SDN Galatasaray Kulübü

serkanbb06

Profesör
Emektar
Katılım
16 Aralık 2008
Mesajlar
2,006
Reaksiyon puanı
31
Puanları
228
Real Madrid'in rakibi Galatasaray

[h=2]Transfer gündeminin ilk sırasında yer alan Galatasaray, hazırlık karşılaşmasında İspanyol devi Real Madrid ile karşılaşacak.[/h]



AAİspanyol spor gazetesi Marca, Real Madrid'in her sezon öncesinde oynadığı Bernabeu Turnuvası'nda Galatasaray ile karşılaşacağını yazdı.

Santiago Bernabeu Stadı'nda 24 Ağustos'ta yapılacak maç için ilk olarak Schalke 04, daha sonra Beşiktaş ile görüşen Real Madrid, bu iki takımın Avrupa ligi maçlarından dolayı başka bir rakip aramak zorunda kalmıştı.


İspanyol gazetesi, Real Madrid'in sonunda aradığı rakibi bulduğunu ve Galatasaray ile karşılaşacağını bildirdi.


Real Madrid kulübü ise maçla ilgili resmi açıklamasını henüz yapmadı.




www.sporx.com



 

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,455
Reaksiyon puanı
530
Puanları
0
B_10402_GSKLOGO_B.jpg

spacer.gif


Galatasaray Sezonu Açıyor
Galatasaray Profesyonel Futbol A Takımı, 27 Haziran 2011 Pazartesi günü sabah saat 09.00'da Florya Metin Oktay Tesisleri'nde bir araya gelecek.

Profesyonel Futbol Takımı teknik heyeti ve oyuncuları sezonun ilk çalışma gününde çeşitli performans testlerine ve sağlık kontrollerine tabi tutulacak.

Futbol takımımızın detaylı antrenman programı ile basına ve/veya taraftara açık olarak gerçekleştirilecek antrenmanları ise daha sonra açıklanacak.

Galatasaray Spor Kulübü
 

eray045

Rektör
Katılım
12 Nisan 2008
Mesajlar
12,600
Reaksiyon puanı
250
Puanları
243
Bal yapmayan arı(!) Dos Santos.

[video=youtube;Mb6VMFUmFBs]http://www.youtube.com/watch?v=Mb6VMFUmFBs[/video]
 

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,455
Reaksiyon puanı
530
Puanları
0
Gio süper oynamış maçta. Keşke alsalardı şunun bonservisini.
 

eray045

Rektör
Katılım
12 Nisan 2008
Mesajlar
12,600
Reaksiyon puanı
250
Puanları
243
0626derwall_b.jpg


Jupp Derwall ve Galatasaray

Türk Futbolunun ve Galatasaray’ın kaderini değiştiren adam...

Alman futbolunda kazandığı başarıların ardından “Şef Gümüş Kıvrım” lakabı anılan Jupp Derwall, 1984 Avrupa Şampiyonası’nın ardından görevi Franz Beckenbauer’e bıraktı.

Jupp Derwall, kendisi ve Galatasaray için tarihi olan bir kararla, Galatasaray’ın başına geçti. 1988 yılına kadar görev yaptığı Galatasaray’da iki şampiyonluk kazanarak kariyerini noktalayan Jupp Derwall taraflı tarafsız Türk futbolseverlerin gönlünde taht kurmuştur.

1986-1987 sezonunda 14 senelik aranın ardından Galatasaray’ın şampiyonluğa ulaşmasındaki en büyük pay sahiplerinden olan Jupp Derwall o yıl kazanılan şampiyonluğu şöyle özetlemiştir. “Almanya ile kazandığı Avrupa Şampiyonluğuna bu kadar sevinmedim”

Jupp Derwall, bir sonraki sezon danışmanlık pozisyonunda yer alarak Mustafa Denizli ile şampiyonluğu Galatasaray’a bir kez daha yaşatmıştır.

Bu başarılarının yanında bizler onu futbola olan farklı bakışı, birçok futbol adamının göremediğini kolay fark edebilmesi, Alman disiplin anlayışını Akdeniz’de bu kadar kolay anlatabilmesi ve en önemlisi güler yüzü ile hatırlayacağız.

Güle Güle Jupp Derwall, Güle Güle, “Şef Gümüş Kıvrım”, güle güle Türk Futbolunun kaderini değiştiren adam.



Jupp Derwall’in Galatasaray Dergisi’ne verdiği ropörtaj

Jupp Derwall: "Büyük Bir Aile Gibiydik"

Jupp Derwall. 14 yıl süren şampiyonluğa hasret günlerini sona erdiren isim... Galatasaray'ın futboluna getirdiği yeni bakış açılarıyla, bugüne dek süren Galatasaray damgasını şekillendiren teknik direktör... Kimine göre ise, Galatasaray'daki futbol devriminin ilk harcını koyan büyük hoca...

Tanıtım sayfalarında da okuyabileceğiniz gibi, geçtiğimiz ay yeni kitabı Türkçe'ye çevrilen, Galatasaray tarihinin bu köşebaşı ismiyle Galatasaray Dergisi adına sevgili ağabeyimiz, Jupp Derwall'in yakın dostu Yavuz Kocaömer Almanya'da konuştu...

Ilık bir bahar gününde trenimiz Frankfurt'tan Saarbrücken'e doğru yola çıktığında, içimde inanılmaz bir heyecan vardı. 18 yıldır hiç ara vermeden devam eden dostluğumuz, son senelerde telefon konuşmalarıyla sınırlı kalmıştı. Bundaki en önemli etken ise, Jupp Derwall'in sağlık nedenleriyle seyahat edemeyişi, benim de işlerimin yoğunluğu idi.

Kameramanımız Serhan ile Jupp Derwall'in bizi karşılayacağı Saarbrücken tren istasyonunda buluşacaktık. Daha gideceğimiz yere varmamıza 1 saat 10 dakika kala cep telefonum çaldı. Serhan ''Ağabey, ben Saarbrücken tren istasyonundayım. Jupp Derwall de burada" dedi. ''Daha 1 saat 10 dakika ver Serhan! Ne işi var Jupp'un bu saatte orada’’ dediğimde, "Bilmiyorum. Ama çok heyecanlı" diye cevap verdi.

Trenden indiğimizde birbirimize sarılarak uzun bir süre öyle kaldık. Trende gelirken ''çok heyecanlıyım'' dediğimde ''Çocuk (kendisi bana öyle hitap eder) sen ne diyorsun? Ben, bir haftadır yeniden karşılaşacağız diye bu heyecanı iple çekiyorum'' diye cevap verdi. CNN-TÜRK'te yayınlanan söyleşimizi bitirdikten sonra, FC Saarbrücken Kulüp Başkanı’na ait, orman içindeki otelinin terasında bu sefer Galatasaray Dergisi için konuşmaya başladık.


1984’de Türk futbolunun Avrupa’da başarısı yoktu, sen ise zirvedeydin. Bu tercihinin sebepleri neydi?

Futbolu her şeyiyle gençliğimde olduğu gibi, yeniden yaşamak için bu tercihi yaptım. İlk teklif geldiğinde, Alp Yalman'a 4 defa hayır demek ve görüşmemek beni çok üzmüştü. Ama sonunda İstanbul'a bir görüşme yapmak için gelmeye karar verdim. İstanbul'a ilk geldiğimde hayal kırıklığına uğradım. Bana gösterebilecekleri hiç bir şey yoktu. Bir çim sahaları bile yoktu. Avrupa ülkelerinde I. Lig'de mücadele eden bir takımın, böyle bir durumda olması söz konusu değildi. Toprak sahalarda antrenman yapmak, neredeyse bataklık gibi sahalarda futbol oynamak benim için aklın almayacağı bir şeydi. O anda orada yapılacak çok iş olduğunu anladım. İstediğim koşulları sağlayabilmeleri konusundaki ricalarımı hemen kabul ettiler. O kadar altyapısız bir durumdaydı ki mukavelemi bile kendim hazırladım. Sonra akşam otelime gittim. Oradan eşimi aradım. Telefonda sesimi duyduğunda ''Kabul ettin değil mi?'' diye sordu. Kendimi övecek bir şey söylemek içimden gelmiyor. Övülecek birileri varsa, onlar da, o tarihte birlikte çalıştığım futbolcularımdır. Her dediğimi yaptılar. Tabii içlerinde bir-iki tane ters yapıda olanı vardı. Ama her dediğimi yaptılar; bana ve kendilerine büyük destek oldular. Birinci yıl kupayı kazandık. Daha sonra toparlandık ve nihayet 3. yıl Lig Şampiyonu olarak Avrupa Kupaları’na katıldık. Böylece yaptığımız çalışmaların semeresini de almaya başladık.


Peki, anlaşmayı kendim yazdım dedin. O nasıl oldu?
Konuları görüştükten sonra Alp Yalman'a ''Bir mukavele yapınız'' dedim. O da ''Bay Derwall bunu siz yazacaksınız'' dedi. Ben de ''İyi de, buraya bir de benim alacağım parayı da yazmak lazım'' dedim. Alp Yalman yüzüme bakarak ''Onu da siz yazacaksınız" dedi. O zaman çok şaşırdım ve çaresiz bir durumda olduğumu hissettim. Çünkü diğer kulüplerde, kurumlarda para en önemli konudur. Tamam Almanya'da da ben çok para kazanan, zengin bir insan değildim. Alman I. Ligi'nin Antrenörleri, Milli Takım Antrenörü olarak benden daha fazla para kazanırlardı.

Hilton Oteli'nde oturup, otelin kağıdına mukavelemi yazdım ve Alp Yalman'a ''bunu inceleyin lütfen '' dedim.

Jupp, geldiğinde, 2002 yılında Türkiye Dünya üçüncüsü olacak deseler inanır mıydın?
Florya'ya ilk geldiğimde, itiraf edeyim, kendi kendime ''Ne işin var senin burada?" dedim. ''Alman Milli Takımı ile Avrupa şampiyonu, Dünya 2'ncisi olmuş bir teknik adamsın. Böyle bir yerde sen nasıl çalışırsın?'' diye düşündüm. Biri bana o an Türkiye'nin Dünya üçünçüsü olacağını söyleseydi ''Hadi ordan'' derdim. Aslında benim yerimde bir başkası olsaydı, oradan hemen eşyalarını toplayıp, ertesi gün geri dönerdi. Akşam, otelin penceresinden baktığımda, Boğazın şahane manzarası beni çok etkiledi. Balıkçı motorları, giden gelen vapurlar. Ve kararımı verdim.

İlk günlerinizde karşılaştığınız en önemli zorluk neydi?
Takım içinde bir motivasyona ihtiyacım vardı. Bana 35 futbolcu verilmişti. Kendilerine ihtiyacım olmayan futbolcuları satmayı önerdim. Onlar da bana ''Galatasaray'da böyle şey yoktur. Bizde bir futbolcu istediği sürece oynar. Kimseyi satmayız '' dediler. Peki dedim, ''O zaman istediğim futbolcuları satalım, bu satıştan kulübün alması gereken parayı futbolculara verelim'' Ve böylece hiçbir futbolcuyu kırmadan 9-10 tanesini satarak paralarını verdirdim ve bana da 24-25 futbolcu kaldı. Ve o futbolcular çok kısa bir süre içinde yeni bir şeyler olduğunu, işlerin düzgün gitmeye başladığını hissettiler. Ve şöyle yorum yaptılar: Ben eğer 35 futbolcunun içinden son 24'e kaldıysam demek daha iyisini de yaparım.

Mustafa Denizli yardımcılığınızı yapıyordu...
Mustafa'yı futbolculuk zamanından tanıyordum. Ve önünde saygı duyulması gereken çok klas bir futbolcuydu. Mükemmel bir tekniğe sahip, golü iyi koklayan bir futbolcu yapısına sahipti. Galatasaray'a geldiğimde, onun görevi genç takımı çalıştırmaktı. Ve bu tam ona uygun bir işti. O gençliğin dilinden çok iyi anlayan, onları hoşgörü ile karşılayan ama gerektiğinde de dediğini yaptıran bir yapıya sahipti. Ve ben göreve başladığımda Mustafa hala çok kaliteli bir futbolcuydu ve kendisini hiç düşünmeden ilk 11'de de oynatabilirdim. Ama bunu yapmadım. Çünkü Galatasaray'ı ileriye taşımak isteyen diğer genç futbolculara bu haksızlık olurdu. Ondan sonra Bay Yalman'a ''Mustafa'yı asistan olarak yanıma almak istiyorum. Ona ihtiyacım var'' dedim. Çünkü o çok yetenekli biriydi. Kaleci antrenörlüğü de yapabiliyor, taktiği çok iyi alıyor ve anlatıyor, oyunun akışını çok iyi okuyabiliyordu. Zaten daha sonra da aldığı şampiyonluklarla bunu kanıtladı. Senli benli konuşmadığımız halde, zaman içinde çok yakın iki dost olduk.

Çevirmenin Ahmet Akçam, daha sonra teknik adam olarak Galatasaray’a da hizmet etti...
Ahmet benim için büyük bir şanstı. Samimiyetle söylüyorum benden daha iyi Almanca konuşuyordu. Üstelik benim memleketim Saarbrücken'de okumuştu! Ne kadar şanslı olduğumu düşünebiliyor musun? İyi çeviri benim için çok önemliydi. Çünkü tercümanın kendi yorumunu da katarak çeviri yapması kadar kötü bir şey olamaz. Bu güven çalışmalarımı çok daha kolaylaştırdı. Biz büyük bir aile gibiydik. Benim başarımın sırrı da herhalde buradan kaynaklanıyordu.

Biraz açar mısın?
Örnek vereyim. 60'ncı doğum günümü kutlayacaktım. Hilton Oteli’nde verdiğim partiye yaklaşık 100-150 kişi davet etmiştim. Ama bunların içinde 20 kişilik, kulüpte birlikte çalıştığım ekip de vardı. Sahadaki çimleri kesen bahçıvanımızdan, ahçımıza, malzemecilerimizden, masörümüz Ahmet’e kadar, hepsinin o akşam orada olmasını istedim. Yukarıda misafirlerimle ilgilenirken Hilton Oteli'nin resepsiyonundan bir telefon geldi: ''Bay Derwall lütfen aşağıya gelir misiniz?'' Aşağıya indiğimde benim o 20 kişilik ekibim giyebilecekleri en iyi kıyafetleriyle aslanlar gibi kapıda bekliyorlardı. Resepsiyon Müdürü girmelerine güçlük çıkartıyordu. Çok kızdım. Müdüre ''Bayım bunlar benim arkadaşım ve benimle birlikte gelecekler'' dedim. Malzemeci Ahmet'e ''Hadi Ahmet yürü'' dedim. Asansörün önüne geldik. 10 kişiyi asansöre bindirip yanıma aldım, çünkü onlar benim ailemdendi. Aynı kaderi paylaşıyorduk. Ondan sonraki 2 yıl da o insanların nasıl şevkle çalıştığını, bana nasıl destek olduklarını söylememe bilmem gerek var mı?

1998’de Fatih Terim'e mektup yazdığını ve kendisinin Avrupa'da büyük başarılar kazanacağına inandığını belirtmiştin...
Önce şunu söylemeliyim. Fatih Terim karakterinde bir insana çok az rastladım. Hem insan olarak, hem aile babası olarak, hem de futbola aşık bir insan olarak. Kaptanım olduğu için her şeyi de futbolcularımın yanında konuşamayacağım için onunla birçok kereler yemeğe gittim. Daha sonra kendisine ''Avrupa'ya git. Sen bu işi başaracaksın" dedim. Çünkü kendine olan özgüveni çok yüksek seviyede idi. Kendisine İtalya'yı önermiştim. Çünkü İtalyanlar futboldan anlayan bir kişiye, lisan üzerinde durmayıp görmezden gelecek bir yapıya sahiptirler. Sonra da bildiğiniz gibi İtalya'ya gitti. Ordayken de telefonda defalarca konuştum.

Türkiye'nin Portekiz'deki finallerde olmayışı için neler söyleyeceksiniz?
Bu benim için büyük bir hayal kırıklığı. Sebeplerini kestirmek çok zor. Futbolda her şey olur. Belki de o futbolcuların büyük kısmı ''Bu kadar başarıya imza attım. Dünya üçüncüsü oldum. Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynadım. Para da kazandım. Artık beni rahat bırakın'' diye düşünmüş olabilirler. Futbolda böyle şey vardır. Bu söylediğime inanın. Ve o zaman da zevk almazlar. (Jupp Derwall bu arada yine yazılmaması kaydıyla, eski Galatasaray günlerine dönüp, o zamanki bazı yaşadıklarını anlatıyor.) Bu bakımdan üzücü olmakla beraber, bu futbolcuları da anlayışla karşılamak lazım.

Peki Jupp, 2004’deki Galatasaray için ne diyorsunuz?
Bana ne soruyorsun? Ligdeki puan cetveline bak. Her şey orda gözüküyor.

Şimdi Galatasaray'ın başında Hagi var. Düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Hagi süper bir yetenek. Onun gibi futbol zekasına sahip dünyada çok az oyuncu var. Çok başarılı antrenörler vardır, parlak futbolcu değildirler. Çok parlak futbolcular vardır, antrenörlük hayatında başarılı olamazlar. Bunlar birbirinden farklı şeyler. Hagi de önümüzdeki 2 yıl Galatasaray'da yönetici olarak neler yapabileceğini hepimize gösterecek. Umarım başarılı olur. Çünkü Galatasaray'ın başarılı olması, yeniden Avrupa'da üst sıralara çıkması, beni tahmin edemeyeceğin kadar fazla mutlu eder.

Şu anda Galatasaray'dan kimlerle devamlı temas halindesiniz?
Ahmet Akçam, Mustafa Denizli, Alp Yalman, Erhan Önal, Cüneyt Tanman. Lütfen bunu yazmanı istiyorum. Fatih gittikten sonra Cüneyt Tanman benim kaptanımdı. O da süper bir çocuktu. Çok karakterli bir insandı. Ama maalesef aşırı alçakgönüllü idi.

Peki eski Galatasaray yöneticilerinden hiç görüştüğünüz var mı?
Hayır yok. Bu saydıklarımın dışında belki ara sıra görüştüklerim olabilir, ama şu anda hatırlamıyorum. Ama bir kişiyle gerçekten ilişki kurup, görüşmek isterdim. Gürsoy....

Ergun Gürsoy?
Evet. Çok isterdim onunla buluşup, görüşmeyi. Dostluğumun, arkadaşlığımın devam etmesini. Ama maalesef müşterek konuştuğumuz bir dil yoktu. O, buna mani oldu.

Ergun Gürsoy yaz tatilinde bir gün buraya gelse ister miydin?
Çok sevinirdim. Böyle bir şey yapar mısın?

Neden olmasın? Bakarsın bir günlüğüne sizi ziyarete geliriz. Hem de haber vermeden, çünkü haber verince çok heyecanlanıyorsunuz...
Tamam, haber vermeden gelin! Ha bir de Alman Hastanesi'nde yattığım sırada devamlı beni arayan, ondan sonra hala halimi hatırımı soran, görüştüğüm, -yaşlanıyorum galiba Ali isminde bir arkadaşım var. Bir bacağını kaybetti. Ama onunla da dostluğum devam ediyor.

1988'de bana bir futbol topunu imzalayarak vermiştin. Bu topu maddi imkanları olan bir Galatasaraylı’ya satarak gelirini engelli sporculara kullanmak istiyorum. Bu konuda söyleyeceğiniz bir şey var mı?
O topu sana imzalayarak yalnız ben değil, tüm Galatasaray takımı imzalayarak vermiştik. Türkiye'de senin istediğin fiyata alacak bir Galatasaraylı çıkmazsa, bana telefon et, ben senin istediğin fiyatı verip, o topu müzeme koymaya hazırım. Hele parasını engelli sporculara kullanacağını bildikten sonra...


IRKÇILIĞA KARŞI DERWALL

Aynı zamanda Engelliler Spor Federasyonu Başkanlığı’nı da yürüten Yavuz Kocaömer, 1987-1990 yılları arasında Frankfurt'da Türk-Alman Genç Sporcuları Kaynaştırma Derneği yönetim kurulunda Derwall ile birlikte görev yapmıştı. Dernek her yıl yüzlerce genç Alman sporcusunu Türkiye'ye göndererek, Almanya'daki Türkler hakkındakı önyargıları ortadan kaldırmaya katkıda bulunmayı hedefliyordu. Kocaömer, 1990 yılında spora politika karıştırılmasını protesto ederek dernek yönetiminden istifa etti. Bir süre sonra da bu dernek kapandı. 1992 sonunda Solingen'de Doğu Alman kaynaklı Neo - Naziler 6 Türk vatandaşını yakarak öldürmesinin ardından, Jupp Derwall’in Kocaömer'e gönderdiği mektup, Derwall'in futbol adamlığı dışında insanlığını ve belki de futboldaki başarısını borçlu olduğu karakterini yansıtıyordu. Eski Galatasaray Teknik Direktörü, Kocaömer'e yazdığı mektubun bir bölümünde şöyle diyordu:

"Yavuz, son aylarda seni ve geçmişteki müşterek çalışmamızı çok sık düşündüm. Hem sen, hem ben, ama hem de Alman devleti bence vicdan azabı çekmelidir. Bu dünyadaki bütün maddi değerler ülkemizdeki yabancı insanlarımızın korunması için harcanmaya değer olmalıydı. Alman vatandaşlarım adına utanıyorum. Hele böyle feci bir olayın bugün özgürlük içinde yaşayan Doğu Almanya tarafından kaynaklanmasını içime sindiremiyorum. Biz bu çabaları gösterdiğimizde Federal Alman Hükümeti şu olacakları hissedebilseydi herhalde iki ülke için de yararlı olacak bir eser ortaya çıkarmış olabilirdik. Aynı sitemlerim ve eleştirilerim Özal Hükümeti için de geçerli. Yurtdışında yaşayan insanlarını korumak ve kollamak adına çok fazla bir şey yaptıklarına inanmıyorum. Seninle uygun göreceğin her türlü projenin içinde sonuna kadar çalışmaya hazırım.''

Derwall, söyleşimizde bu mektubu hatırlattığımızda şöyle diyor: "Hala aradan 16 sene geçmesine rağmen, ara sıra düşünüyorum. Çok güzel bir girişimdi bizim başladığımız. Ama sonunu getiremedik. Suçlu aramıyorum ama, galiba sen ve ben olmak üzere hepimizin bu işte biraz payı vardı."
 

way_be

Dekan
Katılım
2 Mayıs 2010
Mesajlar
5,798
Reaksiyon puanı
12
Puanları
218
gökhan zanın sözleşmeyi uzatmışlar. antramana giden var mı?
 

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,455
Reaksiyon puanı
530
Puanları
0
[SDNTV3]http://cdn.sporx.com/flv/2011/06/27/29f4a0be39d09ca0d0a269cd52eb689d.mp4[/SDNTV3]
 

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,455
Reaksiyon puanı
530
Puanları
0
Şu adam gelse süper olur.

news_manset_resim_gl_garay.jpg


Yeni gözde Garay


İspanyol AS gazetesi, Real Madrid'in Arjantinli defans oyuncusu Ezequile Garay'ın, Galatasaray tarafından kiralık alınabileceğini iddia etti.

Real Madrid'in, Lens'te forma giyen Fransız defans oyuncusu Raphael Varane'yi transfer etmek üzere olduğuna işaret eden İspanyol gazetesi, Varane'nin gelmesi halinde Garay'ın gitme olasılığının daha da artacağını ileri sürdü. 24 yaşındaki defans oyuncusu Garay ile Galatasaray dışında Portekiz'in Benfica ve İspanya'nın Sevilla kulüplerinin de ilgilendikleri belirtilirken, sarı-kırmızılı kulübün daha ciddi bir öneri getirebileceği kaydedildi.

2007-2008 sezonu sonunda Racing Santander'den 10 milyon avro karşılığında Real Madrid'e gelen Garay için şu ana kadar önerilen en yüksek bonservis bedelinin 6 milyon avro olduğu yazılırken, Galatasaray'ın satın alma opsiyonu açık olarak 1 sezonluğuna bu futbolcuyu kiralama yoluna gitmek istediği ifade edildi. Real Madrid'den sezon başına 1,8 milyon avro alan Garay'a aynı ödemeyi Galatasaray'ın da taahhüt ettiği, çok zor da olsa Arjantinli futbolcunun Real Madrid'den bonservisini bedava vermesini talep edeceği öne sürüldü.

Lig TV
 

by efsane

Rektör
Emektar
Katılım
10 Aralık 2008
Mesajlar
14,677
Reaksiyon puanı
2,135
Puanları
293
Ben hiç bir gazeteye inanmıyorum. AliA doğru diyene kadar. Garay meselesi için Ali kaptan ne diyor? :D
 

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,455
Reaksiyon puanı
530
Puanları
0
Galatasaray'dan Sezona Merhaba

Galatasaray Profesyonel Futbol A Takımı, 2011-2012 sezonunun ilk çalışması için bu sabah Teknik Direktör Fatih Terim,yardımcıları Hasan Şaş ve Ümit Davala yönetiminde Florya Metin Oktay Tesisleri’nde bir araya geldi.

Üç gruba ayrılan futbol takımı oyuncularımızın kan tahlilleri ve sağlık kontrolleri yapılmaya başlandı. Futbolculardan ilk grup kontroller için Bahçelievler Medical Park Hastanesi’ne giderken diğer grup oyuncular ise saha çalışmalarına başladılar.

Daha önce sağlık kontrolleri gerçekleştirilen Johan Elmander, Tomas Ujfalusi, Selçuk İnan ve Ceyhun Gülselam dışında kalan diğer futbolcuların da tıbbi kontrollerine başlandı. Florya Metin Oktay Tesisleri’nde kalan oyuncular ise sabah çalışmasından önce kan verdiler ve efor testlerine tabi tutuldular.

Sağlık kontrolleri 28-29 Haziran 2011 tarihlerinde devam edecek.

Jupp Derwall Antrenman Sahası’nda gerçekleştirilen çalışmada ise diğer grupta yer alan futbolcular, antrenörler Ümit Davala ve Hasan Şaş ile kondisyoner Fatih Yıldız yönetiminde adaptasyon çalışması yaptılar. Bu çalışma yaklaşık 1,5 saat sürdü.

Teknik ekip tarafından izinli olan Johan Elmander, Tomas Ujfalusi, Selçuk İnan ve Kazım Kazım bu sabah yapılan çalışmaya katılmadılar. Selçuk İnan ve Kazım Kazım, bu akşam yapılan çalışmalara dâhil olacak. Yeni transferlerden Tomas Ujfalusi 30 Haziran 2011, Johan Elmander ise 1 Temmuz 2011 tarihinden itibaren sezon başı çalışmalarına katılacak.

Galatasaray Profesyonel Futbol A Takımı, bu akşam bütün gruplar bir arada gerçekleştireceği günün ikinci çalışması ile sezon başı hazırlıklarına devam edecek.

B_a1e032fc20daec09688b9f3391ed55e4.jpg


B_8e11505097c9febfe74a99f6a7bc56a1.jpg


B_f7c9e2a9ff550259e433de346813cf9d.jpg


B_a8f04853b3f1d11e7ff9228df2a25a46.jpg


B_678714f03144e84e1b468016b4129a76.jpg


B_b2ef405e962ad0706701f9be6794c12a.jpg


B_13d7de692222721a0594562e76903b14.jpg


B_bcbadda3119e41d52305ca67d77f4875.jpg


B_95b0484441420f966690fdf84b6033dc.jpg


B_96cde31f35753c2192f0135745b63142.jpg


B_509e9cef6a1b90169d1f0b42a082ae59.jpg


B_18ac01818a6e8a7298bc0f1778cd28a9.jpg


B_968c73d9cb8648f7e600f85a2b3a05a0.jpg


B_194c9647ffc771f67047dc35c4f199d6.jpg


Galatasaray Spor Kulübü
 

Karargaht

Dekan
Katılım
14 Kasım 2007
Mesajlar
9,232
Reaksiyon puanı
112
Puanları
1,243
Gio küçük Ronaldinho, biraz videolarını izlerse tamamdır bu iş. :D
 

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,455
Reaksiyon puanı
530
Puanları
0
Millet hala akıllanmamış. İşleri güçleri Galatasaray olmuş. Kendi rezilliklerine bakmazlar hiç. :)

Bu arada sallamasyon ustası Yalçın Dümer'e ne kadar da benziyor bu doktor. :D:D

B_95b0484441420f966690fdf84b6033dc.jpg
 

drsakal

Profesör
Katılım
10 Aralık 2009
Mesajlar
1,602
Reaksiyon puanı
23
Puanları
218
Nike çok yakışmış. Hele hocaların giydiği siyah antrenman takımları muhteşem...

Bu arada Fatih hocayı görebilen var mı idmanda...
 

acabuco4

Profesör
Katılım
26 Ekim 2008
Mesajlar
4,007
Reaksiyon puanı
24
Puanları
218
5 transfere ihtiyacımız var ve 33 gün gibi kısa bir vakit kaldı . Eylüle sarkmaz zaten transferler , öyle umuyorum . Adnan Polat yönetimi gibi olmaz yeni idareninde transfer politikası umarım . Bir an önce yeni transferlerin takıma katılması lazım . Ve gelicek yabancı oyuncularında hepsinin milli takım kariyeri olmuş , sürekli milli takım kadrosunda olan , kaliteli, elit isimler olması şart .

Keita biraz disiplinli bir oyuncu olsada , keşke tekrar takıma geri alsak . Bunuda çok isterdim açıkçası .
 

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,455
Reaksiyon puanı
530
Puanları
0
B_10423_B%20%281%29.jpg


Selime İlyasoğlu Galatasaray Medical Park'ta


Galatasaray Medical Park Bayan Voleybol Takımı, geçtiğimiz sezon Nilüfer Belediyesi'nde forma giyen smaçör Selime İlyasoğlu ile 2 yıllık sözleşme imzaladı.

Kariyerinde Eczacıbaşı, Ereğli Belediye ve Nilüfer Belediyesi'nde forma giyen Selime İlyasoğlu 1988 doğumlu ve 1.83 boyunda.

Sporcumuza Galatasaray Forması ile başarılar dileriz.

B_7bd7adf084ad2ff7c128536817682eef.jpg


B_98c7310d22059d24f0fc3b8cb4a7878a.jpg


B_9382cd5028209dc0a5d55cba31f5253f.jpg


B_88fdfead72c28662b22ce8841b9de60b.jpg


Galatasaray Spor Kulübü
 

alsec_

Doçent
Katılım
1 Ekim 2009
Mesajlar
813
Reaksiyon puanı
4
Puanları
18
Galatasaray Profesyonel Futbol A Takımı Teknik Direktörü Fatih Terim’le birlikte yeni transferlerimizin katılacağı imza töreni 1 Temmuz 2011 Cuma günü saat 15.00’de Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena’da gerçekleştirilecektir. Basın mensupları hazırlıklar için saat 14.00’ten itibaren ASY Spor Kompleksi’ne gelebilirler.
Etkinlik imza töreni ve basın toplantısı olmak üzere iki kısımdan oluşacaktır. İmza töreninin ardından Sayın Fatih Terim bir basın toplantısı düzenleyecektir. İmza töreninin canlı yayın hakları Digitürk’e ait olup diğer kanalların bu konuya hassasiyet göstermeleri önemle rica olunur. Basın toplantısı esnasında naklen yayın yapmak isteyen tüm kuruluşlara stat içerisinde araç park yeri ayarlanacaktır.
Basın toplantısını takip etmek isteyen medya mensuplarının 30 Haziran 2011 Perşembe günü en geç saat 12.00'ye kadar basinoperasyon@galatasaray.org mail adresine başvurarak akredite olmaları gerekmektedir. Akreditasyon kartları basın toplantısı öncesinde dağıtılacaktır.
Medya mensuplarının bilgisine sunulur.
 

alsec_

Doçent
Katılım
1 Ekim 2009
Mesajlar
813
Reaksiyon puanı
4
Puanları
18
İnşallah Cuma gününe kadar birkaç transfer bekliyorum... :)
 
Üst