- Katılım
- 17 Mayıs 2018
- Mesajlar
- 9,238
- Reaksiyon puanı
- 15,171
- Puanları
- 2,958
- Yaş
- 22
Söyle aşkımBu gece konuşmak istediğim 2 kişi var..
Söyle aşkımBu gece konuşmak istediğim 2 kişi var..
Hayır hiç olmazsa benim gözüm görerek yapma bunuuuuSöyle aşkım
Bu erkekler hepsi aynı hep aldatırlar hep yalan söylerlerHayır hiç olmazsa benim gözüm görerek yapma bunuuuu
İhaneeeettt![]()
Dokundu mu abi?Adam arabayı almış,tam köşeye koymuş,haydi dön, dönebilir sen,dönersen sıyırmak garanti.
Çok sinir olurum öyle kendinden başka birini düşünmeyen şoförlerden.Dokundu mu abi?
dokunmasın diye başka yerden geçmek zorunda kalıyorsun,tabi burada başlıyorsun maval okumaya.resimler temsiliDokundu mu abi?
torna,tesviye filimcilerinin ismi değilmi,hani yani civata somun yaparlar,satarlar,onun gibi benzeri şeyler işteMisafirlikteyim. Bir çıkıp dolaşayım dedim dışarıda ama etrafta olan gördüklerim bana gizli mesajlar filan veriyor. Ne garip hayat bee
Ekli dosyayı görüntüle 117045
Note 8 yazıyor kamerada. Dayı oğluyla geziyorduk direk çekti velet herif ?Misafirlikteyim. Bir çıkıp dolaşayım dedim dışarıda ama etrafta olan gördüklerim bana gizli mesajlar filan veriyor. Ne garip hayat bee
Ekli dosyayı görüntüle 117045
Biraz Hırslı olmak iyidir ??Misafirlikteyim. Bir çıkıp dolaşayım dedim dışarıda ama etrafta olan gördüklerim bana gizli mesajlar filan veriyor. Ne garip hayat bee
Ekli dosyayı görüntüle 117045
Şevket nerede kalıyordu acaba? Bakıda yaşayıp bizi kandırıyor sanırım.Biraz Hırslı olmak iyidir ??
Severim böyle hırslı insanları. Gidip tanışmalısın feyz almalısın ?
Dün akşam fazla ilgilenememiştim güzel siteymiş. Ama dediğim gibi yüzde 90 civarı halen takılıyorum, oda zamanlar düzelir gelişir pratikle. Daha farklı çalışma için önerebileceğin siteler mevcut mu?Birleşik heceleri bazen karıştırıyorum. Edat ha wa farkını anlayabiliyorum. Sessiz tekrarı ile tsu'yu da ayırt edebiliyorum da 15-20 kanjiden sonra mavi ekran veriyorum. Sınava girdiniz mi hiç?
Hiragana Reading Practice: Strongman Taro (Power Boy) - Crunchy Nihongo!
To master reading hiragana, you need to practice a lot! A physical children story book such as this Ghibli's Spirited Away movie book is a great book for collection and as a hiragana reading practice. But not all of us have resources to get them and that's why we're here to help! You can usecrunchynihongo.com
Şu hikayeleri okuyabiliyorum en fazla.
Bak bu yaşımda fırsat buldukça öğrenmeye çalışıyorum .Devam et.Benim japonca macerası da hep bı aksilik çıktı yarım kaldı. Sil baştan alacam mecburen. Ama önce pisbogaz sorunumu halletmem lazım dana gibi yiyom. Göbekte çıktı.
O da bilmiyormuşBilmem var mıydı ki ?
O da bilmiyormuşBilmem var mıydı ki ?
Hiç üşenmeden okudumBu nasıl bir rüya la?
Bir yere gidiyoruz, babam hariç ailem yanımda, gittiğimiz yer Muş üniversitesine ait bir park orman karışımı bir yer. Galiba 5 sene orada yaşadığımız için rüyada orayı gördüm. Neyse, bir ahır gibi bir şeye giriyoruz, içi inanılmaz büyük ve gerçekten parkur gibi. Sonra sonuna ulaşıyoruz bir kapı var, kapıyı açınca bir tane yokuş ve düz bir tahta spor salonu zemini gibi yer var. Abim oraya gidiyor, tahta zemin açılıyor ve ayaklarına bir şey bağlayıp atlayan insanların kullandığı eşyaların kuyu ve dev bir makaraya uyarlanmış hali gibi bir şey çıkıyor. Abim düşüyor oradan ve beli halata bağlanmış şekilde elinde büyük bir bardakla çıkıyor. Halatı çözüp atlıyor ve bardakta ki suyu içiyor. Sonra o kapının olduğu kuyulu ve makaralı olduğu yerden çıkıp baya half-life Alyx oyununda ki şehir gibi bir yer çıkıyoruz. Kimse yok görünürde ama birilerinin yaşadığı belli oluyor, şehirde yaşam var. Ama işte herkes saklanıyor. Sonra şehre inip bir eve giriyoruz, ev harabe ama çok rahat kullanılabilir gibi. Evi temizlemeye ve ellerindeki çantalar, sırt çantaları vesaire gibi şeyleri yerleştirmeye başlıyorlar. Ben de bir odaya gidip pencereden bakıyorum, ev tek katlı. İki yaşayan kişi görüyorum, beni görüp aşırı seviniyorlar ama ortalığın havası değişiyor ve gözümü açıp kapayınca onlar kayboluyor. Ama sanki pencerenin karşısındaki hamallık benzeri, çok temiz ve ayakta gibi şeyin çatısına saklanmışlar gibi. Sonra bir adam geliyor, Hagrid'in kaslı versiyonu gibi ama kel ve keskin hatlı yüzü var. Beni görüyor ama bir şey yapmıyor, bir silah gibi bir şeyin kokusunu aldığını söylüyor ben de hep görüyormuş gibi duvarın dibinde ki uzun ince aşırı teknolojik gibi görünen şeyi adam veriyorum ve hadi git falan demeye başlıyorum, her gün görüp bıkmışım gibi. Sonra adamın yanına biri daha doğrusu kadın bir sentor gibi bir şey geliyor. Normalde adam galiba o türlerin ve o gördüğüm kişilerin avcısı gibi bir şey ama o sentoru avlamıyor, onu öldürmüyor. Konuşmalarında söylüyorlar. Sonra adam gidiyor ve sentor kayboluyor. Hava eski haline salise içinde geri dönüyor. Ama ilk gördüğüm kişiler geri gelmiyor, saklandıkları yerden. Ama sol taraftan yeşil bir duman geliyor gibi. Bir anda kendimi babam ile şişelerin olduğu aşırı ağır bir şey taşıyoruz halde buluyorum. O şey soda şişelerinin taşındığı naylon gerilmiş şey gibi bir şey. Babamın aşırı zorlandığı belli oluyor. Arabaya gittim, bunu buraya kadar getirdim şimdi tekrar taşıyacağım falan diyor. O şeyi neden taşıdığımızı bilmiyorum. Yanımızda abim var. Bir tren istasyonu gibi yerdeyiz. 50 kişi orada ve dua ediyor bazıları, bazıları sadece ölümünü bekliyor gibi. Bazıları aşırı telaş içinde. Tren istasyonu ama iki tane yapı var girişleri yok, pencere falan yok, düz duvarlar çatıları da üçgen çatı. Ve bu yapılar alçak tek katlı gibiler. Önlerinde bir sürü bank var. Herkes oralarda oturuyor zaten. Yolculuğa hazırlanıyormuş, treni bekliyormuş gibi. Sonra yeşil duman hemen geliyor bir çok yer yeşil duman. Duman en son bana doğru geliyor, istasyonun en sonunda ben varım. Karşımda o yapılardan birinin duvarına asılmış bir ayna var. Dumanın geldiği her yer gri, siyah-beyaz oluyor. Sonra duman içinde siyah beyaz bir şekilde kendimi 2 saniyede yaşlanırken görüyorum ve uyandım.
Açıkçası korktum. Bunları daha önce gördüğüme eminim.
Hiç üşenmeden okudumBu nasıl bir rüya la?
Bir yere gidiyoruz, babam hariç ailem yanımda, gittiğimiz yer Muş üniversitesine ait bir park orman karışımı bir yer. Galiba 5 sene orada yaşadığımız için rüyada orayı gördüm. Neyse, bir ahır gibi bir şeye giriyoruz, içi inanılmaz büyük ve gerçekten parkur gibi. Sonra sonuna ulaşıyoruz bir kapı var, kapıyı açınca bir tane yokuş ve düz bir tahta spor salonu zemini gibi yer var. Abim oraya gidiyor, tahta zemin açılıyor ve ayaklarına bir şey bağlayıp atlayan insanların kullandığı eşyaların kuyu ve dev bir makaraya uyarlanmış hali gibi bir şey çıkıyor. Abim düşüyor oradan ve beli halata bağlanmış şekilde elinde büyük bir bardakla çıkıyor. Halatı çözüp atlıyor ve bardakta ki suyu içiyor. Sonra o kapının olduğu kuyulu ve makaralı olduğu yerden çıkıp baya half-life Alyx oyununda ki şehir gibi bir yer çıkıyoruz. Kimse yok görünürde ama birilerinin yaşadığı belli oluyor, şehirde yaşam var. Ama işte herkes saklanıyor. Sonra şehre inip bir eve giriyoruz, ev harabe ama çok rahat kullanılabilir gibi. Evi temizlemeye ve ellerindeki çantalar, sırt çantaları vesaire gibi şeyleri yerleştirmeye başlıyorlar. Ben de bir odaya gidip pencereden bakıyorum, ev tek katlı. İki yaşayan kişi görüyorum, beni görüp aşırı seviniyorlar ama ortalığın havası değişiyor ve gözümü açıp kapayınca onlar kayboluyor. Ama sanki pencerenin karşısındaki hamallık benzeri, çok temiz ve ayakta gibi şeyin çatısına saklanmışlar gibi. Sonra bir adam geliyor, Hagrid'in kaslı versiyonu gibi ama kel ve keskin hatlı yüzü var. Beni görüyor ama bir şey yapmıyor, bir silah gibi bir şeyin kokusunu aldığını söylüyor ben de hep görüyormuş gibi duvarın dibinde ki uzun ince aşırı teknolojik gibi görünen şeyi adam veriyorum ve hadi git falan demeye başlıyorum, her gün görüp bıkmışım gibi. Sonra adamın yanına biri daha doğrusu kadın bir sentor gibi bir şey geliyor. Normalde adam galiba o türlerin ve o gördüğüm kişilerin avcısı gibi bir şey ama o sentoru avlamıyor, onu öldürmüyor. Konuşmalarında söylüyorlar. Sonra adam gidiyor ve sentor kayboluyor. Hava eski haline salise içinde geri dönüyor. Ama ilk gördüğüm kişiler geri gelmiyor, saklandıkları yerden. Ama sol taraftan yeşil bir duman geliyor gibi. Bir anda kendimi babam ile şişelerin olduğu aşırı ağır bir şey taşıyoruz halde buluyorum. O şey soda şişelerinin taşındığı naylon gerilmiş şey gibi bir şey. Babamın aşırı zorlandığı belli oluyor. Arabaya gittim, bunu buraya kadar getirdim şimdi tekrar taşıyacağım falan diyor. O şeyi neden taşıdığımızı bilmiyorum. Yanımızda abim var. Bir tren istasyonu gibi yerdeyiz. 50 kişi orada ve dua ediyor bazıları, bazıları sadece ölümünü bekliyor gibi. Bazıları aşırı telaş içinde. Tren istasyonu ama iki tane yapı var girişleri yok, pencere falan yok, düz duvarlar çatıları da üçgen çatı. Ve bu yapılar alçak tek katlı gibiler. Önlerinde bir sürü bank var. Herkes oralarda oturuyor zaten. Yolculuğa hazırlanıyormuş, treni bekliyormuş gibi. Sonra yeşil duman hemen geliyor bir çok yer yeşil duman. Duman en son bana doğru geliyor, istasyonun en sonunda ben varım. Karşımda o yapılardan birinin duvarına asılmış bir ayna var. Dumanın geldiği her yer gri, siyah-beyaz oluyor. Sonra duman içinde siyah beyaz bir şekilde kendimi 2 saniyede yaşlanırken görüyorum ve uyandım.
Açıkçası korktum. Bunları daha önce gördüğüme eminim.
Kendini belli ediyor soğuk hava. Üşüyom uyuduğumdaWinter is coming
Dur yahu, autumn has just come.Winter is coming
Yok abi bu sabah Afyon'a it already came.Dur yahu, autumn has just come.
Bugün iyi de, iki üç gün hava sıcaklıkları Türkiye genelinde mevsim normallerinin altında idi.Yok abi bu sabah Afyon'a it already came.
Ama akşama doğru hava açtı.
Bisiklet sürüyorduk arkadaşlarla bu ara. Hava durur mu hemen soğudu. Isınsa da devam etsek...Bugün iyi de, iki üç gün hava sıcaklıkları Türkiye genelinde mevsim normallerinin altında idi.
Aslında serin havada bisiklet sürmek daha iyi, rüzgarlı olmadıkça.Bisiklet sürüyorduk arkadaşlarla bu ara. Hava durur mu hemen soğudu. Isınsa da devam etsek...
Evet mesela ben aslında bir robotum ama gerçeğinden ayırt edilemiyorum.Siz hiçbiriniz gerçek değilsiniz.