Son günlerde moda oldu Kürtler’i yazmak. Bende bir şeyler yazmak istedim. Bildiğiniz üzere ülkemizde uzun yıllardır Kürt sorunu var. En azından kimilerine göre var. Aslında yazma amacımda tam olarak bu. Gerek ülkemizde olsun , gerek ise dünya çapında olsun Kürt sorunu ile ilgili yapılan araştırmalarda Türkiye’de yaşayan insanların bu soruna beş farklı açıdan baktığı gözlenmiş.
Genel olarak beş farklı yaklaşım şu şekilde ;
1. Kürt Sorunu Yoktur Diyenler
2. Kürt Sorunu Aslında Bir Terör Ve Bölücülük Sorunudur Diyenler
3. Kürt Sorunu Ekonomik Bir Sorundur diyenler
4. Kürt sorunu etnik bir kimlik sorunudur diyenler
5. Ve ayrılıkçı Kürtlerin tezi olan Kürt Sorunu Ulusal bir sorundur diyenler.
Gazeteci Yazar Altan Tan’da bu şekilde bir sınıflama yapmış. Bende çevremdeki insanların yorumları çerçevesinde bu beş başlığın doğru olarak tespit edildiği kanısına vardım. Şimdi çok fazla ayrıntıya girmeden bu beş farklı düşünce tipinin aslında ne demek istediğini anlatmaya çalışacağım.
Bu yazımda Kürt ırkı yoktur diyenlerden başlayacağım bahsetmek diğer görüşleri de başka makalelerde incelemek istiyıorum .
Bilindiği üzere Osmanlı büyük bir imparatorluktu ve içersinde bir sürü milleti barındırmakta idi . Osmanlı yıkılınca onun küllerinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruldu. Bu devlet “Tek Dil,Tek Vatan, Tek Millet, Tek Bayrak” anlayışını kendisine amaç edindi. Yeni kurulun bu cumhuriyet Osmanlı imparatorluğundan farklı olarak ülke içersinde yaşayan herkesi Türk olarak tanımladı. Bunu kafadan uydurmuyor tabiî ki de tarih yazarları. Bakın 1924 anasyasında ne yazıyor ;
“Türkiye ahalisi din,dil,ırk ayrımı yapılmaksızın vatandaşlık itabari ile Türk kabul edilir”
“Türkiye ahalisi” , bu iki kelimeden de anlaşıldığı üzere aslında 1924 Anayasası diğer etnik kökenleri fiziki olarak yok saymıyor ama hukuki olarak bunu kısıtlıyordu. Gazeteci Yazar Altan Tan’ın deyişiyle “ Cumhuriyet Kürtleri, fiziki olarak mevcut ancak kollektif hakları tanınmayan bir kavim olarak algılıyordu.”
Altan Tan’ın bu sözleri kısmen doğrudur. Kürtler 1924 yasasıyla hukuken Kürt değil Türk olmuşlardır. Yıllar ilerledikçe bu tutum değişti özellikle 1960 Yılındaki darbeden sonra yayınlanan bir kitapta cumhur başkan’ı Cemal Gürsel , Kürt diye bir ırkın olmadığını , Kürtlerinde aslında Türk olduğunu söylemiştir. Cemal Gürsel’e göre dünyada Kürt diye adlandırılacak bir ırk yoktur.. Aynı şekilde 1980 ‘de darbe ile başa gelen Kenan Evren ve arkadaşlarıda bu fikri benimsemişler Kürtlerin de Orta asya’dab gelen özbe öz Türk olduklarını söylemişlerdir.
Kısa bir toparlama verecek olursak, Osmanlı I. Meşrutiyet anayasasında şu şekilde bir tanımlama yapılmıştı. “ Bütün vatandaşlar , din dil ırk ayrımı olmaksızın Osmanlı itham olunur”. Türkiye Cumhuriyeti 1924 anayasasında ise şu şekilde deniliyor . “Türkiye ahalisi din,dil,ırk ayrımı yapılmaksızın vatandaşlık itabari ile Türk kabul edilir”. Cumhuriyet anlayaşına göre artık bu çizgilerin dışına çıkanlar vatan haini ilan ediliyordu..
Önümüzdeki yazılarda diğer dört maddeyi daha irdelemeye çalışacağım ..
Kaynak
Genel olarak beş farklı yaklaşım şu şekilde ;
1. Kürt Sorunu Yoktur Diyenler
2. Kürt Sorunu Aslında Bir Terör Ve Bölücülük Sorunudur Diyenler
3. Kürt Sorunu Ekonomik Bir Sorundur diyenler
4. Kürt sorunu etnik bir kimlik sorunudur diyenler
5. Ve ayrılıkçı Kürtlerin tezi olan Kürt Sorunu Ulusal bir sorundur diyenler.
Gazeteci Yazar Altan Tan’da bu şekilde bir sınıflama yapmış. Bende çevremdeki insanların yorumları çerçevesinde bu beş başlığın doğru olarak tespit edildiği kanısına vardım. Şimdi çok fazla ayrıntıya girmeden bu beş farklı düşünce tipinin aslında ne demek istediğini anlatmaya çalışacağım.
Bu yazımda Kürt ırkı yoktur diyenlerden başlayacağım bahsetmek diğer görüşleri de başka makalelerde incelemek istiyıorum .
Bilindiği üzere Osmanlı büyük bir imparatorluktu ve içersinde bir sürü milleti barındırmakta idi . Osmanlı yıkılınca onun küllerinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruldu. Bu devlet “Tek Dil,Tek Vatan, Tek Millet, Tek Bayrak” anlayışını kendisine amaç edindi. Yeni kurulun bu cumhuriyet Osmanlı imparatorluğundan farklı olarak ülke içersinde yaşayan herkesi Türk olarak tanımladı. Bunu kafadan uydurmuyor tabiî ki de tarih yazarları. Bakın 1924 anasyasında ne yazıyor ;
“Türkiye ahalisi din,dil,ırk ayrımı yapılmaksızın vatandaşlık itabari ile Türk kabul edilir”
“Türkiye ahalisi” , bu iki kelimeden de anlaşıldığı üzere aslında 1924 Anayasası diğer etnik kökenleri fiziki olarak yok saymıyor ama hukuki olarak bunu kısıtlıyordu. Gazeteci Yazar Altan Tan’ın deyişiyle “ Cumhuriyet Kürtleri, fiziki olarak mevcut ancak kollektif hakları tanınmayan bir kavim olarak algılıyordu.”
Altan Tan’ın bu sözleri kısmen doğrudur. Kürtler 1924 yasasıyla hukuken Kürt değil Türk olmuşlardır. Yıllar ilerledikçe bu tutum değişti özellikle 1960 Yılındaki darbeden sonra yayınlanan bir kitapta cumhur başkan’ı Cemal Gürsel , Kürt diye bir ırkın olmadığını , Kürtlerinde aslında Türk olduğunu söylemiştir. Cemal Gürsel’e göre dünyada Kürt diye adlandırılacak bir ırk yoktur.. Aynı şekilde 1980 ‘de darbe ile başa gelen Kenan Evren ve arkadaşlarıda bu fikri benimsemişler Kürtlerin de Orta asya’dab gelen özbe öz Türk olduklarını söylemişlerdir.
Kısa bir toparlama verecek olursak, Osmanlı I. Meşrutiyet anayasasında şu şekilde bir tanımlama yapılmıştı. “ Bütün vatandaşlar , din dil ırk ayrımı olmaksızın Osmanlı itham olunur”. Türkiye Cumhuriyeti 1924 anayasasında ise şu şekilde deniliyor . “Türkiye ahalisi din,dil,ırk ayrımı yapılmaksızın vatandaşlık itabari ile Türk kabul edilir”. Cumhuriyet anlayaşına göre artık bu çizgilerin dışına çıkanlar vatan haini ilan ediliyordu..
Önümüzdeki yazılarda diğer dört maddeyi daha irdelemeye çalışacağım ..
Kaynak