Marmaray’ı Bülent Ecevit Yaptı

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Elbruz46

Müdavim
Müdavim
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,931
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
293
Tuncay Özkan: Marmaray'ı Bülent Ecevit yaptı

---- Mesajlar birleştirildi ----

Tuncay Özkan, 24 Haziran'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 27. Dönem Milletvekilliği seçimleri öncesi CNN Türk'e çıktı. Özkan, 2004 yılında temeli atılan Marmaray'ı Bülent Ecevit'in yaptığını söyledi.

BÜLENT ECEVİT YAPTI"

Tuncay Özkan, "Marmaray neden suyun altına indi? Kim indirdi? Bülent Ecevit indirdi. Bülent Ecevit yaptı Marmaray'ı. Peki neden yaptı? Kentin üzerindeki trafik yoğunluğu daha aşağıya gelsin ve kent bu yoğunluktan kurtulsun diye" ifadelerini kullandı.

http://m.ensonhaber.com/tuncay-ozkan-marmarayi-bulent-ecevit-yapti.html
 
Son düzenleme:

ConfickerBelasi

Müdavim
Müdavim
Katılım
8 Ekim 2011
Mesajlar
53,870
Çözümler
1
Reaksiyon puanı
16,127
Puanları
8,958
acımasız gerçekler.
mekanı cennet olsun huzur içinde uyusun.
 

F1kan

Profesör
Katılım
14 Ekim 2016
Mesajlar
3,771
Reaksiyon puanı
1,882
Puanları
293
Yaş
29
cb9d63635884f4ef2d0b17c0590e5ad9.jpg
 

Elbruz46

Müdavim
Müdavim
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,931
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
293
Bir işi küm yapmıştır?

Temeli atan ve işi bitirip açılışını yapan.

Marmaray 2004 yılında Erdoğan tarafından temeli atılmış 2013 yılında Erdoğan tarafından açılmıştır.

Projenin tarihine gelirsek!

1) Projeyi ilk 1860 yılında Abdülmecid dile getiriyor.

2) 1892 yılında Cennet Mekan Sultan Abdülhamid-i Sani Fransızlara proje çizdiriyor.

3) 1979 yılında hükümet gündeme alıyor ama herhangi bir işlem yapılmıyor.

4) 1987 yılında Turgut Özal Amerikalılara proje çizdiriyor ancak proje yine başlayamıyor.

5) 1997 Yılında Koalisyon hükümeti Özal’ın projesini raftan indiriyor kredi arayışı içine giriyor ama kredi bulunamıyor.

6) 2000 Yılında Ecevit Hükümeti Japonya ile kredi ön anlaşması yapıyor burada Japonlar tünelin raylı sistem olması durumunda uygun fiyatlı kredi verebileceklerini söyleyince proje raylı sisteme dönüyor ama proje başlamıyor.

7) 2004 yılında Recep Tayyip Erdoğan deflarca gündeme gelmiş bir çok kez ön çalışması yapılmış bu projenin temelini atıyor ve uzun yıllar bölgede tarihi eserler çıkması nedeniyle inşaatı yavaş ilerlemesine rağmen 2013 yılında proje tamamlanıyor ve yine Recep Tayyip Erdoğan projeyi hizmete açıyor.

Laf salatasına gerek yok!

Eğer proje çizdirdi diye Bülent Ecevit yaptı derseniz o projeyi daha önce çizdiren Turgut Özal’ı 2. Abdülhamid'i nereye koyacaksınız?

Bu kadar aciz olmayın!

Nefret de etseniz, inkar da etseniz.

Marmaray’ı Recep Tayyip Erdoğan yapmıştır.
Hem temelini atmıştır hem açılışını yapmıştır.

Yetmemiştir üstüne Avrasya tünelini yapmıştır.

Yetmemiştir 3. Köprüyü yapmıştır.

Allah izin verirse, bu millet Erdoğan’a görev verdikçe yaptıklarının devamı da gelecektir.
 

ConfickerBelasi

Müdavim
Müdavim
Katılım
8 Ekim 2011
Mesajlar
53,870
Çözümler
1
Reaksiyon puanı
16,127
Puanları
8,958
Rahmetlinin projesine çökertme operasyonu ...
 
M

Murat Burç

SDN Okuru
Marmaray’ı Recep Tayyip Erdoğan yapmıştır.
Hem temelini atmıştır hem açılışını yapmıştır.

Yetmemiştir üstüne Avrasya tünelini yapmıştır.

Yetmemiştir 3. Köprüyü yapmıştır.

Allah izin verirse, bu millet Erdoğan’a görev verdikçe yaptıklarının devamı da gelecektir.
Evet parayı betona gömmeye devam. Borç üstüne borç Üretim sıfır.
 

by efsane

Rektör
Emektar
Katılım
10 Aralık 2008
Mesajlar
14,680
Reaksiyon puanı
2,135
Puanları
293
Konum
Elazığ
Ekli dosyayı görüntüle 41377
Peki sen bunun 1. anlamını bilmeden çoğunluğun 2. anlamında kullandığını biliyor musun?
Niyet açık açık belli edilir. Allah mekanını cennet etsin denilir. Sakat ifadelere girilmez. Bende bir şey demem.

Ortada sakat bir ifade yok. Senin bir ifadenin kullanım amacını bilmemen, sana tehlikeli gelen bir kelimenin sakat olduğu anlamını çıkaramazsın.

Birine cennetlik de diyebilirsin, ancak o kişinin cennete gidip gitmeyeceğini Allah bilir elbette. Muhalefet olmak için muhalefet olma.
 
M

Murat Burç

SDN Okuru
Ortada sakat bir ifade yok. Senin bir ifadenin kullanım amacını bilmemen, sana tehlikeli gelen bir kelimenin sakat olduğu anlamını çıkaramazsın.

Birine cennetlik de diyebilirsin, ancak o kişinin cennete gidip gitmeyeceğini Allah bilir elbette. Muhalefet olmak için muhalefet olma.
Birine cennetlik DİYEMEZSİN. Cennetlik demenin kıvrılacak bükülebilecek bir tarafı yok. Direk cennete gidecek iddiasıdır bu.
Gayet iyi açıklanmış bu videoda
Muhalefet etmek için muhalefet ettiğim yok. Sadece gereksiz övenlere karşı gerektiği şekilde muhalefet ediyorum.
 

by efsane

Rektör
Emektar
Katılım
10 Aralık 2008
Mesajlar
14,680
Reaksiyon puanı
2,135
Puanları
293
Konum
Elazığ
Birine cennetlik DİYEMEZSİN. Cennetlik demenin kıvrılacak bükülebilecek bir tarafı yok. Direk cennete gidecek iddiasıdır bu.
Gayet iyi açıklanmış bu videoda
Muhalefet etmek için muhalefet ettiğim yok. Sadece gereksiz övenlere karşı gerektiği şekilde muhalefet ediyorum.

Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm.

Ortada kesin cennete gidecek diyen biri yok. Cennet mekan veya cennetlik demek, kesinlikle cennete gidecek demek değildir. Temennimiz, umudumuz, hüsnü zannımız budur.

Biri çıkar derse ki Vallahi Abdulhamit Han cennettedir, o zaman gel beraber muhalefet edelim. Ama ortada kesin bir yargı yok. Ben de sana cennetliksin diyebilirim, itiraz edemez kimse.
 

mapavrili

Profesör
Katılım
24 Ocak 2010
Mesajlar
1,431
Reaksiyon puanı
1,444
Puanları
293
Yaş
54
Konum
İstanbul
Bir işi küm yapmıştır?

Temeli atan ve işi bitirip açılışını yapan.

Marmaray 2004 yılında Erdoğan tarafından temeli atılmış 2013 yılında Erdoğan tarafından açılmıştır.

Projenin tarihine gelirsek!

1) Projeyi ilk 1860 yılında Abdülmecid dile getiriyor.

2) 1892 yılında Cennet Mekan Sultan Abdülhamid-i Sani Fransızlara proje çizdiriyor.

3) 1979 yılında hükümet gündeme alıyor ama herhangi bir işlem yapılmıyor.

4) 1987 yılında Turgut Özal Amerikalılara proje çizdiriyor ancak proje yine başlayamıyor.

5) 1997 Yılında Koalisyon hükümeti Özal’ın projesini raftan indiriyor kredi arayışı içine giriyor ama kredi bulunamıyor.

6) 2000 Yılında Ecevit Hükümeti Japonya ile kredi ön anlaşması yapıyor burada Japonlar tünelin raylı sistem olması durumunda uygun fiyatlı kredi verebileceklerini söyleyince proje raylı sisteme dönüyor ama proje başlamıyor.

7) 2004 yılında Recep Tayyip Erdoğan deflarca gündeme gelmiş bir çok kez ön çalışması yapılmış bu projenin temelini atıyor ve uzun yıllar bölgede tarihi eserler çıkması nedeniyle inşaatı yavaş ilerlemesine rağmen 2013 yılında proje tamamlanıyor ve yine Recep Tayyip Erdoğan projeyi hizmete açıyor.

Laf salatasına gerek yok!

Eğer proje çizdirdi diye Bülent Ecevit yaptı derseniz o projeyi daha önce çizdiren Turgut Özal’ı 2. Abdülhamid'i nereye koyacaksınız?

Bu kadar aciz olmayın!

Nefret de etseniz, inkar da etseniz.

Marmaray’ı Recep Tayyip Erdoğan yapmıştır.
Hem temelini atmıştır hem açılışını yapmıştır.

Yetmemiştir üstüne Avrasya tünelini yapmıştır.

Yetmemiştir 3. Köprüyü yapmıştır.

Allah izin verirse, bu millet Erdoğan’a görev verdikçe yaptıklarının devamı da gelecektir.
Eyvallah....Allah kimseyi nankör yapmasın.
 

mapavrili

Profesör
Katılım
24 Ocak 2010
Mesajlar
1,431
Reaksiyon puanı
1,444
Puanları
293
Yaş
54
Konum
İstanbul
acımasız gerçekler.
mekanı cennet olsun huzur içinde uyusun.
Gerçek olan şu ki, sizler gerçeğe değil işinize gelene inanmayı seçiyorsunuz...Sizde gayet iyi biliyorsunuz ki temeli atanda hizmete açan da Sn.Erdoğan dır.

---- Mesajlar birleştirildi ----

acımasız gerçekler.
mekanı cennet olsun huzur içinde uyusun.
Mekanı Cennet mi olur bilemem ama , Mecliste ' şu kadına haddini bildirin'demişti ya, öbür alemde de ' Şu adama haddini bildirin' derler herhalde.
 
Son düzenleme:
M

Murat Burç

SDN Okuru
Şimdi parayı betona gömen Sayın Erdoğan'ın yasal yollarla emekli olma vakti. Şimdi oraya buraya eyy çekmeyen, adaleti tesis edecek, güven ortamı oluşturacak, tek sözü ile sınav sistemi değiştittirip insanları mağdur etmeyecek, üretime odaklanacak tarıma gereken önemi verecek yoldan önce o yolun, köprünün parasını çıkaracak fabrikalar kurduracak çözüm odaklı fikirlere ve mantıklı düşüncelere sahip bir cumhurbaşkanına ve bir meclise(hoş önemi kalmadı başkan olan adam çoğunluk olmadıkça meclisi bile bastıracak ama) ihtiyacımız var.
 

Elbruz46

Müdavim
Müdavim
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,931
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
293
Kimse niyet okumaya kalkmasın.

Cennet mekan ifadesinin Mekanı Cennet Olsun anlamında kullanıldığını herkes bilir.

Kalplerde olanı yalnız Allah bilir.

Siz kimsiniz ki suizanda bulunarak benim kalbimden geçeni yargılamaya kalkarsınız?

Siz kimsiniz ki benim tarihimizde yeri olan bir devlet adamımıza yaptığım övgüyü gereksiz olarak nitelendirebilirsiniz?

Kimi ne kadar öveceğimizin bir ölçüsünü çıkarın da ona göre övelim!

Cennet Mekan Abdülhamid-i Sani Hazretleri diyorum zorunuza giden nedir?

Şimdi Hazret ifadesini de sadece peygamberlere kullanılıyor zannediyorsanız onu da bilemem.
 

ConfickerBelasi

Müdavim
Müdavim
Katılım
8 Ekim 2011
Mesajlar
53,870
Çözümler
1
Reaksiyon puanı
16,127
Puanları
8,958
Gerçek olan şu ki, sizler gerçeğe değil işinize gelene inanmayı seçiyorsunuz...Sizde gayet iyi biliyorsunuz ki temeli atanda hizmete açan da Sn.Erdoğan dır.

---- Mesajlar birleştirildi ----


Mekanı Cennet mi olur bilemem ama , Mecliste ' şu kadına haddini bildirin'demişti ya, öbür alemde de ' Şu adama haddini bildirin' derler herhalde.
o kadın on numara provokatör katolik rahibe kılığında geziyor ortamı gerip milleti günaha sokuyordu işi gücü bu.
bütün memleketibetona gömdüler ormanları talan ediyorlar...
 

by efsane

Rektör
Emektar
Katılım
10 Aralık 2008
Mesajlar
14,680
Reaksiyon puanı
2,135
Puanları
293
Konum
Elazığ
Kimse niyet okumaya kalkmasın.

Cennet mekan ifadesinin Mekanı Cennet Olsun anlamında kullanıldığını herkes bilir.

Kalplerde olanı yalnız Allah bilir.

Siz kimsiniz ki suizanda bulunarak benim kalbimden geçeni yargılamaya kalkarsınız?

Siz kimsiniz ki benim tarihimizde yeri olan bir devlet adamımıza yaptığım övgüyü gereksiz olarak nitelendirebilirsiniz?

Kimi ne kadar öveceğimizin bir ölçüsünü çıkarın da ona göre övelim!

Cennet Mekan Abdülhamid-i Sani Hazretleri diyorum zorunuza giden nedir?

Şimdi Hazret ifadesini de sadece peygamberlere kullanılıyor zannediyorsanız onu da bilemem.

:D

Foruma geleli 1 yıl oldu, en çok seni özlüyorum abi. :D
 

mapavrili

Profesör
Katılım
24 Ocak 2010
Mesajlar
1,431
Reaksiyon puanı
1,444
Puanları
293
Yaş
54
Konum
İstanbul
Kimse niyet okumaya kalkmasın.

Cennet mekan ifadesinin Mekanı Cennet Olsun anlamında kullanıldığını herkes bilir.

Kalplerde olanı yalnız Allah bilir.

Siz kimsiniz ki suizanda bulunarak benim kalbimden geçeni yargılamaya kalkarsınız?

Siz kimsiniz ki benim tarihimizde yeri olan bir devlet adamımıza yaptığım övgüyü gereksiz olarak nitelendirebilirsiniz?

Kimi ne kadar öveceğimizin bir ölçüsünü çıkarın da ona göre övelim!

Cennet Mekan Abdülhamid-i Sani Hazretleri diyorum zorunuza giden nedir?

Şimdi Hazret ifadesini de sadece peygamberlere kullanılıyor zannediyorsanız onu da bilemem.
Kesinlikle haklısınız, Rabbim mekanını cennet eylesin inşallah.
 
M

Murat Burç

SDN Okuru
İhtiyaç varsa yapılacak tabii, bunun tahtadan yapılacak hali yokya:) Para ödemedik yap işlet devret..Ne üretmiyor bu devlet söylesene.
Yap işlet devret'in uzun uzun neden kötü olduğunu açıklamayacağım. Fakat 20000 araba geçen köprüye 40000 garantisi verilen bir durumda 20000 paranın arabası hazineden gidiyor. Yani kar hazine garantisi ile sağlama alınıyor. Ve hazineden sürekli para çıkıyor.
Daha uzun açıklama için Forum donanım haberde bir konu var onu açın okuyun. Link vermek yasak.
.Fabrikalar kurduracak ondan sonra o fabrikalara kendi adamlarını koyacak, sonrada GÖREV ZARARI adı altında devlet yani yine millet o fabrikaların zararını ödeyecek...Tıpkı eskiden olduğu gibi. Devlet fabrika kurmaz tıpkı şimdi olduğu gibi girişimcilere destek olur.siz çook gerilerde kalmışsınız.
Yandaş inşaatçılara para saçmaktan iyidir sizin dediğiniz senaryo. Ayrıca herkesi kendi savunduklarınızla bir tutmayın lütfen. :D

---- Mesajlar birleştirildi ----

Şu link onaylanır mı bilmiyorum ama yap işlet devret saçmalığına en iyi açıklama getiren yazılardan birisi

Önce kaynak: https://forum.donanimhaber.com/korkunc-bir-talan-hikayesi--133093542

Yazı biraz uzun ama okumanızı tavsiye ederim.. Yıllardır dilimizde tüy bitiren mevzunun güzel bir özetidir. Yandaşın ülkeyi talan etmesi inanılmaz seviyelerde ne yazık ki.



İşte Türkiye'yi batıracak tezgâh!

Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker'e niye 3 milyon liralık tazminat davası açtılar biliyor musunuz? Bu ülkenin Düyun-u Umumiye'den beri gördüğü en tehlikeli tezgâha çomak soktu çünkü. O yıllardır anlatıyor ama gelin, '2023 vizyonu' adıyla pazarlanan şu tehlikeli oyunu, somut örneklerle bir kez daha masaya yatıralım. Bakalım o vizyon kimin için, nasıl çizilmiş?

Turgut Özal, by-pass olduğu Houston’daki özel tıp merkezi Methodist’in camından karşıdaki AVM’nin silüetini hayranlıkla seyrediyordu. Aniden döndü, iç çekerek yanındakilere “Türkiye’de neden böyle AVM’ler olmasın ki” dedi. Ve 1984’te yasalaştırdığı Yap-İşlet-Devret (YİD) modelinin ürünü olarak Ataköy’ün yemyeşil sahiline çirkin bir AVM kondurdu. Hayranlarının dillerinden düşürmedikleri ‘parlak vizyon’ işte buydu.

Gel gelelim mesele hiçbir zaman yatırım olmadı zaten. Zira YİD modeli; devletin kasasına, sözleşme oyunlarıyla yıllar boyu sürecek bir ipotek koymanın adıydı. Atatürk’ün Savarona yatının restorasyonu ve işletmesinden enerji santrallerine kadar akla gelebilecek her şey YİD’e havale edildi. Uzun süre sonra anlaşıldı ki YİD, yandaş zenginler yaratmanın en müstesna yoluydu. 90’ların sonunda ‘Yalan-Dolan-Talan’ diye anılması boşuna değildi. Cilası döküldü, kirli yüzü açığa çıktı.

Peki ‘eski Türkiye’ye dair ne varsa yıkmaya ant içmiş AKP ne yaptı? Hazine kaynaklarını ‘yandaşa’ aktarmanın keşfedilmiş bu en kolay yönteminden vazgeçmedi tabii ki. Adını bir güzel yeniledi ve Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) gibi ‘imece naifliği’nde bir ambalajla eskisini dahi aratacak hunharlıkta uygulamaya koydu. ‘Mega projeler’ etiketiyle milletin önüne sürüp sürüp duruyor şimdi.

Lafı uzatmadan söyleyelim; KÖİ projeleri, bu ülkenin Düyun-u Umumiye’den beri gördüğü en büyük tezgâhtır. Devletin vergilerle topladığı ve gelecekte toplayacağı milyarlarca dolarlık kaynağı düne kadar çapı belli bir avuç şirkete ve sahiplerine aktarmaktır. Asıl önemlisi, borç içindeki özel sektörü vurması muhtemel krizin, kamu ayağında yaratacağı depremin de baş müsebbibi olacaktır.

Nasıl mı? Hakknda 3 milyon liralık tazminat davası açılan Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker’in anlatmaktan dilinde tüy bitti ama gelin bu tezgâhın işleyişini somut örneklerle bir kez daha inceleyelim…

TEZGÂH NASIL İŞLİYOR?

Malum; otoyollar, köprüler, 3. havalimanı gibi dev projeler hükümetin medarı iftiharı. Hepsine birden ‘2023’ vizyonu adını verdiler. Madde madde bakalım, 2023 vizyonu kimler için çizilmiş?

* KÖİ’ler 2009’dan sonra patladı. Önce yasal kılıf hazırlandı. 3996 sayılı YİD kanununun 2. Maddesi değiştirilerek; gar kompleksinden lojistik merkezine, havalimanlarından sınır kapılarına, milli parklardan yaban hayatı koruma sahalarına, otogarlara ve balıkçı barınaklarına kadar her şey kapsama alındı. Ardından 4749 sayılı Kamu Borç Yönetimi Kanunu’na el attılar. 8. Madde’deki değişikliklerle Hazine’nin verdiği garantiler genişletildi. Üzerine bir de ihaleyi dağıtan kurumlara tahvil ihraç etme yetkisi tanındı ki, buradaki garanti de yüzde 100’e çıkarılarak bütçeye bir kurşun daha sıkıldı.

* Değişikliklerin içinde en vahimlerinden birisi, işi yapacak şirketlerin alacağı borcun tamamını Hazine’nin üstlenmesiydi. Bu, Cumhuriyet tarihinin en önemli ekonomik değişikliklerinden birisiydi. Nitekim KÖİ tezgâhı tam burada devreye giriyor. Projeler için alınan borçlara, üstlenilen finansal risklere, harcanan paralara devlet garantisi verildiği halde iş bütçeye değil, şirketlerin bilançosuna kaydediliyor. Böylece sanki devletten para çıkmayacak gibi gösterilip, bütçe açığına ve kamu borçlarına bunlar dahil edilmiyor. Oysa şirketler batar, iflas eder veya işi bırakırlarsa aldıkları borçları kamunun ödeyeceği açık açık yazılıdır. Dolayısıyla bütçe açığı, kamunun dış ve iç borç stoku şu anda gösterilenden daha fazladır.

* 2009’dan sonra ihale edilen KÖİ projelerinin toplam sözleşme değeri 129.5 milyar dolardır. Kalkınma Bakanlığı’nın verilerine bakılırsa, 2023’e kadar planlanan yeni yatırımların büyüklüğü de 325 milyar dolara ulaşıyor. Şu anda 17 milyar dolarlık karayolu, 68.5 milyar dolarlık havalimanı, 11.5 milyar dolarlık da şehir hastanesi yapılıyor. 2023’e kadar da 80 milyar dolarlık karayolu, 30’ar milyar dolarlık tren yolu, havalimanı, sağlık tesisi ve liman ihalesi planlanıyor. 5-10 milyar dolarlık olanları hesaba katmıyoruz bile.

* Yasal değişikliklerden sonra tezgâhın ikinci perdesi, her ihalede görülen ancak pek dikkat çekmeyen bir ibarede ortaya çıkıyor. ‘Sözleşme değeri’ ile ‘yatırım değeri’ arasındaki fark, bize özel şirketlere aktarılacak asgari parayı gösteriyor çünkü. İktisatçı Hakan Özyıldız gayet güzel açıkladı: Şu andaki projelerin sözleşme değeri 130 milyar dolar. Yatırım değeri ise 59 milyar dolar. Bu ne demek? O işleri devlet kendisi yapsaydı eğer, 20-25 yılda elde edeceği 130 milyar dolardan vazgeçip şirketlere, ‘buyurun sizin olsun’ demek.

* Tezgâhın üçüncü perdesi burada açılıyor. Şirketler yatırım için gerekli kaynağa sahip değiller. Öz kaynaklarının ise borç almalarına yetmediğini biliyoruz. Hazine devreye giriyor ve alınan her cent borca garantör oluyor. Yetmiyor, “yabancılar güvenip vermez” diye kamu bankalarını devreye sokuyor. Bununla da kalmıyor; yapılan tüm işlerde, tıpkı otoyol ve köprülerde olduğu gibi, şirketlere gelir garantisi taahhüt ediliyor. Kimse o yollardan geçmese de, o havalimanından uçmasa da devletin kasasından şirketlere söz verilen miktar tıkır tıkır ödenecek.

* Tezgâhın son aşamasının nasıl kurgulandığını görmek için somut örneklere başvuralım. Mesela; 3. havalimanına bakalım. Malum, ihaleyi Cengiz – Limak – Kolin – Mapa – Kalyon Ortak Girişim Grubu, 25 yıllık kira bedeli olarak 22 milyar 152 milyon euro vererek aldı. İlk iş 4.5 milyar euro kredi verildi. Kredinin 3.5 milyar euroluk kısmını kamu bankaları üstlendi. Tamamı da Hazine garantisi altında. Sözleşmeye göre, devlet 25 yıl boyunca yolcu başına 20 euro ödeyecek. Ardından bir de gelir garantisi eklendi. Şirketlere 12 yıl boyunca en az 6.3 milyar euro kazanma sözü verildi. Gelir bunun altında kalırsa fark bütçeden karşılanacak. Üçüncü garanti ise sözleşmenin feshi halinde devletin tesise el koyacak olması. Görünürde ne kadar da masum değil mi? Oysa işin aslı çok başka. Devlet el koyduğu zaman krediler dahil, o güne dek şirketlerin öz kaynaklarından yaptığı masrafları da üstlenmiş olacak. Daha havalimanı açılmadan yıllık 1 milyar euro kiranın iki yıl ötelenmesi, gelecekte bizi neyin beklediğinin de işareti aslında.

DÜNYADA BİR EŞİ DAHA YOK

Bırakın Türkiye’yi, dünya tarihinde böyle bir anlaşma var mıdır? Yokmuş ki, Dünya Bankası yayınladığı raporda dünyada en büyük Hazine garantisi almış şirketleri Cengiz, Limak, Kolin, Kalyon ve MNG olarak sıraladı. Buyurun size 2023 vizyonu! Neredeyse tek kuruş harcamadan şimdiden 70 milyar dolara yakın bir geliri garantilemiş durumdalar. Ha unutmadan, son bir garanti de, İstanbul’un nüfusu isterse kıyamet kadar artsın, 25 yıl boyunca tek bir havalimanı dahi yapılmayacak olması.

hızımızı almışken şu sıralar parlatıp durdukları şehir hastanelerine de göz atalım. 20 şehir hastanesinin yatırım bedeli 10.2 milyar euro ve Sağlık Bakanlığı’nın bu tesisler için ödeyeceği kira yıllık toplamda 2.2 milyar euro. Kiraların 25 yıl boyunca toplam tutarı ise 57 milyar euroyu buluyor. Sözleşmelerde, “ödemeler finansmanın sağlandığı para cinsinin ülkesinde gerçekleşen enflasyonla güncellenecektir” deniliyor. Yani her yıl enflasyon oranında zam yapılacak. Ayrıca hastaneleri işletenlere de ‘hasta garantisi’ verildi. Kulağa tuhaf gelebilir ancak devlet açıkça hasta olan vatandaşını ihale etti. Ve taahhüt edilen kadar insan hastalanmazsa bütçeden açığı kapatma sözünü verdi.

Son olarak da nükleer santrallere değinelim. Sinop Nükleer Santrali ihalesinde üretilen elektriğin 20 yıl süreyle 12 cent/dolardan alınacağı taahhüt edildi. Üstelik dünyada nükleer santralde üretilen elektriğin birim maliyetinin en fazla 7-8 cent/dolar civarında olacağı tahmin edildiği bir dönemde. Benzer tablo Akkuyu Nükleer Santrali’nde de var. Dört reaktörün her birine ayrı ayrı 15 yıl garanti tanındı. Fiyat garantisi ise ilk yıllarda 15.4 cent/kw ile başlayacak ve 20 yılda ortalama 12.4 cent/kw olacak. Bu kadar pahalı elektriği ne sanayiye ne de konutlara satamayacağına göre, belli ki burada da devreye kamu bütçesi girecek.

Bugün hükümetin yaptığı tüm KÖİ projelerinde aynı durum geçerlidir. İşin vahimi, KÖİ’lerin mucidi sayılan İngiltere’nin özellikle sağlık sisteminin çökmesi üzerine modelden acilen vazgeçmesi. Sağlıktaki enkazı toparlamakla meşguller hâlâ. İsveç ise inşaatların hızla yapılması dışında faydasını görmediğinden dolayı, kamu kaynaklarını kanser gibi tüketen KÖİ’leri bir daha hiçbir hükümet uygulamasın diye tamamen yasakladı. Keza diğer Kuzey Avrupa ülkelerinde de sonuç aynı.

Hukukun nispeten iyi işlediği, kamu denetiminin en sıkı olduğu ülkelerde bile yol açtığı tahribat ortadayken, OHAL koşullarında hukuku askıya almış, Sayıştay ve Meclis denetimini devre dışı bırakmış, Danıştay idare mahkemelerini karar alamaz hale getirmiş Türkiye’de sağlıklı işlemesi mümkün mü?
Sahi, safça bir soru oldu bu. OHAL niye sürüyor ki zaten!
 
Son düzenleyen moderatör:

mapavrili

Profesör
Katılım
24 Ocak 2010
Mesajlar
1,431
Reaksiyon puanı
1,444
Puanları
293
Yaş
54
Konum
İstanbul
Yap işlet devret'in uzun uzun neden kötü olduğunu açıklamayacağım. Fakat 20000 araba geçen köprüye 40000 garantisi verilen bir durumda 20000 paranın arabası hazineden gidiyor. Yani kar hazine garantisi ile sağlama alınıyor. Ve hazineden sürekli para çıkıyor.
Daha uzun açıklama için Forum donanım haberde bir konu var onu açın okuyun. Link vermek yasak.

Yandaş inşaatçılara para saçmaktan iyidir sizin dediğiniz senaryo. Ayrıca herkesi kendi savunduklarınızla bir tutmayın lütfen. :D
Eğer bu yatırımlar yap işlet devret yöntemi ile değilde kredi kullanılarak yapılsaydı, garanti parası adı altında verilecek paranın iki katı faiz ödenecekti bunu unutmayın. Eğer bu hükümet bunları hesaplamadan iş yapsaydı, ne o imf ye olan 23.5 milyar dolarlık borç bitmez hatta artardı.
O konudaki o çok uzun yazıyıda okudum merak etmeyin, maalesef tipik istemezük bahaneleri..
 

F1kan

Profesör
Katılım
14 Ekim 2016
Mesajlar
3,771
Reaksiyon puanı
1,882
Puanları
293
Yaş
29
Eğer bu yatırımlar yap işlet devret yöntemi ile değilde kredi kullanılarak yapılsaydı, garanti parası adı altında verilecek paranın iki katı faiz ödenecekti bunu unutmayın. Eğer bu hükümet bunları hesaplamadan iş yapsaydı, ne o imf ye olan 23.5 milyar dolarlık borç bitmez hatta artardı.

Biri şuna ''yap işlet devret '' ne demek olduğunu anlatsın.

ne o imf ye olan 23.5 milyar dolarlık borç bitmez hatta artardı.

İmfye borçumuz bitince bütün borçlarımız bitmiyor. Hani şu 453 Milyar dolar mesela.
 
M

Murat Burç

SDN Okuru
Eğer bu yatırımlar yap işlet devret yöntemi ile değilde kredi kullanılarak yapılsaydı, garanti parası adı altında verilecek paranın iki katı faiz ödenecekti bunu unutmayın. Eğer bu hükümet bunları hesaplamadan iş yapsaydı, ne o imf ye olan 23.5 milyar dolarlık borç bitmez hatta artardı.
O konudaki o çok uzun yazıyıda okudum merak etmeyin, maalesef tipik istemezük bahaneleri..
Bizim tarafımız da şunu diyor.
Neden sıcak parayı betona gömüyorsunuz? Herşey Yap işlet devret ile yapılmadı bu borçlar nasıl oluştu sanıyorsunuz?
Para getiren bir oluşum olsaydı bu onun getirdikleri ile bu yollar ve köprüler yapılsaydı bugün bu kötü durumda olmazdık.
 

mapavrili

Profesör
Katılım
24 Ocak 2010
Mesajlar
1,431
Reaksiyon puanı
1,444
Puanları
293
Yaş
54
Konum
İstanbul
Bizim tarafımız da şunu diyor.
Neden sıcak parayı betona gömüyorsunuz? Herşey Yap işlet devret ile yapılmadı bu borçlar nasıl oluştu sanıyorsunuz?
Para getiren bir oluşum olsaydı bu onun getirdikleri ile bu yollar ve köprüler yapılsaydı bugün bu kötü durumda olmazdık.
Bu borçlar nasıl oluştu diyorsun ama bu ülkenin milli geliri neredeyse 1 trilyon dolara yaklaştı bunu neden hiç demiyorsun. Borcun GSMH ya oranı önemli olan.
 

kmurat

Müdavim
Müdavim
Katılım
8 Şubat 2014
Mesajlar
8,721
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
3,809
Puanları
1,358
Eskiden borçlarımızı borç alarak ödüyorduk. Son borç almak için İmf'ye baş vurulduğunda borç alamadık, hükümet istifa etmek zorunda kaldı, çünkü ödemeleri (memur maaş'ları dahil) yapamaz oldu. Daha da eskilerde kiralık ev bulunmazdı. Bulunana da para yetmezdi. Bir evde bir kaç aile birden otururdu. Televizyonda bir kaç sene önce gösterilen "Gelmeyen Bahar" filmini izlediğimde o ortamı hatırladım. Şimdi öyle sorunlar yok. Bu günün sorunları ile de başa çıkarız. Günümüzün en yaygın sorunu "yeni ayfon çıkmış, niye alamıyoz". Bir Fransız filminde, Alman bir tutucu ailenin reisini canlandıran şahıs şunu demişti "Almayayı tekrar güçlendirmek için çok çalışmalıyız" Biz çok konuşarak kalkınmayı deniyoruz.
 

fragger

Müdavim
Müdavim
Katılım
21 Ekim 2016
Mesajlar
9,543
Reaksiyon puanı
3,061
Puanları
293
Gerçek olan şu ki, sizler gerçeğe değil işinize gelene inanmayı seçiyorsunuz...Sizde gayet iyi biliyorsunuz ki temeli atanda hizmete açan da Sn.Erdoğan dır.

---- Mesajlar birleştirildi ----


Mekanı Cennet mi olur bilemem ama , Mecliste ' şu kadına haddini bildirin'demişti ya, öbür alemde de ' Şu adama haddini bildirin' derler herhalde.

" Anneliği reddeden kadın eksiktir, yarımdır "

RTE.

Diğer taraf var mı yok mu bilmiyorum ama bence yok, varsa eğer umarım onada sorarlar seninde adamlığın tam mı acaba diye

---- Mesajlar birleştirildi ----

Kimse niyet okumaya kalkmasın.

Cennet mekan ifadesinin Mekanı Cennet Olsun anlamında kullanıldığını herkes bilir.

Kalplerde olanı yalnız Allah bilir.

Siz kimsiniz ki suizanda bulunarak benim kalbimden geçeni yargılamaya kalkarsınız?

Siz kimsiniz ki benim tarihimizde yeri olan bir devlet adamımıza yaptığım övgüyü gereksiz olarak nitelendirebilirsiniz?

Kimi ne kadar öveceğimizin bir ölçüsünü çıkarın da ona göre övelim!

Cennet Mekan Abdülhamid-i Sani Hazretleri diyorum zorunuza giden nedir?

Şimdi Hazret ifadesini de sadece peygamberlere kullanılıyor zannediyorsanız onu da bilemem.

Hazreti ifadesinin Sayın anlamına geldiğini bilmediğimizi zannediyorsanız bu sizin cahilliğiniz olabilir.
 
Son düzenleme:

fragger

Müdavim
Müdavim
Katılım
21 Ekim 2016
Mesajlar
9,543
Reaksiyon puanı
3,061
Puanları
293
İstanbul'u da Demirel fethetti zaten

Gereksiz, içeriği boş anlamsız ve troll amaçlı mesaj göndermekle eline neyin geçeceğini zannediyorsun? İstanbul'un fethiyle demirelin ne alakası var şimdi? :D Böyle ironi mi olur? MEsaj kasmak amacıyla mesaj göndermeyelim.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst