zül
Asistan
- Katılım
- 11 Temmuz 2008
- Mesajlar
- 144
- Reaksiyon puanı
- 0
- Puanları
- 0
Karanlık bir Tuvalın tam ortasında yanıyordu çirkin gözyaşları, yokuş yukarı koşmaya çalışan farelerin her çırpınışında düştüğü kaypak yokuşlar.
Efendimli cümlelerin ayakları altında ezilmekten kurtulamamış yıpratılmış çürük genclık ve onların yoğurduğu körpe duygular.Hıcbırının nereye sürüklendiği belli olmayan uykusunda dahi yorgun düsen küçücük zeytin gözler.Susturulmuş sol yanıma ragmen yınede bu bıze yaradı dıyerek sessızce bekleyen onca yıgın toplulugu.Kımının elınde dunden kalmıs ekmek kımının dısınde aksamdan kalma yemek tortusu.Her konusmasında yenıden yuze vurulan çirkin ıfadeler.Toplanmıs ve yırtılmıs karalanmamıs sayfalardan dısarılara kadar tasmıs cop torbası gencklıgın teneffusu.Her aksam aynı senfonı tekrarlıyor kendını suskun ve gormeyen gozlerden baska ne uyanıyor sabaha ne ne sorguluyor yorgun kalan ellerımız?Ben bılmıyorum gormedımlerın pesı sıralanmasından baska hngı ıfade calklanıyor dudaklarımızdan?Koca hıc yıgınının ıcınde sıyah torbalara doldurulmus ıfadesılıkten baska ne yakıyor?Ne sorguluyoruz ekmek kavgasından baska?
Kavgamız özgürlüğe ve bağımsızlığa değil ekmeğe olmuş açlıktan kokarken nefesimiz. Susturulduğumuz günden beri saatler ezilirken ayaklarımızda kasıklarımıza ask sancısını bile yüklemekten yoksun kalmış ağrılarımız. .
En son gözünü açtığında çocuk sus diyerek cokertılmıs bir tolumun suruklenısı yazılanlar. Hangi tepeye dikensiz yollardan gidilir ki diyor sevdıgım bir söz? SUSTURULMADIK SUSTUK!
Dikenli yollar acıtıyor bedenin çürüyen yanlarını diyerek hep sustuk. Evet, çocukluğum SUSTURULMADIK KORKUYA SUSTUK
zül
Efendimli cümlelerin ayakları altında ezilmekten kurtulamamış yıpratılmış çürük genclık ve onların yoğurduğu körpe duygular.Hıcbırının nereye sürüklendiği belli olmayan uykusunda dahi yorgun düsen küçücük zeytin gözler.Susturulmuş sol yanıma ragmen yınede bu bıze yaradı dıyerek sessızce bekleyen onca yıgın toplulugu.Kımının elınde dunden kalmıs ekmek kımının dısınde aksamdan kalma yemek tortusu.Her konusmasında yenıden yuze vurulan çirkin ıfadeler.Toplanmıs ve yırtılmıs karalanmamıs sayfalardan dısarılara kadar tasmıs cop torbası gencklıgın teneffusu.Her aksam aynı senfonı tekrarlıyor kendını suskun ve gormeyen gozlerden baska ne uyanıyor sabaha ne ne sorguluyor yorgun kalan ellerımız?Ben bılmıyorum gormedımlerın pesı sıralanmasından baska hngı ıfade calklanıyor dudaklarımızdan?Koca hıc yıgınının ıcınde sıyah torbalara doldurulmus ıfadesılıkten baska ne yakıyor?Ne sorguluyoruz ekmek kavgasından baska?
Kavgamız özgürlüğe ve bağımsızlığa değil ekmeğe olmuş açlıktan kokarken nefesimiz. Susturulduğumuz günden beri saatler ezilirken ayaklarımızda kasıklarımıza ask sancısını bile yüklemekten yoksun kalmış ağrılarımız. .
En son gözünü açtığında çocuk sus diyerek cokertılmıs bir tolumun suruklenısı yazılanlar. Hangi tepeye dikensiz yollardan gidilir ki diyor sevdıgım bir söz? SUSTURULMADIK SUSTUK!
Dikenli yollar acıtıyor bedenin çürüyen yanlarını diyerek hep sustuk. Evet, çocukluğum SUSTURULMADIK KORKUYA SUSTUK
zül