- Katılım
- 29 Haziran 2007
- Mesajlar
- 64,457
- Reaksiyon puanı
- 529
- Puanları
- 0
Kertenkelelerde kaybedilen kuyruğun yerine çıkan yenisinin, eskisi kadar işlevsel olmadığı keşfedildi. Araştırma insan uzuvlarını yenileme hayali kuranları üzdü.
Kertenkeleden esinlenerek kaybedilen uzuvları yeniden yaratma çalışmalarında hayal kırıklığı. Arizona Üniversitesi Tıp Fakültesinden Rebecca Fisher ve ekibinin, ABDnin güneydoğusunda yaşayan yeşil bir kertenkele türü üzerinde yaptığı araştırmada, kertenkelenin asıl kuyruğu ve koptuğunda onun yerine uzayan yeni kuyruk arasında temel anatomik farklar olduğu keşfedildi.
NewScientist sitesinin haberine göre, yeni uzayan kuyruğun, asıl kuyrukta bulunan omurga zinciri yerine, uzun bir kıkırdak dokudan oluştuğu görüldü. Kopan kuyruktaki kas lifleri daha kısa ve çeşitliyken, yerine uzayan kuyrukta ise kuyruğun kökünden ucuna kadar uzanan uzun kaslar bulunduğu tespit edildi.
YENİLENEN KUYRUK ASLI KADAR ESNEK DEĞİL
Fisher, kuyrukların anatomileri arasındaki farkın sonuçlarıyla ilgili, Asıl kuyruk ve yeni oluşan kuyruk arasında bulunan iki önemli fark, ikincisinin ilkinden daha az esnek olduğunu gösteriyor. Kıkırdak doku ve uzun kas liflerinden oluşan yeni kuyruk, kısa kasların ve kemikler arasındaki birçok küçük eklemin sağladığı hareket kabiliyetine sahip değil. Bu durumun kertenkelenin çevikliğine olan etkisini ileride yapılacak çalışmalar gösterecek dedi.
Yenilenen kuyruğun kıkırdak dokusunda bulunan gözenekler, araştırmacıların dikkatini çekti: Asıl kuyruktaki omurga zincirinde damarların ve sinirlerin geçtiği düzenli boşluklar varken, yenilenen kuyruğun tek parça halindeki kıkırdak dokusunda, sadece damarların geçtiği ve kuyruğun ucuna doğru sayısı artan gözenekler olduğu görüldü. Yeni oluşan sinirlerin kıkırdak dokuda hapsolduğu veya kuyruğun kökünden ilerideki kaslara ve deriye ulaşamadığı düşünüldü.
UZUV YENİLENMESİNİN GELECEĞİ TARTIŞMALI
Elde edilen bulguların, insanlarda kaybedilen uzuvların yeniden oluşturulabileceği umudunu köreltip köreltmemesi gerektiğine dair farklı fikirler ortaya atıldı.
San Franciscodaki Kaliforniya Üniversitesinde onarıcı tıp araştırmaları yapan Jason Pomerantz, asıl ve yenilenmiş yapılar arasındaki farklardan önemli çıkarımlar yapılabileceğini söyleyerek, İyi denilebilecek bir uzuv yenilenmesi örneğinde dahi, yenilenmiş yapı aslı kadar mükemmel ve işlevsel olmaz. Bulgular, karmaşık yapıların yenilenmesinin ne kadar zorlu bir iş olduğunu gösteriyor açıklamasını yaptı.
Philadelphiadaki Wistar Enstitüsünde memeli hayvan dokusundaki yenilenme konusunda uzman olan Ellen Heber-Katz, konunun geleceği hakkında daha umutlu olduğunu belirtti: Kertenkeleler dışındaki birçok hayvan, uzuvlarını ve kuyruklarını yenileme becerisine sahip. Sadece bir kertenkele türü, memeli hayvanların becerilerini yansıtmakta yeterli olmayabilir.
ntvmsnbc
Kertenkeleden esinlenerek kaybedilen uzuvları yeniden yaratma çalışmalarında hayal kırıklığı. Arizona Üniversitesi Tıp Fakültesinden Rebecca Fisher ve ekibinin, ABDnin güneydoğusunda yaşayan yeşil bir kertenkele türü üzerinde yaptığı araştırmada, kertenkelenin asıl kuyruğu ve koptuğunda onun yerine uzayan yeni kuyruk arasında temel anatomik farklar olduğu keşfedildi.
NewScientist sitesinin haberine göre, yeni uzayan kuyruğun, asıl kuyrukta bulunan omurga zinciri yerine, uzun bir kıkırdak dokudan oluştuğu görüldü. Kopan kuyruktaki kas lifleri daha kısa ve çeşitliyken, yerine uzayan kuyrukta ise kuyruğun kökünden ucuna kadar uzanan uzun kaslar bulunduğu tespit edildi.
YENİLENEN KUYRUK ASLI KADAR ESNEK DEĞİL
Fisher, kuyrukların anatomileri arasındaki farkın sonuçlarıyla ilgili, Asıl kuyruk ve yeni oluşan kuyruk arasında bulunan iki önemli fark, ikincisinin ilkinden daha az esnek olduğunu gösteriyor. Kıkırdak doku ve uzun kas liflerinden oluşan yeni kuyruk, kısa kasların ve kemikler arasındaki birçok küçük eklemin sağladığı hareket kabiliyetine sahip değil. Bu durumun kertenkelenin çevikliğine olan etkisini ileride yapılacak çalışmalar gösterecek dedi.
Yenilenen kuyruğun kıkırdak dokusunda bulunan gözenekler, araştırmacıların dikkatini çekti: Asıl kuyruktaki omurga zincirinde damarların ve sinirlerin geçtiği düzenli boşluklar varken, yenilenen kuyruğun tek parça halindeki kıkırdak dokusunda, sadece damarların geçtiği ve kuyruğun ucuna doğru sayısı artan gözenekler olduğu görüldü. Yeni oluşan sinirlerin kıkırdak dokuda hapsolduğu veya kuyruğun kökünden ilerideki kaslara ve deriye ulaşamadığı düşünüldü.
UZUV YENİLENMESİNİN GELECEĞİ TARTIŞMALI
Elde edilen bulguların, insanlarda kaybedilen uzuvların yeniden oluşturulabileceği umudunu köreltip köreltmemesi gerektiğine dair farklı fikirler ortaya atıldı.
San Franciscodaki Kaliforniya Üniversitesinde onarıcı tıp araştırmaları yapan Jason Pomerantz, asıl ve yenilenmiş yapılar arasındaki farklardan önemli çıkarımlar yapılabileceğini söyleyerek, İyi denilebilecek bir uzuv yenilenmesi örneğinde dahi, yenilenmiş yapı aslı kadar mükemmel ve işlevsel olmaz. Bulgular, karmaşık yapıların yenilenmesinin ne kadar zorlu bir iş olduğunu gösteriyor açıklamasını yaptı.
Philadelphiadaki Wistar Enstitüsünde memeli hayvan dokusundaki yenilenme konusunda uzman olan Ellen Heber-Katz, konunun geleceği hakkında daha umutlu olduğunu belirtti: Kertenkeleler dışındaki birçok hayvan, uzuvlarını ve kuyruklarını yenileme becerisine sahip. Sadece bir kertenkele türü, memeli hayvanların becerilerini yansıtmakta yeterli olmayabilir.
ntvmsnbc