6 yaşındaki çocuğa ‘katil’ gibi muamele

Bu konuyu okuyanlar

hüzün_

Dekan
Emektar
Katılım
14 Nisan 2010
Mesajlar
8,771
Reaksiyon puanı
500
Puanları
113
Yaş
35
Dedesi Başbakanlık’a şikâyette bulundu

559629_detay.jpg


Hangi çocuk oyun oynarken arkadaşlarıyla kavga etmez ki? Evinin önünde, parklarda oynayıp da kaşı yarılmayan, alnı çizilmeyen çocuk var mıdır? Malatya’dan Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’na ulaşan “oyun oynarken çocuk itişmesiyle ilgili” dilekçe, AB yolundaki Türkiye’nin “çocuk hakları karnesi” için acı bir örnek oldu

Bülent AYDEMİR/ GAZETE HABERTÜRK

MALATYA’da 4 ay önce yaşanan olayı dede Mehmet A. anlattı:
“Torunum Y.Ç.A. evlerinin bahçesinde arkadaşlarıyla oynarken, yandaki apartmana misafir olarak gelen 12 yaşındaki Ç.G., oyuna müdahale ediyor ve torunumu itiyor. Yerden kalkan torunum da Ç.G.’yi itip düşürüyor. Bir gün sonra, ‘Kulağım ağrıyor’ deyince, Ç.G.’yi hastaneye götürüyorlar.”
Bundan sonra yaşananlar Mehmet A.’yı isyan ettirmiş.
İddiaya göre, Malatya Beydağı Hastanesi, “bir şikâyet olmamasına” rağmen, “adli vaka raporu” düzenledi. Polisler de anaokuluna giderek 6 yaşındaki Y.Ç.A. hakkında işlem başlattı. Okul dönüşü servisten inmesini bekleyip Y.Ç.A.’yı gözaltına aldı, annesi ile önce hastaneye, sonra Emniyet Müdürlüğü’ne götürdü. Y.Ç.A., daha sonra bırakıldı.
Mehmet A., 6 yaşındaki torununun böyle bir olay için gözaltına alınarak “katil muamelesi” yapılmasını hazmedemediğini belirterek şunları söyledi:
“Evde, ‘Dede bana imza atmasını öğret. Polis amcalar benim parmağımı mürekkebe batırıp kâğıda bastırdılar’ deyince hemen karakola gittim. Niçin torunumun parmak izinin alındığını sordum. ‘Parmak izini aldık, bu fişleme değil’ dediler. Evrakı istedim ama vermediler.”
Sonra savcılığa gittiğini anlatan Mehmet A., Emniyet Müdürlüğü, Çocuk Şubesi ve hastanedeki doktor hakkında görevi kötüye kullanma ve keyfi muameleden suç duyurusunda bulunduğunu ancak takipsizlik kararı çıktığını söyledi.
Bu kez, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’na başvuran Mehmet A., valiliğin barıştırmak için çağırdığını ancak sonuna kadar uğraşacağını, AİHM’ye gideceğini belirtti:
“Bu yaşadıklarımızı hak etmedik. Anaokulu dönüşü servis evime gelene kadar polisler yolda bekliyorlar. Siz terörist mi bekliyorsunuz? Servisten iner inmez alıp götürüyorlar. 4 aydır psikolojisi bozuldu. En az 10 kez doktora götürdüm. Çocuk korkudan altını ıslatmaya başladı.”

İNSAN HAKLARI BAŞKANLIĞI SAVUNMADAN TATMİN OLMADI

HASTANE: ‘GÖREVİMİZİ YAPTIK’

Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı, “çocuk itişmesi” olayıyla ilgili Malatya Emniyeti ve Beydağı Hastanesi’nden bilgi istedi. Hastane, Ç.G.’ye ait adli raporun genelgelere uygun olduğunu belirtti.

EMNİYET: ‘KİMLİK TESPİTİ İÇİN’

Malatya Emniyet Müdürlüğü ise şu yanıtı verdi: “Y.Ç.A.’nın kasten yaralama olayı ile ilgili parmak izi alınmadı. Kimlik tespiti yapılırken imza yerine parmak bastırıldı. Yasalar doğrultusunda işlem yapıldı.”

BAŞBAKANLIK: ‘YASADA YOK’

İnsan Hakları Başkanlığı, cevaplardan ikna olmayınca, Malatya İl İnsan Hakları Kurulu’na yazı yazdı ve detaylı inceleme istedi. Yazıda “yasalarda böyle bir uygulamaya yer olmadığı” da hatırlatıldı.

Yasa ne diyor?

Çocukları Koruma Yasası ve CMK’ya göre, polis 18 yaşından küçüklerin ifadesini alamaz, sadece kimlik tespiti yapar. Kimlik tespiti sırasında çocuğun vasisi de olmak zorunda. “Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği”nde de “Fiili işlediği zaman 12 yaşını doldurmamış olanlar; suç nedeni ile yakalanamaz ve hiçbir suretle suç tespitinde kullanılamaz” deniliyor...


Kaynak
 
Üst