok çeşitli ve de hassastır. Sadece medyadan edinilen bilgilerle konu hakkında hüküm çıkarmak son derece yanlıştır.

Suriye'de sahabe kabrini talan edenler, "muhalifler"dir, bunu da "medya" değil, bizzat talancıların kendileri söylüyor, iftiharla fotoğraf yayınlıyorlar. Pekii.. Bu kadar ferdi bir konuda "açıklayın lütfen" diyerek sert bir ifade kullandığınızı görüyorum; şimdi şu "devletler arası meselelerin iç dinamikleri, çok çeşitli hassas" şeyleri siz açıklayın lütfen. Aslında "sadece medyadan edinilen bilgilerle konu hakkında hüküm çıkarmak yanlıştır" diye tam da ben size söyleyecektim. Daha önce mangalda kül bırakmayan arkadaşlara sordum cevap alamadım, size de sorayım madem; şu müslümanı müslümana kırdıran, sayemizde binlerce müslümanın kaının dökülmesine sebep olan, binlercesini de vatanlarından kaçmak zorunda bırakan o "dinamikler", İsrail'in "Esad gidecek" demesini mi bekliyordu? Neredeydiniz 10 seneden fazla zamandır?

Ayrıca şu denklemi nasıl açıklıyorsunuz;

İsrail'in sorun yaşadığı ve değişmesini istediği müslüman ülkeler = Suriye, Lübnan, İran.
Türkiye'nin sorun yaşadığı ve değişmesini istediği müslüman ülkeler = Suriye, Lübnan, İran.

Biz evrim teorisine tesadüfler teorisi diyorduk, siz onu da geçtiniz.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
O kadar zulümlere karşı Türkiye (RTE) kadar sesi çıkan ülke oldu mu?

RTE'nin çok mu sesi çıkıyor müslümanlara yapılan zulümlere? Şöyle bakalım ne kadar sesi çıkıyor;

- Sudan'da müslümanlara kan kusturan Ömer el Beşir'i himaye ediyor.
- Suriye'de sahabe kabrini çalan, kalp söküp ciğer yiyen, müslümanların kafalarını kesen, ırzlarını helal bilen alçaklara 2 yıl boyunca terörist demedi, hatta mücahit dedi.
- Arakan'daki müslümanlar için Türkiye'de toplanan yardım paralarını gidip müslümanları yakan adamların eline verdi.
- Irak'ta müslüman kanı döken, müslüman kadınları kirleten "cesur, kahraman" ABD askerlerine dua etti, evlerine sağ salim dönsünler diye.
- Irak'ta müslüman kıyımını ABD ile beraber yapabilelim diye Türkiye Millet Meclisine tezkere getirdi.
- O bombaları gönderen uçakların Türkiye'den kalkmasına izin verdi.
- Bangladeş'te her gün zalim hükümet kan döküyor, Erdoğan bu konuda hiçbir şey söylemedi.
- Arabistan, Ürdün vb Erdoğan'ın 2 yıl sonra terörist demek zorunda kaldığı El Kaide ve El Nusra'ya dibine kadar destek veriyor, Erdoğan bunlarla ilgili de bir şey demiyor..
- Mavi Marmara'da ölen vatandaşlarımız için İsrail ile para karşılığında anlaştı.
- En son Filistinliler de "sen gelme" dediler buna.

Ee kardeşim, söyler misin, neye sesi çıkıyor bu RTE'nin? Ben sana söyleyeyim neye sesi çıkıyor;

- İsrail diyor ki "Esad gitsin, yerine kim gelirse gelsin, yeter ki Esad gitsin", RTE diyor ki evet Esad gitmeli.
- İsrail Lübnan'la savaşıyor, Erdoğan taraftarları da salyaları akarak "sıra Lübnan'a gelecek" diyorlar.
- İsrail ve Amerika İran'ı devirmek istiyorlar, Erdoğan taraftarları İran'a kafir diyecek kadar ileri gidiyor.

İşte bunlarda çok çıkıyor Erdoğan'ın sesi.
 

Ali TEMEL

Profesör
Katılım
17 Kasım 2006
Mesajlar
4,654
Reaksiyon puanı
92
Puanları
48
RTE'nin çok mu sesi çıkıyor müslümanlara yapılan zulümlere? Şöyle bakalım ne kadar sesi çıkıyor;

- Sudan'da müslümanlara kan kusturan Ömer el Beşir'i himaye ediyor.
- Suriye'de sahabe kabrini çalan, kalp söküp ciğer yiyen, müslümanların kafalarını kesen, ırzlarını helal bilen alçaklara 2 yıl boyunca terörist demedi, hatta mücahit dedi.
- Arakan'daki müslümanlar için Türkiye'de toplanan yardım paralarını gidip müslümanları yakan adamların eline verdi.
- Irak'ta müslüman kanı döken, müslüman kadınları kirleten "cesur, kahraman" ABD askerlerine dua etti, evlerine sağ salim dönsünler diye.
- Irak'ta müslüman kıyımını ABD ile beraber yapabilelim diye Türkiye Millet Meclisine tezkere getirdi.
- O bombaları gönderen uçakların Türkiye'den kalkmasına izin verdi.
- Bangladeş'te her gün zalim hükümet kan döküyor, Erdoğan bu konuda hiçbir şey söylemedi.
- Arabistan, Ürdün vb Erdoğan'ın 2 yıl sonra terörist demek zorunda kaldığı El Kaide ve El Nusra'ya dibine kadar destek veriyor, Erdoğan bunlarla ilgili de bir şey demiyor..
- Mavi Marmara'da ölen vatandaşlarımız için İsrail ile para karşılığında anlaştı.
- En son Filistinliler de "sen gelme" dediler buna.

Ee kardeşim, söyler misin, neye sesi çıkıyor bu RTE'nin? Ben sana söyleyeyim neye sesi çıkıyor;

- İsrail diyor ki "Esad gitsin, yerine kim gelirse gelsin, yeter ki Esad gitsin", RTE diyor ki evet Esad gitmeli.
- İsrail Lübnan'la savaşıyor, Erdoğan taraftarları da salyaları akarak "sıra Lübnan'a gelecek" diyorlar.
- İsrail ve Amerika İran'ı devirmek istiyorlar, Erdoğan taraftarları İran'a kafir diyecek kadar ileri gidiyor.

İşte bunlarda çok çıkıyor Erdoğan'ın sesi.

Sizinde işinize geldiğinde susuyorsunuz, işinize gelmediğinde bağırıyorsunuz!!! En basiti twitter youtube!

Müslüman kanı döken ABD askerlerine dua ederken yanında mıydın? Yoksa özel üstün yeteneklerinden dolayı mı öğrendin bu olayı?

Müslümanları yakan adamların ellerine paralar verildi diyorsunuz, Verirken yanında mıydınız? Yoksa resmi belgeli kanıtınız mı var?

İsrail'in Esad'ın gitmesi lazım dedi, RTE'de evet esad gitmeli dedi? İsrail'in dediğine karşı onay verdiğini dile getiriyorsun, hani nerede kanıtın? RTE İsrail dedi diye mi Esad'ın gitmesini istiyor, yoksa edilen zulümlere karşı mı gitmesini istiyor? Esad'ın Müslümanlara ettiği zulümleri görmüyor musun? Esad'ın yandaşı mısın bilelim. RTE Esad gitsin dedi diye, Esadı savunur oluyorsunuz!!

Eğer yukarıdaki iddialarını kanıtlamazsan adam değilsin!!!

Bu yazılarınız gösteriyor ki RTE'yi çekememezliğin verdiği kin ve nefret duygusu. Her ne kadar çekemeseniz de Halkın çoğunluğu neyin ne olduğunun farkında...
 
Katılım
8 Ekim 2011
Mesajlar
53,871
Çözümler
1
Reaksiyon puanı
16,118
Puanları
113
Sizinde işinize geldiğinde susuyorsunuz, işinize gelmediğinde bağırıyorsunuz!!! En basiti twitter youtube!

Müslüman kanı döken ABD askerlerine dua ederken yanında mıydın? Yoksa özel üstün yeteneklerinden dolayı mı öğrendin bu olayı?

Müslümanları yakan adamların ellerine paralar verildi diyorsunuz, Verirken yanında mıydınız? Yoksa resmi belgeli kanıtınız mı var?

İsrail'in Esad'ın gitmesi lazım dedi, RTE'de evet esad gitmeli dedi? İsrail'in dediğine karşı onay verdiğini dile getiriyorsun, hani nerede kanıtın? RTE İsrail dedi diye mi Esad'ın gitmesini istiyor, yoksa edilen zulümlere karşı mı gitmesini istiyor? Esad'ın Müslümanlara ettiği zulümleri görmüyor musun? Esad'ın yandaşı mısın bilelim. RTE Esad gitsin dedi diye, Esadı savunur oluyorsunuz!!

Eğer yukarıdaki iddialarını kanıtlamazsan adam değilsin!!!

Bu yazılarınız gösteriyor ki RTE'yi çekememezliğin verdiği kin ve nefret duygusu. Her ne kadar çekemeseniz de Halkın çoğunluğu neyin ne olduğunun farkında...
kimsenin kimseyi çekemediği yok.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Müslüman kanı döken ABD askerlerine dua ederken yanında mıydın? Yoksa özel üstün yeteneklerinden dolayı mı öğrendin bu olayı?

Selamlar. Ben yanında değildim, gerek de yoktu, zira bunu kendisi söyledi. Buyurun:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: Ülkem sizin sadık dostunuz ve müttefikinizdir. Irak'ta savaşan ABD'li kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz.

Wall Street Journal gazetesine verdiği 31 Mart 2003 tarihli demeç.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: Uzun müzakerelerden sonra ve Türk halkının yüzde 94'ünün Irak'a açılacak yeni bir savaşa karşı olmasına rağmen, hükümetim, müttefik kuvvetlerin Irak'a girerken Türk hava sahasını kullanması için onay çıkarabildi.

Washington Post gazetesine verdiği 21 Nisan 2003 tarihli demeç.

Bu durum aynı zamanda çoğunluğun hiçbir şey ifade etmediğini, milli iradenin filan "tırıs" olduğunu da ispat ediyor aynı zamanda. Devamı da var;

Dış İşleri Bakanı Abdullah Gül: Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Türkiye'nin dış politika ilkelerine uygun. ABD ile hareket ediyoruz. Amacımız İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek...

14.03.2006 tarihli Radikal Gazetesi

İslam ülkelerine "demokrasi" götüreceklermiş, ABD ve İsrail ile beraber!

Dış İşleri Bakanı Abdullah Gül: Dünya barışı için son 50 senede dünyada en çok Amerikalılar kendi çocuklarını feda etmişlerdir.

16.05.2006 tarihli Milliyet Gazetesi

Allah razı olsun, dünya barışı için sayısız müslüman öldürdüler bugüne kadar.

Müslümanları yakan adamların ellerine paralar verildi diyorsunuz, Verirken yanında mıydınız?

Hayır, yine gerek yoktu, kameralar çekiyordu kendilerini. BM aracılığıyla Kızılhaç'a teslim edildi. Onlar da Budistler ve Müslümanlar arasında taksim ettiler. İstersen bilgi edinme başvurusuyla Dış İşleri Bakanlığına sorabilirsin, "kime" teslim etmişler yardım paralarını diye.

Çok celallenmişsin, şahsi olarak seninle benim bir problemimiz yok. Biraz sakin düşünmeni ve önceki mesajımda madde madde yazdığım her şeyi düşünmeni istiyorum, sadece bir tanesini iki tanesini değil.
 

Ali TEMEL

Profesör
Katılım
17 Kasım 2006
Mesajlar
4,654
Reaksiyon puanı
92
Puanları
48
Selamlar. Ben yanında değildim, gerek de yoktu, zira bunu kendisi söyledi. Buyurun:





Bu durum aynı zamanda çoğunluğun hiçbir şey ifade etmediğini, milli iradenin filan "tırıs" olduğunu da ispat ediyor aynı zamanda. Devamı da var;



İslam ülkelerine "demokrasi" götüreceklermiş, ABD ve İsrail ile beraber!



Allah razı olsun, dünya barışı için sayısız müslüman öldürdüler bugüne kadar.



Hayır, yine gerek yoktu, kameralar çekiyordu kendilerini. BM aracılığıyla Kızılhaç'a teslim edildi. Onlar da Budistler ve Müslümanlar arasında taksim ettiler. İstersen bilgi edinme başvurusuyla Dış İşleri Bakanlığına sorabilirsin, "kime" teslim etmişler yardım paralarını diye.

Çok celallenmişsin, şahsi olarak seninle benim bir problemimiz yok. Biraz sakin düşünmeni ve önceki mesajımda madde madde yazdığım her şeyi düşünmeni istiyorum, sadece bir tanesini iki tanesini değil.

İddialarda bulunan sizsiniz, dış işleri başkanlığından kime yardım edildiğine dair bir belge alarak foruma sunarsanız daha inandırıcı olursunuz. Gazetelerde her yazılan doğru olsaydı, RTE veya Abdullah Gül'ü seçimlerde "koyun" olarak nitelendirilen halk gerekeni yapardı. Medyanında halkı ne derece galeyana getirdiğini görmemek mümkün değil.

Benimde sizinle şahsi olarak bir problemim yok, benim ilk yazdığım mesajıma alınan birisi çıkarsa onun insanlığına kalmış, inancına kalmıştır. Ben orada Müslümanlara yapılan zulümleri dile getiren başka bir Ülke veya bir Başbakan göremediğimi dile getirdim ama nedense olaylara farklı bakış açısıyla bakılmış.

Ben yazılanlara değil, gözümle gördüklerimi inanırım. saygılar...
 

burakbardakci34

Asistan
Katılım
26 Eylül 2013
Mesajlar
254
Reaksiyon puanı
37
Puanları
28
Twitter ve youtube'n kapatılması bir çok genci girişimciliğe sevk etti. Bu göz ardı edilemez. Bu iki site kapatıldığı takdir de birçok yerli proje üretilebilir ve yatırım yapılabilir
 

neskalii

Profesör
Katılım
25 Mayıs 2008
Mesajlar
3,932
Reaksiyon puanı
23
Puanları
38
Yaş
38
Gündemde kalmakda iyidir bazen :p
 

vaio

Asistan
Katılım
8 Ekim 2009
Mesajlar
388
Reaksiyon puanı
2
Puanları
18
Suriye'de sahabe kabrini talan edenler, "muhalifler"dir, bunu da "medya" değil, bizzat talancıların kendileri söylüyor, iftiharla fotoğraf yayınlıyorlar. Pekii.. Bu kadar ferdi bir konuda "açıklayın lütfen" diyerek sert bir ifade kullandığınızı görüyorum; şimdi şu "devletler arası meselelerin iç dinamikleri, çok çeşitli hassas" şeyleri siz açıklayın lütfen. Aslında "sadece medyadan edinilen bilgilerle konu hakkında hüküm çıkarmak yanlıştır" diye tam da ben size söyleyecektim. Daha önce mangalda kül bırakmayan arkadaşlara sordum cevap alamadım, size de sorayım madem; şu müslümanı müslümana kırdıran, sayemizde binlerce müslümanın kaının dökülmesine sebep olan, binlercesini de vatanlarından kaçmak zorunda bırakan o "dinamikler", İsrail'in "Esad gidecek" demesini mi bekliyordu? Neredeydiniz 10 seneden fazla zamandır?

Ayrıca şu denklemi nasıl açıklıyorsunuz;

İsrail'in sorun yaşadığı ve değişmesini istediği müslüman ülkeler = Suriye, Lübnan, İran.
Türkiye'nin sorun yaşadığı ve değişmesini istediği müslüman ülkeler = Suriye, Lübnan, İran.

Biz evrim teorisine tesadüfler teorisi diyorduk, siz onu da geçtiniz.

Suriye'de bir tane değil pek çok muhalif grup var. Peygamber Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) sahabelerinden birinin kabri talan edildiyse (ki böyle bir olay kesinlikle kabul ve de tasvip edilemez) bu olayı o gruplardan ve/veya o gruplara sızmış bazı ajanlar tarafından yapılma ihtimali elbette var, lakin karapropaganda amacıyla rejim kuvvetleri tarafından yapılma/yaptırılma ihtimali de göz ardı edilemez. Burada dikkat edilmesi gereken ve size anlatmaya çalıştığım asıl mesele şu; siz veya benim gibi gelişmeleri medyadan takip eden biri bu olayın kim/kimler tarafından yapıldığı/yaptırıldığı husunda bir hüküm veremez. Şu yaptı bu yaptı diye iddia edip hüküm vermek son derece yanlış olacağı gibi Suriye'de mücadele eden grupları da birbirinden iyi ayırmak gerek. Hepsinin amacı ortak gibi görünse de aslında çok farklı. Sözün tam da bu noktasında Afganistan misâlini hatırlatırım.

Gelelim ikinci suâlinize, Esed meselesi. Şu çok ünlü sözü herkes bilir ki; "Devletlerin dostları yoktur, menfaatleri vardır". Bununla aynı hizada menfaatler değiştikçe dostlar ve düşmanlar da değişebilir. Kısacası bugün dost olan Esed (veya bir başka biri/bir başka devlet) yarın öbürgün Türkiye'nin menfaatlerine aykırı davranırsa düşman kategorisine girebilir. Diğer ülkelerin kapitalist bir düşünce yapısı ile neler yaptıkları ve yapabilecekleri malum, Türkiye'nin farkı ise Devlet-i Âli Osman'ın bakiyesi olduğu için kendi menfaatleri yanında bir de dünyanın her yerindeki mazlum ve mağdur insanların, müslümanların menfaatlerini de düşünmesi, düşünmek zorunda olması. Bu sorumluluğu tarih ve vicdan yüklüyor omuzlarımıza.

İsrail'in sorun yaşadığı ülkeler denkleminize gelirsek bu tamamen yapay ve uydurma bir denklem. Emin olun ayakta kalabilmek için düşman dediğiniz devletler birbirlerine mecburlar. Bu konu çok detaylı ve uzun bir konu, uzun uzun yazmak lazım ama zamanım kısıtlı olduğundan maalesef yazamıyorum.

Uzun lafın kısası önceki mesajımda da bahsettiğim gibi devletler arasındaki olayların iç yüzünü bilmeyen, meseleler hususunda sizin ve benim gibi yüzeysel bilgi sahibi olan insanların bu konular hakkında hüküm vermesi son derece yanlış olur. Ancak sağda solda bizim gibi konuşurlar.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
[MENTION=81299]vaio[/MENTION], bir kimsenin kendi sözü bile kendisi hakkında delil olmayacaksa biz neye yanlış ve neye doğru diyeceğiz? Sanırım sizin biraz başa sarmanız gerekiyor. Grup olarak komple resulullahın bile kabrine "put" diyen bir grup var ortada; siz "kimin yaptığınız bilemeyiz" diyorsunuz. Yahu adam çıkıyor, iftiharla biz yaptık diyor, daha bunun "bilemeyiz"i mi kaldı? Üstelik dediğim gibi, sahabeyi bırak, elinde imkan olsa peygamber-i ekremin kabrini talan edecek, orayı ziyaret etmeye şirk diyorlar, şeyhleri bunların fetvalarını veriyor her gün. Siz bu ayan olmuş bilgiye bile sahip olmadığınız için çok safiyane bir şekilde "bilemeyiz" demekle yetiniyorsunuz. Adamların resmi televizyonlarında canlı yayınlarda bile konuşuluyor böyle şeyler.. Onların kendi sözlerini bile kendileri hakkında delil kabul etmeyeceksek neyi delil kabul edeceğiz? Mitinglerde uydurulan dayanaksız saçmalıkları mı?

Suriye'de savaşan önemli çoğunluğu oluşturan dört grup var. Ki bunları daha önce konuştuk. Yine de özet geçelim. 1. El Kaide, yukarıda anlattım, peygamberin kabrini bile şirk vesilesi gören, sokakta Hristiyan kadınlara "Allah-u Ekber" nidalarıyla tecavüz etmeye kalkışan, Amerika'nın maşası olan en sapık grup. 2. El Nusra, Hatay'daki patlamayı düğün alayı gibi kutlayan, 12-13 yaşındaki çocukları "kafir" diye kurşuna dizen, "alevi köyünü bastık, çoluk çocuk herkesi katlettik" diye fotoğraflar yayınlayarak kutlama yapan, koyun keser gibi adam kesen, El Kaide'nin kolu, en sapık örgütlerden. 3. IŞİD, önceki iki grupla özü aynı, sözü aynı, ameli aynı, sadece küçük detaylarda ihtilaf eden grup. 3. ÖSO, daha önce yıllarca Esad zalimine (!) hizmet etmiş olan, kendi ağızlarıyla 2012 yılına kadar bir saldırı veya katliam olmadığını itiraf eden, başını eski Suriye ordusu generalleri ve demokratlarının çektiği hain grup. Buraya bir arkadaş Millyet'ten bir haber koymuştu sözde delil olarak. Fakat verdiği tarih resmen itiraf gibi. Diktatörler neyle tahakküm kurarlar? Orduyla. O yüzden böyle hükümetlerde orduyu kaybeden devleti kaybetmiş olur. Şimdiye kadarki bütün darbelerde de böyle oldu. Demek oluyor ki yıllarca Esad'ın zulmetmesine(!) maşa olan bir grup asker, bugün sözde Suriye halkını mı düşünür olmuş? Kendi kendilerine bir itiraftır bu.

Kim kaldı geriye? Bunları ayırt etsek ne olur etmesek ne olur? Suriye'de savaşanların çok azı hariç hepsi dışarıdan gelme terörist. "Biz sadece konuşuruz, bilemeyiz" demek yerine sadece Arabistan'ın resmi televizyonlarını izleseydin, Arabistan'ın Türkiye büyükelçisinin açıklamalarını okusaydın, sırf Arabistan'dan oraya kaç terörist gittiği hakkında bir fikrin olurdu. Yani adam ağzıyla biz şu kadar kişi savaşmaya yolladık diyor artık, sen daha "bilemeyiz" diyorsun. Eğer bunlar yalan söylüyor bile olsaydı, Suriye'de halk Esad'ın gitmesini isteseydi sonu aynı Tunus, Mısır, Libya, Irak vb gibi olurdu. Bu saydığım ülkelerde en fazla 2-3 ay içinde ülkeler tarumar oldu, orduları dağıldı, diplomatları kaçtı, hükümet liderleri ya öldürüldü ya da işkenceye maruz kaldı.. Bunların hiçbirinde de Suriye'ye gönderildiği gibi dışarıdan terörist yığınları gönderilmedi. Halk ayaklanmalarıyla sonuçlandı süreçler. Fakat gel gelelim Suriye'de 4 yıldır Amerika arzusuna ulaşamadı, dışarıdan ha bire terörist yığdı, para ve silah yağdırdı.. Yine de 4 yıldır başaramadı. Çünkü halk ÖSO, El Kaide vb terörist örgütlerin yanında değil, karşısında. Her ne kadar Esad sütten çıkmış ak kaşık olmasa da, Suriye halkı yapılan oyunun farkında ve alevi sünni hristiyan demeden tüm Suriye halkı bu senaryoya meydan okuyor ve ülkelerini destekliyorlar. Kaldı ki Amerikan medyası bile Suriye'nin olaylar öncesinde ferah ve istikrarlı olduğunu yazdı. Bugün Suriye'nin en büyük düşmanlarından Samanyolu TV bile olaylardan sadece birkaç ay önce Suriye'nin "ne kadar özgür, ne kadar refah seviyesi yüksek olduğunu" belgesel yaparak anlattı. Üstelik de bu fikri kendileri atmadılar ortaya, bizzar sokak sokak dolaşıp Suriye vatandaşlarına sorarak aldıkları cevaplardı bunlar! Öyleyse Suriye'de halk Esad'ın karşısında değil, El Kaide, ÖSO vb dahili ve harici teröristlerin karşısında. Halk desteği olmayan isyanlar da haliyle başarıya ulaşamıyor.

İkinci konuya gelirsek, dünyada onlarca müslüman ülke var. Saysak aklımıza gelmez adları. Peki bu kadar mı büyük tesadüf bizim siyasi olarak sorun yaşadığımız müslümanların İsrail'in sorun yaşadıklarıyla aynı olması? Hadi diyelim ki tesadüf.. Diyelim ki sen haklısın.. Peki, Arabistan'da müftüler katliam fetvaları verirken niye sesimiz çıkmıyor? El Kaide'nin terörist olduğunu ABD'nin baskısıyla biz de kabul ettik; peki El Kaide'nin açıktan destekçisi olan Arabistan'ı niye katliama ortak etmiyoruz? Niye kralın devrilmesi için dünya siyasetinde gıkımızı bile çıkaramıyoruz? Halbuki Suriye'de size göre göstermelik bile olsa bir seçim sistemi var; Arabistan'da o da yok. Ülke kralın malı, her şehirde kralın akrabaları mezalim ve zevk-ü sefa içinde ve bu imkanları da terörü desteklemek için kullanıyorlar.. Hani demokrasi neden götürmüyoruz oraya? Bangladeş'te onlarca müslüman hükümet eliyle öldürülüyor her gün. Niye Bangladeşle diplomatik sorun yaşamıyoruz? Malezya'da Şafii mezhebi dışındaki müslümanlara aşırı baskı ve eziyet var, niye hiç sorunumuz yok siyasi arenada? Irak'ta ABD askerlerinin tecavüzüne uğrayan sayısız müslüman var, her gün hapishanelerde türlü işkencelere maruz kalıyorlar ve kaç yüz bin müslümanı öldürdüklerini bile bilmiyoruz. Niye bizim sorunumuz Irak hükümetiyle de onlara eziyet eden ABD hükümetiyle değil? Bugün "sandık da sandık" diye bağıran arkadaşlar açısından bakıldığında, "sandık" ile seçilen Sudan hükümetini darbeyle deviren, keyfine göre meclis kapatan Sudan kasabı Ömer El Beşir'e niye sahip çıkıyoruz? Hani demokrasi, hani sandık? Bugün Suriye'de hükümet eliyle öldürüldüğü iddia edilen sayıdan onlarca kat fazlasını öldürdüğünü BM'nin açıkladığı bu kasabı niye himaye ediyoruz? Yani ülkesini 21 yıldır demir yumrukla yöneten bir diktatörle niye hiç diplomatik sorun yaşamıyoruz? Aksine destek oluyoruz?

Şimdi yanlış anlamayın, "bir sürü dinamikler" diye medyadan dinlenerek okunan hikayeleri bir tarafa bırakalım. Ortada yüz binlerce müslümanın kanı var ve ben sana bir sürü müslüman ülke saydım. Bunların hiçbiriyle ama hiçbiriyle en küçük bir sorunumuz yok. Tam tersine kankayız, çok iyi geçiniyoruz.. Ama gel gelelim öteki taraftan, İsrail'in "bu adam gitsin" dediği müslüman ülkeyle birden bire, şakkadanak düşman kesiliyoruz. Ülkede katliam haberleri uyduruluyor, Filistin'den, Irak'tan devşirilen fotoğraflar, hatta trafik kazalarında çekilen fotoğraflar "Esad yaptı" denilerek medyaya servis ediliyor. 2006 yılında Milliyet'e bile çıkmış ve Irak'ta olmuş bir haber 2012 yılında Suriye'de olmuş gibi gösteriliyor ve binlerce affedersin "ahmak" bu haberlere inanarak bir nefret dinine giriyor; ve sen "medyadan öğrenilenle hareket etmemeliyiz" diye onlara değil bana diyorsun. Sonra ikinci adımda ABD İran'a ölesiye düşmanlık ediyor ve dış işleri bakanı açıkça "İran'a çifte standart uyguladığımız doğrudur, biz böyle uygun görüyoruz" diyor, hop, şakkadanak İran'la da düşman oluyoruz. Halbuki Suriye'de uydurdukları "katliam"ları da uyduramadılar İran'da. Belki daha zamanı gelmemiştir. Yani ortada elle tutulur bir şey bile yok. O yüzden de şehir efsaneleri yaratılıyor, o ajan İran'lıymış da, bu pasaport İran'dan çıkmış filan gibi deli saçması haberler. Ki onların da 2006 haberini 2012'de olmuş gibi yutturma çabası olduğu ortaya çıktı ve yıllar önce ölmüş olan adamların pasaport fotokopileri "İran ajanı" diye yutturuldu millete. Iğdır'da Kars'ta Kur'an kursuna giden henüz baliğ olmayan ufacık çocuklara bile "İran ajanı" yaftası yapıştırıldı. Yani uyduracak bir şey bulamayınca böyle deli saçmalarına sarmaya başladık, sırf "düşman" olabilmek için. Sırf millete İsrail'in istediği bu kini, düşmanlığı aşılayabilmek için.

Şimdi daha net anlatabildim mi o kurduğum denklemi? Dünyada sorunlu olan, demokrasiyi zorbalıkla deviren, müslüman kanı elinden eksik olmayan onlarca müslüman devletle hiçbir sorunumuz yok.. Hatta tam tersine dediğim gibi çoğuyla kankayız, krallarla yatıp kalkıyoruz.. Çünkü bu ülkelerin hiçbirinin İsrail'e bir zararı yok, hepsi zaten maşa. Ama gel gelelim İsrail hangi müslüman ülkelerden memnun değil, işte biz de o müslüman ülkelerle düşmanız. Şimdi bu pencereden o denkleme tekrar bakalım.
 

Son mesajlar

Üst