Tanrı Yanılgısı: The God Delusion

too_late

Profesör
Katılım
2 Mart 2007
Mesajlar
2,494
Reaksiyon puanı
4
Puanları
218



Yayınlandığı ilk günden itibaren Amerika, Kanada ve İngiltere listelerinden inmeyen, çok tartışma yaratan bu eser üzerinden çok kısa bir zaman geçmesine rağmen kitap hakkında birçok yanıt niteliği taşıyan kitap yayımlandı bile. Daha önce insan davranışları, canlılar ve genetik hakkında çok ilginç çalışmaları olan Richard Dawkins’in bu eseri yurtdışında olduğu kadar Türkiye’de de ses getirecek gibi görünüyor.

Heyecanlı ve neşeli bir kitap. Dawkins, kuvvetli tezlerinin tüm gücüyle kükreyerek geliyor..

Joan Bakewell, Guardian

Herkesin okuması gereken bir eser. Ateistler Dawkins’in keskin zekasına ve sivri mizahına bayılacaklar.

the Economist

Dawkins tezlerini sergilemek için tüm gücünü ortaya koyuyor. Canlı ve oldukça okunaklı.

Sunday Times

Bu cesur ve önemli bir kitap.

Desmond Morris

Ateşli, akıllıca, eğlenceli, moral verici ve hepsinin ötesinde ölümcül derecede gerekli..

Daily Express

Tam zamanında, Ateizm üzerinde coşkulu ve çok parlak bir polemik...


Kaynak : http://kitap.antoloji.com/tanri-yanilgisi-the-god-delusion-kitabi/
 

Rastababa

Öğrenci
Katılım
17 Temmuz 2012
Mesajlar
77
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Ateizmi övmekten daha çok dünya üzerindeki inanışların incelemesine yer veren bir kitap. bu açıdan başarılı körü körüne birşey dayatmıyor herşeyi size sunuyor seçim hakkı tanıyor...
 

Korpe

Rektör
Katılım
2 Ağustos 2009
Mesajlar
10,159
Reaksiyon puanı
16
Puanları
0
Kafa kurcaliyor , kişinin kendine uygun bir din arayış içine sokmasına yelteniyor. Sonucunda ne oluyor peki merak eden varmı? Bkz (müslüman mahallesinde salyangoz satmak)

Ayrıca bu kitap 2006 da çıkmıştı sanırım TÜRKCE si varmi bilmiyorum, ama ateist lerin başucunda duracak bir kitab ; Hatta inanmayanlarin el kitabı da diyebiliriz.

Bu adam darwinizmi savunucularından birisi idi bu arkadaş

Herneyse boş iş peşindeler..


Yoksa onlar, hiç bir şey olmaksızın mı yaratıldılar? Yoksa yaratıcılar kendileri mi? Yoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Hayır; onlar, kesin bir bilgiyle inanmıyorlar. (Tur, 35-36)

Sonsuz dengeye, sonsuz güzelliğe, sonsuz sanata sahip olan evren ve içindekiler de kuşkusuz yaratılmış, yapılmıştır. Akıl ve vicdan sahibi her insan, bunu kolaylıkla farkedebilir ve tüm varlıkların bir Yaratıcı'nın eseri olduğunu rahatlıkla kavrayabilir.

Yapması gereken tek şey, toplumun düşüncesini perde arkasından yönlendiren ve insanları Allah'ı inkar etmeye sürükleyen bazı güçlerin telkinlerine, ya da kendi bencil istek ve tutkularına göre değil, vicdan ve aklına göre düşünmesidir.

O zaman aşağıdaki ayetlerde ifade edilen gerçekleri görebilir:

Sizleri Biz yarattık, yine de tasdik etmeyecek misiniz? Şimdi (rahimlere) dökmekte olduğunuz meniyi gördünüz mü? Onu sizler mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratıcı Biz miyiz?...
Şimdi ekmekte olduğunuz (tohum)u gördünüz mü? Onu sizler mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren Biz miyiz? Eğer dilemiş olsaydık, gerçekten onu bir ot kırıntısı kılardık; böylelikle şaşar-kalırdınız. (Şöyle de sızlanırdınız 'Doğrusu biz, ağır bir borç altına girip-zorlandık. Hayır, biz büsbütün yoksun bırakıldık.'
Şimdi siz, içmekte olduğunuz suyu gördünüz mü? Onu sizler mi buluttan indiriyorsunuz, yoksa indiren Biz miyiz? Eğer dilemiş olsaydık onu tuzlu kılardık; şükretmeniz gerekmez mi?...
Şu halde büyük Rabbini ismiyle tesbih et. (Vakıa Suresi, 57-74)



Not şu eski konulara el atılsa iyi olacak , çok kargaşa çıkacak yoksa.. (yeni üyeler sağolsun her gün bir bomba patlıyor.)
 

Korpe

Rektör
Katılım
2 Ağustos 2009
Mesajlar
10,159
Reaksiyon puanı
16
Puanları
0
Yanındamıydın?

Artı inanmıyorsan bari saygılı ol !
 

Alnair Alsad

Profesör
Katılım
27 Ocak 2011
Mesajlar
4,542
Reaksiyon puanı
29
Puanları
228

Hz. Muhammed (S.A.V.)


Nasıl kazanmş o saygınlığı? Lafı dinlenir hale nasıl gelmiş? Ne yapmış ki? Nasıl biriymiş ki?
...

Ya hu arkadaş...!
Neyse...

O (S.A.V.) okusa bu yazdığını senin için üzülür, dua ederdi. Benim gibi sinirlenmezdi.

Allah (c.c.) hidayet nasip etsin.
 

muratflash

Rektör
Katılım
9 Kasım 2008
Mesajlar
13,803
Reaksiyon puanı
510
Puanları
3,293
Tam ateistlere hitap eden bi kitap.. Darwn in sapık teorileri teknolojiye yenik düşüp çürütülünce başka teoriler peşine düşüyorlar onlardan biriside akıllı tasarım denen sapık bi düşünce Amerika başta olmak üzere o kıta genelinde bu akıllı tasarım düşüncesini yaygınlaştırmaya çalışıyorlar.. EE tabii bunu nasıl yapacaklar insanları dinlerinden soğutarak..

Dün gece TRT Haber kanalında İslamofobya diye bi belgesel vardı.. Bu belseleli internet üzerinden izlemenizi tavsiye ederim tam bi nefret yayma operasyonu işte bu tür kitaplarında derdi bu yani..

İslam Korkusunu Yayma Operasyonu:İslamofobya...

TRT Haber, yine büyük ilgiyle izlenecek benzersiz, çarpıcı bir belgeseli ekranlarına getiriyor: İslamofobya…
Batı dünyasında Neo-Naziler, fanatik Hıristiyanlar ve sertlik yanlısı muhafazakârlar arasında yeni bir koalisyon yükseliyor; İslamofobya! Ortak noktaları İslam karşıtlığı olan bu akımın gelişimini anlatan çarpıcı bir belgesel.
Bu nefret yayma operasyonu en büyük gücünü yaydıkları yalan haber ve manipülasyonlarla medyadan alıyor. Batı medyası bilerek veya bilmeyerek bu nefretin yayılmasında alet oluyor.
Bilinçli bir şekilde batıda yayılmaya çalışılan İslam korkusunun yine batılı bir gözle ortaya konulduğu belgeseli Fransız gazeteci Paul Moreira hazırlamış.

http://www.trthaber.com/haberekrani/islam-korkusunu-yayma-operasyonuislamofobya-1418.html
 

Korpe

Rektör
Katılım
2 Ağustos 2009
Mesajlar
10,159
Reaksiyon puanı
16
Puanları
0
bura'dan bir [MENTION=58793]REDFOKS[/MENTION] gecti :)
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Ben onun yerine şöyle derdim: "Ateist yanılgısı".

Forumda aslında birçok ateist-müslüman yazışması var, aylarca tartışılan ve onlardan önce yüzlerce yıldır tartışılan şeylerden dolayı. Genel bir "ateist yanılgısı" vardır ki o da şudur; bir şeyin bilimsel bir nedeni olduğu zaman, artık o şeyin tanrısal bir nedeni olamayacağı inancı.

Bu aynı zamanda körü körüne inanan inanç sahibi (müslüman, hristiyan vb.) birçok insanın da yanılgısıdır. Çünkü onlar da tersine inanırlar. Mesela birçok inançlı insan, yaratıcıyı bilinmezliklerde arar. Örneğin Türkiye'de de birçok kimse için böyledir, "yüzlerce yıldır bilimadamları bunun sırrını çözemiyor" denildiğinde bunu Allah'ın varlığına delil olarak kabul ederiz. İşte o yüzden, bazı ahmaklar bunun tersinin de doğru olduğuna, yani sırrı çözülen bilimsel gerçeklerin Allah'ın olmadığına delil olabileceğine inanırlar.

Şöyle örneklendireyim; ben bir usta olarak bir inşaat yaptım ve o bir ev oldu. Sonra arkadaşımı evime davet ettim ve o merak ederek bana sordu "ya bu evi kim yaptı", ona "ben yaptım" dediğimde inanmadı ve dedi ki, "hayır, bu ev, taşların üst üste gelmesinden ve taşların arasına harç girmesinden oluştu". Evet, onun tespiti doğrudur; yani bilimsel olarak söylediği şey doğrudur, ama dikkate almadığı şu var ki; bu dediği hesapları zaten ben yaptım. Yani evin taşlardan oluştuğu gerçeği, onu hala bir ustanın yaptığı gerçeğini değiştirmiyor. Hatta tam tersine, onu hesaplayan biri olduğu gerçeğini ortaya koyuyor.

Bu şu anlama geliyor; eğer bir yaratıcının varlığından bahsediyorsak, zaten o kadar kudretli bir yaratıcının atomlardan haberi olmadığını zannetmek ahmaklık olacaktır. Çünkü bir şeyin bir nedeninin olması, o nedenin de bir nedeni olabileceğinin kanıtıdır zaten. Bazı kimseler ise, buldukları ilk nedene yapışıp "hah bundan oldu" diyerek akılsızlık ediyorlar. Oysa bu, bilimsel çalışma metoduna da aykırıdır. "Bu arabayı Mercedes üretmedi, fabrika üretti" demek kadar basittir. Çünkü onun cevabı, "o üretme teknolojisini Mercedes yaptı; bu üretim yapılan fabrikayı da işçiler yaptı, onun planını da mimar çizdi, nasıl olacağını da sahibi anlattı" vs vs..

O yüzden ısrarla söylüyorum, doğal olaylara birinci dereceden bilimsel bir sebep göstererek yaratıcının yokluğuna delil bulduğunu zannetmek, yani örneğin "yağmur, suyun buhalaşarak bulutlara dönüşmesiyle oluşuyor, onu tanrı yapmıyor, öyleyse tanrı yoktur" demek, en hafif tabirle ahmaklıktır.

Bu ve benzeri kitaplarda da bu konu işlenmiştir. İşte ateist yanılgısı dediğim olay da budur. Ör. Carl Sagan, Tanrının Kapısını Çalan Bilim kitabı.
 

HRNKC

Profesör
Katılım
1 Ağustos 2008
Mesajlar
4,159
Reaksiyon puanı
20
Puanları
218
Cahillerle polemiğe girilmez, sadece "Allah (c.c.) hayırlısıyla ıslah etsin." denir...

Bkz. " Cahillerle tartışmaya girmeyin, Ben hiç yenemedim./ Gazali "


Din, dogmatik yapısıyla tartışmaya tamamen kapalıdır... İnanırsınız ya da İnanmazsınız... (Bu kadar basit)
Sorgulayamaz, yargılayamazsınız... Bu kadar açık ve net olan bir şeyi algılamakta sorun yaşayan beyin(ler) ile tartışmaya girmek dahi zaman israfıdır...

Yapılması gereken şey ise bu insanları kaale almamaktır, fakat toplum her nedense bunu başaramıyor... Bu çığırtkanları yok saymak, onları bastırmaya çalışmaktan daha faydalı bir tutum olacaktır... Onlar bir hiç, bu bağlamda onlara hak ettikleri gibi yani bir hiçmiş gibi davranın...

Allah (c.c.) yu kabul etmemek hiçlikle eşdeğerdir...
 

ewrecca

Doçent
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
710
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Mevlam akıl fikir versin para verince sapıtıyoruz çünkü :D ben hiç kalender ateist görmedim mevlam'dan isteyecek bir şeyleri kalmadığını sanıp kuduruyorlar gün gelecek can derdine düşecekler o zaman güleriz artık en kaba yerlerimizle :D
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
"Din dogmatiktir, sorgulanamaz"; bu ifade tam olarak doğru değil. Eğer Allah'ı, resulunu ve velayetini sorgulayamayız diyorsak, evet doğrudur. Fakat dini sorgulayamayız diyorsak yanılırız. Çünkü İslam sadece nakil değil, aynı zamanda akıl dinidir de. İnsan yaratıcısını akılla tanır, kalple görür. Allah, insanlığı sadece ve sadece akıl ile sorguya çeker.

Dolayısıyla sorgulamadan Allah'ı tanıyamayız. Sırf babamız veya hocamız bize Allah var dediği için inanamayız. Allah, ahiret günü böyle bir dogmatik inancı kamil olarak kabul etmez. Zira Kur'anda o yüzden çok yerde insanları akletmeye, düşünmeye teşvik etmiş ve akıl etmeyenleri, sadece geleneklere göre inananları, özetle dogmatik inananları azarlamaktadır.

Resulullahın meal-i kavl buyurduğu gibi, sormak öğrenmenin yarısıdır. Yargılama yapmanın gereği yoktur, çünkü inandıktan sonra artık bir yaratıcı varsa ve her şeyin sahibi ise, yargılamak sonuç değiştirmez ve faydası olmayan, boşuna yapılan bir iştir. Onun yerine hiç inanmamak daha iyidir.

O yüzden "dini sorgulamayacaksın, her şeyi nasıl deniliyorsa öyle kabul edeceksin" ile "Allah'ı, resulunu ve velayetini sorgulamayacaksın" demek farklı şeylerdir; bunları ayırt etmek lazım. Nitekim bazı insanlar "alimler ne diyorsa din odur, hiçbir şey soramayız, ne deniyorsa inanmalıyız, İslam akıl dini değildir, akıllı olmaz bu işler" gibi yanlış bir meyle kapılıyorlar.
 

openline

Asistan
Katılım
10 Mart 2009
Mesajlar
372
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
redfoks .Beni mesajımı niye siliyosun kardeşim bu forum tek düze düşüncelerin forumumu birisi karşı bir düşünce yayınlayınca hemen silinecekmi ondan sonra diyorlar k düşünce özgürlüğü yok bu ülkede gazeteciler içierde bir forumda bile düşünce özgürlüğü yokken ülkede nasıl olsun

[h=2]"Bir insanın ahlaki ve etik davranışları diğerlerini anlamasına, eğitimine ve sosyal ilişkilere dayalı olmalıdır, dini dayatmalara gerek yoktur. Zira ölümden sonra ceza korkusu veya ödül iştahı ile hareket eden kişi zavallıdır[/h] Einstein sözüyle konuuyu kapatıyorum hiçbir şey sorgulanamaz diyen kişi gelmiş bana zekadan cahillikten bahsediyor burada
 

Karargaht

Dekan
Katılım
14 Kasım 2007
Mesajlar
9,232
Reaksiyon puanı
112
Puanları
1,243
Düşünceni söylemek serbest, ama karşındakinin düşüncesine saygı duymamak tabiki mesajının silinme sebebi. Sen inanmıyorsan başkası inanıyordur. Senin kutsal değerlerinde tavan yapmış bir kişilik hakkında "kanka vari" tarzı bi üslupla konuşulması hoşuna gitmez heralde. Saygı çerçevesinde isteyen istediğini yorumlayabilir.
 
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,200
Reaksiyon puanı
10,315
Puanları
293
Darwin'in modern çömezlerinden biridir Dawkins!
o da üstadı darwin gibi, yaşamda mücadele kadar dayanışmanın da olduğu, bu dayanışmanın eko sistemin temellerini oluşturduğunu bilmezlikten, görmezlikten gelmiştir.

Darwin gibi Dawkins'in de doğal ayıklanma zannettiği olay gerçekte canlıların var edilişlerinde zaten var olan korunma, savunma ve bağışıklık sistemleriyle yapılarını koruma ve diğer nesillere aktarma mücadelesidir.

Bir canlı hiçbir zaman bir başka canlıyı hayat sahnesinden bütünüyle silmeyi, yerini kapmayı düşünmez, bunun için çaba harcamaz.

İnsan dışındaki her canlı eko sistemdeki yerini ve görevini varoluşundaki bir melekeyle bilir ve yerine getirir.

Bu melekelerin kaynak yeri diğerleri gibi genlerdir.

Sadece insan davranışlarını dolaysıyla yaşamdaki rolünü aklı ve iradesiyle kısmen de olsa kontrol edebilir, yönlendirebilir, şekillendirebilir.

İnsan denen canlılarla diğer canlılar arasındaki yadsınamayan en büyük fark budur.

İnsanı hayvanlığa indirgemek insansı meziyetlerin varlığını inkar etmek demektir ki bu da insanlık tarihini, medeniyetini, kültürünü inkar etmekle eşdeğerdir.

Canlıların tek düşündükleri, uğrunda mücadele ettikleri varlıklarını muhafaza etme (ki bu beslenme, korunma, barınma vb. gibi tüm yaşamsal faaliyetleri kapsar) ve genlerini eksiksiz diğer nesillere aktarmadır.

Her canlı var oluşundaki yapısını korumaya çabalar.

Bu basit ve doğal olayı güçlü canlıların zayıfları ezip hayat sahnesinden sildiği, bu yolla canlıların gelişip evrimleştikleri şeklinde yorumlamak canlılar arasındaki mücadeleden çok, var olan dayanışmayı (ki bu dayanışma eko sistemin temellerinden biridir) görmezlikten, bilmezlikten gelmek evrimcilere özel tek yönlü düşüncenin kısır (ve tabi ki yanlış) ürünüdür.

Dawkins gibiler hiç eksik olmadı vesselam, bişeyler iddia ettiler, bişeyleri ispatlamaya çalıştılar. nihai amaç olarak insanlığı Allah fikrinden uzaklaştırmaya çalıştılar. Ne ki, Allah Teala bütün kâinata, yarattığı cümle canlılar alemine zatını öylesine görünür kılmış ki, sadece körler ve ahmaklar onun gibileri ciddiye alabilir ancak!

gecenin bu saatinde dawkins ve avanesine söyleyebileceğim tek şey, "ideolojik taassubu olmayan akıl ve mantık sahipleri size müstehzi bir nanik ile el sallıyorlar!"

dünya üzerinde ne kadar bilim adamınız, filim adamınız olursa olsun... güneş'in varlığını inkâr etmeye gücünüz varsa, Allah Tealanın varlğını inkâr etmeye ondan daha az şansınız vardır!
 

SoLidBurn

Asistan
Katılım
20 Mart 2010
Mesajlar
356
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
İnanç ve inançsızlık yazışmalarında her iki tarafında (bana göre ateistler %60) kullandığı tek kelime "ISPATLAYIN"'dır. Her mevzuu bu ıspatlayın kelimesinin etrafında döndüğü için bütün konuların içeriği aynı son ile bitiyor.

Arkadaşlar sizler daha iyi bilirsiniz ama inanç kavramı maddesel bir olgu ile ölçülemeyeceği için manevi bir kavram olarak kalmaktadır. İnançsızlıkta bir inançtır. Yani insanlar bilime ve bilim çevresinde dönen bir sisteme inanmak..

Benim Allah'a iman ediyorum. Birisi bana çıkıp bak kardeşim bütün bu olaylar bilimsel bir çerçevede açıklanmıştır. Bu açıklı bırakıp hala (ateist bilim açısından) bir sır bir mit olan (haşa) Alla'a mı inanıyorsun? diye sorarsa ona inanç sadece bilimsel bir olgu değildir aklın yanında bir de inanç, bir maneviyat vicdan gönül yürek (adını ne koyarsanız) meselesidir diyerek cevap veririm.

Kısacası dostlar ben Müslümanım diyen arkadaşların bu tarzda konulara katılarak bir teblig veya bir davet işine girmelerini uygun bulmuyorum. Müslüman'ın (İslam açısından) bu tarz batıl ve atıl düşüncelere, fikirlere ve eylemlere sahip kişileri takip etmesi yersiz.

Bizler ibadetimize imanımızın nurunu parlatmaya bakalım. Paylaşmak istediğimiz meseleleri gerekli alanda konu açarak teblig veya davet ne diyorsanız o alanda yapalım. Her malın bir alıcısı vardır ki bu malın alıcısı bizler değiliz. Bu konuyu alıcı olanlara bırakalım.

Muhabbetle..
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Zira ölümden sonra ceza korkusu veya ödül iştahı ile hareket eden kişi zavallıdır

Einstein'a gerek yok, siz pek araştırmadığınız için, Einstein'den yüzlerce yıl önce bu sözün söylenmiş olduğunu bilmiyorsunuz. :) Hz. Hüseyin buyurur:

"Bazı insanlar, sırf cenneti istediği için ibadet ederler. Bu, tacirlerin ibadetidir. Bazıları ise cehennemden korktukları için ibadet ederler. Bu, kölelerin ibadetidir. Bazıları da sadece Allah'ı sevdikleri için ibadet ederler. İşte efdal olan budur ve bu, özgürlerin ibadetidir".

Yine aynı şekilde buyurur:

"Eğer Allah'a inanmıyorsanız bile, bari dünyanızda hür insanlar olun."

O yüzden derim ki; asıl zavallı, inancı ödül veya ceza ile ölçendir. Fakat bu durum, ödül ve cezanın varlığına halel getirmez. Esasında buna ödül ve ceza'dan ziyade, karşılık denilir. Çünkü Allah Kur'anda şöyle buyurur:

"Kim bir zerre kadar iyilik yaparsa onu görür, kim de bir zerre kadar kötülük yaparsa onu görür."

Buradan da anlaşılacağı gibi, herkes yaptığının sonucuyla karşılaşır. Bu durum sadece ölümden sonrası için değil, ölümden öncesi için de geçerlidir. Tavuk besleyip yumurtadan fil çıkmasını bekleyemeyiz değil mi? Sen atıyorum sadece hayvanları sevdiğin için tavuk besliyorsun, yumurta filan umurunda değil. Ama umurunda olmadığı halde tavuk o yumurtayı yapacak.. Yahut da sınavda tüm soruları doğru bildiğin halde hoca sana sıfır verebilir mi? "Yaptığımın karşılığını istiyorum" demez misin? Sınavı umursamasan bile, ne yapmışsan o kadar puan alacaksın. Bilimsel yöntemi de bilmiyorsunuz maalesef. Çünkü eğer bilseydiniz; etki-tepki kanunundan bahsedebilirdik. Sizin ödül-ceza kelimelerine kısıtladığınız olgu budur. Yine eğer bilimsel yöntemi bilseydiniz, nedenlerin de bir nedeni olduğunu düşünebilmeniz gerekirdi. Fakat siz maddeye dayanan ilk nedeni bulduğunuzda devam etme cesareti gösteremiyorsunuz. Atıyorum bir insan, başka bir insanı silahla vurup öldürdü. Siz onu kurşun öldürdü deyip bırakıyorsunuz. Oysa o insanın bazı ateş etme nedenleri var ki, maddeyle ölçülemez. Mesela o şahsa karşı büyük bir öfkesi vardı ve ondan vurdu. Allah'tan dünya sizin sandığınız şekilde işlemiyor. :) Vaktiniz varsa yukarıdaki mesajımı okumanızı tavsiye ederim. "Ateist yanılgısı" dediğim mesaj.

@SoLidBurn,

Delil ve kanıttan tabii ki söz edebiliriz. Biz kafamızda yarattığımız bir "hayal"e inanmıyoruz ki? Allah'ın varlığını aklen ve kalben gördüğümüz için inanıyoruz. Nitekim bu da, Allah'ın emridir:

"Eğer sözünüzde sadık iseniz, delillerinizi getirin.". (Bakara / 111)

O'nu önce eseriyle, sonra da kendisiyle tanıyoruz. Resulullah buyurur: Kendini tanıyan, rabbini tanır.. Yani eğer maddi-manevi kendi şahsını, aklını, kalbini, bedenini tanırsan, bunda Allah'ı görürsün.

Bu delil ayeti (Bakara 111), müşriklerin, kendi sözlerini ispatlamaları için onlara meydan okumaktadır; keza Resulullah da risaletini onlara Allah'ın emriyle ispat etmiş ve en son bunca delil ve ispatlara kulak asmayanlara şunu bile demiştir:

"Sana bu ilim geldikten sonra seninle çekişenlere de ki: Gelin çocuklarınızı ve çocuklarımızı, kadınlarınızı ve kadınlarımızı, kendilerinizi ve kendilerimizi çağıralım ve Allah'a dua edelim de Allah'ın laneti yalancıların üzerine olsun." (Al-i İmran / 61)

Bu ayet, Resulullaha verilen onca ilim ve gösterilen onca delilden sonra inanmayan bir Hristiyan grup için indi. Ve onlar gördükleri delillerden dolayı öylesine korktular ki tam da lanetleşme sırasında vazgeçtiler ve Resulullah'tan "bize lanet okuma" ricasında bulundular. Resulullah ayet gereği kendini ve Hz. Ali'yi, kadın olarak Hz. Fatıma'yı ve çocuk olarak da Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'i götürmüştü. Onların büyükleri bu olaydan sonra şöyle dedi: "Karşımda öyle insanlar görüyorum ki, onlar bir dağı yerinden sökmek isteseler, Allah onların hürmetine o dağı yerinden söker. Eğer onlarla lanetleşseydik yeryüzünde bir tek Hristiyan bile kalmazdı".

Öyleyse bizler masal kitaplarında yazılan bir takım hayali bilgilere değil, aklen ve kalben gördüğümüz rabbimize inanıyoruz.

Çekişme konusuna gelince; evet bazı zamanlar yersiz tartışmalar oluyor. Bununla birlikte, yersiz tartışmalarla hakkın delilinin söylenmesi de maalesef birbirine karışıyor. Bununla ilgili geçmişte çok daha gereksiz tartışmalar yaşandığı için artık gına gelmişti: Ateist misiniz? Bırakın tanrıyı gitsin!
 

Korpe

Rektör
Katılım
2 Ağustos 2009
Mesajlar
10,159
Reaksiyon puanı
16
Puanları
0
Söyle bir hikaye vardı , güzel anlamlı bir yazı buyrun,

Genç bir delikanlı senelerce yurt dışında okuduktan sonra vatanına ateist olarak geri döner. Üç sorusuna hiç kimse cevap veremediğinden dolayı canı gayet sıkıntılıdır. Ebeveyni oğullarına yardım etmek niyetiyle büyük ilim sahibi olan köyün hocasına götürürler. Hoca ve delikanlının arasında geçen diyalog şöyle devam eder.

Delikanlı: Kimsin sen? Sorularıma cevap verebilecek misin?
Hoca: Allah'ın bir kuluyum ve Onun izniyle sorularına cevap verebileceğim.

Delikanlı: Emin misin? Profösörler bile cevap veremedi bana.
Hoca: Allah'ın izniyle cevap vermeye çalışırım.

Delikanlı: 3 sorum var

1. Allah yaşıyor mu? öyle ise, şeklini bana göster.
2. Takdir (kader) nedir?
3. Eğer şeytan ateşten yaratıldıysa neden cehenneme yollanıyor, cehennemde ateş dolu değil mi? Ateş ateşi nasıl yaksın. Tanrı bunu düşünemedi mi?

Bu arada, aniden bizim hocamız delikanlının başı üzerinde bir saksı kırar.

Delikanlı canı yana yana sorar; Neden sinirlendin ki?
Hoca: Sinirlenmedim. Bu benim üç soruna bir cevabım der.
Delikanlı: Hiç birşey anlamadım.
Hoca: Nasıl hissetin kendini saksıyı başında kırınca?
Delikanlı: Tabii ki, fena bir acı hissettim.

Hoca: Yani, acının varlığına inanıyor musun?
Delikanlı:Evet.
Hoca: Bana bu acının şeklini göster o zaman!
Delikanlı: Gösteremem.
Hoca: Bu benim ilk cevabım. Herkes Allah'ın varlığını hisseder ama Allah'ı göremez.

Hoca: Dün gece rüyanda benim başında saksı kırdığımı gördün mü?
Delikanlı: Hayır.
Hoca: Bugün böyle birşey ile karşılaşacağını hiç düşündün mü? Aklından geçti mi?
Delikanlı: Hayır.
Hoca: Bu işte takdirdir.(kader)

Hoca: Biz neyden yaratıldık? Topraktan yaratılmış değil miyiz?
Delikanlı: Evet böyle denir.
Hoca: E o zaman ? Saksıda topraktan yapılmadı mı? Allah isterse ateşten yaratılan şeytanı ateşin içinde cezalandıramaz mı?
 

angel75

Dekan
Katılım
13 Temmuz 2011
Mesajlar
5,271
Reaksiyon puanı
18
Puanları
218
vay beee... bir kitabın konusu nerelere gelmiş..
 

angel75

Dekan
Katılım
13 Temmuz 2011
Mesajlar
5,271
Reaksiyon puanı
18
Puanları
218
Gayet doğal değil mi? Şimdi biz de yazara "vay be tek bir tanrı kelimesinden kocaman kitap mı yazmış" desek olur mu? :)

bu konunun buralara gelmesi doğru değil.. konu bir kitap ile ilgili.. burada yorum yapacaksak kitabı okuyup yorum yapsak daha doğru..

ben yazara; "tek bir Tanrı kelimesinden ancak bu kadarcık mı kitap oluşturdun" derdim :)
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Kitabın konusu ve içeriğiyle ilgili yorum yapıyoruz ve bu gayet doğal. ;)

Madem ki o kelime bu kadar açık; işte biz de kitabın konusunu paylaşıyoruz; yani daha kitaplar yazsak bitmez. :D
 

SoLidBurn

Asistan
Katılım
20 Mart 2010
Mesajlar
356
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
@Elmacik yazdıklarımda Müslümanların bir hayale dayanarak inandığını ve bilimsel açıdan bir zaruriyet içinde olmadığını çıkarmanıza çok şaşırdım.

Zira ben yazıda aklın yanında (bilim veya kanıt veya delil) maneviyat da gereklidir ki bu durum ateist inanca çok ters düştüğünden bu tür tartışmaların sonuç vermeyeceğini belirttim. Bu tartışmaların varcağı son nokta senin dinin sana benim dinim bana noktasıdır.

Allah'ın var olmadığını (haşa) düşünen bir insanın maneviyat dünyasına inanmasını beklemek abes ile iştigal olur. Yalnız bir kişi ateistlik durumundan uzaklaşır ve bir yaratıcının olabileceği bunun mümkün olması ihtimalini de değerlendirmesi üzerine Müslümanların delil kanıt veya ne gerekiyorsa yapması uygundur.

Müslümanın hası iki günü eşit olmayandır. Nasıl ki din ilimleri yüreğin imanın ilacıdır. Fen bilimleri yani dünya bilimleri de aklın ilacıdır. Ve bu iki bilim insanı tamamlayıcıdır.
[MENTION=18256]Elmacik[/MENTION] http://forum.shiftdelete.net/din-kulturu-ve-ahlak-bilgisi/72595-ateist-misiniz-birakin-tanriyi-gitsin.html

Burada yazdıklarınıza katılıyorum. Hatta şöyle bir eklemede (ekleme sayılırsa) yapabilirim. Ateizm veya benzeri içerik içerek konulara inanan arkadaşların tebliğ yapacam davet yapacam dini savuncam diye girmelerini ve yetersiz eksik kulaktan dolma bilgiler ile cevap yetiştirmeye çalışmalarını çok anlamsız ve zararlı görüyorum. Evet bir Müslüman tebliğ yapmalıdır ama tebliğ yapabilecek seviyeye de gelmiş olmalıdır.

Neyse efendim inşaAllah yazdıklarım anlaşılmıştır. Bu fakir acizane düşüncelerini kelimelere dökmüştür. Müslüman olduğum için (ki Elhamdülillah) Allah'ın sevdiklerini sever, düşman olduklarına düşman olurum. Her şeye rağmen edebimi haddimi bilirim.

Yanlışımız olmuş ise affola. Yukarıda da belirttiğim gibi bu tarz konularda tartışmalra girmek istemiyorum. Muhabbetle..
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
@SoLidBurn, müslümanların bir hayale dayanarak inandıklarını düşündüğünü sanmıyorum, meseleyi daha belirgin hale getirmek için bu şekilde açıkladım. Fakat delil ve ispattan bahsedildiği için konu kilitleniyor demenden ötürü bunu yazdım. Yani delil ve ispat İslam'da vardır. Tabii gönül gözü açık olan için zaten gördüğü delil olarak ona yeter; fakat onun da delili görüşüdür zaten.

Ateistlerin yanılgısı nedir? Senin de mesajında söylediğin gibi, "ya her şey bilimsel olarak ispatlandı, artık tanrıya niye inanıyorsun" demeleridir. Fakat müslümanın ona "ya doğrudur, ama benimki gönül işi" derse, bu da müslümanın yanılgısı olur; çünkü bu yetersizdir. Çünkü Resulullahın buyurduğu gibi, Allah'ın eseriyle Allah'ı tanıyabilirsin. Çünkü bilimsel olarak bir şeyin ispatlanmış olması, o şeyin tanrısal nedenlerini ortadan kaldırmaz; bilakis bilim de zaten Allah'ın eseridir. Dolayısıyla tabii ki her şeyin bilimsel açıklamaları olacak; bunda yanlış olan bir şey yok. Neden? Çünkü bu zaten Allah'ın ilmi. :)

O yüzden yanlış anlama kardeşim beni.
 

SoLidBurn

Asistan
Katılım
20 Mart 2010
Mesajlar
356
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
[MENTION=18256]Elmacik[/MENTION] Yine söyliyeyim ben İslam sadece tek başına yalnız gönül işidir demiyorum eğer diyenler varsa onlarda yanılgıdadır. İnsanın neye niçin iman ettiğni bilmesi öğrenmesi ne güzeldir.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Evet abicim zaten sen bu konuda yanılıyorsun diye değil; konu açıklığa kavuşsun diye yazdım acizane.
 

muhammedyakup

Doçent
Katılım
11 Nisan 2012
Mesajlar
563
Reaksiyon puanı
4
Puanları
18
bende size bu kitabı tavsiye edeyim o zaman yeni başladım bende okumaya http://www.idefix.com/kitap/inanc-psikolojisi-nevzat-tarhan/tanim.asp?sid=J3OQU9QZ1P2PR1ZQZQH7
İnanç Psikolojisi
(Ruh, Beyin ve Akıl Üçgeninde İnsanoğlu)
[h=2]Timaş Yayınları tarafından yayınlanan İNANÇ PSİKOLOJİSİ kitabında Prof Dr. Nevzat Tarhan, "inanç" konusuna bilimsel bir yöntemle yaklaşıyor. Bunun ötesinde, sağlam inancın ve onun oluşturduğu dinî geleneğin ruh sağlığı için gerekliliğini vurguluyor.



  • Dünyanın yaradılış gayesi nedir?
  • İnancın psikolojik sağlığa etkileri nelerdir?
  • Kanıta dayalı din nasıl olur?
  • İnsan kendini hem özgür, hem de yaratıcının varlığına teslim olmuş hissedilir mi?
  • İnanç geni var mıdır?
  • Din bir takıntı mıdır?
  • Ruh nasıl bir programdır?
  • Ruh, beyin, beden ilişkisi nasıl olur?
  • Bilim ne zaman dinin alanına müdahale eder?
  • Dua ve ibadetin psikolojik ve fizyolojik faydaları nelerdir?

[/h]
 

Karargaht

Dekan
Katılım
14 Kasım 2007
Mesajlar
9,232
Reaksiyon puanı
112
Puanları
1,243
Ahh ahh fırsatım olsada tartışsam sizle.. .
 

burns206

Profesör
Katılım
31 Mart 2011
Mesajlar
1,863
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
darvin teorisi her nekadar eksik hatali da olsa temel itibariyle dogrulugu kanitlanmis bence.
birde niye dunyanin duz olmayip yuvarlak olmasi allahin olmamasini gerektiriyo niye evrimin var olmasi tanrinin olmadigi sonucunu veriyo anlamak biraz zor.
 

muratflash

Rektör
Katılım
9 Kasım 2008
Mesajlar
13,803
Reaksiyon puanı
510
Puanları
3,293
redfoks .Beni mesajımı niye siliyosun kardeşim bu forum tek düze düşüncelerin forumumu birisi karşı bir düşünce yayınlayınca hemen silinecekmi ondan sonra diyorlar k düşünce özgürlüğü yok bu ülkede gazeteciler içierde bir forumda bile düşünce özgürlüğü yokken ülkede nasıl olsun

"Bir insanın ahlaki ve etik davranışları diğerlerini anlamasına, eğitimine ve sosyal ilişkilere dayalı olmalıdır, dini dayatmalara gerek yoktur. Zira ölümden sonra ceza korkusu veya ödül iştahı ile hareket eden kişi zavallıdır

Einstein sözüyle konuuyu kapatıyorum hiçbir şey sorgulanamaz diyen kişi gelmiş bana zekadan cahillikten bahsediyor burada
Peki o zaman sana tek bişey sorcam...

Ölçü nedir o zaman??.. Yani neyi baz alalım aklımızı mı??..

darvin teorisi her nekadar eksik hatali da olsa temel itibariyle dogrulugu kanitlanmis bence.
birde niye dunyanin duz olmayip yuvarlak olmasi allahin olmamasini gerektiriyo niye evrimin var olmasi tanrinin olmadigi sonucunu veriyo anlamak biraz zor.
Sence kanıtlanmış olabilir ama bence bırak kanıtlanmayı tamamen çürütüldü..

Mesela ben maymundan geldiğimi sanmıyorum ben insandan geldiğimi düşünüyorum..
Ayrıyeten Darvin diyorkii kainatın varlığı tesadüflere dayalıdır.. Bende diyorumkii hiçbişeyin varlığı tesadüflerle açıklanamaz.. Herşey bi etki sebebiyledir..

Darvin herşeyden önce bi papazdı ve Darvin sapıtmadı aslında Darvin bi noktadan sonra kendi tabiriyle tanrıya düşman oldu ve insanların sapıtması için bilinçli bi şekilde çalıştı..
 

burns206

Profesör
Katılım
31 Mart 2011
Mesajlar
1,863
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Peki o zaman sana tek bişey sorcam...

Ölçü nedir o zaman??.. Yani neyi baz alalım aklımızı mı??..

Sence kanıtlanmış olabilir ama bence bırak kanıtlanmayı tamamen çürütüldü..

Mesela ben maymundan geldiğimi sanmıyorum ben insandan geldiğimi düşünüyorum..
Ayrıyeten Darvin diyorkii kainatın varlığı tesadüflere dayalıdır.. Bende diyorumkii hiçbişeyin varlığı tesadüflerle açıklanamaz.. Herşey bi etki sebebiyledir..

Darvin herşeyden önce bi papazdı ve Darvin sapıtmadı aslında Darvin bi noktadan sonra kendi tabiriyle tanrıya düşman oldu ve insanların sapıtması için bilinçli bi şekilde çalıştı..
darvin burada tesaduf derken bilimsel anlamda tesaduf demis olabilir. demese bile yinede bi yanlis tum dogrulari goturmez.
bilimsel tesaduf ayri bi hikaye. onu anlamak biraz zor :D
neyse. senin teknik bilgi duzeyin ne konuyla ilgili ? yani inanmak icin guvendigin birinin soylemesi yeterliyse bu dogruluk kisiseldir bilimsel degildir. bilimsel olarak dogruluk ancak bilimsel kanitlarla kanitlanabilir. oyle icimden bi ses bu bidondaki su diyo ama mazot gibi kokuyo demek bilimsel degil :P

sonra nerde kaldik ya. iste sonrasida oyle gidiyo :P


aslinda konulardan bi oncekinde de arkadasin biri yok tum teknolojiyi muslumanlar buldu da caldilar diyo. arkadas siz her bilimsel tesbite gavur icadi diyosunuz sonra is isten gecince benim babam buldu olayina donuyoruz :P

yani dunyanin yuvarlak oldugunu soyleyince galileoya da oyle diyolarmis. :P simdi dinciler yok biz biliyoduk yuvarlak oldugunu :D

teknik dokumlerle kanitlanir bilimsel gercekler. ki normal bi insan inansada inanmasada inanarak bilimsel bi gercegi ogrenmek unutmak zor is :P

misal tipta insani bi hayvan olarak tanimliyo doktor dalak bobrek soyle boyle hepsi ayni teorinin mantigiyla calisiyo desek yeridir.
misal hep ovunulen yuz nakli. niye calisiyo ?
allahin bi hikmeti olaraktan okunup uflendigi icin mi ?
ya arkadas bu kac yil once teknik duzeyde kesin kabul edilmis bi gercek. siz daha dunyanin yuvarlakliginin gercekligini yeni yeni gecmekte zorlaniyosunuz desek anca tanimlar bu tartismayi.
 
Üst