Tanrı Kendi Kaldıramayacağı Kadar Büyük Bir Taş Yaratabilir mi?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

sessizce

Öğrenci
Katılım
16 Mart 2008
Mesajlar
68
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
bende allahın yarattığı taşı kaldırıp kaldıramayacağı gibi saçma bişeyin anket konusu yapılmasını istemiyorum madem ...siz madem inanç konusunda kendinizi tartışılacak görmediyseniz
 

sessizce

Öğrenci
Katılım
16 Mart 2008
Mesajlar
68
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
ya aslında bide şuda var merak ettiğim lütfen açıklarmısınız madem ne bu ya ne yapmaya çalıştınız yada hala ne anlatmak yada yapmak istiyorsunuz dikkat çekmekse inan benim dkkatimi fazlasıyl açekti ama heppp negatif yönde
 

Tartarus

Profesör
Katılım
18 Ağustos 2006
Mesajlar
1,241
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Sesizce iki mesajından da bi şey anlamadım açıkcası, Türkçe öğretmenini dehşetle kınıyorum!
 

Kriptograf

Profesör
Katılım
18 Mayıs 2007
Mesajlar
1,687
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Bakın amacım bir şey anlatmak elbette,o da felsefe ve düşünce yani mantık kavramlarının forumda yer bulması.Bununla başlamak değildi amacım daha önce zaten anlaşılmıştır ilgimin olduğu.
Bir cevap vermeniz konusunda bir şey demedim ben.Tek yaptığım soruyu sormak.Zaten felsefe de de amaç budur.Soru sorarak doğruya ulaşmak.Ha tamam yine anlamla bağdaştıracaksınız bunu ama değil.Bakın sorunun anlamını düşündüğünüz zaman mecaz olduğunu anlayacaksınız zaten en başta.Allah veya yaratıcının -ebilme gücünü sormuyorum burda.Ufak bir düşünce oyunu.Her iki cevabında aynı anlama geldiği sorulardan biri.Dediğim gibi bunu anlayan çok az insan var...
Başka bir amaç yok zaten olduğu düşünülseydi buraya kadar gelemezdik...
 

sessizce

Öğrenci
Katılım
16 Mart 2008
Mesajlar
68
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Tartarus dedi ki:
Sesizce iki mesajından da bi şey anlamadım açıkcası, Türkçe öğretmenini dehşetle kınıyorum!
nasıl anlamadınız ya..hay allah..ben o soruları zaten kriptograf arkadaşa sordum...odamı anlamdı aceba türkçe öğretmenime bişi demeyin valla sinirden karıştırmış olabilirim cümleleri
 

fastuner

Asistan
Katılım
19 Şubat 2008
Mesajlar
114
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
aslında eft ne cvp verirsen ver aynı şeye çıkıosun garip bi soru...bu arada aynı konu içerisinde üst üste msj atmak forum kurallarına aykırı deilmi yaw:S
 

Kriptograf

Profesör
Katılım
18 Mayıs 2007
Mesajlar
1,687
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Ben anladım ama biraz cümle yapısı bozuk gibi.Sinirlenecek bir şey yok ayrıca yanlış anlaşıldığım için düşünmeden yapılan yorumlara verdiğim cevaplarda sakıncalı taraflar içinde pardon.
aceba var mesela yeni gördüm ben onu senin yazında sessizce :)

fastuner dedi ki:
aslında eft ne cvp verirsen ver aynı şeye çıkıosun garip bi soru...bu arada aynı konu içerisinde üst üste msj atmak forum kurallarına aykırı deilmi yaw:S
1 mesajta uzun yazı yazdığın zaman,çoğu kez okunmuyor mesajlar defalarca karşılaştım,hatta bu yazı çok uzun okunmaz diye yorum yapanlar bile var yani.Tabiki bu yüzden ayrı yazmadım eğer kastettiğin benim mesajlarım ise.
 

Tartarus

Profesör
Katılım
18 Ağustos 2006
Mesajlar
1,241
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
sessizce dedi ki:
Tartarus dedi ki:
Sesizce iki mesajından da bi şey anlamadım açıkcası, Türkçe öğretmenini dehşetle kınıyorum!
nasıl anlamadınız ya..hay allah..ben o soruları zaten kriptograf arkadaşa sordum...odamı anlamdı aceba türkçe öğretmenime bişi demeyin valla sinirden karıştırmış olabilirim cümleleri
Sinirlenecek bir şey yok...
Kriptograf dedi ki:
Bakın amacım bir şey anlatmak elbette,o da felsefe ve düşünce yani mantık kavramlarının forumda yer bulması.Bununla başlamak değildi amacım daha önce zaten anlaşılmıştır ilgimin olduğu.
Bir cevap vermeniz konusunda bir şey demedim ben.Tek yaptığım soruyu sormak.Zaten felsefe de de amaç budur.Soru sorarak doğruya ulaşmak.Ha tamam yine anlamla bağdaştıracaksınız bunu ama değil.Bakın sorunun anlamını düşündüğünüz zaman mecaz olduğunu anlayacaksınız zaten en başta.Allah veya yaratıcının -ebilme gücünü sormuyorum burda.Ufak bir düşünce oyunu.Her iki cevabında aynı anlama geldiği sorulardan biri.Dediğim gibi bunu anlayan çok az insan var...
Başka bir amaç yok zaten olduğu düşünülseydi buraya kadar gelemezdik...
Amacını takdir ediyorum, sistemli düşünme ve olması gerekeni araştırma yolunda ki tevşiklerin kısacası felsefeye önem vermen güzel bir şey.
'ama bunun yeri var zamanı var' da demeyeceğim, denecek tek şey felsefe yaparken, özellikle de hassas konularda etkinlik gösterirken herkesin özveri ve sağduyuyla yaklaşması, senin beklediğin gibi düşünmesi beklenemez.
Kafa karıştırıcı şeyler, kırıcı eleştiriler alır.
Kaldırabiliyorsan ne mutlu sana...
Bu arada felsefe yapmaya Tanrı'dan başlamak mutsuzluk getirir, yaşama sevinci yok olur, depresyona girilebilir. Bu sözlerimi dikkate alın, deneyimlerimden yola çıkarak konuşuyorum, Tanrı, zaman, mekan ne kadar ilgi çekiciyse o kadar soru içerir ama hiç cevap alamazsınız.
 

sessizce

Öğrenci
Katılım
16 Mart 2008
Mesajlar
68
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Kriptograf dedi ki:
Ben anladım ama biraz cümle yapısı bozuk gibi.Sinirlenecek bir şey yok ayrıca yanlış anlaşıldığım için düşünmeden yapılan yorumlara verdiğim cevaplarda sakıncalı taraflar içinde pardon.
aceba var mesela yeni gördüm ben onu senin yazında sessizce :)
bak şimdi utandrdınız beni sinirlenme sebebimse bizler gibi yetişkin insanların hala bu tür şeylerle zaman kaybetmesi..evet bana göre zaman kaybı ama yinede yorumları görünce dayanamıyor insan...hiç kırıcı olmak istemem helede anlaşılmaz hiç öyle olduysada pardon
 

Kriptograf

Profesör
Katılım
18 Mayıs 2007
Mesajlar
1,687
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Yok yazılan yorumların düşünülmeden yazıldığını bilmek beni önemsememeye yönlendiriyor.O yüzden bir hakaret olmadığı sürece devam edebilirim.Aynı fikirdeyim felsefeye tam orta noktadan başlamak çok zordur ve ya devam edersiniz ya da aynen geri tepersizi ama bütün bildiklerinizi alarak.
Devamlı sorgulamak gerekir ama tekrar tekrar belirtmekte fayda buluyorum sistemli olarak sorgulamak gerekir.Tıpkı hepimizin kayıtsız şartsız kabul ettiği "Düşünüyorum öyleyse varım" sözünü söyleyen Descartes gibi sistemli şüphecilik en doğru yol oluyor felsefede.Tabiki herkes ayrı düşünebili,ki düşünmelidir de.
 

7/24

Profesör
Katılım
5 Kasım 2007
Mesajlar
3,814
Reaksiyon puanı
51
Puanları
228
Durdurulamaz bir tren, yolu üzerindeki yıkılmaz bir duvara çarparsa ne olur?
Böyle bir sürü paradoks üretilebilir.
Boşverin,kafa yormayın,düşünmeyin,hayat umdugunuzdan daha kısa !!


Zzz
 

Tartarus

Profesör
Katılım
18 Ağustos 2006
Mesajlar
1,241
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
online destek dedi ki:
Durdurulamaz bir tren, yolu üzerindeki yıkılmaz bir duvara çarparsa ne olur?
Böyle bir sürü paradoks üretilebilir.
Boşverin,kafa yormayın,düşünmeyin,hayat umdugunuzdan daha kısa !!


Zzz
Tamda bu yüzden işte, düşünmeli bir şeyler katmalı dünyaya!
 

7/24

Profesör
Katılım
5 Kasım 2007
Mesajlar
3,814
Reaksiyon puanı
51
Puanları
228
Tartarus dedi ki:
online destek dedi ki:
Durdurulamaz bir tren, yolu üzerindeki yıkılmaz bir duvara çarparsa ne olur?
Böyle bir sürü paradoks üretilebilir.
Boşverin,kafa yormayın,düşünmeyin,hayat umdugunuzdan daha kısa !!


Zzz
Tamda bu yüzden işte, düşünmeli bir şeyler katmalı dünyaya!

İyi o zaman sen düşüne dur, sonra bana bir ara siber uzaydan bildiri ver.

Zzz
 

RoMaNTiiZMa

Asistan
Katılım
1 Eylül 2007
Mesajlar
374
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Arkadaşında Dediği gibi Soru Tam 1 Paradoks

Soru Güzel Ama yorum yok :S
 

Kriptograf

Profesör
Katılım
18 Mayıs 2007
Mesajlar
1,687
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Tiron(yazılışları konusunda şüphelerim var) ve Piron paradoksu vardır bilmem bilir misiniz.
Tiron ve Piron dersteler hangisi öğretmendi onuda hatırlamıyorum ama mühim olan paradokslarıydı.Her neyse;Tiron Piron'a diyor ki ben seni eğiteceğim ama ilk kazandığın davadan aldığın parayı bana vereceksin kazanamazsan para almayacağım şimdi de senden para almayacağım.Piron tamam diyor ve eğitim sonlanıca ücreti ödemiyor.Tiron Pirona dava açıyor parasını almak için,mahkeme sonuçlanır ve Tiron kazanırsa parasını alması gerekiyor ama mahkemeyi Piron kaybettiği için ilk baştaki kazanmazsan para vermezsinden dolayı vermeyecek.Eğer mahkemeyi Piron kazanırsa davanın sonucu Pironun para vermemesinden yana olacağından Piron para vermeyecek ama yine ilk baştaki olaya döndüğünüzde Tiron Pirona kazanırsan para ödeyeceksin demişti.
Gelin siz çıkın işin içinden.
Cevap vermek zorunlu değildir.Bakın felsefede temel de budur sorarak anlamak!!!Felsefe yığılarak gelişmektedir,boş bir yığıntı değil her sorusu anlam dolu bir yığıntı.Bilimden de farkı budur.
Bilmiyorum ne kadar anlaşıldım :)
 

RoMaNTiiZMa

Asistan
Katılım
1 Eylül 2007
Mesajlar
374
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Kriptograf dedi ki:
Tiron(yazılışları konusunda şüphelerim var) ve Piron paradoksu vardır bilmem bilir misiniz.
Tiron ve Piron dersteler hangisi öğretmendi onuda hatırlamıyorum ama mühim olan paradokslarıydı.Her neyse;Tiron Piron'a diyor ki ben seni eğiteceğim ama ilk kazandığın davadan aldığın parayı bana vereceksin kazanamazsan para almayacağım şimdi de senden para almayacağım.Piron tamam diyor ve eğitim sonlanıca ücreti ödemiyor.Tiron Pirona dava açıyor parasını almak için,mahkeme sonuçlanır ve Tiron kazanırsa parasını alması gerekiyor ama mahkemeyi Piron kaybettiği için ilk baştaki kazanmazsan para vermezsinden dolayı vermeyecek.Eğer mahkemeyi Piron kazanırsa davanın sonucu Pironun para vermemesinden yana olacağından Piron para vermeyecek ama yine ilk baştaki olaya döndüğünüzde Tiron Pirona kazanırsan para ödeyeceksin demişti.
Gelin siz çıkın işin içinden.
Cevap vermek zorunlu değildir.Bakın felsefede temel de budur sorarak anlamak!!!Felsefe yığılarak gelişmektedir,boş bir yığıntı değil her sorusu anlam dolu bir yığıntı.Bilimden de farkı budur.
Bilmiyorum ne kadar anlaşıldım :)



Hislerime Tercüman Oldunuz :)
 

Kriptograf

Profesör
Katılım
18 Mayıs 2007
Mesajlar
1,687
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Tercüman neden büyük harfle onu anlarsam tam süper olacak :)
Gerçekten dağ tepe aşsakta sonunda varmak istediğim yere vardık umarım beni kafir gören arkadaşlar da anlamışlardır nerede yanlış yapıldığını :)
 

dead_ghost

Profesör
Katılım
15 Kasım 2007
Mesajlar
2,257
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Kriptograf dedi ki:
Tiron(yazılışları konusunda şüphelerim var) ve Piron paradoksu vardır bilmem bilir misiniz.
Tiron ve Piron dersteler hangisi öğretmendi onuda hatırlamıyorum ama mühim olan paradokslarıydı.Her neyse;Tiron Piron'a diyor ki ben seni eğiteceğim ama ilk kazandığın davadan aldığın parayı bana vereceksin kazanamazsan para almayacağım şimdi de senden para almayacağım.Piron tamam diyor ve eğitim sonlanıca ücreti ödemiyor.Tiron Pirona dava açıyor parasını almak için,mahkeme sonuçlanır ve Tiron kazanırsa parasını alması gerekiyor ama mahkemeyi Piron kaybettiği için ilk baştaki kazanmazsan para vermezsinden dolayı vermeyecek.Eğer mahkemeyi Piron kazanırsa davanın sonucu Pironun para vermemesinden yana olacağından Piron para vermeyecek ama yine ilk baştaki olaya döndüğünüzde Tiron Pirona kazanırsan para ödeyeceksin demişti.
Gelin siz çıkın işin içinden.
Cevap vermek zorunlu değildir.Bakın felsefede temel de budur sorarak anlamak!!!Felsefe yığılarak gelişmektedir,boş bir yığıntı değil her sorusu anlam dolu bir yığıntı.Bilimden de farkı budur.
Bilmiyorum ne kadar anlaşıldım :)
ya tironun ticari zekası yokmuş:D dava açarak 2. potunu kırmış yani tirondan eğitici olmaz.felsefe dediğin şey evet sınırı yok sorular insanı ikilemde bırakıyor.tavukmu yumurtadan yumurtamı tavuktan hesabı ama bukadar fazla kafa yormaya değermi 3 günlük dünya yaw.doğ yaşa ve ölden ibaret.birşeyler ispatlamak yada sonuçlandırmak okadar zorki.tabuları yıkmak bir 1500 sene daha lazım arkadaşım.
 

Kriptograf

Profesör
Katılım
18 Mayıs 2007
Mesajlar
1,687
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Arkadaşım 1500 komik bir rakam gibi geldi bana Aristotales in dönemini hatırlatmak istiyorum M.Ö 384-322 o zamandan bu güne geçen sürede cevaplanamayan paradokslar var yani amacımız zaten bir cevhere ulaşmak değil anlam aramak.Doğ yaşa öl düşüncesi kusura bakma ama bana göre sadece ezber yapmak oluyor.Ezbere yaşamak istiyorsak ne ala ama inanıyorum ki kimseye yararı olmadan ölüp gitmek isteyen insan yoktur...

1000. mesajımı daha farklı bir törenle yazmayı düşünüyordum kısmet artık.
Ben farkedinceye kadar 1006 bile olmuş :)
 

Alengirli

Dekan
Katılım
17 Haziran 2007
Mesajlar
5,270
Reaksiyon puanı
23
Puanları
0
Konunun başlığını değiştirip "Bildiğiniz Paradokslar" yapsak acaba bu kadar tepki çeker miydi? Muhtemelen çekmezdi. Ama dur lan o zaman da peycviv falan (direkt Ali Şen tadında hesap kitap modu). Neyse zaten sınıf da geri dönüyormuş. Holey!
 

dead_ghost

Profesör
Katılım
15 Kasım 2007
Mesajlar
2,257
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Kriptograf dedi ki:
Arkadaşım 1500 komik bir rakam gibi geldi bana Aristotales in dönemini hatırlatmak istiyorum M.Ö 384-322 o zamandan bu güne geçen sürede cevaplanamayan paradokslar var yani amacımız zaten bir cevhere ulaşmak değil anlam aramak.Doğ yaşa öl düşüncesi kusura bakma ama bana göre sadece ezber yapmak oluyor.Ezbere yaşamak istiyorsak ne ala ama inanıyorum ki kimseye yararı olmadan ölüp gitmek isteyen insan yoktur...
sen bilimden yanasın anladığım kadarıyla materyalist yaklaşım.doğanın kanunu budur doğ yaşa ve öl tabiki insanoğlu için birşeyler başarmak ( kendini gerçekleştirmek ) önemli.ama boşa vakit kaybıdır.bir tabu senin dokanmak istediğin tabu yaklaşık 1500 sene önce doğdu ( islam ) bunu kastettim.sorduğuna cevap aramak bile şu yaşadığımız zaman dilimi için ( tepkilerdede açıkça görüldüğü üzere ) akıntıya karşı yüzmek bence ok.
 

Kriptograf

Profesör
Katılım
18 Mayıs 2007
Mesajlar
1,687
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Büyük risk almışım yazılanları tekrar okudumda,hepsini toplayıp tek bir paragraf yapıyorum uzaktan bakıyorum ve afaroz edilmişim :)
Sonu güzel bitti ama önemli olan o...
 

Kriptograf

Profesör
Katılım
18 Mayıs 2007
Mesajlar
1,687
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Bilimden yana olmak asla metaryalist olarak nitelendirilmemeli.İnandığım gerçekler sadece mantığımın kabullendikleri yani açıklayamadığım veya açıklayamayacağımı anladığım olgular konusunda tam bir tespitim yok.Boşa vakit kaybı demişsin.(Cümlenin anlatım bozukluğu olmak ile birlikte çok yanlış bence)Hiç bir şey boş yere değildir,derinlemesine düşünmek gerek herşeyi gerçekten sağlam bir yapınız varsa ve sapmayacağınıza inanıyorsanız sabit hızla şerit değiştirmeden devam edersiniz yolunuzda.Ama karşıdan gelen uzunları yakarda sizin gözleri pert edip sizi yandakı buğday tarlasına sürüklerse o zaman önünüzü görmeden sarı bir sonsuzlukta gider durursunuz.Sarı sonsuzluğun ne olduğunu herkes anlamıştır tabi :)
Neyse yani nedensiz hiç bir şeyi kabullenmemek kimseye zarar getirmez,inandıklarımız sadece mantığımızla açıklayabildiklerimiz olmalı.Metaryalizm çok farklı bir felsefe anlayışı sanırım o kesimden biraz uzak düşünüyorum...
 

mehmet

Profesör
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
228
Hayırlı akşamlar arkadaşlar;
Öncelikle insanlar fıtrat olarak her problemin,her sorunun cevabını merak ederler.
Bundan daha doğal birşey olamaz.
Daha doğrusu merak ilmin hocasıdır.
Eğer ilim öğrenmek istiyorsak önce ilime karşı bir merakımız olması gerekir.
Buraya kadar anlaşılmıştır herhalde.

Şimdi merak,ilim ve soru dedik ya;
Yukarıdada bir soru var,ikna edici ve tatmin edici bir cevap bekleyen.

Soru şu:Allah kendi kaldıramayacağı kadar büyük bir taş yaratabilir mi?
Sizce bu soruyu en makul ve mantıklı nasıl cevap verilebilir?

Önce değerleri ve kriterleri bilmemiz gerek,öyle değil mi?
O zaman önce Allah'ı tanımalıyız.
Allah'ın sıfatlarını az buçuk hepimiz biliyoruz.

Burda bize lazım olan bir sıfatı ise:gücünün sınırsız olması ve herşeye yetmesi.

İkinci kısım ise "kaldıramayacağı kadar"deniliyor.
Şimdi kaldıramamak denildiği anda sorunun saçmalığı ortaya çıkıyor.Çünkü kaldıramamak bir sınırı belirliyor.Yani belli bir sınırdan sonrası onun için imkansızlaşıyor.

Şimdi Gücü herşeye yeten bir Allah'ın acizlik göstereceği veya gücünün kısıtlanacağı bir durum söz konusu olabilir mi?

O zaman bu soruyu en güzel cevap:Allah elbette kaldırabileceği sonsuz büyüklükte bir taş yaratabilir.

Saygılarımla
 

dead_ghost

Profesör
Katılım
15 Kasım 2007
Mesajlar
2,257
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Kriptograf dedi ki:
Bilimden yana olmak asla metaryalist olarak nitelendirilmemeli.İnandığım gerçekler sadece mantığımın kabullendikleri yani açıklayamadığım veya açıklayamayacağımı anladığım olgular konusunda tam bir tespitim yok.Boşa vakit kaybı demişsin.(Cümlenin anlatım bozukluğu olmak ile birlikte çok yanlış bence)Hiç bir şey boş yere değildir,derinlemesine düşünmek gerek herşeyi gerçekten sağlam bir yapınız varsa ve sapmayacağınıza inanıyorsanız sabit hızla şerit değiştirmeden devam edersiniz yolunuzda.Ama karşıdan gelen uzunları yakarda sizin gözleri pert edip sizi yandakı buğday tarlasına sürüklerse o zaman önünüzü görmeden sarı bir sonsuzlukta gider durursunuz.Sarı sonsuzluğun ne olduğunu herkes anlamıştır tabi :)
Neyse yani nedensiz hiç bir şeyi kabullenmemek kimseye zarar getirmez,inandıklarımız sadece mantığımızla açıklayabildiklerimiz olmalı.Metaryalizm çok farklı bir felsefe anlayışı sanırım o kesimden biraz uzak düşünüyorum...
gramer hatalarımımı irdeliyorsun :) bişey sorabilirmiyim ölümden sonra hayat senin için neyi ifade ediyor öğrenmek istedim sadece.
 

Kriptograf

Profesör
Katılım
18 Mayıs 2007
Mesajlar
1,687
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Arkadaşım tabiki saçmalık olarak bakılması çok doğal çünkü eğer olması imkansızsa saçmadır ama neden olması imkansızı düşünmeyelim.Durdurulamaz tren yıkılmaz bir duvara çarparsa örneği gibi durdurulamaz bir tren yapılamaz ki yıkılmaz bir duvara çarpsın.Yani tabili soruyu çürütmek saçmalık diyerek oluyor ama düşünce kalıplara sokulmamalı yani saçmalık diye kenara atılan o kadar çok şeyden şuan yararlanmaktayız.Mehmet'in yaptığı yorum üstüne soru sorulamayacak bir yorum sonuna kadar haklıdır.Onunda düşünmeden yazan arkadaşları kınadığını duyar gibiyim :)
 

Kriptograf

Profesör
Katılım
18 Mayıs 2007
Mesajlar
1,687
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
dead_ghost dedi ki:
Kriptograf dedi ki:
Bilimden yana olmak asla metaryalist olarak nitelendirilmemeli.İnandığım gerçekler sadece mantığımın kabullendikleri yani açıklayamadığım veya açıklayamayacağımı anladığım olgular konusunda tam bir tespitim yok.Boşa vakit kaybı demişsin.(Cümlenin anlatım bozukluğu olmak ile birlikte çok yanlış bence)Hiç bir şey boş yere değildir,derinlemesine düşünmek gerek herşeyi gerçekten sağlam bir yapınız varsa ve sapmayacağınıza inanıyorsanız sabit hızla şerit değiştirmeden devam edersiniz yolunuzda.Ama karşıdan gelen uzunları yakarda sizin gözleri pert edip sizi yandakı buğday tarlasına sürüklerse o zaman önünüzü görmeden sarı bir sonsuzlukta gider durursunuz.Sarı sonsuzluğun ne olduğunu herkes anlamıştır tabi :)
Neyse yani nedensiz hiç bir şeyi kabullenmemek kimseye zarar getirmez,inandıklarımız sadece mantığımızla açıklayabildiklerimiz olmalı.Metaryalizm çok farklı bir felsefe anlayışı sanırım o kesimden biraz uzak düşünüyorum...
gramer hatalarımımı irdeliyorsun :) bişey sorabilirmiyim ölümden sonra hayat senin için neyi ifade ediyor öğrenmek istedim sadece.
1.Ölümden sonra bizim anladığımız bir hayatın olduğuna inanmıyorum oradaki hayat değil çünkü hayat sonu olan bir olgudur.
2.Olarakta inandığım din gereğini mantığımla da kavrayabildiğim için yerine getirmeye çalışıyorum mantığım en ufak bir sorunla karşılaşmadı şu ana dek inandığım din konusunda.Hem düşüncelerim ile yaptıklarımızın ve yapacaklarımızın bir bedel ve ödülü olduğunu anlıyorum hemde Müslümanlıkta bunu açıkça görüyorum o yüzden cevaplanamayacak sorular saptırmıyor yani anlayışımı.
Merakını giderdiysem ne mutlu bana...
 

dead_ghost

Profesör
Katılım
15 Kasım 2007
Mesajlar
2,257
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
ölümden sonra senin anladığın hayat nedirki merakımı gideremedin.islamda şöyle der yine ete bürünüp ona döndürüleceksiniz.şimdi et varsa kan vardır kan varsa can vardır.sen kendinle çelişiyorsun.müslümanlıktaki anlayışın ilk şıkla tezat yani.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst