Sevdiklerimizi hicri takvim esaslarına göre yad edelim

ashabulyemin

Profesör
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
3,389
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0
‘SEVDİKLERİMİZİ HİCRİ TAKVİM ESASINA GÖRE YÂD EDELİM’

CZF_MNC_Hocamiz_dekupe.JPG
Avustralya’nın Brisbane şehrinde, 13 Safer 1427 / 13 Mart 2006 tarihinde gerçekleştirilen “Prof. Dr. M. Es’ad Coşan (Rh.A.) Hocaefendi’yi Yad Programı”ndaki Muharrem Nureddin Coşan Hocaefendi’nin konuşmasını, 13 Safer 1430 M. Esad Coşan Hocaefendi’yi yâd günü münasebetiyle sadeleştirerek istifadenize sunuyoruz.






Azîz ve değerli arkadaşlar;


Benim için özel anlamı ve büyük bir mutluluk vesilesi olan bu günde, sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyetimi ifade etmek isterim.


Sizlerle bugünün anlam ve önemine dair birkaç tespitimi kısaca paylaşmak istiyorum.


Oğlu olmaktan gurur duyduğum pek sevgili babamın ruhu şâd olsun, derecesi artsın.


O’nun himmet ve gayretleriyle Allah rızâsını kazanmak için başladığı ve başlattığı tüm hamlelerini tamamlayıp onun adına hizmete sokmayı ben âciz kardeşinize nasîb etsin.


Hicrî takvim 622 milâdi yılında, Server-i Ser Efendimiz (s.a.s.)'in Medîne’ye hicretini târihin başlangıcı olarak kabul eden takvimdir.


Kur'ân-ı Kerim, mesajının tamamını ay takvimi esâsına göre indirmiştir.


Ben, sevdiğimiz insanların, doğum yıldönümlerinin Hicrî Takvime göre idrâk edip kutlamanın ve dualarımızı, hediyelerimizi o günlerde arttırmanın doğruluğuna kanâat getirdim.


Bizler inşallah bundan sonra, sevdiklerimizin Hicrî Takvim’e göre doğumlarını ve önemli tarihlerini belirleyecek ve Hicri Takvim’e göre törenlerimizi düzenleyeceğiz.


Şimdi, sevgili babam Mahmud Es'ad Coşan'ı, kan bağım dışında kendisine bağlanma ve sevmeme neden olan bazı Kur’ân ayetlerinin meallerini size okumak istiyorum.


Babamı seviyorum çünkü Mâide Sûresi 56.âyette; Esteîzübillâh:


"Kim, Allah'ı, Rasûlü'nü ve mü'minleri velî (ve dost) edinirse, işte Allah taraftarı onlardır; mutlaka galip geleceklerdir" buyruluyor.


Babamı seviyorum, çünkü O, Â’li İmrân Sûresi 31. ayette;


"(Ey Rasûlüm!) De ki: 'Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayan ve merhamet edendir" âyeti gereğince hayatını yaşadı, Peygamber Efendimizin ahlakıyla ahlaklandı, Onun mesajını duyurmak için, gece gündüz demeden, yorulmadan, bıkmadan uğraştı, didindi, sonuna kadar…


Kendisi güzel ahlâk örneği bir insandı.


Peygamberimiz de “Güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildiğini" söylemişti. Allah (c.c.), Rasûlü’nün “Muhakkak sen çok güzel bir ahlâk üzeresin” diyerek Kur’an’da ahlakını övmüştür.


Babamda aynı Rasûlullâh (s.a.v.) Efendimiz benzeri güzel bir ahlâk üzere idi. Allahkusurlarını affedip, derecesini Ankebût Sûresi 7. âyet gereği arttırsın inşallah.


Ankebut Suresi 7. âyette, Allah nasıl buyuruyor.. Mealen… Esteîzübillâh:


"İman edip de sâlih (sevaplı) işler yapanların günahlarını elbette örteceğiz ve mutlaka onlara yaptıklarının daha güzeliyle karşılık vereceğiz."


Bu toplantının gayesi Mahmud Es’ad Coşan Hocaefendi’nin anılmasıdır, O’nun hayırla yâd edilmesidir.


Türkiye’de ve dünyanın belki başka merkezlerinde kendisinin doğum yılını, Hicri Takvim’e göre 13 Safer hangi Miladi tarihe denk geliyorsa kutlamayı adet haline bu seneden sonra getireceğiz inşallah.


Aynı şekilde, cennet mekân dedem Mehmed Zahid Kotku’nun doğum tarihi yine Miladi Takvim’e göre her sene hesaplanacak ve inşallah her sene Hicri Takvime göre dedemin doğum yıldönümünü kutlayacağız.


Belki bundan sonra doğacak olan evlatlarımızı da Hicri Takvime göre doğum tarihlerini yazıp o tarihlere göre anılmalarını da vasiyet edeceğiz ki, inancımıza uygun şekilde ibadetlerimizi yapmamıza fayda sağlayan Hicri Takvimi hayatımızda ne kadar önemli bir yeri olduğunu idrak edelim.


Ben sözü daha fazla uzatmak istemiyorum.


Allah (c.c.) sizlerden razı olsun. Yolundan inşallah ayırmasın.


Esselâmü Aleyküm ve Rahmetullâhi ve Berakâtühû.


AKRA FM


mec_ilk_ispa.jpg

Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocaefendi 14.4.1938 tarihinde, Çanakkale’ye bağlı Ayvacık ilçesinin Ahmetçe köyünde dünyaya geldi. Babası Halil Necati Efendi, annesi Şadiye Hanım’dır. Babası ile annesi üçüncü kuşakta aynı kökte birleşmektedir. Hz. Hüseyin Efendimiz’in soyundan olan dedeleri Buhara’dan gelip Çanakkale’ye yerleşmişlerdir. Büyük dedesi Molla Abdullah Efendi, İstanbul’da ilim tahsilinde bulunmuş ve dönemin ünlü meşâyihinden Gümüşhâneli Ahmed Ziyâüddin Efendi’nin yakın bağlıları arasına girmiştir. Dedesi Molla Mehmed Efendi ise Fatih medreselerinde okuyup icazet aldıktan sonra, Birinci Cihan Harbi’ne iştirak etmiş ve bu savaşta şehit düşmüştür.

Mahmud Es’ad Coşan Hocaefendi’nin babası Hâfız Halil Necati Efendi 1942 yılında çocuklarının tahsili için İstanbul’a göç etti. Es’ad Coşan Hocaefendi ilk öğrenimini Eminönü Vezneciler İlkokulu’nda, 1950 yılında tamamladı. Bu arada babası vasıtasıyla dönemin âlim ve âriflerinden Serezli Hasib ve Abdülaziz Bekkine Efendilerle tanıştı. Sohbet meclislerine devam etti.

Vefa Lisesi orta kısmından 1953, aynı okulun lise kısmı Fen Kolu’ndan ise 1956 yılında mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arap-Fars Filolojisi bölümünü 1960 yılında bitirdi. Arap Dili ve Edebiyatı, Fars Dili ve Edebiyatı, Ortaçağ Tarihi ve Türk-İslâm Sanatı sertifikaları aldı. Fakülte son sınıfta iken Mehmed Zâhid (Kotku) Efendi’nin küçük kızı Muhterem Hanımefendi ile evlendi.
Fakülte’den mezuniyetini müteakip girdiği imtihanı başarı ile vererek Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Klasik-Dînî Türkçe Metinler Kürsüsü asistanlığını kazandı ve bu suretle de üniversiteye intisap etti.

Fakülte yayın komisyonunda iki yıl sekreterlik yapan Es’ad Coşan Hocaefendi, 1965 yılında XV. Yüzyıl Şairlerinden Hatiboğlu Muhammed ve Eserleri adlı çalışmasıyla “İlâhiyat Doktoru” ünvanını aldı. İlâhiyat Fakültesi öğretim üyeliği yanısıra 1967-68 yıllarında Ankara Yükseliş Mühendislik ve Mimarlık Özel Yüksek Okulu’nda “Türkçe ve Hümaniter Bilgiler” dersi verdi.

Es’ad Coşan hocaefendi 1972 yılında Hacı Bektaş Velî ve Makâlât adlı tezi ile doçent ünvanını aldı. 1971-1972 yıllarında yedek subay olarak askerlik hizmetini yaptı. 1973 yılında aynı fakültesin Türk-İslâm Edebiyatı Kürsüsü öğretim üyeliğine, bir yıl sonra da aynı kürsünün başkanlığına atandı. Emekli olduğu 1987 yılına kadar adı geçen kürsünün Anabilim dalı başkanlığını yürüttü.
1977-1980 yılları arasında Sakarya Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademis’nde Türk Dili ve Hümaniter Bilgiler dersleri verdi.

Matbaacı İbrâhim-i Müteferrika ve Risâle-i İslâmiyye adlı takdim teziyle 1982 yılında Profesör unvanını aldı.
Üniversiteye intisap etmesinden emekliliğine kadar geçen süre içerisinde Milli Eğitim Bakanlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı bünyesinde kurulan çeşitli komisyonlarda üye olarak çalıştı. Aynı zamanda Almanya, Avusturya, Irak, İran, Libya, Ürdün, Suudi Arabistan ve İran gibi ülkelerde uluslararası toplantı ve konferanslara katıldı, araştırma ve incelemelerde bulundu.

Mensubu bulunduğu fakültede Türk-İslâm Edebiyatı, Osmanlıca, Türkçe-Kompozisyon, Farsça ve Arapça derslerini okuttu. Yedi adet doktora ve çok sayıda lisans tezi yönetti.

Mahmud Es’ad Coşan hocaefendi başarılı ve verimli bir öğretim üyeliği hayatı sürdürmekte iken irşad faaliyetleri ile sosyal ve kültürel çalışmalara daha fazla zaman ayırabilmek amacıyla 1987 yılında kendi isteğiyle emekliye ayrıldı. Bundan sonra Hocası ve kayınpederi Mehmed Zahid Efendi’den aldığı tebliğ ve irşad görevini daha aktif yerine getirebilmek için faaliyetlere başladı. Seleflerinin başlattığı hadis derslerini Türkiye’nin bir çok ilinde yapmak suretiyle yaygınlaştırdı. Yaygın ve örgün eğitim, kültür, yardımlaşma, sanat ve yayın alanlarında hizmet üretmeleri için dostlarını teşvik etti. Bu alanlarda bir çok çalışmanın başlamasına önayak oldu. Çok sayıda kitap ve makale kaleme aldı.

Sohbetlerine gösterilen ilgiden dolayı hizmet sınırlarını genişletti ve bu gaye ile dünyanın bir çok ülkesine seyahatlerde bulundu. Avrupa, ABD, Orta Asya ve Avustralya’ya defalarca giderek eğitim proğramlarına katıldı.

Doğup büyüdüğü vatanından yirmi bin kilometre uzakta bulunan Avustralya’da, bir cami açılışı için yaptığı bir seyahat esnasında elim bir trafik kazası neticesinde Hakk’a yürüdü (4 Şubat 2001). Nâşı Türkiye’ye getirildi. 9 Şubat 2001 tarihinde Fatih Camii’nde Cuma namazını müteakip kılınan cenaze namazına, yüzbinlerce talebe ve seveni katıldı. Eyüpsultan Mezarlığı’nın Nakşi Tarlası denilen kısmında Hakk’ın rahmetine tevdi edildi.

Hazırlayan: Dr. Necdet Yılmaz
http://www.ashabilyemin.com/m-esad-c...ti-t30608.html
Arkadaşlar öncelikle bu konu tartışma ötesindedir.Alimlerimizi hatırlamak maksadıyladır.haşa onları tanıtmak haddimiz değildir.Bir Allah[cc]dostu ki sohbetlerinde kesinlikle politika yapmamış sadece Allah[cc]Muhammed[sav]ve insan sevgisini aşılamaya çalışmıştır.Benim ilgimi çekense çok eskiden yaptığı sohbetleri sanki bu güne işaret ettiğidir.Onun sohbetlerinde bugün ulaşabildiğimiz yeniliklerde yer almıştır.Hernekadar Eyub sultana defnedildi desede onun yeri ancak kalbimizdir.sohbetlerine ulaşmak için Burada net veya radyo ismi belirtmek istemiyorum reklam olarak algılanabilir. zaten çevrenizdekilerde sizde bilirsiniz ö.m gönderirseniz bende söylerim
Arkadaşlar konu nereden açıldı.Allah[cc]dostlarını her hafta birini hatırlatalım istedim.Daha önce bu sitede yazan şimdi görünmeyen abim bunu başlatmıştı.Biz gençler hediye idi.O hediyelerin dağıtımına müsade ederseniz ben devam edeyim.
hem kurban hemde yarınki cum'a bayramınız mübarek olsun

http://forum.shiftdelete.net/din-ku...4825-mahmud-esad-cosan-hocaefendi-kimdir.html
arkadaşlar muhterem hocaefendimizin doğumlarının yıldönümü sebebiyle mahdumu ve vekili nureddin coşan hocaefendinin bir duyurusunu ilettim
Allah[cc]hocamıza rahmet eylesin ahirette üzerindeki niğmeti tamamlasın bizleride biiznillah şefaatine mashar eylesin
 

dergah yolu

Asistan
Katılım
10 Şubat 2009
Mesajlar
216
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
'İNSANI KAMİLLER YETİŞTİREN BİR MÜRŞİDİ KÂMİLDİ'
MEC_yad_gunu_kabirden.JPG
İlim, fikir ve gönül önderi merhum Prof. Dr. Mahmud Esad Coşan Hocaefendi, doğumunun 73. hicri yıldönümünde, yağmurlu bir günde sevenleri tarafından yâd edildi.


İskenderpaşa Camii’nde konuşan Haseki Eğitim Merkezi Öğretim Görevlisi Yahya Alkın, Esad Coşan Hocaefendi’nin Kur’an ve Sünnet yolunun yılmaz eğitimcisi olduğunu belirterek, “O insanı kâmiller yetiştiren bir mürşidi kâmildi” dedi.

Esad Coşan Hocaefendi, AKRA FM’de 20 farklı programdan oluşan özel yayın akışıyla, ikindi namazından sonra Eyüp’teki kabri başında ve akşam namazını müteakiben İskenderpaşa Camii’nde çeşitli programlarla anıldı.

MEC_yad_gunu_kabir_basinda.JPG
AKRA FM
, Hakk’ın rahmetine kavuşan zat-ı muhteremlerin, Mevlid Kandili’nde olduğu gibi Hicri doğum günlerinde yâd edilmeleri geleneği sürüyor. Mahmud Es’ad Coşan Hocaefendi, doğumunun 73. yılı olan Hicri 13 Safer 1430, Miladi 8 Şubat 2009 Pazar günü ikindi namazını müteakip Eyüp’teki kabirleri başında, akşam namazını müteakip İskenderpaşa Camii’nde özel programlarla ve hatim dualarıyla yâd edildi.

YAĞMURA RAĞMEN YOĞUN KATILIM
MEC_yad_gunu_Eyup_kabir_insanlar.JPG
İstanbul’da sabah saatlerinde başlayan ve öğleden sonraya kadar aralıksız devam eden yağmur ikindi vaktine doğru kesildi. Eyüp Camii’nde kılınan ikindi namazının ardından M. Esad Coşan Hocaefendi’nin ve damadı Prof. Dr. Ali Yücel Uyarel’in kabirleri başında sevenleri toplanmaya başladı.

Hafif yağmurlu havaya rağmen çocuklardan kadınlara, gençlerden yaşlılara toplumun her kesiminden katılımın yoğun olması dikkat çekti. Kabir başındaki anma programına Türkiye’nin birçok ilinden gelenler de oldu. Esad Coşan Hocaefendi’nin kabrinde Kur’an’ı Kerim okundu ve duayı İstanbul Ümraniye Vaizi Mikdat Kutlu yaptı. Programa Avustralya’dan Mahmut Kürkçüde iştirak etti.

“KUR’AN VE SÜNNETTEN TAVİZ VERMEZDİ”
MEC_yad_gunu_Eyup_2.JPG
Fatih İskenderpaşa Camii’nde ise akşam namazını müteakiben yâd programı için gelen misafirlere kavurma, pilav, aşure, ayran ve hurmadan oluşan akşam yemeği ikram edildi. Ardından camide Kur’an’ı Kerim okundu, ilahiler söylendi.

Yatsı namazını müteakiben Haseki Eğitim Merkezi Öğretim Görevlisi Yahya Alkın, merhum M. Esad CoşanHocaefendi’nin nazarında “İnsanı Kamil, İdeal Genç, İnsan Yetiştirmenin Önemi” konusunda konuştu. İnsanoğlunu “kâinat ağacının şuurlu meyvesi” olarak tanımlayan Yahya Alın, “İnsan, Rabbi’nin nezdindeki kendi değerinin farkında olmalı. Yaratıcısı’nın çağrısına uydukça değeri artarken, asi oldukça aşağıların aşağısı oluyor. İnsanı kâmil olma yolu Kur’an ve Sünnetten geçer.
MEC_anma_Eyup_Kabir_alt_taraf_yukari_1.JPG
Kendisini andığımız Esad Coşan Hocamızın hayatı boyunca Kur’an ve Sünnetten asla taviz vermezdi. Esad Coşan Hocamız, insanı kâmiller yetiştiren bir mürşidi kâmildir, mükemmel insandır. İslam’ın sadece ahiretle ilgili olmadığını, ibadetle sınırlı olmadığını, hayatın belli bir iman sistemine göre yaşam tarzı olduğunu her zaman vurgulardı”
diye konuştu.

İNSANI KAMİL YOLUNDA 3 HUSUS
Bir insanın kemale ermesinin 3 önemli şartı olduğunu vurgulayan Yahya Alkın, bunları şöyle açıkladı:

“Kâinat kitabını iman gözüyle müşahede etmek, yerlere bakarak, göklere bakarak… Gönül âlemi Allah’tan asla kopmayacak. Arzın yaratılışını, varlıkların yaratılışını, mükemmel işleyen sistemi derinden tefekkür etmek… Eserden müessire, sanattan sanatkara, sebeplerden o sebepleri yaratan müsebbibül esbab olan Cenab-ı Rabb-ül Âlemine intikal etmek.

Kâinat kitabının ayet-ül kübrası olan, en büyük ayeti Peygamber (SAS) Efendimizi çok iyi anlamak ve O’nun yolundan yürümek. Bütün mürşidi kâmillerin ana hedefi O’nun yolundan yürütmektir. Mürşidi kamiller kaynağı gösteren dürbündür, mazhardır, maneviyat erleridir.

Kâinat kitabının en üst seviyedeki tefsiri Kur’an’ı Kerim’i rehber almak. Her şeyin ölçüsü odur. Bir husus Kur’an uyuyor mu uymuyor mu? Önemli olan budur.”

Yahya Alkın, Esad Coşan Hocaefendi’nin İslam’ı hayatın belli bir iman sistemine göre yaşam tarzı olduğunu vurguladığını hatırlattı.

NASIL BİR GNEÇLİK İSTERDİ?
MEC_yad_gunu_iskenderpasa_sohbet.JPG
Esad Coşan Hocaefendi’nin gençleri çok önemsediğini ifade eden Yahya Alkın, Hocaefendi’nin gençlere yönelik duyarlı olduğu hususları şöyle sıraladı:

“Kur’an ile terbiye edilmesini çok arzu ederdi.

Peygamber Efendimiz gibi Müslüman olmalarını isterdi.

İdealindeki genç birkaç dili bilendir.

Ufuklarının genişletmelerini tavsiye ederdi.

İnsanın kıymetini himmeti kadar olduğunu vurgulardı.

İslama hizmetin bilimsel seviyenin yükselmesinden geçtiğine dikkat çekerdi.

Nemelazımcı bir gençlik istemezdi, dünyaya açılmalarını arzulardı.

Dünyayı ve ahireti kucaklayan bir gençliği önemserdi.

Güçlü Müslümanın zayıf Müslümandan daha hayırlı olduğunu vurgulardı.

Müslüman ülkelerle alakadar olan gençlik isterdi.

Gençleri alternatif tatiller geçirmeye yönlendirirdi.

Gençlere yüksek ve olgun çevre edinmelerini tavsiye ederdi.”

8 BİNE YAKIN HATİM, ONBİNLERCE SURE
MEC_yad_gunu_iskenderpasa_camii_dua.JPG
Sohbetin ardından Üsküdar Erzurumlular Sitesi’ndeki Mehmed Zahid Kotku Camii imam-hatibi Nizameddin Coşkun, Türkiye’de ve dünya genelinde okunan hatimlerin ve tesbihatın kabulü niyazıyla hatim duası yaptı. Yâd günleri kapsamında yaklaşık 8 bin hatim, onbinleri bulan Yasin-i Şerif, Tebareke ve Amme surelerinin okunduğu, tesbihatların yapıldığı duada zikredildi. İskenderpaşa Camii’ndeki hatim duası AKRA FM’de de yayınlandı.

İLİM ADAMLARI AKRA FM’DE
AKRA FM’de ise gün boyu süren yâd günü özel yayın akışında ise merhum Prof. Dr. Sabahattin Zaim ile Prof. Dr. Ahmet Turan Arslan, Prof. Dr. Osman Türer, Prof. Dr. Fahri Bayıroğlu, Yahya Alkın, Yard. Doç. Dr. Emin Yaşar Demirci ve Dr. Necdet Yılmaz, merhum Esad Coşan Hocafendi’nin hayatı ve fikirleri üzerine görüşlerini dinleyicilerle paylaştı.

Merhum Prof. Dr. Sabahattin Zaim, M. Es’ad Coşan Hocaefendi’nin, “İslam Ülkelerinin Durumları ve İslam
MEC_yad_gunu_iskenderpasa_dua.JPG
Birliği Fikri Hakkındaki Düşünceleri”
ni;

Marmara Ün. İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Turan Arslan,Es’ad Coşan Hocaefendi’nin “İslam’a ve Kur’an’a Bakışı”nı;

Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Türer ise Esad Coşan Hocaefendi’nin “Tasavvuf Kültürüne Katkısı, Yaşadığı Dönemi Yorumlayışı ve Açtığı Ufuklar”ı

Araştırmacı Yazar Dr. Necdet Yılmaz, merhum M. Es’ad Coşan Hocaefendi’nin “Kur’an’a ve Sünnete Bağlılığı, Sosyal ve İktisadi Meselelere Verdiği Önemi” anlattı.

HOCAEFENDİNİN ANLATILDIĞI 3 SÖYLEŞİ
Murat Çakır’ın ev sahipliğinde, İskenderpaşa Camiası üzerine İngiltere’de doktora çalışması yapan Van 100. Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yard.
MEC_yad_gunu_iskenderpasa_avlusu.JPG
Doç. Dr. Emin Yaşar Demirci
’nin konuk olduğu programda “İskenderpaşa Geleneği ve Esad Coşan Hocaefendi” konusunda konuşuldu.

Doç. Dr. Hür Mahmut Yücer’in ev sahipliğinde Haseki Eğitim Enstitüsü Öğretim Üyesi Yahya Alkın’ın konuk olduğu programda, Es’ad ÇoşanHocaefendi’nin eserlerinde ve sohbetlerinde yer alan “İnsanı Kamil, İdeal Genç, İnsan Yetiştirmenin Önemi ve Gençlere Nasihatleri” anlatıldı.

MEC_yad_gunu_iskenderpasa_cami_giris.JPG
Veteriner Hekim Erhan Bağ’ın ev sahipliğinde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahri Bayıroğlu’nun konuk olduğu programda ise Es’ad Coşan Hocaefendi’nin doğal beslenme ve sağlıklı yaşamla ilgili görüşlerine yer verildi.

AKRA FM’de ayrıca belgesellerden inceleme araştırmaya kadar birçok program da radyo severlerle buluştu.

Gönüller Sultanı Mehmed Zahid Kotku Hocaefendi, doğumlarının 115. yılında, Hicri 1 Safer 1430, Miladi 27 Ocak 2009 Salı günü yâd edildi.
http://www.akradyo.net/radyo.asp?p=haberframe.asp?id=42317
 
Üst