Trabzonspor Kulübü, TFF'ye başvuruda bulunarak şampiyonluğun kendilerine verilmesini istedi! Bordo mavililer, talebin karşılanmaması durumunda FIFA ve UEFA'ya gideceğini de açıkladı!
Trabzonspor Kulübü'nden yapılan yazılı açıklamada, "Kulübümüz tarafından bugün Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığına muhatap, FIFA ve UEFA Genel Sekreterliğine de bilgi amaçlı gönderilen yazıyla, 2010-2011 Futbol Sezonundaki şike ve teşvik delillerine ilişkin kararın verilmesi ve haklı şampiyonluğumuzun ilan edilmesi yönünde talebinde bulunuldu.
Yazının açıklamalar bölümünde; 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun hükümlerinin ihlaline ilişkin kuvvetli delillere ulaşılması nedeniyle 3 Temmuz 2011 tarihinde İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı ve İstanbul Emniyetince soruşturma başlatılmıştır. Yasal ve anayasal veriler ışığında, futbol disiplin yargılamasının hızlı sonuçlandırılması beklenmektedir. Fakat ülkemiz futbolunu yönetmekle görevli özerk bir kurum olan Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), 3 Temmuz 2011dan beri geçen 9 aylık sürede henüz bir yaptırım uygulamamıştır. görüşüne yer verildi.
Toplam 6 sayfalık yazıda, yaşanan olaylar ve sürecin gelişimi tüm detaylarıyla aktarılmış, Türkiye Futbol Federasyonunun şike ve teşvik soruşturması konusunda yalnızca bu gelişmeleri izlemekle yetinerek herhangi bir karar almamasına dikkat çekildi.
Konuyla ilgili hukuki altyapı ve aykırılıkların aktarıldığı bölümde ise; 5894 sayılı Kanun ve TFF statüsü gereği; federasyon şike ve teşvik primiyle mücadele etmek mecburiyetindedir. Fakat TFF yetkilileri bu görevlerini yerine getirmemektedirler ifadesi vurgulandı. Ayrıca, TFFnin yasal olarak uygulamaya mecbur olduğu UEFA ve FIFA düzenlemeleriyle talimatlarını da uygulamadığı vurgulandı.
reklam
Yazının devam bölümünde ise TFF şike ve teşvikle ilgili karar vermemekle Anayasayı da ihlal etmektedir denildi. Bu görüşe gerekçe olarak 17 Mart 2011 tarihinde Anayasanın 59. maddesinde yapılan değişiklik gösterilmiş ve şöyle izah edilmiştir: Bu değişikliği yapan 6214 sayılı kanunun genel gerekçesinde, durum şöyle ifade edilmiştir: Esasen, tüm uluslararası spor dallarındaki ihtilaflarda süratli ve kesin bir şekilde çözüm yolu benimsenmiştir. Sporun kendine özgü yapısı, süratli bir biçimde yönetimini, yürütülmesini ve disiplin yargılamasını beraberinde getirmektedir. Bu hız, spor müsabakalarının oynanması için olmazsa olmaz şarttır. Gerçekten de belirli bir zaman diliminde oynanması zorunlu olan spor müsabakalarına ilişkin ihtilafların çok kısa bir sürede kesin ve nihai olarak karara bağlanamaması halinde, o turnuvanın (ligin veya organizasyonun) başarılı bir şekilde sonuçlandırılması mümkün değildir. Yargılamanın muhtaç olduğu süre dikkate alındığında klasik dava yöntemi, bu alanın ihtiyaçlarının ivedilikle sonuçlandırılması ilkesiyle bağdaşmaz..
Ayrıca şike ve teşvikle ilgili olarak hızlı karar verilmemesi, Türk Ceza Kanununun 257. maddesinde belirtilen Görevi Kötüye Kullanma suçunun kapsamına girdiğinin de hatırlatıldığı yazıda, 2010-2011 futbol sezonuyla ilgili açıklamalar da yer aldı.
Bu bölüm Etik Kurul tarafından hazırlanan rapora göre Trabzonspor Kulübü temsilcileri herhangi bir şike ve teşvik faaliyetinde bulunmamıştır ve Trabzonspor Kulübü temsilcilerinin şike ve teşvikle ilgisinin bulunmadığı UEFA tarafından teyit edilmiştir başlıkları altında izah edildi.
Yazının son bölümünde de UEFA ve FIFAnın konuya ilişkin yetkileri hatırlatılarak, ilgili statü maddeleri delil gösterilerek, UEFA, futbolun zarar görmesini önlemek için her türlü tedbir ve önlemi alıp, her türlü düzenlemeyi yapabilir, FIFA da UEFA gibi sürece doğrudan müdahil olarak gerekli her türlü tedbiri alabilir görüşleri seslendirildi.
Sonuç ve istem bölümünde ise şu ifadeler yer aldı:
Yukarıdaki nesnel veriler ışığında,
1. TFFnin şike ve teşvikle ilgili olarak 3 Temmuz 2011de başlayan ve 9 aydır ertelenen karar sürecinin İVEDİLİKLE sonuçlandırılmasını ve kararın açıklanmasını,
2. Etik Kurul raporu ve UEFA değerlendirmesine göre, fair-playe aykırı herhangi bir faaliyete girişmediği açık ve kanıtlanmış olan Trabzonspor Kulübünün hakkı olan 2010-2011 futbol sezonu şampiyonluğunun gecikmeksizin Trabzonspor Kulübü adına tescil edilmesini talep ediyoruz.
TFF tarafından, talebimize konu kararların açıklanmaması halinde;
· UEFA ve FIFA nezdinde resmi başvuruda bulunacağımızı,
· Kararın gecikmesinden veya soruşturmadaki usulsüzlüklerden dolayı UEFA veya FIFAnın tüm takımlarımızı ve/veya milli takımımızı uluslararası futbol organizasyonlarından men etmesi halinde, bundan sorumlu olan kurul ve şahıslara karşı ilgili talimat, düzenleme ve mevzuattan doğan tazminat hakkımızı ve diğer yasal haklarımızı saklı tuttuğumuzu belirtiriz" denildi.
KAYNAK

Trabzonspor Kulübü'nden yapılan yazılı açıklamada, "Kulübümüz tarafından bugün Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığına muhatap, FIFA ve UEFA Genel Sekreterliğine de bilgi amaçlı gönderilen yazıyla, 2010-2011 Futbol Sezonundaki şike ve teşvik delillerine ilişkin kararın verilmesi ve haklı şampiyonluğumuzun ilan edilmesi yönünde talebinde bulunuldu.
Yazının açıklamalar bölümünde; 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun hükümlerinin ihlaline ilişkin kuvvetli delillere ulaşılması nedeniyle 3 Temmuz 2011 tarihinde İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı ve İstanbul Emniyetince soruşturma başlatılmıştır. Yasal ve anayasal veriler ışığında, futbol disiplin yargılamasının hızlı sonuçlandırılması beklenmektedir. Fakat ülkemiz futbolunu yönetmekle görevli özerk bir kurum olan Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), 3 Temmuz 2011dan beri geçen 9 aylık sürede henüz bir yaptırım uygulamamıştır. görüşüne yer verildi.
Toplam 6 sayfalık yazıda, yaşanan olaylar ve sürecin gelişimi tüm detaylarıyla aktarılmış, Türkiye Futbol Federasyonunun şike ve teşvik soruşturması konusunda yalnızca bu gelişmeleri izlemekle yetinerek herhangi bir karar almamasına dikkat çekildi.
Konuyla ilgili hukuki altyapı ve aykırılıkların aktarıldığı bölümde ise; 5894 sayılı Kanun ve TFF statüsü gereği; federasyon şike ve teşvik primiyle mücadele etmek mecburiyetindedir. Fakat TFF yetkilileri bu görevlerini yerine getirmemektedirler ifadesi vurgulandı. Ayrıca, TFFnin yasal olarak uygulamaya mecbur olduğu UEFA ve FIFA düzenlemeleriyle talimatlarını da uygulamadığı vurgulandı.
reklam
Yazının devam bölümünde ise TFF şike ve teşvikle ilgili karar vermemekle Anayasayı da ihlal etmektedir denildi. Bu görüşe gerekçe olarak 17 Mart 2011 tarihinde Anayasanın 59. maddesinde yapılan değişiklik gösterilmiş ve şöyle izah edilmiştir: Bu değişikliği yapan 6214 sayılı kanunun genel gerekçesinde, durum şöyle ifade edilmiştir: Esasen, tüm uluslararası spor dallarındaki ihtilaflarda süratli ve kesin bir şekilde çözüm yolu benimsenmiştir. Sporun kendine özgü yapısı, süratli bir biçimde yönetimini, yürütülmesini ve disiplin yargılamasını beraberinde getirmektedir. Bu hız, spor müsabakalarının oynanması için olmazsa olmaz şarttır. Gerçekten de belirli bir zaman diliminde oynanması zorunlu olan spor müsabakalarına ilişkin ihtilafların çok kısa bir sürede kesin ve nihai olarak karara bağlanamaması halinde, o turnuvanın (ligin veya organizasyonun) başarılı bir şekilde sonuçlandırılması mümkün değildir. Yargılamanın muhtaç olduğu süre dikkate alındığında klasik dava yöntemi, bu alanın ihtiyaçlarının ivedilikle sonuçlandırılması ilkesiyle bağdaşmaz..
Ayrıca şike ve teşvikle ilgili olarak hızlı karar verilmemesi, Türk Ceza Kanununun 257. maddesinde belirtilen Görevi Kötüye Kullanma suçunun kapsamına girdiğinin de hatırlatıldığı yazıda, 2010-2011 futbol sezonuyla ilgili açıklamalar da yer aldı.
Bu bölüm Etik Kurul tarafından hazırlanan rapora göre Trabzonspor Kulübü temsilcileri herhangi bir şike ve teşvik faaliyetinde bulunmamıştır ve Trabzonspor Kulübü temsilcilerinin şike ve teşvikle ilgisinin bulunmadığı UEFA tarafından teyit edilmiştir başlıkları altında izah edildi.
Yazının son bölümünde de UEFA ve FIFAnın konuya ilişkin yetkileri hatırlatılarak, ilgili statü maddeleri delil gösterilerek, UEFA, futbolun zarar görmesini önlemek için her türlü tedbir ve önlemi alıp, her türlü düzenlemeyi yapabilir, FIFA da UEFA gibi sürece doğrudan müdahil olarak gerekli her türlü tedbiri alabilir görüşleri seslendirildi.
Sonuç ve istem bölümünde ise şu ifadeler yer aldı:
Yukarıdaki nesnel veriler ışığında,
1. TFFnin şike ve teşvikle ilgili olarak 3 Temmuz 2011de başlayan ve 9 aydır ertelenen karar sürecinin İVEDİLİKLE sonuçlandırılmasını ve kararın açıklanmasını,
2. Etik Kurul raporu ve UEFA değerlendirmesine göre, fair-playe aykırı herhangi bir faaliyete girişmediği açık ve kanıtlanmış olan Trabzonspor Kulübünün hakkı olan 2010-2011 futbol sezonu şampiyonluğunun gecikmeksizin Trabzonspor Kulübü adına tescil edilmesini talep ediyoruz.
TFF tarafından, talebimize konu kararların açıklanmaması halinde;
· UEFA ve FIFA nezdinde resmi başvuruda bulunacağımızı,
· Kararın gecikmesinden veya soruşturmadaki usulsüzlüklerden dolayı UEFA veya FIFAnın tüm takımlarımızı ve/veya milli takımımızı uluslararası futbol organizasyonlarından men etmesi halinde, bundan sorumlu olan kurul ve şahıslara karşı ilgili talimat, düzenleme ve mevzuattan doğan tazminat hakkımızı ve diğer yasal haklarımızı saklı tuttuğumuzu belirtiriz" denildi.
KAYNAK