Sinemanın çınarı: Münir Özkul

Bu konuyu okuyanlar

mazruf

Guru
Emektar
Katılım
30 Temmuz 2009
Mesajlar
23,098
Reaksiyon puanı
1,117
Puanları
113
Yaş
40
Türk tiyatrosunun ve sinemasının yaşayan tarihi o.. Kah Kel Mahmut olarak çıktı karşımıza kah turşucu Kazım Efendi olarak... Kim olarak beyaz camda görürsek görelim o hep bizden biriydi aslında. İşte sinemaya adanmış bir ömrün, Münir Özkul'un portresi…

1460996113927.jpg


AHABER- Beyaz perdede tam 207 film.... Tiyatro sahnesinde yıllar boyu süren 13 oyun beyaz camda yani televizyonda yıllar boyu milyonları peşinden sürüklemiş 10 ayrı dizi...

Afife - Dümbüllü hatta Cumhurbaşkanlığı özel ödülü dahil 10'larca ödül...

Bir efsane o... Ve hafızalara kazınan bir tarih...

Gülen Gözler'in Yaşar Ustası o... Hani şu patrona hayatının dersini veren usta...


O neşeli günlerin Kazım Efendisi...

Hani şu turşu inadı tutan...

İnadından 3 çocuğunu alıp evi terk eden...


Ama hep Hababam'ın Kel Mahmut'u olarak hatırlanacak o...

Hani şu sert, disiplinli ama bir o kadar da yufka yürekli Mahmut Hoca...


Bir eski İstanbul beyefendisiydi Münir Özkul...

1925'te İstanbul Bakırköy'de doğdu...

Daha çocukken tiyatroya meraklıydı...

Ve ömrü tiyatro ile ama beyaz perde icat olunca da sinema ile geçecekti...

Kamera karşısına geçtiği ilk filmi 1950 tarihli üçüncü selimin gözdesiydi...

Ve o, hastalanıp da sinemayı terk edeceği 2003'e kadar 206 yeni film daha çekecekti...

Özellikle 1970'lere damgasını vurdu Münir Özkul...

Hala hafızalardan silinmeyen küçük hanımefendiler Şoför Nebahatler, Neşeli Günler, Gülen Gözler, Hababam Sınıfı serisi o yıllarda çekildi...

O hep babaydı... Hep baba kadar şefkatliydi... Kim bilir belki herkes onda kendi babasından bir parça bulmuştu... Onu o filmleri biraz da bu yüzden onlarca yüzlerce kez sıkılmadan hep aynı heyecanla izlemişti...


Bir öğretmendi o... Kim bilir belki herkes o'nda kendi öğretmeninden bir şeyler buldu yıllar boyu... O şefkati gördü onda... Bu yüzden sevdi onu...

İsmail Dümbüllü'nün o efsanevi kavuğunun da sahibiydi Münir Özkul... O kavuğa layık olmak ve kavuğun ağırlığını taşımak için yıllar boyu tiyatro sahnesinde de kaldı...

Ama sinema ilk aşkıydı hiç terk etmedi...

Dönemin bütün efsaneleriyle yan yanaydı hep...

Kemal Sunal'ın da

Metin Akpınar'ın

Zeki Alasya'nın

Tarık Akan'ın

Halit Akçatepe'nin de babasıydı...

Ama en çok Adile Naşit'in yanına yakıştı Münir Özkul...

Akranı Adile Naşit'le onlarca filmde rol aldı...

İkili o filmlerin neredeyse hepsinde birbirini çok seven ama sık sık da kavga eden çifti canlandırdı...


Münir Özkul 2003 yılından bu yana tıbbın Demans dediği hastalığın pençesinde...

Ama hatırlanıyor hâlâ...

Hayat eğer hoş bir seda bırakmaksa ardında o bu sedayı bıraktı...

Şimdi sevenleri ondan gelecek hayırlı ve iyi bir haberi bekliyor...
 
Üst