SDN Galatasaray Kulübü

SARKAT

Profesör
Katılım
8 Mayıs 2008
Mesajlar
3,778
Reaksiyon puanı
68
Puanları
228
27645520325.jpg


Fenerbahçe forma tanıtımı
 
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
7,841
Reaksiyon puanı
31
Puanları
228
Dokunulamayan adam Riera
G.Saray yönetimi, Terim’in takımda düşünmediği Riera’yı yollayamıyor, üstelik yılda 3 milyon Euro para ödüyor. İspanyol oyuncu kendi isteğiyle gitmezse oturduğu yerde en pahalı adam olacak.

RİERA öyle sağlam bir imza attı ki, kimse onu yerinden oynatamıyor. Öyle ki, İspanyol oyuncu, bu sezon “Teklif aldım, gidiyorum” demedikçe kadroda bulunmaya ve büyük paralar kazanmaya devam edecek.

Toplam 8.9 milyon Euro imza altında parası bulunan İspanyol futbolcunun kontratı el yakıyor. Bu da G.Saray yönetimine Riera konusunda geri adım attırıyor, bir yaptırım uygulanamıyor.

Bu yıl G.Saray kulübünden 2.9 milyon Euro garanti para kazanacak olan ve ilk 11’de forma şansı bulmasına imkansız gözüyle bakılan İspanyol oyuncu, önümüzdeki sezondan itibaren yıllık kazancını 3 milyon Euro’ya çıkaracak.

Fatih Terim mecburen kadroda yer arıyor
Fatih Terim, mevcut koşullar altında kulübün zararının büyümemesi düşüncesiyle Riera’ya şans tanıyor ve oynatarak onu kazanmaya çalışıyor. Tecrübeli teknik adam, Hakan Balta’nın sakatlanması üzerine Avusturya kampı ile birlikte Riera’yı alternatifin olmadığı sol bek mevkiinde de denemeye başlamıştı. G.Saray’ın geçen yıl bonservisine 3 milyon Euro ödediği Riera’ya bu sezon 2.9 milyon euro, önümüzdeki 2 sezon içinde 3’er milyon eurodan toplam 8.9 milyon euro ödemeyi taahhüt ettiği para bulunuyor.

Riera’nın el yakan maliyeti
· 2011-12 sezonu: 2.7 milyon Euro
· 2012-13 sezonu: 2.9 milyon Euro
· 2013-14 sezonu: 3 milyon Euro
· 2014-15 sezonu: 3 milyon Euro
· Bonservisine 3 milyon Euro

Maraton:
 

Suicide Veil

Profesör
Katılım
15 Şubat 2010
Mesajlar
1,317
Reaksiyon puanı
4
Puanları
0
Bitik adamı aldılar yetmedi üstüne bi de böyle bi anlaşma tebrikler yönetim
 

deatmania

Rektör
Katılım
30 Ekim 2009
Mesajlar
12,993
Reaksiyon puanı
62
Puanları
228
Adam hiç maç oynamasa da alacak o parayı.

Bizde yırtınıyoruz, okuyoruz, para kazanacağız diye.

Eskiler boşa dememiş, ya topçu ya popçu.
 

muhammedyakup

Doçent
Katılım
11 Nisan 2012
Mesajlar
563
Reaksiyon puanı
4
Puanları
18
geçen senenin en yanlış transferiydi düşünmeden ve aceleyle yapılan bir transfer ardanın gitmeyeceğini düşünmüşlerdi arda gidince panikle bu kazmayı aldılar sol açığa nerdee o liverpooldaki riera nerde bu kazma riera.değil süperlig sportoto beyaz grupda bile oynatılmaz bu adam geçen sene az sövdürtmedi:cursing:
 

by efsane

Rektör
Emektar
Katılım
10 Aralık 2008
Mesajlar
14,677
Reaksiyon puanı
2,135
Puanları
293
FLAŞ FLAŞ PAZARTESİ İSTANBUL’DA !

İmzalayacak pazartesi,
İmzalayacak da bendeki yara nasıl kapanacak?
Adını birazdan veririm kim olduğunun.
Netleştrimeye çalışıyorum kesin mi gelecek ?
Hem yazıp,
Hem istihbarat telefonuma bakıp…

Zormuş gazeteci olmak
Zoru seçtim çünkü.
Maç spikeri,
Sunucu,
Yarışma sunuculuğu,
Televizyon Gazeteciliği…
Baba olmak ve iş yöneticiliğimi saymıyorum bile.

Ruhları Şad olsun,
Allah Rahmet eylesin;
Çetin Emeç
Abdi İpekçi
Uğur Mumcu
Acaba twitter devrinde gerçekten bu işi yaparlar mıydı?
Küfür,kin,nefreti görmediler ama
Yine haince ,
Acımasızca kıydılar onlara…
Bir kez öldüler…
Bizi ise her gün öldürenler var.
Her gece kalkar cenazemiz,
Kimseler yanımızda olmadan,
Tabutsuz,
Topraksız ,
Selasız gömerler
Zincirlikuyu Twitter mezarlığına…

Ertesi gün,
Sonraki gün,
Başka bir gün,
Ölüp ölüp dirilirsin…
Bomba ya da uzun namlu ile filan da değil.
İsmi sanal alem olan,
İnternet mahallesinde,
Kalleşlerin ,
Klavye delikanlılarının
Bir parmak dokunuşuyla,
Nefret kusan,
Ana,bacı,evlat dinlemeyen
Küfür kurşunlarıyla…
Her gün vurulursun,
Delik deşik olursun…
Farkımız yok aslında
Emeç,İpekçi ve Mumculardan
Hayır hayır, akıl ya da parmak ustalığımız ile ilgili değil
Sonumuz ile!
Tek farkımız onlar bir kez öldüler ,
Biz her gün…
Çağlayan’da şike davasına girersin ara ara çıkar
Dava sürecini canlı yayında anlatırsın.
Heyecanla.
'Sus şerefsiz sus senin vereceğin haberrin ta…'
Deyiverir ilk mermiyi sallarlar.
Onlar haklı, sen ise şovmen olursun gün sonunda.
Arkandan gelen araçların yaktığı anlamsız sellektörlere aldırmadan ,
Girersin karanlığa bildiğin duaları okuyarak ,
Yol boyunca
Ve eklersin;
‘Allahım eğer bugün o günse son bir kez sarılayım aileme’
Sonra kurtarırsın paçayı sıra gelir transfere…
En iyisini yapmak istersin.
Yeni doğan yavrunu bile kenarda tutarak ,
İş aşkıyla saldırırsın telefonlara;
‘Melo,Krasiç,Ospina,N’Doye,Kolo Toure’
Ne durumdalar?
Akşama yayın var çünkü,
İzleyicime bir şeyler vereyim.
Oldu olacak,
Geldi gelecek,
Hallettik,
Bitti
Derler …
Sonra çıkar yayında söylersin,
Twitter'da TV izleyemeyen taraftarlara hizmet edersin,
Ama transferde ufak bir gecikme ,
Ya da senden olmayan anlaşmazlık ,
Bela olur başına…
Tanklar,B52’ler,uzun namlulular ,
Yığınak yapar Twitter alanına
Ve başlarlar saldırıya.
Ne anan,
Ne bacın,
Ne ecdadın kalır
Ne de evladın !
Göz yaşlarını içine akıtarak okur ve
Başlarsın mırıldanmaya 40 derece sıcakta
‘Ankara kar altında ‘ diyerek
Gün sonunda
‘Uğur’lar olsun ‘
Diye bitirerek…
Ciğerimdeki şarapnel parçasıyla
Kan dolan gözlerimle
İsimsiz korkularımı katmadan yüreğime,
Yazıyorum,
Gazetecilik içimizde var işte
Lanet olsun,
Bu aşk başka işte ,
Tutamıyorum kendimi…

Melo pazartesi İstanbul'da!

http://www.haberedikkat.com/haber_35065_flas-flas-pazartesi-istanbulda.html
 

YellowRed

Rektör
Katılım
2 Ekim 2008
Mesajlar
13,567
Reaksiyon puanı
27
Puanları
0
arda, atleticonun a.lima ile yaptığı ve 3-0 kazandığı hazırlık maçında takımının ilk golünü attı. mücadelede emre de forma giydi. :)

[video=youtube_share;4ds54dwBMtM]http://youtu.be/4ds54dwBMtM[/video]
 

ktlpby

Doçent
Katılım
26 Şubat 2011
Mesajlar
673
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
[MENTION=52555]by efsane[/MENTION]

Sitem dolu hüzünlü bir şiir tazmış ertem abimiz :)

Gelelim melo işine.İtalya ya gitmedi mi o ?
 

İSS-1

Doçent
Katılım
4 Temmuz 2012
Mesajlar
973
Reaksiyon puanı
6
Puanları
0
Melo 3 aydır yatıyor kişisel idman bir yere kadar, Krasiç bile Endonezya kampına alınmıştı, Melo Juventus da resmen istenmeyen adam konumunda ve piyasa da tek isteyen kulüpte biziz, ederinin çok yukarısında veriyoruz bu paraları kimse vermez ki Ruslar da Lyondan Kim'i almışlar Melo yerine...

Bize de masal anlatsın menajeri yok Melo Galatasaray'ı seviyor oynamak istiyor falan filan oynamak isteyen adam bu kadar uzatmaz bu saatten sonra gelse bile 1.5- 2 ayda ancak form tutar...
 

YellowRed

Rektör
Katılım
2 Ekim 2008
Mesajlar
13,567
Reaksiyon puanı
27
Puanları
0
Melo 3 aydır yatıyor kişisel idman bir yere kadar, Krasiç bile Endonezya kampına alınmıştı, Melo Juventus da resmen istenmeyen adam konumunda ve piyasa da tek isteyen kulüpte biziz, ederinin çok yukarısında veriyoruz bu paraları kimse vermez ki Ruslar da Lyondan Kim'i almışlar Melo yerine...

Bize de masal anlatsın menajeri yok Melo Galatasaray'ı seviyor oynamak istiyor falan filan oynamak isteyen adam bu kadar uzatmaz bu saatten sonra gelse bile 1.5- 2 ayda ancak form tutar...
melo geçen sene de geç katılmıştı takıma. form sorunu olacağını sanmam. ama diğer konuda haklısınız. adam yıllık 4.4 milyon euroyu beğenmiyor. üstüne bir de taraftarı yönetime karşı kışkırtıyor. bu parayı veren başka kulüp varsa hiç düşünmeden gitsin zaten...
 

İSS-1

Doçent
Katılım
4 Temmuz 2012
Mesajlar
973
Reaksiyon puanı
6
Puanları
0
melo geçen sene de geç katılmıştı takıma. form sorunu olacağını sanmam. ama diğer konuda haklısınız. adam yıllık 4.4 milyon euroyu beğenmiyor. üstüne bir de taraftarı yönetime karşı kışkırtıyor. bu parayı veren başka kulüp varsa hiç düşünmeden gitsin zaten...

Ama geçen yıl Juventus ile sezonbaşı kampına katılmıştı diye biliyorum bu yaz resmen yattı...
 
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
7,841
Reaksiyon puanı
31
Puanları
228
Galatasaray Spor Kulübü'nün kurucusu, ilk başkanı ve ilk sporcularından Ali Sami Yen, ölümünün 61. yıldönümünde, 29 Temmuz Pazar günü saat 11.00'de Feriköy Mezarlığı'ndaki kabri başında yapılacak tören ile anılacak.
Medya mensuplarının bilgisine sunulur.
Galatasaray Spor Kulübü
 

YellowRed

Rektör
Katılım
2 Ekim 2008
Mesajlar
13,567
Reaksiyon puanı
27
Puanları
0
allah rahmet eylesin. böyle günlerde galatasaraylı olmanın kıymetini daha iyi anlıyorum ve bu günlere gelmemizi sağlayan ali sami yen, metin oktay gibi değerlerimizi, şu mübarek ayda saygıyla anıyorum. toprakları bol olsun. :flowers:
 

Hello Kitty.

Rektör
Katılım
14 Ağustos 2008
Mesajlar
12,189
Reaksiyon puanı
104
Puanları
3,243
[h=1]Galatasaray Spor Kulübü'nden Duyuru[/h]

Aziz Yıldırım’ın 28 Temmuz 2012 tarihli Fenerbahçe Divan Kurulu toplantısında yapmış olduğu mesnetsiz iddia ve ithamlarla dolu açıklamalarını ibretle izledik.
Yüz yıllık dostumuz Fenerbahçe camiası dahil bütün kulüplerimizle sporda kardeşlik ve barış ortamını sahalarımıza yeniden geri döndürmeye ve fanatizmin izlerini silmeye çalıştığımız bu dönemde böylesi bir saldırıyı kabul edilemez buluyor ve şiddetle kınıyoruz.
Havuzdan çekilme gibi sözüm ona tehditlerle Anadolu kulüplerine şantaj yapan, kendi kulübüne ve camiasına yıllarca silinemeyecek bir lekeyi sürme cüretini göstermiş ve güvenilirliğini bütünüyle kaybetmiş bir yöneticinin bu talihsiz ve son derece tehlikeli çabalarının Türk sporunu daha fazla zarara uğratmasına izin vermeyeceğiz.
Bu vesile ile ülkemizin ve sporumuzun bütün ilke ve değerlerini hiçe saymış ve kontrolünü tamamen yitirmiş bu zatı bundan sonra hiç bir şekilde Galatasaray Spor Kulübü olarak muhatap almayacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.

Galatasaray Spor Kulübü

http://www.galatasaray.org/kulup/haber/14051.php
 

way_be

Dekan
Katılım
2 Mayıs 2010
Mesajlar
5,798
Reaksiyon puanı
12
Puanları
218
fenerbahçe kendini galiba harbiden cumhuriyet filan sanıyor bizsiz lig olmaz lig batar filan :D
 

YellowRed

Rektör
Katılım
2 Ekim 2008
Mesajlar
13,567
Reaksiyon puanı
27
Puanları
0
"Havuzdan çıkar denize gireriz"

Galatasaray Kulübü Başkan Yardımcısı Adnan Öztürk, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın, Süper Lig naklen yayın havuzundan çıkacakları yönündeki açıklamalarının muhatabı olmadıklarını söyledi.

gs600_XRRQK.jpg


Galatasaray Kulübü Başkan Yardımcısı Adnan Öztürk, ''(Aziz Yıldırım'ın) Havuzla ilgili mesajı herhalde bize değildi. Biz havuzdan çıkar, denize gireriz. Bizim için problem değil'' dedi.

Adnan Öztürk, sarı-kırmızılı kulübün kurucusu ve ilk başkanı Ali Sami Yen'in Feriköy Mezarlığı'ndaki kabri başında gerçekleştirilen anma töreninin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın dün yaptığı açıklamalarla ilgili yöneltilen sorular üzerine, sadece sarı-lacivertli kulübün yayın havuzundan çıkabileceği yönündeki sözlere değinen Öztürk, şunları kaydetti:

''Ben o açıklamalara cevap vermek istemiyorum. Temcit pilavı gibi hep aynı konular. Biz cevap vermekten sıkıldık, sanırım kamuoyu da sıkıldı. (Aziz Yıldırım'ın) Havuzla ilgili mesajı herhalde bize değildi. O mesajı verdiği kurumlar belli. O kurumlar gerekli cevapları verirler. Ama benim en son hatırladığım, o kurumlarla araları gayet iyiydi. Herhalde aralarında konuşurlar. Galatasaray açısından bakarsanız, biz havuzdan çıkar, denize gireriz. Bizim için problem değil.''

Aziz Yıldırım'ın, Galatasaray Kulübü'ne yönelik kullandığı ifadelerin tekrar hatırlatılması üzerine ise Öztürk, ''Sayın başkanımız gerekli görürse cevap verir. Aynı konular, aynı sorular... Ben söyleyeceğimi söyledim'' demekle yetindi.

''MELO İÇİN SON TEKLİF YAPILDI''
Adnan Öztürk, Brezilyalı futbolcu Felipe Melo'nun durumuyla ilgili olarak, son teklifin yapıldığını aktarırken, oyuncunun sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yaptığı açıklamalara da göndermede bulundu.

Melo'nun durumuyla ilgili olarak, yeni yapılanmada futbol direktörü olarak görev verilen Fatih Terim'le görüştüğünü dile getiren Öztürk, ''Galatasaray; Avrupa'daki, dünyadaki ve Türkiye'deki ekonomik gerçeklerin hepsini göz önüne alarak, çok ciddi bir teklif sunmuştur. Galatasaray'ın teklifi bugün Avrupa'da veya diğer kulüplerde kolay kolay bulunacak teklif değildir. Teklif 3 seneliktir. Bu teklif için fazla 'tweet'e gerek yok. Bu saatten sonra 'tweet'ler sıkıntı yaratır. Burada sadece 'evet' veya 'hayır' denecek. Galatasaray söyleyeceğini söylemiştir. Koskoca Galatasaray Kulübü'nden bahsediyoruz. Kimse Galatasaray'ın üzerinde değildir. Kendileri bilirler. Biz teklifimizi verdik. Bu teklif de yadsınacak teklif değildir. O 'tweet'lerden birinde söylendiği gibi, hayat devam ediyor ve zaman çabuk geçiyor. Koskoca Galatasaray'dan bahsediyoruz. Bu saatten sonra 'evet' veya 'hayır' cevabı gerekir, fazla 'tweet' de sıkıntı yaratır'' dedi.

Ntv Spor
 

YellowRed

Rektör
Katılım
2 Ekim 2008
Mesajlar
13,567
Reaksiyon puanı
27
Puanları
0
Galatasaray'da gündem Diego

Transferin hareketli takımlarından Galatasaray listesine yıldız bir oyuncuyu aldı. Sarı-kırmızılılar Diego ile ilgileniyor.

diego600_WL6CV.jpg


Transferin hareketli takımlarından Galatasaray listesine yıldız bir oyuncuyu aldı. Sarı-kırmızılılar Diego ile ilgileniyor.

Brezilyalı futbolcu teknik direktör Felix Magath ile yaşadığı sorunlar nedeniyle geçitğimiz sezon Wolfsburg'dan Atletico Madrid'e kiralanmıştı. İspanyol ekibiyle iyi bir sezon geçiren Diego yeniden Wolfsburg'a döndü. Alman ekibinin Çin'de oynayacağı hazırlık maçlarının kadrosuna alınan Brezilyalı oyuncu her fırsatta takımdan ayrılmak istediğini dile getiriyor.

Magath'ın da kadroda düşünmediği Diego için Galatasaray devreye girdi. Tecrübeli oyuncu için nabız yoklayan sarı-kırmızılılar yaklaşık 10 milyon euro'luk bonservis bedelini aşağı çekmek istiyor. Galatasaray yönetimi Brezilyalı oyuncunun bonservisini alamadığı takdirde "kiralama" seçeneğini de gündeme getirecek.

Ntv Spor

bu haber doğru mu acep? :)
 

muhammedyakup

Doçent
Katılım
11 Nisan 2012
Mesajlar
563
Reaksiyon puanı
4
Puanları
18
Galatasaray'da gündem Diego

Transferin hareketli takımlarından Galatasaray listesine yıldız bir oyuncuyu aldı. Sarı-kırmızılılar Diego ile ilgileniyor.

diego600_WL6CV.jpg


Transferin hareketli takımlarından Galatasaray listesine yıldız bir oyuncuyu aldı. Sarı-kırmızılılar Diego ile ilgileniyor.

Brezilyalı futbolcu teknik direktör Felix Magath ile yaşadığı sorunlar nedeniyle geçitğimiz sezon Wolfsburg'dan Atletico Madrid'e kiralanmıştı. İspanyol ekibiyle iyi bir sezon geçiren Diego yeniden Wolfsburg'a döndü. Alman ekibinin Çin'de oynayacağı hazırlık maçlarının kadrosuna alınan Brezilyalı oyuncu her fırsatta takımdan ayrılmak istediğini dile getiriyor.

Magath'ın da kadroda düşünmediği Diego için Galatasaray devreye girdi. Tecrübeli oyuncu için nabız yoklayan sarı-kırmızılılar yaklaşık 10 milyon euro'luk bonservis bedelini aşağı çekmek istiyor. Galatasaray yönetimi Brezilyalı oyuncunun bonservisini alamadığı takdirde "kiralama" seçeneğini de gündeme getirecek.

Ntv Spor

bu haber doğru mu acep? :)
doğruysa eğer çok iyi transfer olur ama böyle adamı kiralık alcaksın arkadaş :D
 

komoon

Profesör
Katılım
10 Nisan 2008
Mesajlar
2,933
Reaksiyon puanı
8
Puanları
218
Mutlaka okuyun,

Belki de pek çoğunuz şikenin ilk defa 3 Temmuzda başlayan süreç ile bu kadar açık seçik ortaya çıkarıldığını düşünüyorsunuz ama inanın çok yanılıyorsunuz....

Hani daha düne kadar herkes şikenin, teşviğin bu ülke sporunda her zaman var olduğunu söylerdi de her ne hikmetse bu filmin baş aktörünün aslında Fenerbahçe olduğu ortaya çıkınca, hem de tüm belgeleri ile ortaya çıkınca birden şikenin olmadığı, sadece teşebbüs halinde kaldığı konusu işlenmeye başladı. Hani yıllardır sporun içinde olan, tek zevki başta futbol olmak üzere spor olan halkımız da yedi(!) yani tüm bu numaraları...

Hani, her işte olduğu gibi Fenerbahçe'nin resmi ve gayr-i resmi yayın organları, Fenerbahçeli medya maymunları ve her yerde var olan amigoları ile holiganlarının her zaman dile getirdiği bazı iddialar vardır ya işte bunlardan birisi de hep bu ülkeye şikeyi aslında G.Saray'uın getirdiği tezidir, iddiasıdır.

Şunu iyi bilin ki Fenerbahçelilerin özellikle iddia ettikleri her şeyi ısrarla araştırırsanız kolaylıkla gerçeğin çok daha başka türlü olduğunu görürsünüz.

Çünkü bunların gelmişi, geçmişi hep yalanlarla doludur.

Bazılarının ülkelerini işgal edenler ile maç yaptıkları için VATANA İHANETTEN yargılandıkları, birilerinin düşman kuvvetlerine yenilmeyi kabul etmedikleri için tutuklandıkları ve hatta bazılarının kurşuna dizildiği, ölenler için adlarına kahramanlık anıtları yapıldığı bir dünya üzerinde, bunlar utanacakları yerde Harrington Kupası ile öğünmektedirler...

Belli ki bu zavallılar Mustafa Kemal'in General Harrington'a neler söylediğini bile bilmiyorlar.
smilee.gif
)..

Tarih ısmarlama bir şekilde yazılmaz.

Tarih, senin internet sayfanda yayınladıkların değildir.

Tarihte belgeler konuşur. Tarih kayıt altındadır.

Yani, kısaca Tarih senin "Asr-ı Fener" de süsleyerek anlattığın gibi değildir gülüm.

Tarihi gerçekler bambaşkadır.

Ve Tarih en büyük şikecileri de yazar.

Hem de belgeleri ile.

Üstelik bu belgelerde şikenin sahaya inmiş olduğu da ispatlanmıştır.
smilee.gif
)..



Şimdi sırayla gidelim ve bu ülkeye şikeyi Galatasaray mı getirmiş, yoksa bu işin de mucidi bugün olduğu gibi eskiden de Fenerbahçeymiş mi bir görelim.
smilee.gif
)..



BASKETBOLDA YAŞANANLAR...

İlk resmi Türkiye şampiyonası 1945-1946 sezonunda başladı basketbolda. İlk Türkiye şampiyonu ise Beykoz’du. Sonraki dört yılda üst üste Galatasaray kazandı Türkiye şampiyonluğunu.

1950-51 sezonuna gelindiğinde Galatasaray’dan Türkiye şampiyonluğu bayrağını Harp Okulu aldı. Ertesi yılın şampiyonu da yine Harp Okulu’ydu. Sonraki sezonda Türkiye şampiyonu yeniden Galatasaray’dı. Ertesi sezon ise Modaspor.

Bir sonraki sezon… Bir sonraki sezon Türkiye spor tarihindeki en çirkin olaylardan birisi gerçekleşti. Hep birlikte hatırlayalım.

1954-1955 sezonunda Türkiye şampiyonası, 19-25 Nisan tarihlerinde altı takımın katılımıyla gerçekleştirildi İstanbul Spor ve Sergi Sarayı’nda: Modaspor, Galatasaray, Fenerbahçe, Harp Okulu, Ankaragücü ve Altınordu.

İlk günkü maçlarda Galatasaray, Fenerbahçe ve Modaspor rakiplerini kolayca yendiler. Ertesi günkü en önemli maçta Modaspor Galatasaray’ı yenmeyi başardı; 67-62’lik skorla. Dördüncü günkü önemli maçta Modaspor’u 55-47 yenerek şampiyon olmak için büyük bir avantaj sağlayan takım Fenerbahçe’ydi.

Galatasaray’la Fenerbahçe arasındaki şampiyonluk maçı 25 Nisan 1955, Pazartesi gecesi oynandı Spor ve Sergi’de. Fenerbahçe’nin şampiyon olması için Galatasaray’ı yenmesi yetiyordu. Hatta altı sayıyla kaybetse bile yine de şampiyon olacaktı Fenerbahçe. Galatasaray’ın şampiyon olması için ezeli rakibini en az 7 sayıyla yenmesi gerekiyordu.

Bu önemli maçın ilk yarısını 25-20 önde kapattı Galatasaray. İkinci yarıda ise farkı 13 sayıya kadar yükseltti. Fenerbahçe’nin en iyi oyuncuları Altan Dinçer ve Sacit Seldüz beşer faulle oyun dışı kalınca Galatasaray’ın şampiyonluğu neredeyse kesinleşmişti.

Ya da öyle sanıyordu herkes. Tâ ki maçın bitimine 44 saniye kala Galatasaray 40-27, yani 13 sayı öndeyken tribünden bir Fenerbahçe yöneticisinin inmesine dek. Türkiye spor tarihinin en çirkin kararlarından birine imza atarak Fenerbahçe basketbol takımını sahadan çekti tribünden inen o Fenerbahçe yöneticisi.

Tam anlamıyla şeytanî bir plandı bu. Şöyle. Fenerbahçe sahadan çekilip hükmen yenildiği için puan alamayacaktı o maçtan. Böylece Fenerbahçe sekiz puanda kalacak, Modaspor’la Galatasaray’ın puanları ise (9 puan) eşit olacaktı. Böylece ikili averaj devreye gireceği için şampiyon, Galatasaray’la oynadığı maçı kazanan Modaspor olacaktı. Galatasaray ise ikincilikle yetinmek zorunda kalacaktı şampiyon olması gerekirken.

Buydu işte o şeytanî plan. Ancak bu plan federasyondan döndü o gece. Çünkü kararlarını sahada yapılan şeytanlıkları görmezden gelerek değil, spor ahlâkını gözeterek veren yürekli insanlar vardı o dönem federasyonlarda. Maçtan hemen sonra acilen toplanan Basketbol Federasyonu kupayı ikiye bölerek hem Galatasaray’ı, hem de Modaspor’u basketbolda Türkiye Şampiyonu ilan etti. (GALATASARAY’IN TARIHININ EN ŞEREFLI KUPALARINDAN BIRISI OLAN O YARIM KUPAYI DAHA DA YAKINDAN GÖRMEK ISTEYENLER GALATASARAY KÜLTÜR VE SANAT MERKEZI’NI ZIYARET ETMELILER.)

Böylece 1954-1955 sezonu basketbolda ilk ve tek olarak iki takımın da şampiyon olduğu sezon olarak geçti tarihe.

Sizler unutturmaya çalışsanız Tarih unutturmaz o yarım ama şerefli kupayı. Çünkü tarih sadece şampiyonları değil, küçük oyunlar yüzünden şereflerini korumayan takımları, kulüpleri de yazar. Hem de üzerinden tam 60 küsur sene geçmiş olsa bile. Hem de unutmamak ve affetmemek üzere.

............................................



FUTBOLDA YAŞANANLAR...

Bildiğiniz gibi Galatasaray camiası bir Cemal Nalga skandalı ile sarsıldı. Herkes biliyor ki Galatasaray camiasından tek bir kişi bile bu (ADI ÜSTÜNDE) skandalı asla savunmadı ve hatta büyük çoğunluk her türlü zararı kabul edip başkandan takımı ligden çekmesini dahi istedi. Herkesten önce kulüp sorumluları bünyesinden uzaklaştırdı ve gereken cezaları verdi.

Hiç kimse, "KIM YAPTIYSA, NE YAPTIYSA KULÜBÜ IÇIN YAPMIŞTIR" demedi....

İşte, ne için yapıldığı belli olmayan ve Galatasaray'a yaşattığı rezillikten başka en ufak bir getirisi olmayan bu (BİZİM DE KABUL ETTİĞİMİZ) rezillik için ASRIN SKANDALI diyen malum kişilerin geçmişte bu ülke halkına yaşattıklarını bir kez daha gözler önüne serelim ve tekrar bir hatırlatmada bulunalım.



Okuyun ve TARİHİN TOZLU SAYFALARINDAN YERİNİ ALAN İLK VE EN BÜYÜK ŞİKE VE SKANDAL'ı ile bizlerin SKANDAL dediği CEMAL NALGA olayını bir karşılaştırın bakalım. CEMAL NALGA olayı bir SKANDAL ise ki öyle.. O ZAMAN F.BAHÇE'NİN YAPTIĞININ ADINI NE KOYMAK GEREKİR.. KARAR DA YORUM DA SİZLERİN..



Biliyormusunuz beyler,

1951 yılında FENERBAHÇE İNÖNÜ STADINDA BEŞİKTAŞ İLE YAPACAĞI LİG MAÇINA SIRF GALATASARAY ŞAMPİYON OLMASIN DİYE HERKESİN GÖZÜNÜN İÇİNE BAKA BAKA SAHAYA İKİ LİSNASSIZ FUTBOLCU İLE ÇIKARAK, BİLEREK İSTEYEREK HÜKMEN MAĞLUP OLMUŞ...

Bu Rezalet Fenerbahçe'nin önde gelenlerinden ve taraftarlardan büyük tepki görmüş.. Üstüne üstlük.. Efsane futbolcu Lefter bu maçta öyle bir penaltı kaçırmış ki evlere şenlik.. İşte o penaltı günün gazetelerinde """Lefter'in akıllara hayret verici penaltısı uzun müddet bizzat Fenerliler tarafından yuhalanmıştır""" şeklinde yer almış.

YAŞANANLARI KISACA ÖZETLEMEK GEREKİRSE;

1951 yılı İstanbul Ligi son maçlar (Galatasarayın 1 maçı eksik) 8 Nisan 1951. Son maç Beşiktaş-Fenerbahçe. Fenerbahçe, Beşiktaşı yenerse, Galatasaray eksik maçını kazanması halinde şampiyon. Beşiktaş, Fenerbahçeyle berabere kalır yada kazanırsa Beşiktaş şampiyon. Fenerbahçe maça iki tane lisansız futbolcuyla çıkıyor, maçın hakemi maçı başlatmadan önce uyardığı halde bilerek ve isteyerek hükmen mağlup oluyor, Galatasaray şampiyon olmasın diye. Oynanan maçı da Beşiktaş 3-1 kazanıyor.

Bazı gazete ve mecmualar """Güzel bir formülle(!!!) sahaya gayri nizami iki oyuncu ile çıkan Fenerbahçe Beşiktaş’a borcunu ödedi.""" derken bazı gazeteler de “BORÇ ÖDENDI ALACAK NE İDI” diye başlık atarken sonradan mesele çok daha iyi anlaşılmış.

Meğer Fenerbahçenin 1943 yılından bir borcu varmış Beşiktaşa....

Meğer bu maçtan yaklaşık 8 sene önceki hesap şöyle oluşmuş.

Tarih 23 Mayıs 1943. Günlerden Pazar.

Şeref Stadında Milli Küme karşılaşmalarının sonuncusu Beşiktaşla Fenerbahçe arasında oynanacak. Eğer maçı Beşiktaş kazanır veya berabere kalırsa Galatasaray, yenilirse Fenerbahçe şampiyon olacaktı. Herkes Galatasaray aleyhinde iki rakibin anlaştığını iddia ediyordu. Nitekim Beşiktaşlılar sahaya acayip bir takımla çıkınca dalavere bütün çıplaklığıyla kendini gösterdi. Amma Beşiktaşlılar efendice(!!!!!) hareket edip, Fenerbahçelilerini geçen hafta yaptıkları gibi hükmen mağlubiyeti evvelden kabul etmeyerek kozlarını sahada pay etmek istediler. Bu karşılaşmadan evvel Fenerbahçe ile yaptıkları üç maçı da kazanan Beşiktaşlılar ne olursa olsun, Galatasaray şampiyon olmasın diye çıkardıkları şu garip takıma bakın aziz okuyucularım: Celadet- Saim, İbrahim-Hüseyin – Ömer - Ali- Sabri - Hakkı –Kemal – Cahit - Şükrü..



Ve pek tabi, bundan evvelki son üç maçında Beşiktaş'a mağlup olan Fenerbahçe eşsiz(!!!!!) bir galibiyet alarak Beşiktaşı 4-1 yener...

Ertesi gün bu maçı Cumhuriyet gazetesine tanınmış bir spor muharriri Eşref Şefik haberini şu başlıkla yazmıştı.“ŞEREFSIZ BEŞIKTAŞ TAKIMI DÜN FENERBAHÇEYE 4-1 YENILDI”... İşte tarih tekerrürden ibarettir derler. Çok doğru bir söz. Tam sekiz sene sonra Fenerbahçeliler, Beşiktaşlılara olan şampiyonluk borçlarını ödediler. Hem de ne şekilde. Faiziyle birlikte. Evvela hükmen mağlup oldular. Yani Beşiktaş-Fenerbahçe karşılaşmalarının 90.ıcısı olan maçı hükmen yani 3-0 ve 91.incisi olan hususi maçı da 3-1 kaybederek. Herhalde Fenerbahçenin kıymetli idarecileri alacaklı olan Beşiktaşlılara borçlarını faiziyle ödemekten ziyadesiyle memnun ve mesrurdurlar. Bereket versin biz Galatasaraylıların buna benzer ne bir borcumuz ve ne de bir alacağımız var.



Yukarıda bahsettiğim o meşhur 3-1'lik mağlubiyet ile ilgili olarak;

9 Nisan 1951 tarihli SON TELGRAF gazetesinde “Dünkü maça iki lisansız futbolcu ile başlayan F.B., hükmen mağlubiyeti kabul etmişti. Bu müessif hadiseye inzimamen sahadaki oyunu da 3-1 kaybetti.” Başlığı altında HALİT KIVANǒın yazısı aynen şöyle idi: ... Lig şampiyonunu tayin edecek olan dünkü maç, maalesef pek nahoş bir şekilde kapandı ve spor hayatımızın acı vakalarından biri olarak tarihe geçti... ...Normal olan şekli F.B. takımının en kuvvetli tertibiyle sahaya çıkması ve rakibini yenmesi idi. Bu arada dolaşan dedikodulara aslan inanmıyor ve Sarı-Laciverdin bu kudretli kadrosunu bekliyorduk. Fakat maç saati geldiği anda, İnönü Stadyumunu dolduran 25 binden fazla seyirciyi hayal sukutuna uğratan bir manzara ile karşılaştık. F.B. sahaya lisansı olmayan iki oyuncu ile çıkıyordu. Evet, Fener takımı, daha birinci dakikada mağlubiyeti hem de kendisine bir tek puan bile kazandırmayacak olan hükmen mağlubiyeti kabul etmişti. Bu demektir ki, Sarı-Lacivertliler puan ve fikstür icabını suistimal ederek şampiyonluğu Beşiktaşa vermeyi uygun görmüşlerdi....F.B. gibi şerefli ve şöhretli bir kulüp, bu gibi kaprislere alet olacak tıyniyette bir teşekkülmüdür? Sarı-Lacivert şeref dolu tarihinde böyle peşin bir mağlubiyet bulunduğunu biz zannetmiyoruz. F.B. taraftarları dün büyük yeis içindeydiler, günü erken saatlerinden itibaren stada koşan binlerce seyirciyi istismar etmeye kimin hakkı vardı?

...Herhalde bu hadisenin resmi bazı neticeleri de olacaktır. Başta böyle bir gayrinizami oyuna müsaade eden hakem olmak üzere müsebbipler hakkında gereken kararların alınması doğru olur.



O günlerdeki gazetelerde ve mecmualarda yazanları anlatmaya kalkmayayım çünkü sayfalar yetmez yaşanan o rezillikleri anlatmaya...

Mesela, en basitinden HER GÜN gazetesinin söz konusu maç ile ilgili başlığı aynen şöyle idi;

"SATILAN FENERBAHÇE"



İşte Fenerbahçeli Zeki Rıza Sporel 'in sözleri: “Çok hazin bir spor hadisesi karşısında bulunuyoruz. Bir Fenerbahçeli olarak üzüntüm büyüktür. Fenerbahçenin yaptığı bu hareket, asla sportmenliğe sığmaz. Ben bazı Fenerli arkadaşlarımla, meseleyi anlar anlamaz maçın yarısında stadı terkettim. Fenerli idareciler çok çirkin bir iş yapmışlardır.”.....



Acaba "BU ÜLKEYE ŞİKEYİ GALATASARAY GETİRMİŞTİR" diyen süper zeki(!) beyfendiler(!) bu konularda ne düşünürler, ne söylerler gerçekten çok merak ediyorum.
smilee.gif
)..

EMİNİM ŞİMDİ AZİZ BEY İLE ÖĞÜNDÜKLERİ GİBİ, ŞİKE İLE GURUR DUYDUKLARI GİBİ O GÜNLERDE YAŞANANLAR İÇİN DE BİR KURTULUŞ SAVAŞI HİKAYESİ UYDURURLAR. O DAVRANIŞLARINDAN DA BİR KAHRAMANLIK DESTANI ÇIKARIRLAR.
smilee.gif
)..

Daha ayrıntılı bilgi isteyenler: VAAAY VAAY VAAAY VAAAY! MEER SAHTEKARLIIN KRALINI F.BAHE YAPMI.. YLE OLAYLAR OLMU K, NALGA SKANDALI DEVEDE KULAK.. Spor Haberleri | Spor iddaa canl yayn Trkspor turkspor.net

............................................

O günleri yaşayanlar iyi bilir, 70'li yılların başında Galatasaray Türk futbolunda fırtına gibi esmeye başlamış ve ard arda 3 yıl şampiyon olma başarısını göstermişti. İşte o yıllarda da haçlı zihniyeti boş durmamış ve kirli eller her zaman olduğu gibi yine başarılı olanları engellemek için devreye girmiştir.

O yıllarda futbolumuzda neler döndüğünün en büyük itirafı yine bir Fenerbahçeliden gelmiştir.

2012 Şubatında Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Üyesi Kemal Akbulutlu, 1975 yılında yani yaklaşık 37 yıl önce oynanan bir Ankaragücü-Galatasaray maçına 250 Bin TL'lik para dolu çantayı, Ankaragücü soyunma odasına BİZZAT götürdüğünü itiraf etmiş, hatta Erman Toroğlunun o gün "PARA 16'YA BÖLÜNSÜN" diye bağırdığını anlatmıştır....

Hatta Kemal Akbulutlu olayın ayrıntılarını şöyle anlatmıştır.

"Bu parayı götüren kişi benim. Soyunma odasının içinde Erman Toroğlu, 'Bu para 16'ya bölünecek' dedi. Maç bittikten sonra Ankaragücü'nün futbolcuları soyunma odasına girdikten sonra Erman Toroğlu çantanın üstüne çapraz bir şekilde ayaklarını uzattı. 'FASULYELER BUNUN IÇINDE MI' dedi bana. 'Evet' dedim ben de. Ondan sonra ayağa kalktı, '16'ya bölün, hakkımı bana ayırın' dedi. Antrenör Hasanagic geldi, 'Yok Erman, bu 21'e bölünecek' dedi. Erman Toroğlu'nun o hali, tavrı, saldırganlığı hala gözümün önünde. Duşlara giden kapıyı kırdı. 'Ben kabul etmiyorum. Benim hakkımı 16'ya bölerek verin' dediğini söylemiştir...

"Çantayı arkadaşımın arabasıyla, iki kişi götürdük. Soyunma odasına sadece ben girdim diye devam etmiştir.

Kaynak: "Teşvik primini biz verdik" - Şike Soruşturması

Ama, sizler yine de benim anlattıklarımı sakın ha dikkatealmayın(!). Çünkü Fenerbahçelilerinin dediği gibi şikeyi bu ülkeye Galatasaray getirmiştir(!!!!!). Fenerbahçeliler masumdur(!), onlar sütten çıkmış ak kaşıktır.

Yaşananlar hep komplodur.
smilee.gif
)......

............................................



2012 yılının Ağustos başlarıydı.

Türkiye her kesimiyle şike sürecinin içine dalmış, Türk Futbolu darmadağın olmuştu.

CNN TÜRK'de "TÜRK FUTBOLU MAHKEMEDE" adlı programa konuk olan eski milli futbolcu Oktay Derelioğlu, ŞİKE ve TEŞVİK ile ilgili olarak itiraflarda bulunuyordu.

“Hayatımda 3 defa önerildi. Üçünde de cevabım aynı oldu. İlk şike teklifi 2.ligde 15 yaşında geldi takım olarak. Sonra meşhur Trabzon-Galatasaray maçında geldi. Benim söylediğim keline şu: “Okey verebilirsin, ne istersen ver. Maçtan sonra konuşuruz.” Ben zaten oynayacağım. Benim işim zaten oynamak. Ben teknik direktör olarak takımının karşısına teşvik primi almış bir takım çıksa, tedirgin mi olacağız? Çıkıp oynayacağız. Ama maç satma olayı çok farklı.” demişti...



Oktay Derelioğlunun itirafına konu olan meşhur Galatasaray-Trabzonspor maçı da bir zamanlar Cihan Oskay'ın Aziz Yıldırım'ın kendisine para verip Trabzonsporlu oyunculara TEŞVİK gönderdiğini, aynı zamanda Samsunsporlu futbolculara da ŞİKE teklif ettiğini iddia ettiği maçlardı.

Bildiğiniz gibi o zamanlar malum kişiler Cihan Oskay'ı MECZUP ilan etmişlerdi.

Oktay Derelioğlunun bu itirafı bile Aziz Yıldırım'ın çevirdiği karanlık işleri ortaya çıkarmakta, Cihan Oskay'ın iddialarını teyit etmektedir.

Kaynak : Oktay Derelioğlu kendisine üç defa teşvik primi teklif edildiğini itiraf etti

AMA, SİZLER BU İDDİALARI DA DİKKATE ALMAYIN(!)..

ÇÜNKÜ, FENERBAHÇELILERININ DEDIĞI GIBI ŞIKEYI BU ÜLKEYE GALATASARAY GETIRMIŞTIR(!!!!!). FENERBAHÇELILER MASUMDUR(!), ONLAR SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIKTIR.

Yaşananlar hep komplodur.
smilee.gif
)......

............................................





Yıllardır birileri "BU ÜLKEYE ŞİKEYİ GALATASARAY GETİRMİŞTİR" diye bir taraflarını yırtar durur ya aslında tüm bu bağırıp çağırmalar sadece kendi yaptıkları üçkağıtları kamufle etmeye çalışmaktan başka bir şey değildir..

Yukarıda da bahsettiğim gibi eğer Fenerbahçeliler bir konuda gerçekten çok isyan ediyorlarsa bilin ki tam tersini onlar yapmışlardır veya yapıyorlardır....



Mesela;

Yine, 27.04.1976 tarihli Milliyet Gazetesinin 11. sayfa haberlerinde "TÜRKİYE'DE ŞİKE HAKKINDA ÇOK YETERSİZ ÖNLEMLER ALINMIŞTIR" derken, yine aynı tarihli gazetenin 12. sayfasında "TÜRKIYEDE ŞIKE KOL GEZERKEN İTALYA'DA LAZIO KANAATLE KÜME DÜŞÜRÜLÜYOR" diye başlık atmıştı milliyet...



Mesela;

21.06.1981 tarihli Milliyet'in 14.sayfasındaki haberde şöyle diyordu....

Başta Milliyet olmak üzere Türk basını yıllardan beri iddia etmektedir: """Şike, herhangi bir suç gibi ispatlanamaz. Şike ve benzeri gibi olayların önüne geçmek mi istiyorsunuz, her şeyden önce sporda uygulanacak kuralların genel hukuk kuralları içinde bir ayrıcalık taşımasını yasalaştırmak zorundasınız. Köhnemiş ve uygulama alanı kalmamış kurallarla sporu yönetmeye uğraşanların sıkıştıkları her gün söyleyecekleri söz "YALNIZ KALDIK" olacaktır""".....



Türk futbolunda şike yapılmaktadır.

Hem de şikenin en karışık, en akla gelmez formülleri uygulanmaktadır.

Şike 'Bir spor karşılaşmasının sonucu konusunda peşin anlaşma' diye tanımlanır.

Oysa Türk futbolunda bir değil, aynı anda iki, üç karşılaşmanın sonucu konusunda peşin pazarlıklar yapıldığı ve uygulandığı görülmektedir.

Türk futbolunda şike yapılmaktadır ve bunu bilmiyorum diyen en azından saflığını beyan etmektedir...

Ama, kuşkusuz bilmek başka, ispatlamak başka şeydir. Türk basınında yıllardan beri şike dedikoduları yer alır. Yalnız dikkat edilmelidir ki şikenin sadece dedikodusu yer alır basında.

Çünkü şikenin açıkça ihbar edilmesi durumunda yarın onu ispatlayacak delillere sahip olmayı gerektirir.Bu şikeye adı karışana karşı yasal bir yükümlülüktür. Oysa biliriz ki şikede kimsenin eline yazılı belgeler geçmez ve hiç bir tanık sonradan şikeyi kabul etmez...

30.04.1982, Milliyetin 14. sayfasında "FUTBOLUMUZDA ŞİKE MAFYASI" diye bir başlık vardı...



İŞTE TÜM BUNLAR YAZILIRKEN TÜRKİYE'YE ŞİKEYİ GALATASARAY GETİRMİŞTİR DİYENLER ACABA O ŞİKELERİN KOL GEZDİĞİ UZUN YILLAR BOYUNCA ŞAMPİYON OLMADIĞINI BİLİYORLAR MI?..

YOKSA ASIL DERTTLERİ BAŞKA MI?.
smilee.gif
)..

............................................



Şikenin ne olduğunu ne olmadığını futbolun, daha doğrusu sporun içinde olan herkes bilir.

Şike, özellikle takım sporlarında daha çok yapılır..

Teşvik ise hiç olmazsa ŞİKE kadar adice bir anlaşma değildir. Çünkü, birisinde tamamen "BANA YENİL" diye bir istek vardır ve birbirleri ile müsabaka yapacak iki takım arasın da yapılır...

Teşvikte ise müsabaka yapacak iki takımın dışında olaya müdahil olan ve bir takımın sadece gerçek gücü ile mücadele etmesini isteyen bir üçüncü takım vardır. Yani aslında olaya direk olarak bir müdahale söz konusu değildir Teşvikte...



Bildiğiniz üzere ŞİKE ile ilgili kararlar spor mahkemeleri var ise orada, yok ise oluşturulan Disiplin Kurullarında ve ivedilikle alınır. Tahkim Kurulu kararları ile neticelendirilir.

Ve ŞİKE'de kararlar kanaat ile alınır....



Ceza Mahkemelerinde şüphe sanık aleyhine değerlendirilse de SPOR Camiasında yaşanan olaylarda, örneğin ŞİKE ve Teşvik suçlarında şüphe kesinlikle sanığın veya sanıkların aleyhine değerlendirilir..

Tamam, ülkemizdeki gibi bazı olaylar da olmuyor değil tabi. Birileri çıkar ve faşizan bir yönetimle emrivaki yaparak milletin gözlerinin içine baka baka "ŞİKE SAHAYA YANSIMAMIŞTIR" diyebilir.

Oysa şike öylesine sahaya yansımıştır ki böylesine kurgulanmış ve yönlendirilmiş bir Federasyon ve kurulları bile o kadar uğraşmalarına rağmen epey maçta ŞİKE GİRİŞİMİNDE(!!!!!) bulunulduğunu kabul etmiş ve pek çoğu aynı kulübün yönetici olmak üzere bir sürür kişiye ceza vermek zorunda kalmıştır.

Buna rağmen ülkemizdeki demokrasinin bazı kurum ve kişilere göre nasıl değiştiğinin en büyük örnekleri halkımızın gözleri önünde yaşanmıştır....

Böylesi bir durumda bile Fenebahçenin ceza alması söz konusu iken alelacele 58. madde değiştirilmiş, hatta o da yetmemiş bir de talimatlara 105. madde eklenmiştir.
smilee.gif
)..

Tabi, tüm bunlar Fenerbahçe Şİke yapmadığı ve Teşvik vermediği için yapılmıştır.
smilee.gif
)..

Hasan Gerçeker gibi bir kişi bu işi beceremeyeceği için Tahkim Kurulundan uzaklaştırılmış ve yerine bir kanka getirilmiştir.

Neden?

Fenerbahçe ŞİKE yapmadığı ve Teşvik işine bulaşmadığı için tabi.
smilee.gif
)..

75 milyonluk bir ülkenin amigo Başbakanı bizzat devreye girmiş ve Platini ile görüşerek elinden gelen her türlü girişimi yapmış, Federasyonu dağıtmış, yeni Federasyon ve yeni Kurullar kurulmasını sağlamıştır.

Peki neden?..

Tabi ki Fenerbahçe Şike yapmadığı ve Teşvik vermediği için.
smilee.gif
)..



Biliyor musunuz aslında başka olaylarda, şikeye karışan takımlar eğer malum takım gibi büyük(!) bir takım olmayınca nasıl karar alınıyor?...

Evet, çok değil üç sezon önce, bırakın 26 klasör ön belgeyi, tek bir A4 kağıdına sığacak iki telefon konuşmasıyla Mezitlispor ile Ceyhanspor, adli süreç beklenmeden, mahkeme kararı kesinleşmeden, şike tahkik kurulunun kanaati ve Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu kararı ile küme düşürülmüştü.....

İşte Türkiyenin durumu...

Peki neden?..

Tabi ki Fenebahçe şike yapmadığı ve Teşvik vermediği için.
smilee.gif
)..

Kaynak: Ömer Ural Kükner > Şike içtihatı > Galatasaray

............................................

Rahmetli Kazım Kanat 23 Aralık 2005 - Cuma yazısında " Fenerbahçe durdurulmalı" diye bir yazı kaleme almıştı. Ama, Kazım Kanat böyle bir başlık altında çok daha başka şeyler anlatıyordu. Fenerbahçenin 17 takımı durdurmak adına bir stareteji geliştirdiğinden bahsediyordu.

Ve, şöyle devam ediyordu rahmetli Kazım Kanat'ın yazısı, lütfen bir okuyun.

Hayır... Hayır gelinen nokta öyle değil şöyle: 17 kulüp, Fenerbahçe'nin yolunu kesmek için ortak strateji oluşturmadı. Fener 17 takımın yolunu kesmek için strateji geliştirdi. Biraz geçmişe gidelim mi? Şu an Fener'in yaptığını, 5 yıl önce Galatasaray'ın yaptığı döneme gelelim. Ne diyordu Fenerbahçe Cumhuriyeti'nin başkanı Bay Yıldırım? Merak mı ettiniz? Hatırlatayım. Demek istediğini medyaya (Spor müdürleri ile yaptığı toplantı sonrasında) söyletiyordu: "Türkiye Ligi, İngiltere Premier Ligi gibi olacak. Manchester United gibi önüne çıkanı ezip geçen Galatasaray durdurulmazsa, Türk futbolunda rekabet kalkar." Anlatmaya çalıştığım şu: Dün "Türk futbolunun geleceği için Galatasaray durdurulmalı" diyen Başkan Yıldırım, bugün "Fenerbahçe durdurulmalı" diyenlere savaş açtı. Hadi yeri gelmişken damgayı vuralım: Beşiktaş 11 puan öndeyken, Fenerbahçe Başkanı ortaya çıktı "Şampiyon olacağız" dedi. Dediğini de yaptı. 51 maçta bir kez yenilen Beşiktaş, 2003-2004 sezonunun ikinci yarısındaki 17 maçta 8 yenilgi ile dümdüz edildi. Beşiktaş'ın elinden şampiyonluk çatır çatır alındı. İşte o gün Türk futbolu öldürüldü. Üstelik faili meçhul cinayet değildi. Katil belli. Ama o kadar güçlü ki aramızda dolaşıyor! Kim mi o? Bana sormayın onun kim olduğunu. Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'e (Bir de Federasyon Başkanvekili Hasan Doğan'a) sorun. Hatırlatayım? Yazı İşleri Müdiremiz Balçiçek Pamir, Bakan'a soruyor: "Kim şampiyon olur?" Cevap: "Elbette Beşiktaş olur diyeceğim ama olmayacak. Çünkü Beşiktaş'ı şampiyon yapmayacaklar." Balçiçek soruyor: "Kim bunlar?" Bakan cevaplıyor: "Futbolu yöneten güçler?" Hatırlatmaya devam... Federasyon Başkanvekili Doğan ne demişti: "Beşiktaş'ın elinden şampiyonluk alındı." Asıl durdurulan Beşiktaş!..

Kaynak: SABAH - 23/12/2005 - Kazım Kanat

............................................



Futbolumuzda Şike ve Teşviğin kol gezdiği meşhur sezonlardan birisi de herkesin bildiği gibi pek çok kişinin iddia ve itiraflarda bulunduğu 2000-2001 sezonudur.

Malumunuzdur ki o 4 defa ard arda şampiyon olan Galatasaray o sezon 5. defa şampiyon olma yolunda ilerliyordu.

Ve birileri ki o kişinin kim olduğunu herkes biliyor "BU GALATASARAY DURDURULMALI, YOKSA TÜRKIYE LIGI DE İNGILTERE PREMIER LIGI GIBI OLACAK. MANCHESTER UNITED GIBI ÖNÜNE ÇIKANI EZIP GEÇEN GALATASARAY DURDURULMAZSA, TÜRK FUTBOLUNDA REKABET KALKAR." diyerek Galatasaray'ı durdurmak ve şampiyon olmak adına ŞİKE ve TEŞVİK dahil her türlü rezil ayak oyunlarını yapmaya başladı..

İşte, futbolumuzun en rezil sezonlarından birisinin yaşandığı sezondur o sezon.



İşte bu rezil sezonda oynanan meşhur bir maç vardı. Galatasaray-Ankaragücü maçı...

Hani futbolcu Cafer, Ersun Yanal'ın evinde 300 BİN DOLAR tutarındaki TEŞVİK paralarını imza karşılığı futbolculara dağıttığını itiraf ve iddia etmişti...

İşte o paraları kim teslim etmişti ve nasıl teslim etmişti biliyormusunuz acaba?.
smilee.gif
)..

Evet, o söz konusu Teşvik paraları bir taksinin bagajında getirilerek Ersun Yanal'a teslim edilmişti ve de bu paraları getirip teslim eden de zamanın Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Hamdi Akın idi.

Kendisi yapılan röportajın bir bölümünde "Türk futbolunda teşvik primi diye bir olgu var. Maalesef Türk Ceza Hukuku'nda ve federasyon yönetmeliklerinde teşvik primi için bir yaptırım yok. Hemen her sezon sonu küme düşme potası ve şampiyonluk yarışında benzer hadiseler yaşanıyor. Burada en önemli nokta şudur: F.Bahce başkanlıksistemiyle yönetilir. Başarı da, başarısızlık da, böyle bir organizasyon konusunda herhangi bir şüphe de yönetim kurulu başkanına sorulmalıdır. Çünkü her yönetici, başkanın talimatıyla hareket etmekle yükümlüdür. Biz de o dönemde, başkanımızın istediği doğrultuda hareket ettik." demiştir...



Parayı verdiğini reddetmeyen o dönemki F.Bahçe Asbaşkanı Hamdi Akın... Parayı alan A.Gücü futbolcuları... Parayı dağıtan o dönemki A.Gücü Teknik Direktörü Ersun Yanal...

Bu röportajı yapan Tayfun Bayındır olup Hamdi Akın'ın ses kaydı da halen kendisindedir...

Bu arada da Hamdi Akın'ın söyledikleri ortada iken ve İlhan Ekşioğlu, Şekip Mosturoğlu ve Cemil Turan gibi Yönetici ve Sorumluları ceza alan Fenerbahçe'de hala Aziz Yıldırımın yapılan bu ŞİKE GİRİŞİMLERİNDEN haberi yokmuş gibi safa yatmaları çok komik oluyor.
smilee.gif
)..

Kaynak: Tayfun BAYINDIR



BİLGİ: Cafer’in futbol hayatı bu olayların ardından kısa süre sonra bitti. Halen Fenerbahçe As Başkanlığını yapan Şekip Mosturoğlu ise o dönem Futbol Federasyonu Başkan Vekili ve hukuk Kurulu Başkanı olarak Cafer’in: “Ben Ersun hoca vasıtasıyla Galatasaray’ı yenmemiz için dağıtılan paradan aldım, suçumu itiraf ediyorum” açıklamalarına rağmen ortada bir kanıt olmadığı kanaatine vardıklarını açıkladı ve doayayı kapattı. Bu olaylarda Fenerbahçe eski Yöneticisi Hamdi Akın’ın da adı ortalarda dolaştı. (Dosyayı kapatana bakınız hele...)

Kaynak : haber7.com-Nusret Odabaş

............................................



Şikeyi Türkiye'ye getiren kulüp olan Galatasaray'ın(!) icraatlarını anlatmaya devam edelim.
smilee.gif
)..



.....10.01.2005 'de Şeref Tribünü programının yapımcısı ve sunucusu olan Tuğrul Yenidoğan, Habertürk TV Haberbülteni`nde Gülgün Feyman`a bağlanmış ve `Fenerbahçeli bir yönetici bana (Başkaları teşvik primi vermişse biz de vermişizdir) diye konuştu` demişti

..... Yenidoğan`ın bu iddiası üzerine Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım kulübün resmi sitesinde bir açıklama yaparak `Tuğrul Yenidoğan bu yöneticinin kim olduğunu açıklasın` demişti.

..... Aziz Yıldırım`ın bu açıklaması üzerine 10.01.2005 Pazartesi günü yayınlanan şeref Tribünü programında Fenerbahçe Asbaşkanı Mahmut Uslu`nun `Başkaları teşvik primi vermişse biz de vermişizdir. Hem zaten bunun suç olup olmadığı da tartışılıyor.` şeklinedki sözleri kamera kayıtlarıyla ekranlara gelmişti.

..... Ancak nasıl olduysa Fenerbahçe düşmanı Galatasaray Medyası(!)yayınlanan bu kasedin ardından herhangi bir gelişme yaşanmamış ve olay unutulmuştu.
smilee.gif
)..

Peki neden acaba?...

Tabi ki Fenerbahçe şike yapmadığı ve teşvik primi vermediği içindir.
smilee.gif
)..



ALINTI.

KAYNAK:WEBASLAN HAKAN GİRGİN
 

uA23uA

Profesör
Katılım
19 Ağustos 2011
Mesajlar
3,442
Reaksiyon puanı
5
Puanları
218
Yaş
38
Bana özetini söle kardeşim ben bu kadar yazıyı okuyamam:D:D:D:D:D

Bu arada günaydın Aslan kardeşlerim...
 
Üst