Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
HAKKARİ’nin Şemdinli İlçesi’nin Irak sınır kesiminde operasyon yapan askerlerimize bir grup terörist yine haince saldırdı. Çıkan çatışmada 9 askerimizin şehit olduğu sonrasında ise saldırıya katılan teröristleri kovalayan bir askeri tim de teröristlerin araziye döşediği mayının patlaması ile 2 askerimizin daha şehit olduğunu, bazı askerlemizin de yaralı olduğunu üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Bu hain terörist saldırıyı nefretle kınıyor ve lanetliyor; şehit askerlerimizin yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve Türk Ulusuna başsağlığı, yaralı askerlerimize de acil şifalar diliyoruz.
Türk basınının duayen isimlerinden Cumhuriyet gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk 85 yaşında İstanbul’da hayata veda etti.
Selçuk, Perşembe günü Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde toprağa verilecek.
Usta yazar İlhan Selçuk, 1925 yılında Aydın’da doğdu. 1950 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Avukatlık, matbaacılık gibi işlerde çalıştıktan sonra, dergi ve gazetelerde yazı işleri müdürlüğü yaptı. İlk yazıları 41 Buçuk isimli mizah dergisinde çıkmıştı. 1963 yılında kapısından adımını attığı Cumhuriyet Gazetesi’nde günümüze dek yazılarını sürdürdü. İlk iki kitabı gittiği yerler üzerine bir incelemelerdi: Güzel Amerikalı (1976), Uzak Komşu Rusya’dan Gezi Notları (1967). Mustafa Kemal’in Saati’nde belgesel yazılarını derledi, Yüzbaşı Selahattin’in Romanı adlı iki ciltlik bir roman yayınladı. Ayrıca Sovyetler, İran, Amerika İzlenimleri, Yeni Krallar Yeni Soytarılar, Ağlamak ve Gülmek, Düşünüyorum Öyleyse Vurun, Görülmüştür, Ziverbey Köşkü ve Japon Gülü gibi kitaplara da imza atmıştı. Son bir buçuk yıl içinde ismi Ergenekon davasıyla da gündeme gelen Selçuk 21 Haziran 2010’da, 85 yaşındayken hayata gözlerini yumdu.
ETT Genel Müdürü Dr. Hayri Baraçlı, Fenerbahçe Müzesi`ni ziyaret etti
İSTANBUL- İETT Genel Müdürlüğü görevine geldiği günden itibaren kurumsal kimlik ve kurum tarihi ile ilgili çalışmalara büyük önem veren İETT Genel Müdürü Dr. Hayri Baraçlı, Fenerbahçe Kulübü Müzesini ziyaret ederek, Fenerbahçe tarihi ve müzecilik konularında Fenerbahçe Kulübü Tarih, Müze ve Arşiv Kurulu Başkanı Dr. R. Sertaç Kayserilioğlundan bilgi aldı.
Yüzyıllık kurumlar tarihe önem vermeli Şükrü Saracoğlu Stadının altında bulunan Fenerbahçe Müzesini Özel Kalem Müdürü Mustafa Albayrak ve Basın Danışmanı Ömer Faruk Birpınar ile birlikte gezen İETT Genel Müdürü Dr. Hayri Baraçlı, yüzyılı aşkın bir ömre sahip olan kurum ve kuruluşların tarihe önem vermeleri gerektiğini belirterek, Fenerbahçe Müzesi, Fenerbahçe Kulübünün başarılarının gözler önüne serildiği mükemmel bir mekandır. Biz de İETTde bir müze oluşturma çabası içerisindeyiz. İstanbul şehrinde toplu taşımacılık 30 Ağustos 1869 tarihindeki "Dersaadet`te Tramvay ve Tesisleri" inşasına dair sözleşme ile başlamıştır. Bu tarihten yola çıkarak İstanbul ulaşım tarihini ve İETT tarihini gözler önüne seren geniş kapsamlı bir müze oluşturacağız dedi.
Günün anısına
İETT Genel Müdürü Dr. Hayri Baraçlı, Fenerbahçe Kulübü Müzesini ziyaretinde kendisine bilgiler veren İETT kurum tarihi ile ilgili "Dersaadetten İstanbula Tramvay" ve "Dersaadetten İstanbula Tünel" isimli kitapların yazarı Fenerbahçe Kulübü Tarih, Müze ve Arşiv Kurulu Başkanı Dr. R. Sertaç Kayserilioğluna günün anısına bir kahve takımı hediye etti.
Melih Kotanca
Türk futbolcu ve atlet.
1915 yılında Balıkesir'de doğdu ve futbola da bu şehirde başladı. 1936 yılında dönemin güçlü ekibi Ateş-Güneş'e transfer oldu ve burada golcülüğüyle parladı. Adıgeçen takımın 1937-38 İstanbul Ligi ve 1938 Milli Küme şampiyonluğunda önemli pay sahibi oldu. Güneş'in aynı yıl içinde kapanmasıyla Fenerbahçe'ye transfer oldu.
1948 yılına dek Fenerbahçe formasını 185 kez giyerek 205 gol atan Kotanca, sarı-lacivertli forma altında 3 İstanbul Ligi, 4 Milli Küme, 1 Türkiye Şampiyonası, 2 Başbakanlık Kupası, 1 İstanbul Şildi ve 1 İstanbul Kupası şampiyonluğu yaşadı. Futbol milli takımının İkinci Dünya Savaşı'ndan kaynaklanan siyasi konjonktür nedeniyle 1937-48 yılları arasında ulusal müsabaka yapmaması nedeniyle, dönemin en golcü futbolcularından biri olmasına rağmen, futbolda milli formayı giyme olanağı bulamadı.
Kotanca, milli forma özlemini atletizm milli takımı ile dindirdi ve bu branşta da çok büyük başarılara ulaştı.
1936'da Güneş kulübünde başladığı atletizm kariyerinde, 100, 200 ve 400 metre, 400 metre engelli, cirit atma, pentatlon ve dekatlonda yarıştı. Aynı yıl ilk kez atletizm milli takımına dahil edilen Kotanca 1937 yılında 400 metrede Balkan Şampiyonası'nda gümüş madalya kazandı.
1938'de geçtiği Fenerbahçe'de de bu başarılarını sürdürdü. 1939'da Fenerbahçe'nin ilk kez İstanbul ve Gül Kupası şampiyonu olmasında büyük pay sahibi oldu. 1940 yılında Balkan Şampiyonası'nda 400 ve 200 metre kategorilerinde Türkiye'ye iki altın madalya kazandırdıktan sonra 4x100 metre bayrak yarışında son atlet olarak koşarak 15 metre önündeki Yunan atleti finişe 1 metre kala geçmek suretiyle Türkiye'ye bir altın madalya daha kazandırdı (o tarihten beri Türkiye Balkan Şampiyonalarında 4x100 metre yarışlarında hiç birinci olamamıştır).
O dönem Puanlı İstanbul Şampiyonaları'na ilaveten düzenlenen Gül Kupası yarışlarında sabah seansında Fenerbahçe'ye üç altın madalya kazandırdıktan sonra, öğleden sonra Vefa ile oynanan lig maçında üç gol atması sadece kendi kariyerinin değil Türk sporunun da unutulmaz olaylarından biri olarak kaldı.
Ayrıca, Kotanca 25 Şubat 1940 tarihinde oynanan ve 14-0 Fenerbahçe'nin galibiyetiyle biten Topkapıspor lig maçında 8 gol atarak Zeki Rıza Sporel ile birlikte hak kazandığı bir maçta en çok gol atan Fenerbahçeli futbolcu unvanını 2009'a kadar korudu. 15 Kasım 1942'deki 13-1'lik Davutpaşa (İstanbul Ligi) ve 21 Ocak 1945'te 9-0'lık Süleymaniye (yine İstanbul Ligi) maçlarında yedişer gol atmış olması da Kotanca'nın golcü karakterini gösterir niteliktedir.
Galibiyetten sonra SDNde spor sayfası var mı bakayım dedim, varmış Maçı izlerken sesim kısıldı bağırmaktan ama forumlarda spor muhabettine pek girmem yinede ekleyin zarar gelmez maksat sayımızı belli etmek
52 yıllık fenerliyim. var mı benden daha eskisi?
yaz bizi de gardaşlık, gocuman olsun hemi de! ))
---------- Post added at 16:31 ---------- Previous post was at 16:18 ----------
bu arada, galatasaraylıların kısmına bi bakiyim dediydim, onlar bu forumdaki üyelerinin adlarının listesini yazmışlar...
lakin bizimkinde fb'lilerin listesi yok!
bi zahmet bunu konuyu açan arkadaş yapamaz mı?
iyi de zaten bi liste yapılmamış ki.... ismimiz eklensin!
bunu gs'lılar yapmış, tebrik onlara... (alınmaca yok!)
lig'de sürünselerde buralarda kimse ellerine su dökemez...
maalesef!
bekliyoruz,
hala ses seda yok!
belli ki konu sahipsiz, başsız kalmış...
her gelen, "beni de yazın!" dediğiyle kalıyor...
ötesi yok!
galiba boşuna beklemenin de bir alemi yok.
umut, kaf dağının ardında...
sevgiyle kalın...