- Katılım
- 30 Temmuz 2009
- Mesajlar
- 23,098
- Reaksiyon puanı
- 1,117
- Puanları
- 293
- Yaş
- 41
Türk futbolunu yönetenler, son 10 yılda yaptıkları sözleşmeler yüzünden kulüplerine ve Türk futboluna 75 milyon Euroluk zarara neden oldu. Uluslararası Tahkim Mahkemesi CAStaki kötü imaj göz önüne alınırsa Cesare Prandellinin Galatasaray hakkında açtığı dava da tazminatla sonuçlanabilir.
Son yıllarda Türk futbolunda yaşanan çöküşün elbette ki birçok sebebi var, fakat en büyük ve en önemli sebebin kulüplerin iyi yönetilmemesi olduğu söylenebilir. Özellikle yanlış yabancı transfer politikası ve sözleşmeleri, Türk futboluna yarardan çok zarar getiriyor. Yabancı sporcu ve spor adamlarını yüksek meblağlarla Türkiyeye kazandıran kulüp yöneticileri, imzalanan bilinçsiz sözleşmeler nedeniyle de yüksek miktarlarda tazminat ödemek zorunda kalıyor.
Türk futbolunu yönetenlerin son 10 yıl içerisinde yaptıkları sözleşmelerden dolayı, kulüplerine ve dolayısıyla Türk futbolunda 75 milyon Euroluk bir zarara neden oldukları görülmekte.
Şimdilerde ise bu miktarın daha da artacağı tahmin edilmekte. Zira, Galatasarayın eski teknik direktörü Cesare Prandelli, Sarı Kırmızılı takımdan ayrılırken imzaladığı sözleşme gereği alması gereken tazminat için Uluslararası Tahkim Mahkemesi CASa resmen müracaat etti. İtalyan teknik adam yardımcılarıyla birlikte 4 milyon 596 bin Euroluk alacakları için yaptığı başvuru, Türk futbolunun CAStaki kötü imajı nedeniyle Sarı Kırmızılıların aleyhine sonuçlanacağı endişesi taşıyor. Her ne kadar Sarı Kırmızılı yönetimden Biz haklıyız açıklamaları yapılsa da, geçmişteki örnekler bu konuda pek umut vermiyor.
FIFAda, CASta ve son yıllarda UEFAda görülen ve oyuncu alacaklarına ilişkin davalara bakıldığında, Türk takımları Rusya ve Güney Kıbrıs ile birlikte en kötü sicile sahip ülkelerden biri konumunda.
Sözleşmeler yabancı teknik adamları güçlü kılıyor
Ülkemizdeki kulüp yöneticileri takımlarına ve ülkemize kazandırdıkları yabancı teknik direktörlere sözleşme imzalatırken sonlarını pek düşünmüyor. Muhteşem gelişler, çoğu zaman pahalı dönüşlere neden oluyor. Özellikle Türk futbolunun önde gelen 4 büyük takımı Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor günü kurtaran sözleşmeler imzalatarak getirdikleri yabancı teknik direktörleri gönderirken yüksek meblağlı tazminatlarını ödemek zorunda kalıyorlar.
Yabancı teknik adamlara ödenen tazminatlar konusunda rekor ise Beşiktaşta. Siyah Beyazlılar dönemin kulüp başkanı Yıldırım Demirörenin 2004 yılında rekor ücretle Beşiktaşın başına getirdiği İspanyol teknik adam Vicente Del Bosqueye 8,5 milyonluk tazminat ödemek zorunda kalmıştı. İspanyol teknik adama ancak 5 ay dayanabilen yönetim, sözleşmesini feshederek yollarını ayırmıştı. Bu ayrılık CASa taşınınca, Siyah Beyazlılar tazminat ödemek zorunda kalmıştı. Beşiktaş sırasıyla yollarını ayırdığı diğer teknik direktörler Fransız Jean Tiganaya 3 milyon, Alman Bernd Schustere de 1 milyon Euro ödedi.
Fenerbahçede ise başkan Aziz Yıldırım, Alman teknik adam Christoph Daumu gönderirken 2,4 milyon, İspanyol Louis Aragonese ise 2 milyon Euro ödemek zorunda kalmıştı.
Trabzonspora da bakacak olursak Bordo Mavililer, şu sıralar Japonya milli takımı ile anlaşmak üzere olan Vahid Halilhodzice 1,7 milyon Euro tazminat ödedi.
Dört büyüklerin son 10 yıl içerisinde yabancı teknik adamlara ödedikleri bu tazminatlar toplanacak olursa Türk futbolunun 26 milyon Euroyu aşan miktarda maddi bir zarara uğradığı söylenebilir.
Bu kötü sicil Avrupadan gelecek yeni teknik adamlar için bir referans olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla kulüp yönetimlerinin yabancı hoca aşkları büyük meblağlar sonrası ancak imza aşamasına geçebiliyor. İmzalanan sözleşme şartları ise teknik adamların çıkarları doğrultusunda oluyor.
Futbolcular da CASıyor
Yönetimlerin yanlış transfer politikaları ve yanlış sözleşmeleri futbolcular bazında da kulüpleri zor durumda bırakıyor. En bilinenlerinden biri dünya yıldızı Franck Ribery. Fransız yıldız Galatasaray Kulübünü CASa vererek 3 milyon Euro tazminat ödemeye mahkum etmişti. Rigobert Song ve Robert Pires ikilisi de Sarı-Kırmızılılardan 8,5 milyon Euroluk tazminat almaya hak kazanmışlardı.
Beşiktaşta ise yine Demirören döneminden kalma tazminat ödemesi dikkat çekiyor. Siyah-Beyazlılar Del Bosqueye o dönem ödedikleri tazminat haricinde, yollarını ayırdığı İtalyan futbolcu Matteo Ferrarinin alacaklarını tahsil etmek için CASa gitmesiyle 7,8 milyon Euroluk bir faturayı daha ödemek zorunda kaldı. ABD Futbol Liginde futbol yaşantısını sürdüren İtalyan futbolcuya halen aylık olarak 300 bin Euro ödeme yapılıyor.
Öte yandan Trabzonspor ise eski yönetimlerin yanlış sözleşmeleri neticesinde Christian Brüls için 250 milyon Euro, Kiki Musampaya da 1 milyon 300 bin Euro tazminat ödemişti.
KAYNAK

Son yıllarda Türk futbolunda yaşanan çöküşün elbette ki birçok sebebi var, fakat en büyük ve en önemli sebebin kulüplerin iyi yönetilmemesi olduğu söylenebilir. Özellikle yanlış yabancı transfer politikası ve sözleşmeleri, Türk futboluna yarardan çok zarar getiriyor. Yabancı sporcu ve spor adamlarını yüksek meblağlarla Türkiyeye kazandıran kulüp yöneticileri, imzalanan bilinçsiz sözleşmeler nedeniyle de yüksek miktarlarda tazminat ödemek zorunda kalıyor.
Türk futbolunu yönetenlerin son 10 yıl içerisinde yaptıkları sözleşmelerden dolayı, kulüplerine ve dolayısıyla Türk futbolunda 75 milyon Euroluk bir zarara neden oldukları görülmekte.
Şimdilerde ise bu miktarın daha da artacağı tahmin edilmekte. Zira, Galatasarayın eski teknik direktörü Cesare Prandelli, Sarı Kırmızılı takımdan ayrılırken imzaladığı sözleşme gereği alması gereken tazminat için Uluslararası Tahkim Mahkemesi CASa resmen müracaat etti. İtalyan teknik adam yardımcılarıyla birlikte 4 milyon 596 bin Euroluk alacakları için yaptığı başvuru, Türk futbolunun CAStaki kötü imajı nedeniyle Sarı Kırmızılıların aleyhine sonuçlanacağı endişesi taşıyor. Her ne kadar Sarı Kırmızılı yönetimden Biz haklıyız açıklamaları yapılsa da, geçmişteki örnekler bu konuda pek umut vermiyor.
FIFAda, CASta ve son yıllarda UEFAda görülen ve oyuncu alacaklarına ilişkin davalara bakıldığında, Türk takımları Rusya ve Güney Kıbrıs ile birlikte en kötü sicile sahip ülkelerden biri konumunda.
Sözleşmeler yabancı teknik adamları güçlü kılıyor
Ülkemizdeki kulüp yöneticileri takımlarına ve ülkemize kazandırdıkları yabancı teknik direktörlere sözleşme imzalatırken sonlarını pek düşünmüyor. Muhteşem gelişler, çoğu zaman pahalı dönüşlere neden oluyor. Özellikle Türk futbolunun önde gelen 4 büyük takımı Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor günü kurtaran sözleşmeler imzalatarak getirdikleri yabancı teknik direktörleri gönderirken yüksek meblağlı tazminatlarını ödemek zorunda kalıyorlar.
Yabancı teknik adamlara ödenen tazminatlar konusunda rekor ise Beşiktaşta. Siyah Beyazlılar dönemin kulüp başkanı Yıldırım Demirörenin 2004 yılında rekor ücretle Beşiktaşın başına getirdiği İspanyol teknik adam Vicente Del Bosqueye 8,5 milyonluk tazminat ödemek zorunda kalmıştı. İspanyol teknik adama ancak 5 ay dayanabilen yönetim, sözleşmesini feshederek yollarını ayırmıştı. Bu ayrılık CASa taşınınca, Siyah Beyazlılar tazminat ödemek zorunda kalmıştı. Beşiktaş sırasıyla yollarını ayırdığı diğer teknik direktörler Fransız Jean Tiganaya 3 milyon, Alman Bernd Schustere de 1 milyon Euro ödedi.
Fenerbahçede ise başkan Aziz Yıldırım, Alman teknik adam Christoph Daumu gönderirken 2,4 milyon, İspanyol Louis Aragonese ise 2 milyon Euro ödemek zorunda kalmıştı.
Trabzonspora da bakacak olursak Bordo Mavililer, şu sıralar Japonya milli takımı ile anlaşmak üzere olan Vahid Halilhodzice 1,7 milyon Euro tazminat ödedi.
Dört büyüklerin son 10 yıl içerisinde yabancı teknik adamlara ödedikleri bu tazminatlar toplanacak olursa Türk futbolunun 26 milyon Euroyu aşan miktarda maddi bir zarara uğradığı söylenebilir.
Bu kötü sicil Avrupadan gelecek yeni teknik adamlar için bir referans olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla kulüp yönetimlerinin yabancı hoca aşkları büyük meblağlar sonrası ancak imza aşamasına geçebiliyor. İmzalanan sözleşme şartları ise teknik adamların çıkarları doğrultusunda oluyor.
Futbolcular da CASıyor
Yönetimlerin yanlış transfer politikaları ve yanlış sözleşmeleri futbolcular bazında da kulüpleri zor durumda bırakıyor. En bilinenlerinden biri dünya yıldızı Franck Ribery. Fransız yıldız Galatasaray Kulübünü CASa vererek 3 milyon Euro tazminat ödemeye mahkum etmişti. Rigobert Song ve Robert Pires ikilisi de Sarı-Kırmızılılardan 8,5 milyon Euroluk tazminat almaya hak kazanmışlardı.
Beşiktaşta ise yine Demirören döneminden kalma tazminat ödemesi dikkat çekiyor. Siyah-Beyazlılar Del Bosqueye o dönem ödedikleri tazminat haricinde, yollarını ayırdığı İtalyan futbolcu Matteo Ferrarinin alacaklarını tahsil etmek için CASa gitmesiyle 7,8 milyon Euroluk bir faturayı daha ödemek zorunda kaldı. ABD Futbol Liginde futbol yaşantısını sürdüren İtalyan futbolcuya halen aylık olarak 300 bin Euro ödeme yapılıyor.
Öte yandan Trabzonspor ise eski yönetimlerin yanlış sözleşmeleri neticesinde Christian Brüls için 250 milyon Euro, Kiki Musampaya da 1 milyon 300 bin Euro tazminat ödemişti.
KAYNAK