SDN Üyeleri, Gezi Parkı Eylemi için ne düşünüyorlar? Tartışıyoruz!

[IThelp]

"Derin devlet" bazılarının aklına "yeni" gelmiş.

Derin devletmi nedir hoca o yok bilmezler bunlar acaba Bunlar Hükümetler arası catışmayı biliyormu Hükümetler catışması (Governments of global conflict) diğer eski adıyla derin devlet

Derin devlet biti artık yeni si geldi Hükümetler arası çatışma başladı biriler birilerini canını yaktı birileri de düğmeye bastı bence olan ülkeye olacak gariban halkıma olcak

 

[ykaduman]

Kafanızdaki soru işaretlerini şu belgeselle giderebilirsiniz => https://www.youtube.com/watch?v=nf-24WuN--Y

''Zulmün olduğu her yerde isyan etmek meşrudur'' parolasıyla hareket eder Redhack. Ve devlet aygıtının kamu vicdanını yaralamaya yönelik faaliyetlerine karşılık olarak bir takım eylemler gerçekleştirir. Bu karşı çıkış, elbetteki ideolojik bir zeminde olmalıdır ki kendileri de gururla Marksist-Leninist olduklarını söylemektedirler.

Redhack bir şeyleri zorla kabul ettirme derdinde değil, sadece bu iktidara ''dokunulamaz'' olmadıklarını gösteriyorlar.

Asıl diktayı mevcut iktidar yapmakta şuan. Dezenformatif bilgiyi yandaş medyalar vasıtasıyla yayıp halkın gerçekleri görmesini engelleyen... Hacker faaliyetleri bilginin kollektifleşmesi talebi çerçevesinde gelişir. Redhack'in de tek uğraşısı doğru bilgiyi halka ulaştırmaktır. Bugün insanlar Redhack'i medyadan daha güvenilir buluyorlarsa durup bir düşünmek gerekir.

Hangi insanlar?kime göre?neye göre? Olaya kendi açınızdan bakıp;dezonformatif,kollektif gibi demogoji yapıldığında sıkça karşılaşlan kelimelerle kendinizi izah etmeseydiniz belki sizi anlamaya çalışabilirdim ama ben redhackin ya da cnn internationalın doğru bilgi aktardığına inanmıyorum buna inanmam için bir gerekçe de göremiyorum birine karşı olmak ve demokratik olarak hak aramak hepimizin çocukluğundan beri zaman zaman yaptığı bir harekettir zaten burada ayrıştığımızı kimse söylemiyor fakat bunu meşru alanlar dışına taşıyıp maddi ve manevi hasarlara yol açacak şekle dönüştürürse herhangi bir oluşum ben o oluşumun karşısında dururum. 'Eğer şu hareketten vazgeçmezsen,bu hareketi yapmaya devam edeceğim' tehdidi hiç bir demokrasi ile bağdaşmaz.

Günlerdir aylardır bir kısım insanın söylediği bi kaç cümle ile beni tatmin edemezsiniz zulmün olduğu yer demişsiniz zulme yönelik örnek istiyorum Türkiye Cumhuriyeti Devleti size zulüm mü ediyor bana bunu kanıtlayın elinizi öpeceğim.

Aynı şeyleri söylemekten bıkmadınız 'diktatör,zulmeden,yandaş medya vs.' bunları o kadar çok söylediniz ki benim için anlamını yitirdi bu kelimeler artık bişey ifade etmiyor eğer siyasi iktidarla mücadele etmek istiyorsanız başka yöntemler bulmalısınız hacklemek ya da bir grup v for vendetta maskesi takmış ergen dışında yeni taktikler bulmalısınız ne bileyim siyasi altyapı oluşturma gibi ideoloji geliştirme ve yayma gibi marksist-leninistlik gibi on yıllar önce çürümüş ideolojileri yaymaya çalışmamak gibi yeni düzene ayak uydurmak gibi bişeyler yapmalısınız.

 

[tambjk]

 

[IThelp]

[h=1]Gezi 7 bölgeye ayrılacak ve kritik kararı verecek[/h][h=2]Taksim dayanışma Platformu Gezi içinde 7 bölgede forum yapacak. Forumlarda herkes söz alacak ve Gezi Parkı için alınan karar da yarın saat 10:00'da basın toplantısıyla açıklanacak.[/h]Tüm gözaltıların serbest bırakılmasını istiyoruz
Tepkimiz Recep Tayyip Erdoğan'a dır.
Biz barikatları zorladık. Biz Gezi Parkını ve Taksim'i kazandık. 15 gündür Gezi'de bekliyoruz.. Bu nedenle beraber karar vermek istiyoruz ve forumlar düzenleyeceğiz ve mücadelemizi nasıl devam ettireceğimize karar vereceğiz.
Yağmaya izin vermeyeceğiz burada 3'üncü köprü ve havalimanı da konuşulacak. Yeşil alanlarımızın katledilmesine izin vermeyeceğiz. kentler bizimdir.
Forumları bugün 16:00'da başlatacağız.
Yarın saat 10:00'da basın açıklamasıyla sonucu duyuracağız...
http://siyaset.milliyet.com.tr/gezi-7-bolgeye-ayrilacak-ve-kritik/siyaset/detay/1722979/default.htm

 

[aloisnebel]

Hangi insanlar?kime göre?neye göre? Olaya kendi açınızdan bakıp;dezonformatif,kollektif gibi demogoji yapıldığında sıkça karşılaşlan kelimelerle kendinizi izah etmeseydiniz belki sizi anlamaya çalışabilirdim ama ben redhackin ya da cnn internationalın doğru bilgi aktardığına inanmıyorum buna inanmam için bir gerekçe de göremiyorum birine karşı olmak ve demokratik olarak hak aramak hepimizin çocukluğundan beri zaman zaman yaptığı bir harekettir zaten burada ayrıştığımızı kimse söylemiyor fakat bunu meşru alanlar dışına taşıyıp maddi ve manevi hasarlara yol açacak şekle dönüştürürse herhangi bir oluşum ben o oluşumun karşısında dururum. 'Eğer şu hareketten vazgeçmezsen,bu hareketi yapmaya devam edeceğim' tehdidi hiç bir demokrasi ile bağdaşmaz.

Günlerdir aylardır bir kısım insanın söylediği bi kaç cümle ile beni tatmin edemezsiniz zulmün olduğu yer demişsiniz zulme yönelik örnek istiyorum Türkiye Cumhuriyeti Devleti size zulüm mü ediyor bana bunu kanıtlayın elinizi öpeceğim.

Aynı şeyleri söylemekten bıkmadınız 'diktatör,zulmeden,yandaş medya vs.' bunları o kadar çok söylediniz ki benim için anlamını yitirdi bu kelimeler artık bişey ifade etmiyor eğer siyasi iktidarla mücadele etmek istiyorsanız başka yöntemler bulmalısınız hacklemek ya da bir grup v for vendetta maskesi takmış ergen dışında yeni taktikler bulmalısınız ne bileyim siyasi altyapı oluşturma gibi ideoloji geliştirme ve yayma gibi marksist-leninistlik gibi on yıllar önce çürümüş ideolojileri yaymaya çalışmamak gibi yeni düzene ayak uydurmak gibi bişeyler yapmalısınız.

Bu ülkede devlet terörü ve zulmün olduğu su götürmez bir gerçek. Bunu inkar edemezsiniz. Bakın bugün Twitter'da bir tag açıldı #cevapver şeklinde. Açın yazılanlara, çizilenlere bir bakın.

Mevcut iktidarın Reyhanlı Katliamı'nın sorumlusu olduğu apaçık ortadayken, Pozantı cezaevinde çocuklara tecavüz edilirken, Uludere'de insanların üzerine bomba yağdırılmışken ve bunlar gibi bilimum skandala imza atılmışken zulmün olmadığını nasıl iddia edebilirsiniz? Biraz açın gözlerinizi de etrafınıza bir bakın.

 

[IThelp]

Başbakan 'Cevap' dedi Twitter karıştı

Başbakan Erdoğan’ın Gezi Parkı protestolarıyla ilgili bugünkü konuşmasını “Mesaj alınmıştır. Şimdi cevabımı veriyorum” sözleriyle tamamlamasının ardından sosyal medyada bir soru fırtınası başladı. Binlerce kullanıcı, Twitter’da “cevapver” hashtag’iyle Erdoğan’a binlerce soru yöneltti.

[URL=http://forum.shiftdelete.net/usertag.php?do=list&action=hash&hash=CevapVer]#CevapVer [/URL] DÜNYA ÇAPINDA BİRİNCİ SIRADA



Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan “Ben buradan tekrar açıklıyorum. Diyorum ki gençler artık burada duracağınız kadar durdunuz. Mesajlarınızı verdiniz. Eğer sizin mesajınız Taksim Gezi Parkı ise, bu mesaj alınmıştır ve değerlendirmesi yapılmıştır.

“ANINDA CEVABIMI VERİYORUM”

Şimdi cevabımı veriyorum. Anında cevabını veriyorum. Diyorum ki, şu anda bir yargı kararı var mı? Var. Dolayısıyla biz yargı kararını bekleyeceğiz. Takip edeceğiz. Mahkeme ne karar verir bilmiyorum. Nihai karar verildiği andan itibaren, bu karar olumsuzsa biz buna uyarız. Olumluysa o zaman halk oylamasına gideriz” dedi.

İşte Erdoğan’ın bu sözleri üzerine Twitter’da “cevapver” hashtag’i oluşturuldu ve yüzlerce soru soruldu. İşte o soruların bazıları

Erkan Saka
Aslında hepsi yasal değil mi? Niye illegal, niye marjinal diyon? [URL=http://forum.shiftdelete.net/usertag.php?do=list&action=hash&hash=CevapVer]#CevapVer [/URL]

Fırat Yıldız
neden beni bu halimle kabul etmiyorsun? [URL=http://forum.shiftdelete.net/usertag.php?do=list&action=hash&hash=CevapVer]#CevapVer [/URL]

Koray Peközkay
Son Üniversite sınavındaki rezaleti bu çocuklar unutur mu sanıyorsun...
[URL=http://forum.shiftdelete.net/usertag.php?do=list&action=hash&hash=CevapVer]#CevapVer [/URL]

Onur Yilmaz
Çapulcu dediğin çocukları neden Necati Şaşmaz ve Hülya Avşar'ın temsil edemeyeceğini anladın mı? [URL=http://forum.shiftdelete.net/usertag.php?do=list&action=hash&hash=CevapVer]#CevapVer [/URL]

Burcu Saruhan
Camii'de içki kayıtları nerede? [URL=http://forum.shiftdelete.net/usertag.php?do=list&action=hash&hash=CevapVer]#CevapVer [/URL]

İdil Oy [URL=http://forum.shiftdelete.net/usertag.php?do=list&action=hash&hash=CevapVer]#CevapVer [/URL] Yaralilara yardim eden doktorlardan ne istiyorsunuz?

Alican Serbest
[URL=http://forum.shiftdelete.net/usertag.php?do=list&action=hash&hash=CevapVer]#CevapVer [/URL] Evlerin içine gaz bombaları atan polisler nerede? Ne ceza alacaklar?

ozge aytulu
Sünni vatandaş ne demek

Bahar Çuhadar
Barok ne demek?

Mujgan Halis
62412 kask no'lu polis şimdi nerede? [URL=http://forum.shiftdelete.net/usertag.php?do=list&action=hash&hash=CevapVer]#CevapVer [/URL]

Gülşah İşgüzerer
Bu yazdıklarımızı danışmanların sana iletecekler mi? [URL=http://forum.shiftdelete.net/usertag.php?do=list&action=hash&hash=CevapVer]#CevapVer [/URL]

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/23507105.asp

 

[Uranos]

Tencere tava hanimiş cevap hanimiş cevap

 

[goki]

Türkiye' de ne zaman demokrasi vardı ki?

hürriyet in ozamanki manşeti söyleyecek kelime varmı?

 

[IThelp]

Haydar paşa garında tavasıda yanında

İstededim de vermedi tencereee cıksın kafandaaa

Yarleli leli amanımda seni tencere kafaa yarleli leli

Siyasetci Ne anlar bu işte Capulcu Anlar bu işte

Seni Tencere Kafa Siyasetci Cek elini Bu işte yarleli leli.

:mrgreen::4:

Yeni bestem [MENTION=74029]azen63[/MENTION] sana yaptım bu besteyi

 

[kosasker]

Tencere yuvarlanır, kapağını bulur,
su akar yolunu bulur,
it ürür, kervan yürür.

Atasözü.

 

[IThelp]

Bazı Kızıldereli Atasözleri


Eğer bir ülkede gölgelerin boyu insanların boyunu geçmişse o ülkede güneş batıyor demektir.

Biz ağaçlara zarar vermek istemeyiz. Ne zaman onları kesmemiz gerekse, önce onlara tütün ikram ederiz. Odunu asla ziyan etmeyiz, lazım olduğu kadar keser, kestiğimizin hepsini kullanırız. Eğer onların hislerini düşünmez ve kesmeden önce tütün ikram etmezsek, ormanın diğer bütün ağaçları gözyaşı dökecektir, bu da bizim kalbimizi yaralar.

Komşun hakkında hüküm vermeden önce, iki ay onun makosenleriyle yürü!

Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen birşey olduğunu anlayacak.



Üç barış vardır: Birinci barış, en önemli barıştır. İnsan ruhundadır o. İnsan, kainatla ve kainatın bütün güçleri ile olan ilişkisini, beraberliğini farkettiğinde, kainatın merkezinde Büyük Ruh'un durduğunu ve bu merkezin her yerde, her birimizin içinde olduğunu farkettiğinde birinci barış sağlanmıştır. Bu gerçek barıştır, diğerleri sadece bunun akisleridir. İkinci barış iki fert arasında olan barıştır. Üçüncü barış ise iki millet arasında yapılır. Fakat hepsinden önce, anlamalısınız ki 'gerçek barış' dediğim birinci barış, insanın ruhundaki barış yoksa ne fertler ne de milletler arasında barış olabilir.

Yapmamız gereken: her şeyi eski sadeliğine döndürmektir, böylece bozulan düzenimiz yeniden kurulacaktır.

Yeryüzü, bize atalarımızdan miras kalmadı,çocuklarımızdan ödünç aldık.

Bir insanı küçümsemek akılsızlık, çok büyük görmek de korkaklıktır.

 

[SARKAT]

Ethem Sarısülük hayatını kaybetmiş. Bu eylemci sade ostim işçisi midir acaba.

 

[CyberShot]

Ethem Sarısülük hayatını kaybetmiş. Bu eylemci sade ostim işçisi midir acaba.

Ben masum eylemci diye bir şeye inanmıyorum.Masum görünüşlüler bu teröristlere ortam hazırlıyor.

 

[mustang]

[h=1]Makedonya'da binlerce kişi Erdoğan için sokağa indi[/h]

Balkan Türkleri Makedonya'nın Gostivar kentinde Başbakan Erdoğan'a destek mitinginde buluştu.
Makedonya'daki bazı Türk sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler tarafından, Kosova, Bulgaristan ve Arnavutluk'tan gelen Türkler'in de katılımı ile Gostivar kentinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a destek mitingi düzenlendi.
Son dönemde Taksim Gezi Parkı'ndaki olaylar bahane edilerek, Türkiye'nin farklı kentlerinde ortaya konulan marjinal eylemleri kaygıyla izlediklerini belirten Türk Demokratik Partisi (TDP) Genel Sekreteri Enver Hüseyin, eylemlerin çevreci amaçlardan uzaklaşarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef almasından rahatsızlık duyduklarını ifade etti.
Hüseyin, Makedonya'da yaşayan Türkler'in, olayları protesto etmek ve Erdoğan'ın yanında olduğunu tüm dünyaya göstermek için Gostivar kentinde miting düzenlediklerini bildirdi.

TRTHABER

 

[dgarkn]

Birileri halen eylemcileri savunmaya devam ediyor izin verseler iki günde taksimde tek bir canlı kalmaz ama neyse

 

[CyberShot]

[h=1]CHP'li Belediye Bakırköy'de ağaç kesti[/h]

[h=2]Taksim Gezi Parkı'nda ağaçların kesilmesi nedeniyle başlayan olaylar sürerken, Bakırköy'de bulunan Millet Parkı'nda ise çok sayıda ağaç çevre düzenlemesi nedeniyle kesildi.[/h]
CHP'Lİ BELEDİYE AĞAÇLARI KESTİ
Önceleri İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait olan Bakırköy Kartaltepe Mahallesi'nde bulunan Millet Parkı, bir süre öne mahkeme kararıyla Bakırköy Belediyesi'ne geçti. Bakırköy Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ise parkta düzenlemeye gitti. Yapılan düzenleme nedeniyle parkta bulunan birçok ağaç kesilirken, yerlerine kaldırım taşları döşenmeye başladı.
VATANDAŞLAR TEPKİLİ
Gezi Parkı'nda ağaçların kesilmesi nedeniyle başlayan olaylar sürerken, Bakırköy'de ağaçların çevre düzenlemesine kurban edilmesi vatandaşların da tepkisini çekti. Mahalle sakini Fatma Aksoy, duruma tepki göstererek, "Ağaçlar kesildi. Plan hiç güzel değil beğenmiyoruz. Gelip belediye başkanımız 'arkadaşlar siz ne diyorsunuz diye bize sormalıydı. Biz parkta oturuyoruz devamlı. Şimdi ben oraya gidiyorum ama çok fena oldu. Projeyi de hiç beğenmedik. Çam ağaçları yok ve ağaçlar kesildiği gibi bir de yerlerine ağaç dikmeyi de düşünmediler. Başkanımız gelsin konuşalım" dedi.




Kaynak fotogaleri

 

[SDN Okuru]

tamamen marjinal grupların dolduruşuna gelen halkın tepkisi 2 hafta olmadı reyhanlıda kardeşlerimiz öldü ozaman nerdeydi bu gruplar okadar fidanımız askerde şehit oldu bukadar büyk bir eylem yapıldımı taksimde agaç kesilicek diye kaçgündür biber gazı yiyorlar bana tepki göstericeksiniz biliyorum ama durum bu

Aynen parmak basarim

 

[Hafiye]

Twitter'da 'özel'e giren Melih Gökçek'e dava!

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, Twitter'de tartıştığı 14 kişiyle ilgili özel bilgileri yayınladı. Mağdurlardan Nazım Taş, Melih Gökçek'e dava açacağını söyledi

Belediye Başkanı Gökçek, dün sadece bir saat içinde 14 twitter kullanıcısına “Mahkemede görüşürüz” dedi, bu kişilerin yaşadıkları ve çalıştıkları yerleri açıkladı. İnsanlara "Ayyaşın kızı çapulcu" diye hitap etti. Gökçek'in, okuduğu okulun bilgilerini paylaştığını belirten Nazım Taş, Gökçek hakkında 'Hedef göstermekten ve kişisel bilgileri paylaşmaktan' suç duyurusunda bulunacağını söyledi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek Twitter üzerinden kendisine hakaret ettiklerini iddia ettiği kullanıcıları mahkemeye vereceğini duyurmuştu. Gökçek, son günlerde mahkemeye vereceğini duyurduğu kişilerin bilgilerini de paylaşmaya başladı. Pek çok kullanıcının çalıştığı kurumu, öğrenim gördüğü okulu ve eriştiği bilgileri Twitter üzerinden paylaşan Gökçek hakkında Nazım Taş isimli yurttaş dava açmaya hazırlanıyor. Twitter üzerinden "Faiz lobisi, marjinal gruplar din düşmanligi, dış basın vs. derken milliyetçi muhafazakar oylar %60 oldu. Dağılabilirsiniz.." paylaşımında bulunduğunu belirten Taş, Gökçek'in bu yazıya cevaben kendisini mahkemeye vereceğini söylediğini ifade ediyor. Melih Gökçek'in Nazım Taş'a cevabı ise şöyle:

Melih Gökçek: "Nazım İstanbul Teknik Ünüversitesi’nde okurken sana herhalde küfretmeyi öğretmiyorlar... Mahkeme de hesap vereceksin. [MENTION=151143]nazi[/MENTION]mosthasos"


"TEDİRGİNİM..."

Nazım Taş, gökçek'in okuduğu okula da yer vererek paylaşımda bulunmasının ardından kendisine çok sayıda kişinin hakaret ettiğini ve tehditkar cevaplar verdiğini ifade ederek, şunları söyledi: "Gökçek hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Okuduğum okulu da yazıp Twitter üzerinden paylaşımda bulunarak takipçilerine hedef gösterdi. Hakaret ettiğimi düşünüyor. Eğer öyle bir şey varsa savcılığa gidebilir. Bunun yerine herkesi hedef gösteriyor. Okuduğum okulu paylaşması beni tedirgin ediyor. Kendisini, kişisel bilgilerime de yer vererek hedef göstermekten savcılığa vereceğim."

Kaynak

 

[recepsah]

A Haber de Yiğit Bulut u dinlemek lazım

 

[Hafiye]

Ağaç katili Topbaş

Başlık biraz ağır mı olmuş! O zaman bir kez daha tekrar edeyim; ağaç katili bir belediye başkanımız var, adı da Kadir Topbaş!

Sevgili dostlar, pazartesi günü için sizlere 'haftaya başlarken piyasaların nasıl şekilleneceği' üzerine bir yazı aktarmak
düşüncesi içinde olmamam rağmen, cumartesi sabahı bir dostumun Sarıyer-Tarabya arasında çektiği görüntüleri seyredince ve gidip kendi gözümle durumun ne kadar vahim olduğunu görünce, yazımı bu konuya ayırmaya karar verdim.

Peki neydi beni bu kadar dehşete düşüren? Hemen arz edeyim. Maslak'tan yola çıkıp Sarıyer'e doğru seyrederseniz, Tarabya sapağına geldiğiniz andan itibaren sağ tarafınızda ormanlık bir alan göreceksiniz. Burası Özal döneminde dahi Dalan'ın projelerine rağmen korunabilmiş ve el değmemiş bir bölge. Son dönemde Büyükşehir Belediyesi ilk önce fidanlık bahanesi ile buraya yerleşmeye ve daha sonra Tarabya yokuşu boyunca sağ bölgeden itibaren ormanlık alan içine 'bu bölgede yeni yol inşaatı yapacağım, işçiler kalacak' bahanesiyle yerleşmeye başladı. İlk etapta Polat sitesinin tam karşısına Belediye'ye yakın olduğu söylenen bir inşaat şirketinin prefabrik merkezi ve birkaç işçi yatakhanesi yapıldı. Bu işlem sırasında ağaçlar kesildi, iş makineleri 'bakir orman içinde yol açtı ve en kötüsü sanki ağaçlar' yok edilmek istercesine içeri moloz döküldü.

İş bu kadarla da kalmadı. Tam dönüşte, gidip görebileceğiniz bir bölgedeki ağaçlar bir günde ansızın kesildi, orası oyuldu ve son olarak da cumartesi sabahından itibaren anacadde üzerindeki yüzyılın dokusu çam ağaçları tek tek kesiliyor. Kesim yapanlara veya orman içine moloz döküp, inşaat
firmasının merkezini kuranlara sorduğunuzda, cevap hep aynı; Büyükşehir Belediyesi istiyor, biz yapıyoruz!

Sevgili dostlar, yapılan çok açık. Herkesin gözü olan bu arazi (bu noktada bir bilgi aktarayım; burası Maslak-Sarıyer arasından başlayıp, İstinye'ye kadar inen ve içinde iki suni göl olan bir ormanlık alan) çok açık bir şekilde 'yok veya iç ediliyor'.
Ne olduğu, kim olduğu belli olmayan, hangi şartları yerine getirdiği için içine yerleştiği bilinmeyen bir firma ve onun adamları 24 saat boyunca buraya moloz döküp, iş makineleri ile ağaçları çarpıp kırarak ve
kalanları da keserek tabir caiz ise burayı orman olmaktan çıkarıp başka bir yer, daha açıkçası 'yenilip, yutulabilir' bir alan haline getirmeye çalışıyorlar!

Sevgili dostlar, durumu sizlere özetledikten sonra bu noktada Topbaş'a bazı sorular sormak istiyorum;
- Bu bölge içine yerleşen inşaat şirketinin adı ve görevi nedir?
- Burada kavşak yapılacağı iddia ediliyor, böyle büyük bir doğa katliamına sebep olacak proje kamuoyunda ne kadar tartışıldı?
- Bu projenin ihalesi ne zaman yapıldı?
Kim kazandı? Hangi şartlar ile kazandı? Kaç firma katıldı?
- Yol yapmak için ağaç kesme mantığınızı, Maslak'ta size yakın olduğu bilinen firmaların yaptığı gökdelenlere yol açmak için hayata geçirip 3. Kolordu önündeki ağaçları yok ettiniz, kimsenin sesi çıkmayınca cüretiniz sizi bu bölgeye mi itti?

Sonuç: Konuyu daha fazla detaya boğmak istemiyorum. Eğer Kadir Topbaş 'benden habersiz yapıldı, ben bu işi telafi edeceğim, ormana yerleşen şirketi çıkarıp orayı eski haline getirmeye uğraşacağım' derse ben kendisinden bu ağır sözlerim için özür dileyip, sesini her türlü bulabildiğim imkân ile duyurmaya hazırım. 'Bu işi ben yaptım, ağaçları da keserim, her şeyi yaparım' derse şunu çok iyi bilsin; YAPAMAZ! YAPAMAYACAK! ve en önemlisi yaptıklarının hesabını Yüce TÜRK Milletine verecek.

Son söz: Siz çalışmaya vergi ödemeye devam edin, birileri hepimizin malı olan kamu değerlerini kendi hanelerine transfer etmeye azmetmişler.

Not 1: Beykoz bölgesinde de ormanlar hem de kitleler halinde yok ediliyor Viyadükten devam edin, yeni açılan tünellerden geçin ve yol bitince sola dönün. Kitleler halinde katledilen ağaçları ve yerine dikilen siteleri göreceksiniz.

Not 2: Bu ağaçların kesim görüntüleri CNN-TURK haberde yayımlanıyor. Daha detaylı görüntüleri sabah 9:00-10:00 arasında Parametre'de ve Kanal D öğlen haberlerinde seyredebilirsiniz.

Yiğit Bulut

 

[IThelp]

@haqy böyl birşeyde var

Zekeriyaköy Toki Askeri alanda 400 dönümlük orman alanlarının yok edilmesi

Garipçe Köyü Ormanları şu an bu halde

Gümüşdere köyü Ayazma Ormanları (23.05.2013)

http://www.sariyerhalk.com/guncel/dort-yandan-cigerlerimiz-sokuluyor-h370.html

 

[LeчL-i รùĸùէ]

Arkadaş ormana dönmüş konu.Hani mesele ağaç değildi?

 

[ozersworld]

Selamün aleyküm arkadaşlar uzun bir aradan sonra buradayım. Çok şükür ben burada doğruları anlatmaya çalışırken bir kaç gün sonra geldim ve sosyal medya sayesinde herkes doğruları gördü öğrendi. Bu saatten sonra bu konuya yazmayacağım. Beni facebook adresimden de takip edebilirsiniz. Hayırlı akşamlar, bol paylaşımlar.

 

[SARKAT]

[h=2]SÜLEYMAN ÖZIŞIK[/h]

[h=1]Şimdi biz koyun, sen ise devrimcisin öyle mi?[/h]14 Haziran 2013 CumaSüleyman ÖZIŞIKsuleyman@internethaber.com
Dünya toprakları üzerinde hiç bir darbe, asker veya polis desteği olmadan başarılamaz. Dünyanın tüm ülkeleri gizli destek verse de, baronlar bu amaç uğruna servetlerini ortaya koysa, da başarının gelmesi mümkün değildir.

Sadece Türkiye'deki örneklere bakın, ne dediğimi iyi anlarsınız.

40'larda, 60'larda, 80'lerde hep bu destek bulunduğu için darbeler oldu. 90'larda Erbakan' da bu güçler destek verdiği için alaşağı ettiler.

Şimdi kimse kıvırıp, "Yahu ne alakası var. Biz sadece protesto hakkımızı kullandık. Erdoğan'ı devirme girişimimiz falan yoktu" falan demesin.

Hiç şek şüphe yok ki, dış desteği vardı bu kirli oyunun.

Yoksa Irak'taki savaşa 10 muhabir, Libya'ya 6 muhabir, Tunus'a 4 muhabir gönderen CNN İnternetional, Taksim meydanına sıkışıp kalan gösteriler için 14 tecrübeli elemanını görevlendirmezdi değil mi?

İngiliz, Fransız ve Alman kanalları aynı ağızdan bir kara kampanya başlatmaz, Türkiye'yi ekonomik anlamda güvenilmez bir ülke olarak lanse etmez, "Türk baharı" alt yazıları eşliğinde aşağılamazdı.

İç destek de bir o kadar çoktu.

Olmasa, G-8 zirvesi için toplanan eylemcilere eşek sudan gelinceye kadar dayak atan İngiltere, kendi totosundaki meseleyi bırakıp Türkiye ile ilgilenmezdi.

Yoksa CHP'nın Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Kadıköy'de mitingini iptal edip arkasına kattığı onbinlerce eylemciyi bir minibüs sürücüsü maharetiyle Taksim'e bırakıp, sıvışmazdı.

Yoksa ağzından ve kaleminden necaset akan gazeteciler "Diktatöre direniş" manşetleri atmaz, Birleşmiş Milletler'e, "HELP! HELP! Diktatör 27 kişiyi öldürdü. Müdahale edin! HELPPP" diye İngliizce mesajlar yazmazdı.

Yoksa iktidarın nemelarını kestiği sözde sanatçılar, "2. Kurtuluş Savaşı başladı. Bugün ölmek için ne güzel bir gün!", "Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş. Sen hâlâ anlamadın mı? Hadi gel" diyerek "Asılacaksın Tayyip" diyen cehennem tazılarına destek vermeye koşmazdı.

Yoksa iktidarın haksız kazançlarının önünde durduğu baronlar bu işin başını çekmezdi. Yoksa İsrail, İlgiltere, Fransa, Almanya gibi ülkeler bu işe göbek atmaz, Avrupa Parlementosu'nda "Tayyip istifa" diye slogan atanlara asla ve kat'a rastlamazdık.

Yoksa anarşistinden tut, PKK’lısına, provokatöründen tut, aksiyoncusuna kadar herkes birkaç saat içinde orada toplanmazdı.

Başarılı olmanız için önünüzde iki ciddi engel vardı ve o engelleri aşamadınız.

Hakkınızı teslim etmek lazım. "1000 polis istifa etti, saflarımıza katıldı" yaygarası kopararak polisi, "Asker polise sokaklardan çekil yoksa size ateş ederiz dedi" diyerek askeri saflarınıza çekmeye çalıştınız ama olmadı.

Haliyle amacınızda başarılı olamadınız.

Kendizi de, koca Türkiye Cumhuriyeti'ni de rezil rüsva ettiniz. Oraya samimi duygularla çıkan çevreci aktivistlerin tertemiz çabalarına da leke sürdünüz.

"Erdoğan ülkenin Güneydoğu'sunu PKK'ya verecek. Vay hain vay" diyen siz, 10 günde Taksim'in bir bölümünü PKK'ya, diğer bölümünü DHKPC-'ye, bir başka bölümünü Ermenilere verdiniz.

Taksim'i taksim taksim dağıttınız.

"Erdoğan PKK ile müzakere masasına oturuyor" diye yırtınan siz, PKK ve diğer terör örgütleriyle kucak kucağa pozlar verdiniz, Öcalan ve terör örgütü bayrağının altında huzurla yattınız!

Çok sevdiğinizi söylediğiniz T.C.'nin otobüslerini yakıp, üzerine T.C. yazarak vatanperverlik (!) Biz buradan bunları söyledik diye bize etmediğiniz küfür hakaret bırakmadınız. "Kardeşim, oyuna gelme" diyen kesimlere, "Tayyip'in köpeği" diyerek üstünlük tasladınız.

Bir çıldırmışlık haliyle saldırdınız.

Öyle çıldırmıştınız ki sizi uyaranlara "Koyun" derken, öte yandan bir avanağın, "Kolum koptu. Gözümü de çıkardılar. Lütfen yardım gönderin!" diye başlayan, #tatilöncesitakipleşelim" diye biten twitini bile 30 bin kez RT ettiniz!

"48 saat daha direnirsek hükümet düşecek" twitini 34 bin kez RT ettiniz!

"Arkadaşlar malumunuz. Erdoğan 4. dönem başbakan seçilemeyeceği için halkı galeyana getiriyor ki erken seçime gidilsin ve tekrar seçilsin" diyen bir üstün zekalının twitini 21 bin küsur kez RT ettiniz!

"Polis saat 02.45'te elektrikleri kesecek. Silah sesleri duyulmasın diye testereyle gelip bizi kesecek. RT acil yayalım" diyene bile itibar edip 27 bin kez RT ettiniz.

Aranızdan biri çıkıp, "La oğlum saat 03.30 oldu. Niye elektrikler kesilmedi hala?" diye sormayı akıl etti de, sizinle dalga geçen, "Keban'daki görevli Allah'tan uyuyakalmış ondan elektrik kesilmedi. Allah bizimle yürüyün arkadaşlar" diye dalga geçti, onu bile anlamadınız 12 bin küsur kez daha RT ettiniz!

Bakın size başka birşey anlatayım!

Bir genç kızın eylemler sırasında yağmur yağmasından ilham alarak, "Bu yağan yağmur değil. Atatürk'ün gurur gözyaşları" sözüyle gaza gelip "Devrimi başardık şükürler olsun" diyeninizi gördüm canım kardeşim!

Bu ülkenin insanı, gece Taksim Meydanı'nda çekilen bir fotoğrafa photoshopla Atatürk'ü koyup "O da aramızda ve bizimle. Merak etmeyin" diye paylaşılan bi tweet gördü yahu...

Erdoğan'a "Diktatör" derken, Esad'ı destekleyen yayınlar yapan El Akhar gazetesinde gerçek diktatöre bağlılıklarını her yazısında sunan Ece Temelkuran'ın peşine takıldınız!

"Çoğunluk bana birşey dayatamaz ama, ben azınlık olarak onlara istediğim şeyi dayatırım" diyerek kendinizi inkar edip toplumun gözünde bir anda sıfıra indiniz.

Dün bir kanalda izledim.

Muhabir, aranızdaki bir eylemciye , "İktidar bunun bir darbe girişimi olduğunu söylüyor. Sizin birilerinin oyununa geldiğinizden bahsediyor" diye soruyor.

Eylemci, "Biz Türk gençliğiyiz. Atatürk gençliğiyiz. Bizi kimse oyunların içine çekemez. Bizi kimse kandıramazzz" diye cevap veriyor.

Siz şak şak şak alkışlıyorsunuz.

Muhabir bu kez, "Peki Erdoğan refarandum yapılabileceğini söyledi. Ne diyorsun" diye soruyor.

Eylemci gözü dönmüş bir halde, "Ne referandumu kardeşim, ne referandumu? Halka soracak, halkaaa!" diye çığırıyor, siz yine şak şak şak alkışlıyorsunuz.

Yahu arkadaş!

Tüm bunların üstüne siz bir de kalkıp bana ve benim gibilere "Koyun sürüsü" diyorsunuz!

Vallahi razıyım!

Devrimcilik için gerekli olan zeka buysa, ben koyun olarak kalayım, razıyım!

- - - Mesaj Güncellendi - - -

Mükemmel bir yazı olmuş

 

[tambjk]

[video=youtube;QJ9WPox13Vo]https://www.youtube.com/watch?v=QJ9WPox13Vo[/video]

İşte demokrasinin belkemiği referandum!

- - - Mesaj Güncellendi - - -

[video=youtube;ZEIMa6oXneg]http://www.youtube.com/watch?v=ZEIMa6oXneg[/video]

Necati Şaşmaz - Boomcu Onur versiyon

 

[execute]

Çok çabuk gaza geldiniz. Vatan hainleri ile bir olup aynı yastıkta yatıp yanyana apo iti dediğiniz adamın posteri ile bayrak açtınız. Vatan hainleri ile demokrasi aradınız. Vatan hainleri ile vatan kurtarmaya çalıştınız. 2 kadeh içmek için yaktınız. Saysam pisliğiniz bitmez. Bence artık bu eylemin masumu vs. hepsi birdir.

Son gülen iyi gülermiş.

 

[Turab Garip]

DHA "olay yeri" diye boş araziyi çekerken:

[video=youtube;CRYxgWMdpLU]http://www.youtube.com/watch?v=CRYxgWMdpLU[/video]

Kulakları vardır ama duymazlar, gözleri vardır ama görmezler..

Bir gün bütün oyunlar bitecek, oynayanın kim olduğuna bakılmaksızın. O gün annelerin sokakta boş ve anlamsız oyunlar oynayan çocuklarını çağırmaları gibi herkes ebedi evine çağrılacak. Ve;

Mazlumun zalimle karşılaştığı gün, zalimin zulmettiği günden daha çetin olacak.

Hz. Huseyin.

 

[ruz]

SÜLEYMAN ÖZIŞIK

Şimdi biz koyun, sen ise devrimcisin öyle mi?

14 Haziran 2013 CumaSüleyman ÖZIŞIKsuleyman@internethaber.com
Dünya toprakları üzerinde hiç bir darbe, asker veya polis desteği olmadan başarılamaz. Dünyanın tüm ülkeleri gizli destek verse de, baronlar bu amaç uğruna servetlerini ortaya koysa, da başarının gelmesi mümkün değildir.

Sadece Türkiye'deki örneklere bakın, ne dediğimi iyi anlarsınız.

40'larda, 60'larda, 80'lerde hep bu destek bulunduğu için darbeler oldu. 90'larda Erbakan' da bu güçler destek verdiği için alaşağı ettiler.

Şimdi kimse kıvırıp, "Yahu ne alakası var. Biz sadece protesto hakkımızı kullandık. Erdoğan'ı devirme girişimimiz falan yoktu" falan demesin.

Hiç şek şüphe yok ki, dış desteği vardı bu kirli oyunun.

Yoksa Irak'taki savaşa 10 muhabir, Libya'ya 6 muhabir, Tunus'a 4 muhabir gönderen CNN İnternetional, Taksim meydanına sıkışıp kalan gösteriler için 14 tecrübeli elemanını görevlendirmezdi değil mi?

İngiliz, Fransız ve Alman kanalları aynı ağızdan bir kara kampanya başlatmaz, Türkiye'yi ekonomik anlamda güvenilmez bir ülke olarak lanse etmez, "Türk baharı" alt yazıları eşliğinde aşağılamazdı.

İç destek de bir o kadar çoktu.

Olmasa, G-8 zirvesi için toplanan eylemcilere eşek sudan gelinceye kadar dayak atan İngiltere, kendi totosundaki meseleyi bırakıp Türkiye ile ilgilenmezdi.

Yoksa CHP'nın Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Kadıköy'de mitingini iptal edip arkasına kattığı onbinlerce eylemciyi bir minibüs sürücüsü maharetiyle Taksim'e bırakıp, sıvışmazdı.

Yoksa ağzından ve kaleminden necaset akan gazeteciler "Diktatöre direniş" manşetleri atmaz, Birleşmiş Milletler'e, "HELP! HELP! Diktatör 27 kişiyi öldürdü. Müdahale edin! HELPPP" diye İngliizce mesajlar yazmazdı.

Yoksa iktidarın nemelarını kestiği sözde sanatçılar, "2. Kurtuluş Savaşı başladı. Bugün ölmek için ne güzel bir gün!", "Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş. Sen hâlâ anlamadın mı? Hadi gel" diyerek "Asılacaksın Tayyip" diyen cehennem tazılarına destek vermeye koşmazdı.

Yoksa iktidarın haksız kazançlarının önünde durduğu baronlar bu işin başını çekmezdi. Yoksa İsrail, İlgiltere, Fransa, Almanya gibi ülkeler bu işe göbek atmaz, Avrupa Parlementosu'nda "Tayyip istifa" diye slogan atanlara asla ve kat'a rastlamazdık.

Yoksa anarşistinden tut, PKK’lısına, provokatöründen tut, aksiyoncusuna kadar herkes birkaç saat içinde orada toplanmazdı.

Başarılı olmanız için önünüzde iki ciddi engel vardı ve o engelleri aşamadınız.

Hakkınızı teslim etmek lazım. "1000 polis istifa etti, saflarımıza katıldı" yaygarası kopararak polisi, "Asker polise sokaklardan çekil yoksa size ateş ederiz dedi" diyerek askeri saflarınıza çekmeye çalıştınız ama olmadı.

Haliyle amacınızda başarılı olamadınız.

Kendizi de, koca Türkiye Cumhuriyeti'ni de rezil rüsva ettiniz. Oraya samimi duygularla çıkan çevreci aktivistlerin tertemiz çabalarına da leke sürdünüz.

"Erdoğan ülkenin Güneydoğu'sunu PKK'ya verecek. Vay hain vay" diyen siz, 10 günde Taksim'in bir bölümünü PKK'ya, diğer bölümünü DHKPC-'ye, bir başka bölümünü Ermenilere verdiniz.

Taksim'i taksim taksim dağıttınız.

"Erdoğan PKK ile müzakere masasına oturuyor" diye yırtınan siz, PKK ve diğer terör örgütleriyle kucak kucağa pozlar verdiniz, Öcalan ve terör örgütü bayrağının altında huzurla yattınız!

Çok sevdiğinizi söylediğiniz T.C.'nin otobüslerini yakıp, üzerine T.C. yazarak vatanperverlik (!) Biz buradan bunları söyledik diye bize etmediğiniz küfür hakaret bırakmadınız. "Kardeşim, oyuna gelme" diyen kesimlere, "Tayyip'in köpeği" diyerek üstünlük tasladınız.

Bir çıldırmışlık haliyle saldırdınız.

Öyle çıldırmıştınız ki sizi uyaranlara "Koyun" derken, öte yandan bir avanağın, "Kolum koptu. Gözümü de çıkardılar. Lütfen yardım gönderin!" diye başlayan, #tatilöncesitakipleşelim" diye biten twitini bile 30 bin kez RT ettiniz!

"48 saat daha direnirsek hükümet düşecek" twitini 34 bin kez RT ettiniz!

"Arkadaşlar malumunuz. Erdoğan 4. dönem başbakan seçilemeyeceği için halkı galeyana getiriyor ki erken seçime gidilsin ve tekrar seçilsin" diyen bir üstün zekalının twitini 21 bin küsur kez RT ettiniz!

"Polis saat 02.45'te elektrikleri kesecek. Silah sesleri duyulmasın diye testereyle gelip bizi kesecek. RT acil yayalım" diyene bile itibar edip 27 bin kez RT ettiniz.

Aranızdan biri çıkıp, "La oğlum saat 03.30 oldu. Niye elektrikler kesilmedi hala?" diye sormayı akıl etti de, sizinle dalga geçen, "Keban'daki görevli Allah'tan uyuyakalmış ondan elektrik kesilmedi. Allah bizimle yürüyün arkadaşlar" diye dalga geçti, onu bile anlamadınız 12 bin küsur kez daha RT ettiniz!

Bakın size başka birşey anlatayım!

Bir genç kızın eylemler sırasında yağmur yağmasından ilham alarak, "Bu yağan yağmur değil. Atatürk'ün gurur gözyaşları" sözüyle gaza gelip "Devrimi başardık şükürler olsun" diyeninizi gördüm canım kardeşim!

Bu ülkenin insanı, gece Taksim Meydanı'nda çekilen bir fotoğrafa photoshopla Atatürk'ü koyup "O da aramızda ve bizimle. Merak etmeyin" diye paylaşılan bi tweet gördü yahu...

Erdoğan'a "Diktatör" derken, Esad'ı destekleyen yayınlar yapan El Akhar gazetesinde gerçek diktatöre bağlılıklarını her yazısında sunan Ece Temelkuran'ın peşine takıldınız!

"Çoğunluk bana birşey dayatamaz ama, ben azınlık olarak onlara istediğim şeyi dayatırım" diyerek kendinizi inkar edip toplumun gözünde bir anda sıfıra indiniz.

Dün bir kanalda izledim.

Muhabir, aranızdaki bir eylemciye , "İktidar bunun bir darbe girişimi olduğunu söylüyor. Sizin birilerinin oyununa geldiğinizden bahsediyor" diye soruyor.

Eylemci, "Biz Türk gençliğiyiz. Atatürk gençliğiyiz. Bizi kimse oyunların içine çekemez. Bizi kimse kandıramazzz" diye cevap veriyor.

Siz şak şak şak alkışlıyorsunuz.

Muhabir bu kez, "Peki Erdoğan refarandum yapılabileceğini söyledi. Ne diyorsun" diye soruyor.

Eylemci gözü dönmüş bir halde, "Ne referandumu kardeşim, ne referandumu? Halka soracak, halkaaa!" diye çığırıyor, siz yine şak şak şak alkışlıyorsunuz.

Yahu arkadaş!

Tüm bunların üstüne siz bir de kalkıp bana ve benim gibilere "Koyun sürüsü" diyorsunuz!

Vallahi razıyım!

Devrimcilik için gerekli olan zeka buysa, ben koyun olarak kalayım, razıyım!

- - - Mesaj Güncellendi - - -

Mükemmel bir yazı olmuş

Bu yazının tekrar tekrar yayınlanması lazım ki şu 100 kere okuyanlar 101. kez okusunlar gerçi yine anlamayacaklar da neyse

 

[nightfall]

Birileri halen eylemcileri savunmaya devam ediyor izin verseler iki günde taksimde tek bir canlı kalmaz ama neyse

Tek bir canlı kalmaz derken umarım insanların canına kastetmekten söz etmiyorsunuz?

 

[tambjk]

Başbakan bile göstericilerle toplantı üstüne toplantı yapıp özür diliyorken hala böyle paranoyaların peşinde koşmak kraldan fazla kralcılık değil de nedir