mucahid
Doçent
- Katılım
- 11 Mart 2009
- Mesajlar
- 673
- Reaksiyon puanı
- 12
- Puanları
- 0
sizce de öyle değil mi?
"Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği vardır. Kimin hicreti Allah'a ve Resul'üne ise onun hicreti Allah'a ve Resul'ünedir. Kimin de hicrete dünyalık bir mala veya kadına ise onun hicreti de onadır."
Henüz İslami dava ile tanışmadığım liseli yıllarda kız ve erkek öğrenciler kendi aralarında üniversite hayalleri kurarlardı. İslami duyarlılığı! olan kızlar üniversiteye gidince peruk kullanacaklarını veya başlarını açacaklarını söylerlerdi. Yapacakları bu amelin meşru olmasına delil olarakta "ameller niyetlere göredir" hadis-i şerifini delil olarak kullanıp mantıklı! açıklamalarda bulunurlardı. Niyetlerinin temiz ve Allah için olduğunu, müslümanlara faydalı olmak istediklerini ve bundan dolayı peruk takmanın veya baş açmanın bir münker olmadığını hatta maruf olduğunu söylerlerdi. Kızlarla İslami sohbet! eden erkeklere arkadaşları müdahale edince yine mezkur hadisi delil olarak öne sürüyorlardı. Ben ise sadece izliyor ve gülüyordum. İlgilenmiyordum...
Liseyi bitirdikten sonra İslami dava ile tanıştım. Bununla beraber sosyal hayatımda akraba çevremdende sık sık duyuyordum "ameller niyetlere göredir" cümlesini. Nihayetinde insanların bu Hadis-i şerifi yaptıkları nahoş amellerini meşrulaştırma için kullandıklarına kanaat ettim. Hadisin; aslını, ne zaman, niçin söylendiğini, muhaddislerin bu hadis hakkındaki tevilini araştırmaya başladım. Ve anladım ki; Yapılan nahoş amelleri meşrulaştırmak için kullanılan bu hadis eksik naklediliyor. Haliyle eksik bilgi eksik ameli berberinde getiriyor. Meğer ki "ameller niyetlere göredir" hadisinin devamında farz bir amel olan hicret eyleminden bahsediliyormuş. Nitekim hadis-i şerif, sahabelerle beraber Mekkeden Medineye hicret eden ve bu hicretini Medine de sevdiği bir kızı kendi nikahına almak için yapan bir kişi hakkında varid oluyormuş. Hadis-i şerifte amellerin niyetlere göre olduğu belirtiliyor. Ama malum ki ameller ya hoş olur yada nahoş olur. İşte akla gelebilecek "hangi ameller niyetlere göredir?" sorusuna cevabı hadis-i şerifin devamındaki örnek verilen Allah'ın farz kıldığı hicret eyleminde anlayabiliriz. Hicret Allah'ın farz kıldığı salih ve hoş bir ameldir. Niyet'te, bu gibi hayırlı amellerde aranmalıdır. Nitekim Kuran-ı Kerim'in Maun süresinde de mealen namaz kılanlardan ve namazlarda gösteriş yapanlardan bahsedilmektedir. Sözün özü; niyet salih amelde aranmalıdır. Caiz olmayan bir amelde niyeti ön plana çıkarmak şeriata ve İslam'a aykırıdır. "Şeriat zahire bakar." kaidesi de niyetin ancak salih amelde olacağına işarettir. Diyebilirizki niyet kul ile Allah arasındadır. Bu yüzden Namaz kılan birsinin niyeti hakkında yorum yapmaya hakkımız olmadığı gibi caiz olmayan bir eylemde bulanan kişinin niyeti içinde yorum yapmamalıyız. Namaz kılan için namazını kılmış farzı yerine getirmiştir diyebiliriz. Caiz olmayan bir eylemi yapan kişi içinde yaptığının caiz olmadığını söyleyebiliriz.
Allah bize Hakk'ı Hak bilip Hakk'a itaat eden ve Hakk'a tabi olan, batılı da batıl bilip batıldan sakınan ve batıla karşı mücadele eden kullarından eylesin... (Amin)
"Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği vardır. Kimin hicreti Allah'a ve Resul'üne ise onun hicreti Allah'a ve Resul'ünedir. Kimin de hicrete dünyalık bir mala veya kadına ise onun hicreti de onadır."
Henüz İslami dava ile tanışmadığım liseli yıllarda kız ve erkek öğrenciler kendi aralarında üniversite hayalleri kurarlardı. İslami duyarlılığı! olan kızlar üniversiteye gidince peruk kullanacaklarını veya başlarını açacaklarını söylerlerdi. Yapacakları bu amelin meşru olmasına delil olarakta "ameller niyetlere göredir" hadis-i şerifini delil olarak kullanıp mantıklı! açıklamalarda bulunurlardı. Niyetlerinin temiz ve Allah için olduğunu, müslümanlara faydalı olmak istediklerini ve bundan dolayı peruk takmanın veya baş açmanın bir münker olmadığını hatta maruf olduğunu söylerlerdi. Kızlarla İslami sohbet! eden erkeklere arkadaşları müdahale edince yine mezkur hadisi delil olarak öne sürüyorlardı. Ben ise sadece izliyor ve gülüyordum. İlgilenmiyordum...
Liseyi bitirdikten sonra İslami dava ile tanıştım. Bununla beraber sosyal hayatımda akraba çevremdende sık sık duyuyordum "ameller niyetlere göredir" cümlesini. Nihayetinde insanların bu Hadis-i şerifi yaptıkları nahoş amellerini meşrulaştırma için kullandıklarına kanaat ettim. Hadisin; aslını, ne zaman, niçin söylendiğini, muhaddislerin bu hadis hakkındaki tevilini araştırmaya başladım. Ve anladım ki; Yapılan nahoş amelleri meşrulaştırmak için kullanılan bu hadis eksik naklediliyor. Haliyle eksik bilgi eksik ameli berberinde getiriyor. Meğer ki "ameller niyetlere göredir" hadisinin devamında farz bir amel olan hicret eyleminden bahsediliyormuş. Nitekim hadis-i şerif, sahabelerle beraber Mekkeden Medineye hicret eden ve bu hicretini Medine de sevdiği bir kızı kendi nikahına almak için yapan bir kişi hakkında varid oluyormuş. Hadis-i şerifte amellerin niyetlere göre olduğu belirtiliyor. Ama malum ki ameller ya hoş olur yada nahoş olur. İşte akla gelebilecek "hangi ameller niyetlere göredir?" sorusuna cevabı hadis-i şerifin devamındaki örnek verilen Allah'ın farz kıldığı hicret eyleminde anlayabiliriz. Hicret Allah'ın farz kıldığı salih ve hoş bir ameldir. Niyet'te, bu gibi hayırlı amellerde aranmalıdır. Nitekim Kuran-ı Kerim'in Maun süresinde de mealen namaz kılanlardan ve namazlarda gösteriş yapanlardan bahsedilmektedir. Sözün özü; niyet salih amelde aranmalıdır. Caiz olmayan bir amelde niyeti ön plana çıkarmak şeriata ve İslam'a aykırıdır. "Şeriat zahire bakar." kaidesi de niyetin ancak salih amelde olacağına işarettir. Diyebilirizki niyet kul ile Allah arasındadır. Bu yüzden Namaz kılan birsinin niyeti hakkında yorum yapmaya hakkımız olmadığı gibi caiz olmayan bir eylemde bulanan kişinin niyeti içinde yorum yapmamalıyız. Namaz kılan için namazını kılmış farzı yerine getirmiştir diyebiliriz. Caiz olmayan bir eylemi yapan kişi içinde yaptığının caiz olmadığını söyleyebiliriz.
Allah bize Hakk'ı Hak bilip Hakk'a itaat eden ve Hakk'a tabi olan, batılı da batıl bilip batıldan sakınan ve batıla karşı mücadele eden kullarından eylesin... (Amin)
Doğruhaber gazetesi(18 ocak 2010)
Muhammed İhya / Diyar-ı Amed (yaş: 24)
Dicle Üniv. - Tarih
Muhammed İhya / Diyar-ı Amed (yaş: 24)
Dicle Üniv. - Tarih