Linux , Açık Kaynak Sistemler ve Ulusal İşletim Sistemi

Bu konuyu okuyanlar

gameovermee

Asistan
Katılım
25 Temmuz 2008
Mesajlar
128
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Mustafa Akgül
akgul@bilkent.edu.tr
Ö zgür Yazılım felsefesine ve paylaşıma dayanan Linux, Bilişim dünyasının asi çocuğudur. İnternet ortamının bir ürünü olan Linux, bilişim sektörüne canlılık getirmiş, büyük firmaları sarsmıştır. Yeni bir yazılım geliştirme felsefesi, yeni iş yapma biçimleri ortaya çıkmış, tüm dünyayı saran sosyo-politik bir oluşum ortaya çıkmıştır.
Güvenlikten, supercomputing'e, okullardan, kobilere ülkeleri bilişimi yeniden düşünmeye zorlamaya başlamış, uluslarası kuruluşların desteğiyle, Linux ve Açık kaynak

Linux ve etrafındaki konular, sadece Bilgisayarcılara bırakabileceğiniz bir konu değildir. Ekonomistlerin, siyaset bilimcilerin ve sosyologlarında ilgisini çekmeye başlamıştır.
Linux teknik olarak işletim sistemin kalbi olan bir çekirdek adıdır, ama yaygın kullanımda bir işletim sistemi, işletim sistemi etrafında bir grup yazılıma verilen addır. Linux, İnternetin ortaya çıkardığı bir hareket, bir işletim sistemin ötesinde bir felsefeyi temsil eden bir teknik ve sosyal harekettir. Hareketin özü , bilimin gelişme modeline uyar: eserlerin paylaşımı. Nasıl bilimde yeni çalışmalar başkalarının insanlığın ortak kültür hazinesine bıraktıkları üzerine kurulursa, açık kaynak kod dünyasında da yazılımlar, başkaları bunlara dayanarak geliştirebilsinler diye açık kaynakla yayınlanır. Linux ve açık kaynak hareketleri, ülkelerin bilişim ve giderek kalkınma yarışlarında, stratejik önemde bir politika aracı haline geldi. Biz bu yazıda bunu ana hatlarıyla incelemeye çalışacağız.

İŞLETİM SİSTEMİ

İşletim Sistemi bir bilgisayarın yazılım altyapısıdır. Kullanıcının uygulamalarını çalıştıracak temel yazılımlardır. Bilgisayardaki donanımsal kaynakları, ağ kaynaklarını, kullanıcıdan ve uygulamalardan gelen talepleri düzenleyen, düzgün bir şekilde çalışmasını sağlayan program ailesidir. Bir işletim sistemi, ortalama kullanıcının gereksinim duyduğu tüm temel araçları kapsamaya çalışır. Uygulamalar geliştikçe, bir işletim sistemin içinde gelen yazılımlarda gittikçe artmaktadır. Kişisel üretkenlik araçları; kelime işlemci, hesaplama/tablolama, sunum ve grafik programları, istatistik programları, yazılım geliştirme araçları normal olarak işletim sistemi içinde değildir. İşletim sistemin kalbi çekirdektir. Çekirdek hatalı ise, o işletim sistemi sürekli sorun çıkartacaktır. İşletim sistemin tasarımı ve gerçekleşmesi, o bilgisayarın tüm performansını, kolaylık, hız, güvenlik, güvenirlik gibi niteliklerini belirler. Güvenli, yetenekli, sağlam ve hızlı çalışan açık kaynak temelli bir işletim sistemi, onu uyarlıyabilecek kadrolar, yeni iş modelleri ve stratejiler geliştirebilecek girişimcilerle birlikte bir ülkenin temel zenginlik araçlarından biri olabilme şansına sahiptir.

TARİHSEL GELİŞİM VE FELSEFİ TEMELLERİ
Linux, bir yandan Linux dağıtımlarında kullanılan çekirdeği, öte yandan değişik kurum, firma ve oluşumların oluşturduğu işletim sistemi paketlerini tanımlamak için kullanılıyor. Her bir dağıtım, linux çekirdeği, ve uygun bulduğu uygulama yazılımları, kendi paketleme sistemi, grafik arayüzü ve konfigurasyon seçimleri ve kurulum yapısı ile gelen bir linux türevidir. Linux dağıtımlarında çok sayıda Özgür Yazılım Vakfının geliştirdiği GNU projesi araçları bulunduğu için dağıtımları GNU/Linux dağıtımları yada işletim sistemi diyoruz. Linux dışında kardeş BSD ailesi de varlığını uzun yıllar sürdüren, dayanıklı ve güvenli bir işletim sistemidir.

Linux, teknik anlamda bir işletim sistemin kalbi olan çekirdeğin adı. Bu işletim sistemi de Linux adıyla anılıyor başından beri. Linux, bir Unix turevi. İşin kökleri, 1970'lere kadar uzansa da asıl katkı 84'de Richard M. Stallman 'ın başlattığı GNU projesine dayanıyor. GNU projesi "GNU is not Unix" sloganıyla, unix temelli ama onunla sınırlı kalmayan, kaynak kodunun paylaşıldığı herkesin kullanabileceği bir işletim sistemi projesidir.
Bu proje başladığında daha PC emekleme aşamasında idi. Böylece, GNU herkesin kullanabileceği, sağlam, etkin ve ücretsiz/ucuz bir işletim sistemini hedeflemişti. GNU projesi, temeli "Ozgür Yazılım Felsefesi" dediğimiz yeni bir yazılım üretme modelinini esas almaktadır. Ve "Özgür Yazılım Vakfı" ve "Programcıların Özgürlüğü Birliği" gibi sosyal oluşumlarla desteklenmiştir. Özgür yazılım fikri özünde kullanıcının bir programı hiç bir kısıtlama olmadan kullanabilmesi, inceleyip değiştirmesi, değişimleri dağıtabilmesi, ve programı eşi dostuyla paylaşabilmesi hakkını kapsıyor.
Burada kritik olan, programın kaynak kodunun programla birlikte dağıtılabilmesidir. Linux'un GNU temelleri üzerinde yükselmesi, işletim sisteminin GNU/Linux olarak tanımlanmasını gündeme getirmiştir. Linux ile ilgili ürünler genellikle ücretsiz ya da CD fiyatına alınabilir; ama bu ayıredici özellik değildir. Linux ailesi dışında, yazılım kaynak kodunun dağıtıldığı, ücretsiz olarak dağıtılan pek çok yazılım yıllardır Bilişim dünyasında söz konusu: BSD ailesi, X11, TeX, Spice, Sendmail v.s. TeX ailesi matematiksel bilimlerde makale yazmanın ve kitap üretmenin yaygın şeklidir, ve çok geniş bir yansılama ve kullanıcı grupları ağı vardır.
Linux'un belirleyici özelliği ücretsiz oluşu değil, açık kaynak kodlu oluşudur ve açık kaynak kod üzerinde koyduğu haklar ve sınırlamalardır. Bu doğal olarak yazılımları İnternet'den alabilmeyi ve derleyerek kurmayı mümkün kılmaktadır. Kaldı ki, Linux ve açık kaynak ürünlerinin mütevazi fiyatlarla ve yer yer çeşitli desteklerle satıldığını görmekteyiz.
LİNUX USULÜ YAZILIM ÜRETİMİ
Linux işletim sistemi olarak canlı ve sürekli gelişen bir Unix türevidir. Linus Torvalds 1991 yılında, derslerde okutulan Minix işletim sistemini temel alarak bir çekirdek yazdı. Ve bunu internet yoluyla, insanların kullanımına ve geri beslemesine açtı. Daha önce var olan GNU ve diğer açık kaynak kodlu yazılımlarla paketlenmiş bir işletim sistemi ortaya çıktı. Ve gönüllü, meraklı ekipler çeşitli dağıtımlar çıkartmaya başladı: slackware, debian gibi. Bunların yanında Linux dünyasınım temel ilkelerine ve felsefesine uyan ama ticari bir girişim sonucunda oluşan dağıtımlar da ortaya çıktı: redhat, suse, mandrake gibi.
Linux dünyası, internet ortamı üzerine kurularak, yeni bir yazılım üretim metodolojisi ortaya çıkardı. Bu metodoloji, bir proje liderinin öncülüğünde yüzlerce, yer yer binlerce kisinin katıldığı imeceye benzer bir üretim tarzı. Linux çekirdeği böyle gelişiyor.
Linux ve açık kaynak yazılımları geliştirenler bazıların düşündüğü gibi, "amatör 3-5 kişi" değil, dünyanın her tarafındaki bilişim profesyonelleridir. Artık temel açık kaynak projeleri tam zamanlı çalışan bilişim profesyonellerince geliştiriliyor. GNU, KDE, Gnome, Mozilla, Openoffice gibi pek çok proje böyle geliştiriliyor, OSDL Open Source Develepment Labs de, Linus Torvalds'ın yönetiminde yazılım geliştiriyor. Açık kaynaklı yazılımlar, yeni bir iş modeli, yeni bir paradigma ile profesyonelce geliştiriliyor.
Linux en gelişmiş Unix olma iddiasındadır. Özellikle en mütevazı donanımlarda da çalışmak üzere tasarlanmış, masa üstünden, sunuculara, süper bilgisayardan, cep telefonuna, network yönlendiricileriden, tüm gömülü sistemlerde kullanılmak üzere sürekli geliştirilen bir işletim sistemidir. Linux'un olduğu her yerde altenatif kardeş işletim sistemi ve yazılımlarıda görebilirsiniz. Açık kaynak kod size, hem kullandığınız yazılımın eksik özelliklerini, sizin gereksinimlerinize göre ekleme olanağı sunmakta, hem de istemediğiniz özellikleri çıkartma olanağı sunmaktadır. Güvenlik ve başka nedenlerle, basitleştirilmiş ama sağlamlaştırılmış programlar, özellikle işletim sistemi bügün oldukça yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Linux yüksek başarımlı bir işletim sistemi sunar. Düzgün kurulduktan sonra kendi başına bırakabileceğiniz bir sistemdir. İnternette, Netcraft'ın yayınladığı en uzun süre ayakta kalan işletim sistemleri arasında BSD'den sonra en güçlü sistemdir. Dünyanın en yaygın cache/proxy hizmeti veren Akamai de Linux sunucuları ile çalışıyor. Microsoft web hizmetleri Akamai kanalıyla Linux sunucuları üzerinden tüm dünyaya iletiliyor.
Linux emin olabileceğiniz bir güvenlik sunar. Güvenlik uzmanlık ister; sürekli takip, izleme, kuşku içinde olma ve güncelleme ister. Açık kaynak kodu, size zincirin tüm halkalarını inceleme, güvenli hale getirme konusunda geniş olanaklar sunar. Güvenlik bir ürünle, bir parçayla sağlanacak bir özellik değildir. Bir bütün olarak ele alınıp, uygun politikaların geliştirilip uygulanması gerekir. Linux çekirdeği güvenli temel alan bir bakış açısıyla yeniden yapılandırılmış ve bu süreç devam etmektedir. Erişim Denetimi a(ACL A—Access Control List), ve Linux Security Modules mimari ile Yetkilendirme (Capabilities) ve SELinux eklentileri pek çok gelişmenin yolunu açmıştır.
Linux en yaygın internet hizmetlerini güvenilir ve yüksek başarımla ve pratik olarak ücretsiz sunar. Dünya web sunucularının %67'sini kapan Apache, e-posta sistemin ana ağırlığını çeken sendmail/postfix/qmail, cache hizmetlerini sağlayan squid, diğer işletim sistemleri ile uyum sağlayan samba, DNS sunucusu bind, betik dilleri php/perl/python, Java/servlet/tomcat, dizin hizmetleri için LDAP, SSL ailesi, mysql/postgresql gibi veritabanları ilk anda akla gelen sunucu boyutundaki uygulamalardır. Uygulam sunucusu Zope, içerik yönetim sistemi Plone ve ekosistemi çoklu platformda çalışan açık kaynak yazılımlardır. Bunlara ticari ürünleri de eklemek gerekir: oracle, db2, sybase gibi veritabanları, lotus notes, SAP gibi kurumsal hizmet yazılımları da ekleyebiliriz.

MASAÜSTÜNDE GELİŞİYOR
Linux size mütevazı bir donanımla hetorojen ağınızda uyum sunar. Windows makinalarınızla uyumlu, Novel ve Apple ağınızla sorunsuz bir şekilde çalışabilir. Onlara dosya paylaşımı ve benzeri sunucu hizmetlerini sunar. Eski bir pentium makineniz, sizin windowslarınıza Domain Kontroller olarak çalışabilir; ücretiz yazılımlarla virus ve spam denetimi yapabilir.
Linux masaüstünde sürekli gelişiyor. 3 sene önce ZDNET, Linux'un masa üstünde hazır olduğu ilan etmişti. Üçüncü parti ürünlerde Linux'un geride kalması pazarın yapısının doğal sonucu. Başka sistemlere alışkın olanlardan bazıları Linux'a alışmakta zorlanacaklardır. Ama, Linux masaüstüde talepkar bir kullanıcıya üstün hizmetler sunmaktadır. Yazılım dünyası çok hızlı bir gelişim geçirmektedir, o nedenle bazı sorunlar yaşanması eşyanın tabiatındandır.
Masaüstünde OpenOffice ve Staroffice ve benzeri ofis araçları, Xwindows ailesinden ve Akademik dünyadan sayısız uygulamalar, multimedya ve bilimsel uygulamalar, yazılım geliştirme araçları ve ortamları, meraklı, talepkar kullanıcılara başka ortamların sunamayacağı olanakları ve keşif malzemeleri sunmaktadır. Linux, başka ortamlarda çalıştırabileceğiniz yazılımları da kolaylıkla geliştirebileceğiniz MONO (.net), kylix (delphi), apache/mysql/php, perl gibi ortamları da sunmaktadır.
Linux, bilgisayar dünyasına binlerce farklı yazılım, bir kütüphane ve etkileşİm ortamı olarak internet, ve imece usuluyle çalışan bir camia sunmaktadır. Bilgisayar dünyasında önemli işler yapmak isteyenler, kendi damgasını vurmak isteyenlere hodri meydan diyen bir ortamdır Linux dünyası.
Bilişim dünyasındaki herkes Linux'u ciddiye almak, onunla tanışmak zorundadır. Bu entellektüel merak, bireysel gelişim, mesleki görev ve kurumsal sorumluktan dolayı gereklidir. Tüm dünyada taşları yerinden oynatan, milyonlarca insanı etrafında toplayan, hükümetleri tavır almaya zorlayan bu gelişmeyi yakından takip etmek zorundasınız. Bir şeyi öğrenmenin yolu görmek, elini kirletmekten geçmektedir.
Kendi bilgisayarınıza ikili olarak Linux ve kullandığınız işletim sistemininizi aynı anda kurun. Yavaş yavaş Linuxla tanışın. Kurumunuzda, bir Linux uzmanlığı oluşmasını sağlayın. Bazı servisleri Linux'a kaydırın: DNS, Firewall, güvenliği izleyen IDS, proxy/cache gibi. Yeterli deneyleri yapıp, gerekli uzmanlık düzeyine ulaştıktan sonra doğru olanı yapacaksınız.
AÇIK KAYNAK VE TÜRKİYE
Açık kaynak yazılımları ciddi bir tasarruf sağlayacaktır. İşletim sistemi ve ofis setinin ülkeye maliyeti kolayca milyonlarca dolar boyutundadır. Bu nedenle, sadece Kore, Brezilya gibi ülkeler değil, İtalya, Almanya, İngiltere de bile açık kaynak yazılımları kullanmak yolunda ciddi adımlar atılıyor. AB güvenlik yazılımlarında resmen açık kaynak kodlu yazılımları öneriyor. Açık kaynak kod yazılımların kamu yönetiminde kullanıına yönelik milyon avroluk projeleri destekliyor. Dünyada hemen her ülkede, o ülkeye özgü, o ülkedeki kullanıcıların gereksinimlerine yönelik geliştirilmiş, Linux dağıtımları var. Şu anda geçerli linux dağıtımları sayısı 380 civarında. distrowatch.com da ortalama günde 2 civarında yeni dağıtım haberi var. Bugünlerde İranda Pardix , Bulgaristanda Tilix, Ukraynada Blin, Brezilyada Litrix, Portekizde PaiPix, Güney Afrika'da Ubuntu gibi dağıtımlar yeni bir sürüm yayınladılar.

Türkiyedeki yerel Linux dağıtımları epey eskiye gider. 1998 de Turkuaz çıktı. RedHat temelli bu dağıtım Turgut Uyar ve arkadaşları tarafından
ıkarıldı. Ikinci sürümü Sarman adıyla çıkan bu dağıtım doğal Türkçe konuşuyordu diye hatırlıyorum. Daha sonra Gelecek firmasının çıkardığı ve hala ticari olarak devam eden Gelecek Linux dağıtımı Ulusal İşletim Sistemi sloganı ile gündeme geldi. Redhat temelli, doğal Türkçe konuşan, Türkçe kitap ve destekle pazarlanan bir dağıtımdır. Bilgisayar kampanyalarında windows yüklü makinalara alternatif olarak gelecek linux yüklü makinalar sunuldu. Enderunix grubu Enux ve istanbulx projeleri ile ulusal işletim sistemi üretmeye çalışıyor. Beta sürümleri çıkmış durumda. Boreas elektronik dünyasına yönelik bir çalışan CD dağıtımıdır. Boğaziçinde öğrenci olan Emre Sokullu ve arkaşlarının çıkardığı Türkix ise Türkçe ve Azerice konuşmakta, XP arayüzünü temel alan bir çalışan CD dağıtımıdır. Uludağ projesi 2003 sonunda başlamış, ve ilk çalışan CD'sini Pardus adıyla Şubat başında yayınlamıştır. TÜBİTAK UEKEA içinde yapılanan bu proje, Ulusal İşletim Sistemi kavramını gündeme getirirken, yeni bir konfigurasyon yönetim sistemi, kullanıcı arayüzü ve başka yenilikler düşünmektedir. Her dağıtım bazı yenilikler getirmeyi hedefler. Pardus'un getirmek istediği en önemli yenilik, uygulamların biribiyle haberleştiği konfigurasyon yönetim sistemi olarak gözükmektedir. Bunun yanında sorunsuz ve doğal türkçe destegi, arayüzde iyileştirmede hedeflenmekte.

Ülkelerde gelişen yerel Linux türevi yerel gereksinimleri ve alışkanlıkları göze alarak oluşuyor ve doğal olarak yerel pazarda etkili oluyor. Almanyada Suse, Fransada Mandriva, Çinde RedFlag, Kore'de KoreLinux gibi. Ülkemizde, Uludağ öncesinde başka dağıtımların oluşu, diğer Linux dağıtımlarındanda ülkemizde yetkili temsilcilerin olması ve ülkemizdeki GNU, KDE, GNOME ve openoffice.org türkçeleştirme ekiplerinin çalışıyor olması Türkiye'de Linux ve açık kaynak yazılımların büyümesi için sağlıklı bir gelişmedir. Rekabet, yıkıcı olmadığı ölçüde yararlıdır. Bu Türkiye'deki tüm dağıtımlarımların kendilerini geliştirmelerine katkıda bulunacaktır.

Uludağ projesinin belkide en önemli yararı kamoyunun Linuxu ciddiye almasına ortam hazırlamasıdır. Kamuoyunda yanlış ve haksız bir değerlendirme, bir ön yargı : “Linux meraklı bir miktar gencin oynadığı, yeteri kadar oturmamış bir yazılımdır. Bu yazılıma ve çocuklara güvenmezsiniz. “ Bu bilgisizlikten, ve karşı tarafın yarattığı propaganda dumanının bir sonucu. Devlet içinde saygınlığı olan bir kurumun, askerlerin güvenlikle ilgili pek çok işini yapan bir kurumun bunu geliştirmesinin getirdiği güven ve saygınlık, bu ön yargıyı aşmaya yardımcı olur. Bilişimciler arasında bile, bu ön yargının yaygın olduğunu görebiliyoruz. İnsanlar işin içine girmediği zaman bu ön yargılardan kolayca kurtulamıyor. Uluslarası dev bilişim firmaları IBM, Oracle, Sun, HP, Novell, Intel, SAP ve başkaları Linuxu destekliyor, milyarları ayırabiliyor.

Ulusal İşletim Sistemi demek, bizim gereksinimlerimize uyarlanabilen, gerekli denetimlerle güvenliğinden emin olduğumuz, her yerde kullanabileceğimiz bir işletim sistemi demektir. Askerlerimiz, en hassas noktalarda hiç bir endişeye kapılmadan bunu kullanabillir. Okullar için ayrı bir işletim sistemi oluşturabiliriz; bakımı kolay, içindeki programlar pedogojik boyutlarda, içine yönlendirici, virus kontrolu, spam filtresi gelen, yer yer basitleştilmiş yer yer kuvvetlendirilmiş bir yapı. Bunları merkezi güncelemekte mümkündür. Gene KOBI'ler için bir dağıtım çıkartabiliriz. İçinde muhasebe programları, personel programları olan, yeni başlayan bir KOBI'ye çözümler sunan bir dağıtım sunabiliriz. Hastaneler için bir dağıtım geliştirebiliriz.

Bugun, büyük finans kurumları, büyük bankalar gibi dev kuruluşlarda, kişisel bilgisayarda ne çalışacağı, hangi yazılımların yükleneceği merkezi yönetim tarafından belirleniyor. Merkezi sistemin destekledigi işletim sistemi ve yazılımlar kullanılabiliniyor. Bir devlette bu aynen uygulanamaz, ve muhtemelen uygulanmamalıdır. Çünkü hem devlet o kadar homejen değildir, gereksinimler farklıdır, hemde merkezi denetim bir şirket gibi çalışamaz. Ama, devletin de bazı ilkeleri olmalıdır. Toplam yazılıma ayrılan lisans , bakım ve destek bütçeleri gözönünde tutulmalıdır. Belli ilkeler uygulanmalıdır.

Kanımca, Ulusal İşletim Sisteminin yeterli çabalarla kamuda geniş ölçüde kullanımını hedeflemek gerekir. Burada uzun vadeli bir bakış açısıyla, bir mühendislik hesabı yapılmalıdır. Bu tür teknolojilerde insanlar sistemleri deterjan değiştirir gibi değiştiremezler. Bir marka bağımlılığı oluşmaktadır. Psikolojik hazırlık, insanların eğitilmesi, ve süregelen sistemin ciddi bir kesintiye uğramaması için hazırlık yapılması gerekir. Veri tabanlarını, sunucu sistemleri ve uygulamaları taşımak zaman alıcı ve masraflı işlerdir. Kurulacak sistem ve uygulamaların olabildiğnce platformdan bağımsız, taşınabilir olması gerekir. Bu nedenle, kapalı kaynak kodlu sistemlerden açık kaynak kodlu sistemlere geçiş biraz yavaş ama planlı olmak zorundadır. Windows ortamından Linuxa geçme kararı alan Munih belediyesi bunu 3 yıla yaymaktadır.

Açık Kaynak Dünyası Tam Rekabet Ortamı İstiyor !

Devletin para vererek geliştirdiği bir işletim sistemini kullanması doğal gözükebilir. Dünyanın pek çok yerinde bu yönde eğilimler var. Ama, bunun kanun zoruyla yapılması yanlış olur. Bizim öyle bir talebimiz yok. Biz, ön koşulsuz bilimsel ölçütlerle kıyaslama istiyoruz. Fayda maliyet analiz sonucunda kim daha iyi ise o başarılı olsun istiyoruz. Biz açık kaynak yazılımların daha sağlam, daha etkin ve daha foksiyonel olduğunu düşünüyoruz. Rekabetin hem açık kaynak dünyası içinde, hem açık kaynak ile kapalı kaynak arasında olması tüketiciye yarayacaktır.

Ulusal İşletim sistemin hayata geçmesi, ülkedeki her bilgisayarın bu işletim sistemi ile çalışması anlamına gelmeyecektir. Herkesin gönül rahatlığı ile kullanabileceği, yerel desteği olan temel bir seçenek olacaktır. Gereksinimlerine göre, herkes başka işletim sistemini kullanabilecektir. Açık Kaynak kodun ülkemizde gelişmesi, uzman bilişimci yetişmesini tetikliyecektir. Bilişim teknolojilerini geliştiren, hazır ürünleri kullananlar arasından değil, elini kirleten, yazılımların içini dışına getiren, meraklı gençlerden olacaktır. Onların yetiseceği ortam kapalı kaynak ortamı değil, açık kaynak dünyasının paylaşmacı, dayanışmacı ortamı ve on binlerce açık kaynak projesidir.


Diğer önemli boyut insan gücü yetiştirmek ve insana yatırımdır. Bilgisayarı ciddiye alan herkesin Linux ve açık kaynak kodlu yazılımlarla tanışması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun bol miktarda her kademede bilişimci yetiştirmenin olmazsa olmaz ön koşulu olduğunu belirtmek isteriz. Şayet, Dünya bankasının 1994 raporunda önerdiği gibi sadece bilgi teknoloji kullanan br ülke olmak istemiyorsak, sadece bilgi teknolojileri ürünü değil, doğrudan Bilgi Teknolojisi üretmek istiyorsak, bunun yolunun açık kaynak kodla yoğrulmuş geniş kadrolardan geçtiğini düşünüyoruz.
Açık Kaynak kodu, ülkenin her tarafına yayılmış, yazılım üreten meraklıları üretmenin, kurulacak küçük şirketleri yaşatmanın önemli bir aracı olarak görüyorum. Büyük şirketlerin çözüm ortağı olmaktan kendi çözümünü üretmeye kalkan şirketlerin yeşereceği bir ortamdır Açık Kaynak Dünyası. Açık kaynak, ülkeye ve ülke bilişimine yatırımdır.
Rekabet, Türk sanayicisin daha yeni hissetmeye başladığı, ve tam olarak ne yapacağını bilmediği bir konu. Hala ar-ge çalışmaları devede kulak, uzun vadeli stratejik planlar yerine, fabrikları yurt dışına taşımak önemli bir seçenek. Bilişim artık hem ürün geliştirmenin önemli bir parçası, ve asıl önemlisi giderek çok fazla ürünlü bir üretim faktörü. Dolayısıyla, bilişim maliyeti, özellikle elektronikte öne çıkıyor. Açık kaynak yazılımlar temelinde geliştirilen ürünler ciddi bir rekabet avantajı sağlayacaktır.
Açık Kaynak dünyası ve Ulusal İşletim sistemi bilişimin gelişmesi, tüm sektörlere yayılması, ve sektörlerde bilişimi yoğun kullanımında maliyetleri düşürerek globalleşen dünya pazarında rekabet gücüne destek olacaktır.

Açık Kaynak dünyası rekabet, çeşitlilik, güvenli, uyarlanabilir ve makul fiyatlarla yerel destek sunmaktadır. Açık Kaynak dünyası yeni bir felsefe, yeni iş modelleri, yeni yazılım üretme biçimi sunmaktadır.

ÜNIVERSITELER VE AÇIK KAYNAK DÜNYASI
Hemen her üniversitemizde açık kaynak yazılımlar kullanılıyor. Genelde kapalı kaynak ve açık kaynak yazılımların ihtiyaçlara göre harmanı söz konusu. Bir kaç üniversite hariç, web, e-posta gibi hizmetler açık kaynak ürünlerle sağlanıyor. Laburatuvarlarda daha yoğun kullananlar var. İnönü, Sabancı ve İzmir ekonomide daha belirgin bir politika var. Ama, genelde öğrencilere açık kaynak alternatifi sunma konusunda belirgin bir politika göze çarpmıyor.
YÖK'ün 1997'lerde başlattığı her üniversite öğrencisinin enformatik dersi, tam bir başarı ile uygulanmıyor. Zamanında Enformatik Milli Komitesi bu derslerin içeriğini "Word-Excell-Powerpoint" olarak belirlemişti. Marka ve ürün eğitimi veren Üniversite! Enformatik eğitiminin, alternatif işletim sistemi ve beraber çalışabilme alışkanlığını sağlaması gerekir. Ama, eğitimin kavramsal olması, marka ve üründen bağımsız olması gerekir. İstatistik, temel matematik bilmeyen ve hesaplama ihtiyacı hissetmeyen öğrencilere Tablolama yazılımları öğretmek, o kişilerin bu yazılımları sadece Tablo hazırlarken bu yazılımları kullanmalarını sağlıyor. Bilgisayar mühendisliği, meslek okulu öğencilerin Linux ve açık kaynak kodla tanışması kanımca şart. İşletim sistemi dersini başka nasıl verirsiniz? Müfredatların buna göre değişmesi gerekir.
Üniversite camiasının ve giderek tüm ülkenin Linux ve açık kaynak kod konusunun bilgisayarcıları ilgilendiren teknik bir konu olarak görmekten vazgeçip, konunun ülkenin kalkınması, rekabet avantajı yakalama, istihdam politikları ve bilgi toplumu stratejileri açısından bakmaları gerekir.
Linux ve açık kaynak kod dünyasına hoş geldiniz!

MUSTAFA AKGÜL HOCAMIZIN İNTERNET BAĞLANTISINDAN ALINMIŞTIR.
 

MaviAteş

Doçent
Katılım
16 Ağustos 2009
Mesajlar
629
Reaksiyon puanı
24
Puanları
0
Bir solukta okudum. Her şeyi gayet iyi bir şekilde, herkesin anlayabileceği bir dille anlatmış.
Burada anlatılanların bir özetini üniversitelerin rektörlerine, fakültelerin dekanlarına okutmak gerekir. İnanın bilgisayar ile ilgili bölümlerde bile Linux ve Pardus yeteri kadar tanınmıyor.
 

realmanager

Profesör
Katılım
31 Ekim 2009
Mesajlar
3,927
Reaksiyon puanı
99
Puanları
0
Teşekkür ederiz.
Biz kaç kişiysek :D
Max Payne adına da teşekkür edeyim dedim :D
 

armut

Öğrenci
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
12
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Güzel yazı olmuş ama şu beni rahatsız etti;

Linux ve GNU yazılımlarının sırtını dayadığı, gelişimlerini ve bugünlere gelmelerini sağlayan yegane şey olan GPL Lisansına değinmemiş olmasının nedenini merak ettim. Açık kaynağın bu kadar üzerinde durup GPL Lisansından hiç bahsetmemesi çok acı verici, üstelik bir akademisyenmiş.

Açık kaynaklı geliştirme yöntemi GPL Lisansının getirilerinden sadece birisi, bu nedenle eksik bir yazı olmuş diyorum. Tamamlamak için http://ozguryazilim.com/?p=11 bağlantısı okunabilir.
 
Üst