Tabut

Bu konuyu okuyanlar

|Ⓢєччαh|

Müdavim
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,323
Puanları
113
İstiklal Savaşı yıllarından bir hanımefendi anlatıyor:

1919 yılı idi. İstanbul baştan aşağı İngilizlerin işgali altındaydı .

Liseyi yeni bitirmiştim. Güzel bir kızdım. Dünür gelmeye başladılar.

Biri avukatmış, gösterdiler uzaktan, boylu poslu yakışıklı bir delikanlıydı, beğendim. Nişanlandık. Nişanlımı seviyordum. Mutlu bir yuva kurmak hevesi ile lamba ışığının altında sabahlara kadar oyalar örüyor, çeyizler hazırlıyordum. Ama çok geçmedi ki, mahallede bir dedikodu yayıldı. (Ayşe’nin nişanlısı avukat değilmiş, ipsizin biriymiş, üstelik cami önlerinden tabut taşıyarak karnını doyuruyormuş..) dediler.

Alt üst oldum. Babam götürdü, uzaktan izledik, gerçekten de tabut taşıyordu…Yıkıldım. Nişanı atıp, ayrıldık.

Aradan 5 yıl geçti. Evlenmiştim, Bir de çocuğum olmuştu. 1924 yılıydı. Artık ülkemiz özgürdü. Bir gün Beyoğlu’nda rastladım O’na. Oğlum yanımdaydı. Beni görünce titredi, çeketini düğmeledi. Saygı göstererek durdu önümde.

– Vaktiniz varsa size bir çay ikram etmek isterim, dedi.
– Olur, dedim. Bir büroya girdik. Burası bir avukatlık bürosuydu ve kapıda adı yazıyordu. İçeride yardımcıları çalışıyordu.
– Siz gerçekten avukat mısınız? dedim.
– Evet, dedi.
– Peki, avukatsınız da neden cami önlerinden tabut taşıyordunuz? diye sordum.

Durdu, başı öne eğildi.

– Beni affedin, dedi. İstanbul işgal altındaydı, Her taraf İngiliz askeri kaynıyordu. Her şeyi didik didik arıyorlardı. Biz de Anadolu’ya, Milli kuvvetlere ancak, cenaze süsü vererek tabutlarla silah kaçırıyorduk.

Bu, ülke için yaşamsal bir işti. Bunu size bile söyleyemezdim!…

BU VATANI, CANLARINI ve AŞKLARINI FEDA EDEBİLENLERE BORÇLUYUZ.
 

GhosT57

Müdavim
Katılım
27 Temmuz 2020
Mesajlar
4,009
Reaksiyon puanı
4,914
Puanları
113
Yaş
23
Senin ben ilk zamanlarda foruma kayıt olduğumda bir üzücü hikaye vardı hiç unutmam.
 

|Ⓢєччαh|

Müdavim
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,323
Puanları
113
Senin ben ilk zamanlarda foruma kayıt olduğumda bir üzücü hikaye vardı hiç unutmam.
Benim açımdan en güzel hikaye sanırım bu olmalı Alparslancım. Her okuyuşumda ağladığım bir hikayedir. Bu ülkeyi bize emanet edenlerin nasıl büyük ve altından kalkılmaz fedakârlıklar gösterdiklerini hatırladıkça insanın dizleri titriyor sorumluluktan.
 

Ecomanya

Müdavim
Katılım
5 Ekim 2020
Mesajlar
1,103
Reaksiyon puanı
658
Puanları
113
Yaş
27
Çok güzel bi hikaye duygulandım. Ama hikaye içerisinde hoşuma gitmeyen tek şey tabut taşıyarak geçimini sağlıyor diye kızın nişanı atması. Buna şuanki dönemdede karşılıyım. Para için mi evleniliyor aşk için mi? Bence aşk için evlenilmeli.
 

|Ⓢєччαh|

Müdavim
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,323
Puanları
113
Çok güzel bi hikaye duygulandım. Ama hikaye içerisinde hoşuma gitmeyen tek şey tabut taşıyarak geçimini sağlıyor diye kızın nişanı atması. Buna şuanki dönemdede karşılıyım. Para için mi evleniliyor aşk için mi? Bence aşk için evlenilmeli.
Ecomanya, aslında çok doğru bir tespit ablacım. Ve kesinlikle haklısın. Lakin bu ülkemizin değişmez gerçeklerinden biridir maalesef.

Emin ol, böyle desek bile... Sen de, ben de... Mesela kızımızı evlendirmek istediğimizde işi, aşı, evi, iyi bir maaş ve kariyeri olmayan... İşsiz güçsüz birine kızımızı vermeyiz. Sevse de, aşkından ölse de vermeyiz. Bu aslında tarih boyu hiç değişmeyen kurallardan biri olsa gerek! :)
 

Craigdiizzeer

Doçent
Katılım
19 Ağustos 2020
Mesajlar
666
Reaksiyon puanı
959
Puanları
93
Yaş
25
Çok güzel bi hikaye duygulandım. Ama hikaye içerisinde hoşuma gitmeyen tek şey tabut taşıyarak geçimini sağlıyor diye kızın nişanı atması. Buna şuanki dönemdede karşılıyım. Para için mi evleniliyor aşk için mi? Bence aşk için evlenilmeli.
Aşk felan karın doyurmuyor der sözüm ona yaşlı teyzeler. Her evin bir teyzesi vardır. Teyzeler fakire kız vermez. Burda ne yazsak boş. İşin realitesi bu. Ben dilenci ile evlenen bir bayan görmedim. Sen gördün mü
Mesaj otomatik birleştirildi:

Ecomanya, aslında çok doğru bir tespit ablacım. Ve kesinlikle haklısın. Lakin bu ülkemizin değişmez gerçeklerinden biridir maalesef.

Emin ol, böyle desek bile... Sen de, ben de... Mesela kızımızı evlendirmek istediğimizde işi, aşı, evi, iyi bir maaş ve kariyeri olmayan... İşsiz güçsüz birine kızımızı vermeyiz. Sevse de, aşkından ölse de vermeyiz. Bu aslında tarih boyu hiç değişmeyen kurallardan biri olsa gerek! :)
Vermezsen kızını kaçar. Böyle bir gerçekte vardır dayı
 

Ecomanya

Müdavim
Katılım
5 Ekim 2020
Mesajlar
1,103
Reaksiyon puanı
658
Puanları
113
Yaş
27
Aşk felan karın doyurmuyor der sözüm ona yaşlı teyzeler. Her evin bir teyzesi vardır. Teyzeler fakire kız vermez. Burda ne yazsak boş. İşin realitesi bu. Ben dilenci ile evlenen bir bayan görmedim. Sen gördün mü
Mesaj otomatik birleştirildi:


Vermezsen kızını kaçar. Böyle bir gerçekte vardır dayı
Dilenci kesimden bahsetmiyorum. 2 insan birbirini seviyorsa oğlanın eli ekmek tutuyorsa işi varsa çalışkansa verilmeli.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Zengin olması paralı olması şart mı? Bu düşünceyi asla savunmam katılmıyorum da
 

|Ⓢєччαh|

Müdavim
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,323
Puanları
113
Vermezsen kızını kaçar. Böyle bir gerçekte vardır dayı
O ayrı konu tabi... Kaçabilir elbet, ama mes'uliyet kendisinde olur. Başı derde girdiğinde kendinden başka kimseyi suçlayamaz. Gerçi benim kızım yok ama, ben sadece olan bir gerçeği anlatmak istedim.
 
Üst