İzlanda yenilgisi sonrası spor yazarlarının hedefinde Fatih terim vardı... Yazarların görüşleri ve gazete manşetleri...
ERMAN TOROĞLU | Arda Turan ve çetesi, bazı sunucu ve televizyon yorumcusu dostlarıyla "Fatih Terim'i gönderme" operasyonuna girdiler. Ve dünkü maçta başarılı oldu. İzlanda maçında Terim ve takımın bu polemiklerden etkilendiği apaçık ortadaydı.
Lafı fazla uzatmayalım. Milli Takım kadrosuna alınmayan Barcelonalı Arda Turan, bazı sunucu ve televizyon yorumcusu dostlarıyla beraber Fatih Terim'i gönderme operasyonuna girdiler.Dünkü maçta da başarılı oldular. Çünkü hem Türk insanını, hem teknik direktör Fatih Terim'i, hem de futbolcuları maç havasından uzaklaştırıp çok farklı yerlere götürdüler.
UĞUR MELEKE | Bu maçın da özeti diğerleriyle aynı: Terim her maça rakibi şaşırtmak için kurgulanmış sürpriz 11'lerle çıkıyor. Ben henüz rakiplerin şaşırdığını hiç görmedim, hep şaşıran bizim oyuncular oluyor galiba! Sürprize en çok bizimkiler aldanıyor. Ve Terim birilerini şaşırtayım derken, bitiyor bu hikaye. Biz bitti demeden bitiyor sanki yavaş yavaş...
RIDVAN DİLMEN | Maçın geneli için şunu söyleyebilirim; İzlanda anladı ki 'sabaha kadar biz yenilmeyiz.' Biz ekranların başında, hatta hoca kulübede oyuncular da sahada kazanmamızın mümkün olmadığını düşündü. Hırvatistan, Ukrayna ve İzlanda maçının tamamına baktığımızda skorlar önemli değil... Bu maçlardan ciddi dersler çıkması gerek. Sistem ve oyuncularla ilgili kararların verilmesi gerek. Bu forvetle Dünya Kupası'na gidilmez. Kosova'yı yeneriz, zorlansak da yeneriz, Finlandiya'yı zorlansak da yeneriz ama çok da güvenmemek gerek.
AHMET ÇAKAR | Fatih Terim, sabote eder gibi takım çıkarmaya devam ediyor. Ukrayna gibi bir takıma karşı çift santrfor oynayıp orta saha direncini azaltıp ilk yarıda darmadağın olduk. İkinci yarı çocuklar gayrete geldiler, Konya seyircisi de müthiş bir destek verince bir puanı kurtardık. Dün geceye bakıyoruz, kamera şakası gibi. Cenk yok, yani diğer bir deyimle, santrforsuz oyuna başladık. Komedi gibi. Üstelik Avrupa'nın belki de fizik gücü en yüksek takımına karşı.
Dedim ya, Terim'i anlayamıyorum. Tanımasam takımı sabote ediyor diyeceğim. 4-6-0 diye takım var mı? Forvetimiz pigme topluluğu gibi. Bu adamlar dev gibi İzlandalılarla nasıl mücadele edecek? Edemediler de ve tabii rezil olduk.
RÜŞTÜ REÇBER | Yine çıkar birileri, 'malzeme bu' der, yine çıkar birileri 'öğrenmemiz gereken çok şey var' der, yine çıkar birileri 'ileriye yatırım yapıyoruz' der, yine çıkar birileri, önümüzdeki maça 5 kişiyi çağırmaz ve 'halktan özür dilesinler' der. Yine çıkar birileri 'biz içeride nelerle boğuşuyoruz' der...
Herkesi inandırabilirsiniz, herkesi ikna edebilirsiniz (ki zannetmiyorum) ama beni gram inandıramıyorsunuz yani kandıramıyorsunuz.
Her maça ülkenin milli takımı kaos içinde hazırlamayı vazife edinmiş, kendisi ile çekişen, hatta söylediklerinin anlamını çözemez hale gelen bir ombudsman izlenimi veren, ülke içinde tartışılır hale gelen, saygıyı, sevgiyle değil de korku ve tehditle almaya çalışan sayın Fatih Terim, son 3 yıldır hiçbir şey vermediğin Türk futboluna belki de en iyi katkıyı emekli olarak verebilirsiniz....
ŞANSAL BÜYÜKA | Buzullar ve ateş ülkesi İzlanda'da sahaya çıkardığımız on birle, ortaya koyduğumuz futbolla "buz" keserken, sonuç olarak da "ateş"e düştük. Henüz üç maç olmuşken artık önümüzde bize 5 puan fark atan iki takımla, 3 puan fark atan bir başka takım var. Fatih Hoca bir dönemler "Ben ders almam, ders veririm" demişti. Dediği doğruymuş... Ders alsaydı, daha dört gün önce Ukrayna karşısına iki defansif orta saha ile çıkmanın bedelini ne kadar ağır ödediğimizi hatırlar, daha savunma ağırlıklı bir orta saha yapabilirdi.
ERMAN TOROĞLU | Arda Turan ve çetesi, bazı sunucu ve televizyon yorumcusu dostlarıyla "Fatih Terim'i gönderme" operasyonuna girdiler. Ve dünkü maçta başarılı oldu. İzlanda maçında Terim ve takımın bu polemiklerden etkilendiği apaçık ortadaydı.
Lafı fazla uzatmayalım. Milli Takım kadrosuna alınmayan Barcelonalı Arda Turan, bazı sunucu ve televizyon yorumcusu dostlarıyla beraber Fatih Terim'i gönderme operasyonuna girdiler.Dünkü maçta da başarılı oldular. Çünkü hem Türk insanını, hem teknik direktör Fatih Terim'i, hem de futbolcuları maç havasından uzaklaştırıp çok farklı yerlere götürdüler.

UĞUR MELEKE | Bu maçın da özeti diğerleriyle aynı: Terim her maça rakibi şaşırtmak için kurgulanmış sürpriz 11'lerle çıkıyor. Ben henüz rakiplerin şaşırdığını hiç görmedim, hep şaşıran bizim oyuncular oluyor galiba! Sürprize en çok bizimkiler aldanıyor. Ve Terim birilerini şaşırtayım derken, bitiyor bu hikaye. Biz bitti demeden bitiyor sanki yavaş yavaş...

RIDVAN DİLMEN | Maçın geneli için şunu söyleyebilirim; İzlanda anladı ki 'sabaha kadar biz yenilmeyiz.' Biz ekranların başında, hatta hoca kulübede oyuncular da sahada kazanmamızın mümkün olmadığını düşündü. Hırvatistan, Ukrayna ve İzlanda maçının tamamına baktığımızda skorlar önemli değil... Bu maçlardan ciddi dersler çıkması gerek. Sistem ve oyuncularla ilgili kararların verilmesi gerek. Bu forvetle Dünya Kupası'na gidilmez. Kosova'yı yeneriz, zorlansak da yeneriz, Finlandiya'yı zorlansak da yeneriz ama çok da güvenmemek gerek.

AHMET ÇAKAR | Fatih Terim, sabote eder gibi takım çıkarmaya devam ediyor. Ukrayna gibi bir takıma karşı çift santrfor oynayıp orta saha direncini azaltıp ilk yarıda darmadağın olduk. İkinci yarı çocuklar gayrete geldiler, Konya seyircisi de müthiş bir destek verince bir puanı kurtardık. Dün geceye bakıyoruz, kamera şakası gibi. Cenk yok, yani diğer bir deyimle, santrforsuz oyuna başladık. Komedi gibi. Üstelik Avrupa'nın belki de fizik gücü en yüksek takımına karşı.
Dedim ya, Terim'i anlayamıyorum. Tanımasam takımı sabote ediyor diyeceğim. 4-6-0 diye takım var mı? Forvetimiz pigme topluluğu gibi. Bu adamlar dev gibi İzlandalılarla nasıl mücadele edecek? Edemediler de ve tabii rezil olduk.

RÜŞTÜ REÇBER | Yine çıkar birileri, 'malzeme bu' der, yine çıkar birileri 'öğrenmemiz gereken çok şey var' der, yine çıkar birileri 'ileriye yatırım yapıyoruz' der, yine çıkar birileri, önümüzdeki maça 5 kişiyi çağırmaz ve 'halktan özür dilesinler' der. Yine çıkar birileri 'biz içeride nelerle boğuşuyoruz' der...
Herkesi inandırabilirsiniz, herkesi ikna edebilirsiniz (ki zannetmiyorum) ama beni gram inandıramıyorsunuz yani kandıramıyorsunuz.
Her maça ülkenin milli takımı kaos içinde hazırlamayı vazife edinmiş, kendisi ile çekişen, hatta söylediklerinin anlamını çözemez hale gelen bir ombudsman izlenimi veren, ülke içinde tartışılır hale gelen, saygıyı, sevgiyle değil de korku ve tehditle almaya çalışan sayın Fatih Terim, son 3 yıldır hiçbir şey vermediğin Türk futboluna belki de en iyi katkıyı emekli olarak verebilirsiniz....

ŞANSAL BÜYÜKA | Buzullar ve ateş ülkesi İzlanda'da sahaya çıkardığımız on birle, ortaya koyduğumuz futbolla "buz" keserken, sonuç olarak da "ateş"e düştük. Henüz üç maç olmuşken artık önümüzde bize 5 puan fark atan iki takımla, 3 puan fark atan bir başka takım var. Fatih Hoca bir dönemler "Ben ders almam, ders veririm" demişti. Dediği doğruymuş... Ders alsaydı, daha dört gün önce Ukrayna karşısına iki defansif orta saha ile çıkmanın bedelini ne kadar ağır ödediğimizi hatırlar, daha savunma ağırlıklı bir orta saha yapabilirdi.


