tugbagaleri
Profesör
- Katılım
- 13 Mayıs 2006
- Mesajlar
- 2,224
- Reaksiyon puanı
- 47
- Puanları
- 228
Avrupa'da uzun yıllardan bu yana varolan taraftar televizyonları son yıllarda Türkiye'de de yaşamımıza girdi. Sırası ile Fenerbahçe, Beşiktaş ve geç de olsa Galatasaray taraftarlarını kendi televizyonları ile buluşturdu. Bunun yanında bu kulüplerin dergi ve internet yayıncılığı yaptığını da biliyoruz. Yayıncılık kelimesi devreye girdiğinde ise her ne kadar taraf olan bir kurumun yayın organı olsanız da gazetecilik, yayıncılık ilkeleri devreye girer. Sadece kendi taraftarınıza hitap etmek amacı ile yayın yapsanızda başka taraftarlarca ve tarafsız insanlarca da izlenirsiniz. Burada da adalet, dürüstlük, haklıya hakkını verme, gerçekleri tarafsız bir şekilde çarpıtmadan yayınlama ve karşı görüşlere de yer verme gibi kavramlar devreye girer.
Piyasaya ilk çıkan kulüp dergisi olan Galatasaray dergisini ilk çıktığından beri takip eden birisi olarak ilk dikkatimi çeken şey derginin tamamen objektif bir yayıncılık yaptığı ve kulübün içinden her türlü sese yer verdiği olmuştu. Ayrıca Mehmet Şenol yönetimindeki dergi asla saydığım ilkelerden ödün vermeden bugüne dek yoluna devam etti. O günden bu yana Galatasaray dergisinde hiçbir zaman vıcık vıcık taraftar yalakalığı yapılmadı. Aynı tarzı Galatasaray.org'un sayfalarında da görüyoruz. Galatasaray internet sitesinde de diğer kulüplerden farklı bir tarz benimsemiş durumda. Hiçbir zaman taraftar yalakalığı yapılmıyor. Sayfayı tribündeki taraftarın değil ciddi bir kurumun hazırladığını hissediyorsunuz. Oysa ki bir çok kulüp internet sitesinin taraftar ağzı ile yayın yaptığına şahit oluyoruz.
Dergi ve internetin ardından son olarak Galatasaray televizyonu yayına başladı. Kanal Hasan Tankaya gibi gazetecilikten gelmiş bir ismin yönetiminde yayın hayatına başlar başlamaz aynen dergi ve internette olduğu gibi objektiflikten sapmayarak çok düzeyli bir şekilde yayıncılığını sürdürüyor. En önemli özellik ise kulübün içindeki muhalif görüşlere, gazetecilerin takım ve yönetimle ilgili eleştirilerine çekinmeden yer verebilmesi. Bu belki her şeyi toz pembe görmek isteyen bazı taraftar gruplarını şaşırtıyor olabilir ama Galatasaray yöneticileri yıllardan beri yayınlara müdahale etmeyerek doğrusunu yapıyorlar. Başka kulüplerin televizyonlarını da izliyoruz. Ancak oralarda muhalif hiçbir ses, yapılan yanlışlarla ilgili herhangi bir ciddi eleştiri duymanız mümkün olmuyor. Bu tip eleştirileri yapan insanlar da zaten bu şansı bulamıyorlar. Camialardaki muhalif insanlar da bundan sıklıkla şikayet ediyorlar. Galatasaray yöneticilerinin bir çok yanlışları olabilir ancak iyi şeyleri de görmek gerekiyor. Böyle şeffaf bir yayıncılık yapılmasına izin verdikleri için yönetimi kutlamak gerektiğini düşünüyorum.
--
Hüseyin Özkök [sub]fotamaç gazetesi sporyazarı iddaa yorumcusu [/sub]
Piyasaya ilk çıkan kulüp dergisi olan Galatasaray dergisini ilk çıktığından beri takip eden birisi olarak ilk dikkatimi çeken şey derginin tamamen objektif bir yayıncılık yaptığı ve kulübün içinden her türlü sese yer verdiği olmuştu. Ayrıca Mehmet Şenol yönetimindeki dergi asla saydığım ilkelerden ödün vermeden bugüne dek yoluna devam etti. O günden bu yana Galatasaray dergisinde hiçbir zaman vıcık vıcık taraftar yalakalığı yapılmadı. Aynı tarzı Galatasaray.org'un sayfalarında da görüyoruz. Galatasaray internet sitesinde de diğer kulüplerden farklı bir tarz benimsemiş durumda. Hiçbir zaman taraftar yalakalığı yapılmıyor. Sayfayı tribündeki taraftarın değil ciddi bir kurumun hazırladığını hissediyorsunuz. Oysa ki bir çok kulüp internet sitesinin taraftar ağzı ile yayın yaptığına şahit oluyoruz.
Dergi ve internetin ardından son olarak Galatasaray televizyonu yayına başladı. Kanal Hasan Tankaya gibi gazetecilikten gelmiş bir ismin yönetiminde yayın hayatına başlar başlamaz aynen dergi ve internette olduğu gibi objektiflikten sapmayarak çok düzeyli bir şekilde yayıncılığını sürdürüyor. En önemli özellik ise kulübün içindeki muhalif görüşlere, gazetecilerin takım ve yönetimle ilgili eleştirilerine çekinmeden yer verebilmesi. Bu belki her şeyi toz pembe görmek isteyen bazı taraftar gruplarını şaşırtıyor olabilir ama Galatasaray yöneticileri yıllardan beri yayınlara müdahale etmeyerek doğrusunu yapıyorlar. Başka kulüplerin televizyonlarını da izliyoruz. Ancak oralarda muhalif hiçbir ses, yapılan yanlışlarla ilgili herhangi bir ciddi eleştiri duymanız mümkün olmuyor. Bu tip eleştirileri yapan insanlar da zaten bu şansı bulamıyorlar. Camialardaki muhalif insanlar da bundan sıklıkla şikayet ediyorlar. Galatasaray yöneticilerinin bir çok yanlışları olabilir ancak iyi şeyleri de görmek gerekiyor. Böyle şeffaf bir yayıncılık yapılmasına izin verdikleri için yönetimi kutlamak gerektiğini düşünüyorum.
--
Hüseyin Özkök [sub]fotamaç gazetesi sporyazarı iddaa yorumcusu [/sub]