Sağlıkta "dijital görüntüleme" dönemi

Pupilla

Dekan
Katılım
17 Haziran 2009
Mesajlar
8,724
Reaksiyon puanı
139
Puanları
243
Sağlık Bakanlığı, hastalıkların teşhisinde daha iyi sonuç elde etmek için geçen yıl satın aldığı 500 dijital görüntüleme sistemine bu yıl yenilerini ekleyecek.

Sağlık Bakanlığı, hastalıkların teşhisinde daha iyi sonuçlara ulaşabilmek için bu yıl 470 dijital görüntüleme cihazı daha alacak.

Sağlık Bakanlığı Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürü Dr. Hüsem Hatipoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk olarak geçen senenin ocak ayında 50 dijital görüntüleme sistemi alındığını söyledi.

Geçen yıl toplam 500 cihaz alındığını ve kurulumunun ülke genelindeki hastanelerde devam ettiğini belirten Hatipoğlu, "Bu yıl içinde yapmaya başladığımız ihalelerle alımı gerçekleştirilecek olan 470 dijital görüntüleme sistemiyle toplam 970 cihazı ülkeye kazandırmış olacağız" diye konuştu.

Hatipoğlu, hastalıkların teşhisine yardımcı olan MR, ultrason, mamografi, tomografi gibi görüntülü tanı ve inceleme yöntemleri için en temel araçların başında röntgen cihazları olarak bilinen görüntüleme sistemlerinin geldiğini aktardı.

Yeni cihazların kablosuz ve uzaktan kontrol edilebilme özelliklerine sahip olduğunu dile getiren Hatipoğlu, "Yeni cihazla, eski cihazlara nazaran daha detaylı ve kaliteli görüntü alınabilecek, hasta ise daha az 'x' ışınına maruz kalacak" ifadelerini kullandı.

Sistemlerin kullanım kolaylığı, kaset taşıma, film banyosu veya tarama gibi işlemlere gerek duyulmamasının hastane çalışanları için devrim niteliğinde bir gelişme olduğunu vurgulayan Hatipoğlu, yeni alınan cihazların hasta ve hastalıklara ilişkin bir veri oluşturacağını, bu bilgilerin de hastaya ait veri hesaplarında saklanarak doktorların hastayı daha iyi tanıyabilmesi açısından önemli fırsatlar sağlayacağını kaydetti.

Hatipoğlu, dünyada bu ölçekte dijital görüntüleme sistemi alımı yapıp, kısa sürede hastanelerini yenileyebilen ikinci bir ülkenin olmadığına dikkati çekerek, ABD, Fransa, İtalya, Almanya gibi ülkelerin dijital görüntüleme sistemine büyük oranda geçtiğini ifade etti.

"Tüm hastanelerde yeni sisteme geçilecek"

Hatipoğlu, en kısa zamanda tüm kamu hastanelerinde dijital görüntüleme sistemine geçilmesinin planlandığını söyledi. Yeni sistemle teşhis ve tedavi süreçlerinde yeni bir dönemin başlayacağını aktaran Hatipoğlu, şunları kaydetti:

"Yeni cihaz, hasta açısından daha detaylı çekim yapabilen, hastayı uzun sure çekim alanında yormadan, hatta yatalak hastayı mobil hasta yatağından kaldırmadan çekim yapmaya imkan tanıyor. Çekimler, doktor açısından kısa zamanda hızlı ve daha kaliteli görüntü elde edilmesi dolayısıyla teşhislerde en ufak ayrıntıların gözden kaçmasını engelleyici niteliktedir."

(AA)-trthaber
 

CMYK

Profesör
Katılım
11 Haziran 2011
Mesajlar
1,048
Reaksiyon puanı
7
Puanları
218
Bu cihazları kullanmayı iyi öğretmeliler.

Boğazdan renkli doppler usg isteği ile gittiğim doktor elindeki görüntüleme cihazını tam kullanamadığından çağırdığı diğer doktor(lar) (Toplam dört tane) tarafından aşağıdaki cihazın yanda eklediğim prob kolu ile az daha beni boğuyordu.:blink: Ta ki tecrübeli bir doktor gelinceye kadar.
(Boğazımdaki olmayan damarı bulmaya çalışıyorlar bu nedenle iyice bastırıyorlar o an ömrümde ilk defa öleceğimi düşündüm. :( )

8 mart 2011 İstanbul Samatya
HdmWirf.jpg
SmZG6YT.jpg
 

pumperking

Profesör
Katılım
27 Kasım 2009
Mesajlar
1,213
Reaksiyon puanı
3
Puanları
218
usg probu ile insan nasıl boğulur ki :D
o zaman siz hiç karaciğer usg veya vesical usg çektirmeyin.
usg ile her atardamar görünür. doppler ise o cihazın farklı bir modudur.en basitinden usg aleti ile damar görünür doppler ile kanın akış hızına göre renklenir. usg ile damarı fark etmek ise hekimin tecrübesine dayanır.tecrübesiz ise bastırmasında bir sakınca yoktur.ama prob ile hastayı boğulup öldürmek isteyeceğini hiç zannetmiyorum.
bimer'e şikayetten de bir tırt çıkmıyor.
 

CMYK

Profesör
Katılım
11 Haziran 2011
Mesajlar
1,048
Reaksiyon puanı
7
Puanları
218
Bu konuda Bimer'e değil de Sağlık Bakanlığı'na şikayet etkili oluyor. O zamanlar bilmiyordum ama hastanelerde fazlaca vakit geçirmeye başlayınca biraz daha dikkat ettim şikayetler hastaneyi ve çalışanlarını işlerini daha iyi yapmalarında etkili oluyor.

Geçen ramazan ayı içerisinde Haydarpaşa Numune hastanesinde saat 12:15'te hematoloji bölümüne randevum vardı saat 12:01'de oradaydım ve randevu verecek sekreter yerinde yoktu bende 15-20 dakika bekledim gelen olmayınca Sağlık Bakanlığı 184 şikayet hattından durumu anlattım olayı şikayet olarak değerlendirdiler ve beklemeye devam ettim tam 13:20 gibi sekreter geldi birde sıra oluşmuştu ben randevumu alıncaya kadar biraz daha vakit geçti neyse ki saat 14:30 gibi hastaneden çıkabildim. Ertesi gün Sağlık bakanlığından aradılar olay incelenmiş tam 1 saat 45 dakikalık bir işten kaytarma mevcut ve gerekli yerlere durumu iletmişler diye bilgi verdiler.

usg probu ile insan nasıl boğulur ki :D --> (Probu aşırı derece bastıran doktorun boğazını ezmeye çalışıyormuş hissine kapılınca :D )
o zaman siz hiç karaciğer usg veya vesical usg çektirmeyin.
usg ile her atardamar görünür. doppler ise o cihazın farklı bir modudur.en basitinden usg aleti ile damar görünür doppler ile kanın akış hızına göre renklenir. usg ile damarı fark etmek ise hekimin tecrübesine dayanır.tecrübesiz ise bastırmasında bir sakınca yoktur.ama prob ile hastayı boğulup öldürmek isteyeceğini hiç zannetmiyorum. --> (Evet Sonuçta doktor problemi anlamaya çalışıyor :) )
bimer'e şikayetten de bir tırt çıkmıyor.

@CMYK bimer'e şikayet etseydiniz keşke
 
Üst