ABD Başkonsolosluğu’na yönelik silahlı eylemle ilgili olarak aranan dördüncü kişinin korsan taksicilik yapan Cebrail Koşanarslan olduğu ortaya çıktı. Koşanarslan, dün akşam saat 20.00 sıralarında polise teslim olarak, aranan zanlının kendisi olduğunu itiraf etti.
Milliyet’ten Tolga Şardan ve Elvan Ezber'in haberine göre, görgü tanıkları ve kısmen kamera görüntüleri üzerinden yapılan incelemeler sonrasında polis, saldırıda kullanılan Ford Fiesta marka 34 VS 7592 plakalı aracı Bağcılar’da buldu. Saat 20.00 sıralarında Küçükçekmece’de polise başvuran Cebrail Koşanarslan adlı bir kişi, olay nedeniyle aranan dördüncü kişinin kendisi olduğunu belirterek teslim oldu. Öldürülen saldırganlardan Bülent Çınar’ın yakını olan 4 kişi de gözaltına alındı.
Para karşılığı İstinye’ye getirdi
Ailesi tarafından ikna edilerek polise geldiği belirtilen Koşanarslan’ın, İstanbul’da korsan taksicilik yaptığı, para karşılığı üç eylemciyi başkonsolosluk yakınına getirerek bıraktığı ve olay yerinden ayrıldığı belirlendi. Terörle Mücadele Şubesi’nde sorguya alınan Koşanarslan’ın eylemci grup ve herhangi bir yasadışı örgütle bağlantısının olmadığı tespit edildi. Ancak polis, Koşanarslan’ın geçmişini incelemeye aldı.
Saldırganların lideri Kargın
Bitlisli Erkan Kargın’ın eylem grubunun lideri gibi hareket ettiği anlaşıldı. Koşanarslan’ın ifadesi doğrultusunda, İstinye’ye gelirken yapılan eylem hazırlığının Kargın tarafından diğer iki eylemciye talimatlandırıldığı belirlendi.
Soruşturmada, zanlılardan birisinin, bir süre önce Diyarbakır’a giderek henüz kimliği tespit edilemeyen kişilerle görüşme yapıp İstanbul’a döndüğü saptandı. Polis, görüşmenin zanlıların eylemde kullandıkları silahları sağlamaya yönelik hareket olabileceğini değerlendirmeye aldı.
Olay yerinde yapılan delil toplama işlemleri sırasında, eylemcilerin kullandıkları silahların üçünün de 7.65 milimetrelik küçük çaplı silahlar olduğu belirtilirken, üç tabancanın da daha önce herhangi bir suçta kullanılmadığı anlaşıldı.
ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’na yapılan saldırıyla ilgili soruşturma sürerken, öldürülen Bülent Çınar’ın kardeşleri Erdal ve Atilla Çınar, Kars’tan getirilen arkadaşı Reşat Anlı ile eniştesi Ömer Özsayan da gözaltına alındı. Bülent Çınar’ın telefon görüşmesini en son Reşat Anlı ile yaptığı belirlendi. Saldırıyla ilgili konuşmaların bu telefon görüşmesinde geçtiği öne sürüldü.
Anlı’nın zaman zaman İran’a gidip geldiği saptandı. Caferi mezhebi üyesi olduğu belirtilen Anlı’nın, Kargın’ın 2006’da Afganistan’a geçmesine yardımcı olduğu kaydedildi. Bir emniyet yetkilisi, “Kargın ve Anlı arasında cami cemaati arkadaşlığı olduğu yönünde bilgiler var” dedi.
Öldürülen terörist Raif Topcıl’ın babası Muhsin Topcıl’ın da 1996’da Bitlis’te Hizbullah’a yönelik operasyonda yakalanıp üç ay cezaevinde yattıktan sonra serbest kaldığı belirlendi.
Hücreye baskın
Öte yandan polisin sürdürdüğü operasyonlar kapsamında, İstanbul’da saldırıyı gerçekleştiren kişilerle bağlantılı olan ve ABD’ye ait binalara yönelik eylem hazırlığında olduğu belirlenen bir ‘hücreye’ de baskın düzenlendi. İddiaya göre polis, yaklaşık 12 kişiyi gözaltına aldı.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, eldeki görüntü ve bilgiler incelendiğinde ortaya çıkan genel kanaatin “bir intihar eylemi” şeklinde olduğunu bildirdi.
Polis yetkilileri de, saldırganların konsolosluğun içine girerek, ABD’li rehin almayı amaçladığını belirtti.
“Olay yerinden uzaklaşan aracın bomba yüklü olduğu” iddialarının hatırlatılması üzerine de Atalay, “Arabayla ilgili öyle bir bilgi bizde yok. O bilgi nereden çıktı bilmiyoruz. O plakalarla ilgili arabalar bulundu ve yanlışlık var. Olayla ilgili olmayan arabalar” dedi.
Polis yetkilileri, “El Kaide’nin bugüne kadar bu tarz bir eylemi olmadı. El Kaide, silahlı saldırı yerine bombalı saldırıyı tercih ediyor. Dolayısıyla bu olay, sadece 4 kişinin planladığı bir saldırı da olabilir” dedi.
Bu arada, konsolosluk kapıların ani ve yüksek desibelli seslere duyarlı olduğu, saldırı durumunda otomatik olarak kapandığı belirtildi.
http://www.radikal.com.tr/Default.a...=887898&Date=11.07.2008&CategoryID=77
Milliyet’ten Tolga Şardan ve Elvan Ezber'in haberine göre, görgü tanıkları ve kısmen kamera görüntüleri üzerinden yapılan incelemeler sonrasında polis, saldırıda kullanılan Ford Fiesta marka 34 VS 7592 plakalı aracı Bağcılar’da buldu. Saat 20.00 sıralarında Küçükçekmece’de polise başvuran Cebrail Koşanarslan adlı bir kişi, olay nedeniyle aranan dördüncü kişinin kendisi olduğunu belirterek teslim oldu. Öldürülen saldırganlardan Bülent Çınar’ın yakını olan 4 kişi de gözaltına alındı.
Para karşılığı İstinye’ye getirdi
Ailesi tarafından ikna edilerek polise geldiği belirtilen Koşanarslan’ın, İstanbul’da korsan taksicilik yaptığı, para karşılığı üç eylemciyi başkonsolosluk yakınına getirerek bıraktığı ve olay yerinden ayrıldığı belirlendi. Terörle Mücadele Şubesi’nde sorguya alınan Koşanarslan’ın eylemci grup ve herhangi bir yasadışı örgütle bağlantısının olmadığı tespit edildi. Ancak polis, Koşanarslan’ın geçmişini incelemeye aldı.
Saldırganların lideri Kargın
Bitlisli Erkan Kargın’ın eylem grubunun lideri gibi hareket ettiği anlaşıldı. Koşanarslan’ın ifadesi doğrultusunda, İstinye’ye gelirken yapılan eylem hazırlığının Kargın tarafından diğer iki eylemciye talimatlandırıldığı belirlendi.
Soruşturmada, zanlılardan birisinin, bir süre önce Diyarbakır’a giderek henüz kimliği tespit edilemeyen kişilerle görüşme yapıp İstanbul’a döndüğü saptandı. Polis, görüşmenin zanlıların eylemde kullandıkları silahları sağlamaya yönelik hareket olabileceğini değerlendirmeye aldı.
Olay yerinde yapılan delil toplama işlemleri sırasında, eylemcilerin kullandıkları silahların üçünün de 7.65 milimetrelik küçük çaplı silahlar olduğu belirtilirken, üç tabancanın da daha önce herhangi bir suçta kullanılmadığı anlaşıldı.
ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’na yapılan saldırıyla ilgili soruşturma sürerken, öldürülen Bülent Çınar’ın kardeşleri Erdal ve Atilla Çınar, Kars’tan getirilen arkadaşı Reşat Anlı ile eniştesi Ömer Özsayan da gözaltına alındı. Bülent Çınar’ın telefon görüşmesini en son Reşat Anlı ile yaptığı belirlendi. Saldırıyla ilgili konuşmaların bu telefon görüşmesinde geçtiği öne sürüldü.
Anlı’nın zaman zaman İran’a gidip geldiği saptandı. Caferi mezhebi üyesi olduğu belirtilen Anlı’nın, Kargın’ın 2006’da Afganistan’a geçmesine yardımcı olduğu kaydedildi. Bir emniyet yetkilisi, “Kargın ve Anlı arasında cami cemaati arkadaşlığı olduğu yönünde bilgiler var” dedi.
Öldürülen terörist Raif Topcıl’ın babası Muhsin Topcıl’ın da 1996’da Bitlis’te Hizbullah’a yönelik operasyonda yakalanıp üç ay cezaevinde yattıktan sonra serbest kaldığı belirlendi.
Hücreye baskın
Öte yandan polisin sürdürdüğü operasyonlar kapsamında, İstanbul’da saldırıyı gerçekleştiren kişilerle bağlantılı olan ve ABD’ye ait binalara yönelik eylem hazırlığında olduğu belirlenen bir ‘hücreye’ de baskın düzenlendi. İddiaya göre polis, yaklaşık 12 kişiyi gözaltına aldı.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, eldeki görüntü ve bilgiler incelendiğinde ortaya çıkan genel kanaatin “bir intihar eylemi” şeklinde olduğunu bildirdi.
Polis yetkilileri de, saldırganların konsolosluğun içine girerek, ABD’li rehin almayı amaçladığını belirtti.
“Olay yerinden uzaklaşan aracın bomba yüklü olduğu” iddialarının hatırlatılması üzerine de Atalay, “Arabayla ilgili öyle bir bilgi bizde yok. O bilgi nereden çıktı bilmiyoruz. O plakalarla ilgili arabalar bulundu ve yanlışlık var. Olayla ilgili olmayan arabalar” dedi.
Polis yetkilileri, “El Kaide’nin bugüne kadar bu tarz bir eylemi olmadı. El Kaide, silahlı saldırı yerine bombalı saldırıyı tercih ediyor. Dolayısıyla bu olay, sadece 4 kişinin planladığı bir saldırı da olabilir” dedi.
Bu arada, konsolosluk kapıların ani ve yüksek desibelli seslere duyarlı olduğu, saldırı durumunda otomatik olarak kapandığı belirtildi.
http://www.radikal.com.tr/Default.a...=887898&Date=11.07.2008&CategoryID=77
