SDN Üyeleri, Gezi Parkı Eylemi için ne düşünüyorlar? Tartışıyoruz!

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

benianla

Doçent
Katılım
19 Ekim 2009
Mesajlar
514
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
ARKADASLAR DIKKAT !!!

Bu video gazeteci Yilmaz Ozdilin sayfasindan aynen alinmistir begenen kisi sayisi 7064 paylasan sayisi 11.490 ! peki konusan kim bilen var mi ? Biz söyleyelim Adı Gül Taşlı Kendisi Gazeteci mesleği bıraktı..Şuan Balıkesir"de pavyon işletiyor....!!!

Yorum Sizin .......!

[video=youtube;UJN3DHuzhsU]https://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=UJN3DHuzhsU#![/video]
 

benianla

Doçent
Katılım
19 Ekim 2009
Mesajlar
514
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
1010804_469328649823887_1668219912_n.jpg


- - - Mesaj Güncellendi - - -

1011165_468914573198628_1491408337_n.jpg
 

Korpe

Rektör
Katılım
2 Ağustos 2009
Mesajlar
10,169
Reaksiyon puanı
16
Puanları
0
sen oradaki insanların namaza karşı oldugunu mu düşünüyorsun.
siz öyle durursanız bizde böyle dururuz olayına mı getiriyorsun ?
körü körüne tek taraflı bakmayın lütfen. karşındakinin amacı 'daha güzel bir türkiye'
o adam da bilir evinde güzelce uyumayı ama gidip gezi parkında yatıp sefalet çekmeyi göze alabiliyor daha güzel bir türkiye için. sen bi düşün bakalım günlerce parkta yatıp kalabilirmisin ? ülken için bunu yaparmısın (fikir ama doğru ama yanlış orasından bahsetmiyorum) .

özet olarak;
insanlar bişeyler yapmaya çalışıyor. ben akpliyim,erdoğanı takdir ediyorum diyerek körü körüne kimse karşı tarafı eleştirmesin.durmak bile kabahat oldu farkındamısın dostum ? adam duruyor ya ! ya bu adam tepkisini daha nasıl dile getirsin. kimse yanlış gördüğü şeyle ilgili tepki göstermesin mi ? biz koyunmuyuz ??

son olarak o namaz kılan polis arkadaşımın o zor şartlarda kıldığı namazı Allah kabul etsin.

Diğer sayfadakı yorumlari(mı) okusaydın böyle bir karsılastirma da bulunmaz idın gerci senın düşüncen ..

Ayrıca sen ve senın gibi düşünce içinde olanlar daha önce soyledıgım gibi gormek - duymak istediği seyi (işine geleni) görüyor ve yorumluyor .

Hani derler ya cimbiz lami cektin aldın diye siz o kadar seyin ıcın den sizin işinize gelecek yorum yapacak yada insanlari küçük düşürecek

malzemeler bulup renci de etmek aşağalamak icin desiniz sonra da güzel ornekler verip masum gosterme derdindesiniz ben ALLAH ISLAH etsin dedim ve bunu her ıkı taraf icinde söyledim

Doğru siz koyun değilsiniz zaten siz koyun olsaydiniz bu kadar yapilan edilen şeyi işinize gelen sekılde değilde adil davranip hak verirdiniz.
 

mustang

Dekan
Katılım
30 Ekim 2008
Mesajlar
8,663
Reaksiyon puanı
34
Puanları
48
Serdar Cebe'den duran adam gafı


Kanal D Ana Haber spikeri Serdar Cebe canlı yayında büyük bir gafa imza attı.


serdar_cebeden_duran_adam_gafi_9188.jpg


Gezi Parkı eylemlerinin son günlerdeki fenomen protestosu Taksim'de devam ederken Kanal D Ana Haber spikeri Serdar Cebe'nin canlı yayında yaptığı gaf izleyenleri şaşırttı.

serdar_cebeden_duran_adam_gafi_4273.jpg

Gezi Parkı eylemlerinin son günlerdeki fenomen protestosu Taksim'de devam ederken Kanal D Ana Haber spikeri Serdar Cebe'nin canlı yayında yaptığı gaf izleyenleri şaşırttı.
Serdar Cebe'den duran adam gafı - izle- Tıkla İzle
ARKANDA SÜRÜYLE DURAN ADAM VAR

Kanal D muhabiri Berat Çamyar'a bağlanan Serdar Cebe meydandaki "duran adam"ları tanımalamak için "sürüyle duran adam" ifadesini kullandı. Duran adamlariçin kullandığı "sürü" ifadesiyle sosyal medyada büyük tepki gördü.


NE DE OLSA BİRAND'IN ÖĞRENCİSİ

Yakın zamanda kaybettiğimiz usta gazeteci Mehmet Ali Birand da sık sık yapmış olduğu gaflarla gündeme gelirdi.

http://www.ensonhaber.com/serdar-cebeden-duran-adam-gafi-2013-06-19.html

KAYNAK


- - - Mesaj Güncellendi - - -

[h=1]Erdoğan işaret etti büyük dava geliyor[/h]
erdogan_isaret_etti_buyuk_dava_geliyor13716250080_h1040306.jpg



[h=2]Gezi Parkı olaylarında hedef tahtası olarak seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önce Ankara'da sonra da Kazlıçeşme mitinglerinde yaptığı iki ayrı konuşma, Türkiye'yi büyük zarara uğratan Gezi Parkı olaylarıyla ilgili çok kapsamlı bir dava açılacağının göstergesi olarak yorumlandı.[/h]AK Parti'nin "Milli İradeye Saygı" mitingleri Türkiye gündemine otururken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hem Ankara hem de İstanbul'daki mitinglerdeki açıklamaları hala sıcaklığını koruyor. Başbakan Erdoğan'ın "Gezi Parkı olaylarıyla ilgili hesaplaşmayı hukuk içinde mutlaka yapacağız, provokatörleri deşifre edeceğiz" açıklaması büyük bir davanın geleceğinin habercisi...
"HESABINI YARGIDA SORACAĞIZ"
Başbakan Erdoğan 15 Haziran Cumartesi günü Ankara Sincan'daki meydanı dolduran yüzbinlere "Tüm bu vandallıkların, tüm bu insanlık dışı hareketlerin hesabını yargıda soracağız. Bunu eğer takipsiz bırakırsak, olmaz" mesajını vermişti.
'ŞİDDET UYGULAYANLARI TEK TEK ARAŞTIRACAĞIZ'
Başbakan Erdoğan, Ankara'daki bu sözlerinden sonra da Kazlıçeşme'deki coşkulu AK Partililere böyle seslendi:
"Biz polisimizin yanlışı varsa onu sorgularız, ama şiddet uygulayanları tek tek inceleyecek ve araştıracağız. Bütün MOBESE kayıtlarında bunlar var, inceleniyor. Sosyal medyada provakasyon yapanları da araştıracağız. Medyada da provokasyon yapanları arkadan her türlü lojistik destek verenleri araştıracak ve deşifre edeceğiz. Merak ediyorum, dünyanın değişik yerlerinden gelerek Taksim'deki olaylara karışanların burada ne işi var? Sanatçılara mahalle baskısı uygulayanları milletin bilmesini istiyorum."
DÜNKÜ OPERASYONLAR BUNUN BİR ÖN HAZIRLIĞI MI?
Dün sabah saatlerinde Ankara ve İstanbul merkezli operasyonlar önümüzdeki günlerde olması muhtemel büyük bir davanın hazırlığı olarak değerlendirildi.
EYLEMCİLER HANGİ SUÇLARDAN YARGILANACAK?
Yaklaşık 20 gündür devam eden eylemlerde bilgiler yetkililer tarafından toplanıyor. Peki, bu eylemciler hangi suçlardan yargıya hesap verecek?
1- Hükümeti yıkmaya çalışmak
2- Kanunsuz eylem yapmak
3- Şiddet ve eyleme teşvik etmek
4- Kamu malına zarar vermek
ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ HAREKETE GEÇTİ BİLE
Hükümet kanadında böyle bir hazırlık devam ederken Ankara Büyükşehir Belediyesi kamu malına zarar veren şahıslara yönelik tazminat davası açmaya hazırlanıyor. Bunun için de Belediye ve Emniyet arasında işbirliği yürütülüyor. Polis kameraları ve mobeselerle kamu malına zarar veren gruplar tek tek tespit ediyor.
BANKA HESAPLARI İNCELENİYOR
Öte yandan olaylar esnasında eylemcileri kışkırtacak bir şekilde sloganlar atan, şiddeti artıracak davranışlarda bulunan ve polise karşı mukavemet gösterecek tarzda hareket eden, kalabalığı yönlendiren örgüt lideri ve provokatörlerinin banka hesaplarının incelendiği ve o hesaplardaki para transferinin banka dekontlarıyla birlikte önümüzdeki günlerde kamuoyuna duyurulacağı belirtildi.

KAYNAK
 

mustang

Dekan
Katılım
30 Ekim 2008
Mesajlar
8,663
Reaksiyon puanı
34
Puanları
48
[h=1]Gezi Parkı'ndan 400 kamyon hurda çıktı![/h]
gezi_parkindan_400_kamyon_hurda_cikti13716209400_h1040250.jpg


[h=2]Gezi Parkı olaylarının ardından belediye ekipleri park ve Taksim civarından 400 kamyon hurda taşıdı.[/h]İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin başlattığı Gezi Parkındaki tahribatı giderme çalışmaları bugün de devam ediyor.

Belediyeden yapılan açıklamaya göre, son 2 gün boyunca aralıksız sürdürülen çalışmalarda 100 yeni yetişkin ağaç Gezi Parkı'na dikildi. Çalışmaların bugünkü kısmında 29 yeni ağacın daha dikilmesi planlanıyor. Böylelikle Gezi Parkı'na dikilen toplam ağaç sayısı 129'a ulaşmış olacak. Gezi Parkı'na son üç günde dikilen 152 bin mevsimlik çiçeğe ilave olarak 50 bin çiçek 5 bin gül dikimi de devam ediyor. Çalışmalar sonunda Gezi parkına toplam 129 ağaç 202 bin mevsimlik çiçek ve 5 bin gül dikilmiş olacak. Göstericiler tarafından tahrip edilen parkta 26 bin m2 alanın çimleri de değiştiriliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Taksim Meydanı'na 21 adet ıhlamur, 52 adet akça, 36 manolya ve 20 zakkum dikildi.
Taksim'deki gösterilerin ardından Katı Atık Yönetimi Müdürlüğü ekipleri Taksim ve Gezi Parkı'nda 310 temizlik personeli 32 kamyonet,12 yıkama aracı 5 su tankeri ve 6 süpürge aracı ile temizlik çalışması yaptı.

Gezi Parkı ve Taksim civarından yaklaşık 400 kamyon hurda, demir, çöp, yanan araç, moloz, taş, flama ve çadır taşındı.

KAYNAK

 

Naaa

Profesör
Katılım
15 Mart 2008
Mesajlar
2,220
Reaksiyon puanı
3
Puanları
0
Diğer sayfadakı yorumlari(mı) okusaydın böyle bir karsılastirma da bulunmaz idın gerci senın düşüncen ..

Ayrıca sen ve senın gibi düşünce içinde olanlar daha önce soyledıgım gibi gormek - duymak istediği seyi (işine geleni) görüyor ve yorumluyor .

Hani derler ya cimbiz lami cektin aldın diye siz o kadar seyin ıcın den sizin işinize gelecek yorum yapacak yada insanlari küçük düşürecek

malzemeler bulup renci de etmek aşağalamak icin desiniz sonra da güzel ornekler verip masum gosterme derdindesiniz ben ALLAH ISLAH etsin dedim ve bunu her ıkı taraf icinde söyledim

Doğru siz koyun değilsiniz zaten siz koyun olsaydiniz bu kadar yapilan edilen şeyi işinize gelen sekılde değilde adil davranip hak verirdiniz.

körü körüne bazı şeyleri savunuyorsun ve sen zaten 'taraf' olmuşsun fazlasıyla. o yüzden sakin sakin de olsa bir tartışmaya girmeyeceğim.
 

Korpe

Rektör
Katılım
2 Ağustos 2009
Mesajlar
10,169
Reaksiyon puanı
16
Puanları
0
körü körüne bazı şeyleri savunuyorsun ve sen zaten 'taraf' olmuşsun fazlasıyla. o yüzden sakin sakin de olsa bir tartışmaya girmeyeceğim.

iyi olur , en azından kalp kırmayiz bura da herkes bir taraf (zaten önceki yorumlarim da safımı belli etmiştim diğer sayfalara bakabilirsin)



Muhalif basın, Taksim’de ayaklananları taparcasına sevdi ve ellerinden tuttu, bağrına bastı. Dibine kadardestekledi.
En gabi vatandaşın bile idrak ettiği üzere “ağaç mağaç” bahaneydi, bu başbakana ve hükümete karşı bir ayaklanma denemesiydi. Böylece de, muhalif basının ziltakıp oynamasına yol açtı.
Fırsat bu fırsat, kimi edebiyat esnafımız, yabancı basında, sanki içki içmek yasaklanmış gibi “Boğaziçi’nde rakımı yudumlamak istiyorum” diye soytarı yazıları yazdı. Bu arada bazı şabalaklar “devrim başlıyor” diye heyecanlandılar, bazıgemi arslanları işkembe-i kübradan “kendimi TOMA’nın önüne atarım” diye salladılar, kendilerine liberal havaları vermeye çalışan ve şimdilerde “mızmız” tabir edilen Marksizm kalıntıları da “AKP için sonun başlangıcıdır” diye fetvalar verdiler. İlk seçimde AKP oylarının arttığını görünce bozum olacaklar.
Bir muhalif gazete, genellikle kendi adamlarının reklamını yaptığı kitap ekinde, Taksim eylemcilerinin o dağdağalı günlerde “neler okuduklarını” araştırmış…
Ortaya bir “ibret vesikası” çıkmış.
Sıkı durun, Gezi Parkı’nın toz dumanında ençok okunan iki kitap:
Kur’an-ı Kerim ve Nutuk!
İki kutsal yani…
Kur’an okuyanlar, “kapitalizme karşı çıkan Müslüman gençler”…
“Eylem ve dava arkadaşlarının” başörtülü kadınları yerlerde sürüklemeleri, “sana kutsalı göstereceğiz” diye tehditler savurmaları hakkında ne düşündüklerini öğrenmek isterim.
Peygamber efendimizin “tüccarın piri” olmasına ne dediklerini de…
Nutuk okuyanlar da, bildik Kemalist tosunlar elbette.
Herhalde feyiz almışlar, Sakarya’dan Sıraselviler’e, Dumlupınar’dan da Elmadağ yönüne doğru savunma ve saldırı taktikleri öğrenmişlerdir.
Eylemcilerin İnönü Gezisi’nde ikinci olarak en çok okudukları kitap da, elbette, değerli üstad Turgut Özakman Beyefendi Hazretleri’nin ölümsüz eseri “Şu Çılgın Türkler” çıktı…
Fakat bu bir “mükerrer okuma” oluyor, çünkü Özakman’ın eserinde olan her şey Atatürk’ün nutkunda da var.
Zaten Nutuk’ta her şey vardır. Cep telefonu ve Internet’ten sözedilmemektedir ama herhalde büyük önder “yirmili yılların CHP saylavlarının” böyle ileri teknoloji ürünlerinikavrayamayacaklarını düşünerek onları nutkuna almamıştır.
Taksim’de ayrıca Elif Şafak ve Orhan Pamuk da okunmuş.
Bir hanım da “ay şekerim herhalde Heidegger okunmuyor yani” diyor.
Haklıdır. Heidegger, Adorno, Habermas, Horkheimer gibi feylesoflar, daha ziyade emekli generaller tarafından havalandırma saati dışında koğuşta okunur.
Taksim çocuklarını kutluyorum.
Muhalif basının da ısrarla altını çizdiği gibi, Twitter’da cikcik etmeyi bilenler meğerse ne çağdaş, ne ilerici, ne farklı, ne yepyeni, ne beklenmedik, ne pırıl pırıl, ne cıvıl cıvıl gençlermiş!

Engin Ardıç
 

Jomolocco

Doçent
Katılım
4 Eylül 2012
Mesajlar
872
Reaksiyon puanı
5
Puanları
18
isinizi anca din uzerinden yurutun zaten.
Hayata nasil bakacaginizi unutmussunuz.
 

Korpe

Rektör
Katılım
2 Ağustos 2009
Mesajlar
10,169
Reaksiyon puanı
16
Puanları
0
Kaç yıldır meslekteyim…
Başımdan iki tam, bir yarım, bir de “postmodern” darbe geçti.
12 Eylül öncesinin “ölmeli-öldürmeli” olaylarına tanık oldum.
Cinayetler gördüm… Toplumsal olayların ortasında kaldım… Yanımda yöremde bombalar patladı… Çığlıklar duydum…
Kenan Evren’in devrisaadetinde, henüz çocuk yaşta olmama rağmen, iki kez gözaltına alındım.
Sırtımda sopalar kırıldı…
Kitaplarımı yakmak zorunda kaldım.
İşkence görmüş insanlarla aynı evi, aynı kaderi, aynı yoksunluğu paylaştım.
Zulme uğradım.
Yok sayıldım.
Kırıldım, üzüldüm, parçalandım.
12 Eylül rejiminin zindanlarında çile dolduran ağabeyimin peşinden, o cezaevi senin bu cezaevi benim, yıllarca dolaşıp durdum.
Çok doldum. Hep isyan etmek istedim. Sıkılıyumruklarla dolaştım.
Ülkenin en sancılı, en karanlık günlerinde mesleğe başladım.
Birçok mecrada çalıştım.
Birçok insan gördüm.
Birçok olaya tanıklık ettim.
Bir insanın ömrüne sığabilecek bütün “acı tecrübelerden” geçtim.
Fakat böylesini ne gördüm, ne duydum.
Duyabileceğimi de sanmıyorum.
Elbette Can Dündar’dan söz ediyorum. Kim olabilir ki?
Buğulu ve romantik ses tonuyla bize “aşk”ları, “sevda”ları, insan olmanın erdemini anlatan ve bol para kazanan, hep de “romantik isyankâr” görüntüsüyle hafızamızda yer etmiş ama bugüne kadar hangi haksızlıklara isyan ettiği, hangi derdedeva olduğu, hangi yaralı parmağa işediği, “öteki”nin özgürlüğü konusunda hangi insani refleksleri geliştirdiği meşkuk bu arkadaşımız, polisin Gezi Parkı’nı boşalttığı gece Halk TV’ye bağlandı ve bütün Türkiye’nin gözü önünde, “böylesi de olmaz ki birader” dedirten vicdansız bir provokasyona imza attı.
Birazdan okuyacağınız “Can Dündar mamulü” açıklamayı arşivlemenizi, daha da olmadı hafızanızda tutmanızı rica ediyorum;utanması ve vicdanı olmayan insanların neler yapabileceğine örnek olması açısından.
İşte, romantik isyankar Can Dündar’ın “destansı” provokasyon girişimi:
Katliam hazırlığı bu… Annelerin kucağından çocuklarını alıyorlar. Çocukların çığlıklarına tanık oluyorum. Akıl alır gibi değil. Buna inanamıyorum. Gerçekten çok kötü şeyler olacak. Bunu Başbakan göremiyorsa bizim bir şeyler yapmamız lazım.
Ben kaç yıldır gazetecilik yapıyorum bu kadar pervasızca yapılmış müdahale görmedim. Biraz önce Vali ile görüştüm “çaresizliğini” söyledi.
Ben de bir babayım, gerekirse oraya gidip TOMA’nın önüne yatacağım. Başka yolu yok. İstedikleri nedir yani? Bir parkı koruyor bu çocuklar. Bu şiddetle neyin intikamı alınıyor, akıl alır gibi değil.
Böyle barışçıl bir şeyi şiddetle ezmeye kalkarlarsa bundan sonraki kuşağı tamamen şiddet kanalına yöneltmiş olacaklar. Devletin yüzüyle ilk kez tanışıyor bu çocuklar. Böyle bir tanışma çok ağır sonuçlar doğuracak. Herkesten rica ediyorum. Buraya yardım elini uzatmak için ne mümkünse yapsın. Herkes Başbakanı bu çılgınlıktan vazgeçirmek için ne kanalı varsakullansın.
Bu meydanı böyle teslim almak böyle zulümuygulamak, hakikaten hiçbir siyasetçinin göze alabileceği bir şey değil. En basit savaşta bile kadınlar ve çocuklar korunur. Çocukların üstüne gaz atılan bir savaş görmedim. Şu anda tanık oluyorum. Bu akıl alacak bir şey değil. Çocuklar ciyak ciyak ağlıyor…
HAMİŞ:
İki gündür bekliyoruz… Can Dündar hangi TOMA’nın altından çıkacak diye. Boşuna bekliyormuşuz. Halk TV’ye bağlanıp gece yarısı insanları sokağa döken Can Dündar, eylemciler Gezi Parkı’ndan çıkarılır çıkarılmaz evine gidip mışıl mışıl uyudu. İhtimal ki, romantik rüyalar gördü…

Ahmet KEKEÇ
 

Snipertr

Profesör
Katılım
12 Ekim 2011
Mesajlar
1,033
Reaksiyon puanı
6
Puanları
38
1936 yılında, dağ başında bir köy okulunda, cuma namazına gitti diye dayak yiyen dedem, okulu bıraktı. Dedem sessizce ağladı belki ama öğretmen dövmedi…

İneklerin yattığı yerde gizli gizli Kur’an okumayı öğrenen dedem, ahırın yanındaki evinde Kur’an okuyamadığı için sessizce ağladı. Allah’ın kitabına bu muameleyi yapanlara karşı ayaklanmadığı gibi, 24 ay hiç izin kullanmadan, toplam 36 ay askerlik yaptı.

1950 yılında, sandık başında oyunu kullanırken “Bismillah” diyerek mührü bastı. Seçim sonuçlarını radyoda dinlerken, sessizce ağladı dedem. Sokaklara çıkıp taşkınlık yapmadı. Mutluluğunu da hüznü gibi sessizce akan gözyaşlarıyla gösterdi dedem..

Menderes’in idam edildiği günü, defalarca anlattı bana. Her seferinde gözleri dolardı. Sinirlenince, ‘Ne çektiysek o sağırdan çektik!’ diyerek, İsmet İnönü’ye olan öfkesini gösterirdi.

Benim dedem hiç polis taşlamadı, camları kırmadı. Hep sessizce ağladı…

Babam sessiz ağladı…

Babam İstanbul’a okumak için geldiğinde, cami halılarıyla ısınmaya çalışıp, rahmetli Gönenli Mehmet Efendi’nin verdiği harçlıklar ile karnına doyururken, hiç sokaklara çıkmadı. Sessizce içine akıttı gözyaşlarını.
Ailesinin rızkını kazanacak bir iş imkanı bulamadığı için, Almanya’ya gitmek zorunda kalınca, yine sokaklara çıkmadı benim babam. Eline taş alıp camları kırmadı, polisleri taşlamadı. Annesi dahil, sevdiklerinin cenazelerine bile yetişemediği için, isyan etmedi kendisini gurbete mahkum edenlere. Sessizce içine akıttı gurbet gözyaşlarını…

Bizi de sessiz ağlattılar…

28 Şubat sürecinde bende hep eylemlere katılırdım. Cuma namazlarını kılmak için, Ümraniye’den Beyazıt’a gidip slogan atardım. “Başörtüye uzanan eller kırılsın!” diye bağırmaktan ses tellerimiz acıyordu da, o zulmü bize yapanların içleri acımıyordu.
Eylem yaptık, ama polis taşlamadık, camları kırmadık. Sessizce ağladık…

Erkekliğimden utanırdım!

Üniversite kapısında bekleyen başörtülü kızların yanından geçip, üniversiteye girmek zorunda kalmak, hayatımda yaşadığım en büyük acıydı belki de. Müslümanlığımdan, insanlığımdan, erkekliğimden utanırdım… Dilimde bazen dualar bazen beddualar dolaşırdı. Ama ben hiç elime taş alıp polislere atmadım. Dükkanların camlarını kırıp araçları yakmadım.

Başörtülü bir sınıf veya okul arkadaşlarımızla göz göze gelmekten utanır, onlara yardımcı olamamanın sıkıntısını yaşardık.

Başörtülü kızlardan biri merdiven başında beni durdurdu. “Ben okulu bırakıp ailemin yanına dönmeye karar vermiştim. Dün babamı aradım. Verdiğim kararı kendisine iletince bana kızdı. ‘Başını açıp okulunu bitireceksin. Gelirsen seni eve almam’ dedi. Ben şimdi ne yapayım?”

Susmak zorunda kalmak, insana bu kadar acı verir mi? Aradan tam 15 yıl geçtiği halde, o merdivenin başında susup kalmanın acısını, hiç unutmadım. Değil polis taşlamak, dükkanların camını kırmak, dünyayı yakmak istedim o an. Ama ben sessizce ağladım sadece. Bu acıları bize yaşatanlara beddua ettim, o kızlara dua ederken.

Biz polise taş atmadık, ‘emir kulu’ diye. Biz esnafın camlarını kırmadık, ‘kul hakkı – milli servet’ diye.

Biz hep sessizce ağladık.

Sanatçılar neredeydi?

Biz bunları yaşarken sanatçılar neredeydi? Taksim meydanında, polis taşlayıp işyerlerinin camlarını kıran gençlerin yanında poz veren sanatçılar, 28 Şubat sürecinde neredeydi? Ağaçların haklarını korumak için eylem yapanlar, en temel insan hakları çiğnenirken niye sustular? Milletinden bu kadar kopuk yaşayan sanatçılar, ülkesinin geleceği için sanat üretemezler.

Dedemin sessiz çığlıklarını, babamın gurbet hüzünlerini, 28 Şubat’ın ezip geçtiklerini görmeyen sanatçılar, aniden çevreci ve hümanist oldular.

Dedemin sessizce içine akıttığı gözyaşlarını resmedemeyen, her türlü baskılara rağmen, sokakları cehenneme çevirmeyen 28 Şubat mağdurlarının sabrını, notalarına dökemeyen sözde sanatçılar, şimdi çevreci oldular.

Meselenin 3-5 ağaç olmadığını herkes çok iyi biliyor. Nedense bizim sanatçılar, hep sol eylemlerde sanatlarını sergiliyorlar.

Taşlara değil dualara sığındık
Başbakan ‘%50′yi zor tutuyorum’ dese bile, kendisi de biliyor, bizim sokaklara taş atmak için çıkmayacağımızı. Şiir okuduğu için hapse atılırken, sokağa çıkmaya teşvik etmeyen Başbakan, bu olaylar için sokaklara çıkmayacağımızı da biliyor.

Dedem sessizce gözyaşlarını içine döküp, devletin polisini taşlamadı.

Babam sessizce gözyaşlarını içine akıtıp, esnafın dükkan camlarını kırmadı.

Bizler de sessizce ağladık, ama ortalığı dağıtıp yıkmadık.

Biz hep sessizce ağladık diye,
bu olaylardan korkup sandık mücadelesinde vazgeçeceğimizi mi sandınız?

‘
90 yıllık cumhuriyet tarihinin 80 yılı biz ağladık siz güldünüz. Şimdi siz ağlayın biz gülelim’ demiyoruz. ‘Birlikte gülelim’ diye hala dua ediyoruz.

Duaların taşlardan daha güçlü olduğunu bilmeyenler, ne demek istediğimi anlamazlar…

Sait ÇAMLICA
 

CMYK

Profesör
Katılım
11 Haziran 2011
Mesajlar
1,048
Reaksiyon puanı
7
Puanları
38
Pentium asti tatbikat gazi.
"su an soludugumuz gaz, diger biber gazindan farkli. adi pentium asti tatbikat gazi. kesinlikle 30 dakika boyunca su icmiyorsunuz. gazin ozellikleri felc edebilir, bayiltabilir. gazdan kacabildiginiz kadar uzaga kacin! ve saglik gorevlilerine haber verin... kesinlikle su icmeyin! gaz iki isik halinde cikar. ılk isik altadicitir ve dumani vardir. ıkinci isik ise gorunmezdir, gaz halinde yayilir. bu bilgi gata dan alinmistir. herkese yayin"

[video=youtube;StX0bFV0LnQ]http://www.youtube.com/watch?v=StX0bFV0LnQ[/video]
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Abi felaket tellali gibisin ne diyim şimdi

Abi şu anda yapılanların ileride bize yapılmasına "felaket" diyorsan, şu an çok yanlış şeyler yapılıyor demektir. Yok eğer yapılanlar doğruysa ve ileride bize yapacaklarsa, neden "felaket" olsun bu? Yani çok acıklı bir durum var; yapılanların doğruluğunu yanlışlığını tartışmıyoruz; bize yapılırsa felaket, biz yaparsak normal. Bu çok yanlış bir düşünce tarzı.

İkinci olarak, buraya koyduğun Yahudi mitingi fotoğrafına yaptığım açıklamaya da değinmeni ve sorduğum soruya cevap vermeni isterdim abi.

Şu anda aşırı bilgi kirliliği var, herkes buraya alakasız yazıları kopyala yapıştır yapıyor, hiç kimsenin kendi fikri yok; alakasız bir şekilde fotoğraflar, videolar, eski dönemlerle alakalı şeyler yoğun olarak paylaşılıyor ve fikirler gömülüyor, kasıtlı olarak bilgi kirliliği yaratılıyor ve sürekli olarak Erdoğan'ın bir yanlışını söyleyen herkesi vatan haini, terörist, Yahudi, Ermeni gibi göstermeye çalışıyor ve halka nefret pompalıyorlar. Bunun sonu iyi değil.
 

msozen

Asistan
Katılım
7 Mart 2013
Mesajlar
317
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
[h=1]Kömürcü babamla makarnacı anneme Amerika'dan mektup
[/h] [h=2]Turk Avenue genel yayın yönetmeni Cemil Özyurt makarnacı annesiyle kömürcü babasını yazdı[/h][h=4]ABD'deki Türklere yönelik yayın yapan ilk iş portalı Turk Avenue web sitesinin genel yayın yönetmenliğini de yapan, 12 yıldır ABD'de yaşayan Cemil Özyurt'un Gezi olayları çerçevesinde anne ve babasına yazdığı mektup okuyanları duygulandırdı.
İşte o mektup:
Sevgili anneciğim ve babacığım, bugün (19 Haziran) sizlerden, güzel memleketimden ayrılıp Amerika'ya gelmemin 12. yıl dönümü. Sizlerin de ömrünüzden nerdeyse bir 65 yıl geride kaldı. Bugüne dek ömrünüzün büyük kısmı geçim sıkıntısı ile geçti. Bir tahta bavulla evler, mahalleler, şehirler değiştirdiniz.


ANNE BABA SİZE MAKARNACI KÖMÜRCÜ DİYORLAR[/h] 1960'larda Ankara'da bir göz odada başlayan hayat sınavında, çok şükür kimseye de muhtaç olmadan bugünlere geldiniz. Türkiye'nin son 40 yılına damga vurmuş tüm partilerine de sırayla oy verdiniz. Eskiden yaptığınız oy tercihleriniz çok yargılanmış mıydı bilmiyorum. Ama bizim sosyal medya dediğimiz -sizin çok da haşır-neşir olmadığınız- ortamda, oylarınızı mevcut hükümete makarna ve kömür karşılığı verdiğinizi söyleyip aşalığayanların videoları, resimleri, yorumları ile dolu. Allah'tan babam görmüyor. Çok sinirlenir.
[h=4]'ANNE ÖNCE GAVUR KÜRT'TÜN ŞİMDİ BİDON KAFALI'[/h] Gün olmasınki, sizin gibi ömrü boyunca onurlu, vakur duruşundan taviz vermemiş çokları benzer suçlamalarla ezilmeye çalışılmasın. Zaten bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak görülmemeye alışkınsınız. Küçük yaşta Doğu'dan İç Anadolu'ya geldiğinde hor görülmekten sokağa çıkamayan annem, yıllar geçti o linç mekanizması çok değişmedi. O zamanlar 'Gavur Kürt'tün' şimdi 'makarnacı, bidon kafalı'. Küçük bir ilçeden Başkent'e okumaya giden babam, sen de okuduğun okulda az alay edilip dalga geçilmedin, dışlanıp hor görülmedin. Ama siz 'olsun kader' deyip çekmeye alışkınsınız. Ama ben alışamadım işte. Ağrıma gidiyor. Acaba yaşadığım memlekette insanların bir birine gösterdiği saygıdan mı etkileniyorum, nedir?
[h=4]'BABAM OYUNU 1 TON KÖMÜRE DEĞİŞTİRMİŞ!'[/h] Babaannemin yufka ekmeğinin arasına sürdüğü bir kaşık tereyağı ile gününü geçirmiş, bir kuru ekmek azıkla 8 kilometre yol yürüyüp okula gitmiş, ilk rugan ayakkabısı alınınca sevinçten kilometrelerce koşmuş, her dara düştüğünde 'yaa sabır, bu da geçer' deyip dua etmiş, darlıkta sıkıntıda çalmamış, çırpamış, bir gün olsun muhtarın, belediyenin, kaymakamın kapısını yardım için çalmamış babam, oyunu bir ton kömüre değiştirmişsin.
[h=4]'HAKARET EDENLER AYDINLANMIŞ İNSANLAR'[/h] Facebook'ta, Twitter'da sözde arkadaşım dediğim kişiler öyle diyor ve ısrarlılar. Her fırsatta, her fotoğraf karesinde, her videoda öyle yazıyorlar.
'Acaba bunu yazdığımda birinin kalbini kırar mıyım?' diye de düşünmüyorlar. Çünkü onların yedi sülalesinde oyunu kömür ve makarna için veren kimse yok. Onların hepsi Fransız mürebbiyelerle büyütülmüş, aydınlanmış ve evrimini tamamlamış mükemmel insanlar.
[h=4]ANNEM DUYSA NE DERDİ[/h] Hani okuduklarım beni üzüyor, kalp kırıklığı oluyor ya! Karşı tarafı kıracak bir şey de yapamıyorum. Beni 'İki günlük dünyada kalp kırmaya değer mi oğlum?' diyerek büyüten annem. Altı baş horanta bir sofranın başına oturup da, yokluk, imkansızlık içinde 'bugün ne yapsam' diye gün boyu sancılanan annem.
Kışın yiyelim diye mantılar kesip, turşular kuran, elaleme muhtaç olmamak için eski eteklerinden bana ilkokul önlüğü diken annem. Komşusundan bile ödünç bir bardak pirinç isteyemeyen annem, oyunu bir koli makarnaya değişmissin yaa...
[h=4]'ÖTEKİLEŞTİRDİKÇE MUTLU OLUYORLAR'[/h] Eğitim seviyeniz yüksek olmadığı için şimdilik oylarınızı makarna ve kömüre değiştiriyorsunuz ama sizi aşağılayanlar emin olun çok iyi aydınlatıyorlar çevrelerini. Işıklarından gözümüz kamaşıyor. Küçümseyip hor gördükçe, daha da iyi hissediyorlar kendilerini. Ötekileştirdikçe akıllarınca değersizleştiriyorlar, değersizleştirdikçe de daha bir mutlu oluyorlar.
[h=4]'10 YILDIR HAKARETE DEVAM EDİYORLAR'[/h] Bazıları söylediklerine üzülüp utanıyordur belki. Bazısında utanma duygusu da yok, yüz de yok. Onun için onlarla hesabı öbür dünyaya bırakıyorum. Şimdi sana sorsam annem, 'Aman oğlum iki günlük dünyada değer mi, kötü söz sahibinindir boşver,' diyeceksin. Ama onlar boş vermiyor anne. 10 yıldır hakarete devam ediyorlar. Hem de uslanmadan, dinlenmeden.
[h=4]TÜM MAKARNACI VE KÖMÜRCÜ ANNE BABALARA..[/h] Benim cahil, eğitimsiz, aydınlanamamış, makarnaya oyunu değişen annem, bir ton kömüre safını değiştiren babam, yine seçimler yaklaşıyor. Sizi ve verdiğiniz oyu beğenmeyenler, size başka sıfatlar da takmaya hazırdır. Onun için siz makarna ve kömüre oyunuzu değiştirmeye devam edin. İnsanlıktan, adamlıktan nasibi almayanlar elbet hak ettikleri nasiplerini bir gün bir yerde bulurlar. Ya da Mevlam bir şekilde buldurur. Şimdi içim rahat. Bu yazıyı önce sizin, sonra da ülkemiz güzel geleceğine sadece dua ederek katkı sağlayan tüm makarnacı ve kömürcü anne-babalara ithaf ediyorum. Ellerinizden öpüyorum.
 

Korpe

Rektör
Katılım
2 Ağustos 2009
Mesajlar
10,169
Reaksiyon puanı
16
Puanları
0
Abi şu anda yapılanların ileride bize yapılmasına "felaket" diyorsan, şu an çok yanlış şeyler yapılıyor demektir. Yok eğer yapılanlar doğruysa ve ileride bize yapacaklarsa, neden "felaket" olsun bu? Yani çok acıklı bir durum var; yapılanların doğruluğunu yanlışlığını tartışmıyoruz; bize yapılırsa felaket, biz yaparsak normal. Bu çok yanlış bir düşünce tarzı.

İkinci olarak, buraya koyduğun Yahudi mitingi fotoğrafına yaptığım açıklamaya da değinmeni ve sorduğum soruya cevap vermeni isterdim abi.

Şu anda aşırı bilgi kirliliği var, herkes buraya alakasız yazıları kopyala yapıştır yapıyor, hiç kimsenin kendi fikri yok; alakasız bir şekilde fotoğraflar, videolar, eski dönemlerle alakalı şeyler yoğun olarak paylaşılıyor ve fikirler gömülüyor, kasıtlı olarak bilgi kirliliği yaratılıyor ve sürekli olarak Erdoğan'ın bir yanlışını söyleyen herkesi vatan haini, terörist, Yahudi, Ermeni gibi göstermeye çalışıyor ve halka nefret pompalıyorlar. Bunun sonu iyi değil.

Yahudiler iktidardadakiler yüzünden itibar görmüyorlar onlarıda elleri kan kokuyor diye millet önyargıda istemedende olsa ön yargı öne geçiyor Müslüman katilleri diye hitap ediliyorlar yahudiler yok olsun demiyorlar, israil yok olsun diyorlar. çünlü onların asıl yerleri ingiltere...


BİR KÖPEK İNSAN ISIRIRSA HABER OLMAZ.. FAKAT BİR ADAM ÇIKIP KÖPEKLERİ ISIRIRSA HABER OLUR..

100.000 YAHUDI BİRARAYA GELİYOR...TERORIST ISRAIL DEVLETINI PROTESTO EDIYOR VE YABANCI BASIN BUNU HABER YAPMAYA DEGER GORMUYOR..!!

NEDEN ? ACABA YABANCI BASININ SAHIBI SIYONISTLER OLDUGU ICINMI ?

AMA SIYONISTLERE KARSI MEYDAN OKUYAN ERDOGANIN ULKESINDEKI PROTESTOLAR 8 SAAT CANLI YAYINLANIYOR!!

- - - Mesaj Güncellendi - - -

Biraz dan geleceğim (yoğunum ayrı kalıyorum)
 

mustang

Dekan
Katılım
30 Ekim 2008
Mesajlar
8,663
Reaksiyon puanı
34
Puanları
48
Çarşı liderleri savcının karşısında


carsi_3097.jpg


Sorgular Ergenekon savcısı Muammer Akkaş tarafından yapılıyor. Şüphelilere emniyette vesavcılıkta Gezi Parkı olaylarına ilişkin sorular yöneltildiği öğrenildi.Teknik takip kapsamında yapılan telefon dinlemeleri de sorgu konusu olduğu kaydedildi.
"OLAYLARA KATILMAK İÇİN 25 BİN TL ALDINIZ MI?"

Bir telefon tapesinde iki şüphelinin kendi arasında yaptığı konuşmada, 'Gezi eylemlerine dahil olmak karşılığında B.E, 25 bin tl aldı.' sözleri Çarşı'nın liderlerinden B.E, C.Y ve E.Ö'ye sorulduğu şüphelilerin "Söz konusu konuşmadan haberleri olmadığını, eylemler için kimseden herhangi bir para almadıklarını" söylediği öğrenildi.
"GAZ MASKESİ VE KASK TEMİNİNİ KİM SAĞLADI?"

Çarşı grubunun söz konusu eylemlerde kamu malına zarar verdiğini belirten savcılık, "Söz konusu olaylara katılanlara gaz maskesi ve kask temini sağladınız mı? Bu tür malzemeleri göstericilere kim sağladı?" şeklinde de soru yöneltildiği ifade edildi. Şüphelelerin, eylemlere katılanlara herhangi bir malzeme temin etmediklerini belirttiği öğrenildi.


SATILIK TOMA İLANI SORULDU

Şüphelilere 'Bazı internet sitelerinde yayınlanan satılık TOMA ilanı' da sorulduğu vurgulandı. Savcılık 'Bazı internet sitelerinde gerçek olmayan bir şekilde satılık TOMA ilanı yer almıştır. Böyle bir TOMA ele geçirilmediği halde bu ilanın sitelere verilme nedeni nedir?" diye sorulduğu, şüphelilerin ise ilanla ilgili bilgilerinin olmadığını belirttiği kaydedildi. Emniyet ve savcılık sorgusunda şüphelilerin Beşiktaş'ta bulunan Başbakan Çalışma Ofisi'ni basmaya çalışmakla suçlandıği öğrenildi.
"BAŞBAKANLIK OFİSİNİ BASACAĞIZ..."

Soruşturma kapsamında bazı görüşmelerin tespit edildiği ve bu görüşmelerde 'Bugün Başbakanlık ofisini basacağız' yönünde sözler olduğu ifade edildi. Emniyet ve savcılık sorguda, "Çarşı grubunun öncülük ettiği olaylarda Beşiktaş ilçesinde bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi'nin basılmaya çalışıldığı tespit edildi. Bu eylemin neden ve kimler tarafından gerçekleştirmek istendiği konusunda bilgi veriniz?" sorusu yöneltildiği şüphelilerin ise bu soru üzerine konu hakkında bilgi ve duyumlarının olmadığını belirttiği öğrenildi.

KAYNAK

Zaman, Artık Hesap verme zamanı.
Hiç Kimsenin yaptığı ettiği yanına kalmaz umarım.
 

azen63

Profesör
Katılım
22 Temmuz 2009
Mesajlar
1,992
Reaksiyon puanı
24
Puanları
38
Kömürcü babamla makarnacı anneme Amerika'dan mektup


Turk Avenue genel yayın yönetmeni Cemil Özyurt makarnacı annesiyle kömürcü babasını yazdı

ABD'deki Türklere yönelik yayın yapan ilk iş portalı Turk Avenue web sitesinin genel yayın yönetmenliğini de yapan, 12 yıldır ABD'de yaşayan Cemil Özyurt'un Gezi olayları çerçevesinde anne ve babasına yazdığı mektup okuyanları duygulandırdı.
İşte o mektup:
Sevgili anneciğim ve babacığım, bugün (19 Haziran) sizlerden, güzel memleketimden ayrılıp Amerika'ya gelmemin 12. yıl dönümü. Sizlerin de ömrünüzden nerdeyse bir 65 yıl geride kaldı. Bugüne dek ömrünüzün büyük kısmı geçim sıkıntısı ile geçti. Bir tahta bavulla evler, mahalleler, şehirler değiştirdiniz.


ANNE BABA SİZE MAKARNACI KÖMÜRCÜ DİYORLAR


1960'larda Ankara'da bir göz odada başlayan hayat sınavında, çok şükür kimseye de muhtaç olmadan bugünlere geldiniz. Türkiye'nin son 40 yılına damga vurmuş tüm partilerine de sırayla oy verdiniz. Eskiden yaptığınız oy tercihleriniz çok yargılanmış mıydı bilmiyorum. Ama bizim sosyal medya dediğimiz -sizin çok da haşır-neşir olmadığınız- ortamda, oylarınızı mevcut hükümete makarna ve kömür karşılığı verdiğinizi söyleyip aşalığayanların videoları, resimleri, yorumları ile dolu. Allah'tan babam görmüyor. Çok sinirlenir.
'ANNE ÖNCE GAVUR KÜRT'TÜN ŞİMDİ BİDON KAFALI'

Gün olmasınki, sizin gibi ömrü boyunca onurlu, vakur duruşundan taviz vermemiş çokları benzer suçlamalarla ezilmeye çalışılmasın. Zaten bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak görülmemeye alışkınsınız. Küçük yaşta Doğu'dan İç Anadolu'ya geldiğinde hor görülmekten sokağa çıkamayan annem, yıllar geçti o linç mekanizması çok değişmedi. O zamanlar 'Gavur Kürt'tün' şimdi 'makarnacı, bidon kafalı'. Küçük bir ilçeden Başkent'e okumaya giden babam, sen de okuduğun okulda az alay edilip dalga geçilmedin, dışlanıp hor görülmedin. Ama siz 'olsun kader' deyip çekmeye alışkınsınız. Ama ben alışamadım işte. Ağrıma gidiyor. Acaba yaşadığım memlekette insanların bir birine gösterdiği saygıdan mı etkileniyorum, nedir?
'BABAM OYUNU 1 TON KÖMÜRE DEĞİŞTİRMİŞ!'

Babaannemin yufka ekmeğinin arasına sürdüğü bir kaşık tereyağı ile gününü geçirmiş, bir kuru ekmek azıkla 8 kilometre yol yürüyüp okula gitmiş, ilk rugan ayakkabısı alınınca sevinçten kilometrelerce koşmuş, her dara düştüğünde 'yaa sabır, bu da geçer' deyip dua etmiş, darlıkta sıkıntıda çalmamış, çırpamış, bir gün olsun muhtarın, belediyenin, kaymakamın kapısını yardım için çalmamış babam, oyunu bir ton kömüre değiştirmişsin.
'HAKARET EDENLER AYDINLANMIŞ İNSANLAR'

Facebook'ta, Twitter'da sözde arkadaşım dediğim kişiler öyle diyor ve ısrarlılar. Her fırsatta, her fotoğraf karesinde, her videoda öyle yazıyorlar.
'Acaba bunu yazdığımda birinin kalbini kırar mıyım?' diye de düşünmüyorlar. Çünkü onların yedi sülalesinde oyunu kömür ve makarna için veren kimse yok. Onların hepsi Fransız mürebbiyelerle büyütülmüş, aydınlanmış ve evrimini tamamlamış mükemmel insanlar.
ANNEM DUYSA NE DERDİ

Hani okuduklarım beni üzüyor, kalp kırıklığı oluyor ya! Karşı tarafı kıracak bir şey de yapamıyorum. Beni 'İki günlük dünyada kalp kırmaya değer mi oğlum?' diyerek büyüten annem. Altı baş horanta bir sofranın başına oturup da, yokluk, imkansızlık içinde 'bugün ne yapsam' diye gün boyu sancılanan annem.
Kışın yiyelim diye mantılar kesip, turşular kuran, elaleme muhtaç olmamak için eski eteklerinden bana ilkokul önlüğü diken annem. Komşusundan bile ödünç bir bardak pirinç isteyemeyen annem, oyunu bir koli makarnaya değişmissin yaa...
'ÖTEKİLEŞTİRDİKÇE MUTLU OLUYORLAR'

Eğitim seviyeniz yüksek olmadığı için şimdilik oylarınızı makarna ve kömüre değiştiriyorsunuz ama sizi aşağılayanlar emin olun çok iyi aydınlatıyorlar çevrelerini. Işıklarından gözümüz kamaşıyor. Küçümseyip hor gördükçe, daha da iyi hissediyorlar kendilerini. Ötekileştirdikçe akıllarınca değersizleştiriyorlar, değersizleştirdikçe de daha bir mutlu oluyorlar.
'10 YILDIR HAKARETE DEVAM EDİYORLAR'

Bazıları söylediklerine üzülüp utanıyordur belki. Bazısında utanma duygusu da yok, yüz de yok. Onun için onlarla hesabı öbür dünyaya bırakıyorum. Şimdi sana sorsam annem, 'Aman oğlum iki günlük dünyada değer mi, kötü söz sahibinindir boşver,' diyeceksin. Ama onlar boş vermiyor anne. 10 yıldır hakarete devam ediyorlar. Hem de uslanmadan, dinlenmeden.
TÜM MAKARNACI VE KÖMÜRCÜ ANNE BABALARA..

Benim cahil, eğitimsiz, aydınlanamamış, makarnaya oyunu değişen annem, bir ton kömüre safını değiştiren babam, yine seçimler yaklaşıyor. Sizi ve verdiğiniz oyu beğenmeyenler, size başka sıfatlar da takmaya hazırdır. Onun için siz makarna ve kömüre oyunuzu değiştirmeye devam edin. İnsanlıktan, adamlıktan nasibi almayanlar elbet hak ettikleri nasiplerini bir gün bir yerde bulurlar. Ya da Mevlam bir şekilde buldurur. Şimdi içim rahat. Bu yazıyı önce sizin, sonra da ülkemiz güzel geleceğine sadece dua ederek katkı sağlayan tüm makarnacı ve kömürcü anne-babalara ithaf ediyorum. Ellerinizden öpüyorum.

ister inan ister inanmayın bir an kendim yazmışım hissine kapıldım.... başımdan kaynar sular aktı..............tşklr [MENTION=334075]msozen[/MENTION]
 
S

SDN Okuru

SDN Okuru
msezon

Cemil Özyurt mektubu tamamen uydurma 1976 doğumlu fakir bir mektuba göre cok cok fakir bir aileden ama ilgincki Marmara Üniversitesi İletişim Fakültes bitiriyor amerika ya yerleşiyor hangi parayla tamamen senaryo yazmış arkadaş

1976 yılında Mucur, Kırşehir'de dünyaya geldi. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni bitirdi. Dünya Gazetesi'nde 1995'te gazeteciliğe başladı. City University of New York'a bağlı Baruch College'ta Business Journalism üzerine master yaptı. 2002 yılından beri İngilizce olarak yayın yapan ABD'deki ilk ve tek Türk dergisi TurkofAmerica ile ABD'deki Türklere yönelik yayın yapan ilk iş portalı Turk Avenue web sitesinin genel yayın yönetmenliğini yapıyor. Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu İcra Kurulu Üyesi, Fenerbahce USA İkinci Başkanı.
 

Uranos

Profesör
Katılım
11 Nisan 2012
Mesajlar
3,845
Reaksiyon puanı
15
Puanları
0
Çarşı liderleri savcının karşısında


carsi_3097.jpg


Sorgular Ergenekon savcısı Muammer Akkaş tarafından yapılıyor. Şüphelilere emniyette vesavcılıkta Gezi Parkı olaylarına ilişkin sorular yöneltildiği öğrenildi.Teknik takip kapsamında yapılan telefon dinlemeleri de sorgu konusu olduğu kaydedildi.
"OLAYLARA KATILMAK İÇİN 25 BİN TL ALDINIZ MI?"

Bir telefon tapesinde iki şüphelinin kendi arasında yaptığı konuşmada, 'Gezi eylemlerine dahil olmak karşılığında B.E, 25 bin tl aldı.' sözleri Çarşı'nın liderlerinden B.E, C.Y ve E.Ö'ye sorulduğu şüphelilerin "Söz konusu konuşmadan haberleri olmadığını, eylemler için kimseden herhangi bir para almadıklarını" söylediği öğrenildi.
"GAZ MASKESİ VE KASK TEMİNİNİ KİM SAĞLADI?"

Çarşı grubunun söz konusu eylemlerde kamu malına zarar verdiğini belirten savcılık, "Söz konusu olaylara katılanlara gaz maskesi ve kask temini sağladınız mı? Bu tür malzemeleri göstericilere kim sağladı?" şeklinde de soru yöneltildiği ifade edildi. Şüphelelerin, eylemlere katılanlara herhangi bir malzeme temin etmediklerini belirttiği öğrenildi.


SATILIK TOMA İLANI SORULDU

Şüphelilere 'Bazı internet sitelerinde yayınlanan satılık TOMA ilanı' da sorulduğu vurgulandı. Savcılık 'Bazı internet sitelerinde gerçek olmayan bir şekilde satılık TOMA ilanı yer almıştır. Böyle bir TOMA ele geçirilmediği halde bu ilanın sitelere verilme nedeni nedir?" diye sorulduğu, şüphelilerin ise ilanla ilgili bilgilerinin olmadığını belirttiği kaydedildi. Emniyet ve savcılık sorgusunda şüphelilerin Beşiktaş'ta bulunan Başbakan Çalışma Ofisi'ni basmaya çalışmakla suçlandıği öğrenildi.
"BAŞBAKANLIK OFİSİNİ BASACAĞIZ..."

Soruşturma kapsamında bazı görüşmelerin tespit edildiği ve bu görüşmelerde 'Bugün Başbakanlık ofisini basacağız' yönünde sözler olduğu ifade edildi. Emniyet ve savcılık sorguda, "Çarşı grubunun öncülük ettiği olaylarda Beşiktaş ilçesinde bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi'nin basılmaya çalışıldığı tespit edildi. Bu eylemin neden ve kimler tarafından gerçekleştirmek istendiği konusunda bilgi veriniz?" sorusu yöneltildiği şüphelilerin ise bu soru üzerine konu hakkında bilgi ve duyumlarının olmadığını belirttiği öğrenildi.

KAYNAK

Zaman, Artık Hesap verme zamanı.
Hiç Kimsenin yaptığı ettiği yanına kalmaz umarım.

Sallamasyon haber.

Telefon görüşme takibi yapılıyorsa tek taraflı degil 2 tarafın sesi dinlenir tespit edilir.

Gaz maskesi ,kask destegi sagladınız mı ? Kim taktıki gaz maskesi eylemcilere dagıtılsın.

Başbakanlık ofisi basacaz demişler. Buna da ancak k..ım la gülerim.

Haberi paylaşıyorsun ama sen gerçekten inanıyormusun bunlara sayfa sayfa resimler haberler paylaştınız şu suçlamalara sebeb olacak birşey gördünüz mü?
 

ReDaRRoW

Öğrenci
Katılım
22 Haziran 2009
Mesajlar
84
Reaksiyon puanı
0
Puanları
6
Kömürcü babamla makarnacı anneme Amerika'dan mektup


Turk Avenue genel yayın yönetmeni Cemil Özyurt makarnacı annesiyle kömürcü babasını yazdı

ABD'deki Türklere yönelik yayın yapan ilk iş portalı Turk Avenue web sitesinin genel yayın yönetmenliğini de yapan, 12 yıldır ABD'de yaşayan Cemil Özyurt'un Gezi olayları çerçevesinde anne ve babasına yazdığı mektup okuyanları duygulandırdı.
İşte o mektup:
Sevgili anneciğim ve babacığım, bugün (19 Haziran) sizlerden, güzel memleketimden ayrılıp Amerika'ya gelmemin 12. yıl dönümü. Sizlerin de ömrünüzden nerdeyse bir 65 yıl geride kaldı. Bugüne dek ömrünüzün büyük kısmı geçim sıkıntısı ile geçti. Bir tahta bavulla evler, mahalleler, şehirler değiştirdiniz.


ANNE BABA SİZE MAKARNACI KÖMÜRCÜ DİYORLAR


1960'larda Ankara'da bir göz odada başlayan hayat sınavında, çok şükür kimseye de muhtaç olmadan bugünlere geldiniz. Türkiye'nin son 40 yılına damga vurmuş tüm partilerine de sırayla oy verdiniz. Eskiden yaptığınız oy tercihleriniz çok yargılanmış mıydı bilmiyorum. Ama bizim sosyal medya dediğimiz -sizin çok da haşır-neşir olmadığınız- ortamda, oylarınızı mevcut hükümete makarna ve kömür karşılığı verdiğinizi söyleyip aşalığayanların videoları, resimleri, yorumları ile dolu. Allah'tan babam görmüyor. Çok sinirlenir.
'ANNE ÖNCE GAVUR KÜRT'TÜN ŞİMDİ BİDON KAFALI'

Gün olmasınki, sizin gibi ömrü boyunca onurlu, vakur duruşundan taviz vermemiş çokları benzer suçlamalarla ezilmeye çalışılmasın. Zaten bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak görülmemeye alışkınsınız. Küçük yaşta Doğu'dan İç Anadolu'ya geldiğinde hor görülmekten sokağa çıkamayan annem, yıllar geçti o linç mekanizması çok değişmedi. O zamanlar 'Gavur Kürt'tün' şimdi 'makarnacı, bidon kafalı'. Küçük bir ilçeden Başkent'e okumaya giden babam, sen de okuduğun okulda az alay edilip dalga geçilmedin, dışlanıp hor görülmedin. Ama siz 'olsun kader' deyip çekmeye alışkınsınız. Ama ben alışamadım işte. Ağrıma gidiyor. Acaba yaşadığım memlekette insanların bir birine gösterdiği saygıdan mı etkileniyorum, nedir?
'BABAM OYUNU 1 TON KÖMÜRE DEĞİŞTİRMİŞ!'

Babaannemin yufka ekmeğinin arasına sürdüğü bir kaşık tereyağı ile gününü geçirmiş, bir kuru ekmek azıkla 8 kilometre yol yürüyüp okula gitmiş, ilk rugan ayakkabısı alınınca sevinçten kilometrelerce koşmuş, her dara düştüğünde 'yaa sabır, bu da geçer' deyip dua etmiş, darlıkta sıkıntıda çalmamış, çırpamış, bir gün olsun muhtarın, belediyenin, kaymakamın kapısını yardım için çalmamış babam, oyunu bir ton kömüre değiştirmişsin.
'HAKARET EDENLER AYDINLANMIŞ İNSANLAR'

Facebook'ta, Twitter'da sözde arkadaşım dediğim kişiler öyle diyor ve ısrarlılar. Her fırsatta, her fotoğraf karesinde, her videoda öyle yazıyorlar.
'Acaba bunu yazdığımda birinin kalbini kırar mıyım?' diye de düşünmüyorlar. Çünkü onların yedi sülalesinde oyunu kömür ve makarna için veren kimse yok. Onların hepsi Fransız mürebbiyelerle büyütülmüş, aydınlanmış ve evrimini tamamlamış mükemmel insanlar.
ANNEM DUYSA NE DERDİ

Hani okuduklarım beni üzüyor, kalp kırıklığı oluyor ya! Karşı tarafı kıracak bir şey de yapamıyorum. Beni 'İki günlük dünyada kalp kırmaya değer mi oğlum?' diyerek büyüten annem. Altı baş horanta bir sofranın başına oturup da, yokluk, imkansızlık içinde 'bugün ne yapsam' diye gün boyu sancılanan annem.
Kışın yiyelim diye mantılar kesip, turşular kuran, elaleme muhtaç olmamak için eski eteklerinden bana ilkokul önlüğü diken annem. Komşusundan bile ödünç bir bardak pirinç isteyemeyen annem, oyunu bir koli makarnaya değişmissin yaa...
'ÖTEKİLEŞTİRDİKÇE MUTLU OLUYORLAR'

Eğitim seviyeniz yüksek olmadığı için şimdilik oylarınızı makarna ve kömüre değiştiriyorsunuz ama sizi aşağılayanlar emin olun çok iyi aydınlatıyorlar çevrelerini. Işıklarından gözümüz kamaşıyor. Küçümseyip hor gördükçe, daha da iyi hissediyorlar kendilerini. Ötekileştirdikçe akıllarınca değersizleştiriyorlar, değersizleştirdikçe de daha bir mutlu oluyorlar.
'10 YILDIR HAKARETE DEVAM EDİYORLAR'

Bazıları söylediklerine üzülüp utanıyordur belki. Bazısında utanma duygusu da yok, yüz de yok. Onun için onlarla hesabı öbür dünyaya bırakıyorum. Şimdi sana sorsam annem, 'Aman oğlum iki günlük dünyada değer mi, kötü söz sahibinindir boşver,' diyeceksin. Ama onlar boş vermiyor anne. 10 yıldır hakarete devam ediyorlar. Hem de uslanmadan, dinlenmeden.
TÜM MAKARNACI VE KÖMÜRCÜ ANNE BABALARA..

Benim cahil, eğitimsiz, aydınlanamamış, makarnaya oyunu değişen annem, bir ton kömüre safını değiştiren babam, yine seçimler yaklaşıyor. Sizi ve verdiğiniz oyu beğenmeyenler, size başka sıfatlar da takmaya hazırdır. Onun için siz makarna ve kömüre oyunuzu değiştirmeye devam edin. İnsanlıktan, adamlıktan nasibi almayanlar elbet hak ettikleri nasiplerini bir gün bir yerde bulurlar. Ya da Mevlam bir şekilde buldurur. Şimdi içim rahat. Bu yazıyı önce sizin, sonra da ülkemiz güzel geleceğine sadece dua ederek katkı sağlayan tüm makarnacı ve kömürcü anne-babalara ithaf ediyorum. Ellerinizden öpüyorum.

12 yıldır amerika'da olacaksın, Turk Avenue'nin genel yayın yönetmeni olacaksın (sokakta aç dolanmıyorsun yani) ve aile'ne 1 kuruşluk yardım etmeyecek kadar (makarna ve kömür yardıma'na muhtaç bırakacaksın) insanlıktan nasibini almamış şerefsizin biri olacaksın ve bu yazıyı yazacaksın çok duygulandım ve yedim...
 

tatar59

Asistan
Katılım
10 Ocak 2009
Mesajlar
467
Reaksiyon puanı
7
Puanları
18
Ne kadar uzamış konu :) Hala din üzerinden gösteriş yapıp ben çok biliyom sen az biliyon diyip birbirine laf dokunduranlar var. :) Dini alet ettiğiniz her konu sizin gözünüzde günah olmayabilir bence gerçek bu değildir birisi kalkar beddua eder çok dinciyim diye geçinir bedduanın günahlarından bi haber biri kalkar abyrak fotoğrafı koyar üstünde namazmı kılınır der. Niye kafa patlatıyosunuzki bu kadar hadi tartışıyosunuzda şu aradaki görüşleri farklı olan insanlara karşı tahammülü olmayan insanlar dar kafalarının içinde birikmiş bilgi kirliliği içinde millete atıp tutup kendini haklı göstermek için heryerlerini parçalıyorlar. Çok sıktı artık ya valla akp yanlıları her zaman her yerde haklı olup her fırsatta dini alıp öne sürüyorlar gerekçeleri ney merak ediyorum. Basın ordusunu arkasına takıp cumaya giden başbakan bana samimi gelmeye bilir size neden bu kadar samimi geliyor. Kendiniz gitmiyormusunuz ? valla her müslüman gibi kalkıp cumaya gitmesi abartılcak bir konu değil yeni bi yere taşımayalım konuyu sonucta birbirlerini hazmedemeyen insanlar birbirlerine laf atıp duruyorlar. Kime neyin doğru geldiğini bırakın artık. Atatürk ünde zamanında hataları olmuştur hatta Besmele çekerek kazanıldı kafa çekerek değil sözüne verilen cevap " Besmele çekenlerin başında ayyaş dediğiniz Mustafa Kemal Atatürk vardı. " kadar mantıklı bir söz yoktur bence. Enver paşa 1000 lerce askeri donarak öldürtüyse Atatürk te zamanında hatalar yapmış olabilir. Ama kalkıp hakaret edebilceğiniz anlamına gelmiyor. Ve kalkıp bir askerle bir siyaset adamını karşılaştırmak saçmalamanın daniskası oluyor bırakın artık yeter hepiniz haklısınız. Osmanlı tuğrasının yanında Atatürk posteri olması kimseye dokunmasın zaman çok farklı hepsi saygı duyulcak seyler olaylara artık dini alet etmeyin hepimiz biliyoruz o gezi parkında yapılan ilk müdahalenin yalnış oldugunu herkez kabul etti. Olayların bu kadar uzamamasını başbakan isteseydi sözlerini düzgün seçerdi mantık yürütün başbakan bile anladı bazı seyleri arkasında durup milleti kaşımayın daha fazla. Hepiniz haklısınız kabul edin dinde hoşgörüde var adam çıkıp %50 yi evde zor tutuyoruz diyene kadar kimse bu kadar umursamıodu olayları birden costu belki istediği buydu bilinmez kaosa gerek yok.
 

BeyaZayeB

Profesör
Katılım
11 Kasım 2008
Mesajlar
2,191
Reaksiyon puanı
19
Puanları
38
Sallamasyon haberlerin foyası ortaya çıktı sen rahat ol [MENTION=262256]Uranos[/MENTION]
Hani tomanın ezdikleri, gözlerin fırıl fırıl dışarı çıktığı haberler vardııya hatırland mı ?
Ülkeyi birbirine düşürmeye çalışanların ipliği pazara çıktı ve hesabını da hukuk çerçevesinde çok güzel bir şekilde ödeyecekler inşallah.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Ülkeyi 10 yılda Selefi yapmışlar. Plan hep aynı, Saddam'ı besle, saldır devir, ülkesini ele geçir. Taliban'ı besle büyüt, saldır ülkesini ele geçir. El Kaide'yi besle, Pakistan'a, Irak'a, Suriye'ye gönder, bunun bahanesiyle hepsinin kontrolüne müdahale et. Demek ki sıra Türkiye'ye gelmiş.

Basın inanılmaz bir hızla çalışıyor, inanılmaz bir hızla abuk sabuk haber7, zaman ve ensonhaber yazıları paylaşılıyor. Paylaşılan bütün haberlere bakıyorum, Süleyman Özışık gibi aklı evvellerin "bir yetkiliyle görüştüm bunları bunları anlattı yaa bakın neymiş" gibi muğlak, ne olduğu belirsiz, kimin uydurduğu, ne zaman söylediği, nerede olduğu, nasıl olduğu gibi hiçbir bilgi paylaşmayan, "ben duydum abi böylemiş" şeklinde sözümona haberler.

Bilgiler arada kayboluyor, değerli şeyler yazıyorlar, önemli tespitler ve belgeler yayınlanıyor, ama bu yalan habercilik yüzünden kimse fark edemiyor bile. Maşallah durmadan oradan buradan hayal mahsülü haberler paylaşılıyor, çok yoğun çalışıyorlar SDN'deki kardeşler.

Yalnız ısrarla söylememe rağmen hiç kimsenin şu konuya değinmediğini görünce, söyleyecek bir şeyi olmayan, kendinden başka herkesi tekfir eden Selefi anlayışı görüyorum. O da (üçüncü baskı olacak ama şudur); "Suriye bizim gibi bir ülke, bize çok benziyor ve Suriyeli gençler burada çok özgür olduklarını söylüyorlar" haberini çok detaylı bir program olarak yayınlayan aynı cemaat televizyonu, sadece bir kaç ay sonra; "Suriye'de 10 yıldır halklar eziliyor, katliam yapılıyor çocuklar öldürülüyor" şeklinde haber yapmaya başladı. Allah için bir insan evladı da çıkıp sormadı "arkadaş şimdi mi yalan söylüyorsun, yoksa bir kaç ay önce mi yalan söylüyordun?". Müslümana yalan söylemek yakışmaz, hele ki kan üzerine bu kadar kasıtlı yalan, büyük bir azabı gerektirir.

Ve ısrarla da söylüyorum, Erdoğan da yalancı olmasa, bugün Türkiye'de Otpor'dan bahsederken Suriye'de Otpor'u desteklemez.
 
S

SDN Okuru

SDN Okuru
''Eyleme izin verseler bu iş bitecek'' diyecek kadar körmüsün kameralara oynanan bir masumane eylem var görünüşte arka tarafta caddeleri cadde aralarınada polisle,devletle savaş var onlar gösterilmiyor bilinçli olarak çünkü oyunun diğer parçası servis edilip diğer taraftan devleti ve polisi şiddete sürükleme çabaları aynı zamanda halkı rahatsız edip şiddeti o kısımada yayma çabaları bunlar arka planda olduğu için tvlerde sadece piyano çalanlar,birbirlerine kahvaltı ikram edenler,sabah jimlastik yapanlar gösterilerek şirinlik sergilendi diğer taraftan yaralananlar neden oldu sorgulamadan polis şiddeti var diye lanse edildi tabi o şirinlikleri izliyenlerde arada yaralananları görüncede hiç bişey yapmayanlara polis şiddet uyguluyor diye yaygara koparttı ama artık devletim tüm kurumları oyunun farkında önlemlerde bir,bir alınacaktır.
 

Korpe

Rektör
Katılım
2 Ağustos 2009
Mesajlar
10,169
Reaksiyon puanı
16
Puanları
0
12 yıldır amerika'da olacaksın, Turk Avenue'nin genel yayın yönetmeni olacaksın (sokakta aç dolanmıyorsun yani) ve aile'ne 1 kuruşluk yardım etmeyecek kadar (makarna ve kömür yardıma'na muhtaç bırakacaksın) insanlıktan nasibini almamış şerefsizin biri olacaksın ve bu yazıyı yazacaksın çok duygulandım ve yedim...

Sen okuduğunu anlamamışsın birader.

- - - Mesaj Güncellendi - - -

Sallamasyon haber.

Telefon görüşme takibi yapılıyorsa tek taraflı degil 2 tarafın sesi dinlenir tespit edilir.

Gaz maskesi ,kask destegi sagladınız mı ? Kim taktıki gaz maskesi eylemcilere dagıtılsın.

Başbakanlık ofisi basacaz demişler. Buna da ancak k..ım la gülerim.

Haberi paylaşıyorsun ama sen gerçekten inanıyormusun bunlara sayfa sayfa resimler haberler paylaştınız şu suçlamalara sebeb olacak birşey gördünüz mü?

Sizin paylaştığınız ve okuduğunuz tüm haber portalları siteler normal aleyhinize yapılan tüm haberler sallama doğru diyorsun.
 

BlackXr

Profesör
Katılım
11 Kasım 2011
Mesajlar
3,711
Reaksiyon puanı
32
Puanları
48
[video=youtube;RhSF9L1oHhE]http://www.youtube.com/watch?v=RhSF9L1oHhE[/video]
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst