Saraydaki tahtında, oturmuştu Süleyman,
Korku içinde biri, ona koştu eşraftan...
Adamın yüzü sarı, dudakları mosmordu,
Kapılmıştı korkuya, durmadan titriyordu...
"Sana ne oldu?" diye, sordu ona peygamber,
Azrail'i gördüm ben, yanılmıyorsam eğer!..
İçime korku düştü, o canımı alacak...
"Söyle" dedi Süleyman, "Var mı bir şey yapacak?"
Ey adil padişahım! Rüzgara emredersen,
Beni ta Hindistan'a götürüverir hemen...
İçimden korku gider, kurtulurum o zaman
Ürperten bakışıyla, Azrail'in hışmından!..
Emredince Süleyman, göklerdeki rüzgara,
Onu götürdü hemen, Hint'teki adalara...
Ertesi gün divanda, herkes oturuyordu,
Azrail'e dönerek, ulu hükümdar sordu:
"Ey Allah'ın elçisi, Niçin o Müslümana,
Hışımla baktın öyle? Anlatır mısın bana?
Aslı nedir bu işin? Can korkusu var onda,
Terk etti vatanını, ne ev kaldı ne yuva!"
Azrail cevap verdi: "Ey cihan padişahı!
Anlamadı beni o, benim değil günah!..
Ona hayret içinde, şaşkınlık ile baktım,
Olmamalıydı burda, şimdi ne yapacaktım!
Ruhunu almak için emir gelmişti Hak'tan,
Zamanı bugün idi, yeri ise Hindistan...
Şaşırdığım şey buydu, sen şu işe bak dedim,
Yüz kanadı olsa da, Hindistan uzak dedim..."
Korku içinde biri, ona koştu eşraftan...
Adamın yüzü sarı, dudakları mosmordu,
Kapılmıştı korkuya, durmadan titriyordu...
"Sana ne oldu?" diye, sordu ona peygamber,
Azrail'i gördüm ben, yanılmıyorsam eğer!..
İçime korku düştü, o canımı alacak...
"Söyle" dedi Süleyman, "Var mı bir şey yapacak?"
Ey adil padişahım! Rüzgara emredersen,
Beni ta Hindistan'a götürüverir hemen...
İçimden korku gider, kurtulurum o zaman
Ürperten bakışıyla, Azrail'in hışmından!..
Emredince Süleyman, göklerdeki rüzgara,
Onu götürdü hemen, Hint'teki adalara...
Ertesi gün divanda, herkes oturuyordu,
Azrail'e dönerek, ulu hükümdar sordu:
"Ey Allah'ın elçisi, Niçin o Müslümana,
Hışımla baktın öyle? Anlatır mısın bana?
Aslı nedir bu işin? Can korkusu var onda,
Terk etti vatanını, ne ev kaldı ne yuva!"
Azrail cevap verdi: "Ey cihan padişahı!
Anlamadı beni o, benim değil günah!..
Ona hayret içinde, şaşkınlık ile baktım,
Olmamalıydı burda, şimdi ne yapacaktım!
Ruhunu almak için emir gelmişti Hak'tan,
Zamanı bugün idi, yeri ise Hindistan...
Şaşırdığım şey buydu, sen şu işe bak dedim,
Yüz kanadı olsa da, Hindistan uzak dedim..."