Zoraki Altyapıdan, Sistemli Altyapıya (köşe yazısı)

maxxdump

Dekan
Katılım
2 Nisan 2008
Mesajlar
6,377
Reaksiyon puanı
6
Puanları
218
Yaş
40
Konum
Kıbrıs
Eskiden şehirlerde boş arsalar vardı ve o boş arsalarda taş kalelerde acayip toplarla kan ter içinde maç yapan çocuklar. Mahallenin bu işlere meraklı bir abisi de başlarında olursa onun gözüne girmek için çırpınan, üzerlerinde pazardan alınmış yünlü sarı-lacivert çubuklu formalarıyla kalede Datcu, geride Alparslan, ileride Cemiller.

O engebeli zeminlerde, toptan başka herşeye benzeyen toplarla cambazlık yapan, çakıl taşlarına bile çalım atan nice çocuklar çıkardı her mahallede. Kötü zemin ve kötü topun da bir hayrı vardır... Tekniği geliştirir mesela, topla bütünleşmenizi sağlar mesela.

Buralardan yetişip yükselen çocukları profesyonel olduklarında da farklı şeyler beklemezdi o zamanlar. Büyük takımlara transfer olurlar ama yine arsa gibi sahalarda oynamaya devam ederlerdi. Yaşı yetenler Dolmabahçe Stadı`nın zeminini hatırlayacaklardır. Sadece kenarlarında tesadüfen çıkmış çimenlerin olduğu büyük bölümü, kışları balçık olan toprak bir saha.

Sahalar kötüydü, toplar da... Antrenman sistemleri ilkeldi ancak tribünleri dolduran onbinler sahada beklerin bile top cambazı olduğu takımları seyrederdi. Avrupa Kupaları`nda ve milli maçlarda başarılı olamazdık. O maçlarda bitmek bilmez bir enerjiyle koşan Avrupalı futbolcuları hayranlıkla seyrederdik. Bizimkiler ne zaman böyle olacak diye hayıflanırdık.

Sonra dünya değişmeye başladı. Bizde de ihtilal oldu. Serbest piyasa ekonomisine geçtik. İletişim, ulaştırma, inşaat her sektörde büyük değişimler yaşadık. Toz toprak içinde çocukların maç yaptığı arsaların üzerinde koca koca binalar yükseldi. Çocukların haykırışları duyulmaz oldu. Şehirler modernleşiyor, büyüyor ama güvenliğini de kaybediyordu. Analar babalar artık çocuklarını eskisi gibi sokağa oynamaya göndermiyordu.

Arsaların yerini halı sahalar aldı. Halı sahaları da iş çıkışı stres atmak için top oynayan yetişkinler sahiplendi. Çocuklara top oynayacak yer kalmadı. Bazı şanslı çocuklar kulüplerin altyapılarına ve futbol okullarına gidiyorlar artık. Eskiden ayakkabılarını parçaladıkları, okulu aksattıkları için azarlandıkları ana babaları tarafından...

Brezilyalı futbolcu plajlardan yetişir, bizdeki futbolcu da arsalardan. Brezilyalıların plajları hala var ama artık bizim arsalarımız yok. Yapmamız gereken arsadan çıkan futbolcuları alıp doğru bir eğitimle donatıp profesyonel hayata salmaktı. Yapamadık... Şu sıralar, halı sahalarda açtığımız uyduruk futbol okullarından futbolcu kazanmaya çalışıyoruz ya da ahbap-çavuş ilişkileriyle bazı çocukları alıp altyapıda oynatıyoruz.

Hemen hemen tüm deplasmanlara gidiyorum. PAF takımı da geliyor her deplasmana. A Takım şehrin en lüks otelinde kalıyorsa onlar bir düşük otelde kalıyor. Uçakla seyahat ediyor. En güzel malzemelerle antrenman yapıyor. Dereağzı`ndaki tesis çoğu Süperlig takımında yok.

Şunu anlatmaya çalışıyorum ki, o genç adamın yakalamak için çabalayacağı bir amacı, rüyası kalmadı. Daha 15 yaşında bütün konforlara sahip oldu. Futbolcu olmak bu yoksul ülkede milyonlarca fukara gencin hayali oysa, yaşamın acılarından kurtulmak için bir umut...

Kat etmeleri gereken onca yol, dökmeleri gereken onca ter ve çekmeleri gereken onca acı varken Fenerbahçe PAF Takımına girerek hayallerinin çoğuna ulaşıveriyorlar. Böyle bir gençten kendini geliştirmesini beklemek zordur. O yeni yaşam biçiminin tadını çıkarmakla meşguldür artık.

Fenerbahçe altyapısı kısır. Fenerbahçe altyapısı şu durumda Anadolu kulüplerine futbolcu yetiştirmekten başka bir işe yaramıyor. Bakın liglere Anadolu`nun çeşitli kulüplerinde oynayan onlarca futbolcu görürsünüz.

Çünkü altyapı sistemimiz vasat, oradan çıkan oyuncular da vasat. Oysa Fenerbahçe yıldızların oynadığı, vasatın asla kabul görmediği tek kulüp Türkiye`de. Kulübün, ana felsefesini altyapısına hakim kılamamasının başarısızlığıdır bu tablo.

Lig statüsü, kadroda altyapıdan yetişmiş futbolcu bulundurmayı emretmese ve dünya kulübünün gelecek planlarında bu sayıyı daha da arttırma düşüncesi olmasa, benim naçizane teklifim eğer bu mantaliteyle devam edilecekse bu işe bir son verilmesi olurdu. Anadolu kulüplerine oyuncu yetiştirmek için oraya artık para akıtılmasını istemezdim.

Ancak madem böyle bir zorunluluk var ve bu kulübün kaynakları oraya aktarılıyor. Bir devrime ihtiyacımız var.


Bülent Gündüz



[move]http://www.antu.com/AntuHaberOku.aspx?ID=9983[/move]
 
Üst