post34
Doçent
- Katılım
- 10 Eylül 2009
- Mesajlar
- 856
- Reaksiyon puanı
- 37
- Puanları
- 28
Durup derin derin düşündükçe, hiçbişeyin istediğin gibi gitmediğine karar kılarsın, ve işin eğlenceli tarafıda
bu değilmidir ki sonunu bilsende sürekli heyecanlı bir hayatın olur bu sayede...
anlamadığın şu kardeşim zaten yolunda giden bi plan var, yani boş çabandan öteye gidemez kovaladığın
şeyler, yaradanın rızasından öteye herşey boş... diline plesenk olan o hayırlısı kelimesi bile refleks sende
zannediyosunki senin istediklerin hep hayırlısıdır değil işte... 2 şeyi unutma nefes al ve verirken hayal kur...
nefes al ve verirken hayal kur, son ki-üç-dört derin bir nefes daha çek ve perdeni aralayıp bak pencerenden
gecenin bir yarısı olmuş sokak şimdilik sakin, 2-3 saniye kesiştiniz ay dedeyle ve gözlerini kaçırdın bilerek ve
isteyerek çünkü yüzün yok, çünkü çok karanlık diyosun ve o işte tüm parıltısıyla tüm ihtişamıyla karşında duruyor
seni yalanlarcasına...
herkes kendi içinde bambaşka bir dünya ama, şöyle bi yabancı gözüyle baktım sana dışardan, sokağın köşesinden
ve yüreğimin biyerlerinden seslendim sana birçok kez ya duymadın, hani her selamlaşmamızdan sonra ikinci cümlen sadece gitmek oluyor bu dünyadan, ve gözlerine de yansıyınca bu öyle acıyor ki içimde bir yer, boşluğuma geliyor benimde canımı yakıyorsun bi an gözyaşıyla yüzümü yıkayacak oluyorum ilk tane düşmeden kirpiğime hemen tutup çekiyorum onu içeriye, silkeliyorum kendimi yeniden alıyorum gardımı...ve yine kesiyorum ahkamımı bir seçenek olmalıyım diyorum hayatında diğerleri gibi bir seçenek, hepsini eleyip 2 şık bırakıyosun ben ve yalnızlık sürekli iki şık arasında gidip gelip yalnızlığı seçiyorsun ya bu da başka bir sitemim sana, dünyada tek yanlış olsamda seç beni bir seferlik, tut elimden son kez olsun çekip kurtarmama izin ver yada yapış yakama sor yıllardır nerdeydin sen ?
tesadüflere inanmam ve çoğu kez zamana da... çok belirsiz kavramlar bunlar tıpkı aynı paragrafa sıkışmış
sen ve ben gibi, çok nokta var aramızda bir o kadar da sesli harf, sen sessiz bir harf bulup uzanmışsın gölgesinde
susuyorsun, ama sustukça öyle çığlıklar atıyorsun ki sıçrıyorum olduğum yerde aramızda onlarca cümle var üstlerini çizip tek çizgiyle yol yapıyorum onlardan kendime ve içimden atıyorum soru işaretlerini yer açıyorum sevgine...peki şimdi git ama 37 numara ayaklarınla basarken içimdeki basamaklara, ve çıkarken muhasebeye uğra
bir kere gülümsemen kefaret olsun içimde yaptığın yıkımlara.. son kez muhasebeye uğra bak verdiğin zarara
merhaba yeniden bekliyodum gelmeni, şaşırmadın dimi görünce az önce terkettiğin beni
biliyorum bu sefer benden bişeyler almak için geldin, dur tanıtayım kendimi ben muhasebeci
bu değilmidir ki sonunu bilsende sürekli heyecanlı bir hayatın olur bu sayede...
anlamadığın şu kardeşim zaten yolunda giden bi plan var, yani boş çabandan öteye gidemez kovaladığın
şeyler, yaradanın rızasından öteye herşey boş... diline plesenk olan o hayırlısı kelimesi bile refleks sende
zannediyosunki senin istediklerin hep hayırlısıdır değil işte... 2 şeyi unutma nefes al ve verirken hayal kur...
nefes al ve verirken hayal kur, son ki-üç-dört derin bir nefes daha çek ve perdeni aralayıp bak pencerenden
gecenin bir yarısı olmuş sokak şimdilik sakin, 2-3 saniye kesiştiniz ay dedeyle ve gözlerini kaçırdın bilerek ve
isteyerek çünkü yüzün yok, çünkü çok karanlık diyosun ve o işte tüm parıltısıyla tüm ihtişamıyla karşında duruyor
seni yalanlarcasına...
herkes kendi içinde bambaşka bir dünya ama, şöyle bi yabancı gözüyle baktım sana dışardan, sokağın köşesinden
ve yüreğimin biyerlerinden seslendim sana birçok kez ya duymadın, hani her selamlaşmamızdan sonra ikinci cümlen sadece gitmek oluyor bu dünyadan, ve gözlerine de yansıyınca bu öyle acıyor ki içimde bir yer, boşluğuma geliyor benimde canımı yakıyorsun bi an gözyaşıyla yüzümü yıkayacak oluyorum ilk tane düşmeden kirpiğime hemen tutup çekiyorum onu içeriye, silkeliyorum kendimi yeniden alıyorum gardımı...ve yine kesiyorum ahkamımı bir seçenek olmalıyım diyorum hayatında diğerleri gibi bir seçenek, hepsini eleyip 2 şık bırakıyosun ben ve yalnızlık sürekli iki şık arasında gidip gelip yalnızlığı seçiyorsun ya bu da başka bir sitemim sana, dünyada tek yanlış olsamda seç beni bir seferlik, tut elimden son kez olsun çekip kurtarmama izin ver yada yapış yakama sor yıllardır nerdeydin sen ?
tesadüflere inanmam ve çoğu kez zamana da... çok belirsiz kavramlar bunlar tıpkı aynı paragrafa sıkışmış
sen ve ben gibi, çok nokta var aramızda bir o kadar da sesli harf, sen sessiz bir harf bulup uzanmışsın gölgesinde
susuyorsun, ama sustukça öyle çığlıklar atıyorsun ki sıçrıyorum olduğum yerde aramızda onlarca cümle var üstlerini çizip tek çizgiyle yol yapıyorum onlardan kendime ve içimden atıyorum soru işaretlerini yer açıyorum sevgine...peki şimdi git ama 37 numara ayaklarınla basarken içimdeki basamaklara, ve çıkarken muhasebeye uğra
bir kere gülümsemen kefaret olsun içimde yaptığın yıkımlara.. son kez muhasebeye uğra bak verdiğin zarara
merhaba yeniden bekliyodum gelmeni, şaşırmadın dimi görünce az önce terkettiğin beni
biliyorum bu sefer benden bişeyler almak için geldin, dur tanıtayım kendimi ben muhasebeci