Neden verimli ders çalışamıyorsunuz?

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan ANNE
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

ANNE

Profesör
Cezalı
Katılım
5 Eylül 2009
Mesajlar
1,657
Reaksiyon puanı
75
Puanları
0
Neden verimli ders çalışamıyorsunuz?

54894.jpg


Müzik dinlemek, TV seyretmek, yatarak ders çalışmak ve uzun süre bilgisayar kullanmak gibi verimli ders çalışmayı engelleyen pek çok faktör vardır. Ancak bu engelleyici faktörleri ortadan kaldırmak için öncelikle bir hedefiniz olmalı ki bu hedefe ulaşmak için çaba göstermelisiniz.

Cemal Kondu'nun makalesi

Değerli gençler; unutmayalım, hayatta zor ve güzel olan şeylere fedakârlık yapılmadan ulaşılamıyor. Kazanacağınız başarı ve mutluluğu düşünerek kendinizi motive edebilirsiniz ve hayatınızdan yukarıda saydığımız engelleri kısa bir süre de olsa -yani başarıyı elde edene kadar- kaldırabilirsiniz.

Öğrencinin ders çalışırken veya çalışma zamanının dışında verimini düşüren faktörler vardır. Bunlar müzik dinlemek, TV seyretmek, yatarak ders çalışmak ve uzun süre bilgisayar kullanmak vb.

Zihin dağınıklığına yol açan faktörlerden bir tanesi de yatarak ders çalışmayı denemektir.

Bu tip çalışmanın sonucu bellidir. Öğrencinin derin bir uykuya dalması ve vaktinin birçoğunu uykuyla geçirmesidir. Uzanıldığında vücut gevşemeye başlar. Vücudun gevşemesini beyin uykuya ön hazırlık olarak algılar. Bir süre sonra ise uyuma gerçekleşir. Beyne daha sağlıklı bir mesaj göndermek için mutlaka çalışma masasında ders çalışmalısınız.

Özellikle televizyonun öğrenmeye olumsuz etkileri vardır. Bilimsel araştırmalar aşırı televizyon seyreden insanların monotonlaştığını, sosyal ilişkilerinin zayıfladığını ve zamanının çoğunu boşa harcadığını göstermiştir. Alman Prof. Bern Fischer`e göre; iki saat televizyon seyretmek suretiyle beynin uyarımdan yoksun bırakılmasının beyinde oluşturduğu tembelliği gidermek için bir hafta zihin egzersizi yapmak gerekir.

Hele televizyon açıkken ders çalışmayı hiç denemeyin. Dikkatinizi toplamada bir hayli zorlanırsınız. Çünkü televizyonda ses ve görüntü olmak üzere iki tane dikkati dağıtıcı unsur vardır. Televizyonun diğer bir özelliği de bağımlılık yapmasıdır. Düğmesi kapalı iken hâkimiyet sizde iken düğmeye dokunduğunuz anda hâkimiyet ona geçer. Siz onu yönettiğinizi sanırken o sizi yönetir. O esnada yayınlanan programlar bireyi ders çalışmaktan uzaklaştırır. Onun için kısa süre için verdiğiniz dinlenmeleriniz de bile televizyondan uzak durun.

Bilgisayar ve internet bizlere sınırsız bilgi hazinelerinin kapısını açsalar bile ders çalışmak için ayrılan zamanın büyük bir kısmını alıp götürmekteler. Gençlerin çoğu sanal âlemde özgürce dolaşırken gerçek âlemde akıp giden zamanın farkında olamamaktalar. Ekranda açılan birçok pencere üniversiteye giden yolların birkaçının kapanmasına neden olabileceği akıldan çıkartılmamalı. Bunları söylerken bilgisayar, televizyon, internet gibi günümüz teknolojisinin sunduğu imkânları reddetmiyoruz. Ama onların yerli yerinde ve zamanında kullanılmasını istiyoruz. Ülkemizde birçok insan televizyonu vakit geçirmek, bilgisayarı oyun oynamak, interneti de chatleşmek için kullanıyor.

İnsanlarda en eksik şeylerden birisi de ne yazık ki sabırlı olma ve iradeyi doğru kullanabilme özelliği. Çalışma isteğini uzun bir süre koruyabilmek kolay bir şey değil. Çünkü insanoğlu yapı olarak, verdiği çabanın karşılığını hemen görmek istiyor. Bir başka deyişle beklemeye tahammülü yok. Ama şu da başka bir gerçek ki bu tahammülü gösterenler başarıyı elde ediyor. O nedenle kendinizde gevşeklik hissettiğiniz zamanlarda silkinip, niçin çalışmanız gerektiğini, bu çalışma sonucu hayatınızda gelecek adına nelerin değişeceğini düşünmeye gayret edin. Her insan gezip - tozmak, eğlenmek, arkadaşlarıyla vakit geçirmek ister; ama bu isteklerine ket vuranlar bir başka deyişle; şu anı değil, istikbalini düşünenler başarıya bir adım daha yakınlar.

Bazı öğrenciler ders çalışma isteğinin azalması sonucu yaşadığı olumsuzluklar nedeniyle ümitsizliğe düşebiliyor.

Sizi harekete geçirecek olan ümidinizi yitirdiğiniz an, tekrar toparlamanız olacaktır.

Hayallere dalmak, endişelere kapılmak, zamansız telefon görüşmeleri yapmak, çalışırken bir şeyler atıştırmak da dikkati dağıtan etkenlerdendir. Bunun için yapılması gereken bu etkenleri ortadan kaldırarak verimli çalışmayı sağlamak.

Hayallerin etkisinden kurtulmak ve gücünden faydalanmak istiyorsanız mutlaka kazanmayı hayal edin. Endişeleriniz var ise bu yeterince çalışmadığınızın bir göstergesidir. Endişeleri ortadan kaldırmanın en iyi yolu yeterince çalışmaktır. Yani endişeyi ortadan kaldırıncaya kadar çalışmak...

Değerli gençler unutmayalım hayatta zor ve güzel olan şeylere fedakârlık yapılmadan ulaşılamıyor. İnsanlar binlerce yıl bu teknolojik unsurlar olmadan bir şeyleri icat etmiş, değerli olan birçok sanat eserini ortaya koymuşlardır. Kazanacağız başarıyı, elde edeceğiniz mutluluğu düşündüğümüzde TV, bilgisayar, İnternet, cep telefonu ve benzeri şeylerin belli bir süreliğine hayatımızda olmasa ne kaybederiz?

Bilim adamlarına göre beyni aynı anda etkileyen birden fazla uyarıcı alabilir. Ancak dikkatini tek bir noktaya odaklamak önemli. Örneğin karşınızda duran birçok nesneye aynı anda bakabilirsiniz. Ama sadece birisine dikkatinizi yoğunlaştırarak net bir şekilde görürsünüz. Ders çalışırken müzik dinlediğinizde de beyne birden fazla uyarıcı göndermiş olursunuz. Beyin ise bunlardan sadece birine yoğunlaşır. Yani beyin ya müzikle meşgul olur ya da ders ile. Beyin ders ile meşgul ise müzik dinlememiş, eğer müzik ile meşgul olmuş ise ders çalışmamış olabilir. Beyin aynı anda birden fazla uyarıcı ile karşı karşıya kaldığında sıkılmaya başlar ve aktifliğini yitirir. Bu da öğrencinin ders çalışmaktan sıkılarak çalışmayı bırakmasına neden olur. Ayrıca çalışırken arka planda dinlenilen müzik gerginliğe ve yorgunluğa yol açar. Sonuç olarak birey çalışmanın verimini düşürür ve çalışmayı sıkıcı hale getirir.

www.superbeyin.net
 

quasimodo

Profesör
Katılım
20 Aralık 2008
Mesajlar
1,929
Reaksiyon puanı
57
Puanları
0
kardeşimizin seçtiği konu mükemmel ama gerçek nedenler bunlarmı
empati diye bir olay var
şimdi o öğrencinin yerine kendinizi koyun
baba maaş alamamış evi geçindiremiyor işten heran çıkarılma korkusu belirsiz bir yarın yanmayan soba
anne az parayla çorbayı kaynatma derdinde
yani ikiside kendi derdine düşmüş
çocuklar bu sıkıntının farkında ama kötüsü kendilerini yük olarak görüyorlar ana babanın huzursuzluğu onları etkilemiş arkadaşı bilmemne marka birşey almış belki onun ayakkabısı yok hele okuyan iki üç kişi varsa
kızsa öncelikle başörtü problemi inandığı gibi yaşayamama problemi var ve demoklsin kılıcı biri çıksada versek
erkekse babanın sorunları onu birebir sarsar yarın o neyapacaktır
bir tane yüzü cehennem karası aydın!!!çıkar karsayı ile oynar zaten okusa ne olacak okuyanın değerimi var
bunları sallamıyorum yeni mühendis yetiştirmiş bir babayım gençlerin sorunlarıyla birebir ilgiliyim
bütün bunlar dururken meselelere bilimsel boyut getirmek çok erken
ailelerindeki problemler çözülürde verimlide çalışırlar
yani akıl yerine para vermek daha hayırlı şu an için
 

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,455
Reaksiyon puanı
530
Puanları
0
Konuyu farklı yerlere çekip, ikili tartışmalara girmeyiniz...
 
Üst