Son 10 yılın en iyi savaş filmleri

Bu konuyu okuyanlar

Darknes$

Müdavim
Emektar
Katılım
13 Haziran 2008
Mesajlar
17,955
Reaksiyon puanı
351
Puanları
83
Son 10 yılın en iyi savaş filmleri

Kerem Akça, 2000’lerin en iyi 10 savaş filmini seçti

Savaş filmi bazı dönemlerde olduğu gibi stüdyoların ‘birincil türü’ konumunda seyretmese de bildik siyasi olaylarla ilgili eserlerin üretildiğine tanıklık ettik bu dönemde. Özellikle 11 Eylül ve Irak Savaşı odak noktası olurken, onların örnekleri daha ‘drama’ odaklı eserler doğurdu. 2. Dünya Savaşı ise halen modasının geçmediğini kanıtladı. 2000-2009 arasında çekilen en iyi 10 savaş filmi şöyle...

Genel portreye baktığımızda savaş filmlerinin dönemlerin siyasi konjonktürü ışığında devreye girdiğini görmek mümkündür. Bu sebeple de özellikle 80’lerde Vietnam Savaşı’nı ele alan tür filmleri devreye girmişti. 2000’lerde ise Irak Savaşı odaklı eserler gördük. Ancak bunların çoğunluğunun milliyetçi ve hatta ırkçı seyretmesi, çok da başarılı örnekler çıkarmadı karşımıza “Görev Uğruna” ve “Yeşil Bölge” (“Green Zone”, 2010) dışında. Bu sebeple de o alanın biraz daha araya zaman girmesine ihtiyacı var kanımca.

Bu genel çerçeve ışığında da dört 2. Dünya Savaşı filmi öne çıkarken Sırbistan-Bosna İç Savaşı, Lübnan Savaşı ile Kuveyt Savaşı da kendi temsilcilerini verdiler listeye. Tarantino’nun “Soysuzlar Çetesi” (“Inglorious Basterds”, 2009) dışında modelsel anlamda bir yenilik olmaz iken, özellikle tarafsız savaş filmlerini listeye dahil etmeyi tercih ettim.

Özellikle 2000’lerin başında alışık olduğumuz görkemli ve yüksek bütçeli savaş filmleri üretilirken, sonlarına doğru ‘dramatik’ yönü ağır basan bağımsız eserler öne çıktı. Bu ilk kısımdan “Son Samuray”, “Kara Şahin Düştü”, listenin en dikkat çekici örnekleri oldular. Listedeki eserlerin genelde ‘şiddet’ olgusunu daha bir öne çıkardığı görüldü. Bu da dönemin konuya yaklaşımını ortaya koyuyordu elbette...

http://www.haberturk.com/kultur-sanat/haber/564450-son-10-yilin-en-iyi-savas-filmleri

dfbc0dfb4992455bb248bc684c799fb3_k.jpg


10-Güneşin Gözyaşları (Tears of the Sun) (2003) Nijerya’ya helikopterle inen bir Amerikan askeri, oradaki doktoru kurtarmayı amaç edinir. Bir savaş filminden çok ‘kurtarış görevi’nin aksiyon ve macera boyutu ile öne çıkar bu eser. Ancak çatışma ve didişme bolca mevcuttur. “İlk Gün”ün (“Training Day”, 2001) yönetmeni Antoine Fuqua’nın yoğun becerisiyle eli yüzü düzgün bir sinema eserine dönüşmüştür. Bruce Willis ile Monica Bellucci başrollerde...

e57868781dcdfca2ebf824919e9bf562_k.jpg


9-Iwo Jima’dan Mektuplar (Lettes from Iwo Jima) (2007) Iwo Jima Savaşı’nın Japonya tarafını anlatan, “Atalarımızın Bayrakları”nın devam filmi. Daha çok Ken Watanabe’nin canlandırdığı albayın öyküsüne odaklanan bir eser. Tamamı Japonca çekilen yapıt, “Atalarımızın Bayrakları”ndan daha karanlık çizilmiş bir insanlık dramı sunuyor. Siyah renk ön planda. Clint Eastwood’un bu savaş ikilemesi çarpıcı sonuçlar verdi ona şüphe yok!

c34e6d05d878c021c30bb90ee71ecb6c_k.jpg


8-Lübnan (Lebanon) (2009) Tankın içinden hayata bakan özel bir eser. Öyle ki bu ilk film, Lübnan Savaşı’ndaki bir İsrail askerinin sıkışmışlığını ele alıyor. Savaşta bütün patlamalar, ölümler ve cinayetler arasında ‘dışarıdan bakış’ olarak cereyan eden ‘tanktaki psikoloji’ye odaklanıyor. Eserin tamamının onun içinde geçmesi de bu klostrofobik durumun üzerine gidilmesini sağlıyor ve filmin değerini perçinliyor. İsrailli Samuel Maoz bu ilk filminde birçok şeyi başarıyor anlayacağınız...

744047f0b68dbd40596fcf872e703c8a_k.jpg


7-Atalarımızın Bayrakları (Flags of Our Fathers) (2006) Iwo Jima Savaşı’nda tepeye bayrak diken askerlerin öyküsü. Bir inanç, direniş ve mücadele öyküsüne odaklanmaktan çok, psikolojik dayanışmayı ve savaşın gereksizliğini öne çıkarıyor. Clint Eastwood’un eklemlediği eski model görsel doku ile sarı yalıtımlı pelikül de bu gerçekliği destekliyor. Ryan Philippe, Jesse Bradford, Adam Beach, Barry Pepper başrollerde...

2c97a2a0a4450ad0a1d05b0a9134fb12_k.jpg


6-Görev Uğruna (Stop-Loss) (2008) Savaştan döndükten sonra ‘stop-loss’ adlı ‘yeniden oraya geri dönme’ kanunu olduğunu öğrenen bir askerin öyküsü. 11 Eylül sonrası Irak Savaşı ile ilgili en iyi film bu kuşkusuz. “Erkekler Ağlamaz”ın (“Boys Don’t Cry”, 1999) yönetmeni Kimberly Peirce imzalı eserde Ryan Philippe, bu muhalif yapıya destek oluyor.

206f82ecce5ecef82caf70d7c3139658_k.jpg


5-Kara Şahin Düştü (Black Hawk Down) (2002) Kuveyt Savaşı ile ilgili keskin bir Amerikan filmi. Ridley Scott yönetmenlik koltuğunda ama çatışma sahnelerinin gerçekliği, patlama sahnesinin görkemi ve yüksek sesiyle izleyiciyi avcunun içine almayı beceriyor. Mavi ve turuncu dokusu halen unutulmadı. Dönemin en stilize savaş filmlerinden biri.

683ca5cd73b2d76d25418ba73ba1174e_k.jpg


4-Soysuzlar Çetesi (Inglorious Basterds) (2009) Tarantino, 2. Dünya Savaşı ile ya da Nazilerle ilgili film çekse kuşkusuz sonuç böyle olacaktı. Bir tarafta ‘soysuzlar çetesi’, bir tarafta basılacak Fransız sinema salonu, bir tarafta geyik yapan Alman askerleri ve daha nice ‘bozucu’ şeyle sarılmış, neyin niye orada olduğunu anlamadığımız bir yapıt. Sinemada siyasi tarihin bir fetişini yapmış yönetmen. Hepsi de “Kill Bill” ile sinemaya giren hikaye kurgusu bozuk ve her sahnesi farklı çekilen, bol oyuncaklı film modelinin suçu! Tabii Oscar adaylığı alan bir film olması Tarantino hayranları için önemliydi onu da ekleyelim.

0619e994424b9a0abd9492a3dc63e09d_k.jpg


3-Son Samuray (The Last Samurai) (2003) Kendini samuray kültürüyle yoğuran bir 19. yüzyıl Amerikan kahramanının ülkedeki birleştirici rolü ele alınıyor. Bu savaş filminde mitolojik öğeler de öne çıkıyor. Özellikle sondaki görkemli ve mitik savaş sahnesine dikkat! Yönetmenlik koltuğunda Edward Zwick, başrolde Tom Cruise var.

adcd6afbf7b9f6ade6f5e636d94b4d4f_k.jpg


2-Tarafsız Bölge (No Man’s Land) (2001) 1993’te gerçekleşen Bosna-Sırbistan Savaşı’nda iki taraftan askerlerin çatışmanın orta yerindeki bir oyukta karşılaşmasını ele alan çarpıcı bir eser. Hiciv yönü yüksek bir savaş draması olarak anılabilir. 2002’de ‘Yabancı Dilde En İyi Film’ dalında Oscar heykelciğini kucaklamıştı.

68c3fac0f4538f6bf2f49e603f68b47a_k.jpg


1-Miracle at St. Anna (2008) 1940’larda 2. Dünya Savaşı’nın ortasında bir İtalyan köyünde mahsur kalan dört Afro-Amerikan askerinin öyküsü. Tabii sadece onların değil beyaz Amerikalıların, Nazilerin ve İtalyanların da ruh hallerine girerek savaşın toplu bir ruhsal bunalım olduğunu iddia eden bir eser. Elbette Spike Lee, burada Sam Peckinpah’ın “Zafer Madalyası”ndaki (“Cross of Iron”, 1977) gibi savaş konseptini bütün bakış açılarından ele alarak sinemanın en iyi tür filmlerinden birine imza atmış.​
 

eray045

Müdavim
Emektar
Katılım
12 Nisan 2008
Mesajlar
12,600
Reaksiyon puanı
250
Puanları
63
tek tek indirip izleyelim :)
 

Darknes$

Müdavim
Emektar
Katılım
13 Haziran 2008
Mesajlar
17,955
Reaksiyon puanı
351
Puanları
83
9 ve 8 pek güzel değildi onları es geçebilirsin :)
10 numaradan başlayabilirsin
 

Son mesajlar

Üst