SDN Üyeleri, Gezi Parkı Eylemi için ne düşünüyorlar? Tartışıyoruz!

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

mustang

Dekan
Katılım
30 Ekim 2008
Mesajlar
8,663
Reaksiyon puanı
34
Puanları
48
Bu olaylar ne olursa olsun.Ak Partiye en az 5 puanlık bir oy artışı olarak geri dönecektir.İlk zamanlardaki acabalar oradaki sürünün yaptığı aptalca eylemler nedeni ile cevabını buldu.
 

kosasker

Profesör
Katılım
24 Aralık 2008
Mesajlar
3,195
Reaksiyon puanı
49
Puanları
48
"Hüseyin zalimdir, Yezid mazlumdur, biz Yezid'ten yanayız".

- Tayyip Erdoğan'ın danışmanı Mehmet Metiner.

[video=youtube;b_6vHapGzi0]http://www.youtube.com/watch?v=b_6vHapGzi0[/video]

(Bu arada bazıları haberlerde gördüğüne, diğerleri kendi gözleriyle gördüğüne inanıyor.)

Şaşmış bu adam ne diyor böyle. Yuh!

Gerçi Hadep de görev yapmış birisi imiş. Böyle adamların çıkıpda ekranda konuşmaması lazım.

Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Mehmet_Metiner
 

mustang

Dekan
Katılım
30 Ekim 2008
Mesajlar
8,663
Reaksiyon puanı
34
Puanları
48
Polis ekipleri Taksim Meydanı'na girdi


gezi_parki_olaylarinda_karanlik_tahrik13701442630_h1033743.jpg


Gümüşsuyu Caddesi'nde toplanan çok sayıda çevik kuvvet ekibi, saat 07:30'da Taksim Meydanı'na girdi. Eylemciler taş, havai fişek ve şişeler atarak polis ekiplerini püskürtmeye çalıştı. Kısa süreli çatışmanın ardından polis güçleri Taksim Meydanı'na girdi.

İstanbul'da polis ekipleri, Gezi Parkı direnişi sebebiyle eylemcilerin buluştuğu Taksim Meydanı'na çıkan yollarda güvenlik önlemlerini artırıyor. Burada megafonlarla duyuru yapan polis yetkilileri, Gezi Parkı'na herhangi bir müdahale olmayacağını, anıt ve çevresindeki pankartların temizleneceğini açıkladı. Şu anda herhangi bir gözaltı yok...
VALİ MUTLU'DAN GEZİ PARKI AÇIKLAMASI
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Gezi Parkı'ndakilere müdahale edilmeyeceğini, gayelerinin Atatürk Kültür Merkezi ve Taksim Meydanı'ndaki Atatürk heykeli üzerindeki pankartları indirmektir, açıklamasında bulundu. İşte Vali Mutlu'nun Twitter hesabından yaptığı açıklama:
"GEZİ PARKI ve TAKSİM'e KESİNLİKLE DOKUNULMAYACAK,SİZLERE ASLA DOKUNULMAYACAKTIR.Bu sabah ve bundan sonra polis kardeşlerinize emanetsiniz. Sizin hiçbir provokasyona maruz kalmadan,sükunetle bulunduğunuz yerde beklemenizi,olası yanlışlıklardan uzak kalmanızı özellikle rica ederim. Sadece kendini ifadeye çalışan siz gençlerin ideallerini de gerçekleştirecek bu çalışmada güvenlik güçleriyle birlikte olun,GEZİ'de bekleyin. Açıklamalarım doğrultusunda çalışma yürütülmektedir Gezi Parkında bekleyen gençlere teşekkür ederim. Küçük bazı çatışmalar oldu meraklanmayın"
TAKSİM'DE PANKART TEMİZLİĞİ
Gazetecilere bilgi veren polis yetkilileri, Gümüşsuyu ve Harbiye tarafından Taksim'e gireceklerini, Gezi Parkı'na ise herhangi bir müdahale olmayacağını belirtmişlerdi. Polis barikatları aştı ve meydana giriş yaptı. Polis, AKM ve Taksim Meydanı'ndaki Atatürk heykeli üzerindeki pankartları indiriyor!
TÜRK BAYRAĞI VE ATATÜRK POSTERİNE DOKUNULMADI
Polis, buralardaki Türk Bayrağı ve Atatürk posterlerine dokunmadı. İki yere de Türk bayrakları ve Atatürk posteri asıldı.
POLİS ÖZÜR DİLEDİ
Polisin bu mudahalesi esnasında kullanılan biber gazı dolayısıyla, polis Gezi Parkı'nda bulunan eylemcilerden özür diledi.
TARLABAŞI'NDA MÜDAHALE
Polis ile eylemciler arasında Tarlabaşı'nda bir gerinlik yaşandı. Eylemciler polise taş atarken, polis de eylemcilere biber gazı ile müdahalede bulundu. Polis hoparloründen yapılan duyuruda Tarlabaşı'ndaki müdahalenin durdurulmasını istedi.
SAĞDUYULU EYLEMCİLERDEN ÇAĞRI
Eylemciler de yüzlerinde gaz maskeleri ya da bezlerle alanda zaman zaman molotof kokteyli atıyor. Bu nedenle alandan yer yer dumanlar yükseldi. Bir süre sonra Gezi Parkı içerisinde yer alan eylemciler, Vali Hüseyin Avni Mutlu'nun açıklamasına güvendiklerini ve diğer eylemcilerin provokasyonuna gelinmemesi konusunda uyarıda bulundu.
PROVOKATÖRLER YİNE İŞ BAŞINDA
Gezi Parkında bulunanların büyük çoğunluğu, sükunetini koruyarak bekleyişini sürdürüyor. Polise yönelik saldırılar artmaya başladı. TOMA'ların yakınına kadar sokulmaya çalışan eylemciler, taşlı ve molotof kokteylli saldırılar yapıyor.
ÇÖP ARABALARI DA MEYDANDA
Beyoğlu Belediyesi'ne ait çöp arabaları da Taksim Meydanı'nda... Polisler, meydanda temizledikleri pankartları çöp arabalarına atıldı.
GÜVENLİK ÖNLEMİ ARTIRILDI
Gümüşsuyu Caddesi başında bulunan Süzer Plaza'nın önünde çevik kuvvet polisleri yığıldı. Yaklaşık 20 çevik kuvvet otobüsü ve İETT otobüsleriyle getirilen polislerin ellerinde kaskları ve kalkanlarıyla bekledikleri görülürken, geniş çaplı güvenlik önlemleri alındı.
20444589jpg_h529.jpg


KAYNAK


- - - Mesaj Güncellendi - - -

Gezi Parkı'na sağduyu ile yaklaşan ünlüler

gezi_parki_baskisina_tepki_gosteren_unluler13709284060_h1037176.jpg


Gezi'deki eylem 14. gününe girerken birçok sanatçı destek verdi. Bir kısmı da sessiz kaldı. O sanatçılardan Ajda Pekkan, "Neredeyse linç edecekler" diye tepki gösterdi. Birçok isim de herkesi sağduyulu olmaya çağırdı.

Aralarında Süperstar Ajda Pekkan'ın da bulunduğu ünlü isimler, Gezi Parkı olaylarına sessiz kaldıkları için baskıya uğradıklarını söylediler. Ajda Pekkan, Gezi Parkı eylemleri başladıktan sonra twitter sayfasından konuyla ilgili hiçbir yorum yapmayınca tepki gördü. Sanatçının hayranları, eylemle ilgili olarak twit atmayıp, 12 Haziran'daki Ankara konserini iptal ettiğini açıklayan Süperstar'ı olaya karşı duyarsız kalmakla suçladı. Hatta hayranları forum sitelerinden Pekkan'a ağır ithamlarda bulundu. Birçok seveni, "Konu hakkında yorum yapmazsan hayranlıktan istifa edeceğim. Direnişle ilgili tek bir söz bile etmiyorsan yazıklar olsun" yorumları yaptı. Eleştiriler karşısında Pekkan, "Gezi Parkı'nda yaşananlarla ilgili tavır almayan sanatçılar neredeyse linç edilecek. Ben tavır almak kadar tavır almadım da. 'Gezi Parkı korunsun' demek kadar, 'Topçu Kışlası yapılsın' demenin de demokratik bir hak olduğunu düşünüyorum. Bu saatten sonra gidip orada görünmek ve poz vermenin de çok samimi olacağını düşünmüyorum" açıklamasını yaparak olaylarla ilgili görüşünü ifade etti.
BAŞBAKAN'LA GÖRÜŞECEK

Taksim Gezi Parkı olaylarıyla ilgili Başbakan Erdoğan'l a görüşme talebinde bulunan Hülya Avşar olumlu yanıt aldı. Avşar önümüzdeki günlerde Başbakan'ı ziyaret edecek. Hülya Avşar, önceki akşam Tarabya'da akşam yemeği yedi. Yemek sonrası çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Avşar, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili twitter'dan mesaj gönderdiği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşeceğini söyledi. Başbakanlıktan kendisine geri dönüş olduğunu belirten Avşar, "Ne olacağını önümüzdeki hafta açıklayacağım. Bir görüşme olacak" dedi.

ORTA YOLUNU BULMALIYIZ

Hülya Avşar, "Gezi Parkı ziyaretinde bulunacak mısınız" sorusuna ise, "Sanatçı olarak oraya gitmenin doğru olduğunu düşünmüyorum. Sanatçının her zaman yapıcı olması gerekir. Bir taraf olmaktan çok barıştan yana olması gerektiğini düşünüyorum. Onun için gitmiyorum ama onlara da hak vermiyor değilim. Sonuna kadar arkalarındayım. Bunun bir orta yolunu bulmak zorundayız" yanıtı verdi.

Şarkıcı-yönetmen Mahsun Kırmızıgül'den de eylemlerle ilgili mesaj geldi. Twitter'da "Havalimanı, 3. Köprü, Kanal İstanbul, metro, metrobüs, ve tüneller istemeyen gericilerin yanında yer almam mümkün değil. Umarım sağduyu kazanır. Herkes bu olaylardan dersler çıkartarak yeniden birbirine dostça kardeşçe sarılır. Umarım her şey çözülür. Çok konuşmak doğru değil. Önemli olan insanların adil ve özgürce yaşamalarıdır" yorumu yapan Mahsun Kırmızıgül, Başbakan Erdoğan ile görüşmek istediğini de açıkladı.

Şarkıcı Murat Boz da Gezi Parkı olaylarıyla ilgili hiçbir yorum yapmaması nedeniyle 'duyarsızlıkla' suçlandı. Boz, bunlara açıklamasında şöyle yanıt verdi: "Doğanın yanında olduğum tüm projeler ve bu konuya olan hassasiyetim elbetteki Gezi Parkı'nda kesilmek istenen asırlık ağaçlar için de geçerlidir. Ben sanatçı kimliğimin ötesinde, bir insanım ve insanlığın, doğanın zararına olan her türlü eylem ve icraatın karşısındayım. Fiziğimdi, arabamdı derken olay benim 'insanımıza yapılan olumsuz müdahalelere duyarsızlığıma' kadar dayandı. Sessizliğimi kabulleniş olarak yorumlayan ve beni tanıyan tanımayan onca insanımıza duyarsız sanatçı gibi servis eden bir takım basın kuruluşlarının iyi niyetle bağdaşmayan davranışlarına mahal vermeyeceğim. Böyle hassas dönemlerde daha itidallı ve sağduyulu olmamız gerekirken söylemediğim şeyleri söylemişim gibi yansıtan ve bu olaylarla ilgili alenen ve sorumsuzca 'ilgilenmiyormuşum' gibi yansıtmaya çalışan yine bu bir kısım basın ve bu üzücü olayları fırsat bilip beni hedef gösteren bir takım insanlara itibar etmemenizi rica ediyorum."

DİYALOG ÇAĞRISI

Marmara Bölgesi'nin Akil İnsanlar Grubu'nda yer alan Hülya Koçyiğit de barış sürecinde bu tarz olayların yaşanmasından ötürü çok büyük üzüntü duyduğunu dile getirdi. Koçyiğit, "Umutla yürüyen barış sürecinde gençlerin Gezi Parkı'nın korunması adına başlattıkları demokratik masum protestoları polis tarafından gazla ve şiddetle engellenmeye çalışıldı. Bu haksızlık karşısında büyük bir direniş evrildi. Maalesef illegal örgütlerin işin içine sızmasıyla şiddet olayları yaşandı. Barış sürecinde böyle olayların yaşanması üzücü. Mesele barışçıl bir diyalogla çözümlenebilirdi" yorumunu yaptı.

Gezi Parkı eylemlerine sık sık destek veren Kenan Doğulu, twitterda 2 milyona yakın takipçisine sağduyu mesajları verdi. Doğulu, twitter hesabında "Küfür yok, polis taşlamak yok, sadece hakkınızı arayın medenice! Provakatörlere dikkat' yazarak herkesin direnişini demokratik bir ortamda yapmasını istedi.

Türk Rap müziğinin önde gelen isimlerinden Sagopa Kajmer takma isimli Yunus Özyavuzise "Ben ilk başta ağaçların gaddarca kesilmesine tepki vermiştim sonra iş çirkinleşti. Neyin özgürlük mücadelesi bu? Kollarına pranga takan mı varmış? Ben hiçbirinin samimiyetine inanmıyorum. Kabul etmeliyiz ki birçok terör örgütü provakatörü de sizlerle yan yana kol kola parkta caddede geziyor" diye yazdı. Karadenizli türkücü İsmail Türüt geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında sağduyu çağrısı yaptı ve "Demokratik hak haktır, yürüyeceksin. Ben protesto yanı olan bir adamım. Bu işleri de çok severim. Tasvip ettiğim yanları var ama hiç hoşlanmadığım yanları da var. Kırıp dökerek olmaz. Orada yokum" açıklamasında bulundu.

DOĞA TAMAM AMA...
Şovmen Mehmet Ali Erbil de, "Gezi Parkı'nda ağaçların kesilmemesi için günlerdir orada nöbet bekleyen insanların direnişine destek veriyorum ancak bu demek degildir ki ortalığı yakıp yıkan insanların canına malına kastedenleri destekliyorum. Aksine demokratik halkın birbirlerinin görüş ve düşüncelerine saygı duymaları gerektiğini düşünüyorum. Ve tüm Türk halkını sağduyulu olmaya davet ediyorum" dedi. Şarkıcı Alişan da "Amaç doğayı korumaksa hep birlikteyiz. Ama amaç politik birtakım eylemlere girmekse, ülkede kaos yaratmaksa ben bu işte yokum. Hiçbir zamanda olmayacağım. İnsanları sağduyulu olmaya davet ediyorum. Sakin ve birbirimize saygı duyarak sorunlarımızı çözebiliriz" diye konuştu.

Hande Yener ise yaratılmaya çalışılan hiçbir tarafta olmayacağını belirterek, şu açıklamayı yaptı: "Tabi ki doğayla ilgili her konudaki hassasiyetimiz ortaya çıkmakta ve bir ağaçın kesilmesi bir dalın kırılması bile beni derinden etkilemektedir. Bu sebeple her zaman olduğu gibi bir doğanın yaşamın ve yaşam haklarının yerine getirilebilmesi için de üzerime düşeni yapmaya hazır olmakla birlikte, yaratılmaya çalışılan hiçbir taraf ve bunlara ait organizasyonlarda yer almadığımı almayacağımı tek tarafın benim için, sevgi barış ve doğa yolundan geçtiğini sevgilerimle bildiririm."

HABER7
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
1,063
@|SeYYaH|, abicim seninle aynı dakikaya denk gelen mesajımı fark ettin mi acaba?

Bu arada;

... Seçmenlerin büyük çoğunluğunun ay sonunda kirasını ödeyip, kredi kartını kapatmakla ilgili kaygıları var. O yüzden birinci öncelik insan hakları ve özgürlükler değil.

Buradan ne anlıyoruz? Karnı doyan adam köle de olsa sıkıntı değil mi?

@kosasker, bazen niyetleri paylaştığınız dehşetine kapılsam da; belki de kaygımız aynı, fakat algımız farklı.
 

SARKAT

Profesör
Katılım
8 Mayıs 2008
Mesajlar
3,778
Reaksiyon puanı
68
Puanları
48
Taksimde gerçek eylemiclerle polis anlaştı. Aşifte marjinal gruplar dışlandı. Atatürk heykelindeki Öcalana ve marjinal grup pankartları kaldırıldı, Akm de sadece Türk bayrağı ve Atatürk resmi bırakıldı. Polis şu an kendine saldıran, taş atan, alandan çıkmak istemyen ve pankart asmak isteyen marjinal gruplara müdahale ediyor. Samimi eylemciler polisin yanında, polis onlara müdahele etmiyor ve eylemlerinize devam edin diyor. İşte olması gereken bu. 10 gün öncede polisde eylemcilerde bu şekilde davransaydı keşke.
 

mustang

Dekan
Katılım
30 Ekim 2008
Mesajlar
8,663
Reaksiyon puanı
34
Puanları
48
[h=1]Polis AKM ve Atatürk Anıtı'na Türk bayrağı astı[/h]
polis_ataturk_anitina_turk_bayragi_asti13709279640_h1037175.jpg


[h=2]Taksim Meydanı'na polis müdahalesi sürüyor. Yer yer polise taş atanlar oluyor. Polis taş atanlara gaz bombası atarak karşılık verdi.[/h]Özellikle Tarlabaşı yönünde polislere havai fişek atıldı. Polis göstericilere gaz bombası ile karşılık verdi. Gümüşsuyu ve Taksim Meydanı'nda bir sakinlik hakim. Meydanda bulunan eylemciler Gezi Parkı'na çekildi.
Polis aracından 'gazdan etkilenen arkadaşlardan özür dileriz' diye anons yapıldı. Taksim Meydanı'na giren polis, Atatürk anıtı ile AKM'ye asılan parkatları kaldırıldı. İki yere de Türk bayrakları asıldı.

HABER7
 

IThelp

Profesör
Katılım
11 Nisan 2011
Mesajlar
4,314
Reaksiyon puanı
19
Puanları
0
Şaşmış bu adam ne diyor böyle. Yuh!

Gerçi Hadep de görev yapmış birisi imiş. Böyle adamların çıkıpda ekranda konuşmaması lazım.

Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Mehmet_Metiner


Bu adamın ruh ve sağlığından şüphe ediyorum toplum icinde derhal uzaklaştırılması lazım
[MENTION=1416]seyyah[/MENTION] ve [MENTION=18256]Turab Garip[/MENTION] hoclarım siz bari yapmayın bu forumda en aklı selim olan sizsiniz şimdi işin derin mevzusunu bilmeyen kendini dahi sanan arkadaşlar farklı yerlere cekecekler Bu adamın ne söylediği ortata bunu anlamak icin dahi olmaya gerek yok Hiç bir müslüman bu adamın söylediğini kabullenemez kendinince gündem yaratoyor kıt beyinli bu adam yezidin ta kendisidir
 

mustang

Dekan
Katılım
30 Ekim 2008
Mesajlar
8,663
Reaksiyon puanı
34
Puanları
48
[h=1]Camide bira içildi mi? Peki bunlar ne?[/h]
camide_bira_icildi_mi_peki_bunlar_ne13708662130_h1036982.jpg


camijpg_h600.jpg



[h=2]Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı protestolarında eylemcilerin sığındığı Dolmabahçe'deki Valide Sultan Camii'ne ilişkin iddialarını yineleyince tartışmalar yeniden alevlendi.[/h]Caminin müezzini göstericilerin içki içerken görmediklerini dile getirdi. AK Partili eski vekil Süleyman Gündüz ise müezzinin söylediklerini köşesine taşımış, eski Bakan Ertuğrul Günay da Başbakan Erdoğan'a cevap verircesine Gündüz'ün yazısını Twitter'da paylaştı. Cihan Haber Ajansı'nın daha önce 3 Haziran 2013 tarihinde "Göstericiler camide bira ve sigara içmiş" başlığıyla servis ettiği görüntülerde ise caminin son cemaat yerinde ve caminin içinde ezik bira kutularının olduğu görülüyor. Yine aynı görüntülerde camide, sigara izmaritleri ve paketinin yer aldığı gözlerden kaçmıyor.
"CAMİNİN İÇİNDEKİ KAMERALAR KIRILDI"
Bu tartışmaların bitirilmesi için camideki güvenlik kameraları bize en güvenilir bilgileri verebilirdi ancak müezzinin "Caminin içindeki kameralar kırıldı" açıklaması bu ihtimali suya düşürdü.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün Ankara Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı konuşmada Gezi Parkı protestoları sırasında eylemcilerin Dolmabahçe Bezmi Alem Valide Sultan Cami'ne bira şişeleriyle girdiğini ifade etti.
ERTUĞRUL GÜNAY'DAN ERDOĞAN'A CEVAP
Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise Başbakan Erdoğan'ın dünkü bu konuşması esnasında, "Süleyman Gündüz Dolmabahçe Camii yalanlarına cevap vermiş" başlığıyla Yenişafak gazetesi köşe yazarı AK Parti eski Sakarya Milletvekili Süleyman Gündüz'ün yazısını paylaştı.
MÜEZZİN: İÇKİ İÇENLERİ GÖRMEDİM
Konuyla ilgili daha önce açıklama yapan Bezm-i Alem Valide Sultan Camii müezzini Fuat Yıldırım ise, "Burada içki içilmedi. Eylemciler buraya sığındıktan sonra içki içen görselerdi zaten kendileri dışarı atardı" demişti.


SÜLEYMAN GÜNDÜZ KÖŞESİNDE NELER YAZMIŞTI?
Yeni Şafak yazarı AK Parti eski Sakarya Milletvekili Süleyman Gündüz de köşe yazısında konuyla ilgili şu ifadeleri kullanmıştı:
"Salı günü haberleri okuyunca camiye uğrayıp gerçeği öğrenmek istedim. Bunun üzerine Çarşamba günü Dolmabahçe Bezmiâlem Valide Sultan Camii'ne gittim. Camiye vardığımda dışarıda korumalar vardı. İçeriye girdim, Caminin içinde Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış yetkililerden bilgi alıyordu. Ben de yanlarına yaklaştım ve dinlemeye başladım. Cami müezzini Fuat Yıldırım olayları yeniden yaşar gibi anlattı. Ayrıca tümünün görsel kayıtlarını yapmış. Cumartesi ve Pazar akşamı Dolmabahçe'de biriken göstericilere polis müdahale edince bir grup camiye sığınmak zorunda kalmış. İlk gün yeterli bir zaman bulunduğu için ayakkabıları çıkartarak camiye girmişler. İkinci gün müdahalenin şiddet dozu arttığı için göstericiler can havliyle ayakkabılarını çıkartmadan cami kapısının anahtarını kırarak içeri girmişler. Müezzin Fuat Bey göstericileri sakinleştirmiş, yaralananlara camide tedavi imkânı tanımış. Ne alkol alan ve ne de içen bir kişi görmemiş. Polislerle konuşmuş ve ortalık sakinleşince göstericileri camiden sükûnetle çıkartmış. Son cemaat mahfilindeki pencerede ezik bir bira kutusu kalmış. Oraya nasıl bırakıldığını görmemiş. Olay özetle böyle gelişmiş."
İSTANBUL MÜFTÜLÜĞÜ VALİDE SULTAN CAMİİ'NDE YAŞANANLARLA İLGİLİ İNCELEME BAŞLATTI
İstanbul Müftülüğü, Taksim Gezi Parkı protestoları sırasında eylemcilerin sığındığı Dolmabahçe Valide Sultan Camii'nde yaşananlarla ilgili inceleme başlattı. İnceleme doğrultusunda Cami Müezzini Süleyman Gündüz'ün bilgisine başvuran Beyoğlu Müftülüğü yetkilileri, caminin güvenlik kamera kayıtlarını da inceledi.
Dolmabahçe Valide Sultan Camii, polis müdahalesinden kaçan Taksim Gezi Parkı eylemcilerinin sığınması ile gündeme gelmiş, eylemcilerin camide içki içtiği iddia edilmişti. İddiaları soruşturan İstanbul Müftülüğü, Valide Sultan Camii'nde yaşananlarla ilgili inceleme başlattı. İnceleme kapsamında Beyoğlu İlçe Müftüsü Recai Albayrak da camiye gelerek müezzin Süleyman Gündüz'ün bilgisine başvurdu. Yaklaşık 3 saat süren görüşmede caminin güvenlik kamera kayıtlarının da incelendiği öğrenildi. Yaşananlar sonrası müezzin Süleyman Gündüz'ün yıllık izne çıktığı da ifade edildi.
Cami çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Beyoğlu Müftüsü Recai Albayrak, "Şu anda bilgi veremem. Görevli bizim görevlimiz, kendisinden bilgi aldık" dedi.
HABER7
 

IThelp

Profesör
Katılım
11 Nisan 2011
Mesajlar
4,314
Reaksiyon puanı
19
Puanları
0
Taksimde gerçek eylemiclerle polis anlaştı. Aşifte marjinal gruplar dışlandı. Atatürk heykelindeki Öcalana ve marjinal grup pankartları kaldırıldı, Akm de sadece Türk bayrağı ve Atatürk resmi bırakıldı. Polis şu an kendine saldıran, taş atan, alandan çıkmak istemyen ve pankart asmak isteyen marjinal gruplara müdahale ediyor. Samimi eylemciler polisin yanında, polis onlara müdahele etmiyor ve eylemlerinize devam edin diyor. İşte olması gereken bu. 10 gün öncede polisde eylemcilerde bu şekilde davransaydı keşke.




işte bu olması gereken bu bizim istediğimiz buydu hükkümeten keşke başdan beri böyle olsaydı bunu söylemek istiyorduk kaç günden beri ama saol sun buradaki arkadaşlar bizi terorist yaptı bana taksim yürümek 10 dakika ben bile daha taksime adım atmamışım beni bile terorist ilan eden arkadaşlar oldu ortamı yatışdırmak gerceği ve gercek olmayanı ayarırmak hükkümetin elindeydi bülent arınc cabaları bunlar tebrik ediyorum bülen arınç başbakan sağ duyulu davransaydı inanki cokdan biterdi. ben güzel ülkemin huzurnu istiyordum sadece olması geren buydu
 

SARKAT

Profesör
Katılım
8 Mayıs 2008
Mesajlar
3,778
Reaksiyon puanı
68
Puanları
48
işte bu olması gereken bu bizim istediğimiz buydu hükkümeten keşke başdan beri böyle olsaydı bunu söylemek istiyorduk kaç günden beri ama saol sun burdaki arkadaşlar bizi terorist yaptı burda bana taksim yürümek 10 dakika ben bile daha taksime adım atmamışım 14 günden beri ben bile terorist ilan eden arkadaşlar oldu ortamı yatışdırmak gerceği ve gercek olmayı ayarırmak hükkümetin elindeydi bülent arınc cabaları bunlar tebrik ediyorum bülen arınç başbakan sağ duyulu davransaydı inanki cokdan biterdi ben güzel ülkemin huzurnu istiyordum sadece olması geren buydu

Kardeşim sadece polis değil eylecimlerde hatalı idi. Polis senin içerisindeki pisliği bilemez ki. Ordaki eylemciler en baştan ayırt etmeli idi. Yoksa polis gezi parkçılara değil, marjinal gruplara müdahele ediyor her zaman. İlk çadır yakmaları hariç tabi.

O yüzden bir eylem yapmadan izin almak, polisle birlkte davranmak önemli. Hele bu kadar kansız kişi varsa dikkatli olmak lazım.
 

IThelp

Profesör
Katılım
11 Nisan 2011
Mesajlar
4,314
Reaksiyon puanı
19
Puanları
0
Kardeşim sadece polis değil eylecimlerde hatalı idi. Polis senin içerisindeki pisliği bilemez ki. Ordaki eylemciler en baştan ayırt etmeli idi. Yoksa polis gezi parkçılara değil, marjinal gruplara müdahele ediyor her zaman. İlk çadır yakmaları hariç tabi.

O yüzden bir eylem yapmadan izin almak, polisle birlkte davranmak önemli. Hele bu kadar kansız kişi varsa dikkatli olmak lazım.

İnan kardeşim polis bu teror örgütlerini biliyor hepsini kimin üye olduğunu kimin dernek adı aldında toplandıkların listesini hepsini biliyor bunların dernek adı altında yuvaları genelikle okmeydanı ve tarlabaşı şark kahvesi oralar genelik bu gruplar oralarda olay cıkartır akşamları dikkat ederseniz tabi polis biliyor ama icine girib ayırmıyor cünkü diğer bilmeyen vatandaşlarımız kendilerine müdahale ediliyor diye tepki gösteriyor
 

mustang

Dekan
Katılım
30 Ekim 2008
Mesajlar
8,663
Reaksiyon puanı
34
Puanları
48
Bitsin şu Saçmalıklar artıkda Önümüze Bakalım yahu.
Kaç gündür gerginlik,sinir savaşı nereye kadar?
Kime ne Faydası var oda ayrı mevzu.
 

kosasker

Profesör
Katılım
24 Aralık 2008
Mesajlar
3,195
Reaksiyon puanı
49
Puanları
48
Bitsin şu Saçmalıklar artıkda Önümüze Bakalım yahu.
Kaç gündür gerginlik,sinir savaşı nereye kadar?
Kime ne Faydası var oda ayrı mevzu.

Katılıyorum. Artık bu gereksiz konudan kurtulup, teknolojiyi takibe devam etmek istiyorum bende.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
1,063
Konu belki de kapanacak, fakat kapanırken de taviz verilmiyor, "ha şöyle akıllı olun" moduna giriliyor. :) Burada çoğu arkadaş "gezi parkındaki ağaçlar kesilmesin diye bekleyenleri tebrik ediyorum; fakat olayı siyasete çevirdiler, amacını aştı" diyen ünlülerin ve siyasilerin mesajlarını paylaşıyorlar. Hatta bazı arkadaşlarımız da böyle yorumlar yapıyorlar; diyorlar ki "evet biz de gerçek çevrecileri destekliyoruz ama ortalığı yakıp yıkıyorlar". Yani hep bir "ama" ile olaylar başka yerlere çekiliyor.

Şunu merak ediyorum; uzaylılar mı kesiyordu ağaçları? (Gerçi konunun teması ağaçla ilgisi kalmamış durumda, sadece buraya çekildiği için soruyorum.) Yani kimden koruyoruz ki ağaçları? "Çevreci"ler parkta nöbet tutuyorlar ağaç kesilmesin diye, ünlüler destek veriyorlar evet ağaçlar kesilmesin, Bülent Arınç, Abdullah Gül ve nihayet kendini "çevrecinin daniskası" olarak tanımlayan başbakan Erdoğan da "oradaki gerçek çevrecileri anladığını" söylüyor, İstanbul Valisi de "oradaki çevreci gençlerle beraber olsam keşke" diyor. Özetle olaya taraf olan herkes aynı şeyi söylemeye başladı. Ee, bu ağaçları kim kesecek uzaydan gelenler mi? :)

Bir de bazı arkadaşlar polis nereden bilecek senin içindekini diyerek hala şiddeti sahipleniyorlar. Olayın ilk başladığı günde de sana karşı savunmasız olan genç bir kızı on kişi araya alıp tekme tokat girişmek, çadırları yakmak "içindekini bilemeyiz, tehlikeli olabilir"le açıklanamaz, o kız zaten ateş olsa cürmük kadar yer yakar, tokat bile atamaz sana. Ya da sahilde oturanların boğazından tutmak, saçından çekmek "iyi niyet"le açıklanamaz.

Neyse, belki de biter. Ve belki de biter. Ümidimiz ikisinden yana.
 

i.am.kira

Asistan
Katılım
12 Ağustos 2009
Mesajlar
169
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
tomayı yaktı şerefsizler. inşallah içindekiere birşey olmamıştır.
 

CMYK

Profesör
Katılım
11 Haziran 2011
Mesajlar
1,048
Reaksiyon puanı
7
Puanları
38
taksim.jpg



Türkiye'de aslında ne olmuyor?

ABD'de yaşayan 1000'in üzerinde Türk akademisyen ortak bir bildiri yayımlayarak ABD ve Batı medyasının Türkiye'deki olayları ters yüz etmesini eleştirdi.



ABD'de yaşayan Türk akademisyenler, Taksim Gezi Parkı olaylarının ABD medyasında veriliş tarzı ve sunumu konusuna isyan etti. Binin üzerinde akademisyenin imza attığı ortak bildiriyi kaleme alan akademisyenler, Türkiye'de meydana gelen olayların, eski iktidarlarını kaybeden ırkçı-ulusçu kitleler tarafından dünyaya özgürlük arayışı biçiminde sunulduğunu, bunun gerçeklerin ters yüz edilmesi olduğunu duyurdular.
Murat Güzel imzasıyla yayımlanan bildiride, gerek bazı medya organlarının olayları aksettiriş biçimi, gerekse de yapılan açıklamalar, olaylara hükümetin 'baskıcı' ve 'otoriter' tutumunun neden olduğunu ileri sürmesinin gerçekleri çarpıtmak olduğunun altı çizildi. Bildiride 28 Şubat'ın ekonomik, demokrasi ve insan hakları konusunda tükenmişlik noktasına getirdiği Türkiye'de, gerçeklerin hiç de öyle bu kesimlerin aksettirdiği gibi olmadığı vurgulandı.
Bildiride, Erdoğan ve AK Parti hükümeti ile Cumhuriyet döneminin tektipçi, azınlıkları, inanışları baskı altına alan ötekileştiren anlayışının yıkıldığı, yerine yeni ve daha modern, demokratik düzlemde hareket eden bir sistemin inşa edildiği belirtildi. Aynı bildiride, ilk başta meşru temelde ortaya çıkan Gezi olaylarının bazı ulusalcı ve ırkçı çevrelerce ters yüz edildiğinin de altı çizildi. Bildiride eylemin asıl amacından saptırılarak bir zamanki ırkçı ve tektipçi iktidarını kaybedenlerin intikam histerisiyle bir rövanş alma savaşına çevrildiği saptaması da yapıldı.
Murat Güzel tarafından yayımlanan ve 1000'in üzerinde akademisyenin imza attığı bildirinin orijinal metni ise şöyle :
MEDYANIN 'ROMANTİK' EYLEMCİLERİ
Bütün hafta boyunca Taksim'deki Gezi Parkı protestolarını haber yapan ABD basının, orada olan biteni gerçeğe aykırı bir şekilde verdiğine tanıklık ettik. Olaylar, Amerikan kamuoyuna, protestocuların çok iyi bilinen nasıl bir nefret ideolojine sahip olduğunu ve bir çatışma fırsatı beklediklerini görmezden gelerek eylemi oldukça romantize edilerek verildi. Üstelik, ABD basınının iki büyük kuruluşuna ilan veren ve buna sponsor olan ABD'deki Türk toplumunun bir kesimi olayların yanlış anlatılmasını daha da sömürdü. Üzücü olan ise bu protesto olaylarındaki bilgi ve yorumların çoğunun, Türk toplumunu ve siyasetini anlamamaktan kaynaklı olduğu ve bu nedenle de Amerikan toplumunu yanlış yönlendirmiş olmasıydı.
Medya, eylemleri demokratik ruhlu gençlerin , otoriterleşen bir hükümete karşı bir başkaldırısı olarak verdi. Gerçekte ise toplumun büyük coğunluğu, buna hükümet ve iktidar partisi de dahil polisin aşırı güç kullanımını ağır bir şekilde kınamıştı. Başbakan, göz bombası ve polisin aşırı güç kullanması ile ilgili olarak soruşturma açılması talimatını bile vermişti.
DDEMOKRATİKLEŞMEDE DEVRİM GİBİ ADIMLAR

Tartışmanın ana direği, on yıldır iktidarda olan Başbakan Tayyip Edoğan'ın yönetiminin, sivil hakları kısıtlandığını ve Erdoğan'ın artan bir şekilde otoriterleşmesi iddiasına bağlı kalarak ülkedeki kutuplaşmada hükümeti anti demokratik tarafta tutmaya odaklanması. Ancak 28 Şubat 1997'deki postmodern darbeyle iktidardan edilen dönemin hükümeti ve ardından 2002'ye kadar geçen büyük insan hakları ihlalleri ve çökmüş bir ekonomi ile geçirilen yıllar gözden kaçırılıyor bu değerlendirmelerde. Gerçekte, ABD gazetelerine verilen bu ilanların aksine Erdoğan hükümeti bu insan hakları ihlallerini yavaş yavaş kaldırmıştı. AB'ye katılım süreci kapsamında, Şubat 2010'daki askeri vesayet rejimi altında kabul edilen 1982 anayasanının baskıcı yasalarını kaldırması bunlardan biri olamk üzere bir çok demokratik reformlar gerçekleştirdi.

KÜRT SORUNUNDA ÇÖZÜM
AK Parti iktidarında önce cezaevindeki bir Kürt annesiyle Kürtçe bile konuşamıyordu. En son yapılan düzenlemelerle parti yasaklamak hemen hemen imkansız oldu. Demokratikleşme süreci bu hükümetin en önemsediği bir konuydu. Şimdi de 1982'de askeri cuntanın yaptırdığı anayasının, daha demokratik bir anayasa ile değiştirilmesi çalışmaları da devam ediyor. Ülkenin kuruluşdan bu yana milliyetçi düşünceler neticesinde sorun halini olan Kürt Sorunu'nun tamamen çözümü için de barışçıl çözüm için çaba veriliyor. Barış sürecinin gündeme gelmesi sonrasında bir tek insan hakları ihlaline neden olan büyük bir çatışmada olmadı. Oysa Türk siyasetinin ünlendiği ve kendisine de çok da yabancı olmayan işkence, siyasi içerikli cinayetler, yargısız infazlar, Erdoğan hükümetinin devlet merkezli suç örgütlerini üstüne gitmesi sonrası hemen hemen kalmadı.

LAİK ELİTLERLE ABD'Lİ IRKÇILAR BENZEŞİYOR
Erdoğan, otoriterleşme ve dışlama siyasetinin yerine daha önceki Cumhuriyetçi elitlerin dizayn ettiği reddiyetçi, laik Türk kimliğine ve bu resmi söyleme karşı da mücadele verdi. Bu farklı kimlik ve yaşam tarzlarını inkar eden ve toplumu tektipleştirmeyle ayrıştıran dışlayıcı vatandaşlıktı. ABD'deki üstünlük yanlısı ırkçıların dile getirdiği söylem, dini kimliklerini sergilemek ve farklı yaşam tarzının isteyen kimselere ve etnik kimliklerini yaşamak isteyen toplumlara bakışıyla bağnaz laik ve milliyetçi kesimlerin dünya görüşleri arasında yer bulabilir. Erdoğan'ın başbakan olmadan önce bu ideolojik çevreden gelen saldırılar Obama yapılan ırkçı saldırılar ile karşılaştırılabilir. Bu grupların güçlü varlığına rağmen, son 10 yıl içinde, bütün kültürel ve etnik kimlikler ve siyasal görüşler Türkiye sonunda kabul gördü.

YAZDIKLARINDAN DOLAYI TUTUKLANAN KİMSE YOK
Bugünlerde, Türkiye'de cezaevindeki gazeteciler ile ilgili bir çok laf dolanıyor. Gerçekte, hangi kurumsal basın yayın organında çalışan bir kişinin hükümeti eleştirdiği için cezaevirde bulunduğu belirtmek imkansız. Cezaevinde bulunan gazeteciler yazdıkları nedeniyle cezaevinde tutulmuyor. Çoğunluğu terörle mücadele gibi suçlardan dolayı cezalılar. Bu yasalarında Kürt Barış Sürecin'nde ilerme kaydedilmesi ve yeni anayasa ile kısıtlayıcı yasaların kaldırılması bekleniyor.

ALKOL YASASI MODERN DÜNYA GEREĞİ
Kadın hakları ile ilgili ( Kürtaj) ve alkol satışı ile ilgipl suçlamalar temelsiz. Gelişmiş dünya ile karşılaştırıldığında Türkiye kürtaj ve alkol konusunda anlamsız düzenlemlere sahipti. ABD standartları karşılaştırıldığında Türkiye'nin yeni kürtaj yasası daha yumuşak ve alkol yasası ise daha fazla kısıtlayıcı değil.

MEYDAN ULUSALCILARA KALDI
Yukarıda belirtilen gerçekler dikkate alınmaz ise geçen hafta süren şiddet içerikli protesto eylemlerini devrimci gençlik ile otoriter hükümet arasındaki çatışmadan başka bir şey olmadığı şeklinde okunabilir. İkinci hata ise bu protestolara katılan kimselerin hepsinin demokratik düşünce içinde olduğunu sanmak. Aslında protestoların ilk günlerinde gösteri yapan kişiler çoğu daha sonra eylemlerinin aşırı sol ve aşırı milliyetçi (etnik kimliklerin ifade edilmesinden nefret eden gruplar) unsurlar tarafından ele geçerilmesi ile protestolardan çekilmiştir. Ana muhalefet Partisi'nin bazı unsurları da bu protestoları desteyip, hükümetin zayıflanmasını fırsat olarak düşündü.

Her Türk vatandaşı güvenlik güçlerinin aşırı güç kullanımından kaygılı. Her vatandaşın özgür ve doğru bir medya isteğini dile getirme hakkı var. Ancak, aynı zamanda 'Atürk'ün Mirası' adı altında 4 askeri darbeyle seçilmiş hükümetleri düşüren ve sadece otoriter siyasetler uygulanan bu ülkedeki gerçekler hakkında da doğru olmak gibi yükümlülüklerimiz var.

Kaynak: D
unyabulteni



- - - Mesaj Güncellendi - - -

Alıntı yaptığım kaynakta hatalar var :D
 

shadow2

Profesör
Katılım
23 Eylül 2009
Mesajlar
1,132
Reaksiyon puanı
23
Puanları
38
Şunu merak ediyorum; uzaylılar mı kesiyordu ağaçları? (Gerçi konunun teması ağaçla ilgisi kalmamış durumda, sadece buraya çekildiği için soruyorum.) Yani kimden koruyoruz ki ağaçları? "Çevreci"ler parkta nöbet tutuyorlar ağaç kesilmesin diye, ünlüler destek veriyorlar evet ağaçlar kesilmesin, Bülent Arınç, Abdullah Gül ve nihayet kendini "çevrecinin daniskası" olarak tanımlayan başbakan Erdoğan da "oradaki gerçek çevrecileri anladığını" söylüyor, İstanbul Valisi de "oradaki çevreci gençlerle beraber olsam keşke" diyor. Özetle olaya taraf olan herkes aynı şeyi söylemeye başladı. Ee, bu ağaçları kim kesecek uzaydan gelenler mi? :)

.

Hocam ağaçları kesenleri görmek için uzaya bakmaya gerek yok. Taksime destek veren işadamlarına bir bakmak yetiyor.
Eczacıbaşı
http://www.ensonhaber.com/eczacibasinin-zekeriyakoydeki-orman-katliami-2013-06-11.html


Koç Üniversitesi
koc.jpg
 

antimatter

Profesör
Katılım
4 Mart 2009
Mesajlar
1,024
Reaksiyon puanı
14
Puanları
0
Şu şekilde haberler yapılıyor ya medyada... Yazık, ortamın gerilmesinden büyük beklentileri olanlar var...

bakın polis adam eziyor der gibi...

 

tambjk

Profesör
Katılım
10 Mayıs 2011
Mesajlar
3,263
Reaksiyon puanı
16
Puanları
38
Polis'in yaşananlardan büyük ders çıkardığı aşikar. Eğer zamanında müdahalesini böyle yapsaydı belki bu olaylar bu noktaya gelmeyecekti. Siz polis vursun kırsın dağıtsın diyordunuz biz özverili müdahale etsin istiyorduk, sonuç ortada.

Gerek medyanın gerek polisin tekrardan güvenilirliğini ve imajını düzeltmek için çok çalışması gerekecek, polis güzel bir başlangıç yaptı.

Bazı arkadaşlar diyorlar ki izinsiz gösteri yapılırsa olacağı bu. Burada büyük adaletsizlik var, hükümet protesto ve miting yapmak isteyenlere çoğu zaman izin vermiyor, verse bile ücra, kimsenin görmeyeceği yerlere gönderiyor ama başbakan her havaalanında, pazarcı arabası gibi mahalle köşelerinde, kırmızı ışıklarda, açılışlarda, düğünlerde, konferanslarda heryerde miting yapmaya kalkıyor, ee hani her istenilen yerde miting yapılmazdı?

Öncelikle şu meydanlara insanlara açın, protesto etsinler, gerekirse meclise gelsinler. Protesto etmek isteyen halkına kapalı bir meclisimiz var. İnsanlar seslerini duyursunlar, şiddet şiddeti doğurur bunu da unutmasınlar.

Başbakan eğer ortamı bu kadar gerip, provokasyon ve gövde gösterisi yapmaya kalkmasaydı, alttan alsaydı, insanlar seslerini duyurabilmenin tatmin duygusuyla meydanları ufaktan boşaltmaya başlayacaklardı.

Bugune kadar olmadı, umarım bundan sonra olur.
 

efehakan

Doçent
Katılım
12 Mart 2013
Mesajlar
713
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Yazıklar olsun bu ülkenin ekmeğini yiyen böyle insanlara. Yazıklar olsun masum olduğu halde bunlarla aynı kefeye bile bile giren insanlara.
 

antimatter

Profesör
Katılım
4 Mart 2009
Mesajlar
1,024
Reaksiyon puanı
14
Puanları
0
yok ya ezmemiş benzin deposunu delmiş akan benzinlede tomoyu yakmışlar

Kimsenin ezdiği yokda gazete öye bir hava yaratmak istiyor...
Bu fotoya bakıpda polis eylemciyi ezdi diye tweet atabilecek birdünya ayarsız yaşıyor memlekette...
 

IThelp

Profesör
Katılım
11 Nisan 2011
Mesajlar
4,314
Reaksiyon puanı
19
Puanları
0

efka_vasi

Asistan
Katılım
27 Haziran 2011
Mesajlar
355
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
Şunu merak ediyorum; uzaylılar mı kesiyordu ağaçları? (Gerçi konunun teması ağaçla ilgisi kalmamış durumda, sadece buraya çekildiği için soruyorum.) Yani kimden koruyoruz ki ağaçları? "Çevreci"ler parkta nöbet tutuyorlar ağaç kesilmesin diye, ünlüler destek veriyorlar evet ağaçlar kesilmesin, Bülent Arınç, Abdullah Gül ve nihayet kendini "çevrecinin daniskası" olarak tanımlayan başbakan Erdoğan da "oradaki gerçek çevrecileri anladığını" söylüyor, İstanbul Valisi de "oradaki çevreci gençlerle beraber olsam keşke" diyor. Özetle olaya taraf olan herkes aynı şeyi söylemeye başladı. Ee, bu ağaçları kim kesecek uzaydan gelenler mi? :)

Bir de bazı arkadaşlar polis nereden bilecek senin içindekini diyerek hala şiddeti sahipleniyorlar. Olayın ilk başladığı günde de sana karşı savunmasız olan genç bir kızı on kişi araya alıp tekme tokat girişmek, çadırları yakmak "içindekini bilemeyiz, tehlikeli olabilir"le açıklanamaz, o kız zaten ateş olsa cürmük kadar yer yakar, tokat bile atamaz sana. Ya da sahilde oturanların boğazından tutmak, saçından çekmek "iyi niyet"le açıklanamaz.

Neyse, belki de biter. Ve belki de biter. Ümidimiz ikisinden yana.

Arkadaşım zamanında kesilen ağaçlar için kimse sesini bu kadar çıkarmadı. Ayrıca bu konuda defaten polisin ilk müdahalesinin aşırı olduğu söylendi. Hükümet tarafından da kabul edilip soruşturma başlatıldığı söylendi. Eğer o ilk eylemi başlatan eylemciler kendilerini provokatörlere alet ettirmeselerdi bunlar gene olmazdı. Her iki tarafta hatalı.

- - - Mesaj Güncellendi - - -

Niye bugüne kadar molotof atan olmadı'
Polisin Taksim Meydanı'na girmesinin ardından, Taksim Platformu twitter'dan gönderdiği mesajlarla, polisin girişiyle birlikte şimdiye kadar görülmeyen çatışma yöntemlerinin ortayaçıkmasını sorguladı

İşte Taksim Platformu tarafından gönderilen tweetler:

fft16_mf3364103.Jpeg


http://gundem.milliyet.com.tr/gostericiler-ne-yapacaklarini/gundem/detay/1721345/default.htm


Bitmesini istiyorum ama gelen acıklamalar bunu göstermiyor

Eylem sırasında polis megafonlarından sürekli müdahalenin Taksim meydanındaki marjinal gruplara ait bayrak ve flamalara karşı olduğu söylenip durdu. Canlı yayında rahatlıkla duyuluyordu. Bu adamların derdi başka. Gittiler görüşmek için ama Gezi parkındakilerden kimse bunları temsilcimiz olarak görmüyordu.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
1,063
[MENTION=79673]shadow2[/MENTION], pislik pislikle yıkanmaz. Çevre ve Orman Bakanlığına bağlı bir birimde bilgi işlem sorumlusu sıfatıyla çalışmış birisi olarak yapıldığı iddia edilen ağaçlandırmaların önemli bir kısmının yalan olduğunu söyleyebilirim. Biz yerel uygulamalarla bölge olarak çok ağaç diktik, fakat sayılar tamamen uydurma olduğu gibi, başkasının özverisini de sahiplenme var ortada. Bununla beraber çevreye zarar veren, tehlikeli atıkları dereye veya vatandaşın tarlasına dökenler ve benzeri onlarca katliamla ilgili olarak yığınla şikayet aldığımızı, fakat bunların önemli bir kısmına hiçbir işlem yapılamadığını da söyleyebilirim. Nedenini çok iyi anlamış olmanız lazım. Hani şu "sen benim kim olduğumu biliyor musun" davası.. Sözde devlet sırrı olduğu için isimler veremiyorum, fakat bizzat başbakanlıktan yönlendirilen şikayetleri değerlendirmeleri için teknik personele havale eden ve nihayetinde vatandaşa konuyla ilgili bilgiyi veren ben olduğum için; hem vatandaşın hem de teknik personelin nasıl isyan ettiğini de aktarabilirim.

Bir de geçmişte hiç kimseden izin istemeden ne eylemler yapmış olanlar, bugün "hop kardeşim izinsiz toplanamazsınız" diyorlar. Bu, bir taraf için sadece kuru bir güç savaşı. Biteceği muhakkak olan bir güç savaşı. Eline sopa ve silah alarak zulümle efendilik etmeye kalkışan herkesin burnu yere sürtündü tarihte; ister bu devlet olsun, ister de asi olsun.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst