yavuz_4106
Dekan
- Katılım
- 17 Aralık 2008
- Mesajlar
- 6,118
- Reaksiyon puanı
- 51
- Puanları
- 228
Telefonunun sesine uyuz olan yok mu?
Mustafa Yahya COŞKUN
mycoskun.ajanda@gmail.com
Yoğun bir işte çalışıyorum. İşten gece (daha doğrusu sabaha karşı) dört buçukta çıkıp sekizde döndüğüm bile oluyor. Bir bakanla ya da herhangi bir başkanla çalışanlar beni çok daha iyi anlayabilirler. Mesai mefhumumuz yok. Her an teyakkuz halindeyiz. Geceleri üstümü değiştirmeye korkuyorum. Çünkü her an telefonumun çalma ihtimali var. Evet her an çalabilir. Ve o anda bana gerçekten ihtiyaç olabilir. Ben o telefona bakmadığımda telafisi mümkün olmayan bir iş gelebilir başımıza. Evden çıkarken, eve girerken, yatarken, çalışırken, dinlenirken velhasıl her halde; telefon görebileceğim ve duyabileceğim bir uzaklıkta olmalı. O telefona bakmadığım anda bir çok şey olabilir. Eminim ki böyle çalışan birçok insan var. Acaba onlarda da benim yaşadığım şeyler oluyor mu diye merak ediyorum.
Eskiden gaipten sesler duyanlar olurdu hani. Genellikle ulvi, ilahi şeyler duyulurdu... Modern zamanlar o kadar kirletti ki bizi artık gaipten ulvi hiçbir şey duyulmuyor. Kulağımda sürekli telefonumun sesi var. Gün içinde belki kırk kez telefonumun çaldığını düşünüyor, hatta sesini duyuyorum. Bu o kadar net bir ses ki; telefonumu elime alıp bakdığımda tam olarak inanamıyorum çalmadığına. Bir aksilik olmasın diye iyice bakıyorum. Çünkü kulaklarımla duyuyorum o sesi. Telefonumun cebimde çaldığı yetmiyormuş gibi gaipten de duyuyorum sesini. Bir ara bu hal geçsin diye sürekli telefonumun melodisini değiştiriyordum. Hergün farklı bir şekilde çalıyordu telefonum. Fakat onun da bir işe yaramadığını görünce artık sevdiğim bir tonda sabit tutmayı tercih ediyorum.
Gün içinde teefonum yüz kere “gerçekten” çalıyorsa kırk kere de gaipten çalmaya devam ediyor. Aldırmamaya çalışıyorum ama hakiki manasıyla beceremiyorum.
Cep telefonu birçok şey aldı elimizden. Söze sadakatimizi aldı bir kere. Eğer eskiden birine bir yerde buluşmak üzere söz verdiysek giderdik. Çünkü söz ağızdan çıkmıştır ve telafisi pek kolay değildir. Ama artık cep telefonu var. On dakika önce arayıp “pardon” diyebiliriz…
Cep telefonu anılarımızı aldı bizden… Eskiden uzak diyarlara, yurt dışına ya da herhangi bir yere gittiğimizde; gördüğümüz güzellikleri anlatabilmek için onları hıfz ederdik. Ya hafızamıza yazmaya çalışır ya da kaleme, kağıda sarılırdık. Fakat artık cep telefonu var. Ararız anlatacağımız kişiyi. Anlatırız ve biter. Hafızamız ve anlarımız olmaz.
Bu liste çok daha fazla uzatılabilir fakat gerek yok. Dediğim gibi cep telefonu birçok şey aldı elimizden; bari ruh sağlımız bize kalsın. Bari gaipten telefon sesi duymayalım.
İşte bunun için cep telefonuma uyuz oluyorum. Fakat bütün şikayetime rağmen ondan ayrılamıyorum. Özgür olduğum gün, istediğim anda telefonumu kapatabildiğim gündür. Ya siz… Siz de gaipten telefon sesleri duyuyor ya da özgürce kapatabilmek istiyor musunuz telefonunuzu. En azından uyuz olmuyor musunuz sesine?
4 Mayıs 2010 - 09:45:25
Kaynak : http://www.habertaraf.com/yazarlar/2456.html
Mustafa Yahya COŞKUN
mycoskun.ajanda@gmail.com
Yoğun bir işte çalışıyorum. İşten gece (daha doğrusu sabaha karşı) dört buçukta çıkıp sekizde döndüğüm bile oluyor. Bir bakanla ya da herhangi bir başkanla çalışanlar beni çok daha iyi anlayabilirler. Mesai mefhumumuz yok. Her an teyakkuz halindeyiz. Geceleri üstümü değiştirmeye korkuyorum. Çünkü her an telefonumun çalma ihtimali var. Evet her an çalabilir. Ve o anda bana gerçekten ihtiyaç olabilir. Ben o telefona bakmadığımda telafisi mümkün olmayan bir iş gelebilir başımıza. Evden çıkarken, eve girerken, yatarken, çalışırken, dinlenirken velhasıl her halde; telefon görebileceğim ve duyabileceğim bir uzaklıkta olmalı. O telefona bakmadığım anda bir çok şey olabilir. Eminim ki böyle çalışan birçok insan var. Acaba onlarda da benim yaşadığım şeyler oluyor mu diye merak ediyorum.
Eskiden gaipten sesler duyanlar olurdu hani. Genellikle ulvi, ilahi şeyler duyulurdu... Modern zamanlar o kadar kirletti ki bizi artık gaipten ulvi hiçbir şey duyulmuyor. Kulağımda sürekli telefonumun sesi var. Gün içinde belki kırk kez telefonumun çaldığını düşünüyor, hatta sesini duyuyorum. Bu o kadar net bir ses ki; telefonumu elime alıp bakdığımda tam olarak inanamıyorum çalmadığına. Bir aksilik olmasın diye iyice bakıyorum. Çünkü kulaklarımla duyuyorum o sesi. Telefonumun cebimde çaldığı yetmiyormuş gibi gaipten de duyuyorum sesini. Bir ara bu hal geçsin diye sürekli telefonumun melodisini değiştiriyordum. Hergün farklı bir şekilde çalıyordu telefonum. Fakat onun da bir işe yaramadığını görünce artık sevdiğim bir tonda sabit tutmayı tercih ediyorum.
Gün içinde teefonum yüz kere “gerçekten” çalıyorsa kırk kere de gaipten çalmaya devam ediyor. Aldırmamaya çalışıyorum ama hakiki manasıyla beceremiyorum.
Cep telefonu birçok şey aldı elimizden. Söze sadakatimizi aldı bir kere. Eğer eskiden birine bir yerde buluşmak üzere söz verdiysek giderdik. Çünkü söz ağızdan çıkmıştır ve telafisi pek kolay değildir. Ama artık cep telefonu var. On dakika önce arayıp “pardon” diyebiliriz…
Cep telefonu anılarımızı aldı bizden… Eskiden uzak diyarlara, yurt dışına ya da herhangi bir yere gittiğimizde; gördüğümüz güzellikleri anlatabilmek için onları hıfz ederdik. Ya hafızamıza yazmaya çalışır ya da kaleme, kağıda sarılırdık. Fakat artık cep telefonu var. Ararız anlatacağımız kişiyi. Anlatırız ve biter. Hafızamız ve anlarımız olmaz.
Bu liste çok daha fazla uzatılabilir fakat gerek yok. Dediğim gibi cep telefonu birçok şey aldı elimizden; bari ruh sağlımız bize kalsın. Bari gaipten telefon sesi duymayalım.
İşte bunun için cep telefonuma uyuz oluyorum. Fakat bütün şikayetime rağmen ondan ayrılamıyorum. Özgür olduğum gün, istediğim anda telefonumu kapatabildiğim gündür. Ya siz… Siz de gaipten telefon sesleri duyuyor ya da özgürce kapatabilmek istiyor musunuz telefonunuzu. En azından uyuz olmuyor musunuz sesine?
4 Mayıs 2010 - 09:45:25
Kaynak : http://www.habertaraf.com/yazarlar/2456.html