Bu konuyu okuyanlar

Mtn S

Müdavim
Emektar
Katılım
16 Ocak 2017
Mesajlar
23,310
Reaksiyon puanı
15,299
Puanları
113
  • Benim cephem sahne. Ben tiyatronun bir neferiyim. Asker hastalıktan ölmez; kurşunla ölür. Ben de cephede yani sahnede alkışlarla ve alkışların arasında ölmek istiyorum.
  • Benim gençliğimde herkeste Amerika'ya gitmek gibi çok yoğun bir istek vardı. Bu yüzden liman cüzdanı çıkarttım ve gemici oldum. Hiç unutmam, bir Panama şilebinde çalıştım. Gemide kimsenin canı sıkılmazdı. Onlara fıkralar anlatır, taklitler yapardım. Herkes çok gülerdi. Sonra askere gittim, orada da arkadaşlarımı çok güldürürdüm. Giderek insanların yüzünü güldürmek bende tutku oldu. Sonra da tiyatro başladı zaten.
  • Bir bakmışsınız benim cenazemde başka sanatçılarla röportaj yapmışsınız. Gün gelecek tiyatro sanatçıları ölecek. Tiyatro perdesi üstümüze üstümüze yıkılacak. Seyirci üzülmesin. Ben ve benim arkadaşlarım, onların kederini alıp götürecek. Onlara sadece gülmek kalacak.
  • Bir gün tiyatronun ışıkları sönecek, zil sesleri susacak ve tiyatro perdesi sonsuza kadar üzerime kapanacak. İşte o zaman giderken tüm üzüntülerinizi yanımda götürerek size sadece kahkahaları bırakacağım.
  • Kahkaha ile doyuyor, alkışla yaşıyorum. Tavsiye Ederim.
  • Pili boşverin, takmışken akümülatör takın daha güçlü kuvvetli olurum.
  • Kalbine takılan kalp piliyle ilgili olarak.
  • Sanatçı halkın gözü, ağzı, kulağı. Halkın yanında olduğunuz, dertlerini söylediğiniz zaman sizi seviyorlar. Ayrıca çok güldükleri zaman da unutmuyorlar. Sevgi ve saygımı seyircimden hiç eksik etmedim. İnsan onuruyla katiyetle hiç oynamadım.
  • Şeker yiyorsunuz ağzınız tatlanıyor, biber yiyorsunuz gözünüz yaşlanıyor. Ben de diyorum ki: Hayat gelip geçiyor ağlamakla gülmekle, zaten komiklik yapıyorum ben böylesine bir dünyaya gelmekle.
 

Son mesajlar

Üst