- Katılım
- 29 Haziran 2007
- Mesajlar
- 64,457
- Reaksiyon puanı
- 530
- Puanları
- 0
"QUARESMA KAVGA ETSEYDİ BEŞİKTAŞ YÖNETİMİ AYNISINI ONA GÖSTERMEZDİ"
Ersin Düzen: "Senin Ankaragücü maçından sonra yaşadığın olayı bir yabancı oyuncu yaşasaydı, Beşiktaş yönetimi aynı tavrı gösterir miydi?"
Sergen Yalçın: "Quaresma kavga etseydi mesala?"
İbrahim Üzülmez: "Kesinlikle gösterilmezdi. Ben bu camiayı cok seviyorum ölene kadar da Beşiktaşlı olacağım ama Beşiktaş takımının içerisinde geriye dönüp baktığımızda da bazı disiplinsiz olaylar oldu. Ama gecenin sabahında bu kadar acele karar alınmasınıda çok anlamış değilim. Yönetimin gecenin sabahına karar almasını yadırgadım açıkcası. Yani beklenebilirdi niye bu kadar acele edildi karar alındı. Sonuca biz 30 yaşında oyuncu değiliz 25 yaşında oyuncu değiliz. 36 37 yaşında bir oyuncuyuz. Başkan da bir değişim içerisinde olduğunu söyledi herhalde o değişimde benle başladı.Geriye dönüp de saygı duymaktan başka yapacak bir şeyimiz yok.Ama şunu söyleyeyim üzgünüm bu şekilde gündeme geldiğim için. Öyle bir dönemde kadro dışı bırakıldım öyle bir dönemde sözleşmem fesh edildi ki 1 sene daha futbol oynamak istiyordum ben."
Sergen Yalçın: "Ben buna diyordum ki yeter artık futbolu bırak diyordum. Yeter ya yapıştın oraya bırakmıyorsun diyordum. İbo diyor ki "güçlüyüm, iyi oynuyorum, 1 sene daha oynarsam çok iyi olur benim için."
İbrahim Üzülmez: "Evet"
"LAZIO MAÇININ ARDINDAN SOYUNMA ODASINDA LUCESCU'YA SALDIRDILAR"
Sergen Yalçın: "Ben dedim ki "oğlum sen böyle oynarsan 5 sene daha oynarsın yani, bu güçlülükle." İbrahim'in çok profosyonel bir hayatı var bizim gibi değil. Antremanına gider, ordan evine gider, aile hayatı düzgün. Her antremana güçlü gelir hep diridir. Çoğu oyuncu haftanın 3 antremanına baygın gelir. Antremanı zor bitirir. Tayfur gibi İbrahim gibi oyuncular hep güçlüdür antremanlarda. İbrahim'in yaşadığı olaylarla ilgili bir örnek verim geçmişten. Biz İtalya'da Lazio ile oynarken, İbrahim'de oynuyordu o maçta."
İbrahim Üzülmez: "Vardım o maçta"
Sergen Yalçın: "Soyunma odasında Lucescu'ya saldırdılar maçtan sonra. Duşların orda. Sinan abi filan biz filan atladık ne yapıyorsunuz size diye , hocaya saldırdılar biz senin yüzünden berabere kaldık, şampiyonlar liginden gruptan çıkıcaz yoksa. Araya girdik biz ne yapıyorsunuz diye çocukları uçurttuk. Şimdi hiç gündeme gelmedi mesala. Eğer isterseler bu olayı kapatırlar. E bunlar kadro dışı kaldılar beraber sezon başı , işte göndereceğiz felan filan edicez derken, e tekrar takıma döndüler. Demek ki istediğiniz zaman bazı şeyleri halledebiliyomuşsunuz. Ben onun bilmediği bir şey söyleyeyim ona kadro dışı kalmasıyla ilgili ben bunu çok iyi biliyorum, burada teknik direktör ve 3-4 tane yabancı oyuncunun çok büyük katkısı var İbrahim Üzülmez'in kadro dışı kalmasında. Çünkü yönetimin ve başkanın bu konuyla ilgili 3-4 tane yabancı oyuncuyla görüştüğünü biliyorum."
Ersin Düzen: "Disiplin konusundaki uyarıların mı yanlış anlaşılıyor İbrahim Toroman konusunda?"
İbrahim Üzülmez: "Takımın en genç oyuncusu neyse benim için yabancı oyuncusuda aynıdır, hiçbir oyuncuyu takım kaptanı olarak orda ayırt edemem. Eğer orda bir disiplin varsa, kamp kıyafetlerinde herkes aynı giyecekse herkes aynı giyecektir. Bu ibrahim Üzülmez içinde geçerlidir Quaresma içinde geçerlidir, Guti için de geçerlidir. Onların hiç kimsenin önüne geçmesine ben izin vermem. Bu konuda kendimi biraz daha tutabilirdim, yapamadım işte yapamadım."
Sergen Yalçın: "Politik davranamıyor, öyle birşey ki böyle tez canlı bir olay olduğu zaman hemen tepki gösteriyor. Ben de öyleyim. 11 sene Beşiktaş kulübüne hizmet etmiş, böyle mi ayrılmalıydı?"
Ersin Düzen: "Sözleşmenin fesh edileceği konusundan ilk nasıl haberin oldu, kim telefon açtı?"
İbrahim Üzülmez: "O olayın ertesi günü kulübe çağırdılar, idman yapmıştık zaten, Serdar abiyle Cengiz abiyle, başkanımla konuştum bir şekilde karar alınmış, konuşmamızda karar alındığını anladım. Ben kendilerinden sezon sonuna kadar oynamayı istedim. 11 yıl mücade ediyorsunuz bu takımın kaptanlığını yapıyorsunuz, bu şekilde Beşiktaş'tan ayrılmak çok doğru değil. Tabii ki yanlışlarım vardı, kabul ediyorum ama onlar da bekleyebilirdi biraz daha. Ben onun üzüntüsünü yaşıyorum."
"BÖYLE BİR OLAYLA İLGİLİ HERHANGİ BİR YABANCI GÖNDERİMEZDİ"
Ersin Düzen: "Biz böyle karar aldık mı dediler yoksa Schuster gitmeni istiyor mu dediler?"
İbrahim Üzülmez: "Schuster diye bana kimse birşey söylemedi, Bu konuyu ben çok fazla araştırmadım olaydan sonra üzüntülüydüm, istanbulda da bulunmadım. Böyle bir olayla ilgili herhangi bir yabancı gündeme gelse hiçbirbi gönderilmez bu ülkede ben inanmıyorum. Oynamayan bir yabancı gönderilmez."
Sergen Yalçın: "Şimdi ilk kez anlatacağım bir olay var, sen de orda odadaydın, kupayı aldığımız Fener maçını hatırlıyorsun. İzmir'deki o hafta neler olduğunu biliyorsun. Paralar ödenmiyor, herkes isyanda. Biz dedik ki "ne yapacağız" paralar ödenmiyor, kaç aydır paralar ödenmiyor yani. Dedik ki antrenmana çıkmayalım. İşte Tigana geldi dedi ki: "Çıkmayın, paranız ödenmiyorsa niye antrenmana çıkıyorsunuz? Ben sizin arkanızdayım sonuna kadar" dedi. Dedik tamam bizde karar aldık antrenmana çıkmıyoruz dedik biz paralar ödenmiyorsa, başkan geldi, biz 4-5 kişi başkanın odasına gittik. Tümer, ben, İbo, Toraman, Tayfur vardı. Ben tabi kaptan olarak dedim ki "paralar niye ödenmiyor?" Biz sezon bitmiş kupa oynayacağız moral olsun takıma bir şey ödeyin en azından. "Ya işte ödeyecektik de, şöyleydi falandı filandı". Nitekim iki gün sonra paralar ödendi biz antrenmana çıktık. İbrahim'e bak dedim bu olayın faturası bana çıkacak sonunda biliyorum"
İbrahim Üzülmez: "Evet"
"İBRAHİM'İN SÖZLEŞMESİNİ SCHUSTER'İN İSTİFA ETTİĞİ GÜN FESH ETTİLER."
Sergen Yalçın: "Ama dedim ki hiç önemli değil ben zaten göze almışım bunu o toplantıya giderken, ben takım kaptanıyım ben en önde olmam lazım orada. Ben dedim orada şu anda olması gereken bu. Sonra paralar ödendi 2 gün sonra, sezon bitti bana jubile teklif ettiler işte. Bu kadar basit bir iş yani futbol. Bu kadar emek verirsin, kupalar kazandırırsın, şampiyonluklar kazandırırsın, gün geldiği zaman derler ki "hadi kardeşim senin mukaveleni fesh ediyoruz, hadi güle güle". Hem de kulübün içerisinde Beşiktaş'tan olmayan birisi gelir orada senin biletini keser bu kadar nankör futbol. Neymiş kavga etmişler. Antremanlarda bir sürü kavga oldu ne oldu hiçbiri basına yansıdı mı? Hem de ünlü oyuncular kavga etti, önemli oyuncular. Antrenmanda tekme tokat birbirine giren kaçta oyuncu var benim bildiğim. Hiçbiri basına yansımadı ne oldu? Antremandan sonra oturursun konuşursun sorun hallolur."
İbrahim Üzülmez: "Öyle bir zamanda sözleşmek fesh edildi ki, şubatta hani başka bir yere gidip oynama şansınız yok. Şu anda Super Lig'de her takımda oynayabilecek inancı taşıyorum. En azından kadro dışı bırakılsaydım antrenmanlara devam etseydim."
Sergen Yalçın: "Schuster'in istifa ettiği gün İbo ile telefonla konuşuyoruz dedim ki "hemen yarın yönetime git, Tayfur'da hoca oldu, git dedim affını iste, sen ne yaptınki herkes kavga eder, sen azından sezon sonuna kadar bu formayı taşıyıp sezon sonu jübileni yaparsın"dedim. Schuster'in istifa ettiği gün mukavelesini fesh ettiler. Çünkü böyle bir talep gelebileceğini bildikleri için o gün mukavelesini fesh ettiler."
[SDNTV4]http://cdn.sporx.com/flv/2011/04/05/a897cbd0baa384503c6205debb37f465.mp4[/SDNTV4]
Ersin Düzen: "Soyunma odasında yaşanan olay hiç bir şekilde affedilmeyecek, göz ardı edilmeyecek bir olay mıydı?"
İbrahim Üzülmez: "Anlık olmuş bir olaydır, bu tip olaylar anlık olur zaten. Kişisel bir mevzu değildi, daha öncesinde bir şey yoktu anlık oldu. Şu anda da birsürü arkadaşımla görüşüyorum ben. Beni arayan oyuncular var. Gidiyorum tesislere oturuyorum oyuncu arkadaşlarımla çay içiyorum, muhabbet ediyoruz. İbrahim'le hiç görüşmedim o olaydan sonra.Her oyuncu her oyuncuyu sevmek zorunda değil ki. Bu olay doğru bir olay değil, bunu kabul edebilecek kadar da erdemli bir insanım. Yaptığın hatanın karşılığını ödüyorsun diyenlerde vardı ama yapacak da çokta fazla bir şey yok keşke beklenilseydi."
"QUARESMA GİTSE NECİP'E YUMRUK ATSA HİÇ BİR ŞEY OLMAZDI."
Sergen Yalçın: "Farzedelim Quaresma devre arasında gitti Necip'e yumruk attı ne olur? Söyleyin bana ne olur?"
İbrahim Üzülmez: "Hiç bir şey olmaz."
Sergen Yalçın: "Hiç bir şey olmaz. Bu iş bu kadar basit yani. Yapmak istiyorlardı kestiler biletini bundan ibaret olay."
Sergen Yalçın: "Antreman yapıyorsundur sen?"
Ersin Düzen: "Oynamak istiyormusunuz?"
İbrahim Üzülmez: "Oynamak istiyorum yani, teklifler de geliyor, yurtdışından teklifler geliyor. Sezon bittikten sonra sağlıklı bir şekilde karar vereceğim."
Sergen Yalçın: "Mantıklı yani, sen de Katar matar oradan bir şeyler kap yani. Buraya geliyorlarmış yatmaya sende oraya git bari. Ama sen orada da oynarsın, orada da sıkarsın."
Ersin Düzen: "Beşiktaş'ın bu duruma gelmesinin sebebleri sizce nedir, Ligdeki bu durumunu nelere bağlıyorsunuz?"
İbrahim Üzülmez: "Beşiktaş şu anda Super Lig'in en iyi kadrosuna sahip takımlarından birisidir. Çok yetenekli oyuncular var, bireysel oyunu ön planda tutan oyuncular var, kaliteli oyuncular var. Var ama saha içerisinde takım olabilmek çok önemli. Beşiktaş'ın şu an ki kadrosu eğer rakip kadar mücadele etse rakip kadar istese ben Süper Lig'de her takımı yenebilecek bir kadroya sahip olduğunu düşünüyorum.Yabancı oyunculardan Simao biraz daha iyi, benim de çok beğendiğim bir oyuncu, karakter olarak da çok düzgün bir oyuncu. Şimdi öyle bir ilgi gösteriyoruz ki bu oyunculara genel olarak camialarımız, taraftarlarımız, biz bu oyuncuları alıyoruz hava alanında binlerce kişiyle karşılıyoruz, geliyoruz binlerce kişiyle imza töreni düzenliyoruz, bir maç oynuyorlar gazeteler, televizyonlar, taraftarlar, bu yanında yönetimler, o kadar büyük ilgi gösteriyoruz ki bu oyuncu birden bire ben nereye geldim diyor. "Ben ne kadar önemli bir oyuncuyum" diyor. Ama bakıyorsunuz Avrupa'da hiçbir başarımız yok. Türkiye farklı bir futbol ülkesi, Schuster Türkiye'yi Avrupa gibi gördü. Türkiye'de oyuncuları motive etmeniz lazım ilk 11'i kurmak yetmiyor."
İbrahim Üzülmez: "Sergen'e attırdığım çok gol var. Londra'daki Chelsea maçında Sergen'e ilk golü ben attırdım. Sahayı turladı. Tur attı sahada sevinçten. 3-2 biten Valencia maçı öncesi antrenmanlarda takılıyorduk birbirimize, hangimizin daha yakışıklığı olduğunu anlatıyorduk. Derken onu kendi aramızda karar verdik, Lucescu'nun odasına gideceğiz, Lucescu karar verecek buna. Lucescu'ya dedik hocam biz böyle bir tartışma içerisindeyiz, biz bunun kararını veremiyoruz siz ne diyorsunuz? İkimize de böyle bir baktı "ya dedi ikiniz de kötüsünüz, bunun dedi kararını sabah vereyim mi?" Boynu büyük bir şekilde çıktık ikimiz de odasından."
Sporx
