maxxdump
Dekan
- Katılım
- 2 Nisan 2008
- Mesajlar
- 6,377
- Reaksiyon puanı
- 6
- Puanları
- 218
- Yaş
- 40
Erden Eruç makine mühendisi... Seattle’da yaşıyor, teknik danışman olarak çalışıyordu. Eruç, para, koşuşturma ve artık tatmin vermeyen bir kariyeri geride bırakıp hayalini gerçekleştirmek amacıyla 8 ay önce yola çıktı. "Acaba kas gücüyle dünyanın etrafı dolanılabilir mi?" sorusuna yanıt bulmaya çalışıyor. Yolculuğa 41 yaşındayken başladı.
Erden Eruç yaklaşık 8 aydır Pasifik’te kürek çekiyor. Eruç, şu anda okyanustaki en zorlu sınavlarından birini vermek için uğraşıyor. Yola devam etmesi için gerekli olan oturağı kırılan Eruç, teknedeki aletlerle oturağı tamir ederek yola devam edebilmenin bir yolunu arıyor.
Yolunu köpekbalıkları kesiyor, yemeği tükenmeye yüz tutuyor, şiddetli bir fırtınanın ortasında kalıyor. Erden Eruç 8 aydır Pasifik’te tek başına... Bu yolculuktaki tek amacı da yalnızca hayallerini gerçekleştirmek değil. Çocukların daha iyi bir eğitim görmelerini sağlamak için de yolculuğunu sürdürüyor. Eruç, kurucusu olduğu KaslaGit Vakfı'na Türklerden gelecek bağışları İlkokullara Yardım Vakfı'na (iLKYAR-www.ilkyar.org.tr) iletmek istiyor. Eruç'un sık sık, www.KaslaGit.com ve www.around-n-over.org sitelerinden bu yardımı gerçekleştirebilmek için yaptığı çağrıya şimdilerde birçok kişi kulak verdi. Ancak Eruç, sosyal duyarlılıklara sahip daha çok insanın harekete geçmesinin gerekliliğinin altını çizmeye devam ediyor.
Erden Eruç bu arada okyanusta zorlu sınavlar veriyor: İşte Eruç’un günlüğünden alıntılar:”Dün, kırılan oturağı tamir edebilmek için yaşadığım ilk telaş yatıştıktan sonra, tekrar tekneyi kontrol edebilme konusuna odaklandım. Küreklerin başında olmadan, sadece dümeni kullanarak tekneyi yönlendirme imkanım çok sınırlıydı. Nasıl yapmalıydı? İki kızağın arasına üzerine oturabileceğim bir köprü atabilsem, o en kolay ilk çözüm olurdu. Doğru yükseklikte bir bank olsa, bacaklarımı kullanamasam dahi, bizim klasik kayıklardaki gibi belden ve kollarımla çekerek, dalgalarla birlikte ve rüzgarı terkiden alacak şekilde teknemi yönlendirebilirdim. Kırılan oturağı tamir yolunu kafamda bulana kadar, bu bir ara çözüm vazifesi görürdü. Teknede arandım bir süre, ama eldeki malzemelerin hiçbiri kızakların arasında karşıdan karşıya uzanacak kadar geniş değildi......... Bacaklarımı eskisi gibi kullanamıyor olmam, özellikle bir limana yaklaşırken bana gerekecek o ek beygirgücünden feragat etmem anlamına geliyor. Bu aynı zamanda, belimi incitmeme de sebep olabilir. O nedenle, önümüzdeki iki hafta boyunca vücudum yeni hareket menziline alışana kadar dikkatli olmalıyım. Her küreklere asılışımda, kendime "belini dik tut, karın kaslarını kas" diye hatırlatmalıyım! En önemlisi, teknenin eksilen beygirgücünü, denizi lehime kullanacak şekilde, daha akıllı bir denizci olarak kapatmak zorundayım.
Erden.
kaynak : http://dogalhayat.ntvmsnbc.com/news.aspx?newsID=158
Erden Eruç yaklaşık 8 aydır Pasifik’te kürek çekiyor. Eruç, şu anda okyanustaki en zorlu sınavlarından birini vermek için uğraşıyor. Yola devam etmesi için gerekli olan oturağı kırılan Eruç, teknedeki aletlerle oturağı tamir ederek yola devam edebilmenin bir yolunu arıyor.
Yolunu köpekbalıkları kesiyor, yemeği tükenmeye yüz tutuyor, şiddetli bir fırtınanın ortasında kalıyor. Erden Eruç 8 aydır Pasifik’te tek başına... Bu yolculuktaki tek amacı da yalnızca hayallerini gerçekleştirmek değil. Çocukların daha iyi bir eğitim görmelerini sağlamak için de yolculuğunu sürdürüyor. Eruç, kurucusu olduğu KaslaGit Vakfı'na Türklerden gelecek bağışları İlkokullara Yardım Vakfı'na (iLKYAR-www.ilkyar.org.tr) iletmek istiyor. Eruç'un sık sık, www.KaslaGit.com ve www.around-n-over.org sitelerinden bu yardımı gerçekleştirebilmek için yaptığı çağrıya şimdilerde birçok kişi kulak verdi. Ancak Eruç, sosyal duyarlılıklara sahip daha çok insanın harekete geçmesinin gerekliliğinin altını çizmeye devam ediyor.
Erden Eruç bu arada okyanusta zorlu sınavlar veriyor: İşte Eruç’un günlüğünden alıntılar:”Dün, kırılan oturağı tamir edebilmek için yaşadığım ilk telaş yatıştıktan sonra, tekrar tekneyi kontrol edebilme konusuna odaklandım. Küreklerin başında olmadan, sadece dümeni kullanarak tekneyi yönlendirme imkanım çok sınırlıydı. Nasıl yapmalıydı? İki kızağın arasına üzerine oturabileceğim bir köprü atabilsem, o en kolay ilk çözüm olurdu. Doğru yükseklikte bir bank olsa, bacaklarımı kullanamasam dahi, bizim klasik kayıklardaki gibi belden ve kollarımla çekerek, dalgalarla birlikte ve rüzgarı terkiden alacak şekilde teknemi yönlendirebilirdim. Kırılan oturağı tamir yolunu kafamda bulana kadar, bu bir ara çözüm vazifesi görürdü. Teknede arandım bir süre, ama eldeki malzemelerin hiçbiri kızakların arasında karşıdan karşıya uzanacak kadar geniş değildi......... Bacaklarımı eskisi gibi kullanamıyor olmam, özellikle bir limana yaklaşırken bana gerekecek o ek beygirgücünden feragat etmem anlamına geliyor. Bu aynı zamanda, belimi incitmeme de sebep olabilir. O nedenle, önümüzdeki iki hafta boyunca vücudum yeni hareket menziline alışana kadar dikkatli olmalıyım. Her küreklere asılışımda, kendime "belini dik tut, karın kaslarını kas" diye hatırlatmalıyım! En önemlisi, teknenin eksilen beygirgücünü, denizi lehime kullanacak şekilde, daha akıllı bir denizci olarak kapatmak zorundayım.
Erden.

kaynak : http://dogalhayat.ntvmsnbc.com/news.aspx?newsID=158