- Katılım
- 9 Mayıs 2007
- Mesajlar
- 2,699
- Reaksiyon puanı
- 47
- Puanları
- 228
Ey nefsim, kendi gerçeğinle yüzleşmeye hazır mısın?
Hesaptan önce hesap vermeye ne dersin?
Halkın sevgisini ararken, Allah’ın nefretinden emin misin?
Göze gireyim derken, gözden düştüğünün farkında değil misin?
Övünmek ve saygınlık kazanmak için bu ne hırs?
Kendini beğenen nefsine şöyle demen gerekmiyor mu?
"RABBİM BENİ BANA BEĞENDİRME.”
Bilmediklerine “ben bilirim” demekten vazgeçmeyecek misin?
Hala “bilmiyorum” demeyi bir kusur olarak mı göreceksin?
EY NEFSİM!
Kitab’a karşı neden soğuksun?
Namaza neden ağırsın?
Kardeşlerine niçin mesafelisin?
Aktüaliteye meraklı, Ahiret’e duyarsızsın!
Hangi kulvarda geziniyorsun? Başını almış nereye gidiyorsun?
Ne zaman samimi olacaksın?
Toplum içinde kıldığın namaz ile yalnız iken kıldığın namaz arasındaki farkı nasıl izah edeceksin?
Okuduğun Kur-an sana zulmetmesin... Nice Kur-an okuyanlar var ki, Kur-an onlara lanet eder. Bunu biliyorsun.
Ey kendine zulmeden nefsim!
Günah işlemekte ne kadar cesursun?
Ateşe dayanma gücünü nerden alıyorsun?
Ey Nefsim! Ebedi ve ezeli düşmanına, şeytana açık veriyorsun... Düşmanını küçümsüyorsun...
Nefsim!
Niçin susuyorsun? Çünkü suçlusun...
Haydi, itiraf et... Dönsene... Gel tövbeye...
Ey nefsim hala kendini temize çıkarmaya devam edecek misin?
Oysa Hz. Yusuf Nebi şöyle diyordu: “Ben nefsimi temize çıkarmıyorum.”
Yusuf’un yapmadığı tezkiyeyi yapıyorsun.
Bak dinle Kur-an ne diyor:
“Nefislerinize tezkiye (temize çıkarmayınız)etmeyiniz.” (Necm- 32)
Ey nefsim!
Kendini güvende mi hissediyorsun?
Oysa Hz. Muhammed (s.a.v), kızı Fatıma’ya güvence vermemişti...
“Kızım Fatıma nefsini ateşten koru, kıyamet günü senin için elimden bir şey gelmez.”
Yoksa kimsenin bilmediği güvencelerin mi var?
Hz. Muhammed’in kızına vermediği garantiyi sana veren mi var?
Nefsim topraktan geldiğini unutmuş gibisin...
Azrail ile randevunu erteledin mi yoksa?
Ey Nefsim!
Mutmain misin? Samimi misin?
Haydi, rabbine dön! Sen dönmek istemesende;
DÖNÜŞ YALNIZ ONA’DIR
Sen Rabbi’nden? Rabb’in senden razı mı?
Hakikatler gözüne sokulmadan evvel uyan!
Yoksa evet yoksa! Uyandığında herşey için çok geç olacaktır.
Hesaptan önce hesap vermeye ne dersin?
Halkın sevgisini ararken, Allah’ın nefretinden emin misin?
Göze gireyim derken, gözden düştüğünün farkında değil misin?
Övünmek ve saygınlık kazanmak için bu ne hırs?
Kendini beğenen nefsine şöyle demen gerekmiyor mu?
"RABBİM BENİ BANA BEĞENDİRME.”
Bilmediklerine “ben bilirim” demekten vazgeçmeyecek misin?
Hala “bilmiyorum” demeyi bir kusur olarak mı göreceksin?
EY NEFSİM!
Kitab’a karşı neden soğuksun?
Namaza neden ağırsın?
Kardeşlerine niçin mesafelisin?
Aktüaliteye meraklı, Ahiret’e duyarsızsın!
Hangi kulvarda geziniyorsun? Başını almış nereye gidiyorsun?
Ne zaman samimi olacaksın?
Toplum içinde kıldığın namaz ile yalnız iken kıldığın namaz arasındaki farkı nasıl izah edeceksin?
Okuduğun Kur-an sana zulmetmesin... Nice Kur-an okuyanlar var ki, Kur-an onlara lanet eder. Bunu biliyorsun.
Ey kendine zulmeden nefsim!
Günah işlemekte ne kadar cesursun?
Ateşe dayanma gücünü nerden alıyorsun?
Ey Nefsim! Ebedi ve ezeli düşmanına, şeytana açık veriyorsun... Düşmanını küçümsüyorsun...
Nefsim!
Niçin susuyorsun? Çünkü suçlusun...
Haydi, itiraf et... Dönsene... Gel tövbeye...
Ey nefsim hala kendini temize çıkarmaya devam edecek misin?
Oysa Hz. Yusuf Nebi şöyle diyordu: “Ben nefsimi temize çıkarmıyorum.”
Yusuf’un yapmadığı tezkiyeyi yapıyorsun.
Bak dinle Kur-an ne diyor:
“Nefislerinize tezkiye (temize çıkarmayınız)etmeyiniz.” (Necm- 32)
Ey nefsim!
Kendini güvende mi hissediyorsun?
Oysa Hz. Muhammed (s.a.v), kızı Fatıma’ya güvence vermemişti...
“Kızım Fatıma nefsini ateşten koru, kıyamet günü senin için elimden bir şey gelmez.”
Yoksa kimsenin bilmediği güvencelerin mi var?
Hz. Muhammed’in kızına vermediği garantiyi sana veren mi var?
Nefsim topraktan geldiğini unutmuş gibisin...
Azrail ile randevunu erteledin mi yoksa?
Ey Nefsim!
Mutmain misin? Samimi misin?
Haydi, rabbine dön! Sen dönmek istemesende;
DÖNÜŞ YALNIZ ONA’DIR
Sen Rabbi’nden? Rabb’in senden razı mı?
Hakikatler gözüne sokulmadan evvel uyan!
Yoksa evet yoksa! Uyandığında herşey için çok geç olacaktır.