- Katılım
- 29 Haziran 2007
- Mesajlar
- 64,455
- Reaksiyon puanı
- 530
- Puanları
- 0
NTV Spor Radyo’nun yayınına katılan Kasımpaşa Teknik Direktörü Yılmaz Vural, Fenerbahçe’nin Alman patronu Christoph Daum’la ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Bülent Yüksel ile Sportif Görüş” programında konuşan Vural, Alman meslektaşının İstiklal Marşı‘nı söylemesi, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım‘ı her fırsatta övmesiyle ilgili konuşulacak iddialarda bulundu. .
Christoph Daum Geldiği Günden Beri Büyük Bir Yalakalık İçerisinde
Daum’un gelmesi büyük bir hataydı. Türkiye’yi tanıyor, Fenerbahçe’yi tanıtıyor ama geldiği günden beri, büyük bir yalakalık içerisinde! İstiklal Marşı’ydı, her fırsatta Başkan’ı övmeydi… Aziz Yıldırım’ın buna ihtiyacı yok ki.
Fenerbahçe’nin Bu Hale Düşmesi Acayip Değil
Sezon başı sekiz maç üst üste kazanıldığında dahi, futboldan kimse memnun değildi. Ve o gün Daum “Hangi takım arka arkaya sekiz maç kazanmış? Hala eleştiriyorsunuz” dedi. Ve o takım bugün yedi maçtır kazanamıyor. Fenerbahçe gibi bir yerde, bu çok büyük sorundur. Türk antrenör bu takımın başında yedi maç kazanamasaydı ne hale gelirdi?
Daum’un Fenerbahçe’ye, teknik-taktik anlamda çok büyük katkısı yok. Fizik anlamda da düşüş var, koşma yok, pres yok! Oyuncuların bireysel becerisiyle maç kazanmaya çalışan bir Fenerbahçe var. Göze hoş gelen futbol oynamıyor, çok savunma ağırlıklı bir kurguya sahip bir takım, sistemde bir değişikliğe gidilemiyor. Dolayısıyla, Fenerbahçe’nin bu hale düşmesi, hiç de acayip bir şey değil.
Biz Hem Müteahhit Hem Muhasebeciyiz…
Büyük takımlarda bir sorun varsa, antrenör sorunudur. Oyuncu var, mali disiplin, para var, taraftar, destek var, eee? Sahadaki uygulama kötüyse bunun sorumlusu direkt antrenördür. Şartlar bizim çalıştığımız takımlardaki gibi değil ki Fenerbahçe’de. Bizde yeri geliyor muhasebe müdürü, yeri geliyor müteahhit oluyoruz. Daum’un bu sonuçları gözden geçirmesi, kendisini sorumlu görmesi lazım…
Deneyimli teknik adam sözlerini sonlandırırken, Bülent Yüksel’in “Daum’la ilgili yaptığınız tanımlamayı düzeltmek ister misiniz?” hatırlatması üzerineyse “değiştirmeyi kesinlikle istemem. Bir insanı medya önünde bu kadar met etmek, ne demek? Ne diyeyim? Türkçe’de başka bir karşılığı yok ki bunun!” ifadelerini kullandı.
KAYNAK
Bu adam da bi yaranamadı gitti ya 
