Negatif Provokasyon

zafercem

Asistan
Katılım
17 Ekim 2008
Mesajlar
404
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Kapitalizm yine ciddi bir krize girdi. Yunanistan’da kitle eylemleri. Fransa’da öğrenciler sokakta. Latin Amerika’da emperyalizm karşıtı dalga yükselmeye devam ediyor. Irak’ta Bush’a teğet geçip ABD bayrağını vuran pabuç.

Emperyalist kapitalizmin iğrenç yüzünü halka en iyi anlatabileceğimiz zaman.

İflas eden şirketler, işsiz kalan yığınlar, daha da zenginleşen asalaklar...

Bizde de bir şeyler oluyor. Yenileri bekleniyor.

Tam da böyle bir an eski solcu tescilli Amerikancılarla, dinci Amerikancılar, her zaman olduğu gibi liberal solcuları yanlarına alarak ne mi yapıyorlar? Doksan üç yıl önceki “Büyük Felaket”i imzaya açıyorlar.

Kişisel bir tercihmiş, kişisel bir tavırmış. Ama toplu imza.

Tepkiler gecikmiyor: Vatan Hainleri! Biz Türkler masumuz, asıl suçlu Ermeniler. Emperyalistlere alet olanlar sonuçlarına katlanırlar!

Türkün Türk’ten başka dostu yoktur!

Doğru veya yanlış, bunları tartışmayalım.

Sonuç önemli. Milliyetçiliğin yeniden şahlanışı. Ateşin üstüne atılan benzin. Milletler birbirine iyice girsin ki sistem daha da güçlensin.

Örümcek kafalı bir imzacı kadın televizyonda konuşuyor: “Bu kamburla yaşayamayız.”

Omurgan var mı ki kamburun olsun! Irak’ta daha birkaç yıl önce bir buçuk milyon insanı öldüren ABD’nin bizdeki piyonlarından teki değil misin!

TTB Başkanı da imzacılardan. Krizin, piyasacı sağlık sistemini halka en iyi anlatabileceğimiz fırsatlar yarattığı bir ortamda. Solun yükselmesini engelleyecek ne imkan çıkarsa değerlendiriyor hocam.

Bunun adı negatif provokasyondur. Başka ad bulamadım. Sistem karşıtı tepkileri söndürmek için halkı başka bir yönde kışkırtmak.

Dünyadaki solcular kapitalizmle emperyalizmle uğraşıyorlar. Bizdekiler ne yapıyorlar? Yine Osmanlı’yı, Türkün, Kürdün, Ermeni’nin beş kuşak önceki hallerini tartışıp duruyorlar.

Yine başarıyorlar. Bu gerici barikatı aşamadığımız için suçluyuz. Türk’e, Kürt’e, Ermeni’ye karşı suçluyuz. Sadece bunun için özür dileyebiliriz.

Gerçekte bunlar da boş laflar. Bir şeye gücün yeterse yaparsın. Yapamazsan yapmanla ilgilenmeyenlere karşı, yapmanı engelleyenlere karşı neden suçlu olasın.

Ortada oligarşik bir elit var. Söz hakkı onların, insan hakkı onların, yazan onlar, her şeyi temsil eden onlar. Avukat ve savcı, katil ve kurban onlar. Bir gün bomba atıyorlar, insanları katlediyorlar, ertesi gün aynı yerde barıştan bahsediyorlar. Hiçbir şeyden vazgeçmiyorlar. Hem solcular, hem sağcı, hem Müslüman, hem ateist, hem iktidardalar, hem muhalif. Hem sosyalistler, hem kapitalist. Şu saat devrimden söz ediyorlar, iki saat sonra Amerikalılarla toplantı halindeler. Tek bir boş alanı başkasına bırakmak istemiyorlar.

Her önlerine sunulana imza koyup toplumsal sorumluluklarını tastamam yerine getirdiğini düşünen tembel, kolaycı bir sözde aydın kuşağı yetişti. Aydın değil, teşhirciler topluluğu. İmza bağımlıları. Üç beş hafta bir yerlerde adları görülmese uykuları kaçıyor, gözleri seğiriyor. Ürüyorlar. Başta sayıları iki yüzdü, oldular on iki bin.

Özür diliyorlar, durmadan özür diliyorlar, özürlerinin sonu gelmiyor. Kınıyorlar, istiyorlar, ağlıyorlar, özür diliyorlar. Ne de olsa seksen sonrası kuşak. Özür arsızları. Durmadan şımarıklık, edepsizlik yapıp sonra da “Özür dilerim babacığım!” “Özür dilerim anneciğim!” diyen kuşağı yetiştiren kuşak.

Ne kadar kolay aydın olmak, demokrat ve sosyalist olmak, liberal olmak.

At bir imza, süresini uzat “demokrasi savaşçısı” belgenin.

İçlerinde gerçekten iyi niyetli, gerçekten solcu, demokrat insanlar da varmış!

Vardır elbet. Meraktan yaklaşmıştır, yolunu şaşırmıştır, rastlantı eseri araya karışmıştır. Ama öyleleri yakalandıklarında utanırlar.

Bunlar komünistlere, devrimcilere, kapitalizm karşıtlarına karşı “acaba onlar ne der” kaygısını yitirmişler. O noktada bizlerin de eksiği var. Çekim gücü yaratamıyoruz demek ki. Bundan ötürü belki özür dileyebiliriz. Hiç değilse içlerindeki iyi niyetlilere karşı nazik yaklaşmalı.

Hadi canım sende! Kapitalizmi sonlandırma niyetine kim nazikçe yaklaşıyor?

Aslında her şey olağan seyrinde. Bu bir sınıflar mücadelesi, aynı zamanda karakterler mücadelesi.

Bu imzaları iktidarları pekişsin diye topluyorlar, çıkar ortaklıkları daha bir sıkı örülsün diye. Kapitalizmin çirkin yüzü gizlensin diye, emperyalizme karşı kalkışmayı önlemek için topluyorlar.

Bizlere düşen de kendi yolumuza bakmak, halka inatla o yolu göstermek.

kaynak
 
Üst