"Volitan" a iki ödül birden

paleokastro

Doçent
Katılım
7 Aralık 2006
Mesajlar
646
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0

Tüm zamanların en çok ödüllü tasarım firması DESIGNNOBIS tasarımcısı ve CEO'su Dr. Hakan Gürsu ve tasarımcı Sözüm Doğan, IDA 2007 Uluslararası Tasarım Yarışmasında Tekne Tasarımı alt kategorisi ve Ulaşım ana kategorisinde 1. lik ödülüne layık bulundular.

Yarışmaya bu yıl 32 ülkeden 1.000’in üzerinde proje katıldı. Projelerin dünyanın önde gelen tasarımcılarından oluşan büyük jüri tarafından değerlendirmesi sonucunda IDA 2007’de ilk defa bir Türk tasarım ekibi 2 adet birincilik kazanmış oldu.

dawardsel4.gif

Türk mühendislerin ortaya koyduğu “Volitan” adlı tekne projesi, geleceğin en yenilikçi ve çevreci teknesi olarak güneş ve rüzgar enerjisi kullanarak hareket edebilen, deniz suyundan tatlı su çevrimini gerçekleştiren, karbondioksit atık üretmeyen, geleceğin alternatif teknelerinden birisi olarak tasarlandı. Güneş panellerini hareketli katı yelkenler olarak kullanabilen Volitan, ana gövdesi dışında yer alan 2 adet hareketli elektrik motoru ile destekleniyor. Ayrıca nokta dönüşü yapabilen ilk deniz aracı olan Volitan yakıt bağımlılığını tamamen ortadan kaldıran, 18-20 deniz mili ile gece ve gündüz sürekli yolculuk yapabilen, yüksek manevra gücüne sahip, 32 metre boyunda bir yolcu teknesi. Kurşun şarj pilleri yerine jel akü kullanımı ile çevre duyarlılığını pekiştiren tasarım, yelkenlerin tasarlandığı şekli itibariyle mevcut denge sorunlarına getirdiği çözümlemeler başta olmak üzere, tekne tasarımında devrim kabul edilebilecek pek çok yeniliği içinde barındırıyor.

İsmini Akdeniz’de yaşayan tek uçan balıktan alan tekne, çevreye duyarlı denizciliğin yeni sembolü olarak geliştirildi. Akışkan ve sıra dışı görünümü ile Türk tasarım potansiyelini ve giderek önem kazanan çevre sorunlarına yaratıcı duyarlılığın tüm dünyaya tanıtılmasında önemli bir rol üstlendiği belirtilen proje, geliştirilme aşamasında Tübitak MAM/Ulusal Enerji Ajansınca desteklendi.

New York’ta her yıl düzenlenen IDA 2007, kazanan eserlerin yıl süresince saygın müzelerde ve uluslararası ortamlarda sergilenmesini ve tasarımların 100.000 tirajlı bir kitap olarak basılmasını sağlayan dünyanın en prestijli yarışmalarından birisi olarak kabul edilmektedir.

Bu yılın ödülleri Mayıs 2008 de New York'ta büyük bir ödül töreni ile sahiplerini bulacak.Ayrıca dünyaca ünlü BoB (Best of Best) dergisi, Designnobis'e 2007 sayısında 14 sayfa yer ayıracağını açıkladı.

[flash=424,198]http://img532.imageshack.us/flvplayer.swf?f=Tvolitanwz2[/flash]​


Hakan Gürsu'nun Milliyet gazetesine verdiği röportaj:

" "Volitan" adı nereden aklınıza geldi?
"Volitan" Latince "hızlı yol alan" demek. Bir de bizim Akdeniz sahillerinde görülen bir uçarbalığın adı. Bu balığın çok saygılı duyulacak bir performansı var. 200 metre falan suyun üzerinde gidiyor. Balığı da, kelimenin anlamını da çok sevdik. "Xmr21" gibi bir isim yerine "Volitan" dedik. Ayrıca uluslararası yarışmalarda menşeinizi belirtecek her şeyden de kaçınıyorsunuz. Bunu hem etik açıdan yapıyorsunuz hem de stratejik.

Bu ödülü kazanan Zaha Hadid(British Airways için tasarladığı yeni uçak koltukları ile aynı yarışmada ödül alanlar arasına giren dünyanın en iyi mimarlarından kabul edilen tasarımcı) dışında başka bir Müslüman var mıydı?
Literatürü bildiğim kadarıyla -ki takip ettiğim bir literatürdür- başka yok. Bir de biz varız.

Tesadüf mü yoksa Müslüman ya da Ortadoğulu olmak gerçekten ciddi bir engel mi?
Kesinlikle engel. Bu bize bazı yarışmalarda off the record(kayıtlara geçmeden) söylendi de. "Katılmayın, size ödül vermezler" dediler. Biz buna "handikap puanı" diyoruz. Yani birinci torbadan değil, üçüncü torbadan geliyorsunuz. O yüzden de mükemmelin mükemmelini yapmanız gerekiyor.

En mükemmeli yapmak böyle bir önyargıyı kırmaktan daha mı kolaydır?
Neredeyse... Bakın size çok ilginç bir şey anlatacağım: ABD'de çok saygın, önemsenen bir internet sitesi var: Pure Contemporary Behind the Curtain. Orada çok etkili bir kadın yazar var: Diane Burley. Bu hanım bizim tasarımlarımız hakkında daha biz ödül almadan önce bir makale yazmış, "Bu ekibe dikkat, bunlar bir şey yapacak" diye. Ama asıl önemlisi şu: Bizi tanıtırken "Ortadoğu" dememiş de "Doğu Avrupa" demiş. Çok şaşırdım. Kendimi hiç Doğu Avrupalı gibi düşünmemiştim ama onlar beni orada görmüş.

Sizce niye?
O ürünleri Ortadoğu'ya yedirmek istemiyorlar. Belli kalitede bir ürün yaparsanız "Bu Ortadoğu değil, olsa olsa Doğu Avrupa'dır" diyorlar. Ve bir şekilde sizi Avrupalı diye kodluyorlar.

Bir Türk ve Müslüman için Avrupalı dedirttiğinize göre demek ki gerçekten zor iş başarmışsınız.
Bu ödül için "Tasarımın Oscar'ı" diyorlar. Tabii ödülü alanın böyle bir şeyi söylemesi çok zor ama ben bir aydır birçok kişiden "Orhan Pamuk'un Nobel'inden sonraki en büyük ödül" sözünü duydum.

Bu ödülü aldığınızı kaç kişi biliyor?
Çok da bilinmiyor.

Komşularınız biliyor mu?
Galiba onlar biliyor.

Köşk? Siyaset? Herhangi bir kutlama?
Hiç! Yok öyle bir şey! Bir tek Deniz Kuvvetleri'nden gelip tebrik ettiler, projeyi incelediler ve benden bir brifing istediler.

Dünya farkında mı?
Olmaz mı! Daha da farkında olacaklar çünkü bu yarışmada ödül yerine sizin bir yıllık tanıtımınızı üstleniyorlar. En saygın müzelerde Volitan sergilenecek; 100 bin tirajlı bir kitap basılıp dünyaya dağıtılacak. Ama bizde bir teşekkür bile yok.

Deniz olmayan bir şehirde yaşayıp dünyanın en müthiş teknesini yapmak... Nasıl oluyor bu?
Çünkü ben aslen Kalamışlıyım. Üstelik Kalamış'ın marina olmadığı zamanlarda Kalamışlıydım ve o zamanlar çocuklar top yerine suyla oynardı. Bütün çocukluğum yelkenlilerde, teknelerde geçti... Hâlâ ne zaman İstanbul'a gitsem asla köprüyü kullanmam, vapura binerim. Ne zaman boş kalsam gidip suyun kenarında otururum.
Tasarım, estetikle rasyonel problem çözme sanatıdır. Hani bir cinayet mahallinde 18 polis dolaşır. Sonra bir tanesi gelir, şöyle bir bakar... Halının kenarından bir şey alır, kapının arkasına bir göz atar, sonra "Şu katil" der... İşte o adam tasarımcıdır. Çünkü o orada süratle parçaları birleştirip alternatif yaratan kişidir. 10 insandan 9'u yelkenlinin yetersizliklerinden çok keyfine bakar. Tasarımcı olacak adam ise "Rüzgar kesildiği zaman bu nasıl gidecek?" der. Yani biraz şizoid, biraz paranoyak biraz da rahatsız bir adamdır tasarımcı.

Volitan nasıl bir tekne?
- Volitan'ın en üstün özelliği çok çevreci olması. Hiçbir petrol ürünü yakıt kullanmıyor, asla karbondioksit atığı üretmiyor.
- Herhangi bir limana girip yakıt almasına gerek olmadığı için Volitan'la hiç durmadan dünya turu yapabilirsiniz.
- İçme suyu almanıza gerek yok çünkü tekne bir yandan giderken bir yandan deniz suyunu tatlı suya çeviriyor.
- Volitan sonuçta bir yelkenli ama rüzgar esmediğinde de gidiyor. Çünkü üzerindeki o iki katı yelken aynı anda iki işe yarıyor: Rüzgar varsa yelken vazifesi görüp tekneyi yüzdürüyor. Rüzgar yoksa da tekneyi güneş götürüyor.
- Güneşle tekne gider mi? Volitan gidiyor. Çünkü teknede güneş enerjisiyle çalışan iki adet elektrikli motor var. Güneş varken o tepedeki iki panel sayesinde şarj oluyor ve rüzgar çıkmasa da, güneş batsa da tekneyi götürüyor. Hemen belirtelim motorun aküsü de öyle kurşun pil falan değil; o da çevreci, yani jel akü.
- Volitan'ın hareket kabiliyeti inanılmaz. Olduğu yerde nokta dönüşü yapabilen ilk deniz aracı.
- Volitan bir de kapanabiliyor... Üstte paneller, altta kanatları falan görünce "Ben geldim, boşaltın bu limanı" havasına hiç bakmayın çünkü sudaki kanatlarını teknenin altına toplayıp, yukarıdaki panellerini de tek parça yapabiliyor.
- Çevreciliğin kurallarından biri de dayanıklı tüketim malı yapmak: Volitan'ın ömrü 80 yıl.
- Volitan keyfine düşkün. 12 kişinin çok rahat yaşayabileceği, lüks yat kıvamında konfora sahip.
- Volitan'ın tek eksiği pek romantik bir havasının olmaması... "Mehtaplı bir gecede Burgaz açıklarında demirleme" hissi vermiyor. Ama zaten ABD'liler de "2040'ın teknesi" diyorlar Volitan için."


Devlet geç te olsa çalışmayı takdir etmiş:

"Çankaya’dan Volitan tebriği" Hürriyet - 11 Ocak 2008

"Volitan" adını verdiği teknesiyle "Tasarımın Nobelini" kazanan, ancak Türkiye’de ilgi görmemekten yakınan ODTÜ Öğretim Üyesi Dr. Hakan Gürsu’nun başarılı tasarımının dün Hürriyet’te yer alması, Cumhurbaşkanlığını harekete geçirdi. Gürsu’yu dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül adına Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen arayarak tebrik etti. İsen, "Sizi bu başarılı tasarımınızdan dolayı kutluyoruz. Çalışmalarınızın devamını diliyoruz. Umarım ileride daha iyi çalışmalara imza atarsınız" dedi. ODTÜ Senatosu da başarılı öğretim üyeleri Gürsu’yu, Türkiye Bilimler Akademisi’nin (TÜBA) düzenlediği "2007 Bilim Adamları" yarışmasına aday gösterdi."

 

paleokastro

Doçent
Katılım
7 Aralık 2006
Mesajlar
646
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Bu da Hakan Gürsu'nun ekonomik sandalye tasarımı; koskoca deniz aracı tasarlayan birinin böyle ufak şeylerle de uğraşması garip

36395626mm4.jpg

95668084qy8.jpg
 

JuLiuSiuS

Profesör
Katılım
2 Ekim 2007
Mesajlar
2,775
Reaksiyon puanı
4
Puanları
218
Saçma sapan haber yapmaktan bunları geç yayınlarlar tabi :(
 

paleokastro

Doçent
Katılım
7 Aralık 2006
Mesajlar
646
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Ancak ödül töreninin zamanı geldiğinde tv ler yer ayırır, tüm gün süren dert anlatma programlarından yer kalırsa tabi
 
Üst