Masum Bir Dernek mi, Satanist Tarikatı mı?

muratteas

Dekan
Katılım
11 Şubat 2009
Mesajlar
9,578
Reaksiyon puanı
96
Puanları
228
Belçika Parlamentosu’nun “tarikat” dediği; yabancı basında “milenyumla ortaya çıkan, tehlikeli, şiddet eğilimli, yeraltı” gruplar arasında gösterilen “New Acropolis”le ilginç benzerliklere sahip bir hareket Türkiye’de de faaliyette.. Adı Yeni Yüksektepe Kültür Derneği. İlk bakışta bir felsefe derneği. 15 şubesi ve kendi ifadeleriyle 800 üyeleri var. Oysa faaliyetleri, yapısı, ritüelleri bir dernekten çok tarikatı andırıyor! Ve “dernek” gençler arasında çok popüler..
H. K. üniversite öğrencisiydi. Zamanının çoğunu bir dernekte geçirmeye başladığından beri de hayata bakışı tamamen değişmişti. Sanki artık daha iyimserdi! Herkese yardım etmek istiyor, yaptığı iyiliklerin kendisine döneceğine inanıyordu.
Bu değişim ailesini de mutlu ediyor, çocuklarının kendini adadığı derneği ve orada yaptıklarını merak etmiyorlardı. Çünkü çocukları mutluydu ve galiba emin ellerdeydi! Okuldan arta kalan zamanını bu dernekte geçiriyor, yoğun felsefe derslerine katılıyordu.
Peki H. K. gerçekten emin ellerde miydi? Onun bu aşırı iyimser hikâyesi kuşkulanmamıza neden oldu. Aklımızdaki soruları dernek üyelerine, yöneticilerine sorunca gizem derinleşti...
Çoğumuzun işten, okuldan kurtulduğumuz anda kendimizi eve ya da rahatlayacağı başka bir yere attığımız düşünülürse; bu çocuğu ve onun gibi yüzlercesini haftanın altı, yedi günü bir derneğe çeken motivasyon ne olabilirdi?
Ulaştığımız bilgiler buranın bir “felsefe okulu” olarak lanse edildiğini; dernek yöneticilerinin internet sayfasındaki beyanlarına göre 800 üyesi bulunduğunu gösteriyordu. Henüz üye olmayı “hak etmemiş” ama dernekteki “felsefe eğitimine” devam edenler de hesaba katılırsa bu sayı çok daha yüksek!
Nüfusunun sadece yüzde 2’si bir derneğe ya da sivil toplum kuruluşuna üye olan, felsefenin “geyik” olarak algılandığı ve okumayı da pek sevmeyen bir toplumda bir felsefe derneğine bu ilgi, epey dikkatimizi çekti!
Derneğin adı, Yeni Yüksektepe Kültür Derneği!
Yöneticilerinin tabiriyle dernekte “gönüllüler”in önce beş buçuk aylık temel “felsefe” eğitimini tamamlaması gerekiyor. Eğitim, ana konusu “insan nedir” olan üç ayrı bölümden oluşuyor: Etik, sosyo-politik ve tarih.
Bu eğitimin ardından mülakatla üye olunabilen dernekte, ancak bu noktadan sonra “sert bir hiyerarşi” içinde yükseliş, eski üyelerinden aldığımız bilgilere göre “gizli bilgilere” ulaşma ve kuruluşun herkesin katılamadığı faaliyetlerine katılım mümkün olabiliyor.
Bu faaliyetlerse dernek yöneticilerince “fakirlere yardım, arama-kurtarma, ekoloji, kültür-sanat” şeklinde özetleniyor. Oysa araştırdıkça faaliyetlerin bununla sınırlı olamayacağı fikrine kapılıyor insan!
Türkiye sınırları dışına baktığımızda kuşkularımız daha da artıyor. Zira biraz eşeleyince, derneğin ardında “New Acropolis” adlı bir “tarikat” ile karşılaşıyorsunuz.Ve bakın bu dernekle o tarikat arasında ne tür bağlantılara ulaşılıyor
“AMAÇ, FARKLI BİR DİN YARATMAK!”
1970’lerde Avrupa’ya yayılan, bugün dünya genelinde üye sayısı 20 binlere ulaşan bir organizasyon “New Acropolis”.
Türkçe’si şöyle: New-yeni, acro-yüksek, polis-şehir! İsim Yunanca kökenli ve Atina’daki Akropolis’ten geliyor; yani Atina’da, Antik-Yunan dünyasının en ünlü mimarlık yapıtlarından birinin yükseldiği tepeden!
Honduras’tan Macaristan’a, İspanya’dan Hindistan’a 42 ülkede faaliyet gösteren “New Acropolis” de kendini aynı Yeni Yüksektepe’de olduğu gibi bir “felsefe okulu” olarak tanımlıyor. Oysa 1995’ten beri Fransa’da tarikatlar listesinde yer alıyor.
Üstelik 1997’de Belçika Parlamentosu tarafından da “tarikat” ilan edilmiş. İtalya’daysa adları “milenyum” tarikatları arasında geçiyor. 18 Aralık 1999 tarihli İngiliz The Guardian gazetesinde “Satanistler Papa’yı tehdit ediyor” başlıklı bir haberde de New Acropolis’ten bahsediliyor!
Gazete 2000 yılı yaklaşırken İtalya’nın Papa’ya gelen tehditlerle alarma geçtiğini duyuruyor. Habere göre saldırıda bulunmasından korkulan ve “Milenyum Tarikatları” olarak tanımlanan iki grup bulunuyor:
Satanist olduğu bilinen “Beelzebub” ve “New Acropolis”!
“New Acropolis”in kurucusu Jorge A. Livraga Rizzi. 1957’de farklı dinler ve birçok Doğu felsefesinin ezoterik (gizemli ve başkalarına kapalı bilgiye dair) bir birleşimini “New Acropolis” adı altında topladığı görülüyor.
Merkezi İtalya’da bulunan, Avrupa ve ABD üniversitelerinden akademisyenlerin oluşturduğu CESNUR’un (Yeni Dinler Araştırma Merkezi) kurucusu ve başkanı Massimo Introvigne’nin Yeni Aktüel’e verdiği bilgilere göre “New Acropolis”in inkâr etmediği en büyük amacıysa şu:
Dünyayı, büyük bir teosofikal gelenek içinde ve evrensel felsefe etrafında buluşturacak “farklı” bir din ve ezoterizmde birleştirmek.
Introvigne’ye göre New Acropolis yeterli sayıda insanın “yüksek benliğe” ulaşması ve bu sayede “evrensel benlik” kavramını oluşturarak kolektif bir bilinç yaratmak amacında
New Acropolis ile Yeni Yüksektepe arasındaki bağlantıya gelince..
Dernek yöneticileri kesinlikle “New Acropolis”in Türkiye kolu olduklarını reddediyor. Oysa Yeni Aktüel’e konuşan derneğin eski üyeleri ısrarla bu bağlantıyı vurguluyor ve ezoterizmden, sembollerden, gizlilik halinde yürütülen toplantılardan, her üyenin gidemediği gezilerden söz ediyorlar.
Üstelik “New Acropolis”in dünyanın her yerinde, resmi internet sitelerinde kullandığı logonun birebir aynısı, Yeni Yüksektepe’nin dernek binasının girişini ve internet sitesini süslüyor. Benzerlikler bu kadarla da kalmıyor.
Bilgi için başvurduğumuzda, derneğin “gönüllü” avukatı Gözde Balcı Dinçşahin, Antonio Romero’nun Yeni Yüksektepe’nin kurucu üyelerinden biri olduğunu söylüyor.
Aynı Antonio Romero’nun, Fransa New Acropolis’in (Nouvelle Acropole) resmi internet sitesinde yayınladığı “Küçük Asya’daki Afrodit” başlıklı yazısının altındaysa imzası bulunuyor: “Türkiye New Acropolis”in Başkanı (Directeur de Nouvelle Acropole en Turquie).
Ayrıca yine New Acropolis’e ait başka bir Fransızca internet sayfasında “Dünyada New Acropolis” başlığı altında tüm dünyadaki şubelerinin adresi bulunuyor. Bunların arasında Yeni Yüksektepe Kültür Derneği Ankara Merkezi’nin telefon ve adresinin bulunması, durumu netleştiriyor!
NEW ACROPOLİS’İN TÜRKİYE’YE SIR GEZİSİ!
Dernek üyelerinden H. K. da, Yeni Yüksektepe’nin “New Acropolis”in Türkiye şubesi olduğunu, hatta nisan ayı içinde Antalya’da gerçekleşecek ve dünyadan New Acropolis üyelerinin katılacağı bir toplantıya derneğin ev sahipliği yapacağını açık bir dille anlatıyor.
Ancak birkaç gün sonra aynı üye kendisinin yanlış bildiğini, doğrusunu yöneticilere sorarak öğrendiğini, dolayısıyla böyle bir organizasyon olmadığını söyleyerek özür diliyor.
Oysa konuyu araştırırken New Acropolis’in kültür gezileri kapsamında 7-14 Nisan 2007 tarihlerinde Türkiye’ye geleceğini öğreniyoruz. Ancak bu gezi programında herhangi bir toplantı ya da konferans ayrıntısı bulunmuyor.
Bütün bunların yanında bir de derneğin Üsküdar Şubesi yönetim kurulundan Özgür Bozoğlu’nun inkar etmediği, iki derneğin de sahip olduğu ortak ilkeler var: Tüm inançlar, ırklar ve sosyal durumlardan erkek ve kadınları bir evrensel kardeşlik ideali etrafında birleştirmek; kişinin özelliklerine göre yaşaması ve doğayla bütünleşmesi için bireyin kapasitesini geliştirmek vs.
Dikkat çekici başka bir nokta ise, derneğin “Günümüz insanına değerli filozofların kitaplarını ulaştırmayı amaçlamaktayız” sloganıyla tanıttığı kitaplar arasında New Acropolis kurucusu Jorge Angel Livraga Rizzi ve şimdiki başkanı Delia Steinberg Guzman’a ait olanların da bulunması...
Bu arada anlamak.com adlı bir internet sitesinde, söz konusu kitaplardan “Simyacı - Özgürlüğü Öldüren Engizisyon” adlı eserle ilgili bir eleştiri göze çarpıyor.
Derneğin eski müdavimlerinden olduğu anlaşılan Y.A. bakın neler yazmış:
“Ders veren gariban bilmediği halde anlatıyor. Köşeye sıkıştırdıkça terledi, bunaldı ve münakaşa ettik. (Elbet bir gün uyanacağız ve kimin ne olduğunu anlayacağız(Öğrendim de öğrendim, ama sonuca ulaşamadım. Kim bunlar? Niyetleri ne? Kime ulaşmaya çalışıyorlar?”
“DERNEK BAŞKANLARI ŞEYH GİBİ”
Yeni Yüksektepe Kültür Derneği’nin ilk olarak felsefe eğilimiyle dikkatimizi çektiğini söylemiştik. Ancak nedense fikir edinmek için çaldığımız kapılar önce yüzümüze kapandı!
Dernek üyeleriyle röportaj yapmamız engellenmeye çalışıldı. Konuştuğumuz üyelerden bazıları daha sonra nedense görüşlerini değiştirmek istedi. Neyse ki tüm konuşmalar kayıt altındaydı!
İlk kurulduğu yıllarda bir yıl kadar derneğe üye olan M.G. en önemli kurallardan birinin altını şöyle çiziyor: “Olduğun kurdan ilerisiyle ilgili hiçbir şey söylenmez.”
M.G. derneğin her yerinin ezoterik simgelerle dolu olduğundan bahsediyor. M.G.’nin asıl ilgisini çekense “Ak Büyü” (İyi niyetle bir canlının iyiliği için yapılan büyü. Ruhsal şifacılık.) yapıldığı yönündeki dedikodular. M.G. aslında bunun dünyadaki bütün New Acropolis’lerde bilinen bir şey olduğunu iddia ediyor.
“Kendilerine temel aldıkları felsefeler büyüyü kullandığına göre onların da kullanması çok normal” diyen M.G., döneminde Nicolette adında bir İtalyan kadının derneğin başında olduğunu söylüyor. M.G. ona sürekli “Peki en tepeye çıkınca ne olacak” sorusunu yönelttiğini ve sonunda “En üst kademedekilerin ak büyü yapabildiği” cevabını aldığını hatırlıyor.
Kıdemli üyelerin ağzını arayınca yılda bir kez hafta sonu kampa gidildiğini ve orada gördükleri özel dersler sırasında Nicolette’in kendilerine küçük büyü oyunları gösterdiğini de söylüyor.
Eski üyelerinden Ahmet Melan’ın anlattıklarına göreyse dernek ilkel bir dini ortaya çıkarıyor. Dernekte iki buçuk yıl geçirdiğini söyleyen Melan, derneğin çeşitli ritüeller düzenlediğini iddia ediyor.
“Filmlerde gördüğünüz ayinlerdeki gibi bütün üyelerin oluşturduğu bir dairenin ortasında ateş yanıyor; ve herkes üzerinde kalem, tüy ve kağıt bulunan tabloya gözlerini dikip kurtuluş gününü düşünüyorlar” şeklinde betimliyor ritüelleri.
Ayrıca Melan bizzat katıldığı törenlerde gördüklerini şöyle anlatıyor: “Ateş, sessizlik, şarap ve ruhani atmosfer ayinin parçasıydı.” Üyeliğe geçiş töreninden sonra “daha yoğun” bir ritüele de tanık olduğunu söylüyor Melan; “Yuvacık Gölü civarına gidilen iki günlük bir gezi sırasındaydı” Ve susuyor...


http://www.haber3.com/masum-bir-dernek-mi,-satanist-tarikati-mi-613555h.htm
 
Üst