Türkiye'de yüz nakli yapılan 6'ncı hasta Salih Üslün'ün ölümüne değinin Gaziantep Üniversitesi'nden Rekonstrüktif ve Estetik Cerrah Prof. Dr. Mehmet Mutaf,ilişkin, "Yüz nakline karar verme noktasında çok iyi düşünmek gerekir. Zira geri dönüşü olmayan bir uygulamadır, nakil tutmadığı zaman hastanın eski haline dönmesi asla mümkün değildir" dedi.
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Mutaf, Salih Üslün'ün, yüz naklinden sonra organ yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetmesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Üslün'ün hayatını kaybetmesine çok üzüldüğünü belirten ve hastane ekibinin ellerinden gelenin en iyisini yaptığını vurgulayan Mutaf, nakil sonrası kullanılan bağışıklık baskılayıcı ilaçların ölümcül yan etkilerinin olabildiğini söyledi.
Yüz nakillerinin henüz deneme aşamasında olduğunu aktaran Mutaf, şunları kaydetti: "Doku reddi problemi ve ilaç yan etkileri sonucu çıkan sorunlar maalesef henüz aşılabilmiş değil. Yüz nakli estetik amaçlı bir ameliyat olarak görülmemelidir. Toplumda algılandığı gibi masum bir deri değişim ameliyatı değildir. Yüz nakline karar verme noktasında çok iyi düşünmek gerekir. Zira geri dönüşü olmayan bir uygulamadır, nakil tutmadığı zaman hastanın eski haline dönmesi asla mümkün değildir. Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi teknik olarak üst seviyede, dünyaca takdir edilecek bir nakil yaptıklarını düşünüyorum ancak ilaç yan etkileri nedeniyle yüz ve hasta kaybedilmiştir."
Mutaf, yüz naklinin, hastanın kendi vücudundan alınacak dokularla yapılabilecek seçenekler tükendiğinde veya bu yolla yerine konulamayacak hayati önemde fonksiyonel bozukluk yaratan 3 boyutlu, karmaşık dokusal kayıplar söz konusu olduğunda düşünülmesi gerektiğini bildirdi.
GAÜN'de vücudun farklı bölgelerinden alınan dokularla defalarca yüz yaptıklarını aktaran Mutaf, "Başarılı sonuçlar da elde ettik. Yüz yerine kendi vücudundan alınan doku nakli sayesinde hasta bir ömür boyu ilaca bağlı kalmıyor. Yani hastanın yaşam kalitesini artıran çok daha doğru bir seçenek oluyor" değerlendirmesinde bulundu.
"YÜZ NAKLİ HALEN KLİNİKİ BİR DENEY"
Tıptaki yeni buluşların hayvan deneylerinde belli bir mesafe alındıktan sonra insanlarda uygulanmaya başlandığını bildiren Mutaf, "Yüz nakli uygulamaları halen bir klinik deneydir. Dünyada henüz sadece 20-30 insan üzerinde denenmiş bir ameliyat. Çok yeni bir alan ve riskleri, nakil sonrası ilaç protokolleri yeni yeni oturuyor. İleride ne tür sorunlar çıkacak henüz bilinmiyor. Bunu kamuoyu ve hastalar doğru algılamalı. Yüz nakillerinde sonra maalesef ömür boyu ilaç kullanımı ve doktor kontrolü söz konusu. Yani hiçbir zaman 'iyileştim' diyemiyorlar. Hastalar bağışıklık baskılayıcı ilaçları almak zorunda aksi takdirde nakil yüz çürür. Bu hastalar hayatlarına dikkat etmeli, kontrollü yaşamalı, tedavi ve kontrollerini aksatmamalı" diye konuştu.
Ntvmsnbc
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Mutaf, Salih Üslün'ün, yüz naklinden sonra organ yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetmesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Üslün'ün hayatını kaybetmesine çok üzüldüğünü belirten ve hastane ekibinin ellerinden gelenin en iyisini yaptığını vurgulayan Mutaf, nakil sonrası kullanılan bağışıklık baskılayıcı ilaçların ölümcül yan etkilerinin olabildiğini söyledi.
Yüz nakillerinin henüz deneme aşamasında olduğunu aktaran Mutaf, şunları kaydetti: "Doku reddi problemi ve ilaç yan etkileri sonucu çıkan sorunlar maalesef henüz aşılabilmiş değil. Yüz nakli estetik amaçlı bir ameliyat olarak görülmemelidir. Toplumda algılandığı gibi masum bir deri değişim ameliyatı değildir. Yüz nakline karar verme noktasında çok iyi düşünmek gerekir. Zira geri dönüşü olmayan bir uygulamadır, nakil tutmadığı zaman hastanın eski haline dönmesi asla mümkün değildir. Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi teknik olarak üst seviyede, dünyaca takdir edilecek bir nakil yaptıklarını düşünüyorum ancak ilaç yan etkileri nedeniyle yüz ve hasta kaybedilmiştir."
Mutaf, yüz naklinin, hastanın kendi vücudundan alınacak dokularla yapılabilecek seçenekler tükendiğinde veya bu yolla yerine konulamayacak hayati önemde fonksiyonel bozukluk yaratan 3 boyutlu, karmaşık dokusal kayıplar söz konusu olduğunda düşünülmesi gerektiğini bildirdi.
GAÜN'de vücudun farklı bölgelerinden alınan dokularla defalarca yüz yaptıklarını aktaran Mutaf, "Başarılı sonuçlar da elde ettik. Yüz yerine kendi vücudundan alınan doku nakli sayesinde hasta bir ömür boyu ilaca bağlı kalmıyor. Yani hastanın yaşam kalitesini artıran çok daha doğru bir seçenek oluyor" değerlendirmesinde bulundu.
"YÜZ NAKLİ HALEN KLİNİKİ BİR DENEY"
Tıptaki yeni buluşların hayvan deneylerinde belli bir mesafe alındıktan sonra insanlarda uygulanmaya başlandığını bildiren Mutaf, "Yüz nakli uygulamaları halen bir klinik deneydir. Dünyada henüz sadece 20-30 insan üzerinde denenmiş bir ameliyat. Çok yeni bir alan ve riskleri, nakil sonrası ilaç protokolleri yeni yeni oturuyor. İleride ne tür sorunlar çıkacak henüz bilinmiyor. Bunu kamuoyu ve hastalar doğru algılamalı. Yüz nakillerinde sonra maalesef ömür boyu ilaç kullanımı ve doktor kontrolü söz konusu. Yani hiçbir zaman 'iyileştim' diyemiyorlar. Hastalar bağışıklık baskılayıcı ilaçları almak zorunda aksi takdirde nakil yüz çürür. Bu hastalar hayatlarına dikkat etmeli, kontrollü yaşamalı, tedavi ve kontrollerini aksatmamalı" diye konuştu.
Ntvmsnbc