Türk halkı GERİ ZEKALI MI

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

?Handsome?

Doçent
Katılım
28 Ocak 2008
Mesajlar
625
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Başbakan'a verilmek üzere teslim edilmiştir deniliyor. 7 defa soruluyor evet diyor
08 Eylül 2008 / 16:18


129721.jpg


CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'de pek çok önemli kişinin adının geçtiği bir yolsuzluğun söz konusu olduğunu iddia ederek, ''Ama Türkiye'de adli mekanizma, hukuk, savcılıklar ne yazık ki etkin bir şekilde işlememiştir ve ne yazık ki Almanya çerçevesinde bu konu aydınlatılabilmiştir'' dedi.

Baykal, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısına, dün Hakkari'de terör örgütü mensuplarıyla çıkan çatışmada asker ve korucuların şehit olmasından duyduğu üzüntüyü dile getirerek başladı. Baykal, ''Allah rahmet eylesin, milletimizin üzüntüsünü, acısını yürekten paylaşıyorum'' diye konuştu.

"BAŞBAKAN OLAYI KİŞİSELLEŞTİRİYOR"
''Ortada Sayın Başbakan'ın da bir parçasını oluşturduğu önemli bir tartışma var'' diyen Baykal, bu tartışmada, olayın özü, gerçek niteliği, sorunun kaynağının kaybolmak üzere olduğunu söyledi. Yapılan tartışmaların, ortaya atılan iddiaların, tozun dumanın arkasından gerçeğin yakalanmasına yardımcı olmak için bu toplantıyı düzenlediğini ifade eden Baykal, şöyle devam etti:

''Bir süreden beri sanki Sayın Başbakan ile bir medya patronu arasında bir tartışma, bir kişisel sürtüşme yaşanıyormuş gibi bir görüntü verilmek isteniyor. Karşı karşıya bulunduğumuz olayın niteliği kesinlikle böyle değildir. Karşı karşıya bulunduğumuz olayın 2 niteliği vardır. Birisi, Deniz Feneri yolsuzluğu olayıdır, öbürü de basın özgürlüğü konusudur.

Deniz Feneri yolsuzluğu, son dönemde yapılan araştırmalar sonucunda Alman yargı organları marifetiyle ortaya konulmuştur. Deniz Feneri, insani amaçlarla kurulduğunu iddia eden bir kuruluştur. Türkiye'de de paralel bir örgüt vardır. Bu örgüt, insanlardan yardım toplamaktadır ve topladığı yardımları insani amaçlarla kullanacağını ifade etmektedir.''

Paraların özellikle Almanya'daki Müslüman Türk toplumundan toplandığını belirten Baykal, insanların yardımseverlik duyguları, vatan hasreti içinde, dini dayanışma duygularını değerlendirerek, bu yardımları gerçekleştirdiklerini anlattı. Alman savcılığının incelemeleri sonucunda, ''Türkiye'ye gönderilen paraların Türkiye'deki iktidara yakın bir yayın kuruluşunun, televizyonun ihtiyaçlarına yönelik harcandığının'' belirlendiğini iddia eden Baykal, şunları söyledi:

ALMAN YARGISINDAN ÖĞRENDİK
''Türkiye'de tanınan, bilinen önemli kişilerin bu kaynak aktarma sürecinde sorumluluk üstlendiği iddia edilmektedir. Olay her yönüyle önemli, ciddi, büyük bir olaydır. İnsanların dini duyguları, dayanışma duyguları, insani yardım anlayışları istismar edilerek para toplanacak, o paralar bu amaçlardan tamamen kopuk bir biçimde siyasi hedeflere yönelik Türkiye'de kullanılacak. Bu çok önemli bir tablodur.

Şimdi açık bir sistemli aldatmaca vardır. Bu, dünyanın her yerinde büyük suçtur. Fevkalade tehlikeli bir uygulamadır. Bunun gerçekleştiğini biz nereden öğreniyoruz? Almanya'dan öğreniyoruz. Söz konusu kişiler Türktür, para Türkiye'ye aktarılmıştır, Türkiye'de kullanılmıştır. Türkiye'yi ilgilendiren boyutu olduğu çok açıktır. Türkiye'de pek çok önemli kişinin adının geçtiği bir yolsuzluk söz konusudur. Ama Türkiye'de adli mekanizma, hukuk, savcılıklar, soruşturmalar ne yazık ki etkin bir şekilde işlememiştir ve ne yazık ki Almanya çerçevesinde bu konu aydınlatılabilmiştir.''

''GÖRMEZLİKTEN GELİNMESİ MÜMKÜN DEĞİL''
Alman savcılığının iddianameyi yeminli tercümanlar aracılığıyla Türkçe'ye çevirdiğini ve metnin ellerinde olduğunu ifade eden Baykal, ''Olayla ilgili deniliyor ki, 'milli görüş ve AKP'nin siyasetine sıkı sıkıya bağlıymışlar, soruşturma süresince soruşturmalara defalarca siyasi etki yapılmaya, bilhassa Türk hükümeti tarafından devam etmekte olan tutukluluğa mani olunmaya çalışılmıştır'. Bunu kim söylüyor? Bunu söyleyen Alman savcı'' diye konuştu.

7 KEZ SORULMUŞ, EVET DEMİŞ
Baykal, 2 Şubat 2005 tarihli bir belgede, ''herhangi yazılı bir meblağ olmamasına rağmen Mehmet Gürhan'ın, Firdevs Ermiş'ten parayı Türkiye Başbakanı'na Doğu Asya'daki Tusunami'den zarar görmüş yardıma muhtaçlara dağıtılması için vermek üzere aldığını tasdik ettiğini, sanık Ermiş'in 7 kez ifadesi alınırken bunun doğruluğunun tasdik edildiğinin'' de Alman savcılığının hazırladığı iddianamede yer aldığını kaydetti.

Deniz Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu, dünyanın her yerinde büyük bir bomba haberdir. Bunun görmezlikten gelinmesi hiçbir demokratik, basın özgürlüğü olan hukuk devletinde mümkün değildir. Eğer böyle bir olay varsa bu ne kadar gerçeği yansıtır, yansıtmaz, doğrudur değildir tartışması yapılırsa yapılsın, Alman savcılığının resmi iddianamesinde Türkiye Başbakanı'na tutuklu iki sanık, 'Evet ben Başbakan'a vermek üzere bu parayı aldım', 'Evet ben Başbakan'a versin diye bu parayı verdim' diyorsa, savcı da bunu iddianamesine almışsa, Türkiye'de bu daima bir haberdir.

Basın özgürlüğü olan bir ülkede bunun örtbas edilmesi, bastırılması söz konusu olabilir mi? Olay budur. Ortada Deniz Feneri diye bir kuruluş var, onunla ilgili Almanların yönettiği bir soruşturma var. Bu soruşturmada tutuklanan insanlar var, toplanan paralar var, o paralarla ilgili Türkiye'ye gönderilen, televizyon kuruluşu için harcandığı tespit edilen durumlar var, bunların hepsi çok önemli. Bunu görmezlikten gelmek mümkün mü? Şaşırtıcı olan bunun hala Türkiye'ye yeterince yansıtılamamış olmasıdır. Bu olayın kahramanı Mehmet Gürhan. Gürhan, 'Ben bunun için aldım bu parayı' diyor. Başbakan geçenlerde çıktı, 'Ben Mehmet Gürhan'ı tanımıyorum' dedi. Bu kişi AKP'nin, Başbakan'ın yurt dışındaki temaslarında baş rolde olan bir kişi. Önde gelen AKP'li pek çok kişi onu çok yakından tanır, beraber olurlar, evinde yatan kişiler vardır. Bunlar gerçek. Bu fotoğraf ülkedeki ana medyada niye yayınlanamıyor. Ben bunu anlamıyorum. Sorulması gereken soru, bu konuyla ilgili bütün ayrıntılar niçin kapsamlı şekilde ortaya konulamıyor? Bu iddia doğrudur, yanlıştır, bu bizi ilgilendirmez ama orada toplanan paraların bu amaçla toplandığı açıktır. Başbakanlığa gideceğinin söylendiği açıktır. Başbakan'ın adının oradaki bu olaya karıştırıldığı açıktır. Bunun elbette haber olarak büyük değeri vardır, herkes ilgilenmek hakkına sahiptir. Mutlaka kamuoyuna yansıtılması gereken bir konudur. Bu konuyu ancak biz Alman savcısının iddianamesine dayanarak söyleyince Türkiye kısmen haberdar oldu. Böyle demokrasi olur mu, böyle basın özgürlüğü olur mu? Bu acı bir tablodur.''

Baykal, Türk yargı makamlarının şu ana kadar somut hiçbir adım atmamış olmasının üzüntü verici olduğunu savunarak, ''Niçin acaba? Bir hukuk devletinde, demokratik bir toplumda böyle bir konu Almanya ayağından mı yakalanacak? Çok hazin bir manzara ve Türkiye'deki tabloyu ortaya koyan bir görüntü'' dedi.

BÖYLE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ OLUR MU?
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, son günlerde yaşanan gelişmelerin Türkiye'yi ciddi bir basın özgürlüğü sorunu ile karşı karşıya bıraktığını ileri sürerek, ''Neyin yazılacağına neyin yazılmayacağına Başbakan mı karar verecek? Başbakan'ın işine gelenler yazılacak, işine gelmeyenler yazılmayacak... Böyle demokrasi, böyle hukuk devleti, böyle basın özgürlüğü olur mu?'' dedi.

BAŞBAKAN TELAŞA KAPILDI
Baykal, Deniz Feneri Derneği'ne ilişkin iddiaların ikinci boyutunun da basın özgürlüğü olduğunu söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın iddiaların ardından ''telaşa kapıldığını'' savunan Baykal, son günlerde ''AK Parti adının karıştığı yolsuzlukların birbiri ardına gündeme geldiğini'' ileri sürdü. Baykal, ''Başbakan panikte, telaşta çıkıyor diyor ki 'bunları nasıl haber yaparsınız'. Bunların haber yapılmış olması değil, yeterince haber yapılmış olmaması sorgulanması gereken olaydır'' dedi.
NEYİN YAZILACAĞINA BAŞBAKAN MI KARAR VERECEK?
Ciddi bir demokrasi , hukuk devleti ve basın özgürlüğü sorunu ile karşı karşıya olunduğunu ifade eden Baykal, şöyle konuştu:

''Neyin yazılacağına neyin yazılmayacağına Başbakan mı karar verecek? Başbakan'ın işine gelenler yazılacak, işine gelmeyenler yazılmayacak... Böyle demokrasi, böyle hukuk devleti, böyle basın özgürlüğü olur mu? Yani öyle bir hava yaratılıyor ki korkuyorum giderek bu, Türk medyasında bir otosansür uygulamasına yol açacak. 'Aman Başbakan'ı kızdırmayalım, aman başbakanı üzmeyelim' diye haber tercihleri ona göre şekillenecek. Çok vahim bir manzara, böyle bir şey olamaz Türkiye hiç bir zaman bu hale gelmemişti.

Gerçekler açıkça ortaya çıkacak konuşulacak, cevabı varsa o cevabı elbette söyleyecek, hepimiz öğreneceğiz. Deniz Feneri soruşturmasını niye örtbas etmeye çalışıyor Başbakan? Niye bundan rahatsız? Eğer kendisi ile bir bağlantısı yoksa çıksın açıkça 'sonuna kadar cezalandırılsın ne gerekiyorsa yapılsın' desin. Yapamıyor. Niye yapamıyor? İlişkiler, yakınlıklar temaslar ortada...''

''BAŞBAKAN'A ŞANTAJ YAPMAK YAKIŞIR MI?''
Baykal, iddialar karşısında sessiz kalınmasının beklenmemesi gerektiğini belirterek, ''Türkiye geri zekalı mı? Bu olaylar böyle yaşanacak, konuşulmayacak, ürkeceğiz, korkacağız sesimizi çıkarmayacağız ve yıldıracaklar, susturacaklar, korkutacaklar. Başbakan şimdi bunu deniyor'' diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmalarında Doğan Grubu sahibi Aydın Doğan'a 1 hafta süre verdiğini ifade eden Baykal, Doğan'dan bu süre içinde arzu ettiği yayıncılık noktasına gelmesini beklediğini ileri sürdü. Baykal, ''Bunun adı hukukta şantajdır. TCK Madde 107... Bir yıldan üç yıla kadar hapis. Başbakan'a şantaj yapmak yakışır mı? Bir hafta süre veriyor ve 'yayıncılığını toparla' diyor. 'Beni rahatsız edecek şeyler yapma' diyor'' dedi.

Başbakan Erdoğan'ın ''basını yıldırma, tutsak alma eğilimi'' içinde olduğunu iddia eden Baykal, ancak bu boyutu saklayarak kişisel çatışma havası yaratılmaya çalışıldığını ifade etti.

Aydın Doğan'ın iddialara ilişkin açıklamalarında ''Başbakan Erdoğan'ın Doğan Grubunun talip olduğu rafineri ruhsatı için Çalık Grubuna söz verildiğini ve bu işin içinde Putin ile Berlusconi'nin de olduğunu söylediğini'' aktaran Baykal, bunun vahim bir manzara olduğunu söyledi. Baykal, ''Türkiye'de akıl tutulması yaşıyoruz herhalde bu olaylar yaşanıyor, ortaya konulur ama hiç bir şey olmamış gibi hayat devam ediyor'' dedi.

Başbakan Erdoğan'ın kamuoyuna net açıklamalar yapması, Deniz Feneri Derneği ile ilişkisi olup olmadığını aydınlatması gerektiğini kaydeden Baykal, ''Almanya'daki bu yardım kuruluşunun içine gerdiği yolsuzluk konusunun başbakanlık ayağının netleşmesi lazım ortada ciddi iddialar var'' diye konuştu.

Olayın bu yönleriyle Türkiye'yi bir demokrasi krizine soktuğunu öne süren Baykal, başbakanların kimin ne okuyacağını, kimin ne yapacağını belirleyerek ülke yönetmelerinin söz konusu olamayacağını söyledi.

''Başbakan Erdoğan'ın demokratik bir ülkede basına müdahale edilemeyeceğini öğrenmesi ve demokrasiyi içine sindirmesi gerektiğini'' savunan Baykal, CHP olarak yaşananlara tepkisiz kalmayacaklarını kaydetti.
''TBMM GÜNDEMİNE TAŞIYACAĞIZ''
Baykal, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Bir soru üzerine yeni yasama yılının başlamasının ardından Deniz Feneri Derneği konusundaki iddiaları TBMM gündemine taşıyacaklarını bildiren Baykal, konuyu tüm ayrıntılarıyla takip edeceklerini, bunun demokrasiyi içine sindirmiş insanların boynunun borcu olduğunu belirtti.

YANDAŞ MEDYADA BİLE RAHATSIZ OLANLAR VAR
Baykal, bir başka soru üzerine de ''AK Parti'ye yakın basın kuruluşlarının bile son gelişmelerden rahatsız olduğunu ve tepki gösterdiğini'' ifade ederek, bunun demokrasi adına sevindirici olduğunu kaydetti.

Yolsuzlukların yaşanmaması için yasal düzenlemeye ihtiyaç olup olmadığına yönelik bir soruya karşılık verirken Baykal, bu düzenlemelerin mutlaka yapılması gerektiğini ifade etti. Baykal, dokunulmazlıkların kalkmasının önemini vurgulayarak, bunu yapacak iradenin ortaya konulması gerektiği görüşünü dile getirdi.

ERGENEKON İDDİANAMESİ AYRI, BU AYRI
Bir gazetecinin, ''Ergenekon iddianamesini eleştirdiğini ancak Deniz Feneri Derneği olayına ilişkin iddianameye aynı şekilde yaklaşmadığını'' ifade ederek, ''çifte standart olup olmadığını'' sorması üzerine de Baykal, iki iddianameyi karşılaştırmanın doğru olmayacağını söyledi. Deniz Feneri Derneği soruşturmasına ilişkin olarak hukukun temel ilkelerine dayanan bir iddianame ortaya konulduğunu kaydeden Baykal, Ergenekon iddianamesinin ise bu nitelikte olmadığını savundu.

Baykal, RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın adının da iddialara konu olduğunun hatırlatılması üzerine, ''RTÜK Başkanı hakkında soruşturma iznine yönelik yasal düzenlemenin zamanlamasına'' dikkati çekti.

Deniz Baykal, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ile Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kılıç'ın Deniz Feneri Derneği davasını Almanya'da takip edeceklerini ve Türk kamuoyunu bilgilendireceklerini de bildirdi.

Baykal, bir başka soruyu yanıtlarken de Deniz Feneri Derneği davasına ilişkin bilgileri Doğan Grubuna ait basın kuruluşlarından aldığına ilişkin bir açıklama yapmadığını belirtti.



http://http://www.ensonhaber.com/Politika/150467/Turk-halki-GERI-ZEKALI-MI.html
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Müdavim
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,896
Reaksiyon puanı
178
Puanları
1,243
Almanya çerçevesinde bu konu aydınlatılabilmiştir

Ne aydınlatılmış, Alman mahkemesi sadece bir tek kişiyi dinlemiş, o kişinni de güvenilmez olduğuna karar vermiş. Aydınlatılmış dediğiniz bu mu? Şimdi aynı soruyu ben sorayım:

Türk halkı geri zekalı mı?
 

BaRY

Profesör
Katılım
27 Aralık 2007
Mesajlar
1,635
Reaksiyon puanı
12
Puanları
218
Erdoğanın bu kadar telaşlanması, ilginç.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Müdavim
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,896
Reaksiyon puanı
178
Puanları
1,243
Ben ona telaş değil karşı atak derim. :) Telaşlanacak bir halt karıştırdıysa da, nasılsa dokunulmazlığı yakında kalkacak..
 

aslan78

Asistan
Katılım
1 Ocak 2008
Mesajlar
119
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Ben anlamiyorum tamam bir lideri severin bir partiye gonlunude verirsin ama yani bu kadarda olmaz. Merak ediyorum acaba bu Tayyip ve çevrelerinin hiçmi suçu yok ama hiçç mi ya. Adamlar belge gosteriyolar tutuklunun verdigi ifadeyi gosteriyolar ve ifade veren kisi ile baskabakan in bir iliski olduguda biliniyor. Ama baska bir kisi hakkinda bu tur bir soylenti dahi olsa adami resmen sallandirilar. Ama is Tayyyip gelince her nedense millet yok Tayyip yapmaz yok yala soyluyolar hasa ama Beygamber mi bu adam ya ne bu baglilik aynen sagdik kopeklere dondunuz dovsede sovsde çalip çirpsada milletin sesi çikmiyor bu ne ya donup kendinize bir bakin arkadas.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Müdavim
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,896
Reaksiyon puanı
178
Puanları
1,243
Aslan78, senin dediğin şuna benziyor; "ya tamam eve girdik çaldık ama ev sahibinin hiç mi suçu yok". :) Tayyip yapmaz diyen yok hocam, ama "Tayyip mutlaka yapmıştır" deyip kanıtsız bir şeysiz sallayanlara gıcığımız var. :)
 

?Handsome?

Doçent
Katılım
28 Ocak 2008
Mesajlar
625
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
ya söylediğin lafa bak dokunulmazlığı kalkacak diyosun
adam kaçtane davadan yargılanacak biliyomusun sen
birsürü dolandırıcılık , kalpazanlık ,ihaleye hile ....vs bu benim duyduklarım daha
duymadığımız birçok davası var erdoğan beyin...???
 

aslan78

Asistan
Katılım
1 Ocak 2008
Mesajlar
119
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
El insaf be arkadasim sen simdi bana Deniz Feneri bir dolandiricilik yapmistir ama arkasinda Tayyip yokmudur diyosun o zaman sana çok yazik niye yasiyosun bu kadar basit bir konuda dahi bir fikir ortaya koyamiyosan vahki ne vah.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Müdavim
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,896
Reaksiyon puanı
178
Puanları
1,243
@_Handsome?, Yargılansın, ben avukatı değilim ki. ;) Varsa suçu, cezasını çekecek, Erdoğan ilahi bir varlık değil, hata yapmışsa bedelini ödeyecek yargı önünde. Ama hadi hop dokunulmazlıkları kaldıralım diye, CHP dahil hiç bir parti diyemez. Çünkü milletvekillerinin büyük kısmının böyle davaları var, TBMM boşalır dokunulmazlık kalkarsa. :)

Ama aslında mesele o da değil; dokunulmazlıklar kalkınca birbirine düşman partiler birbirlerine daha çok çamur atmaya başlarlar, böylece de haklı haksız bir üsür tutuklama-gözaltı olur. Böyle de devlet yönetilmez..

Dokunulmazlıkların kalkması bir çözüm değil, oraya sağlam adam gitmesi lazım, çirkef birisi oraya çıktıktan sonra dokunulmazlık olmasa ne olacak? Ancak kavga dövüş, istikrarsızlık, kriz vs..

Gelelim olaya; konuyu sen açmışsın; yazıda "aydınlanmış" diyor. Cesaretin var mı neyin aydınlandığını söylemeye? Yoksa sırf ne okuduysan ona inandın da onu mu getirdin kopyaladın buraya? Baykal ne demiş? "Olayı Alman mahkemeleri aydınlattı" demiş. Peki Alman mahkemeleri ne diyor? "Olayın bir tane itirafçısı var, o da güvenilmezi teki". Demek ki neymiş? Baykal utanmaz bir yalancıymış. Peki siz neymişsiniz? Sırf hoşunuza gidiyor diye Baykal'ın yalanlarına inananlarsınız.

Peki biz neyiz? Biz şuna buna göre değişen değil, gerçek adaletin taraftarıyız. Yani Erdoğan da olsa, bir suç işlemişse cezasını çeker; ama siz mutlaka bir suç bulma yarışına girişmişsiniz. "Ne yani hiç bi hata yapmaz" diyerek de yaptığınız iftiralara zemin hazırlamaya çalışıyorsunuz. Evet Erdoğan hata yapabilir, ama hata yapabiliyor olması, kendi kafanızdan hata uyduruğ Erdoğan'a yamama hakkı vermez size; zira insan olduğu için hata yapabilir, yani aynı sizin gibi..

@Aslan78, kardeşim size fikir soruyoruz, "ah vah" demekten başka bir fonksiyonunuz yok. Kanıt soruyoruz, "ne yani inanmıyor musun" diyorsunuz. Ondan sonra "fikir üretmiyorsun" diyorsunuz. Yuh yani kardeşim. Bak bakalım yukarıya, biz yazıyoruz siz çamur atıyorsunuz; biz fikir üretiyoruz konuşuyoruz, sizse "ne yani inanmıyor musun şimdi" gibi müthiş(!) bir cümle kuruyorsunuz, sonra da fikir üreten taraf siz mi oluyorsunuz senin zannına göre? Argümanın varsa konuş arkadaşım, "ah size vah size" ile bir şeyi kanıtlamıyorsun.
 

aslan78

Asistan
Katılım
1 Ocak 2008
Mesajlar
119
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Arkadasim kimse giçindar bir sey uydurmuyor belge yok bir sey yok diyosun peki arkadasim bune once al bu belgeyi ki kendisi alman mahkemesi tarafindan turçeye çevrilip dagitilmistir. Oku bilhassa Tayyip ile ilgili bolumleri oku seni ilgilendiriyora. Yada komple hepsini okumani oneririm belki ukun açilir. Ben hiç bir sekilde yalan soylemem belge nerde dedin al sana belge acaba belgeyi okuduktan sonra nasil bir magzeret uydurum o kisileri savunacagini merakla bekliyorum.
Belge indir
 

Revahak

Asistan
Katılım
16 Ekim 2007
Mesajlar
248
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
Ben anlamiyorum tamam bir lideri severin bir partiye gonlunude verirsin ama yani bu kadarda olmaz. Merak ediyorum acaba bu Tayyip ve çevrelerinin hiçmi suçu yok ama hiçç mi ya. Adamlar belge gosteriyolar tutuklunun verdigi ifadeyi gosteriyolar ve ifade veren kisi ile baskabakan in bir iliski olduguda biliniyor. Ama baska bir kisi hakkinda bu tur bir soylenti dahi olsa adami resmen sallandirilar. Ama is Tayyyip gelince her nedense millet yok Tayyip yapmaz yok yala soyluyolar hasa ama Beygamber mi bu adam ya ne bu baglilik aynen sagdik kopeklere dondunuz dovsede sovsde çalip çirpsada milletin sesi çikmiyor bu ne ya donup kendinize bir bakin arkadas.

sadık köpekleri bizden ayıran bir fark var. sadık köpeklerin aklı yok bizim var. sadık köpekler olayın iç yüzünü araştırmadan konuşuyor, biz ise araştırıp da adama yuh veya helal diyoruz. adam yanlış yaptı mı yanlışına doğru demiyoruz, yanlışına yanlış demeyi de biliyoruz.

ayrıca olayı şöyle de yorumlayabiliriz. biz ne olursa olsun liderimize veya her neyse bağlıyız. sizin gibi satıcı değiliz. bir hatasını görünce satmıyoruz. hatalarını affediyoruz. o da insandır diyoruz.

El insaf be arkadasim sen simdi bana Deniz Feneri bir dolandiricilik yapmistir ama arkasinda Tayyip yokmudur diyosun o zaman sana çok yazik niye yasiyosun bu kadar basit bir konuda dahi bir fikir ortaya koyamiyosan vahki ne vah.

bu da bir fikir. ortaya bir fikir koymuş koyamamış değil. fikri tayyip'in deniz feneriyle bir bağlantısı olmadığı. bunu düşünen bir tek o değil. baplantısı olabilir, olmayadabilir.

Erdoğan'ın telaşlandğını görmedim. ama bugünkü haberlerde patronunun sadık köpekliğine mi dersiniz neye derseniz deyin çalışanları gördük.

tayyip telaşlandığı için mi bunları gündeme getirdi. bana sorarsaız hayır. bana sorarsanız tayyip kendine atılan iftirayı atan kişiyi sıkıştırarak kendini kurtarmaya çalıştı. iftira mı bana sorarsanız iftira. değil diyen niye değil söylesin. ben niye iftira olduğunu söylüyorum. iftira çünkü delil değil, uydurma bişeylerle yola çıkılmış.

olay tam aydınlanmadan net bişeyler söylemek mümkün değil. ben iftira diyorum. çünkü başbakana güveniyorum. inş. öyledir.

Türk halkı geri zekalı mı?

bu soruya da cevap vereyim. gerizekalı mı değil mi bilmem ama ileri zekalı değil. ahlaksız bir halk. 2. şeride araba park etmeyi, balkondan aşağı su dökmeyi, elinde çakıyla gezmeyi marifet sanan bir halk, kış günü halı yıkayıp yolları ıslatan buz tutmasına sebep olan bir halk.
hangi zeki insan bunları yaparki. dünyanın başka neresinde varki?
Türk zekası işte övünelim.
Tabi kötü yönlerini saydım iyi yönleri de yok değil. bunları yapanlar var diye yapmayanları da gerizekalı kabul edemeyiz. burada yazılanlar da zeka ürünü. gerçekten de güzel şeyler yazılıyor.
beyin fırtınası oluyor. en azından benim açımdan.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Müdavim
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,896
Reaksiyon puanı
178
Puanları
1,243
Yuhumu tekrarlıyorum: Yuh kardeşim size. "Tayyip Erdoğan ile ilgili bölümler" demişsin bir de. Maşallah ne bölümler var ne bölümler. :) (Sayfalar dolusu mahkeme tutanağında sadece bir defa adı geçiyor, o da "başbakan falanca şahsıtır" diye.)

Mahkemenin kararına göre, bankalardan belli tarihlerde belli miktarlarda iki yöneticinin para çektiği görünüyor. O halde bu iki yönetici, bu paraların hesabını veremezlerse gerekli cezayı alırlar. Ancak senin buraya belge olarak koyduğun, aynı mahkemenin kararına göre, bunları anlatan kişi, sırf kendi paçasını kurtarmak için uydurmuş. Mahkeme de o yüzden kendisine güvenmemiş. Kafamızdan yazmıyoruz, senin link verdiğin "belge"de var. ;)

Sonra ikinci olarak adamların şahsi olarak karıştırdıkları bir halt varsa, bunu bütün partiye nasıl mal ediyorsunuz? İddianame ne diyor? "AKP'ye bağlılarmış".. Demek ki hocam Galatasaray'da bir yolsuzluk olursa, bütün GS taraftarları ve fubolcuları bu işten sorumlu tutulacak. :)
 

berckai

Profesör
Katılım
17 Mayıs 2008
Mesajlar
2,394
Reaksiyon puanı
9
Puanları
0
boşver bir insan konuşur cevap veremeyince sıkışır küfür eder köşe bucak kaçar sonra da
 

casmin656

Öğrenci
Katılım
8 Eylül 2008
Mesajlar
1
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Ben senin takindigin tutumu dile getirdim yaptigin seyi yuzune vurunca suç mu oluyr ayrica ben sana kufur ettmedim ki ben o sozu kufur oarak dahi saymam neden çunku yaptigin sey aynen forum yonetimi neden sesini çikarmiyor bu bana karsi yazilan mesaja
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Müdavim
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,896
Reaksiyon puanı
178
Puanları
1,243
Senin söylediğin, oldukça haysiyetsiz ve namusa laf atan bir sözdü, benim bunu dile getirmemle senin ettiğin küfürü aynı kefeye mi koyuyorsun? Sana ögre küfür eden adamla "alçakça küfür ediyorsun" diyen adam aynı kefeye konmalı öyle mi?
 

PcMaSTeR

Profesör
Katılım
18 Ağustos 2006
Mesajlar
3,511
Reaksiyon puanı
5
Puanları
218
Sabredin arkadaşlar sabredin, mahkeme yarın kararı açıklayacak sabredin. Bakalım karardan sonra da yüzleri olacakmı bu forumda yazmaya. Gerçi yine yazarlar, daha önce kaç sefer morardılar ancak yine uslanmadılar.
 

chimera

Dekan
Emektar
Katılım
24 Kasım 2006
Mesajlar
8,773
Reaksiyon puanı
577
Puanları
0
Yine siyasi bir haber ve yine içerisinde hakaret içeren birbirine laf eden üyeler var.

KİLİT!
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst